eç 1 N, —mammommaman ESKi MÜZiİK H | OKUDUKLARIMIZ. DUYDUKLARIMIZ | Ha OLLER ŞİMDiİ NEREDE? ,, Parisin bir küçük meyhane . den doğan koca eğlence ve se - fah;t mahallesi olan Montmar- trede yavaş yavaş sönü, ormuş. Fski Franşız anlayışı, u)l'u Fran tız fantazisi yecine, şimdi Ame- rikadan gelip bütün Avrupayı saran teknik usuller, makine - leşnyş__insnnlar kaim olmuş. Bütün bu çıplak, yarı çıplak vücutların yeknasak tarzda bir hizaya gelişleri, hepsinin sanıki Bu kızların içinde neleri yok, ne.eri.. cak onun sayesinde muvaffak olacağız. Biraz evvel veyahut biraz sonra bu işin hakkmdan geleceğimize inanıyorum, Şim- di iki kadar —oluyor, kendimi resmi bir polis memuru göste » rtecek, Jahnson'a gönderilen mu haberatı gözden — geçiriyorum. Bu adam zararsız esnaim biri.. Kendimi reşmi polis gösterdiğir me canmız sıkılmadı değil mi? .7 Bilâkis... - Kâşki siz resmi bir polis sıfatile aramıza saydınız. Demek ki Thalia bo - yuna Kızıl çenberle muhabere ediyor? ”— Evet. daha bir müddet o - nu yanımda alıkoyacağım. Bli- min altında bulunması daha iyi. Çünkü bu suretle — zararını da tahdit etmiş oluruz. — Froyant'ın niçin Fransaya gittiğini biliyor musunuz? — Hususi işleri için zanne » derim. Çünkü başka memleket- lerle de çok işler yapıyor. Şam- nız? panya'da — büyük bağları var. — Size evvelce de söylemiş - | Ben bunu bildiğinizi zannedi » tim, Biz bu Kızıl çenberi ele ge- | diyordum. çirmeğe muvaffak olursak, an » Emniyet müflettişi müsbet Edgar WALLECE 'ş gibi, cebinde ne varsa başka yeni bir ndiniz mi? müdletten beri siir> n bir şey var. Gali- a Drurumond huzil ? ütemadiyen muha - berede bulunuyor. Ne öğrenir - ge hepsini bildiriyor. Parr kafasını salladı: şimdi ne yapacaksı- bir şekilde kafasını salladı. Bu konuşan iki kişiden her biri ay- n ayrı seyler düşünüyordu. Parr içinden diyordu ki: — Froyant niçin Tuluz'a git- ti? Yale sordu: — Tuluz'a gittiğini nereden biliyorsunuz? | Bu sual o kadar Parr'ın dü - şüncesine uygun ve o kadar bek lenilmiyen bir sual idi ki, Parr yerinden doğruldu: — Allah Allah, dedi, siz in - sanın kafasından geçenleri üde- ta okuyorsunuz. l — öyĞ.. Halbuki ben 'ariste I tahmin ediyordum. vbal $ — Hayır Tuluz'a gitti. ğ O dakikadan itibaren Parr i. çin müthiş bir rahatsızlık baş - lamıştı. En gizli düşünceler'ni okuyabilen bu adamdan âdeta yılmıştı. Tam o sırada - telefon çaldı. Froyant: — Siz misiniz Parr? Biraz si- zinle görüşmek isterdim. Eğer mümkünse Yale ile birlikte ba- na gelir misiniz? Size söyliye - yekpareleşmiş gibi ayaklarını bir sağa, bir sola kaldırışları es ki sade zevklerimizle taban ta - bana zit müzikbol numaraların dan başka şeyler değildir. Müşteriler şimdi sahinede ve- ya ortada çıplak kadınlar görün ce, bu kadarcığını gözlerinin ve ruhlarınım zevkini tatmine kâfi buluyorlar. Bu kızların için de neleri yok. Sarışından çukola tasına, hattâ simsiyahına kadar derece derece renklerin hepsin- den de var. Montmartrede eğlence yerleri- ni dolaşan bir Fransız gazeteci- si böyle anlatıyor. Diyor ki: — Ben meselâ etrafına bütün bu renklerden canlı nümuneler toplayarak güya sarayında ha- rem kurmuş bir padişahı göste - ren numarayı seyretmekten zi- yade, seyircileri seyretmeyi da- ba eğlenceli buluyordum. Yanı başımdaki masaya ağır iyinmiş, hattâ — nişanlarının urdelâlarını bile takmış, yaşlı- ca bir zat oturuyordu. Beri ta - rafta iki kız bu adamı göstere - rek bir şeyler konuşuyorlar ve kış kıs gülüyorlardı. Sol gözü teğim çok mühim şeyler var. Parr telelonu kapattı: — Acaba ne gibi mübim şey- ler öğrenmiş — olabilir? dedi. Derrick Yale'in gözlerinde aca- yip bir ışık yandı, söndü. Thalia Drummond sade ak - gam yemeğini bitirmiç, ev ha - nımları gibi bir çift çorabın ta- mirine koyulmuştu. Fakat bir taraftan da kalası mütemadi - yen işliyordu. Jack'ı düşünüyor- du. Evet, bu delikanlı onda da muhakkak bir tesir bırakmıştı. İğneyi, ipliği bir tarafa bırak- tı. Kendisini daha fazla meşgul edecek başka — şeyler aramağa koyuldu. O sırada kapının zili çaldı. Bir postacı ayakkabı büyük- lüğünde bir paket getirdi. Ad - res clle, fakat matbu — harfları takliden yazılmıştı. Genç kızın vücudunda bir ürperme dolaş- tı. Kapıyı kapayınca hemen o - dasma çekildi, ipleri çözdü. Pa- keti açınca Kızıl çenberden ge lan bir mektup çıktı. Bu mek - TAN —— — mne bir de monokl! oturtmuştu. Bir münasebetle bemimle ko nuşması icap ettiği zaman, sağ gözüne de baska bir monokl tak tı. Şık giyinişi böyle gülünç dere ceye kadar çıkaran yaşlı adam - lar da var. Belki müessese mü - dürlerinden biri de işitir diye yüksek sesle bana dedi ki: — Buraya baftada iki, üç de- fa gelirim. Her defasında da böyle soğukluklar gösterirler. İki monoklun karşısında ben de nezaketimi azami derecede in celterek, daima böyle soğukluk- larla karşılaştığına göze, neden ısrarla haftada iki üç defa ora - ya geldiğini sordum. ”— Neden ısrarla geldiğimi ve neden bu soğukluklardan iğren. diğimi öğrenmek istiyorsunuz? Anlatayım.. Bana öyle geliyor ki, bu uzun bacak ve çıplak meme matzara ları sizi de sıkıyor. Sanki bura- sı eğlence yeri değil de, kışla.. Hep kumanda ile hareket edili- yor. Askerin talim ve terbiyesi - nin hiç olmazsa bir sebebi ve hik meti var. Fakat buna rağmen, halka dikkat ediniz. Bu kuman- bir yol vardır. Bu kutunun içim de ne varsa onu alıp hemen o - raya gidiniz. Size yeni talimat gelinceye kadar mahzende bek. leyiniz.,, Thalia paketin içine baktı. Evvelâ dirseğine kadar geçebi- lecek uzun — bir meşin eldiven vardı. Bu eldiven bir erkek eldi veniydi ve sol eldivendi. Bun - dan başka — çok keskin bir de bançer vardı. Genç kız üzün müddet eldiye- ne ve hançere baktı. Ondan son ra telefona giderek bir numara ıo_yledi, Uzun müddet bekledi. Nihayet aradığı numarada kim” seler olmadığı cevabı verildi. S_aıtı.nı baktı, sekiz buçuğu geçiyordu, kaybedecek vaktı da y’ıkıu Eldivenle hançeri büyük bşı € çantasına koydu, uzun bir manto giyerek sokağa çıktı. Yarım saat sonra Parr ve Yale ihtiyar milvanerin evinde —— — 2.-6-935 —— İRADYO DUYUMLARI Radyo dalgalar! Ve güvercinler Fransanın Nantes şehnindt geçen ay pek radyo dalgalariyle entenesan tecrübheler yapılmış” tır. BBunlardan en mühimi mek- tub taşıyan güvercinlerle yapi” larilardır. “Radyo dalgalarınıl! yayıldığı yerlerde güvercinleril kendilerinden geçib uyuşuk bif halde kaldıkları görülmüştür. 'Yapilan deneyişte ilkönce 27 güçlü br radiyo yayımı yapıla- rak orada hazır bulundurulaf 200 mektub taşıyan güvercine iş verilmiş. Zaif güçlü radyo ya” yım dalgaları, güvercinleri a9 sersemletmiştir. Gittikçe k'.gl" vetleştirilen gönderici radyo is“ tasyonu kuşları büsbütün ser” semleterek iş göremiyecek halt getinmmiştir. Radyo istasyonl durunca güvercinler de başları” nı toplamışlardır. Kosice istasyanu Çekoslovakyanın 2,5 kilovat güçlü Kosiçe postası pek yakm- da 10 kilovata yükseltileceği öğ“ renilmiştir. Moskova spikeri JAKİMOV ——— eee Z dalı hareketlerden çok memnuf görünüyorlar, çünkü ber biri * nin askerlik damarlarını mı 05* şayor nedir? Sebebimi bilmedelr bu ruhi haleti kavrayamada! memnun oluyor. Eskiden &: ye numara yapmağa çıkan nt ” fer, tuhaflık olsun diye başınl bir tüy iliştirirdi. Şimdi bütül bu kızlar başlarına tüy geçirm? ge başladdar. İnanınız banâ“ Paris müzik hollerinde gösteri * len numaralarda bile halkın 44 kerlik hisleri akşanıyor. Bura * da çıplakların bir araya sıralaf” ması, müzik holünün şen olmas! lâztm gelen havasına hiç yara$” | mayor. Şehirlilerin kalplerindö | harbe kargı şevk - uy: ben iki büyük harpte bulundu” 70 de ve 14 de.. Tongende, MA” dagaskarda, Fasta — savi ilitari üzik höllere yaras” mayor. | idiler. Holün bütün lâmbala'! yanıyordu. Pencerelerin de "”; Si aydınlıktı. Hasis ihtiyarın PU israfına şaştılar. Başka zamar” larda holde yalnız bir tek JâP” ba yanar, içinde kimsenin BU lunmadığı — odaların lâmbalar' hiç yanmazdı. ” Froyant'ın hole açılan Yazi . hanesi de apaydınlıktı. Ev sahi bi misafirlerini kendisini dahi genç gösteren — bir ı:bd—î“nıı karşıladı. ü — Size söyliyeceğim seyle her halde — hayret edeceksif' ” dedi ve Parr'a bakarak. foD yet umum müdürüne de teİS'0, ettim, çünkü höyle vaziyetltr ” tedbirli — ve ihtiyatlı olmak , zimgeldiğini takdir edersin v Buradan cıktığınız zaman " ı nıza bir felâket gelebilir v kendi sırlarımızı çok kimS? de rin öğrenmesi de iyi bir S:'"', ğildir. Pardesülerinizi çIk çaf mısmız? Çünkü size ın?" N t #im şeyler epeyi ıw"'( e l