İKİ AYRI BAHİS Orhan Selimin dün münek- kitten yana çıkan yazısında ba- na ait bazı imalar sezenler ol - muş, Ben onun fıkrasında, büs- bütün ayrı sebeplerden dolayı, bir muarızımın da ismini geçir- mesinden ba$ka Şahsıma ima şüphesi verebilecek hiç bir fikir bulamadım. Bu arkadasın dünkü yazısına göre münekkide — saldırmakla ondan korkmak birdir. Ben ge- çen yazılarımdan birinde thü - nekkidin tenkit edilen üstünde- ki tesirinin bahsimizle alâkası olmadığını bildirmiştim; her hangi bir arkadaşın bu nokta ü- zerindeki ısrarının mânasızlığı- nı burada isbata çalışmak ta mâ nasız bir ısrar olur. Fakat son :şqph.c_tozlarmx da fırçalamak için ilâve edeyim ki ben vaktile tenkit edildiği için münekkide hücum edenler aleyhinde pek çok şey yazdını ve bü mevzuda ğ mü_nakas_alanm bile vardır. E - serini tenkit eden münekkide karşı bir sanatkârın müdafaa hakkını bile pek seyrek vaziyet- lerde kabul ettiğim için muka - bil müdafaa hakkmı bile pek seyrek vaziyetlerde kabül etti- ğim için tekabül taarruzunu hiç te höş görmedim. O zaman be- nim fikirlerime karşı çıkanlar, sanatkârın münekkit önünde al çak gönüllü olmasını beğenme- diklerini iddia etmişlerdi. Çok tahaftır ki bugün sanatkârın münekkide sataşmasını hoşgör- miyenler arasında aynı imzalar vardır. Benim bahsimin mevzuu, ya- ni tenkidin ilim ve san'atla mü- n_asebetı' başka, münekkidin ten kit edilen sanatkâr üzerinde u- yandırdığı şahsi reaksiyon'lar da büsbütün başkadır. O kadar başkadır ki birisinin mevzuu ta- man!ile estetik, ötekisinin mev- Zuu ise doğrudan doğruya fert psikolojisi'ne aittir. Bu farkr iç ederek bana kapalı ve ürkek i- malar yapmak istiyecekler ara- sında sütun komşumun buluna - bileceğine ihtimal vermem. Peyami SAFA Ihtiyat j Subaylar kanunu İhtiyat subayları ve ihtiyat askeri memurları hâkkındaki 1076 sayılı ka- nunun bazı maddelerini değiştiren ve bazı maddelerine ilâveler yapan ka - nun dün ilbaylığa gelmiştir. Buna gö Te her sene yapılan son yoklama ne- ticesinde sağlam veya sakat asker edi Ien?îrdm tam devreli lise ve muadil- leri ile yüksek derecede meslek okul- ları, yüksek deniz ticaret okulu ve muadil okullardan ve Üniversiteden mezun bulunanlar ile yüksek deniz ticaret okulundan çıkanlar ve diğer gnn.lıu hniz oldukları halde ihtiyat ; aebvtâ cî::?tî:îu'k':l:hüue “tahsillerinin Müdafaa Veklletiııc):'ee d;knâler ':ıee l:llıııtıîî îîu gl:rek m_uhı:ıe_lîf sınıflara ayrılır- r, ve askeri ehli i hai olmadıklarına göî: th:.meyı ol yin ol müiddetlerle talim ve tahsile ;&Tıî tulurlar. No. 57 x N — 18-6-935 - SEHİRDE OLUP BİTENLER Verdön Fransız forpito kruvazörü dün limanımıza ge'di ve amiral, İlbaya, İstanbul ve donanma komutanlıklarına ziyaretler yaptı Fiyatlar Yarı Yarıya İndirildi Otel, gazino bar ve emsali gibi yer- lerin fiyat Histelerinin belediye Eko- nomi direktörlüğünce tasdik müddeti dün akşam bitmiştir. Yeni listelerde mühim indirmeler yapılmış, bilhassa adalar ve Beyoğlundaki otel ve büyük lokanta listeletinde esaslir değişiklik - ler yapılmış, fiyatlar halkın lehine he- men hemen yarı yarrya indirilmiştir. Belediye yaptığı bu indirmeden son- ra halkın aldatılmaması için icap e- den tedbirleri almağa karar vermiş - tir, Esnafın tesçili müddeti de dün ak şam bitmiştir. Ancak esnaf cemiyet- lerinde bu işe ait muameleler bitirile- mediği için müddet birkaç gün daha uzatılacaktır. — Diğer taraftan esnaf, cemiyetlerinin kendilerinden birkaç aylık borçlarını birden istemelerinden şikâyetçidir. Belediye Ekonomi mü - dürlüğü bunun önüne geçmiş ve cemi yetlere bu cihetin tashih ettiril. ini mürakabe bürosuna bildirmiştir. Verdön torpito kruvazörü dün geldi Fransız hükümetinin Verdön tor- pidosu dün saat 11 de limanımıza ge- miş ve 21 parça top atarak şehri se- lâmladıktan sonra Toph snünd demirlemiştir. Selimiyeden de 21 par- ça topla mukabele edilerek torpido se- lami Torpid h A5 « nı Beruttaki Fransız üsübahrisi ku - mandanı Amiral Rive'dir. Öğleden mnriıu Fr:er;uı baş komolo:iu',Hm;î. - ot aret ataşanavali yüzi ;?.uj gemiye giderek Amirali “ıığâîhîş' mışlardır. Akşama doğru torpido A- mirali Rive de karaya çıkmış Vali ve- kili Rükneddin Sözer, General Halis ve Fransız sefiri Kamereri ziyaret et- miştir. Rüknettin Sözer ve General Halis de gemiye giderek iadei ziya - tette bulunmuşlardır. Fransız torpidosu cuma günü öğ - leye kadar şehrimizde kalacak ve bu- radan Köstence ve Varnaya gidecek- tir. Amiral Rive bundan bir müddet evvel Kasar ve Kepar torpidolarile şehrimize gelen Amiraldir. Yarın Ün- yon Fransezde şereflerine bir ziyafet verilecektir. ——— 100 bin seyyah geliyor Yurda gezginci çekmek için yapı- lan işler yavaş yavaş kendini göster- meğe başlamaktadır. Öğrendiğimize göre bu yıl İstanbula 100,000 gezgin- ci gelcektir. Mevsimin daha başı ol - makla beraber şimdiden mühim bir sa yı tutan gezginciler geçen yıla karşı daha artıktır. 1934 de İstanbula de- ğişik yollarla gelen gezginci sayısı 81,194 kişi idi. Bunların yurda bırak- tığı paranın tutarı da 7,036,361 lira- dır. Bu yıl bunların daha çok artacağı beklenmektedir. Adada çiçek Sergisi ve çiçek savaşı 22 Haziran Cumartesi günü öğle- den sonra açılacak olan Büyükada çi- çek sergisi ve savaş programı hazır- lanmıştır. Sergi 23 Haziran Pazar ak—.% şamına kadar sürecektir. Savaş saat 6 da yapılacaktır. Akay, vapurlarını süsleycek ve Çiçekçiler Cemiyeti de çiçeklerle süslenmiş arabalar hazırla- yacaktır. Çiçek tertibatında birinci - den beşinciye kadar kazananlara muh telif bayraklar hediye edilecek ve ay- rıca birinciye elli, ikinciye otuz, ü - çüncüye de yirmi lira nakdi mükâfat verilecektir. Bundan başka gerek sa- vaşta, gerek sergide kazananlara tev- zi edilmek üzere vilâyet elli, belediye elli, Ziraat odası yüz elli, Adaları Gü- zelleştirme kurumu yüz elli lira ayır- maışlardır. Savaş için sekiz kişilik bir jüri heyeti seçilmiştir. —— Esnaf cemiyeti birleştiriliyor Esnaf Cemiyetleri federasyonu ku- rulması için hazırlanan proje Tecim ve Endüstri odasına verilmiştir. Pro- je oda meclisinden geçtikten sonra kat'i şeklini alacak ve tatbikma geçi- lecektir. Yeni projeye göre, federas- yonun kurulmasile 38 esnaf cemiye- tinin idaresi mevcut nizamnamelerin verdiği imkân dairesinde birleştirile- cektir. Cemiyetlerin faaliyeti prog - ramlaştırılacak, teknik noktalara ö - nem verilecektir. Federasyonun tek- nik, hakem ve içtimai yardım grupla- rı bulunacaktır. Bu grupların vazife- leri de projede ayrı ayrı gösterilmiş- tir. “Yeminli muhasin ekepnerler Yeminli Muhasip Eksperler Birliği kurulması için Ekonomi Bakanlığı- na yapılan teklif ve bu hususta hazır- lanan talimatname tetkik edilerek bir karara bağlanmıştır. Öğrendiğimize göre, proje esas itibarile faydalı gö - tülmüş, fakat şimdilik kanuni bir du- rüum verilmesi muvafık görülmemiş - tir. Bunun için, yeminli muhasip eks- perler birliği, hususi şekilde ve cemi- yetler kanununa uygun şekilde kuru- lacak ve işe başlayabilecektir. Tica - ret odası bu mevzu üzerinde tetkik- lere başlamıştır. Belediyenin istediği yerine getirilecek Birkaç gün evvel belediye Tramvay Şirketini protesto etmiş ve sosyete - nin az kum döşediği Fatih yolunu ge. ne sösyete hesabına tamire başlamış tı. Sosyete belediyenin protestosuna cevap vermiştir. Bu cevapta belediye- nin istediği her türlü şerait altında yolun tekrar sosyete tarafından yapı- lacağı bildirilmektedir.' Belediye bu Plâj sahipleri Kendi bildiklerine Bırakılmıyaçak Belediye. Ekonomi Direktörlüğü şehrimizdeki plâjlarda umumi bir tet- kik yapmağa karar vermiştir. Bu tet- kike sebep ilk önce halkın sıhhati, sonra da herkesin banyo yapabilmesi için plâjların fiyatça daha müsaid şartlar altında çalıştırılma çarelerinin aranmasıdır. Bunun için yeni plâj ta- rifeleri tasdik edilmemiş ve bu tetki- katın sonuna bırakılmıştır. Çünkü kıymeti 20 kuruş olan bir mayodan 15 kuruş kira istendiği tesbit edilmiş, bundan başka da mayoların sıcak su- da yıkanmadığı, hattâ bir vücuttan çıktıktan sonra suları gıkılıp akıtıla- rak diğer bir müşteriye verildiği gö- rülmüştür. Bu yüzden halkın her tür- lü hastalığa yakalanabileceğini gözö- nünde tutan belediye dün Srhhat mü- dürlüğüne bir tezkere yazarak sıhhat nok dan tetkikat yapıl bil- dirmiştir. Plâjlarda yapılacak tetkika- ta bugünden itibaren başlanacaktır. —— Su fiaflari indirilecek Belediye memba sularını tetkik et- meğe karar vermiştir. Şehrimizde içi- len memba suları 12 çeşit olarak tes- bit edilmiştir. Bu suların hangi vası- talarla şehrimize getirildiği, kaç el- den geçtiği, opttan ve perakende satış fiyatların ve bu fiyatların masrafa mütekabil olup olmadığı, araştırıla - cak, tetkikat iki gün zarfında sonuç- landırılacaktır. Bu defa su fiyatların- da esaslı indirme olacağı muhakkak görülmekicdir. Dupdarı DAŞkA Vu sü- ların çıktığı yerde ikinci ve ümumi bir tetkik daha yapılacak, halkın sıhhati noktasından ne gibi tertibat alınması lâzımgeldiği araştırılacaktır. —— Sütçülük için bir film Rusyadan İstanbul belediyesine süt çülük ve inekçilik hakkında bir film gönderilmiştir. Bu filmde inek bakımı süt sağımı ve süt tevziatının nasıl ya- pıldığı fenni bir surete gösterilmekte- dir. Belediye filmi gütçüler ve inekçi- ler cemiyetine vermiştir. Cemiyet ge- lecek hafta pazarteşi günü bu filmi kendi azalarile gazetecilere göstere - cektir. — 242 bin lira kaçırmışlar Gümrük muhafaza teşkilâtı ve kam biyo mürakıpliğine verilen bir haber- | KUÇUK HABERLER | * Gaziantep mebusu General Ali Hikmet bugün Ankaradan şehrimize gelecektir. * Dün sabah limanımıza İngiliz bandıralı “Orama” vapuru ile 300 ya- bancı gezginci gelmiştir. Seyyahlar, şehri gezdikten sonra geldikleri va - purla hareket etmişlerdir. * Profesör Akil Muhtarın riyase - tinde Bükreşte toplanan Balkan Cer- rahi kongresine giden heyet dün şeh- timize avdet etmiştir. * Şehrimizde bulunan birinci ge - nel müfettiş Abidin Özmen dün Bur- saya gitmiştir. Orada birkaç gün kal- dıktan sonra gene şehrimize gelecek, buradan da Diyarıbekire gidecektir. * Pariste toplanan Avrupa Japon sefirleri kongresine giden Japonyanın Türkiye sefiri dün Paristen gelmiş- tir, Sefir bu yazı İstanbulda geçire - cektir. * 'Terkos borularında yapılan de - ğişklikler dolayısile su kesimine dün de devam edilmiş ve saat 21 de kesi- len su sabah beşe kadar akmamıştır. * İlk okullarda açılan resim ve el- işi sergilerini ziyaret edenler için her okulda bir istatistik yapılmıştır. Alı- nan sonuçlara göre her okulu üç bin- den fazla halk gezmiştir. Gelecek yıl sergilerin daha verimli olması için Kültür Bakanlığı bir sergi rehberi ha zırlayacaktır. * Kız ve erkek muallim mekteple- rinin imtihanları dün bitmiştir. Alına- cak neticelere göre talebenin yüzde yetmişi muvaffak olmuştur. * İlk mekteple ları dün bitmistir. ** Üniversitede sözlü yoklamalar bu ayın yirmisinde başlıyacaktır. Yok lamalara yazılı imtihanlarda mğıvıffak olan tâalebe girecektir. # Ziraat Bankası buğday alım ve satım işinin tetkikleri ilerilemiştir. İs tanbul şubesi eski direktörü Ahsen, Genel direktör Kemal Zaim'den bazı talimat aldığını söylemişti. Bunun ü- zerine Ankarada bulunan Kemal Za- im'in buna verdiği cevap vaktile alın- mış olduğundan Kemal Zaim'den alın- rar cevap istenmiyecektir, ——— Yaz at yarışları başlıyor Yaz at yarışlarına Temmuzun 28 inde başlancaktır. Yarışlar 4, 11, 18, 25 Ağustos ve 1 Eylül olmak üzere 6 hafta devam edecektir. Yarışlar Ve- de bir vapur i tarafından kül- liyetli mikdarda döviz ve vergi ka -» çakçılığı yapıldığı bildirlmiştir. Ka * çakçılığı yapanlar hakkında araştır - malara başlanmıştır. Öğrendiğimize cevabı yerinde görmüştür. Sosyete vurlarımın değiştiği, onun gö - Erik Çiçekleri ” — Bu macera nasıl bitti? Şim di, onu, merak ediyorsun, değil mi? Bir çok tedbirler düşünmüş tüm, Dostlarımdan birine pasa - portumu çıkarttım; aklıma esti- ği zaman, Avrupaya kaçıvere - cektim, Fakat, buna rağmen, yi- ne korkuyordum. Çünkü o, hiç beklenilmediği zaman,; beklenil- meyen, umulmayan yerde çıkı - yor, görünüveriyordu. Meselâ, ben, tam vapura bineceğim sı- rada, rıhtımda, karşıma çıkrıve - rirdi. Yahutta trene binerken garda, beni yakalayıverirdi. O kadar çok kişiyi tanıyordu ki, her hareketi gizliden kontrol et- tiriyor, sanıyordum. Onun, ya- rattığı korku, ürküntü havası içinde bunalmış, kıs kıvrak ya - kalanmişs kalmıştım. Başımı iki yana sallıyordu : — Ah, geçirdiğim bu sıkıntı “ve korku günleri!.. Halimin, ta- zünden kaçmamıştı. Bana, sor- mağa başlamıştı: Ne oluyor - sun? Bugün bir tuhaflığın var? Gulnüyordu: — Beni, hiç srkıntıya, bilhas- sa kontrola Eelmeye:ykaa’dmx â ü- şün... Onu, şüphelendirmemek ılçı.ıı?n hep tevilli cevaplar veriyor Katılasıya gülüyordu: — Beni düşün.. Ben, bu kadar sıkıntıya nasıl girerim? Korku, dağları bekler... Gene kalktı, bir kadeh şam- panya içti. Odada, dolaşmağa başladı: — Geceleri uyuyamıyordum. O, benim, bütün havassıma hâ- kim, sahip olmuştu. İnanır mı- sın? Durdu, sırtından ateşi al ki- monosunu çıkardı, fırlatıp atti. Şimdi, ayakta, omuz başların- dan iki kurdele ile tutturulmuş, ancak diz kapaklarına kadar ör- tebilen kırmızı ipek daracık ka- misolu ile kalmıştı. Bir kadeh şampanya doldür- du ve havaya kaldırdı; derhal yapıya başlayacaktır. — Bunu, “O,, nun hatırasına içiyorum. Kadehi, ağzına götürdü. Bir hamlede içti. Sinirli bir kahkaha attı: — Sevgiden mi? Onu hatır- ladım da, içim mi deprendi? Ha- yir!.. n O, beni, kurtardığı için... Birdenbire, bir fokstrot oyna- mağa başlamıştı: — Aman Yesari, bilmezsin; ama bilmezsin, bu adamın bana ettiği iyiliği... Yorulmuş gibi durdu: — O, beni kurtardı. Ben, ona müteşekkirim, Bunu inkâr ede- mem, Gülüyordu: — Ama, nasıl? Kurtarışr da, gene onun kendi tarzına göre idi. Yani “esrarengiz!,, Bir gün bir yerde buluşmak için sözleş- miştik. Nerede? O, hatırımda kalmadı. Neyse... Buluşacağı- mız yere, tam dakikasında git- tim. Ellerini çırpryordu: — Aman ne tuhaf bakıyor- sun! göre kaçırılan paranın 242,000 liraya baliğ olduğu söylenmektedir. Öne arkaya iğilerek, kahka- halarla gülüyordu: — Ah, öldüm... Mahvoldum.. Bittim... Kesik kesik nefes alıyordu: — Aman,ne bakıştı o! Ben, randevuya dakikasında, hem de, tam dakikasında gider miyim? Bu olur şey mi? Olacak iş mi bu? Gözünle göresn, inanmaz- sın değil mi? Sağ elini göğsüne bastırmış- ti; —OHh! bittim, gülmekten mahvoldum. Fakat biliyör mu- sun, bu bakışm benim hakkım- daki kat'i hükümlerini gösteri- yor. Geldi, karşımda durarak bak- d — Söyle, Yesari, benim hak- kımdaki fikrini, hükmünü, ka- naatini söyle.. Ama, doğru ola- rak, Açıkça... Ben, hiç gücen- "mem... Vallahi darılmam... Çok gider. n de, ona bakıyordum; gül- düm: —_.D_aha kat'i değil... Yarım.. Elini, reddeder gibi sallıyor- liefendide yapılacaktır. Yarış ve ıslah nell 1.26 Te da başlama kararlaşan yarışların, yeni hafta tati- li münasebetile değiştirilmesini bil - ditmiştir. Bunun üzerine programlar- da lüzum görülen değişiklikler yapıl- <—— UDA BENDEN GİDİYORLAR Aşağı yukarı her gün, yeryü- zünün bir çok dillerinde çıkan ve matbaaya gelen gazetelerde, mecmualarda fotoğraflarını gö- rüyorum. Başları açık, vagonla- rın pencerelerinden sarkmışlar. Kimi ayaklarının ucuna basa- rak pencereye kadar yükselen genç bir kadını öpüyor, kimisi bacakları havada sallanan bir çocuğu kucaklamış... Gidiyor - lar.. t Bir gemi... Güvertesi karınca gibi kaynaşan insanlarla dolu. Rıhtımda mendil sallayan kala- balık. Gidiyorlar... Büyük bir şehrin geniş bir caddesi. İki yana dizilmiş yı- ğınların arasından sonu görün- mez kalın bir zincir gibi kımil- danmaktadırlar... Gidiyorlar. Gidiyorlar ve ben biliyorum ki bu gidişin bir dönüşü vardır. Biz böyle gidenleri ve sonra dö- nenleri görmüşüz. Orhan SELİM in genel yoklama- |. mıştır. , du: — O halde, istemem... Söy- leme... Daima uyanık olan zekâsı, bütün zeki insanlar gibi şüphe ile kamçrlanmıştı. Gözlerini kırpıştırdı ve dişlerini gıcırdat- t — Ah, hınzır kâfir seni! Be- ni atlatmak için. böyle söyleme- diğin ne malüm! Fakat buluşun güzel. Seni, yalnız, bunun için affediyorum. — Mersi! K — Tam, kat'i kararını, hük- münü verdiğin Zzaman söyliye- cek misin? - Boynumu büktüm: — Maalesef söyliyemiyece- ğim. Gözlerini açtı ve kollarını ka- vuşturdu: — Ay ! Söylenemiyecek ka- dar fena muı? Gülümsedim: — Tahmin, tasavvur edemi- yeceğin kadar iyi! Kollarını yanına sarkıtmıştı: — Anlamıyorum. Gene mu- POLİS Yedinci kattan Aşağı yuvarlardı Anderya isminde 60 yaşlarında ih- tiyar bir işçi Maçkada yapı inşaatın- da çalışırken müvazenesini kaybede- rek aşağı yuvarlanmıştır. Yedinci kattan düşmesine rağmen, Anderya - nın yalnız ayağı kırılmış ve vücudü muhtelif yerlerinden zedelenmiştir. Kazayı çok hafif atlatan işçi derhal Beyoğlu hastahanesine yatırılmıştır. * Unkapanı köprüsü altında bir ço- cuk cesdi bulunmuş, seyyar satıcı Ah medin oğlu Kâzıma ait olduğu anlaşıl mıştır. Çocuk kazaen denize düşerek boğulmuştur. * Karagümrükte Seyfinin sigorta « sız eyinden ateş çıkmış, genişlemeden söndürülmüştür. a Yüksek mühendis mekte- binde yapılan” yolsuzluk KÜ AA ARMÜZÜ A MA N L AD rinde görülen yolsuzluklardan dolayı eski idare heyetinden bazı memurlar- la alrm satım komisyonu başkan ve üyeleri hakkında tahkikler yapılarak kâadları ilbaylık idare heyetine verile mişti. İdare heyeti bunlar hakkında kararını vermiştir. İdare direktörü Sırrı, pansiyon memuru Celâl, Ayni- yat ve ambar memuru Faik, muhake» me lüzumu kararı, alrm, satım komis- yon başkan ve üyeleri muhakeme edil k kararı almışlardır. Muhakeme lüzumu kararı alanlar buna itiraz € - derlerse kâadları Devlet Şürasına gön derilecektir. ——— Floryada inşaat sürüyor Filoryanın bayındırlanması işine büyük önemle çalışılmaktadır. De - miryolunun iki tarafındaki yol yapıl- maktadır. Kalitarya kısmına düşen yol Kalitaryaya kadar düzeltilecektir. Kumsallıkta beton kısm da bitmek üzeredir. Burada bir köşk yapılmak- tadır. Bu;, benim sinirlerime dokunu- yor, biliyorsun. — Söylediklerimde muam- malık bir şey yok. Hırçın hırçın başını sallıyor- du: — Bir kere, niçin, “tahmin ve tasavvur edemiyeceğim ka- dar iyi?,, Buna, cevap ver. Ya- ni, ben, kendim bile, ahlâksız- lıklarımım, pisliklerimin haddini hududunu bilmiyorum, öyle mi? Kalktım, onun omuzundan tut- tum ve yüzüne öper gibi bak- tım: — Yok çocuğum; yok, yav rutm. Anlamadın. Senin, ahlâk- sızlık, pislik dediğin şeyler, ken- di kendine kuruntun... Sen, yü- züne karşı değil, kendi hissimi söylüyorum; sen, insanların bel- * ki en iyi ve en güzellerindensin.. tetmiyorum, Güzel insansın. Birden içini çekti: | $ —En güzellerinden olma isterdim. — Ve belki en güzellerindem sammalı konuşmağa başladın. | ö (Arkası vâr) y 't  . K Vücut, yüz, göz güzelliğini kas- ğ | $ |