SAYIFA 1 sonradan devlet büücesiyle genişleti! - mek üzere şimdil.k tarafından bir kanser kurumu hindüğünü anla sözlerini mi Bakanlığı büc tam bir an - alduğunu ve kliklerde fi « nansal zorağların gör önünde tutuldu Bunu söyliyerek endüstri - programının hazırtanmasında, finansal imkân ve erki sağlayan ve bunun için her yıl üç mil - yon lira veren finane bakanına bu fırsat- la teşekkürde bulunmayı bir ödev say - dığını ilâve etmiş ve demiştir ki — Kooperatiflere, ziral teşekkülle- re gel , kooperatif kanunları — siraat encümeninde müzakere edilmektedir. Bu devrede çıkarmaya çalışıyorüz. Bu su - getle kooperatifleri ekonomi bakımın - dan ele almış bulunuyoruz. Celâl Bayar, memleketimizde fabri- kalar, mücsseseler kurulurken memle - ketin iptidaf maddelerinin korunması hususunun gözönünde bulunduruldu - ğunu ve fabrikaların buna göre yapıldı- ifını söylemiş ve demiştiş ki: — Otarşi fikirlerinden çok uzak bulun maktayız. Cografi vaziyetimiz beynel - milel ekonomik durumda bütün dünya İle beraber bulunmayı ve alacağımızı alırken, satacağımızı satarken tamamen muvazene eaası Üzerinde yürüyerek ma- Tmuzı alanın malını” almak — düsturunu tetbik etmeyi icab ettirmektedir. Hesabi harekete gelince, bu husus- *ta teminat vermek isterim. Fikirlerimiz da'ma milit kontrol üzerinde - işlemek - tedir. Fakat milit kontroldan diha mü - him olan bir kontrol vardır. Teknik kon- trol. Bazı memleketlerde İnkişaf kabili - yetini kıracak derecede sıkı bir. —t kontrol vardır. Bizde de böyledir. Fakat bir milli kontrol yanında teknik kont - tola da ehemmiyet vermekteyiz.,, Ekonomi Bakanı deri — fabrikaları hakkındaki dileğe karşı da bunun Elâ - ziz'de olup olmıyacağı ve ne vakit açı - Tacağı hususunun henüir belli olmadığı- nt söylemiştir. Bayındırlık — Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi dolayısiyle İleri sürülmüş olan bazı düşüncelere kargı da Bakan Ali Çetin Kaya; şose meselesinin mem - Teket bakımından olan büyük önemini anlatarak bu işin başarılması zamanı gel diğini ve bunun büdce rzorağı karşısın- da özel yönetimlerce alınan yol parala - Tiyle yapılması İmkânı olmadığının göz- den geçirilmesi lâzım geldiğini söylemiş we demiştir ki: * — Bu çoktanberi hatırımdadır. Fa- aamanı gelip gelmediğinin kestirilmesi zamanı belip gelmediğinin kestirilmesi Mâzımdır. Yol işlerinin idarei hususlye- lerde kalmasma taraftar olan arkadaş - lar da var. Bu karşılıklı fikiler tetkik edilmeden bir kanun çıkarmak istemem. Bayındırlık Bakanı Ali Çetin Kaya şoselerin meselesinin dikkatle tetkik e- dilerek bunlarm yapılması için bir şekil bulunmasına çalışılacağını kaydettikten sonra yeni yapılmakta olan binaların mimari tarzları hakkında izhar edilen temennilere karşılık vermiş ve vekâlete geldiği ilk gündenberi bu meseleye ver- her zaman ekonomik g — Giği değeri anlatarak Bayındırlık Ba - kanlığı teşkilât kanunu ile bir binalar #icektörlüğü kurulduğunu ve bu dicek - — #örlüğün bir senedenberi devlete ve gesmi mücascselere ait binalar.a inşa — tarzların: kontrol etmekte bulunduğunu — söylemiş ve demitir ki: * — Bir yıllık tecrübeye göre iyi bir metice elde ettik. Dolayısiyle eksikleri - mizi gördük. Bu sene bu işi daha mun- /— tazam bir şekilde tadil ve tevsia çalışa- Tak bir kanunla huzurunuza gelmek is E Üyoruz.. Kültür Bakonlığı büdcesinin ko - muşulmasında da ileri sürülen bazı dü- —aylıklarının özel yi |tııul Te karşı Bakan Abidin Özmen, enlere yorulmak — istenilen hakkındaki düşüncele- nden in hiç bir önemi olamı- yacağını bildirmiş, ilk okul baş öğret- menleriyle ispekterlere verilen orun ümlere (müna « kale) veya fazla ayırımla verileceğini we zaten işin yakında kurultaya gele « ' ceğini söylemiş ve idmana - çok büyük “Önem verilmekte olduğunu anlatmıştır. — Bakan ilk okulların gerek maddiğ ge- “rek tinel taraflarının ilerletilmesi hak- bitirmiştir. | ULUS 27 MAYIS 1935 PAZARTFJI Tecimı ve Endüstri odaları kurultayı ı Ho Vâ tehllkeSlnl bllen'er ( a) asyonu, bırdcnbue bütün malla rımıza şamil bir şekilde yapmağı iddia etmek kimsenin aklından geçmemiştir. Yalnız şu muhak - kaktır ki bütün istihsal maddele - rimizi birer birer elden geçirece ğiz. Hepsinin hususi şeraitini tet. kik ettireceğiz. Aynı zamanda ra. kib memleketlerde tâbi oldukları şeraiti de tetkik ettirdikten sonra, varacağımız neticenin ulusal eko- nomimiz için faydalı olacağına kanaat getirirsek onun üzerinde irkilmeden yürüyeceğiz. Böylece gayet pratik, fakat kati bir netice- ye varmış olacağız. Binaenaleyh bize “siz, bütün mallarımızı stan- dardize etmeğe karar verdiniz - mi?,, gibi bir sual tevcih edilme- melidir. Böyle bir suale muhatab, ancak amatör insanlar olabilir. Biz, ciddiğ esaslarla uğraşıyoruz. teknik esasları, ancak memleketin ulusal ekonomisine hadim olmak şartiyle ele almak istiyoruz. Ku - rultay buna kanaat getirmelidir ve bu sağlam kanaatini muhitinde yaymalıdır (alkışlar) .. Ekonomi Bakanımızın bu söz- lerinden sonra, konuşmanın yet tiği hakkında bir dilek olmadığın- dan önce söz istemiş olanlara söz verilmiş, Nazmi Topçuoğlu (Ay - dın), ltındudııııyomııı yanlış anlaşılmaması için söz aldığını söyliyerek Turgud (Mınıu) nın sözlerine cevab vermiş, alivre satışlardan bahsetmiş, standardi - zasyonun ne kadar acele bir ih - tiyaç olduğuna işaret ederek ra- porun kabulünü ileri sürmüştür. Raportörlerden Hakkı Nezihi- de raporun kabulünü ileri sürmüş, Turgud (Manisa), Nazmi Topçu- oğlu ile aralarında görüş ayrımı olmadığını, tarım alanında stan - dardizasyon yapılamıyacağını söy- lemek istemediğini, başka mem- leketlerde tarım ürünleri - stan - dardizasyonu işini başaramıyan - lar olduğu gibi başaranlar da ol- duğunu söylemiş, raporun kabu - Tünü istemiştir. Remzi Beykent, Doktor Bade- den önürdeş — memleketlerden, standardizasyonla bize karşı yer almış olan bir memleket göster - mesini istediğini söyliyerek kendi- sinin de standardizasyon lüzumu- ——— ——— kında tedbirler alındığı ve öğret - menlerin düzeylerinin gittikçe yüksel. mekte olduğuna ve daha yükseleceğine de işaret etmiştir. Bundan sonra, o - kul sonrası örgütünü anlatan bakan, okullarda alınan kültürün kaybedilme- mesij için köylerde okuma odaları ku - rulmakta olduğunu, öğretmenler tara » fından kuzslar verildiğini ve Halkev- lerinin de bu işe büyük yardımda bu - lunmakta olduklarını söylemiştir. Liselerimizde yabancı lisan öğreni - mine verilen önemi ve alınan iyi #onuç ları bildiren bakan, (üniversitede açı - lan lisan şubesinin çalışmalarını da an- latarak 1775 kişi bu şubede sımaçlara girmiş ve ancak 145 kişi ikmale kalmış- tır) demiştir. Bakan Üniversite hakkında şu söz- beri söylemiştir: “— Üniversitemiz tekâmül etmekte- dir. Bize nasıl ki, Kembriç ve ayarı yetlere talbe gönderiyor isek, bizim ü - niversitemiz de yavaş yavaş kendisi « ne böyle ecnebi — talbe cezbedecektir. Getirdiği talbe de vardır. Dişçilik, ce- zacılık mektebinin bugün Balkan hü - kümetlerinden bir kaç yüz talbesi var- dır.,, Bakan, bu yılki birinci sonuçlarının umut kırıcı - olmadığını, bir sante çıkarılan derslerin yirmi da - kikası belletime hasredildiği gibi ay - rıca tatbiki derslere önem verildiğini ve böylelikle derslerin çocuğu yormadan öğretilecek duruma geldiğini bildir » miştir. Son olarak ökullarda gerek öğ - retmen, gerek talbenin maddiğ ve ti- nel yükselmesi için Büyük bir dikkat - Je çalışıldığını söyliyen Abidin Özmen, sözlerini köy hocalarının da — şimdilik komşu devletlerdeki derecesini bulma - makla beraber, köyde büyük küçük her- kese her bakımdar. çok müfid olduk- larını belirterek bitirmiştir. özel sınaç na kanığ olduğunu, ve böylelikle türk çıkatmmım artacağına içtem o- larak inandığını anlattıktan sonra, Başkan Ekonomi Bakanının sözle- riyle standardizasyonun akade - mik bir konu olmadığı bir kere daha anlaşılmış bulunduğunu, ken- disinin de işi böyle gördüğünü söylemiş, standardizasyon komi yonunun kendi dilergesi ve söyle- diği sözleri kabul etmesini iste - miştir. Gomçmemn yılerlığı hakkın- daki dilerge üzerine görüşme ye - ter görüldükten sonra başkan, ko - misyon raporu ile Remzi Beykent- in dilergesi arasında bir ayrım göremediğini, çünkü dilergede standardizasyon esaslarına aykırı bir düşünce bulunmadığını bunun için komisyonun raporunu oya koyacağını ve rapor kabul edil se dilergenin raporla beraber neş- rinin iyi olacağını söyliyerek va - poru oya koymuş, rapor kabul e - dilmiştir. Bunun üzerine başkan dilergenin de raporla birlikte ba - srlacağını bildirmiştir. Bundan sonra Tecim ve En- düstri odaları kanun ve tüzük ko- misyonunun raporu okunmuş ve olduğu gibi kabul edilmistir. Daha sonra köngre adıma Cu- mur Başkanına, Kamutay Başkan- lığına ve Başbakan'a çekilen say- gi ve bağlılık telyazılarına gel- ve aşağıya koyduğumuz karsılıklar okunmuş ve üyelerce sürekli al - kışlarla karşılanmıştır. Bay Celâl Bayar, Ekonomi Bakanı Ankara C: Türk Tecim ve Endüstri O - daları Genel Kurultayı münase - betiyle hakkımda gösterilen can - dan duygulara teşek! öir ederim. Cumur Başkanı Kamâl Atatürk Bay Celâl Bayar, Tecim ve En- düstri Odaları Genel Kurultayı Başkanı ve Ekonomi Bakanı. Ankara Tecim ve Endüstri Odaları Ge- nel Kurultayının hakkımda gös - terdiği duygulardan ötürü teşek - kürlerimi sunarım. B.M.M. Reisi Abdülhalik Renda Bay Celâl Bayar, 4. üncü Te- cim ve Endüstri Odaları Genel Ku- rultayı Başkanı ve İktısat Vekili Ankara Tecim ve Endüstri Odaları Ge- nel Kurultayının hakkımdaki iç ten duygularına teşekkür eder, ça- lışmalarının yurd ekonomisi - için verimli olmasını diler ve sayın özünüzle kurultay üyelerini sevgi ile selâmlarım. Başbakan İsmet İnönü Başkan kurultay gündeminde konuşulacak başka iş kalmadığı - nı söyliyerek: —"“ Ciddiğ çalışmalarla önemli kararlara vardınız. Kararlarımızın ulus için daima olduğu gibi hayır- h olmasını diler, memleketlerine dönecek üye arkadaşlara selâmet- Ter temenni ederim. Dördüncü kurultay kapan - mıştır.,, demiştir. z ... Kurultay, alınan sonuçlardan dolayı üyelerin büyük hoşnudluk duyguları arasında saat 13 de da- Üyelerin istekleri üzerine, ken- dilerinin grup halinde tofografları aldırılmıştır. Akşam üzeri tarım enstitüleri gezilmiştir. Gece kurultay üyeleri, Eko - nomi Bakanımız adıma, kurultay dolayısiyle getirtilen — ve türlü ürünlerin üretimlerini, manipü - lâsyonunu ve piyasaya sevkini, satış kooperatiflerinin çalışmaları- nı gösteren filimleri görmek üzere Yeni Sinemaya çağırılarak ken - dilerine 12 öğretici filim gösteril. miştir. Filimler böğyük hoşnudluk- la seyredilmiştir. Kurultay üyelerinin bir kısmı, bugün şehrimizden ayrılacaklar dir. Havacılığa yardımlarını genişletiyorlar (Başı | inci sayılada dıma çağırdığından beri ancak iki i iği halde o dosdoğru söz lerin bütün memlekette uyandır dığı yankılar odalarımızda otu rur ve iş başında çalışırken kulak- larımızla işitebileceğimiz kadar genişlemiş, gözlerimizle görebile - ceğimiz kadar maddeleşmiştir. Yurdumuzun her yanından aldı - ğımız haberler bu çağrıya herke- sin seve seve koşmakta olduğunu bize öğretmektedir. Türk Hava kurumunun “hava tehlieksini bilen üye,, lerinin dün akşama kadar öğrenebildiğimiz sayısı 420 yi bulmuş ve bunlar türk hava kurumuna otuz üç bin liradan artık yardımda bulun - muştur. Bu yardım bu hızla sürüp gidecektir. Türk Hava kurumunun “hava tehlikesini bilen üye,, leriyle ku - ruma verdikleri yardım paralarını asağıya yazıyoruz. ”Hava tehlikesini bilen üyeler,, Lsmet İnönü ve aylesi (1000) lira, Bay Abdülhalik Renda Kamutay Baş - kanı (300), Bay Vehbi Koç — Ankara tüccarlarından (5000), Bay Fuad Bul - ©a ve çocukları Türk Havacılrk Kuru- mu Başkanı (500), Bay Saffet Arıkan Erzincan saylavı (100), Bay Muammer Eriş İş Bankası Genel direktörü (500), Bay Feridun — Dirimtekin ve ayksi 'Türk Hava Kurumu Yarbaşkanı (50) , Bay Fikri Oran ve aylesi Piyango di - rektörü (100), Bay Cavit ve aylesi Türk Hava Kurumu teftiş şuğbesi direktörü (90), Bay Saim ve aylesi Türk Hava Kurumu teftiş şuğbesi — işyarlarından (50), Bay Ferid ve aylesi" Türk Hava Kurumu — teftiş şuğbesi — işyarlarından (50), Bay Kutsi ve aylesi Türk Hava Kurumu teftiş şuğbesi — işyarlarından (30), Hadi Koçak Türk Hava Kurumu teftiş şuğbesi işyarlarından (20), Ce - mal ve aylesi Ankara piyango (100), Server Ziya Gürevin Türk Havs Ku - rumu tahrir şuğbesi direktörü — (20), Hasbi Sargın Türk Hava Kurumu tah- rir şuğbesi işyarlarından (20), Raif Ongur Türk Hava Kurumu muhasebe şuğbesi direktörü (20), Hüsnü Karan Türk Hava Kurumu muhasebe şuğbe- si Işyarlarından (20), Hikmet Yenen Türk Hava Kurumu muhasebe şuğbesi işyarlarından (20), Hakkı Koçer Türk Hava Kurumu muhasebe şuğbesi işyar- larından (20), Fuad Canman Türk Ha- va Kurumu H, $. şefi (20), Orhan Ay- dar Türk Hava Kurumu neşriyat şefi (20), femail Hakkı Başak Türk Hava Kurumu İstanbul şuğbesi — direktörü (20), Şevki Demir Türk Hava Kuru - mu İzmir şuğbesi direktörü (20), Hak» kr Çakmak T. H. K. Giresun şuğbesi muhasibi ( 20 ) , Mustafa Yayalar Uzunköprü çiftçilerinden (20), Ekrem Demiray T.H.K. Edirne şuğbesi baş - kanı (20), Bayan Nakiye Elgün Erzu- rum saylavı (100), Bay Rıza Akalp Türk Hava Kurumu Manisa şuğbesi muhasibi (20), Bay Hayri Türk Hava Kurmu neşriyat şuğbesi işyarlarından (20) B. Şefik Orbay T.H.K. neşriyat şuğ besi işyarlarından (20), Bayan Salme Yetkin T.H.K. neşriyat şuğbesi İşyar- Tarından (20), Bay Süleyman Sırrı 'T. H. K. neşriyat şuğbesi işyarlarından (20), Bay Zekâi Aker 'T. H. K. muha- sebe şuğbesi işyarlarından — (20), Bay İbrahim Başaran veznedar — (30), Bay Hilmi Alsan Piyango umumi muhasibi (20), Bay Alaeddin Tuncok 'T. H. K. Hava şuğbesi işyarlarından (20), Ba- yan Halide İstanbul - Şişli (25), Bay Vedid Başbakanlık özel kalem direk - törü (20), Bay Rüştü Argun Kamutay dajre direktörü (20). Bu 42 yurddaştan başka bütün “saylavlarımız da 12 lirası Türk Kuşu icin olmak üzere 62 şer lira vermişlerdir. Kurultaylar delgeleri dün hava sporlarını gördüler Dün basın ve hava kurultayı delgeleri başlarında C, H. P. Ge- nel Sekreteri Receb Peker ve türlâ hava kurumu başkanı Fuad Bul. ca olduğu halde sabahleyir sekizde uçak alanına gi Türk Kuşu içia getirtilen sov- yet uzmanları Romanof him paraşütle atlam yapmışlardır. İki kişili plânörde Bayan Zelira ve Ano- him, bir kişilik ufak plânörde Ro- manof uçak yedeğinde kalkmıslar ve akrobasi numaraları yaparak inmişlerdir. Oruntaklara Türk Kuşu ve uçak sporu hakkında gereken izahlar verilmiştir. Bundan sonra öğretici planör- lerle sıçrama deneçleri yapılmış.- tır, — Her gün beş kelime (Başı 1 inci sayıfada) bizi ne çabuk umusaya uğ- rattı. 2. — Tesanüd — Dayanışma Örnek: En büyük kuvvet yurttaşlar arasında daya- mışmadır. — Seviye — Düzey 4. — Maksat — Erge Örnek: Kültür işlerinde er- gemiz, bütün — yurttaşları yüksek bir. bilgi düzeyine çıkarmaktır. d, — Rekabet etmek — Önürdeş- mek Rekabet -— Önürdeşme Rakıp — Önürdeş Örnekler: 1 - Ekonomi işle- rinde lüzumsuz önürdeşme- lerin zararımı çekiyoruz. 2 - Önürdeşmek, her zaman faydalı değildir. 8 - Bay xxx yüksek zekâs ile, bütün önürdeşlerini yıke u. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı. =ın kullanılmamasını rica eda « ——— Çağırı Toprak kkanunu için parti gurubunu seçilmiş olan toprak İkomisyonu yarm saat 15 de toplanacaktır. vse Kamutay Finans Komisyonu bugün saat 14 de toplanacaktır. vW Keçiören Gençlik ve Spor Yur- dunun yıllık kurultayı 7 haziran 1935 cuma günü saat 10 da Cumu- riyet Halk Partisi Keçiören ka- musu salonunda toplanacağından üyelerin gelmeleri. Dil Kılavuzu ÜLKÜnün 27 inci sayısında toplu olarak çıkmıştır. Büyük dil devriminde- ki ödevini yerine getiren ÜLKÜ”. nün yıllığı eskiden olduğu gibi gene 250 kuruştur. Ulus basım evinde abone yazılmaktadır. Tuna Caddesinde No 4 Mükemmel bir ev, Mobilye- » li veya mobilyesiz. Bir sene ve- ya dahauzun müddetle kira- lıktır. Yukarıki adrese müra- > ÇOCUKLARI TÜRK KUŞU'na uçucu üye yazılmıa