“ MEMLEKETTE TAN Etnoğrafya Müzeleri Açılıyor İzmir, 12 '(H.;ıusi muhabirimiz bildiriyor) — Bu yıl ilbaylığın bazı yerlerinde etnoğrafya müzeleri kurulması kararlaştırılmıştır. Şimdilik Bergama, Tire ve İzmire yarım saat mesafedeki Pınar- başı köyünde bırer etnoğrafya müzesi vücuda getirilecektir, Bergama etnoğrafya Müzesi, Selçukilerden kalma harap bostan binasında tesis edileceğinden tamirine pek yakında başlanacak- tır. Bunun için bir de plân hazırlanmıştır. Tiredeki müze de 'Manisa itfaiyesi 'Düzeltilmelidir Manisa muhabirimizin bildirdiği- ne göre, Manisa itfaiyesi tamamile | tslaha muhtaç bir vaziyetledir. Ma- nisa elektrik fabrikasının yanması hadisesi, bunun bir zaruret olduğu- nu bir kere daha göstermiş ve te- yine Selçukilerden kalma Yahşi Bey, Ödemişin Birgi nahiye- sindeki Çakır Ağa konağı ve Prnarbaşı köyünde Selçukilerden kalma Küçük Cami caktır, Samsunda da Kuraklık Fazla! ; yapısı da etnoğrafya müzesi haline kona- Samsun, 12 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Samsun havali; raklık devam etmektedi: Yağmursuzluktan tütün güç dikili- yor. Henüz mısır ekilmemiş ve ekinler de çok ziyan görmüştür. Azgın Kurtlara Karşı Harp Samsun, 13 ., (Hususi muhabirimiz bikliriyor) — Samsunla Kavak arasın- da Mamur Düzü otlak yerinde bulunan koyun sürülerine son günlerde zarar veren kurtların devamlı hücumları kargısında bizar kalan sürü sahipleri vilâyete müracaatla yardım istemiş- lerdir. Vil. yet bu isteği avcılar kulübüne bildirdiğinden dün yirmi kişilik bir avcı kafilesi otlak yerine gitmişlerdir. oîad_a bıınlgm ıştıra_k edecek bir o kadar köylü avcı ile birlik. te, sürülere gündüzleri de hücumlar yaparak zarar veren azgın kurtların itlâfına çalışılacaktır. tikleri yerde birkaç gün kalacaklardır. Avcılar, lüzum görürlerse git- Ekmeksiz Kalan Halk! (Hususi muhabirimiz bild Balıkesir, 13 or) — Ekmekçilerle şarbaylık arasındaki anlaşamamazlık yüzünden halkım yüzde yirmi beşi ekmeksiz kalmaktadır. Makine Bu iş bir iki g almıyan fırınlar kapatılmıştır. nde halledilecekti: - 32 Köyün Bayramı Balıkesirde Bir Köy Bayramı Yapıldı Z - Köylüler zeybek >Badlıı1ııeıır. (Tan) — Halkevi köycülük şubesi tarafından bu hafta Balıkesire sekiz kilometre mesafedeki Tepecik köyünde bir köylüler bayramı tertip olun - muştur. 32 köy halkmnın iştirak ettiği bayram çok neş'eli bir ha- Bürhan CAHIT cevap almak korkusu hepsini düşündürüyordu. Nadya bunu hissetti. Baygın bir tebessümle etra - fını süzerek : — Garip şey, dedi. M. Piro - vani dans pistini yapmakta ha- ta etmiş. Cazbantçılar boş yere ;:lefes tüketiyor, dans eden yok i! Sarı Bal'ın bu sözü kafaları düğümleyen korkuyu sildi. Sal- landılar . Nadya: — Hele gençler, burada pek sakin mahlüklar oluyorlar. Şa- hin Bey uyumak için fırsat kol- luyor galiba. Gülüştüler. Şahin bunun pek açık bir da- vet olduğunu anlamıştı. Ötekiler delikanlıya bahşedi- len bu iltifatı kıskanmışlardı. oynuyorlar, va içinde geçmiştir. Ilbay Sa- lim Gündoğan, Korgeneral Sa- bit, Halkevi üyeleri ve binlerce ylü törende hazır bulunmuş- lardır. Zeybek, değnek, cirit oyunları oynanmış, koşular, pehlivan güreşleri yapılmıştır. Moreno: — Çok yorgun zavallı, dedi, © kadar calıvyî: ki Bu araya giriş Şahi, dina yetişmişti: — Çok doğru, dedi. O kadar yorgunum ki! İspanyolun bu ukalâlığı Nad- ya'yı kızdırdı. Yerinden - kalktı ve Şahin'e: — Kendinize iftira etmeyiniz, dedi. Yorgun olmadığınız: şim di ben size isbat edeceğim. İlk | dansı biz yapacağır. Ve Moreno'ya doğru bakarak elini delikanlının omuzuna koy- du: — Hem siz, kendinizi, başka- larıyla bir tutmasanıza! Sarı balın dansa kalkışı caz- bantçıların neşesini arttırdı. Co- şa coşa çalmağa başladılar, Başka danseden yoktu. İşçiler ve bu akşam şerefine in imda- larma göz yumulan çocuklar 1- | şıklar arasında birdenbire pey - da oluveren bu çifti seyretmek için pistin etrafına toplanıyor - lardı. | İsmail, beş dakika | yerden meydana çıkmış, geç vakte kadar dışarıda kalma- | iştir. Manisa itfaiyesi bu- gün maalesef bozuk bir makineden başka bir şey değildir. Bu vaziyetin izahı şöyledir: Şarbaylık — borç murlarının maaşlarını zorla vere - bilmesi, yeni ve hamleli çalışmala- imkân bırakmamakta- finansal durum dü- zeldikçe bütün bunların giderilme- Si kabil olacaktır. Biz, belediyenin yangın afetine karşı koyacak tedbirleri her ne pa- hasına olursa olsun bir an evvel al- ması icap ettiği kanaatindeyiz. Bütçe müsaadesi nisbetinde ilh ö ce başarılacak mühim işlerden bi- risi, itfaiyendı ıslahı olmalıdır. AA A Müjde vermayavk;şarken yaban domuzu sanıp öldürüldü ! CX) işaretli çocuk öldürülen yavrudur Bursa, 12 (Hususi — muhabirimiz bildiriyor) — Evvelki gün Fethiye 13 yaşlarında İsmail isminde £ cuk dikkatsizlik yüzünden öle UÇT en İş müjdeyi tü- il, öğretmeninden aldı; tt dikmekle uğraşan babasına ulaş tırmak için tarlaya gitmiştir. Müjde- yi verdiktenesonra | miş ve köye dönmek üzere yola çı- kılmıştır. Ana oğul yolda köpeklerin hücumuna uğrayarak fetyada başla- mışlar ve kaçışmağa adan geçen Refet isminde |lü, kadımı kurtarmağa muvaffak ol. muştur. Korkudan başka yola sapan son lerden köye dönerken, kara dilerek öldürülmüştür. Refet, dan işin farkına varmış, cesedi kaya- İrklar arasına saklamıştır. İsmailin dönmediğini gören ana baba zabıtaya müracaat etmişler, yapılan tahkikat hadisenin iç yüzünü meydana çıkar- mıştır. Relet hakkında takibat yapıl- n, (Tan) — de henüz halledilememiştir. Mevcut çeşmelerin hiçbirinden istifa- de edilememektedir. Akanlar da ihti- yacı karşılamamaktadır. Bayındırlık işlerini ihmal etmiyen belediyenin su işine de önem vermesi lâzemdir. Merzifonun Onlar, âdeta, bir yazlık bah- çede numara yapmağa kalkmış iki artist gibi dansediyorlardı. Nadya memnundu. Etrafıma kalabalık toplandık- ça çapkın figürler — icat ederek dansediyordu. Fakat Şahin çok sıkılmıştı. Alnından ter damlaları aka a- ka dönerken bir ân önce bu kıv- rak fokstrotun bitmesini bekli - yordu. İlk ve büyük bir hâdise sayı- lacak bu — eğlentinin ilk dansı bitti. - Nadya yoluna ve etrafına bi- riken kalabalığa bir çok mettre- ler yüksekten bakarak ve etra- fına nefis kokular saçarak yeri- ne geldi. Pirovani'nin sürprizi onları bekliyordu. Son defa otomobil — hediyesi üzünden Sarı bal yanında ikin- mevkie düştüğünü hisseden ne sampanya getirtmiş ve sak - latmıştı. gelir gelmez üç garson hep bir- | rahimin oda ka Pirovani bu gece için bir düzü- | Nadya ilk dansr yapıp yerine Bir Adam Sokakta POLiSs Birdenbire - Delirdi ! | İsküdarda oturan İsmail is- | hastahanesine kaldırılarak tah- gemi tayfası, dün an- sızın delirmis ve etrafa saldır- mağa başlamıştır. Zabıta me- murları tarafından derhal tutu- | lan İsmail zarar vermesine mey dan bırakılmadan Tibbı Adliye getirilmiş ve Bakırköy akıl has tahanesine gönderilerek tedavi | altma alınmıştır. * Evvelki gece Çemberlitaşta ağır bir yaralama hâdisesi ol - müuş, Muhittin isminde 17 ya - | şında bir genç arkadaşı Veda- dı beş yerinden yaralamıştır. Ö- | tedenberi bir çok defalar kavga | eden ve birbirlerile geçinemi- yen iki genç, evvelki gece de bir mesele yüzünden atışmışlar, çıkan kavga bu şekilde netice- lenmiştir. Yaralr Cerrahpaşa HAKYERLERİNDE Kapıyı kırmış, Eşyayı çalmış! Gülizar apartımanmın kapıcısı İb- t kararak içindi eşyasını ve Tarlabaş paltosunu çalmaktan suçlu Vahan ve ee ae a Zaben z cerada y müdaf, * Bedriyenin evinden kanape çalmaktan suçlu Fikret, birinci Sul cezada yapılan duruşmada suçu sabit görülmediğinden beraet etti. * Bahçekapıda Taşhan — önünde hamal Mehmedi çiğneyen şolför Niya- zi, dördüncü istintak hâkimliğince tevkif edilmiştir. ——— Muhltelit Türk - Yunan mahkemesi İşini bitiren muhtelit Türk - Yu nan mahkemesinin dosyalarını tasni- fe memur edilen heyet bu ay sonun- da dağılacaktır. Evrakın mühim bit kınmr tasnif edilmiştir. Bu mahkeme- işini bitirmesi dolayısile açıkta ka lan memurlar başka vazifelere tayin edileceklerdi zaam— İstanbul müddeiumumtliği İstanbul - Müddeiumumiliğine bu - günlerde temelli olarak bir zatın ge- tirileceği — anlaşılmaktaı Yeniden bazı namzetlerin isimleri mevzuu bah solmaktadır. Bu arada, sabık Adliye müsteşarı Feridin adı da geçmekte - dir. den servise başladılar. Bu sürpriz yerindeydi. Nadya, bunu — hazırlayanın kim olduğunu anlamak için et - rafına bakımırken, Pirovani ka - dehini ona doğru uzattı: | — Parkm p bunu da düşünmüştüm madam. ' Saadetinize... |— Nadya, o bal gibi tebessümle- bu akşam âdeta israf edi - yordu. Burada ne zamandanbe- ri hasretini çektiği sampanyaya eh iyi bir gecesinde kavuşmuş - tu. Artık bir düzüne şişe boşal - maFa başlamıstı. Miızikanın durdüğü - bir ânda parkın önünde tatlı bir at kişne- mesi duyuldu. Sahin kulak kabarttı. Bü. Erguvan'ın hayvanının sesivdi n Yanında oturan patrona eğil- b — Duydunuz mu? Zannede - rim Demir beyle, Turgut ona baktı: — Kızı geldi öyle mi? O daha cevap vermeden Tur- | da tütün kıyı | tılacaktır. |Yedikuleye yeni merir yaparken | kikata başlanmıştır. * Evlerinde yapılan arama - mahsus bir havanla bir bıçak bulunan Mus- tafa ve arkadaşının muhakeme- leri dün 9 uncu ihtisas hakye - rinde bitirilmiş, her iki suçlu - nun da 9 zar ay hapislerine 35 lira para cezası ödemelerine ka rar verilmiştir. * Köprübaşından geçen Vik- torya, şoför Hüseyinin idare - sindeki 2102 numaralı otomo - bilin sademesine uğramış, ha - | fifçe yaralanmıştır. * Heybeliadada yol inşağtın- da galışan amele aStı, Yunusun idaresindeki su otomobilinden atlarken düşerek yaralanmış - tır. İlk tedrisat müfettişlerinin istikbali | Kültür Bakanlığı ilk tedrisat mü - fettişlerinin terli - ve.istikballeri bazı yeni kararlar vermiştir. Bundan | sonra, ilk tedrisat müfettişleri, Ata - türk Enstitüsünün pedagoji şubesin- den mezun olanlar arasında seçilecek- mler, maaş olarak 25 lira asli maaş verile- cektir. İlk mektep muallimleri ise, kı- dem aldıkça maaşlarına zam yapılmak suretile terfi ettirileceklerdir. — Muallimler kongresi yapılacak Kültür Bakanlığı, bu yaz tatilinde lise ve orta metkep türkçe ve edebi- yat muallimlerinin iştirakile bir kon- gre yapılmasına karar vermiştir. Kon gre iki kıem olacak, ikinci kısımda yeni dil ilerleyişleri hakkında kont ranslar verilerek, muallimlere, yeni dil öğretme yolundaki esaslar hatırla- Mekteplerde — okutulacak ders kitapları dili, istilahlar müfredat programları da mevzuu bahsedilecek- ür. — kirik hattı Elektrik Şirketi Beyazıddan Yedi- € kadar ikinci bir kablo çektir - mektedir, Bu kablo Beyazıddan Ye - dikuleye kadar olan muhitin elektrik gücünü arttıracaktır. Kablo çekilme gi yazıddan başlan- Hat Langa bi ir haldedir. Bu çabuk çalışma ile bütün iş dört beş güne kadar bit- miş olacaktı guduün emirberlik vazifesini gö- ren Hüseyin çavuş — koşa koşa geldi ve daha uzaktan seslendi: — Ak kız geldi. Yarım yamalak türkçe öğre- nen — İspanyol mühendislerle Nadya, bundan bir şey anlama- dılar. Turgut, Şal i Nuri ve daha bir kaç kiş gibi kalktılar ve kapıya doğru yürüdüler. Patronun serefine içmek için hazırladığı — kadehi elinde kalan Nadya kocasına sordu: — Ne var, ne oldu? Muhtarın dudağı — Bilmem, bir misafir gelmiş galiba! Birdenbire etrafı boşalrveren Sarı bal, bu misafiri merak edi- yordu. Ötekiler, kapının önünde Er- guvanı henüz hayvandan inme- miş gördüler. Demir bey yoktu. Turgut, saygı etti ni ağırlamak için ona yere atla- masrt için yardım ediyordu. Erguvan: — Babamın romatizması tut. tu. Ben de gelmemek isteme - zesplebetin | | zayıflar, Müzmin bi 14.6.-935 AALLALRR AAA AA AN SAĞLIK ÖGÜTLERİ HLA ĞR LA PKT AM Deniz havasına Alışmak için Karpuz kabuğu denize daha düş- medi ama, gençlerden birçoğu şimdi- den denize giriyorlar. Doğrusu hak- sız da değiller! bul gibi her tarafı denizle çev- rilmiş bir yerde herkesin yüzme bil- eni girecek olanların n gelmesini bek- lemesi inanrlacak şey değildir. Karpu- ok Ülkelerde mayıs gelince denize eğe başlarlar, hat- ta pek sıcak aylarda denize girmeği bırakırlar da, son baharâ doğru tek- rar girerler. İstanbul mayıs içinde so- uk sayılsa bile haziran ayını boşuna çirmek hiç doğru olamaz. Bana kalırsa, İstanbulda deniz mev- simi mektep tatillerile başlamalıdır. Bütün ders yılında güzel güzel çalış- miş ve sınılını da geçmiş olan bir genç için, dersler bitince gezmek, eğlenmek h 'ak cimnastik yap- Bunlar da İstan- bulda en iyi deniz kenarında ve de« niz üzerinde olur. Gençler denize girmeğe erken başlıyorlarsa kabahat ancak öğretmenlerde olabilir. Onlar İstanbulun deniz kenarında bir şehir inerek, eğer de: arpuz kabuğunun deni- üğünü — beklemek lâzımsa, gençleri karpuz zamanına kadar mek« tepte tutmalıdır! Genç olmiyanlar mak tabil denize girmek h isterlerse biraz daha bekliyebilir- ler. Fakat onlar e- ğe hazırlanma zaman: gelmiş sayılır. Bir kere, deniz kostümünü dü mek lâzım. Denirze girerken giyilecek kostümü pek düşünmüyorum. Onu hazır bulmak pek kolay. Denize gir- meden ve denizden çıktıktan sonra giyilecek kostüm daha önemli. Bunun en iyisi, erkekler için, eskiden beri olduğu gibi beyaz fanileden bol olanıdır. Bayanlar ve çocuklar için de yine beyaz jerseyden örme kostüm- İerdir. Jersey hem — insant nezleden, korur, hem de bedenin hareketlerine engel olmaz. Sonra, Tan gazetesinin okuyucula- mı arasında İstanbullu olmayanlar da gok vardır. Onlarım arasında, bütün yıl içerilerde oturdukları halde, deniz mevsiminde hanyo yapmak için deniz kenarma gitmek mler de cibette bulunar. Onlar için şimdiden deniz bavasına alışmak daha önemli bir Deni; le çocukları, ill rıları, kırıklık verir, Elleri ve ayakla- re terletir. İştah arttığı halde insan talrğı olanlar deniz havasından ilk zamanlar büs- bütün rahatsız olurlar. Bundan dola- yı, deniz kenarma alışık olmıyanlar, oraya gelir gelmez deniz banyolarına giremezler. Deniz havasının bu ilk “çarpma” devri iki hafta, üç halta, dört hafta sürebilir. Banyolara başlamak için o devrin geçmesini beklemek, deniz ha- vi lışmış olmak lâzımdır. Deni- ği ondan sonra görülür. Bazılarında, birkaç bafta sonra, ilk devrin alâmetleri tekrar meydana çı- kar. Bundan — korkmamalıdır, yalnız deniz kenarında kalmakta ısrar et ek birkaç gün denizden uzaklı mak lâzım olur. Deniz havasının, ona alışık olmr yanlar üzerinde bu tesirinden dolayı- dır ki, içerlerden deniz banyosu yap- mak üzere deniz kenarma gelenlere, oturacakları evi denizden hiç olmazsa — tabii doğru bir bat üzerinden — beş altı yüz metre içeride tutmağı tav siye ederler, Lokman Hekim dim. Fakat ısrar etti. Akışamı ol- muştu ki gelmeğe karar ver - dim. Şahin onun tahmin etmişti. — Bilseydim, gelir alır Dedi, Erguvan altın saplı kırbacın! çizmesinin kenarıma sokarken Turguda bakarak güldü: — Şahin bey cesur olmuşs.4 Her halde sizin gayretinizle ola- cak! Şahin sıkıldı: — O maksatla söylemedim, dedi, beraber gelmek zevkini Bu sefer daha çok güldü: — Ooo, nezaketinizde de çof fark var, Teşekkür ederirti e"ct* dim, Hep beraber girdiler, ü Turgut — işıklı parkın geni$ yollarından geçerken misafirin? anlatıyordu: — Kasabamız büyüdü, seritle gölgelik bir yere ihtiyaç vard* Bakın, cazbandımız bile var. gelmiyeceğini parktan içeri İ Arkası var)