9 -8 - 935 Hicri'nin Bahsi —l Sahne, bir kahvehane- nin tarasasında geçer, Per- | de açılınca, bay ve bayan, küçük bir masa önünde oturmuşlar ,şurup içiyor - | lar. Uzun bir süküt. Çok | uzun bir süküt.. sonra: — | Bayan — Pek iyi, bana baş- | ka söyliyecek bir şeyin yok mu? Hep bayat haberler. Dünyada ne var, ne yok?, Bay Hicri — Yavrum, sana yeni bir şey anlatmama imkân yedi —yıldır evliyiz, | biribirimizden bir dakikacık ol- | sun ayrılmadık ' i... Bayan (Kollarını havaya kal.- dtrarak) — Amma yaptın!. Bay — Yalan mı? Sabah saat yödide beraberce kalkarız, kar- şı karşıya çalr .Zımiz daireye birlikte gideriz, beraberce döner kahvaltı ederiz. Daireye yine birlikte döneriz, ayni gazeteyi birlikte okuruz, Akşam yemeği- ni yine beraber yeriz ve.. yalnız başımıza, hiçbir. zaman çıkma- yınız. Bayan (Acr acı) — Benden ayrı olarak, Bayan Fatma'nın <enaze törenine gittiğin günü | unuttun mu?. Bay — Hayır, asla unutma - dim. Altı yıl olüyor ki, o cena- ze törenine gitmiştim. Bunu, te- ferruatile sana belki üç yüz de- fa anlattım. Zaten, sevinç vere- cek bir alay değildi, yaslı bir vazife.. Eğer teferruatmı bir de- fa daha dinlemek ister isen baş. hyayım. (Başlıyarak) Camie gi- rerken önce şapkamı çıkardım Vö Bay Kâmil kahvehane - ye gelir, Yakın masalar - dan birine oturur, gazete- sini açar, okumağa başlar. Bayân (Kocasının sözünü ke. serek) — Bu adamı görüyor mu- G#un, Hicri. Bunun bir noter ol- duğuna bahis tutuşmağa hazı - rim, Bay (Kâmil'i inceliyerek) — Noter mi, olabilir... Ancak, sa- mimi olarak söyliyeyim ki, bu adam bana bir muallim gibi ge- İmtihanları ne zaman bi - rincilikle geçsem babam bana hediye olarak ne istediğimi s0- rar, — Benimki bana hiç bir şey sormaz. — Neden? | — Çünkü birincilikle imtiha- a1 geçtiğim olmadı şimdiye ka - | dar, ÇOCUK TEMSiİLLERİi liyor, / Bayan (Kâmil'i uzaktan ince. liyerek) — Sana diyorum ki, bu '!damm gözleri bir noter gözü- ; bu bellidir, alışkandır.Hem gazetesini nasıl tuttuğuna bak, noterdir, note! Bay — Pek i Bayan — Eğer inanmiıyor- san, gider kendisinden sorarsın. Bay — Amma yaptın.. olur mu?, Münasebetsiz düşmez mi? Bayan — Münasebetsiz düş- mek mi? (Kalkar, Bay Kâmil'e Yaklaşır) Af buyurunuz bayım, Bay Kâmil (mütehayyir) — Bayanım, bir emriniz mi var? Bayan — Bayım, sizin noter olnanız ihtimali yok mu? Bay Kârr”' (Şaşkın şaşkın) — Hayır, hayır ha)anım ben no- ter değilim.. Hayır, hayı (Bay Hicri davayı kazanmış- lara mahsus muzaffet tavurla) Bay — Gördünmü? (Kâmil'e dönerek) Karım, sizin noter ol- duğunuza dair bahse tutuşmuş. tu. Kâmil (Müphem bir eda ile) — Ne tahaf!. Bayan (Hiddetli hiddetli) — Ya,siznoter değil misiniz?.. No ter olmayınca, maişetinizi nasıl temin ettiğinizi öğrenebilir mi- yiz?. Kâmil (Şaşkın ve ahmak) — Anlıyımıdnı, tekrar bmur—.ır' karışır) — Bayım, imizden dolayı iti- zar beyan ederim. Evet, evet, | Iâüba'ilik.. Fakat ma- ü karım ile aramızda önemli bir bahse tutuştuk. Bu - nun içindir ki, çok rica ederim, af buyurun. Lütfen mesleğinizi bize söyler misiniz? Kâmil (Bir kat daha alıklaşa: Tak) — Vallahi bayım, bundan Sade bir şey olamaz, ben, mü- allimim.. Bay (Keytinden - sıçrayarak) —OH, şükür.. O muallim i imiş. lşmvor musün — aHndat'cığım, © muallim imiş.. Muallim!., Mu- allim!... (Arkası var) TURLER ENML Terbiyeli hayvanın nallanması Ateşler Çıkmağa tan Bunu Gördü Geçen asrın ortalarına doğru Royal Mail İngiliz seyrüsefain şirketi Hindistan adalarına se- ferlere başlamıştı. Kumpanya- nm Amazon adlı gemisi 1852 se- nesinde bir cuma sabahı Shcu- thampton limanımdan ikinci kâ- nunun üçüncü günü kalkarak birinci seferini pmak üzere 162 yolcu ile birlikte hareket et- | mişti. Zamanının en denizci gemisi olarak inşa edilen Ama- | zon pazar günü Biscay limanma öğle vakti girmiş bulunuyordu, İkinci Kaptan Trewceke tem- bel tembel kaptan köprüsünün ve Derhal Kampanasını Çaldı Başlamıştı. Kap- imdat üzerinde dolaşıyordu. Her şey yolunda gidiyordu. Fakat birdenbire makine dai- resinden alevler çıktığını gö- rünce aklı başından gider gibi olmuştu. Ayni zamanda dör - düncü çarkçı da ayni şeye şahit olmuş, imdat kampanasını çal- mağa başlamıştı. Bir dakika içinde duman in- sanı boğacak bir hal almış, göz gözü görmez olmuştu. Hortu- ma koşuncıya kadar yangın; ge- minin güvertesine, yağ odasına ve sair aksamına sirayet etin bulunuyordu. Bu esnada ikinci ni FAYDALI BilGiLER Gecelik Gömleği ile Görünmektense Ölümü Tercih Eden Kadın | Birden Bire Makine Dairesinden İmdat işareti çekildi ortalık biribirine karıştı. çarkçı da imdada yetişmiş, hor- tumu işletmeğe muvalfak ol- muştu. imdat işareti Üzerine İmdat işareti üzerine güver- teye hücum eden yolcular da ribirlerine giriyorlardı. Çünkü alevlerin boyu artık bacayı aşmağa başlamış, bütün güver- teyi yalıyordu. Can kurtaran sandalları geminin kıçında ol- n onlzrı ' gitmek te her Sandallara yetişmek için yegâ- ne yol direklere tırmanarak öbür tarafa aşmaktı. Vaziyet haki - katen fecidi. Esen rüzgâr da alevleri sandallara doğru sürük- Küyordu. Herkes şaşırmıştı Vazifesi başma koşan kaptan Kaptan Trewceke tembel tembel gügertede dolaşıyordu geminin kıçının rüzgâra çevril- PROGRAM | İstanbul İSTANBUL 10.30: Jimnastik Bayan Azade Tarcan. 0: Fransızca dars. 10.20: Dans musil- k'ıl (plük). 19.50: Haberler. 20: Spor mü- sahabeleri. Sait Çelebi. 20.30: Bayan Bed. Tiye Tüzün. Türkçı eserler. Radyo car ve tango oörkestrası 21.30: Son ha. berler, borsalar, 21.60: Yaylı sazlar kuar- teti: Ali Sezai, Orhan, Izzet Nezih, Mes> t Cemil, 22: Plik neşriyatı. Bukru 22.30: Duyamlar. 22.50: Dans'ın söreği. 23.15: Yabancı dillerde duyumlar. 23.3$: Konser (röle). Budapeşte 20.20: Piyano konseri. 21.15: Skeç. 23: D'ynmlır 23.30: Sücl ik. » Duyum- | bat, Moskova 19.30: Sollet konseri. 22: Almancı ya- yan. 2X035: Framsızca yayım. 24051 İs- veççe, Roma 20.15: Sözler .« Plük .- Sözler. “Lodoletta., adlır. Mascagninin Sonra: Duyumlar, 21.50: | operası -. 20507 Sözler. "Parayı şeytan alam,, adlı aperet. 22: yarlar. 23.30: Plâk. 23.35: Dayumlı Varşova 20.30: Şarkılar, 20.50: Aktü S D1 Karıık yar $ 20.1$; Alman şarkıları. 20.40: Halta- ni düyamları. 21; Günün kısa duyumlar 21.10: Konser. Büyük radyo örkestrası. 23: Duyumlar. 2380: Dans müziği. Fakir yılan oynatıyor, Hamburg * Duyumlar. 21.10: Sen yaz akşamı. yı’ını 28: Duyumlar, 2325: Reportaj. 23.45: Dans müziği. Münih 20.08: Oda müziği. 21: Duyumlar. 21.10: Reportaj. 23: Duyumlar. 23.30: Program arası, 26: Karışık müzik. « SINEMALAR TIYATROLAR * Türk : Bir aşk nağmesi — Bitmi- BUGUNKU| * yen iztırap, Melek : Kahirede aşk geceleri — | Kedi ve keman. Yıldız 1 Gönül tuzağı — Dağların kızı. Elhamra : Verenika — Bar şar- kıcısı, Şık : Korkünçev — Telefoncu kız, * Alkazar : Gaip ruhlar adası — Suvariler kralı. * Alemdar : Sürüsüne Bereket — 77 No. lu casus. Fantoma — Kadınların Zombi — Tunç vilcutlar, Kadıköy Süreyya : Kimsesiz Kadıköy Hâle : Gönüller Birle- gince. & Üsküdar Hüâle : Açk fırtınaları. * İpek : Gence aşk beldesi — Kerim Racanın oğlu. * Tan t Tarzan ve eşi. Halide ve arkadaşları (Usküdarda Hâle bahçesinde) : Bir şenlik ge- cesi. NOBETÇİ ECZANELER Bu gece pöbetçi ecxaneler — şanlar Eminönlünde Bensason — Ankara cadde- sinde Eşref — Bayazıtda Cemil — Küçük- pazarda Yorgi Şehzadebaşmda Üni. versite — Yenikapıda Sarım — Samatya- da Erofilon — Şehremininde Nazım — Karagümrükte Puad — Büyükadada Meh- med — Heybelide Tanaş — Bakırköyünde Merker — Fenerdi köyde Yeni Ti Bostanbasında Itimad — Taksimde Tarlahaşı — — Maçkada Maçkâ — Eyüpte Hikmet — Beşiktaşta Nail ec- zaneleri, . LIMAN HAREKE İ'LERiav Dün llmanımıza gelen vapurlar : İzmit- | ten 1615 te Ayten, Mudanyadan 17 de Anya, İskenderiyeden 17 de Ankarı. Dün Hmaaımızdan giden vapurlar : Mi danyaya 9 da Sazdet, İrmite 9 da Ko Mersine 12 de Çanakkale. Buzün Hmanımıza gelecek vapurlar Karabigadan 6 da Antalvya, Randırmada! 6.30 da Gülnihal, Bartından — 8,30 da Bar- tm, Karadenizden 16 da Vatam, İzmitten yadan 17 de Saa 16,15 te Kocacli, Mudi det. | Güreba Hestanesi. Şehremini, Z. rabigaya 20 de Bartın, Bandırmaya 21 de | Gülnihal, | . DAVETLER Çocuk Esirçeme Kurumunun — Ankara daki (Çocuk Bakıcı okulu) ma — öğrenici yarılmazıma başlanmıştır. Çocuk bakıcı o- kulu yatdıdır. ve parasızdır. Öğretimi iki yıldır. Dersler bem teorik (nazari) hem de pratiktir. Okulu başrakla bitirerek dip- loma alanlar hastahanelerde hasta bakıcı, ayleler yanında çocuk bakıcı ve Çocuk Esirgeme Kurumlarma atanırlar. Okula yazılma ve alınma — yartları şum- lardır : | — I8 yaşından aşağı olmamak, 2 — İlk okuldan diploma almış olmak, ol- mak, orta okulu ve Hseyi - bitirenler (tercih edilir). $ — Üzgidimli (Hüsnühal sahibi) ve sağ- lıklı olmak. Okula yazılmak isteyen- ler (Ankarada Çocuk Esirgeme Ku- rumu genel merkezi - başkanlığına) yart ile başvurı Yazılma için gerekli oi diploması, özbelek (Nüfus kâadi), tç fotoğraf. işi temmuz âayı sonunda kapanır. HASTANE TELEFONLARI Cerrahpaşa hastanesi. Cer- rahpaşa 21693 Yenibahçe. 3017 Haseki kadınlar hastanesi. Aksaray Haseki cad. 32 Gülhane hastanesi. Gülhane Kuduz hastanesi. Çapa Emrazı akliye ve asabiye hastanesi. Bakırköe — Reşa diye kışlası Beyoğlu Zükür hastanesi. Firuzağa Etfal hastanesi. Şişli Haydarpaşa Nümüne has- tanesi Zeynep Kâmil — hastanesi. Üsküdar. Nuh kuyusu, Gün Doğumu caddesi e ITFAİYE TELEFONLARI İstanbul itafiyesi Beyoğlu itfaiyesi Kadıköy itfaiyesi 60020 Yeşilköy, Bakırköy, Büyükdere, ÜUsküdar itfaiyesi 60625 Paşabahçe, Kandilli, Erenköy, Kar- 24553 20510 | 22142 16..60 43341 42426 60107 60179 24222 44644 Bugün Hmantmızdan gidecek vapurlar * İzmite © da Güzel Bandırma, — Ayvalığa 17 de Mersin, Bartına 19 da Antalya, Ka» tal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kı- mesini emretti. Bu manevra ile alevler yolcular üzerine değ; geminin pruvasına doğru sü- rüklenecekti. Eğer kaptan bu manevrayı yapmamış olsaydı, can kurtaran sandallarından bir | tanesini bile kurtarmak mü "- kün olamıyacaktı. Maamafih kurtardıktan sonra da vaziyet vahimdi. Çünkü gemi son sür- atile ilerliyor; bu vaziyette ise sandalları indirmek imkânsız bir hale geliyordu. Herkes şaşırmış, tayfalar, yolcular biribirine girmişlerdi. Kaptan yarıgını söndürmek için bütün tedbirlere müracaat etti- se de para etmedi, ayet san- danlları indirmek sırası gel- mişti, Birinci sandalın içine dolan yolcular, tayfanın fena bir ma- nevrası neticesi, daha sandal de- nize inmeden denize dökülüver. diler. R Herkes kendi Başına Bütün bu keşmekeş arasında kalın bir seş yükseldi: | kendi başı.ı kayırsın” Kaptanın sandalların indiril. mesi için verdiği kumanda da para etmiyordu. Çünkü hangi sandalın indirilmesi için emir veriyorsa; “Tutuştu” cevabını alryordu. Nihayet o da iş işten geçmiş olduğunu anlıyarak odasına gi- rerek bir daha çıkmadı. Artık herkes bildiği gibi ha- reket etmekte serbestti. Henüz tutuşmıyan can kurtaran san- dallarından bazılarını indirmek kabil oldu. İçine binenlerden birçokları tekrar denize dökül. düler. Bazıları da canlarını kur- tarmağa muvaffak oldular. Fa- kat bir kadın kendisine sandal- da tahsis edilen yere iç gömle- gi ile binmektense, ateşte yan- mağı tercih ederek, diğer yol- cuların protestolarına, ricaları « na rağmen sandala binmekten istinkâf ederek diri diri yanmak üzere tekrar odasıma avdet et- mişti, İngiliz an'aneperestliği- ne ne müthiş bir misal değil mi? Şafak sökerken Beş saat mütemadiyen deniz- de yanarak ortalığı aydınlatan Amazon kazasından kurtulan birkaç bahtiyar, şafak sökerken sandallarına sığınmışlar, vapu- run batmasını dehşet ve korku içinde seyretmişlerdi. 162 yol- cıdan ancak 58 icişi kurtulmuş, diğerleri ya yanmış, yahut ta denizde boğulmuşlardı. ee ae lındaki memura (yangın) kelimesini ıü.vlun kâfidir. MURACAAT YERLERİ Deniz Yolları acentesi Telefon Akay (Kadıköy iskelesi bay me- murluğü), Şirketi Hayriye, Telefon Vapurculuk Şirketi merkez acen- tesi, Telefon Sark Demriyolları müracsat ka- leri. Sirkeci Telefon mnüracast nalı mıntakaları için telefon santra. Devlet - Demiryolları kalemi Haydarpaşa.