24 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

24 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

241.-5-035 Yazan: “'TAN " m tefrikası ; 82 Nizamettin NAZIF ——— . — Bir Milletin Bu Derece İçten Düşmanlığını Kazanması İçin İnsanın Bir Venedikli, Bir Cinevizli Olması Lâzımdı “ O, Edirne'de bir saray olursanız buradan Edirneye ka- dar olan yolu öbür günün akşa- muna kadar alamayız, Bu, kelle- lerimizin kesilmesi demek ola - caktır... Ve madem ki, öyle de, böyle de sonumuz ölümdür, bi- zi üstelik hiristiyan elin- de esir olmak azabına da mah - küm etmeyiniz, derhal öldürü - nüz, » / Dıraga oğlu bu, bir harpte de gil, bir kavgada bile her bangi bir kine hedef edilemiyecek olan “noksan ve bedbaht kişilerin,,ha line acıdı. Btraktı onları... Fakat Edirneye avdet eden bu harem ağalarile ikinci Meh- mede eski tehdidini tekrarladı; “Trakyadaki Bizans köyleri - İ ne yapılan işkenceler devam ede cek olursa şehzade Orhanı Ana doluya geçireceğini, ona kuvvet ve para bulmaktan da çekinmi - yeceğini,, bildirdi. İkinci Mehmedin bu sözlere kulak asmadığını söylemeğe lü- zum yok tabii. O hâdiselerin yü Tüyişile nereye gittiğini, hangi hç_dsfı üzere olduğunu Börüyordu. Halinden hiç bir şi- kıye_tı ve Bizanstan gelecek bir :ıhdmen hiç bir korkusu yok - u. , , Edirnede yeni ve mühteşem bir sarayın temellerini attırmış, neseli günler geçiriyordu. Bu - nunla beraber imparatora bir cevap vermiş olmak için arkası- na kırk elli bin bahayiğiti taka- rak Edirneden Kostantaniyeye ve buğazlara doğru şöyle bir ge zintiye çıktı. Bi Buğazlar ve Rumeli hisarı şimdi, hergün onun istediği yük sek ve mânalı kuvvete biraz da- ha ulaşıyordu. Yeni hisarın kumandanı Fi - ruz üzerine aldığı işi adam akıl- ı başarıyordu. 1452 senesi ikin ci teşrininin onuncu günü bir İtalyan kaptanı ona ehemmiyet vermeden yoluna devam etmek istemişti. Adı Cirolamo Morozi- ni idi bu arslanın... Fakat dik ka falılığı kendisine pek - pahalıya mal olmuştu, Bir hıristiyan mü- verrihin yazdığına göre bu vaka şöyle olmuştu; “İkinci teşrinin onunda Kefe- den yola çıkmış olan iki büyük Venedik kadirgası buğaza gir - mişti. Bu gemiler Pupayelken Türk hisarınm önünden geçer - lerken, sahil bürçlerinden birin deki Türk nöbetçi: — Kaptan - -diye bağırmıştır- yelkenlerini indir ve dur! Fakat kadirgada bulunatılar bu kumandaya ehemmiyet ver- meden yollarına- devam etmiş- lerdir. Bunun üzerine Türk nö- betçi bir defa daha: yaptırmış neş'e içinde...., — Yelkenleri aşağı indir kap- taaan! - diye bağırmıştır. Ve hemen o anda kadırgalar- dakiler ne olduklarını şaşırmış - lar, ve bir çokları birden atılan oklar, mancinik taşları ve mer- milerle güvertelere - seriliver - mişlerdi, Kadırgadakiler bu hisardan verilecek bir emri yapmadıkları zaman başlarına bu kadar bü - Yük bir belâ geleceğini, — böyle müthiş — bir ceza çekeceklerini hiç sanmamışlardı. 'Tehlikeyi _ıör_ünç: hem yelkenleri suya indirdiler, hem de kadırgaların- | daki yelkenlerin, iskotalarını laç ka ettiler. Bu, hisardaki Türklerin hoş- larına gitmiş olacaktı ki, derhal düşmanlıktan vazgeçtiler, A - kımtı buralarda epeyi süratlidir. Ok ve mancınık yaylımlarınım kesilmesi üzerine üç beş dakika rahatlayan gemiler bu sürat yü- zünden kara ile aralarını kolay- lıkla açabilmişlerdi. O zaman kadırgaların duracaklarını tah. min eden Türk askerleri onlarm birdenbire yelkenlerini fora (1) ettiklerini ve — Kostantiniye'ye doğru uzaklaştıklarını hayretle gördüler. Bu gemilerin başındaki kap- tan Sinyor Bernardo'nun oğlu Sinyor Jirolamo Morozini idi kı ki dna sapasağlam girdi; ve i - b::'î'ı "u'lnııp on ikinci günü rın gelişi bizı teselli veşdi.:ı N tev'9e ve, _Evet... Bu iki kadı p hipleri de, ikisine — birden ku Manda eden de “Asaletlü,, Ve - nedik sinyorları idi; ve Venedik suyorlarına karşı Türk kalesi - nin yaptığı hareket, bir askerin =ld£ yüz doğru olan hareketi Zira Jirolamo SA Morozini Bo - #aziçinde bir Rurneli hisamcn yapılmış olduğunu ve buradaki kumandanına hem hürmet etmek, hını de bir vergi vermek lâzmmgeldiğini bilmiyor değildi. Bilmez gibi görünmüş, daha doğrusu bir Venedikli ıçi'n bunu bir aşağılık sanmıştı. O Venedikliler ki, bilhassa | son yüzsenedenberi Bizansın ba şına, bir leşe üşüşen yırtıcı kuş. lar gibi üşmüşlerdi , Galatayı bir ecnebi mahallesi — halinden ayrı bir devlet haline yükseltip fazla minnet yüklenmiş muha - cırlar gibi geldikleri bu yerden Bizansa tahakküm etmeğe baş - lamışlar ve Karadenizle Mar - marayı ve Akdenizi bütün tica- retile avuçları içine almışlardı. Güya burada Bizans imparator- lük sürüyordu, Hakikatte zen - ginlik Galatadaydı ve Galatada birikip birikip İtalya'ya göçedi- yordu ve kuvvet, hüküm Cene - BRiÇ Yeni başliyanlar için: 32 Bugün, dün anlattığımız (Zor lama değiştirmeli) ne nasıl ce- vap verilmesi — lâzımegldiğini m*stereceğiz: 1 — Eğer ilk söylediğiniz enk iki onör ve altı kâğıtlı, ya- but üç onör ve beş 'kâğıtlı ise, yeni bir arttırma ile bunu arka- daşınıza göstermelisiniz. Meselâ: Kör: As, rua, dam, 7,6 Karo: As, 8, 5 Trefl: Vale, 4, 3 Pik: 6,5 Şeklindeki bir elle bir kör söylediniz. Arkadaşınız iki pik diyerek sizi manışa gitmeğe zor- ladı. Bu elle derhal üç kör ce- vabını vermelisiniz. Hatta körü- nüz buradakinden daha kuvvet- li ise son sözü arkadaşınıza bı- rakmadan dört kör deklâre et- melisiniz. — 2 — Eğer elinizde, ilk söyle- diğiniz renkten başka kaideye | uygun ikinci bir renk varsa, ar- kadaşımızın (zorlama değiştir- mesi) ne bu ikinci renkle cevap vermeniz lâzımdır. Meselâ: Kör: As, vale, 7, 3, 2 Karo: As, vale, 10, 5 Trefl: 8, 4 Pik: 6, 3 şeklindeki bir elle söylediğiniz bir kör üzerine atkadaşımız iki pik demişse üç karo cevabını veriniz. 3 — Eğer değiştirilen renk, ilk söylediğinizden daha kıymet H ise ve bunu tutabiliyorsanız derhal ikinci rengi dörde çıka- rınız. Meselâ: Karo:8,4, 3 Kör: As, rua, vale, 7, 2 Trefl: 6 n Pik: Rua, 8, 4, 2 şeklindeki bir elle bir körünüzü arkadaşınız iki pikle zorlamışsa derhal dört pike çıkınız. Fakat eğer değiştirilen renk, ilk gsöylediğinizden daha kıy- metsizse ve bunu-tutuyorsanız ikinci rengi yalnız bir löve art- tırınız. Meselâ Kör: As, rua, 8, 7, 6 Karo: Rua, vale, 5 Trefl: Vale, 4 Pik:6,4,2 şeklindeki bir elle bir körünüzü arkadaşınız üç karoya çıkarmış- sa dört karo söyleyiniz ve son sözü arkadaşınıza bırakınız. 4 — Eğer evvelki deklaras- viz, Venedik kadırgalarında bu- lunuyordu, Bunun - için ikinci Mehmedin Rumeli hisarını yap- ması Bizanstan çok ziyade Ga- latadaki bezirgânları zarara so- kuyor ve korkutuyordu. Ne ga- riptir ki kanını emen bu tufeyli İtalyanları bu keneleri, bu sü - Tükleri boğazdan söküp atmak isteyen Türk askerleri Bizansm bedbaht vatandaşlarına da kor- kunç geliyordu. Bedbahtlar! El- lerinde Venediklilere geçmemiş hangi zenginlik, hangi iş, hangi u kalmıştı ki onun da elle- rinden kaçıp gitmesinden kor - kuyorlardı? Bunu anlayanlar yok değildi. Bizansın surları içinde düşünen ala ve gören göz kalmamış de- ğildi. Nitekim şark ve garp ki- liselerinin birleşmeleri öne sü - Tüldüğü her ân Bizansın ( Tatordan sonra gelen en küvvet- rTının, Roma kardinallerinin ı':ı; kalarını ve tâçlarını görmekten- se Türk kavuklarının Ayasof - ya'ya girdiklerini görmeyi ter - cih ederim! (Arkası var) DŞ (1) İplerini boşaltıp., U — b GiT Güeaei Deerlee aB ĞG aei yonlardan —herhangi birisine dönmek imkânı yoksa arttırma- yı muhafaza için lâzım olduğu kadar sanzatu söylemelidir. KT Meselâ : Kör As, rua, 8, 7 Karo: As, $ Trefl: Vale, 7, 6, 2 Pik: 8, 4 şeklinde bi & bir körünüze arkadaşınız iki pik söylemişse ne köre dönmek, ne de piki tut- mak imkânı olmadığından iki sanzatu söyleyiniz. Bununla be- raber eğer elinizde : Kör: As, dam, 8,7,6 Karo: As, 8,7 Trefl: Rua, dam, 8 Pik: 6, 4 gibi üç buçuk — onörlü bir kâğıt varsa üç sanzatu demek daha doğrudur. Bu tarzdaki deklarasyonlar - la, zorlama değiştirmesini ya- pan oyuncu, kendi srrası gelin- ce, elinin diğer kuvvetlerini gösterecektir. Bu suretle en iyi deklârasyonla manş ve hatta kontrakt briçte Şlem bulmak kabil olur, HAFTADA BİR GÜN Problem N 2 PiR 4 SA Sanzatu deklâre edilmiştir. A oynıyacak ve öon üç Töveden onunu yapacaktır. Bu problemin hallini gelecek cuma vereceğiz. PROBLEM No. 1: Geçen cuma verdiğimiz bir numaralı briç probleminin halli şöyledir: L—A Pik an w l DA l R . 5335 âö o 8. 'o damı r B ğ T ; İ F ğ a I FEŞ YUYO>TUURO>O>UMUU R a. e A kör 3 C körası Bu suretle A ve B altılöveden beşini yapmış olurlar. Bu problemin halline ait oku- yucularımızdan birçok mektup- lar aldık. Problemi doğru olarak halledenler yalnız Bursadan Ali Ferruh ve Pangeltıda Elmadağ caddesi 31 numarada S. Azar- yan ismindeki okuyucularımız - dır. Birçok kimseler D deki pik damı ile pik sekizlisinin, B de- ki pik ruasiyle pik dokuzlusu- nun çatalma düşürülmesi lâzım- geldiğini bulmuşlar, fakat oy- nayış tarzında yanılmıslardır. Açık konuşma K.Ö,ye : 1 — Kontrakt briçte en son kullanrlan sayı usullerine göre, vülnerabi ve envülnerabi iken yapilan beher fazla trik için yalnız trik sayıları yazılır, Fa- kat kontr veya sürkontr varken yapılan fazlalar için trik sayıla- rının misilleri değil, fakat ev- —i lıli, birçok kocalar kendi kendi- lerine sorar ve cevap alamazlar. Başkasını mı seviyorlar? Hayır. aveet LA sle ei Ba A a 'e öcen l Karşısı Aşkın mektebi yoktur ama stajı, tecrübe devri, imtihanı vardır. Bütün bunları bekârlık. ta geçirmiyenlerin e“lendikleri zaman çabuk atlatmtları lâzım- dır. Yoksa sıfır almak, dönmek muhakkaktır. “Evvelce evlenmiş - olan, la- kat bu ilk evlenişinde ne karısı- nı, ne kendisini mes'ut edemi - yen adam ikinci evl »e 'sinde ilk , tecrübelerinden istilade ederek iyi bir yuva kurabilit mi?..” Sual budür ve suali soran İz- mirde Karşıyakada Selimiye so- kağındaki M. M. — genç kadın veya kız — mektubunda diyor ki : “Altı aydanberi bu adam be- ni istiyor, Fakat öğrendiğime göre ilk karısı hiç rahat etme- miş. Biraz sinirli ve akşamları sarhoş olduğ için karısına ezi- yet edermiş. Bundan başka son derece kıskanç olduğunu da söylüyorlar, Halbuki bana bü - | tün bunların doğru bile olsa ar- tık büsbütün başka bir adam o- lacağını, çünkü beni çok sevece- Şini söylüyor.” Bazı adamlar, kabahat kendi- lerinde olduğu halde bir defa evlenerek mes'ut olamayınca ikinci bir evlenişte mes'ut ola- caklarına inanırlar, Fakat aşkın bütün tecrübeleri, imtihanları, stajları bekârlıkta yapılmamış - sa birinci evlenişte yapılmak icap eder ve kendi kusurları yü- zünden birinci evlenişlerinde iyı bir yuva kuramıyanların ikinci tecrübelerinde muvaffak olmaları ümidi pek azdır. Mese- le bir kıskançlık, sarhoşlük, ge- mMm ——— SeVİSMî" [er y © Jenmeler Kadının Kocası ndaki İhmalleri Anlayorum ki, ona karşı bağım daha çok zahirine, süsüne, tova- letine aittir ve bu beni endişeye Jüşürüyor. Çünkü gün geçtikçe ondan soğuduğumu — sanarak korkuyorum, Acaba bu benim huyum mu, bana mahsus bir iş- tiyak mıdır? Süs ve tovalet düş- künlüğü mü, İlk satırlarımızdan teşrihi- miz anlaşılmıştır: Kadının ev. deki giyinişinde gösterdiği ih- maller... Bizde bu hemen hemmen umu- midir, Kadınlar kocalarının ya- nında artık nasıl olsa gezilip dolaşılır; her türlü mahrem to- valetleri onlara gö wzilir sa- nırlar. Birçok sevimsiz manza- ralar vardır ki, kocayı tiksindir. mese bile, kârısının r.üzelliği hakkındaki alâkayı azaltır. ve bir gün sıfıra indirir. Ali F. karısına karşı bağının gevşemesini kadında hakiki gü zellik yerine tovalet güzelliği |aradığına atfediyor ve aldanı - yor, Her erkek böyledir. Kadının bir zamanlar sizi çıle dırtan güzelliği yaşından değil, çok defa ihmalinden dolayı size hiçbir şey ifade etmemeğe baş- lar, Bunun önüne zeçmek için karınıza ihtarlarda bulununuz. Yüzünü, gözünü sizin önünüzde yıkamamalı, saçının tovaletini yapmadan sizi karşılamamalı « dır. Sizin tovalete düşkün olma- nıza gelince bu gayet tahildir ve tovaletsiz kadın manasızdır. Eski bir hakimin şu sözü ka- dınlar var oldukça hükmünü kaybetmiy. ektir: “16 yaşındaki bir kızın güzel- çimsizlik meselesi değil; inden dolayı iftihar etmeğe sizlik, bilgisizlik işidir. Ve böy- | hakkı yoktur. Ama 60 yaşında görünebili- le idaresiz ve bilgisiz kocaların ikinci tecrübede de muvaffak o- lamadıkları emsali ile sabittir. Bunları düşünerek kararınızı veriniz, D " “Karımı'neden eskisi kadar hararetle sevmiyorum?” Bu su- Karılarile 4ralarında bir hadise mi geçmiştir? Hayır... Kadın büyük bir felâkete uğrayarak çirkinleşmiş, eski taravetini ka- yıp mı etmiştir? Hayır... Kendi. si yeni birtakım hulyalar pe- şinde midir? Hayır... Bununla beraber karısile o ilk günlerde- ki sevgilsrinden eser yok. Bu- nun birçok sebepleri arasında kadımın ev giyinişindeki ihmal. leri de bulunduğunı biliyor mu- sunuz? Fatihte tramvay caddesinde Ali F. imzasile aldığımız mektup bu derdi gizliyor: * Karım giyindiği zaman, hele sokakta, bir ziyarette bu - lunduğu sırada bana eski mu - habetlerimizi hatırlatıyor; ona daha çok bağlamıyorum. Fakat bu bağ eve gelince zayıllayor. İnsan her zaman sokakta bulu- namaz ya.. ve kadın her zamar süslü, tovaletli dolaşamaz ya... bir bir kadın eğer güzel yorsa bu kendi eseridir ve bun- dan dolayı iftihar duyabilir...” e Ni; ı N, âvierezaTi —— eee yali bir aşktan bahsediyor. Vakıâ bir genç kız, bir de annesi var. Annesi kızı - nın Fehmi gibi bir san'atkâr ile evlenmesine pek razı değil. Fa- kat kız öonü seviyor mu? burası- 'nı anlayamadık, Yalnız Fehmi- nin bu genç kızla hayalen seviş. tiğine şüphe yok. Diyor ki: a Akşam eve geldiğim za- man hiç uyuyamadım. Annesi - nin gözleri gözlerim < içine ba- kıyordu. Sanki: “benim kızımı mes'ut edemezsin!” demek isti- yordu. Hemen yatakta doğrul- dum, annesinin hayaline rica ettim, Söz verdim; gitti! Bu se- fer onun yalvaran bakışlarile karşılaştım. — Yaşlı gözlerile: “Beni bırakma!" demek istiyor- du, beni ıstırabımla baş başa bırakmasını söyle*im, kabil de- ğil, ayrılmadı, yarı uyanıklıkla sabahı buldum.” San'atkâr aşk. "“öyle olur... Bizim M. Fehmiye söyliyeceği- miz ne olabilir ki!.. Mademki hayalen bu genç kısla bu dere- ce sevişmiştir; o halde temenni ederiz ki, hayalen bahtiyar ol- velce bildirdiğimiz sayılar yazı- lır. 2 — Kontrakt briçte noksan yapılan trikler için verdiğimiz sayılarda cümlelerin tertibi iti- bariyle yanlışlık olmuştur. Me- selâ: vülnerabi iken noksan ya- pılan triklerde (Birincisi için mukabil tarafa yüz, ikinciden itibaren beher noksan için bir evvelkinden ellişer sayı fazlası verilir) demek lâzım iken (bi- rincisi için mukabi) tarafa yüz, ikinciden itibaren beher noksan için ellişer sayı verilir) olmuş- tür. Şu halde birinci noksan için 100, ikincisi için elli fazla- siyle 150, üçüncüsü için elli fazlasiyle 200, binaenaleyh üç 4 İslklid A tak lberil l noksan yapılınca 450 yazılmak lâzımgelir. Bununla beraber hiçbir yan- lışlrğa meydan kalmamak üzere pazar günü bu süturtarda kon- trakt bricin sayılarını gösterefi ve kolayca anlaşılan, kesilip her zaman gözönünde bulundurula- bilecek olan güzel bir cetvel ve* receğiz. D Bursada Ali Ferruh imzal okuyucumuza: g Problemin birinci hal şekli çok doğrudur, fakat ikincisind€ yanılıyorsunuz. Bu şekli masâ üstünde tekrarlıyacak olursani/ı a alte löveden dördünü alıp ikisi- ni verdiğinizi görürsünüz. İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: