27 Mayıs 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

27 Mayıs 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YA S - 4. U 27, MAYIS 1935 PAZARTESİ Adımız, andımızdır * ... Eğer bir memleket 500 tayyarelik hava kuvetini daima huzır bulundurmd İsterse büdeesinde her sene 30 milyon li bulundurması lâzımdır. — İsmet İnönü Hava tehlikesine karşı Her yerde 5 kurı C, H, Partisi Kamutay Grupu, Türkiyenin hava tehlikesine karşı açık olduğunu yurddaşlara anlat - mak için Tayyare Kurumunu her suretle arkalamayı kararlaştırmıştır. rkiyenin hava tehlikesine karşı güvenli ve savgalı olması için Grup, elinden gelen bütün emek : leri sarfedeçektir, Grup üyeleri (hav, Gündelik Tecim anlamı Ulusal hayat içinde tecim ve tecimen anlamlarının şekli üze- rinde durmak ve ekonomik alan- larda çalışan yurddaşların bu yol- daki düşüncelerini incelemek ger- çekten çok faydallıdır. Yeni hayat, yeni fikirlerle doğar, yeni fikirler- le ilerler... Yurdun ekonomik ba- kımdan da yükselmesi için çareler, tedbirler alınırken her şeyden ön- ce türlü ekonomi örgelerinin an- lmaları üzerinde de birleşmek lü- zumu kendini gösterir, Devlet ha- yatı, ulusun bütün kurumlarını, teklerin ve kömelerin ayrasız kı- navlarını kaplıyan bir bütünlük- tür, Onda herkesin bir rolü vardır. Bu roller, yurddaşların anlayış şekline göre az veya daha çok de- ğer kazanır. Tecimenin devlet hayatında oynadığı rolün önemi son zaman- larda daha çak göze çarpmağa , başlamıştır. Vaktiyle devlet hayâ- tı deyinçe yalnız hükümet hayatı anlaşılır, ve hükümet kurumları dışında kalan işlerin onunla ilgisi olmadığı sanılırdı. Bu suretle bir işyarın bir öğretmenin kınavı dev- let haytı kadrosuna girmiş sayıldı- ğt halde bir avukatın, veya bir te- cimenin işleri onun dışında kal- mış gibi görülürdü. Bugünkü dev- let hayatınım doğurmuş olduğu yeni devlet anlamı artık bu ay- rımları kaldırmıştır. Ülkenin sı- nırları ve ulus kadrosu içinde işli- yen, hareket eden, çalışan her yurddaşın veya yurddaş kömesi- nin doğrudan doğruya veya do- layısiyle devlet hayatında rol oy- namakta olduğunu şüphe götürmi- yen bir hakikat olarak kabul edil- mektedir. Yeni tecimen anlamını, Eko- nomi Bakanımız, tecim ve endüs- tri odalarının dördüncü kurultayı- nı açan değerli söylevinde çok gü- zel bir şekilde belirtmiştir. Sayın bakana göre tecimen hele dışarı- ya mal çıkarıyorsa, - ulusal ödev almış adamlardan biridir. Üret- menin emeği, umudu yoğaltmanın asığı onun zekâsıma, kapasitesine inanılmıştır. O fırsat gözetliyen veya kendi özel asığını düşünen bir adam olmamalıdır. Ulusal asığ ve politika gereklerini, memleke- tin kredisini, ürünlerinin ününü daima göz önünde bulundurmalı- dır. Ancak böyle düşünebilenler, böyle hareket edebilenlerdir ki, te- timen sıfatını almağa ve lüzu munda devlet tarafından arkalan- mağa lâyık görülürler. Çünkü kamuasığa karşı olarak hiç bir özel kazancın tutunmasına ve devamına imkân olamdığı bu- gün herkesçe anlaşılması lâzım gelen bir hakikattir. Devlet ulusal enerjilerin lüzumsuz yere harcan- maması için tecimenlerin kendi- lerine tanınmış olan kmnav sınırla- rr dışıma - çıkmamalarına dikkat eder. Tecim özgenliği de her türlü YAAAARAARAARARARAARRARANA Tecim ve Endüstri odaları kurultayı —ai Çalışmalarını dün bitirdi | 4, Türk Tecim ve Endüstri oda - ları dördüncü genel kurultayı son toplantısını, dün, kurultay baş - kanı, Ekonomi Bakanımız Bay Ce- lâl Bayar'ın başkanlığı altında yapmıştır. Geçen toplantıda görüşülenler kabul edildikten sonra rasyonali- zasyon ve standardizasyon komis- yonunun raporu okunmuş, Tarım Bakanlığı adına Saim Atasagun, standardizasyonun tarım üretimi alanındaki yeri ve yeritim yolları hakkında izahlar vermiştir. Bun - dan sonra Bay Remzi Beykent'in dilergesi üzerine bir aytışma açıl - mıştır. Dilergesini izah eden Bay Bey- kent, rapordaki fikirleri paylaştı - ğını, dilergesini raporun aydınla- tılması için verdiğini söylemiştir. Komisyon raportörü Bay Ser - vet, raporun açık olduğunu, diler- genin niçin verildiği anlaşılama - . B. Musolini dış sı sasını anlatıyor Roma, 26 (A.A.) — Parlamen- toda Dış İşler Bakanlığı büdcesi görüşmeleri bitirilirken B. Muso- lini bir söylev vermiştir: Başbakan bu söylevinde, 1928 '.'ılmd;; Senatoda yapmış olduğu ğ.bi, İtalya'nın dış sıyasa alanın- daki çalışmaları hakkında genel bir tablo yapması zamanının h_e- nüz gelmemiş olduğunu bildirmiş- tir. Birç; mamıştı! ok meseleler daha kotarıl- r ve çok önemli diplomasi görüşmeleri devam etmektedir. 'Türlü devletlerin durumlarında, bunların özel asığlarının aytışma- lara yol açan belli bir takım me- selelere uyup uymaması bakımın- dan, bir takım değişiklikler - ol- muştur. B. Musolini, İtalyanın yaptığı çalışmaların esasında ııyısal'bir realizm bulunması lüzumuna işa. ret ettikten sonra geçen ikincikâ- nun ayında yapılmış olan fransız - (Sonu 5; inci sayıfada) Üçüncü sayıfa- mızda Okuyunuz Yeni bir hava silahı özgenlik gibi devlet asığlarının gerekleriyle buclanmıştır. Kendin- den tam bir randıman almabil - mek için tecim kmavma teknik bilgiler kadar geniş ve derin Iıi.r yurdseverlikte kılavuzluk — etmeli- dir. Zeki Mesud ALSAN dığını, raporda Bay Remzi'nin gö- rüşüne aykırı noktalar varsa onla- rı belli etmesini dilemiş, Bay Rem- zi Beykent tekrar söz alarak görü- şünü izah etmiş, rapordaki fikir - lerle beraber olduğunu, ancak bu fikirlerin kendi anladığı gibi an - laşılıp anlaşılmadığının belli ol - ması için dilergesinin oya konma- sını istemiştir. Bundan sonra Tur- gut (Manisa), Ekonomi Bakanlığı standardizasyon bürosu uzmanı Bay Doktor Bade ve öteki üyeler söz söylemişler, sonunda Ekonomi Bakanımız bir anlaşmazlık konu- su görmediğini söyliyerek demiş- tir ki: — Ben kendi hesabıma stan - dardizasyon için şunu söyliyece - ğim ki, bu hususta alacağınız ka - rar, kurultayınızın en mühim ka - rarlarından birisi olacaktır. Çün - kü memlekette ekonomik alanda ilk ve mühim bir adım atılmış ola- caktır. Standardizasyonun yapılması lüzumuna kanüiz. Bunu ifade et - miş bulunuyoruz. Ancak standar- dizasyonu yapmak için amatörce fikirlerden de çok uzağız. Başka memleketler yapıyor ve- ya yapmıyor; biz böyle bir fikrin peşinde koşmuyoruz. Memleketin hakiki menfaatlerini bu yolda gördüğümüz içindir ki bunun cid- diğ surette tet le uğraşıyoruz. Beyhude kaybedilmiş zamanları telâfi etmek istiyoruz. Standardi - ( Sonu 4 üncü sayıfada) — KAMUTAYDA Dün Hasan Saka'nın başkan - lığında toplanan Kamutay - top - lantısında 1935 yılı genel denk - leşme kanununun gelir kısmı üze - rindeki görüşmeler bitirilerek ka nunun genel şekli oya konmuş ve kabul edilmiştir. Kamutay yarın toplanacaktır. YARARARAA N | a tehlikesini bilenler) arasında çalışmağa da ayrıca karar vermişlerdir. AARAAAAAI YARAARARARRARARARARAARAARRARAAR, Hava tehlikesini bilenler racılığa yardımlarını genişletiyorlar Türk Kuşu alanında dün sabah uçuşlar yapıldı / Dün sabah Türk Kuşu alanında yapılan uçuşlarda bulunan - P. ir Genel Sekreteri, Türk Hava Kurumu Başkanı ve kurultaylar del|; A ve (solda ;.quııdıı)u 52.0: lira ğlırduıı parası vererek Tiıl:ln::: rumuna «hava tehlikesini len — ülyen ilan B. Vi fotoğraf, B. Vehbi Koç tecimgesinden wkarkıım lııbam.'hu S*M(B'.) Yurdumuzun havalarını da, ka- raları ve denizleri gibi, korumak Küzumuna, inanmış olan türk ulu- sunun, havacılığımızı kendinden beklenen ödevi yerine getirebile - cek bir hale koymak ve her vakit Birinci Basın Kurultayının ertik komisyonunda dün ahkşama kadar çalışılmıştır. (Yazısı 2 inci sayıfamızda) © kuvvette bulundurmak için yar- dımını esirgemiyeceğinden şüphe edilemezdi. İşte, Başbakanımız İs- met İnönü'nün, önce Türk Hava kurumu ve ertesi gün ilk Basın kurultaylarında yurddaşlara ha - vacılığımızın bugünkü durumunu anlatıp bütün iyi yüreklileri yar - ( Sonu 4 üncü sayıfada) Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyot. Türki- yede çıkan gazete ve dergile- re her gün verilen $ er keli- melik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete ar- tık bu kelimelerin osmanlı- calarını kullanmıyacaktır. ON İKİNCİ LİSTE 1. — Sukutu hayal — Umusa Sukutu hayale uğramak — Umusanmak Örnek: Kendisinden o ka- dar iş beklediğimiz bu zat, ( Sonu 4 üncü sayıfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: