11 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

11 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Roosvelt'in Roosevelt'in bütün yaptıkla. rı, gazete sütunlarında nedense, hep “Roosvelt tecrübesi,, diye anılır. Halbuki açık bir hakika tır ki, milyonlarca adamı idare ederken tecrübe değil, ancak ic raat yapılır. Belki bütün dünya gazeteci - leri, ve ekonomik yazıcıları, Ro- V pek müspet sonunçlar almmıyaca - osvelt'in yaptıklarından ğını 'ıahm'n ettikleri için bunu bir “te crübe olarak,, görmüşler, ve bugün Amerika cumur baş- kanımın salâhiyetleri yüce mah - keme tarafından reddolunun - ca, “İşte dediğimiz çıktı!,, de- mişlerdir. Z Yüce mahkeme ne yaptı? Sa dece N. R. A. diye .ırııîaır: Nati- onal Recovry Act'ı ortadan kal- dırdı. Ve bunun kalkmasile cu- mur başkanmınım bütün ekonomik diktatörlası suya düştü. hj'. R. A. ulusal kalkınına mak sadile kurulmuş bir. idare idi. Başlıca gayelerinden biri, işçi sı_(' ile, patronlar arasında sıkı bir çalışma birliği kurmak, üc - retleri ve mesaiyi tanzim etmek t. Fakat yüce mahkeme, bu hu- susta çıkarılan Kodları, temel yasasma aykırı buldu. Ve cu - mur başkanının endüstriye ye- ni şartlar koymağa hakkı olma ğını söyledi. Bu süretle “kanun her şeyden üstündür,, prensibi hâkim oldu. Bu, şüphesiz ki, doğrudur. Fa kat kanunu nazari dikkate alır - ken, bugünkü şartları da düşün- mek gerektir. Tasavvur edilsi: ki, bu temel yasası 1787 de ya - pilmıştır, Roosvelt'in icraatı, doğru ve- ya yanlış olabilir. Fakat bugün kü modern ekonomiyi, bundan bir buçuk asır evvel yazılan bir metnin içine hapsetmek doğru olabilir mi? v Filhakika Roosevelt iktidar mevkiine geçtiğindenberi gö - rümlü ekonomi Economie diri- Egö& alanında bir çok tecrübe- ler yaptı. Ve bu tecrübeler ol - guün b_ır adamın yapacağı işler - den ziyade genç bir heveskârın atılganlığına benziyordu. Bir çok işlerde muvaffakiyet elde edilmemekle kalmadı; ayni za - manda feci akı ürler hâ: du. Doların düşürülmesi Amerikan ekonomisini onunla beral_ıe_r İngiltere ve dünya eko- nomisini sarstı. N. R. A. nın ilk çocuğu, ge - ıi_crı ıe_r;;nın ağtstosunda San Fransisko grevi halindi ğ Çünkü sendikalar, km.îa_d&î:l küllerine dahil olan amelenin, yine kendi direktifleri dahilin . de bulunmasını istiyorlar, işçi - nin iş bulmasına yalnız sendika ların karışabileceğini ileri sürü- yorlardı. Bunun üzerine kanlı grev patlak verdi, Fakat bütün bunlara rağmen K Bray-le-Haut'da yapılan ayin | leri anlatacak değiliz; bunların tafsilâtı, o il gazetelerini on beş gün doldurdu. Julien, paskapo- sun söylevinden, kralm Perva- sız Charles oğullarından oldu- ğumu öğrendi. Bundan haylt zaman sonra Juken, işi icabı, bu ayinin hesablarına baktı. Yiğenini bir paskaposluğa nasbettirmiş olan M. de La Mole, bütün masrafla- | Tı da kendi üzerine almak kibar- lığını göstermişti. Yalnız Bray- le-Haut ayini, üç bin sekiz yüz franza mal olmuştu. Puskaposun söylevine cevab verdikten sonra kral sayvanın altına girdi ve mihrabın yanm- da bir yastığa, gayet dindarca bir tavurla, diz çöktü. Kilisenin iç tarafı, iki basamak merdiven- le çıkılan tahta sıralarla çev- silmişti. Julien, bu merdivenin EKONOMİK KRONİK Tecrübesi işlerin tamamile kötü> gittiği de iddia edilemez. Elbet yapılan larda gü taraflar vardır ki, i, tutanlar buunuyor.. Acemi bir atıcı bile bir hedefe yüz tane kursun atarsa, bunlar- dan hiç olmazsa onunu isabet ettirir ve otuzunu civarına dü - şürür, Nitekim Federal Reserve Bul letin'in verdiği istatistiklere gö- Te, 1933 senesi, ma: mübadele şayanı dikk rette artmıştır. Fakat diğer ta - raftan, fiatların tedrici artması, yüksek ücretleri de felce uğrat - miştir. İltâslarda da bir azalma gö - rülmüstür. 1932 de anonim şir- ketlerin zararı 97 milyon dolar ken ayni şirketler 1933 ve 1934 seneleri zarfında kâr tevzi ede - bilmişlerdir. Şimdi vaziyd#'ne olacak? Son gelen haberlerden anla - şılıyor ki, Roosvelt bu sefer ce mahkeme ile mücadeleye gi rişmektedir. Yüce mahkeme ile mücadele ise temel yasası ile mü cadele demektir, Onun kanaatine göre: 1 — Ya temel yasası mucibin ce ölmeli... 2 — Ya temel yasasının kafa sını ezmeli... Roosvelt şimdi, yaptıklarının iyi neticelerile ortaya çıkacak ve bittabi mühalifleri de yaptık larının kötü neticelerini karşı - sına yığacaklardır. İsde müvazene olduğu* veya terazi kefesinin bir taraftan bir tarafa kaydığı ancak o zamanı görülecektir. t Mümtaz Faik ingiltere - Türkiye Tecim andlaşması Deyli Telgraf gazetesinin yaz dığına göre, İngiltere ile Türki ye arasında bir tecim anlaşma - sı yapılmıştır. Bu mukavele 20 haziranda tatbik edilecek ve do kuz ay meriyette kalacaktır. Mu kavele hakkında Bay Colville İngiliz parlâmentosunda izahat vermiştir. Bu izahata göre, İn- gilterede satın alman eşyanın yüzde yetmiş bedeli para diye | tediye edilecek. Geri kalan yüz- de otuzüu navlun ve sair gayri mer'i tediyat için Türkiyede ka- lacaktır. Türk hükümeti gümrüklerde ki İngiliz mallarının çekilmesi - ne muvafakat edecek ve bir ta - kım İngiliz eşyasımın serbest girmesine razı olacaktır. İngiliz hükümeti de kuru inci rin beher hundredweightinden alınan on buçuk şilin gümrüğü yedi şiline indirmeğe, tiltikten gümrük resmi almamağa fındı - ğin yüzde on olan gümrüğünü İ :kdiMIrmnya muvafakat etmek edir. IRMİZİ VE SİYAH STENDODHAL üst basamağında, M. Ch&lan'ın dizi dibine oturmuştu; Roma'da sixtine kilisesinde kardinalinin yanına oturmuş bir “caudatai- re,, € (1) benziyordu. Bir Te Deum (2) okundu, buhurdanlar buram buram tüt- tü, top atıldı, tüfekler havaya boşaltıldı; köylüler sevine ve sofuluktan sarhoş gibi olmuş- lardı. Böyle bir gün, jacobin gazetelerinin yüz günde yaptı- ğını bozuverir. g Julien, tam bir. huzur içinde dua etmekte olan kraldan altı adım arkada idi. Gözlerinde ze- kâ parlıyan, kısa boylu bir adam gözüne ilişti; onu daha ilk olarak görüyordu. Bu ıqa— mın elbisesi hemen hemen büs- bütün işlemesizdi ama bu sade (1) Kardinalin eteğini tutan adam. (2) Katoliklerin büyük bir duası, * BORSA samr a A am AAA aNK 10 Haziran Pazartesi Sterlin Dolar 20 Franstz Frangt 20 Liret 1 20 Belçika Frangı 20 Drahmi 20 İsviçre €e 20 Leva Florta 20 Çek Kuron Avusurya gilin Mark Zloti Pengo 20 Ley 20 Dinar Yen İsveç Kuron Altım Mecidiye Bankaot ÇEKLER Kapanış Frarsız Frangı İngiliz lrası 61850 Dolar 0.79,70 Liret 9,65,2$ Belga Drahmi İsviçre Prangı Leva Folrin Çekoslovak kuronu Avasturya Pezeta Mark Zloti 1Z04 1s Bankası Mü- .i Rıkm İL Anadolu ©C 60 ©, 100 Sirketihayriye Tramvay Reji Aslan Cimento Merkez Bankamn Osaranlı Bankası Telefon Tttihat değirmencilik T.AŞ. k Değirmenli merker Paranın istikrarı için düşünceler Argrulusal tecim odası Ame - rikan şubesinin bir bildiriğine göre, oda, altın esası üzerine pa ra istikrarına taraftar yanat bu lunmaktadır. Bildirik, aynı zamanda bu is- tikrarım başlangıç şartlarını yaz maktadır. Bu şartlar şunlardır. “Hükümetler arasındaki borç Yarın ödenmesi, öteki arsıulusal borçlara düzen verilmesi, tecim değişmelerinde ve kapitallerde daha geniş bir özgenlik olması, ulusal bütçelerin denkleştiril - mesi.,, Arsıulusal tecim odası, hazi - ranın 24 ünden 29 una kadar Pariste toplanacaktır. İzmitte ilk arpa İzmit, 10 A.A. — Bu yıl ü - ün bereketlidir. İlk arpa piyasa giyimin üstünde gök mavi bir şerid vardı. Julien'in dediği gibi kumaşı gözükmiyecek kadar sırmalı elbiseler giyinmiş olan birçok büyük büyük adamlar, krada onun kadar yaklaşamıyor lardı. Julien biraz sonra bu adamın M. de La Mole olduğu- nu öğrendi. Tavrunu pek gu- rurlu, hatta küstahça buldu. İçinden: . “ Bu marguis, dedi, bizim guzfl paskopos gibi — terbi - yeliye benzemiyor. Rahiblik in- sana bir halimlik, bir usluluk veriyar, Kral da buraya ereni ziyarete geldi; benim öyle bir ş$ey gördüğüm yok. Saint Cle- ment acaba nerelerde?, _Yınmd.a duran — genc bir ra- hib, erenin vücudundan kalan kutsal kısımların kilisenin yü. karısında, bir “chapelle arden- te” (3) ta saklandığını söyledi. “Chapelle ardente”"da nedir?,, diye düşündü ise de bu- nun ne olduğunu sormağa yüzü Julien (3) Cenaze için hazırlanmış, çev- resine mumlar yakılmış yer, KN Üç Bugün, Kamutayın elinde ordumu- zun deniz krsmmı alâkadar eden üç kanun lâyihası Milli Müdafaa encü - meninden çıkarak Bütçe encümenine verildi. Bu kanun lâyihasının güttüğü gaye deniz zabitlerinin refahıdır. Denizaltı mensupları Kanunlardan biri denizaltı mensup larına verilecek zamlar - ve tazminat içindir. Bu kanunun esaslarına göre: 1 — Denizaltı subayları, gedikli er başlar ve erbaşlarla aratlara aşağıda gösterilen mikdarda aylık olarak de- nizaltıcılık zammı verilecektir : Subaylara 3000, Gedikli erbaşlara 2000, erbaylara ve eratlara 1000 kr., Bu zamlar denizaltıcılığın tasdikı ta- rihinden başlar, Zammr alabilmek icin bilfill denizaltı gemilerinde çalıs- mak sarttır. Yedek kadrosunda bulu- nan denizaltıcılar da denizaltı gemi- lerde bilfiil çalıştıkları müddetçe bu zamlardan istifade ederler. 2 — Deniraltı gemilerü bilfiil hizmet müddeti iki tene olanların ikinci seneyi takip eden aydan itiba- ren denizaltıcılık zammı birinci mad- dede yazılı mikdarın 1-3 ü kadar art- tırılır. 3 — Denizaltıcı subay, gedikli er- baş, erbaş ve erada deniz altında bu- lundukları müddetçe günde kaç saat için olursa olsun beher gün için hak- kr olan - subaylara 300, gedikli erbaş lara 200, erbaş ve eradlara 100 kuruş lir. 4 — Üssü bahriden gayri bir liman da kalmak zarüreti olan ve yanında ana gemisi bulunmayan denizaltı ge- milerinde bulunanlara hiç bir vergi- ye tâbi olmadan subaylara 200, Gedik li erbaşlara 100, erbaşlara ve eradla- ra elli kuruş verilir. Denizaltı gemile- ri eenebi bir limanda bulundukları takdirde bu maddede yazılı ikamet yevmiyeleri dört misline kadar arttı- tılabilir. $ — Denizaltı gemilerinde bilfül çalışanlara hizmet esnasında bulun - duğu hizmetten mütevcllit hastalık - larr dolayısile denizaltı - gemilerinde çalışmatkan menedildiklerinde subay- lara gemilerinde çalıştıkları her hiz - met senesi için rütbe maaşlarına ilâ - veten 3, gedikli erbaş ve erbaşlarla eratlara 2 lira tazminat verilir. 6 — Denizaltında vazife esnasında | y baylarla gedikli erbaşların rütbe ma- aşları birer derece mafevk rütbe ve derece üzerinden, baş gediklilerinin tekalit maaşları baremdeki muadil o- lan maaşın bir derece yükseği üzerin- den ve erbaşla eratların tekalit maaş ve dereceleri gedikli çavuş üzerinden hesap edilir. 7 — Varzife eanasında vefat eden- lerin maaşı, maaşa müstahak olan ai- lesi efradına bir derece üstün rütbe üzerinden yetim mâaaşı olarak tahsis olunur. Bundan başka kanunt mirasçılar - dan irsi bisseleri nisbetinde tevzi edil mek ve bir defaya mahsus olmak üze- re 2500 lira tarminat verilir. 8 — Denizaltıct olmadıkları halde vazifeten denimatı. bçvu 4 man subay, askeri memur, gedikli baş, erbaş ve eratlar bu kanunun üç, dört, —altı, yedinci maddelerinden istifade ederler. — Kabul edilen mu- vakkat bir madde ile de bu kanunun neşrinden evvel kazanılmış olan deniz altıcılık zamları ve seneleri larkları muteberdir. Emek bedeli Millt Müdafaa encümeninde kabul edilerek bütçeye gönderilen bir ka - nun lâyihasında deniz mensuplarına mahsus emek bedeli kabul edilmek - tedir. Kanunun birinci maddesi ile harp gemileri ile muavin gemilerinde ve kurslarda bulunanlara aşağıdaki be - de aylık olarak verilecektin Donanma komutanma 55, filo ko- mutanlarına ve denizaltı gemi komu- tanlarına 45, bilümum komudörlere, harp gemileri komutanlarına , birinci çarkıçılara 40, 1000 tondan aşağı harp gemileri komutanlarile birinci çarkçı- İara ve donanma komutanları kurbay başkanlarına 25, 1000 tondan aşağı harp gemileri komutanlarile birinci çarkçılart, harp muavin gemileri ko- mutanları ile linci çarkçılarına ve me saha gemileri komutanlarına ve birin- ci sınıf çarkçılarına 20, harp gemile- ti muavin gemiler, mesaha gemileri ve ihtiyat muavin gemilerde vazife gören bütün suhaylarla beşinci sınıf mafevk askeri memurlara 15, kurslar talim ve idare heyetleri okurları sı baylara ve harp ve muavin gemiler- de vazife gören altıncı sınıf geri me- murlara ayda 10, ayni kanunla rüt- 11-6.935 —— ORDUNUN DENİZ KISMINA iLiŞİiĞİ OLAN UÇ PROJE 'Deniz Zabitlerimizin Refahını Artıracak Proje Kamutaya Veril mek Üzere besinin gayri müsait olması dolayısile vekâleten vazife görenler de asılları ibi birinci maddede yazılı zamları â- vuzlarda tamride bulundukları müd- detçe zam verilmez. Muavin gemiler- de bulunanlara yalnız g lerinden itibaren ayni li lerine kadar zam verilir. Mesaha gemileri — subayları tayin olunduğu merkez limandan h reketinden ayni limana dönüşüne dar. İhtiyat muavin gemilerde stajda bulunan ihtiyat subaylara hu gemile- rin merkezi olan limandan hareket * | lerinden tekrar ayni limana dönşleri- ne kadar, seferberlik halinde muavin ve ihtiyat gemilerinde bulunanlarla, harp gemilerinde bulunanlar gibi € - mek zamımı alırlar. Her ne süretle o- lursa olsun gemide bulunmayanlara €emek zammir verilmez. Hazır gıda Üşüncü bir kanunla da denizaltı botlarında müstahdem denizci ve mü- kellef küçük zabitan ve efrada sefere de ve manevralarla tatbikatta hazir gıda verilmesi kabul edilmektedir. BU kanunlar bütün ordunun denizcileri « ni alâkadar etmekte ve 1 Hazirandan itibaren kanunun mer'i olduğu yazıl- mâkiausie —— Belediye polisleri şehir işlerile uğraşacaklar şimdiye kadar boş kaldıkları za * manda polis işlerine de bakmak ta idiler. Şarbaylık kaymakamlıklara verdiği emirde zabitai belediye memurlarının yalnız şehir işind bakmalarını bildirmiştir. Kuruçeşmedeki kömür depoları kaldırılabilecek Kurüçeşme halkının şikâyeti üzes rine buradaki kömür depolarının baş ka bir tarafa nakli etrafında tetkik- ler yapıldığını yazmıştık. Depoların Kuruçeşmeden tamamile kaldırılma * sına maddi imkân görülemediğinden şim vaziyetin halk lehine olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştır. Bunun için de depoların, binalar * dan uzak olan Kürüçeşme ile Ortar köy arasındaki boş ve geniş araziye götürülmesi — dü ünülmektedir. An- Cak depoların buraya naklinden evvel yükleme, boşaltma işlerinin kolayca yapılabilmesi için yeni mıntakaya rılır |tum yapılması lâzımgelinektedir. Har zırlanan projeye göre bu işler içiü 400,00 Olira sarfetmek icap ettiğin * den alınacak gelirin bu masrafr ko” ruyup koruyamıyacağı araştırılmak* tadır. tutmadı. Artık hep dikkat ke- silmişti. Bir hükümdar geldiği zaman âdet, “chanoine,, lar paskapos- la beraber gitmez. Fakat cha- pelle ardente'a doğru giderler- ken Agde paskaposu M. Châ- lan'ı da çağırdı; Julien de onun arkası sıra gitmeğe cesaret etti. Uzun bir merdiven - çıkıldık- tan sonra gayetle küçük, fakat yaldızlı gotik pervazı son dere- ce zinetli bir kapı önüne geldi- ler. Pervaz, yaldızı daba dün vurulmuş gibi parıl parıl yanı- yordu. Kapınım önünde, hepsi de Verritres'in en kibar aylelerin- den yirmi dört kız diz çokmüş, duruyorlardı. Paskapos da, ka- pıyr açmadan önce, bu güzel kızların arasma diz. çöktü. O yüksek sesle dua ederk?n kız- îuıı:_dn onuı_ıkfı:e;ıaıehrîııe. zarif- gine, nazikliğine, genc ve tat- iryüzüne bakıp bakıp doya - mıyorlardı. Bu manzara, Juli- en'in kalan aklmı da elinden al- dr. O anda, enkizisyon uğruna, hem de gönül rızası ile, çarpış- mağa hazırdı. Kapı birdenbire açıldı. Küçük chapelle sanki alev almıştı. Mihrabın üzerinde sekiz sıraya dizilmiş, aralarına demet demet çiçekler konmuş fazla mum — vardı. Saf n tatlr kokusu, kapıdan dalga dalga çıkıyordu. Daha yeni yaldızlanmış olan chapec- İle küçük, fakat çok yüksekti. Julien, mihrabim — üzerindeki mumlardan bazılarının on beş kademden büyük olduğunu gör- dü. Kızlar hayranlıklarımdan kendilerini tutamayıp bağrıştı- lar. Chapelle'in önündeki sofa- ya yirmi dört kızdan başka yal- nız iki cur& ile bir de Julien ka- bul edilmişti. Biraz sonra kral da geldi, ar- kasında yalnız M, de La Mole ile başmabeyincisi vardı. Muha- fızlar bile dışarıda diz çöküp selam dur vaziyetinde kalmış- lardı. Kral,dua rahlesinin önüne, kendini atar gibi diz çöktü. Yaldızlı kapıya yapışır gibi ar- kasını dayamış olan Julien, işte | ancak o vakit, bir genc kızın | çıplak kolu üzerinden, cren Clöment'in — heykelini gördü. Ereni,genc bir asker kıyafeti ile gösteren bu heykel, mihrabıf altma gizlenmişti. Boğazında | geniş bir yara vardı. ki sanki kanıyordu. Bunu yapan artist doğrusu çok büyük bir hünef göstermişti; erenin can <eh–' fakat yine tatlı tatlı bakan göf” leri yarı kapalı idi. Yeni terli” yen bir bıyık altından gözüktt o güzel ağız, yarı kapalı oldu” ğu halde bile yine dua eder ge bi idi. Julien'in yanında duraf! kız bunu görünce hüngür hün gür ağladı ve gözyaşlarında? biri Julien'in eli üzerine düşt'i. Herkes derin bir içiğe de idi; ancak civar küylerde Ç#" lınan çanların sesi ge!iş'cr(ıf': bir müddet böylece dua edi'di? ten sonra Âgde paskaposu, söylemek için kralaan izin istö7 di. Kısa, fakat dokunaklı DU söylev verdi; onu sade, sad€ © makla beraber tesiri şüpht olan şu sözlerle bitirdi: vıf] S1 [Nkîv " Za Zabitai belediye memurları /

Bu sayıdan diğer sayfalar: