| 10 SARERAT M Babam Kostantaniye'yi Zapfef-' mek Üzere İdi. Onu, Sözleri Ve Yeni baslıyantar için: 5 Özleri Doğrudur Sandığı, Emni- yet Ettiği En Yakın Adamlar Aldatmışlar Ve Çandarlı Halil Paşa İkinci Mehmedin yanına, kucak | Z€man elinde iki buçuk onör lö- kucak hediyeler taşıyarak girmişti Tekrar ediyorum: ;, Adriyatik denizinin kıyıların- da şimdi, elimize geçmemiş bu- lunan yerler ancak on bin stad- yonluk küçük bir toprak parça- sından ibarettir. Bunlara uzan- mamış olsak hiç bir zarara uğ - ramış olmayız. Ama, bizi hare- kete geçmek için zorlayan bir başka hedef vardır ki buna ulaş- mak üzerimize artık bir borç öl- muştur, Biz, Asya'nın ve Avzupa'nın üzerinde kökleşmiş bir ssİtana- tın başında bi 'oruz. Top - Taklarımızın tam ortasın.la hâlâ bir başka gönül, bir başka istek ve bir başka inanış gütmeğe ça- balayan bir Bizansa tahammü - lümüz olamaz. — Bu Bizans ki sırf içindeki kötülüklerin yüzün den koskoca bir imparatorluk iken bugünkü haline düşmüüş - tür, yani yıkık dökük bir şehit: den ve bir avuç adamdan ibaret bir küçüklüktedir, bize zaman zaman en kuvvetli bir düşman kadar büyük zararlar vermek - ten çekinmemektedir. Bu küçük Bizansa dikkat e - derseniz görürsünüz ki elindeki biricik şehrin, Kostantiniyenin bınaları viran olmuş, surları bo- şalmıştır ve Şarki Roma'nın bir zamanlar bu surlar içinde deb- debeleri ve zenginliklerite göz kamaştıran o eski paytahtı şim- di r:ıî v;m::îlbıhçelu ve cılız sürülerin tırıldığı murı otlaklardan ıb:m kı.lrnxşnrîhr Büyük babam Beyazıdın za . manında dış denizden ve iç de- nizden (1) bir çok milletleri Fransadan ve Pirene dağları e- teklerinden eli silâh tutanlatı ve Cermanları, Macarları, Ulalıla - rı aleyhimize — kışkırtıp büyük bir ordu halinde Tunaya gelme. leri ve Tunayı geçtikten sonra bizi Avrupadan ve Asyadan sii- rüp atmak için üzerimize sald:r- maları, hattâ hükümdar Timuü- run Bağdat'tan kalkıp An'cara- ya kadar gelmesi, — ve daha bir iki sene evveline gelinceye ka- dar Jan Honyadm — durmadan babama saldırması hep bu Kos- tantiniye Kayserlerinin fitnele- ri ve entrikaları yüzünden değil midir? * Eğer biz, topraklarımızda ra- hat kalmak, ikide bir bir düş - manın hudutlarımızda belirdiği- ni görmek istemiyorsak bu şeh- ri mutlaka zaptetmeğe ve bu Bizans Kayserlerinin saltanatı- na bir son vermeğe mecburuz, Ben Kostantiniyeyi devletimi- ze katmağa karar verdim. Eğer bunda muvaffak olamazsam e - Bmdeki devleti de bu iş uğrun- da kaybetmeyi m—?ıh ederim. cek olursa bugünkü kuvvetimiz ga bir misli daha artmış olacak, ve bugüne kadar ele geçireme - diğimiz bir çok yerleri zaptet - memiz kolaylaşacaktır. takdirde, Avrupa topraklarımız arasında bir Kostantiniye ve bu Kostan- | nedir? tiniyede bir Rum Kayseri bu - lundukça elimizdeki devletin de gitmesin - B konumaliır. 1 lerinde bulundurdukça daima yeni yeni müttefikler bulabile - cekler ve bizi her zaman kanlı harplara göğüs germeğe mec - bur edeceklerdir. Bu gidişle ya- rının nasıl bir âkıbet hazırlaya- cağını kestirmek bir hayli güç - tür, Rumlar, Kostantiniyeyi mu hafaza edemiyeceklerini anla - yıp ta şehrin muhafazasını ken- dilerinden çok daha kuvvetli, çok zengin, güzel silâh kullan - masını bilir ve iyi silâhlar bula- bilir kimselere, büyük harp ge - milerine hıristiyan devletin eline verme- yi düşünürlerse ve bunlar bu şehri karşımızda öz korur gibi korumağa kalkışırlar ise devletimiz. pek yorucu bir tehlike ile karşılaşmış olur. Ve geçecek !ur gün böyle bir kuv- vete yeni yeni kuvvetler daha katılabileceğini, hâdiselerin baş | rünce dedem onlarla karşrlaş - ::uhdı Bösterebileceğini hesa - nefretle baktığımız bu zim için büyük bir belâ, bir âfet | lerden bazılarını ürküten şu bir fedakârlıktan çekinmeden, * TAN " m tefrikası ; 35, Çağırış kontruna karşılık Eğer kontr diyenden sonraki oyuncu bir şey söylerse, kontr diyenin arkadaşı her türlü mecburiyetten kurtulur. Bu tak dirde, normal müdafaa deklâ- rasyonu yapabilecek bir kuvvet- te kâğıdı yoksa hiçbir şey söy- lememelidir. Fakat eğer kontr diyenden sonraki oyuncu pas derse, kontr diyenin arkadaşı eli ne kadar zayıf olursa olsun bir şey söylemelidir. Hiçbir şey söylememeğe mecbur olduğu yegüâne vaziyetler şunlardır: 1— Ya hasmın renginden çok kuvvetli ve yanında da ba- zı yardımcı kâğıtları bulunduğu için hasmın mutlaka içeri gire- ceğini aklı kesecektir. Meselâ hasmın bir körüne ar- kadaşı kontr demişse Kör; Dam, vale, 10, 7, 5 Karo: Rua, dam, 8 Trefl: Vale, 6, 2 Pik:5,4 Şeklindeki elle hiçbir. şey söylememelidir. 2 — Yahut ta hasmım bir san- zatusunu arkadaşı kontr ettiği Kandırmışlardı vesi bulunuyorsa, hasımların düşeceğini düşünerek pas diye- cektir, Eğer bu şehir elimize geçe - Cevaplarda değişiklik Çağırış kontruna verilecek cevap, eldeki kâğıt en az kuv - vette veya ortadan yüksek kuv- Aksi | vette olduğuna göre değişmeli- yani bizim Asya ve | dir. 1 — Kâğıtta en az kuvvet İki onör lövesi bulunmıyan bir el en az kuvveti gösterir. Bu takdirde, en uzun rengi etmetidir. Bumunta ti beş kâğıtlı krymetsiz bir renk, öteki en az damdan başlıyan dört kâğıtlı kıymetli bir renk olmak üzere iki renk varsa, kıy- metli renk söylenmelidir. Elde dört kâğıtlı yegâne renk has- | man söylediği renkse, çağırış kontruna bir sanzattı ile cevap vermelidir. Bununla beraber el- de en az bir onör lövesi bulun- muyorsa, üç kâğıtlı renklerden en kıymetsizini söylemek belki de daha iyidir. 2 — Kâğıtta ortadan yüksek kuvvet nedir? Hiç değilse iki onör lövesi bulunan bir el, ortadan yüksek kuvvette sayılır. Bu, arkadaşın üç onör lövesine eklenince bü- yük bir kuvvet olur. Böyle bir kuvveti arkadaşa — göstermek için, lâzımgeldiğinden bir löve fazla bir deklârasyon yapmalı - ——LMLM—L—İE———”: Şarki Romalılar, bu şehri el- sahip olan bir başka mallarını şekiller almak istida- | mak için kendi arzusuyla mu - hasaradan vazgeçmişti. ai Ve nutkuna birdenbire bir imdi çü; ğüne ğ Üİ başka cereyan vererek dinleyen- şehir bi- sözleri söylemişti: *“—Babama gelince... O, Kos- tantiniyeyi zaptetmek üzerey - di. Büyük bir ordu ile şehre yük lenmiş ve kahramanlarından bir çoğu surlara kadar yaklaşmış - iedi lardı ki attıkları oklar ve mBan- evleri ve sarayları — ile cınıklardan fırlayan - taşlar Bi - yakıp yıkacağız. Bu bir ım?âî zanslı askerleri yaralayıp öldü - ki, gün geçirmeden, gaşmadan | "€rek, hendeklere düşürüyordu. ulaşmamız lâzımdır. Babamın, F:'k'( Oohnu da emniyet ettiği, dedemin zamanında — yapılan | Sözleri de özleri de doğrudur alabilir. Bunun için, hiç insanca, paraca, her ziyanı gö alarak Kostantiniyeye ıaîâ:-z î ı:“ık bir zaru; ret olmuştur. Ya şehri elimize Beçireceğiz ve yahut kaleleri, burçları, surları, BRiÇ dır. Meselâ kontr edilmiş bir kör üzerine: Kör: 7, 5 Karo: As, vale, 3 Trefl: Vale, 7, 6 Pik: As, 8, 4, 3,2 ae Şeklindeki elle iki pik söylemelidir. Böyle bir kâğıtla, hasmın rengi iki defa tutuluyorsa, çağı- rış kontruna iki sanzatu ile ce- vap vermelidir. Fakat, böyle bir halde de, kıymetli ve kuvvetli * bir renk daima daha iyidir. Eğer elde iki onör lövesinden fazla varsa ve kıymetli uzun bir renk bulunuyorsa, lüzumu olma- sa da, bu rengi üç löve olarak söylemelidir. Kontracıdan sonraki oyuncu Çağırış yapandan — sonraki oyuncuya dört türlü iş düşer: 1 — Pas demek: Eli zayıfsa | pas demelidir. || 2 — Arkadaşımı tutmak: Bu | hususta, kontr yökken nasıl davranması lâzımsa öyle yap - malıdır. ilatta kontr diyenin başka bir şey söyliyememesin- de menfaati varsa ve eli de kuv- vetli ise manşa gitmek üzere, lüzumundan fazla löve ile arka- 27.5.-9353 — AA SeVİSM%Ia' |enmeler Yelek Düğmesindeki Saç Teli Bazı muzipler vardır ki yap- tıkları şakanın bir aile felâketi ne sebep olabileceğini ya hesap etmezler; yahut hesap ederler de aldırış etmezler, İç Erenköyünden Leman im- zasile aldığımız mektup bize böyle bir şakanın bir felâket ha zırlamak üzere olduğu hissini verdi. Bu kadıncığın ne kadar büyük bir ıztırap içinde olduğu nu gösteren şatırları geçiyoruz, alt tarafında bakınız ne anlatı- yor: *« Bu sözlerimden şimdiye kadar hiç bir kıskançlık hâdise- si çıkarmadığımı, hattâ kıskanç olmadığımı anlamışsınızdır. E- hemmiyetsiz delillere her za - man göz yumdum ve kocamın iki seneden beri tecrübe ettiğim dürüstlüğünden şüpheye düşme dim, Fakat bu saç teli hâdisesi sinirlerimi bozdu, İrademi kay- bettim. Kestane rengindeki sa- gın kocamın yelek düğmesine sarılı olması ihanetten başka ne ile izah olunabilir?, Ne bir yer- de otururken üstüne düşmüş o- labilir, ne de bir erkek arkada- şının saçı olabilir.., Kendisine hiç bir şey söyle - lir. Böyle bir metresi de kendi- ni çoktan belli etmiş olmak icap ederdi, İki senedenberi dürüst olan kocanıza hiç bir şey söyle- meden evinizi bıraktığınız için siz fena hareket etmişsiniz, İlk işiniz hemen evinize dönmek, sonra bu hareketinizin sebebini anlatarak özür dilemek, daha sonra ondan izahat istemek ve alacağınız bu izahata göre ha - reket etmektir. e Samsunda Lise caddesinde A. Günay imzalı mektuptan: “Bir müddettenberi bir kızla sevişiyordum, Ö da beni sevi yor. Ben mektepten yeni çıka « rak buraya tayin olunduğum i- çin maaşım azdır. Kız da fakir- dir; fakat ailesinin gözü aç ol- duğundan hallerine bakmıyarak kızı bir zengine vermek istiyor- lar. Halbuki kız buna razı değil dir ve kaçıp benimle evlenmek istiyor. Ancak henüz yaşı müsa it değildir, kaçarsa mesul olur muyum?,, Evet... Kızın ailesini avutup evlenme yaşını beklemesi lâ- zımdır, Zaten mademki yaşı ev- daşını tutmalıdır. 3 — Yeni bir renk söylemek: Eğer kuvvetli bir rengi varsa, kontr denilmemiş gibi, bu ren- gini deklâre etmelidir. Bu ren- gi söylemek için, sözün dolaşıp tekrar kendisine gelmesini bek- lerse o zaman belki löve sayısı yüksek deklârasyon yapmağa mecbur kalır, 4 — Sürkontr etmek: Çağırış kontruna sürkontr demek için, arkadaşın renginin — kuvvetli olup olmaması önemli değildir. K tr. yalnız genel bir et bulunduğ! haerm- "larıne deklâre ederlerse etsinler düşmeleri muhtemel olduğunu gösterir, Böyle bir sürkontr için elde iki buçuk onör lövesi bu- lunmalıdır. Bilenler içir. YRodve —7: H EVer vT e—1rIı0 # v1006 4D101US Kâğıdı (S) vermiştir. (S) bir sanzatu, (N, i zatu, (S) üç sanzatu söylemiş - tir. (Ö) oyuna karo sekizlisile başlamış, (E) bunu rua ile ala- rak karo onlusunu gelmiş, (S) karo beşlisini vermiştir. (Ö), rengini Sağlamak için ası oynıyarak karoya devam et- mek üzere, arkadaşının onlusu- nu vale ile alrp almamakta te- reddüt içindedir. Diğer taraftan da biliyor ki, böyle yaparsa (S) teki karo damımnı sağlam - laştırmış olacaktır. (S,; üç san- zatu söylediğine ve morda da as bulunmadığına göre öteki üç as (8) tedir ve bu suretle dört el kör, üç el trefl ile pik asını ve sağlam kalırsa karo damını ya- pacaktır. Bunun için (Ö) karo muhasaraların ve diğer bir çok | Sandığı adamları aldatıp kan - tecrübelerin muvaffak olmamış dırdılar. Eğer kendi hususi bulunmasını bu şehrin zaptedi- | Menfaatlarını çok düşünen bu lemeyeceğine bir delil sanmayı- | ©Mniyetli adamların yalanları - nız! Biliyorsunuz ki dedem Yıl. | Dâ kulak asmamış olsaydı ba - dırımm devrinde bu şehrin eli - .....,".L',.".ğ,f"ğ__ B b Bi mize geçirilememis olmast, için- iha ulaştırmış olurdu. dekilerin kahramanlığından, pa- Haydi bütün bu hakikatla- zı — küvvetinden, silâhlarının | " “;'"“ı": da şu Bizansın © iki mükemmel oluşundan değildi. :::ü:“â': lın.ke_m:lı kuvvetile, O muvaffakıyetsizlik, bir talih- | b ü_;ü' b KD babaları - sizlikten başka bir şey değildi. | TUZ! ürküterek kurtulmuş oldu- onlusunu almamalıdır. Arkada- şı, kendisinde karo kalmadığı için en uzun kâğıdı olan pik ge- lecek ve bu suretle (S) bir löve içeri girecektir. Prensip: Sanzatuda bu misal- deki durum, taahhüdü yapanın solundaki oyuncu için en güç vaziyetlerden biridir. Bu güçlü- ğün içinden çıkmak bir taraftan lenmiye müsait değil, öteki zen gin adama da verilemiyecek de- mektir, Ancak nişanlamaların « dan ve bu adamın sevdiğiniz kızla konuşmaya başlayarak kendisini sevdirmesinden korku yorsanız bunu sevgilinizle halle diniz; konuşmasın; yüz verme- sin ve bir sene mi, iki sene mi, ne kadar zaman lâzımsa, bu za« man içinde sevgilinize karşı aş- kıntzı daha büyük bir hararetle aşılayınz!. b Erkeklerin de xadınların da sevdiklerine karşı eski, klâsik oyunları vardır Roebalarila a » lâkadar oluyor gibi görünüp 0- nu tahrik etmek... Yüzde altmış bu oyun muvaf fakolur. Fakat yüzde kırk... Dimyata pirincine giderken ev- deki bulgurdan olmak vardır. Ösman Beyde Bulgar çarşışım: — da Selim B. böyle bir oyun tec- — medim, Elbisesini temizledim, ceketini tuttum ve o işine git - tikten sonra bu iki uzunca tel saçı uzun uzun muayene ettim, gözlerim doldu, Hıçkırmaya baş ladım. Annem geldi; kendisine gösterdim, Sesini çıkaramadiı; şaşırdı. İki saat düşündüm ve ka rzarımı vererek annemi âldım, kendi evimize geldik. İki gün geçti; semtimize bile uğrama - dı. Bu da onun ihanetini göste- recek delildir. Kabahatini bili - yor. Bu halde ben ne yapmalı- yım? Ayrılmaktan başka çare &göremiyorum, kime' müracaat etmetiyim A - ——— >rr y Bazı kadınlar hâlâ ayrılmayi ne kadar kolay sanıyorlar? He- le bir koca aleyhinde hüküm vermek için ne kadar acele edi- yorlar?, İki saç tel hemen iha - net delili olur mu?. Evvelâ ko- canızla konuşacak; kendisinden izahat istiyecektiniz. Diyecek - |. siniz ki o, elbet bunu bilmemez- ” abl eei GNRE İ Te ha edecektir. Peki, ya si ze bütün o günlük hayatını da- kikası dakikasına anlatır; bulun duğu yerleri gösterir ve isbat e- derse... Ö halde bu saç teli havadan mı geldi; düğmeye sarıldı diye- ceksiniz? Bu bir muzibin işine çok benziyor. Bizde arkadaşlar buna benzer şakaları çok yapar- lar... İşi gücü olmıyan, bundan zevk alan, karı kocanın kavga- sını üzaktan seyrederek gülüp eğlenen çok... Şimdiye kadar hiç bir ihanetine şahit olmadı- ğinız kocanızın ancak - eski bir metresi varsa bu kadar küstah- ca bir saç hikâyesi tertip edebi- »« Bir arkadaşım kendisile hemen hemen hiç bir münase * beti olmuyan bir genç kızı, baş" ka bir kızla görünerek kendisi- ne alâkadar etti. Önların bu ha- linden istifade etmek istiyerek iki senedenberi seviştiğim, hat* tâ nişanlanıp ayrıldığım bir kte zaaynı tarzda hareket ettim. İkide bir benimle kavga edelı randevusuna gelmez; nişan züğünü iade eder. Hulâsa ken * dini naza çekip duruyor. Ben dt bir gün komşumuz terzi kızıni alarak onların evinin önündef geçip Bomontiye gittim, Onutn arkadaşları görmüş olacaklar Kİ ertesi gün sordu. Evvelâ inkâf eder gibi yaparak anlattımi Kendisinden hiç bit ümidim & madığını söyledim. Eğer benim le ciddi olarak sevişmek istemi” yorsa bu terzi kızını kaçıl niyetinde olmadığımı anlattıl Hiç cevâp vermedi, döndü, l'!;; ti Evvelâ aldırmadım. Ge sandım, fakat hâlâ ne ı#llyo’; ne haber gönderiyor. Aradan Bün geçti.n Ki Dedik ya... Bu eski oyun © Ş laka muvaffak olmaz. Oynan' tarzına, karşınızdakinin hi Eai na, sizinle alâkasının derece$'” göre neticeler verir. Bir ıı;ı daha bekleyiniz ve cevap © © mazsanız, yalnız bekledll'"::î bildirerek haberler gönderin'”! yine cevap alamazsanız YE " | c leri suya indirip kendisir kimseye değişemiyeceğiniz! çük bir tecrübe ile onun ar her şeyden üstün olduğunu ; ——— ması lâzımgelen şeyler şunlar- dır: 1 — (Ö) da ya el tutacak kâ- ğit yoktur. Şu halde rengini sağlamlaştırması - faydasızdır. Bu takdirde onluyu almamalı- dir. 2 — Yahut (Ö )iki defa el tu- tabilir. Bu takdirde rengini mutlaka — sağlamlaştırmalıdır, çünkü (S) iki renk durdurulursa üç sanzatu yapamaz, 3 — Yahut ta (Ö) bir defa el tutabilir. Eğer bu el tutacak kâ- ğit bir us ise, (Ö )umumiyetle rengini sağlamlaştırmalı- dır. Çünkü (S) in öteki iki renkten sekiz löve yapabilmesi biraz güçtür. Eğer bu el tuta- cak kâğıt mordaki uzun ve kuv- vetli bir rengin ruası ise, (S) belki bu rengi sağlamlaştırma- ğa kalkacağından (Ö) daha ev- kendisindeki el tutacak kâğıtla- Avrupa tarafından birden bire ğunu farzedelim. (Ârkasi var) gelen hıristiyan düşmanları ve J aa hudutlarımızda birden bire tü - (1) Dış deniz Atlas Okyanusu, iç teyen Timur'un askerlerini gö - | deniz ise Akdeniz manasına, rın sayısına ve kıymetine, diğer taraftan da morun kâğıtlarının şekline bağlıdır. Taahhüdün üç sanzatu olduğunu farzettiğimi- ze göre, bu gibi hallerde yapıl- ei lr li vel kendi rengini sağlamlaştır- malıdır. Fakat bu rua, mordaki kısa bir rengin ruası ise, (S) te- ;di:.ü lgğıdm sağlamlaşmaması çin, (O) arkadaşının onlusunu almamalıdır. - lamış olduğunu, bu tecf! v onu ne kadar sevdiğiniz! M::ıı bütün ortaya çıkudr'â':;" . bir çok ıztıraplar vel e — ğu için yaptığınız bu küstahi ta mazur olduğunuzu yazım”