2 HAZIRAN PAZAR 1935 SAV|51 KURUŞ BUGUNI 5 mi — Askerlik. Ben kanserin mik- buldum! obulu nasıl aldır eri — Sevişmeler, 9 uncud: WMuncuda * Kadın ve moda. Fransa'da Kabine Buhranı Genel savaştan beri birçok Fran- tBız hükümetlerini düşüren frank, Flandin kabinesini de devirdi. Bir Vakittir Fransa'nın finansal ve eko- momik durumu gittikçe moktedir. Tecim darlaşmakta, büt- çe açığı artmakta, işsizlerin sayısı çoğalmaktadır. Bu finansal ve eko- Homik zorluk bir hafta, on gün içinde frankın değerini sarstı. Bu- nun üzerine Bay Flandin, ulusal Paranm değerini korumak için Par- lâmentodan geniş yetke istemeye karar verdi. Cumurbaşkanı Bay Lebrun'ün başkanlığı altında yapı- Tan kabine toplantısında istenile - =Bısk alan yetkenin şekli kararlaştı. u, hükümete £ usal kredi! zeltmesi ve ul DaE L abirloti 'a X bir kanun tas- Mnası için tör durumuna Iwymık demek ola- tağından, bu önergeyi reddetti. Hâdiselerin ne garib bir görünüşü- dür ki, geçen yıl Doumergue kabi- Desinin istediği yetkeler diktatör - lüğe varacak korkusuna karşı gel- Mmek üzere işbaşına geçen Flandin kabinesi de gene o korkunun kur- anı olmuştur. Flandin'in istediği Yetkeler Avrupanın bugünkü hava & içinde birçok ülkelerde normal olarak —hükümetlere verilmiştir. Ve oralarda böyle bir korku uyan- dvrmlyor Fransa'nın ikide bir, böy- İk bir korku içinde çırpımnmasının sebebi kendi tarihinde aranmalı - dır. Fransa'nın iki yanında Faşist Yejiminin yayıldığı bir sırada, tari- inde üçüncü Napoleon, Vakaları bulunan bir ulusun böyle Bir korkuya düşmesi şaşılacak ve Tizaksanacak birşey değildir. An - cak bugünkü ekonomik kriz © ka- dar dallı budaklı ve içinden çıkıl- Ması güç bir görüdedir ki, ergeç ransanın da kamusal inanı üze - rinde toplıyabilen bir kabineye öy- * geniş yetkeler vereceğine inana biliriz. Doğrusu da şu ki, ulusal Parayı korumak için istenen yotke- lerle diktatörlük arasında hiç bir Yakınlık ve benzerlik yoktur. Bay Flandin demokrat düşünce- lere bağlılığını göstermiş bir dev- Ve diktatörlük kor- et adamı Usüna yi aşına gelmişti. Beyi kurmuş olan Bay Bowisson da Hene demokrasi prensiplerine bağlı ir politika adamı olarak işbaşına Beliyor. Ve parlâmentonun önüne t#elecek Salı günü ilk çıktığı vakit, 8ene bu yetkeleri isteyece; bil- iriyor. Demek oluyor ki, iş her- angi bir devlet adamının kendine Zereğinden çok yetke istemesi de - #i, ortadaki para krizinin böyle Yetkeleri kaçınılamaz bir gerekliğe Fetirmiş olmasıdır. Fransa'da hü - ümetin kuvvetli ve frankın sağ - Am bulunması, yalnız içsel bir so- Tum değildir. Bunun arsıulusal bir D Şöemi ve değeri vardır. Avrupanın Şözünkü durumu Fransada sürekli Ve sözügeçer bir hükümetin varlı- Sina bağlıdır. Birçok ulusların pa- Yalarının değeri de Fransız fran - inin — sarsı'mazlığına bağlanmış Mlunuyor, Bu bakırndan Fransa'dı Milam ve parasını " tuta Araçlarını (vasıta) elde etmi Ükümetin yertutması dünya barı- H ve arsrulusal ekonomi düzgünlü- Ü için çok istenecek bir şeydir. Tansız ulusunun birçok güçlük- önünde bulunduğu meydanda- Ancâk bu ulusun tarihte çok he0 gösterdiği özduyu (hissise- l_"—’ bugün de yeryüzünün rahat- Bt için gerekli yolu bulmakta ge- yeceğini umdurmaktadır. A. Şükrü ESMER ler , kötüleş- | BELÜCİSTANDA KORKUNÇ ZELZELE & FRANSADAKİi ISTA 30.000 KiŞi OLDU YIKILAN ŞEHİRLER BUHRAN Bouisson Bir Temer- küz Kabinesi Yaptı Yeni Başbakan da Kamutaydan Tam Salâhiyet İstiyecek Kabine daha ziyade sola mütevecsihtir Paris, 1 A.A. — Bouisson sa- at 11 de Elysee sarayına gide- rek kabinenin Jistesini reisicu « mura vermiştir. Hükümet salı günü parlâmentonun önüne çı- kacaktır. Bouisson, saylav Franklin Bouillon'a devlet bakanlığını teklif etmişse de Franklin Bouil | lon ulusal birlik yolundaki sa - vaşına devam edeceğini söyliye- rek bunu kabul etmemiştir. Temerküz kab nesl Paris, 1 A.A. — Bouisson bü- tün cumuriyetçiler ır:mdğugre- ni b'E mc(k". tebiNesi * Bışbıkın ve ıç bıh.nı. Bou- isson (bağınsız saylav), devlet bakanları: Caillauz (sol demok rat senatör), Herriot (radikal sosyalist saylav), Marin — (cu- muriyetçi federasyondan say - lav), Mareşal Petain (parlâmen Mareşal Pötain, F. Bouisson Caillaux ve Herriot a—ım Dış bukanı: Tavat | Bağınsız senatör), Tüze baka- (Arkası 5 incide) TATiL BAŞLADI Daireler, Müesseseler, Dük- kânlar Dün Kapatıldı Dün öğleden sonra İstanbul Adliyesinde tatil mışlar, bazı yerler dün 12 de ka Ulusal bayram ve genel tatil günleri hakkındaki — kanunun tatbikine dün başlanmıştır. Ka- nunen hafta tatili pazardır. Vebu tatil dün 13 de başlamış, resmi daireler, müesseseler, bankalar ve fabrikalar bu saatte tatil edil miştir, Halkın yemesi, içmesi, giyinmesi gibi zaruri ihtiyaç - larile alâkalı dükkân ve mağaza lar için hafta tatili hükümleri tatbik edilmemiş, bu gibi yerler dün akşama kadar açık kalmış- lardır. İstanbul belediyesi de dün öğ leden evvel bütün kazalara mü- esseselerin saat 13 de kapanaca ğını tebliğ etmiş, belediye zabı- tası memurları bu işin kontrolu ile meşgul olmuşlardır. Yalnız kanunun manası bir çok kurumlarca iyi anlaşılama - dığından bazı yanlışlıklar ol - muştuür. Cuma tatili izni alan kurumlar da tatil yapmağa kâalk panmışlar, cumartesi günleri saat 13 © kadar fasılasız çalışıla cağını kestirememişlerdir. Öğleden sonra, Galata ve Ka raköy semtlerinde zaruri ihtiyaç maddeleri satan mağazaların da diğerleri gibi kapanacağı be lediye memurları tarafından teb liğ edilmiştir. Bunun üzerine bir çok mağazalar kapanmış, bu | yanlış emir yarım saat sonra tashih edilebilmiştir. Bu gibi yanlışlıklara bundan böyle mey | dan verilmiyecektir. Ticaret müesseseleri ile yazi haneler ve dükkânlar dünakşam saat 19 da kapamışlardır. Bak - kallarla yiyecek maddeleri sa « tanların cumartesi günleri 21de kapatıp kapatmıyacakları he - nüz belli değildir. Bu arada tu- hafiyecilerle diğer dükkâncılar dan perşembe akşamları saat TArkası 3 üncüde) NBUL Ko!ıır ve Küetta sehırlcnnı' gösterir harita (Zelzele tafsilâtı S incide) J A.SABUNA YORUNMADAN BİZİMKİ, ÜÇUNCÜ ÇEŞİTTEN ... Insanlar gibi, şehirler de yıkanır, | yıkanmak ihtiyacırdadır. Yıkanmı- yan insan nasıl kir, pas tutarsa, yı- kanmıyan şehir de toz, toprak için- de pıılıım, küflenir. Su, yıılnı n san için değil, taş, toprak için de koruyucu, yaşatıcı nimetlir. Bu | yönden bakarsak, cigara gibi, şe- hirleri de, birinci çeşit, ikinci çeşit, ; üçüncü çeşit diye ayrı ayrı çeşitlere | ayırmak habildir. Haa arln Düee için kökünü su ile İen baş- ka çare olmaması gibi, bir şehri sağlamlaştırmak, — güzelleştirmek için de onu yıkamak, hergün yıka- rkhen, Lausşanne'nin, Montreux'- nün, Geneve'in nasil yıkandığını ve o temiz caddelerin, hele ıslan- dıktan, süprüldükten sonra, park- ların sayısız su Zerrelerile baharlaş- maş yeşil dekoru içinde nasıl yeni bir canla t iklerini görmek eşsiz bir zevktir, İsviçrede her şe- hir, her sabah, banyosunu —almış sıhhatli insan yüzü gibi gülmesi - ni bilir. Demek İsviçre, bu bakım- dan birinci çeşittendir. İsviçre en iyi yıkanan, Bulgarir- tan ise iyi kötlü yıkanan mem leketlere örnek olarak gösterilel lir. Buna rağmen Sofyadaki e min bulunduğu caddenin bazı yaz günleri yedi sehiz defa sulandığını da, alışmadığım için şaşarak gör. düğüm bir gerçeklik olarak hatır. larım, En iyi yekananla en kötü yikanan memleketlerden sonra, hiç yıkan - mıeyan, yahud - hiç yıkanmaz de- memek için! - ayda, yılda bir yıka- nan üçüncü çeşit şehirlere tam, tı- patıp misal olarak bizim İstanbul göslerilebilir. -Arözöz, ilfaiye, tu- lumba, su, bütün vasıtalar vardır, boldur, ama, ne çare ki, şehrin yı- kanması lüzumunu düşünecek dai- re neresi ise, işte galiba o yoktur. Yahud yoktur da vardır, veyahud, me bileyim, vardır da yoktur. Belki de, bütün bu vasıtaların harekete gelebilmesi için, şehri yıkamak va- zifesini üzerlerine almış olanların Ağustosun otuz altı derecelerinde yanarak serinlemek lüzumunu ken- di aziz nefislerinde duymaları lâ- zamgeliyor, Yanlış, fakat ne çare ki — yerleşmiş rimizden biri de, şehirlerin yıkanmak ve te- mizlenmekten ziyade, - serinlemek için sulandığı kanaatimizdir. Çün- l;ı.ı!h bizde w&';â kullanılan Ca sil vur süpürgedir ve süpürgeyi . nasıl kullandığımızı | ei anlamak için de, tanzifat ame- | lesinin sabahları saat beşle altı ara- | sında Karaköy gibi meydanlardan kaldırıp yedi kat apartıman dam- larına savurdukları mikroplu toz #isleri icinde. benim gibi hangi ta- rafa kasacağını tayin edememek gereklidir. Hülâsa, şu burnumuzun dibinde- ki deniz sayunu, kova ile, - aro- zözden vazgeçtik! - gaz tenekesile alıp bes on ana sokağı olsun sula- mağı akıl edemedikten sonra, ar- tık bu şehri bizim samimi surette güzelleştirmek istediğimize müsa - ade buyurursanız bendeniz inan- ı nıa,lvuyıııı da, kim isterse, o inan - sup. SA'YI: 41 — 3344 Onhırıncı YIL SAHİS ve B AŞMUHARRİRİ Niahmud SOVDAN TAYYARE Dün C.H. Partisi: İstanb merkezinde büyük bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda İstanbulun bü- tün Parti idarc heyetleri başkan ve üyeleri ile H-'<cevleri reisleri ve banka direktörleri, müesse - sat direktörleri ve İstanbul ga- zetelerinin delegeleri bulunuyor du, İstanbul Parti idare heyeti başkanı Hilmi toplantıya baş - kanlık etmiş, ve Türk hava ku- rumuna yapılacak yardım için yurm;lırm çalışmasını istemiş Bu' çok delegeler söz almışlar ve yurt muhafazası bakımından edeceklerini sup oldukları müesseseler namı na vadetmişlerdir. Bundan sonra ticaret odası mümessili Ahmet Kara ticaret odasının 6 bin lira vereceğini ve bütün tacirlerin de sınıfına göre yardıma hazır olduklarını söy - lemiştir. Esnaf cemiyetleri delegesi Galip Bahtiyar da: — Esnafların bu şerefli vazi- yete iştirak icin hazır oldukları- nı ve İstanbuldaki 60 bin esna- fin tayyare almağa teşebbüs et- tiklerini ilâve etmiştir. Parti idare heyeti üyesind- (Arkası 3 üncü TEHLIKESı | Parti Merkezinde Dünkü Toplantı Dün C. Halk Partisi İlçe kurumunda yapılan büyük toplantıda *arti Başkanı Hilmi ve Hava Kurumu direktörü mplanud& Aras, Sofyadan Geçerken Bulgar Bakanile Görüştü Sofya, 1 (A.A.) — Bulgar tel graf ajansından; Türkiye dış işleri bakanı dok tor Tevfik Rüştü Aras yanmda, Bayan Afet, kızı Bayan Fatin, Türkıye cumur başkanlığı baş yaveri Celâl,Özel büro direktö rü Refik Amir olduğu halde. bugün Ankaraya gitmek üzere Cenevreden saat 4,40 ta Sofya: ya gelmiştir. Doktor Tevfik Rüştü Aras, -— istasyonda, kralın — müşaviri Grouctf, Bulgar dış işleri baka- nı Köseivanoff, Sofyadaki Tür- kiye elçisi Ali Şevki Berker ve diğer resmi şahsiyetler tarafın- | dan selâmlanmıştır. | Bulgar dış işleri bakanı Kö * seivanoff tarafımdan Bayanlara çiçek demetleri sunulmuştur. | — İki bakan, trenin hareketine | kadar istasyon salonunda görüş | müşlerdir. Rühânt kıliklar kalktıktan sonra . Ali Naci KARACAN | (Öteki dünya insanlarının bu dünyaya yeniden geliş"il