2 DÜŞÜNDÜKCE 11-5.0935 —0 T ARN SEHİRDE OLUDP İTENLER SOBALAR- ATATÜRK SÖVLEYİNCE Atatürk söyleyince yurd dile gelir ve ulus olur, Yurd söyler, ulus dinler, Atatürk söyleyince, varlığa has boyasını dağitan bü yük aydınlığın özü halinde erir ülçelenir, tekler topluluğun içinde kaynar. Atatürk söyleyince parçalar bütünleşir. Sesinde, yurd bahçe lerinin ıtırlarını emdikten sonra ovaları tarayan ve dağ yolları - nın havasını toplayan Türk rüz- gârları eser. Atatürk söyleyince bir bölü. mü değil, bir bütünü konuştu . ran ve bir parti İle beraber bü - tün yurdun çevresini İçine alan sesinin elmasından, parıltı çağ- layanları halinde bütün ulusun ruhu akar, Atatürk söyleyince, çekişme - leri, ayrılmaları, çatışmaları baş kaca bir iyilik olan bütün zıtlar barışır, bütün uçlar birleşir, tuzaklıklar buluşur, Akdenizle Karadeniz gibi akla kara biribi- rine bağlanır. Atatürk söyleyince akan su . lar durür ve daha güzeli, duran sular akaf. Peyami SAFA ae | Prag Arsıulusal | Talebe kongresi Arsıulusal talebe birliği kon- bütün kulak sesinin güneşinde bütün ayrılıklar, her | Menderes vadisine 3,5 mil- yon sarfedilecek Yunanistanda su - tesisatı ve muhtelifnafra işleri hakkında tetkikat ve temaslar yapan Na- fia müsteşarı Arif şehrimize dönmüştür. Arif Yunanistan se- yahati hakkında diyor ki: — Yunanistanda - tetkikatım |esnasında, Yunan memurların - dan çok kolaylık gördüm. 25 gün devam eden bu seyahatte Atina civarındaki su bendlerini, su isalesi için yaprlan tesisatı, Vardar ovasile Ustruma ve Ka- rasu vadilerindeki sulama ve kurutma işlerini gözden geçir- dim. Diğer nahta işlerile de alâ. gresi 8 temmuzda Prağda top- lanacaktır. Bu kongreye Millt Türk Talebe Birliği de davet edilmiştir. Bu köngreye Türk talebe birliği iştirak edecek fa- kat tasarruf maksadile, bura - dan bir âza gitmeyecektir. Prağda tahsilde bulunan 'Türk talebelerinden biri, kon - grede, Türk talebe birliğini tem sil edecektir . — Şıra gümüş elliliklerde ürüs. bir. liralellşimem eeti BB Di Bütün bastlan gümüş liraların mikdarı 4 milyon liralık olacak. tır. Hazirandan itibaren gümüş (50) ve (25) kuruşluklar basıl. mağa başlanacaktır. Bunların kalıpları hazırlanmıştır. —— Kadın kekim!eri toplantısı Türk Ginekologi kurumu bu kadar oldum, Ankara su tesisatı ile Küçük Menderes vadisinin aslahı işlerinde Yunanistandaki tetkiklerimizden istitade edile- cektir. Menderes vadisi işi ve Cellât gölünün kurutulması üç senede bitirilecektir. Bu işler için üç buçuk milyon liza sarfedilmesi muhtemeldir.,, Nafıa müsteşarı yarın Anka « raya dönecektir. Kadınlar Birliği gi v Y TEMER DN Kendini feshetti İstanbul kadınlar birliği, dün saat 15 de birlik mergezinde fevkalâde kongresini yaptı. Top tandıda ancak elli kadar aza var dı, Ekseriyete bakılmrıyarak, celse birlik reisi — Lâtife Bekir taralından açıldı. Kongre baş - kanlığına Satiye Hüseyin seçil- di, İdare heyeti raporumu Genel yazıcı Aliye Esat okudu. mevsimin son toplantısını 8-5. 1935 de Prof, Kenan Tevliğin başkanlığı altında Etibba odası salonunda yaptı. Ahmet Asım Onur, Kenan 'Tevfik, Ali Esad Birol söz aldı - lar, ve münakaşalara — katıldı- lar, Bundan sonra Ankarada bu sene birinci teşrinde sıhhat ve- kili Prof. Refik Saydamın baş- kanlığı altında toplanacak olan (Birinci Türk Ginekologi Kon- gresi) etrafında görüşmeler ol - du, “TAN " m tekrikası ; 19, Ü ea Erik Çiçekleri nun yüzbin şekil durağında kıv- rılıp yatılan yataklarla ölçüyor. sun, demek... d Susmuştum, Kadriye'nin göz. Jeri kararmıştı, yorgun bir ses - le: — Hayır, süsma... dedi. — Ne söyilyeyim? — Sözünü tamamla... Vah za- vallı şımarık kadın! de. — Peki ama, neden? ö l -Başı göğsüne düşmüş, iki eli- ni koltuğun — kenarlarına ağır ağır vuruyordu: — Bunu demek, senin hak - kın! Ve gene sana imreniyorum Yesari!,.. Ben, — hiç hayat acısı duymadığım için, senin uysallı- ğını ve sihirlerindeki — kuvveti anlayamıyorum. . Sen, hayatla hep diş dişe, pençe pençeye gel- din değil mi?... Ben, buna ina - namıyorum ki,., Fakat muhak - kak olan bir şey varsa, o da, ha- Necile Tevfik arstulusal kon- grede olup bitenleri anlattı. Sa- adet hesap raporlarını okudu. Bunlardan sonra, Lâtife Be- kir söz aldı. Dedi ki: — Artık birliğin bütün ülkü » lTerinde muvaffak olduğu ve ka- dınlara bütün hakların verildiği ,ni hepimiz biliyoruz. Artık bir kadınlar birliğine ihtiyaç yok - tür. Binaenaleyh birliğin feshe- dilmesini teklit ediyorum.,, Lâtite Bekirin teklifi ittitak- la kabul edildi. Birliğin hesa- bından artan 184 lirayt esirge- yatın yalnız gülmediği ve insan- İarın şrmartmadığıdır. İşte ben, hayatın öbür tarafını görmek is- tiyorum, Görmek te nasip olma- yacak galiba... Beni çıldırtan bu., Geveze bir serçe gibi, bir te » viye cikciklerle söylüyor, söy - lüyordu. O, söylerken, ben hâtı- ra defterini yazan genç şairi dü- şünüyordum. Bu defteri, nerede ve nasıl yazdırıyordu? Ben, bu dekoru, ve bu deko - run içindeki — sahnenin şeklini merak ediyordum. Bunu öğre - nince, defteri okürken hayalimi daha müsbet — bir yer üzerinde kurarak işletecektim. — Gene daldın arkadaş! Ne. redesin? — İkinci fasıldayım. — Kadriye, gözlerimin içine ba- 'ordu: lny_ Gözü açık rüya mı görü - ? Hangi ikinci fasıl? Böş bulunduğumu anladım: — Birinci defterdeki ikinci fasıl! Kadriye, bir kahkaha kopar- di: Kadınlar Birliğinde dün son foplantı yapıldı ve üyeler asıldı. Gene dün Yeni Nesil İikmektep miniminileri, me kurumlu ile hasta bakıcılar kurumuna verilmesi kararlaştı- tıldi. Eşyaların da Cumhutiyet Halk Partijsine verilmesi uygun bulundu. Toplantiya nihayet ve. rildi. Kadınlar, birbirlerine ve - ;İn ederek, kongreden ayrıldı - ar. ——— Yeni kibrit 5 Kutuları çıkıyor İki ay sonra, piyasada küçlük kutu kibrit kalmıyacaktır. Fab- Tika, şimdiki büyük kutulara nisbetle daha yassı şekilde ve 30 çöp alabilecek dar kutular çıkaracaktır. Bu husuşta nümu- neler hazırlanmıştır. Bu yeni şe kil kutuların 40 paraya satılaca. ği tahmin ediliyor. Yol vergisi Vermiyenler 1935 yılı yol vergisini vermi- yenler, 6 Jiranın karşılığı olan 8 gün yollarda çalıştırılacaktır. Yollara sevkedilecek olanlar ma yıs içinde bedeni hizmetlerini yapmış olacaklardır. Nakdi tak- sit.vereceklerden de bu paralar | haziranda tahsil edilecektir, sili belediyeye müraca: İstanbulun temizlik işlerini ü - zerine almak istemiş ve bir de proje vermiştir. Şirket İstanbu- hi çok temiz tutacak, buna mu- kabil beş senede 750 bin lira, üç yıl da sene:de 650 bin lira a- lacaktır. Sekiz sene sonra da, her yıl 390 bin lira alacaktır. Be lediye bu teklifi tetkik etmiş, fakat muvafık bulmamıştır. — Odun ve kömür depoları Nerelerde odün ve kömjir de- posu açılabileceği hakkında be - lediye fen heyeti bir talimatna - me hazırlamağa başlamıştır, Bundan sonra, odun ve kö « mür depoları mahalle araların - da açılamıyacaktır. — Üç aylık yoklamaları Dul, yetim ve mütekaitlerin üç aylık yoklamalarına bugün - den itibaren bütün malmüdür - lüklerinde başlanacaktır. — Ömürsün vallahi... Demek defter, seni bu kadar sardı ha?.. İşte buna sevindim. Birden durdu, eliyle elimi tut- tu: — Nasıl buldun? diye sor - mayacağım. Hayır, hepsini oku, bitir... Fikrini ondan sonra söy- le... Mânasız — buluyorsan bile, bana, duyurma... Duygularını sakla... Çünkü sonra şevkim ka- çar... Belki de öteki defterleri o- kutmaktan vazğeçerim... Onun korkusuna güldüm: — Hayır... Sana, bir şey so - Tacağım, — Ne soracaksın? Buruşuk yüzlü ihtiyar hiz » metçi kadın, beyaz keten örtü- Kü küçük gümüş tepsi içinde kah ve getirmişti. — Tepsiyi uzattı, ben fincanı aldıktan sonra geri- ledi ve gene ayni vaziyette tu- tarak döndü ve uzaklaştı. Hizmetçi kadına bakışım, Kad riyenin gözünden kaçmamıştı: — Bu sefer, dikkatli baktm... Ne düşünüyorsun? Sol gözümü kırparak başımı salladım: elbirliği ile Birliği kapattılar, “ kapıya kiralıktır,, levhasi İstanbul Kız Lisesinde velilerine bir müsamere Kan Davasından Birini öldürdüler Evvelki akşam saat 18 i geçer ken Galatada Alaca mescitte Nikonun fırmında çıraklık eden Maksut yolda rastladığı İbra - him isminde birini tabanca ile öldürmüştür. Vaka şöyle olmuştur: ra biraz dolaşmağa çıkmıştır. Mahmudiye caddesinden ge - çerken İbrahimin karşıdan doğ Tu geldiğini görmüş; bu anda ai- lesinin güttüğü kan davası yü - zünden öç almak isteğine düş - müştür. Çünkü İbrahimin kar- deşi evvelce Maksudun bir kar- deşini öldürmüş imiş. Bu hırsla Maksut hemen yanında taşıdığı tabancasma sarılmış ve İbrahi - me doğru ateşe başlamıştır. Birdenbire kürşunlar ile kar - şılaşan İbrahim orada duran bir arabayı siper almak istemiş se de. kurşunların ikisi göğsün - den, biri ayağından girmiştir. Maksudün attığı kurşunlar - dan biri vakanın ,önünde geçti - ği işkembeci dükkânındaki Lâ - fafiye, diğer biri de yük araba - sınm atına rastlamıştır. Yaralılar Beyoğlu hastahane- |f sine yollanmış, hâdise yerine ge İt çabaanCasile YAKALANİIŞTIT. Vakaya müddeiumumi mua - vinlerinden Celâl el koymuştur. Maksut suçunu kendi de söy. lemiştir. İbrahim vurularak yu- varlandığı zaman Maksut yük « sek sesle “oh intikamımı al - dım.,, diye bağırmıştır, İbrahi- min hastahanede öldüğünü duy duktan sonra büsl duyduğunu belli etmiştir. Katil Maksut henüz yaşlarında kadardır. Kendisi Ri zelidir. Babasının adt Yakup - tur, Buraya geleli 5 - 6 ay kadar olmuştu. Çin Elçisi Ankaraya gitti Milli Çin hükümetinin memle ketimizdeki ilk elçisi general Hu dün akşam, elçilik erkânı ile birlikte Ankaraya gitmiştir. Ye- itimatna mesini cümhur başkanına tak « dim edecektir. ni elçi perşembe günü, i — Bu, övle ekleme hizmetçi değil... — Yani Gülter gibi değil, de- mek mi istiyorsun? — Evet.., Çekirdekten yetiş- me, hattâ kanında hizmetçilik var. Kadriye, gözlerini açmıştı: — Nereden anladın? Onun, hayat hakkındaxi toy- luğu da beni şaşırtıyordu: — Tepsi — uzatışırda saygılı bir çekingenlik vardı. İlerle: ken geriygeri duruyordu. Kadriye, gözlerim; kırpıştıra- rak dinliyordu: — Nelere dikkat e iyorsun? — Dur, daha bitirmedim. Ben fincanı aldıktan sonra, boşalan tepsiyi aşağı tutmalı, gene ây- nı vaziyette tutarak gâatürdü. Kadriye, omuzların. kaldır - mıştı: — Bundan ne çıkar? Bu ince noktalar, onun hiç a- lâkadar olmadığı öy'e küçük, hayat sırları, nükteleri, mecburiyetleri idi, ne kadar an- latsam, gene tamamile anlaya - Mıyacaktı, Önün bi bilsisirlisi. | Maksut işini bitirdikten son - | n sevinç | 18 - 19 nattâ | rdiler KUÇUK HABERLER * 300 yataklı olan Güreba hastaha. nesinin büyütülmesi kararlaştırılmış- | ter. Burada yeniden 80 yataklı bir in« ne haline getirilecek daha üç pavyon vardır. * Tophanede Gümrük önündeki rıhtımların tamir edilmesi takarrür etmiştir. * Son günlerde bazı eski, harap bi- nuların çöktüğü ve kazalara meydan verdiği görülüyor. Belediye, şehrin muhtelif şemtlerindeki bu eski bina- ları birer birer tesbit ederek yıktırma- ğa karar vermiştir. * Simitçi fırınlarında da, ekmek h- rınlarında olduğu gibi, hamur yuğur- ma makineleri kı ulması — mecburi tutumuştur. Hamurlar el veya ayak- la yuğrulmıyacaktır. Bu hususta alâ: kadar fırınlara altr ay — mühlet veril. miştir. * Kütüphanelerimizdeki - kitapları çin memur edilen profesör Ri- ter, Kültür Bakanlığı ile aralarında şıkan bir noktai nazar ihtilâfından da İayı istifa etmiştir. * Istanbul Mualiimler birliği, dün akşam Park otelde bir danslı çay ver miştir. Çayda bir çok muallimler ve davetliler bulunmuş, güzel bir vakit geçirilmiştir. * “Yeni Nesil,, ilk mektebi dün yil. hık müsameresini verdi. Bu müssâme- re çok eğlenceli oldu. Bilhassa küçük yavrular zeybek oyunu oynadılar. Çok alkışlandılar. * Yugoslavyanın — yeni İzmir kon- solosu Radomir Marinkoviç memle- dela konsolosluk tesis etmektedir. Piyanga bugün Tayyare piyangosunun 19 un cu tertibin ilk keşidesi bugün sa at 13 de Tepebaşında Asri sine- mada yapılacaktır. — Beş ecnebi profesör geliyor Sağlık Bakanlığının Ankara nümüne hastahanesinde çalıştı- rılmak üzere, beş ecnebi profe » sörle mukavele yaptığı haber ve rilmektedir. Gelecek profesör - ler arasında meşhur operatör profesör Milih de vardır, Bilâha ra Ankarada açılacak tıp fakül- tesi için bu profesörler angaje edilecektir. — Menenjit vakaları Son günlerde şehrimizde me- nenjit vakaları görülmektedir. Sıhhiye müdürlüğü bu hususta tedbirler almaktadır. — Eğer sen, eve gıreı erza - kın dirhemini tartan, meteliğin hesabunı düşünen, yoksul bir ev kadını olsaydın, bunu, öyle gü- zel anlardın ki... Bundan ne mi çıkar? Ona değil, — bunları bilişime, hayatın bana bunları bıldirişine, kendime, kendi zava!'lılığıma gü lüyordum: »— Eğer bu kadının yerinde, Gülter olsaydı, tepsiyı hemen | aşağıya tutar, belki de çalpara gibi eteğine vururdu. Kadriye, anlamak - ister gibi soruyordu: — Peki, ne olurdu? — Çocuk!... Tepsinin vaziye- ti bozulunca: keten örtü sarkar, buruşur, ütüsü bozulur. Belki de parmaklarının arasından kayar, yere düşer, kirlenirdi. Buruşur- sa, tekrar, o, ütüleyecek — Yere düşer, kirlenirse, belki lekele » necek. Kadriye, omuzuma vurdu — Kâfi! dedi. Hayat mekte - | bir;den diplomalısın, cimi ralşim : taniye paviyonu açılacaktır. Hastaha. | Kış geçti. Kaloriferler, dü * varların dibinde, karigal kangâlı soğuk, kalın yılanlar gibi CöÖ* reklenmiş duruyorlardır. İçinit ışığı sönmüş kocaman birer gö” ze benziyen mangallar kaldırt!- dı. Sobaların boruları söküldü. dalları kesilmiş ağaç gövdeleri gibi bir yana atıldılar, . Kâaloriferle mangalranlar rım, sobayı anlamam bir türlü- Soba, kaloriferle mangalm ortasında durur. Ben, ortayı se* vemedim gitti. Bir eski arapça göz vardır: “Hayrel umuru evsatühat” — Bu “evsatüha” kadar - siniri* me dokunan nesne az vardır. “Evsatüha” ya elle tutulur. gözle görülür bir örnek göstef descler, çeşit çeşit sobalar gös * terirdim. Saç sobasından, çinisindef, salamandırasına kadar bu nes- neler yaşayışın orta katında oturan insanlara benzerler, Orhan SELİM Telefon şirketinin Alınması yaklaştı Telefon şirketinin satın alığ" ması için verilen mühletin bit- mesine iki buçuk ay kalmıştır. Hükümet esasen, şirketin altızi esasımna göre yaptığı 1934 plân- çosunu kabul etmemiştir. Şirket mümessillerinin, Nafra Bakan - lığı tarafından Ankaraya çağırt larak, müzakerede bulunması beklenmektedir. Telefon ücret- lerinin pahalılığından da şikâ- yet edilmektedir, Ücretlerin in dirilmesi işi de yakında halledi- Tecektir. Ankara ve İstan- bul radyoları Uzun zamandanberi, Ankara ve İstanbul radyolarımni'birleşik bir şekilde neşriyat — yaj v içintetkikat devamyı esiyori 7 dan sonra ayni progr&.İla çalt'* şacak, biribirinden icabıma göre, nakiller yaparak çalışacaklar - dır. — Arda nehrinir zarar vermemesi İÇİN Şark demiryolları kumpanya- sı nezdindeki hükümet baş mü -« fettişi, evvelce — topraklarımıza zarar verecek şekilde akan Arda nehrinin son vaziyetini gözden geçirmiştir. Burada bazı tedbir- ler almacak. ve Yunan hüküme ti ile birlikte çalışılacaktır. — | Bir yolsuzluk ihtimali Mülkiye müfettişleri son ÜÇ sene içinde Beykozdan Üsküda- ra kadar yapılan yol inşaatının ne suretle ihale edilerek tahsi « satın ne suretle sarfedildiğini tetkike başlamışlardır. Bu tetkikat, bir yolsuzluk ihs timalinden dolayı yapılmakta * dır. — Düha diploma alamadım. Gülüyordu: — Ne zaman alacaksın? — Tipi dindiği zaman... Doğruldu, yüzüme baktı; — Ne tipisi? Sayıklıyor muü- sun? 4 Uzun uzun göğüs geçirdim: — Hayat tipisi, yavrum.. Ti* pi dinmeden diplomayı alarıaz“ sın. — Diplomayı alınca? — Kurtulürsun... — Neden? , — Hayat yükünden... Gözlerini kırpıştırıyord'ı: — Bu güzel fikir... Yasrande — Yazdım. — Okumak isterdim. — Tavsiye etmem, — Anlamaz mıyım? — Inanmazsın.., Elimle işaret ettim: — Bahis değişmesin... Sanığı bir şey soracağım. Bana, vadet” tiğin gibi, doğru cevap verecelk” sin. Korku ile bakıyordu :