Gündelik Çoban oökülu Bu betkemizde geçes öztürkçe ke » Bmelerin osmanlıca karşılıkları şunlar- dır: Okul — Mekteb; Kamun — Natık ye; Süre & Müddet; Kavyram — Mof - küm; Anlam — Mana; İlgi — Alaka; Etke — Amil; Diyem — İfade; U - gak Tayyare; İmtihban; Kaygı — Endişe. Sınaç Geçenlerde gazetelerde şöyle bir haber vardı: Leningrad'ın bü- tün kamunlarında 10 ile 15 mayıs urasında 1200 çoban kendileri için hazırlanmış kursları bitirmiş- lerdir. Bir ay süren bu kurslarda çobanlar hayvan bakımını öğren- mişlerdir. Hayat yürüyor.. dünya değişi« yor.. demek birçok kavramlar ve anlamlar gibi, bundan sonra ço « ban kelimesinin gözümüz önünde belirttiği eski varlık şekli de de « ğişecek basitliğin kaygısızlığın ve tabiat ile kaynaşmanın sembo -« lü olan çoban da bundan sonra o- kuyan, yazan düşünen adam kip - leri arasına geçecek.. Okumak, dü- şünmek, herhangi bir tekniği elde etmek, hiç şüphesiz hayatı zen « ginleştirmek demektir. Her zen « ginlik ise ister maddiğ ister tinel olsun, hayat ilgilerini ve bunlar ile beraber hayat kaygılarını artı- rır. Kitab ve gazete okuyan, hay- yan bakımı tekniğini öğrenen ço- bân, artık eski klâsik çoban ka « lamaz. O da aklı, fikri, koyunları- nrotlattığı yeşil tepeler ve ovalar- dan başka bucaklarda - dolaşan, Laval'in gezisine, Hitler'in söyle- vine şehirlerin hadiselerine, sine- ma yıldızlarının aşklarına ilği gös- teren modern adamlardan biri olur, Yeni çoban kipi insanlık için bir kazanç, bir yükselme etkesi sa- yılabilir mi? Hayatın zorlukları arttıkça eski çoban kipinin bir çok- larımız için bahtiyarlığı canlandı- ran, düşüncesizliği belirten - bir varlık halinde göründüğü bellidir. Tabiat içinde, insanlardan uzak olduğu halde, kendini sayan sürü- sünü güderek kavalımı çalan ço - ban en basit bir hayatın diyemi - dir. Esasında yaşayışın bütün gös- terileri de nisbiğ olduğuna göre çobanın bilmediği hayat derecele- ri kendisini ilgilendirmez. Biz onu bahtiyar sanırız.. Gerçekten de böyle midir? Bizim hırslarımız - dan, kıskançlıklarımızdan, içimizi kemiren türlü düşüncelerden uzak yaşadığına bakılırsa öyle olduğu - nu kabul etmek pek de yanlış de - ğildir. Simdi okumuş çobanın eskisi- nin yerine geçmeğe başlaması ile bizim hayalimizde yaşıyan ve ha- yalimizi okşıyan bir bahtiyarlık sekli de artık kaybolmağa yüztut- muş demektir. Şüphesiz, uçak ile gazetesini alacak, radyosunu ya - nında taşıyacak, hayvanlarını bir baytar gibi bakacak olan yarınki çoban tabiattan uzaklaştığı nis » bette insanlara yaklaşacak, ve on- ların acılarını, kaygılarını daha yakından paylaşacaktır. O vakit bahtiyar çoban kipi kalmıyacak, ve bizim deonu düşünerek , ona imrenerek biran için olsun, haya- limizde onu canlandırmaktan do- ğan zevkimiz yok olup gidecek - tir. Çoban! boş yere kaçıyorsun. Teknik seni de pençesine - geçir - Mmiştir. Okuyacaksın, Sınaçlar ge- çireceksin.. Yeni acunda artık se- nin eski kipindeki adamlar için o? “Zeki Mesud ALSAN Fransız Kabinesini Z. BAZİRAN-1935.BAZAR Adımız, andımızdır B. Buyson kurdu Yeni kabinenin dokuz üyesi eski bakan- lardır - Kabineye tükel yetki verilecek, fi« nans ve ekonomi işlerini B. Kayo, süel şle- ri Mareşal Peten kontrol edecektir. Paris, 1 (ALA.) — B. Buyson bütün cumuriyetçiler arasında ge- niş bir merkezleşmiş kabine kur - mayı başarmıştır: Başbakan ve İç bakanı: Buy - Mareşal Feren son (bağınsız saylav) Devlet bakanları: Cellav (sol demokrat senatör), Eryo (Radi- kal sosyalist saylav), Maren (cu- muriyetçi federasyondan saylav), Mareşal Peten (parlamento dışın- dan) Dış Bakanı: Laval senatör) (bağınsız Tüze Bakanı: Perno (cumuri- yetçi federasyonundan saylav) Sü Bakanı: General Moren (parlamento dışından) Donanma bakanr: Pietri (sol cumuriyetçi saylav) Hava Bakanı: General Dönen (parlamento dışından) (Sonu 5 inci sayıfada) AMERİKADA DURUM B. Ruzvelt anasal ka- nunu değiştirmek istiyor Nevyork, 1 (A. A.) — Yüce hakyerinin kararındanberi endüs- tri merkezlerinden artan bir kuy - vetle yapılmakta olan hücumlara kar$r koymak için B. Ruzvelt, ya- kında kongreye bir kanun öner - geyecektir. Türkiyenin hava tehlikesine maruz oldu- gunu bilmeliyiz ve söylemeliyz. Tedarik edeceğimiz araçları kendilerine emanel edecek kahramanlarımız vardır. İsmet İnönü Her yerde 5 kuruş ©ON İKİNCİ RESİM SERGİSİ Bay Özmenin bir söylevi ile Sergievinde dün açıldı B. Ruzvelte göre amerli- Güzel sanatlar birliği resim şu- kan anasal kanunu Vaşington, 1 (A.A.) — B. Ruz- velt, ulusal kalkınma kurumunu yıkan yüce hakyeri kararının, bir kuram buhranına sebeb olduğunu Sonu 6 ıncı sayılada besinin Ankaradaki 12 inci sergi- si dün sabah, saat 11 de, Sergie - vinde kalabalık çağrılılar önünde görenle açılmıştır. Hazır bulunan- lar arasında Kamutay Başkanı - miz Abdülhalik Renda, Parti Ge- Muhafız Gücü dün on ikinci yıldönümünü kutladı Muhatız Gücü her yıl olduğu gibi bu yıl da kuruluş günü olan 1 haziranı törenle kutlamıştır. Gü- ©ün bütün şubeleri başlarında mı- zıka ile caddeleri dolaşıp Atatürk anıtına gelmişler ve oraya bir çe- lenk koyup erkinlik marşını söy- demişlerdir. Güçten bir subay, sık sık alkış- larla kesilen güzel bir söylev ver- miştir. Bundan sonra — sporcular kamutay yoliyle kulüblerine dön- müşlerdir. Yıldönümü dolayısiyle yapılan toplantıda 150 kişi bulunmuş ve kendilerine dondurma, pasta ve limonata sunulmuştur. Gece şehir bahçesinde bir şölen verilmiştir. B. Abdülhalik Renda kordelayı keserken nel Sekreteri B. R. Peker, Kültür Bakanımız B. Özmen, Parti yöne- tim kurulu üyeleri, birçok saylav - lar, yazarlar, gazeteciler ve yük - sek işyarlar vardı. Kültür Bakanı B. Özmen şu söylevi verdi: — Bayanlar, Baylar Güzel sanatlar Birliğinin Ankarada açtığı sergilerin 12 İncisini açmakla mutluyum. Sergi gözden geçirildiği zaman türk ulusunun güzel sanatlar alanındaki ge- lişimi göze çarpar. Memleketimizde tabil güzellikler goktur, Hayale genişlik verecek hâdi- (Sonu 3. cü sayıfada) Azat günü Azat günü kanununun yeritil mesine dün başlanmıştır. Dün öğ- leden sonra bütün devlet yönetge- leri kapalıydı. Böylece cumartesi öğleden sonra başlıyan hafta aza- tr, pazartesi sabahı bitecektir. Dün bütün işyarlar, hafta çalışmasında yarım gün kazandıkları için bü « yük bir hoşnudluk içindeydiler. Bugün, resmiğ azat günü kabul e- dilen ilk pazar olmak bakımından tarihiğ bir gündür. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyot, Türki- yede çıkan gazete ve dergile- re het gün verilen 5 er keli- melik listeleri de - yazıyoruz, Bulisteyi basan gazete ar- tık bu kelimelerin osmanlı- calarını kullanmıyacaktır. ON SEKİZİNCİ LİSTF 1. — Sadık — Bayrı Sadakat — Bayrılık Örnekler: | - Biz dostlakla- rımaza bayrı ve bağlıyız. 2 - Bayrılık en yüksek insan- lık vasıflarındandır. (Sona 2 inci sayıfada)