Burdur'da Dokuma Kooperaiifiî Burdur, 8 Mayıs urdur. kuvvetli bir zıraat leketi M elif vadiler- de akan birçok dere ve çaylı Bürdurun toptaklarını sular. E- asen kuvvetli bir toprak taha- na m alik ol l etin zira- y, arpa ve sair hu- ıbat :ıız'zıu.l”ı yetişir, Mevcud lört büyük un falı ikası civar vilâyetlerin un çlarını ka ılamağa çalışır. Burdur ayni - za: ve gülyağı memleki kdarda afyon ekilir. Ön beş gün sonra faaliyete geçecek o - ü rinde, elli ki - istihsal edi- manda afyon tidir. Çok lecektir. Burdurda dokumacılık Halen 4,000 t cılıkla meş; 15,000 top ( gâh, dokuma Her hafta eri 7 metredir) dokuma Burdur pazarında satı- lır ve dışarıya yollanır. Bu dört bin tezgâh sahipleri valı vikile aralarında sanayi koope- peratif bir boyahane tesis ede - cek ve bütün satıs işlerini üz rine alacaktır.Burdunun ceviz iş leri de zikre değer. Cev 1 yeleri hariçten mühim mikdar - Macaristan Döviz veriyor Macaristana — gönderdiğimiz l nı almamız için, i Türkiye ile bir l ı ile verm irlerimizin fena ini gözönüne alan hükümetimiz Macar hü - kümeti nezdinde teşebbüsatta bulunmuştur. vi Dün İstanbul Ticaret odasına ri Bu yüzden ta Alacaklı tüccaı b den memnundurlar. Macar let bankası tediyata başlamış - tır. Ticaret odası Meclisi İstanbul ticaret ve sanayi oda sı meclisi cumartesi günü topla nacaktır. Bu topla derilecek raporlar müza! lecek A'manya ile eko- nomi protoko u Ankara, 9 (A.A.) — Alman - larla 15 Nisan 19 tarihinde P.crlmdı. imzalanan eşya müba- dan mütevellid te- mütedair protokol ve merbutatı ve 2- 2423 say ti Vekilece tasd No, 18 in teş- | | maktadır. da sipariş alan sanatkârlar, ba - zan taahhüdlerini vaktinde ye tiştirememek müşkül lırl: Bakırcılık ta ileri gitmiş san'- atlerdendi Halıcılık, mevk ğa i ni dokuma - olmakla beraber, nlığının, bütün sa on halıları Burdur halıcıları ta- fından hazırlanmıstır. Avru - paya ihracat yapılamamasın- dan, halı dokuyucular çok düşüncelidirler. A- taba bir gün gene halı satış ları artacak, fiyatlar yükselecek mi diye sorup duruyorlar, Bur- durun kuvvetli bir kömür ma - deni yakımda Sümer Bank tara- fından - islettirilecektir. (Keci borlu) kükürt fabrikaları bu kö- mürlerden kullanmaktadır. Bur durun dört saat ötesinde (Ku - Öy) ü adında bir köy vardır. Burada çok zengin parke taşı bulunr muştur, Burdur belediyesi ü taşın imtiyazını almış ve Ş di mahallinde tetkikat yaptır - Şehrin ve kazaların taddeleri bu taşla parkelenecek- tir. Bu taşı işleyen afyon işçile- rile temas edilmiştir. Mütehas- sıslar tarafımdan, Türkiyede mevcud parke taşlarının en mü- mmeli ald uğu söylenmiş ve beğenilr Hamdi Ustel Kadıköy su Şirketinin saatleri Kadıköy su şirketi büyük apartımanların her dairesine ayrı ayrı saatler koyduğu halde binanın umumi sarfiyatını anla- mak için de ayrıca bir saat koy- makta ve bu saatin kirasını da bina binden almakta idi. İmtiyazlı şirketler baş mi tişi bu yüzden wpıhn şikâyet - Teti gözüen şirkete bu kontrol nıılcnndcn kira parası alamıyacağını bil - J | dirmişti Evkafl idaresin n bir izahı Geçenlerde sanat si rabeleri hakkında bir yor ki: '— 7-5-1935 tarihli Eles nüshanızın 9 na edildiğini bildiren Efes serlevhalı akalenin baş tarafında Beyazıt T verilmiş olduğu bildirili- Sahaflar cihetindeki | in dükkânı ci- | meydandı varındaki dört mermer sütun üzerine muhitinde temizlik yapmak sevdasile cahilâne sürdürdüğü kireçten ibaret olup görülür, görülmez kurumadan hal yıkattırılmış ve mütecasiri tev- h edilmiştir. Kıymetli eserlerimizin tahrip ve böyle badanalarla telvisine 'en meydan verilmemekte ol. ğunun tavzihini diler ve bu vesile ile gösterdi KIRMIZI VE SiİYAH STENOHAL bulunan te susuldu mu, bu süküt sır£ kendi suçu imiş gibi içinden son derece bir utanma duyardı. Bir kadınla baş başa kaklığı zamanlar ise bu his, at dah elemli olurdu.Bir kadınla yalnız kalın- dığı zaman, söylenmesi lâzım gelen şeyleri hayalinde pek bü- yütüp en romantikçe hareketler işündüğü için öyle dar vakit- lerinde aklına en olmıyacak fi- kirler irdi. R havalarda uçardı ama yine de, gururuna pek ağır gelen süküttan sıyrıl- manın bir yolunu bulamazdı. Madame de Rönal ve çocukları ile uzun gezmelere çıktığı gün- ler takındığı ağır başlılık tavrmma bir de en acı ıstırablar katılırdı. Nefsini son derecede hor görü- yordu. Kazara bir şey söylemek için kendini zorlasa, pek gülünc şeyler söylediği olurdu. Baht- sızlığının en acı tarafı da, ma- nasızlığını kendi de farkedip gözünde büyütmesi idi, görme- diği bir $ey varsa o da gözle- rindeki ifade idi; bu gözler © ruh sezdiriyordu ki, iyi aktörler sibi, bazan manasız si gayet hoş bir mana verirdi. Ma dame de Rönal Julien'in, ancak zihni beklenmedik bir hadiseye takılıp da zariflik göstermek aklına gelmediği zamanlar iyi şeyler söyliyebildiğini (ırketti: Eve gelenlerin ağzından yeni | ve parlak fikirler dinlemeğe al- şık olmıyan madame de Rönal, Julien'in böyle şimşek gibi par- layıp sönen zekâsına bayılıyor- du. Napol&on'un — düşmesinden beri taşra şehirlerinde, kadınla- | ra zarif sözler söyliyebilmek bir | suç sayılmağa başladı, İşinden | kadar güzelkdi ve öyle ateşli bir | BORSA '| © MAYIS Perşembe ında ka » | PARALAR Abış Satış Sterlin G05 Dolar 12z 20 Fransız Frangi 165— | 20 Liret 20dmm 20 Belçika Prangı - #ö— 20 Drahmi 20 İsviçre Er. 20 Leva Florin 20 Çek Kuron Avusturya şilin Mark Zloti Kroş 20 Ley 20 Dinar Ven İsveç Kuroa Altm Mecidiye Banknot ÇEKLER Kapanış 60! — 134— 167— Franatr Frangı fagiliz lirası | Döolar Liret Belga Drahni İsviçre Prangı 1z,os Gi 794844 | y 78.5443 34,96,33 2.78,30 1098 Si ESHAM iş Bankası Mü- Cenoveta İsveç kuronu Anadolu 96 60 b 100 96 Şirketihayriye Tramvay Bomonti - Terkos Ret Arlan Çimento Merker Bankası Osmanlı Bankası Telefon Tttihat değirmencilik T.A $. Şark Değirmenleri ISTIKRAZLAR Nektar 30.52,50 28 8$ 2040 93475 95— $6— TAHVIL.AT Türk Borcu 1 n nt Ergani Bivas-Errurum İstikrazi dahili Rihtam Anadolu TE . Gd Anadolu mümessil SLAS ——— ——— |Babalarından da sorulacak Mekteplere sabahları geç ge- len ve bazı günler öğleden son - ra gitmeyen talebe hakkında | şiddetli takibat yapılması için mekteplere emir verilmiştir. Bu talebelerin bu gün ve saatlerde nerede oldukları ailelerinden de sorulacaktır. Talebelerin mek - tep saatlerinde, münasebet al - mayan yerlerde vakit geçirme lerine müsaade edilmiyecekti! 10.60 4350 çıkarılmak korkusu herkesi yıl- dırdı. Allâklar alayı, ruhaniler | meclisinin koltuğu altına sığın- | mağa çalışıyor; mürailik, hü riyetsever kimseler arasında bi le alıp yürüdü. İç sıkıntısı gün- den güne artıyor. Artık oku- maktan, bir de toprakla uğraş- maktan başka eğlence kalmadı. | Zengin, sofu bir halanın bi- ricik mirasçısı olan ve on altı- sında kocaya verilen madame de Rönal, bütün ömründe, aşkı biraz olsun andırır bir şeyi ne gönlünde duymuş, ne de başka- larında görmüştü. Öna aşktan, M. Valenod peşine düştüğü za- manlarda, papas M. Ch&lan bahsetmişti; bu saf adamcağız aşkı o kadar iğrenc bir şey diye anlattı ki artık madame de Rö- nal tiksinip onu, en aşağı zan- paralıkla bir tutmağa başladı. Tesadüfen eline geçirip okudu- | ğu birkaç romanda anlatılan aşka ise pek müstesna, hatta | büsbütün tabiat dışında bir şey diye bakardı. Madame de Rö- nal, zihni hep Julien'le meşgul olmakla - beraber, aşk üzerine | zeteler resmen atladılar! 0.-5. 9385 —— SBı;x 1 incide|) nr iddia ettikleri İsparta hâdi- | sesini de (fakat bizden bir gün sonra) bütün tafsilâtile ve sü tün sütün yazmaktan geri kal- mıyorlar. et şudur: İs; artada her disesine girip çıkmış o- i Kürdinin başında bu - lunduğu şu veya bu ehemmi te bir irtica teşobbüsü vardır. Olmasaydı Iç Bakanımızdan Jandarma kumandanıma kadar bütün bir devlet mekanizması harekete gelmez ve bir vekil, vak'a yerine gitmeğe lüzum gör mezdi. Biz bunun geniş çapta, şümullü bir irtica yangını oldu- ğunu hıc bir zaman iddia etmiş ükümeti doğru- harekete getiren yi - okuyucularımıza haber vermek - birinci derecede gazetecilik vazifemizdi, İlk gü nü biz bunu yaptık ve öteki ga- Bizde atlayan gazetelerin çok | âdi bir tabiyeleri vardır: Atla- | dıkları hâdıseyi küçültmek ve ya hiç olmamış gibi göstermek süretile halkı aldatmaya çalışır- lar, Bu gazetelerden bilhassa bir arkadaşımız, Mihran Efendi devrinden kalma o sakat ve ip- | tidai tabiyeye başvurdu ve İs parta irticamın bir “efsane” ol- | düğünü iddiaya kadar vardı Halbuki vaka yerine giden İç Bakanı, Saidi Kürdinin “dini si- yasete âlet yaprak irticai pro- pagandalara girişmiş ve birta- kım saf adamları kandırarak doğru yoldan şaşırtmaya çatış miış olduğunu yukarıda aynen beyan ediyor. Bir yobaz, bir kahve köşesin. de inkılâp aleyhine iki hezeyan yumurtlasa bunu hemen sütun - larına geçiren gazete, İ hâdisesini atlamamışsa acaba neden bizimle ayni günde oku - | ucularıma bildirmemiştir? Hâ - dişenin ehemmiyeti olmasa bile neden bunu hiç olmazsa üç tırla kaydetmemi . ir? (.cwıb gayet basit; Çünkü 9 Yyoktu ve mesele, olun taraftan bizde bir gün ev- vel çıkan tafsilâtla sütununu dol dürmüş, bir taraftan da ehem - miyetsiz bir mesele karşısında olduğumuzu iddia ederek çok garib bir tezad icinde kalmıştır. Fazla olarak bu “irtica efsane - si,, nin memlekete iftira olduğu- nu da ileri sürmek cesaretini gösterdi. Devlet ve adliye ci hazları da mı memlekete ilftira ediyorlar? Bütün o otuz kırk ki şilik tetkikat ehemmiyetsiz bir Şüphe üzerine mi yapılmığ olu- yor? Hayır!.. İftira eden ve hem de en büyük mefhuma, hakikate iftira eden biri varsa, o da bize iftira isnad edenlerdir. Yoksa, tekrar ediyoruz: Bir gazetecinin asla tecahül edemiyeceği irticai bir hareket vardır, u resmi tahkikat ta apaçık gösteriyor ve tereddüd etmeden söyliyelim, inkılâbımıza karşı en küçük ha: örtbas etmeğe çalışmak, a o hareketten daha z bilgisi olmaması sayesinde yi- ne de bahtiyardı ve hareketle- rinde, hislerinde endişe edile- cek bir şey görmüyordu. Bölüm VII KÜÇÜK HADİSELER Madame de Rönal'in huyun- dan ve son günlerdeki bahtiyar- lığından gelen melekçe halintli. ği, ancak femme de chambre'ı Elisa'nın hâlini düşündükçe bi- raz bozuluyordu. Ö kız bir mi- rasa konmuş ve hemen papas Ch&lan'a günah çıkartmağa gi- dip Julien'e varmak isteğini de söylemişti. Papas, — dostunun böyle bir bahtiyarlığa konma- sına cidden sevindi ise de Juli- en, mademoiselle Elisa'nın tek- lifini kendisi için hiç de uygun bulmadığını söyleyince, şaşa kaldı. Papas, kaşlarını çatarak: — Kalbinizde beliren umud- lardan kendınizi koruyun, oğ- lum, dedi; yeter denebilecek dereceden bile aşkın Lir parayı hor görmeniz sade rıhiblik he- | yüzü | de vesinizden geliyorsa sizi tebrik İRTİCA TEVKiFATI yade fenalık etmek demektir. Rekabet ihtiraslarımıza herşe - yi feda edebiliri., fakat hakika- ti? Asla! ı Ele geçirilen mektuplar İsparta, 9 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Hâdisenin iç tamamile anlaşılmıştır. Şeyh Saidi Kürdi, din ve tarikat perdesi altında birtakım müri: ler bulmağa kalkışmış ve irtica zemini arayan bir şebeke hazır: lamağa koyulmuştur. Elebaşılar arasında gizli muhabereler ya - | pılmış, remizli kelimelerle dolu olduğu görülen mektuplarla re- jim aleyhine tahrikât yapılmak | istenmiştir. Fakat Cümhu Adliyesinin uyanıklığı sayesir bu şebeke! mevcudiyeti cok evvel sezilmiş ve elebaşılar tamamile ele geçirilmiştir. Hamdi Üstel Mürteciler Eski- şehire gönderildi Keçiburlu, 9 (Hususi muhabi- rimiz bildiriyor) — İspartadan dönen İçişleri Bakanı, Jandar - ma Genel Komutanı ile saat 14 | de buraya geldiler. Kükürd fab- rikasile maden ocaklarını gez - diler. Şüt Kaya, saat 17 de Afyona hareket etti. Bütün teşkilâtile yakalanan mürteciler dün Eskişehire gön- gderilmişlerdir. — Necati. Milâstaki mevkuflar Muğla, 9 (A.A.) — Milâsta bir kişinin İspartada tahrikâtçı- tık y Kürdi ile muhaberesi anlaşılmış ve ya- pılan aramada bu adama gelen mektuplar ve risaleler de Milâs- da yedi kişinin adı geçmiş ol masından ötürü bu sekiz kişi ad- iyece tevkif edilerek İspartay gönderilmişti Bursadaki mevkuflar Bursa 9 (Hususi muhabirim bil or) — İsparta hâdisesi- le alâkadar zannedile mnak istiyen Sa: derinleştiren zabıta ve AdlI nin bugüne kadar elde ettikleri neticenin, şimdilik Bursalı mev- kufların İsparta hâdisesile alâ - kaları olmadığı, suçlarının da a- lelâde şahsi dervişlik taslak'. - ğından başka bir mahiyette bu- lunmadığı merkezinde olduğu nu öğrendim Tahkikat devim ediyor. Maznun'ak Eskişehirde Eskişehir, 9 (Hususi muha - birimiz bildiriyor) — Araların da Antalya müftüsü ve Bediüz: zaman bulunduğu halde İspar - ta ve havalisindeki irtica maz- nunları bu sabah Eskişehire gel diler. Bunların muhakemelerine | yakında başlanacaktır. ————————— Ziraat müsteşarı geliyor Atina, 9'(Hususi —muh: miz bildiriyor) — Bir müddet tenberi Yunanistanda bulunan 'Türkiye ziraat müsteşarı Atı! Istanbula hareket etmişti. ederim. Ben, tam elli yıldan be- ri Verriğres papasıyım; fakat bunca zamanlık hizmet bile, pek iyi görülüyor ki benim işimden çıkarılmamın önüne geçemiye cek, Buna içim sızlıyor ama be- nim sekiz yüz lira gelirim var. Size bu küçük şeyleri, rahiblik mesleğinden çok bir şey ummr. yasınız diye söylüyorum. İkti- dar mevkiindeki insanlara dal- kavukluk etmeği aklınızdan ge çiriyorsanız, ruhunuzu cehen- neme mahküm etmişsiniz de- mektir. Öylelikle zenginliğe, yüksek — mevkilere — erebilirsi- niz ama fakirlere — zararınız do- kunur, ilçe bayı, belediye reisi gibi itibar sahibi kimselerin pu- rurlarmı okşamağa, ihtirasları izmete mecbur olursunuz: hayat adamı olmağı bilmek de- dikleri bu yaşayış şekli, rahib olmıyan bir kimse için, yarın ahirette selâmete kavu;mak: büsbütün manidir denemez; fa- kat bizim gibi rahibler için öyle değildir: biz bu dünyada mevki sahibi olmak istedik mi öhür | anlaşılan bira Yalova için müte* hassıs getirtiliyof | Akay işletmesince Yalovadi tırıdlacak büyük otelin yapl? sına bir kaç güne kadar başlâ * nacaktır. Çelikten yaprlacak olan köP” rüdeki Kadıköy iskelesi için ı-= malzeme tedarik edilmiştir da Kasımpaşa deniz [asrı'(s'w larında yapıya başlanacaktır. Akay isletmesinin 934 yılırı * | da 20031 lira kâr ettiği anlaşık mıştır. Bu para ötelle iskeleyt sarfolunacak, Yalova için yenir den bir mütehassis da getirile * cektır. — Karadeniz boğazınâ konan Radyolar Tahlisiye idaresi tarafındaf Karadeniz boğazma konacak olan “Badyofar,, in yapısı bif kaç güne kadar bitirilecektife 'Telsiz dalgacıkları vasıtasile bif vapurun bulunduğu yeri - tayifl eden bu aleti yerine koymak için Belçikadan getirilen müte * hassıslar 15 mayısta ilk tecrübe yi vapacaklardır. Badyofardan bâşka tahlisiy8 idaresı bu yu bütçesile Çanakkâ lede: Akbaş, Mortu, Tavşan a“ dasına; cenup - sahillerimizde? Adresan, Kale dünyaya ve limâ nımızda Kınalı adaya birer fe « ner koyacaktır. Önümüzdeki kış başma kadar bu fenerler ya* nacaktır. —— 15 bin çocuk var 1928 doğumlular, bu sene illk tahsil çağına gelmiş bulunuyor* lar. Bu yıl ilk mekteplere hu do» ğumlular almacaktır. 1928 do- gumlu çocukların ,geçen yıllar « daki mikdardan fazla olduğu anlaşılmıştır. Bu yıl yalnız İstanbulda 1$ bine , yakın talebe ilk mekteple- İ ci sınıflarına ydedile cektir. ——— — Tevkil edilan tabrikatörler Atina, 9 (Hususf muhabiri. miz bildiriyor) —.. Asilera bâ-i fabrikası sahibi Andon Fiks tevkif edilmiştir. Glosta ipek fabrikatörü Papa Yorgi de orada ayni suçla tev - kif edilmiştir. Gazetelerin yazdıklarıma gö * re daha bir takım büyük fabri « katörlerden şüphe edilmekte imiş. —— Ha kidada yakala- nan komünistier Ati 9 (Hüususi muhabiri« miz Bildiriyor) — Halkidada liç komünist yakalanmıştır. Bunla- rın komünist tethişçi cemiyeti « nin o civar reisleri olduğu anla « şılmıştır. Yunan'standa yer sarsıntıs! Atına, 9 (Hususi muhabıri: miz bildiriyor) — Kalamakyaâ da şiddetli yer sarsıntıları oldu” ğu ve o civarda ehemimiyetli za* rarlar yaptığı Dahiliye Bakan * lığına bildirilmiştir. ü umudumuzu kesmeliyiz. Haydi» dostum, gidip de düş gün sonra gelip son sözü söylersiniz. Bunu size yüreğim yanarak söylüyorum ama y de söyliyeceğim: benim gördür öre sizin tabiatinizde, bir rahib için en lüzumlu iki meziyete, yani itidale ve bü dünya nimetlerini hor görmeğt hiç de elverişli olmıyan karat” lık bir ateş var; zekânızdafi eminim, ancak... Bunu söylerken ihtiyar pap* sın gözleri dolu dolu olmuştu- ancak, bir rahib olursâ” nı>, bilmem Tanrı buyruğunda!! ayrılmaz mısınız. Julien, içinde heyecan duyd” ğuna utanıryordu;. ömründe "_“ defa olarak kendisini seven bi adam görmüştü; bir lezzet dÜ" yarak ağlıyordu; göz ynşlaıl" kimseye göstermemek için &” dip Verritres üstündeki kofl lara saklandı. Nihayet kend kendine: (Arkası var! dünyada mevki sahibi olmaktan N. ATAĞZ