—— (« * TAN ç B telrikası 1 10 “MEİN KMPF, KAVGAM Hitlerin yazdığı (IBU ESERDE İLERİ SURÜLEN DUÜŞÜNCE VE DUYGULARLA HiÇ BİR BAGIMIZ YOK - TUR. BU TEFRİKAYI BÜTÜN DUÜNYADA DE- DİKODU .UYANDIR - MIŞ SIYASI BİR VESİ- KA OLARAK NEŞRE- DİYORUZ.İ akıtmak için, bütün gönülleri i- le gelip o bayrağın altında top- lanmazlardı. Gençliğimin o ka - dar acı intibalarından — sonra, ben de bunu bir kurtuluş say - dım., Bugün bile hicapsız herke- se söylerim ki, heyecanıma da - yanamıyarak dizüstü düştüm ve coşkun bir kalpte böyle bir saati bana yaşattığı için Allaha duüa ettim.,, Hitler, başlıyacak mücadele- de, pek tabif olarak — hissesine düşeni yapmak istedi. Onun için bu mücadelenin — düğümü, ne Sırbistandı, ne Avusturyanın mukadderatı idi, yalnız Alman milletinin varlığı idi. Avusturya ordusunda hizmet etmek iste - miyordu. 3 nisanda kral üçüncü Leopold'a müracaat ederek, bir Bavyera alayına alınmasını is - tedi. Müracaatını derhal kabul ettiler, az sonra da, altı sene ak üzere sırtına üni - formayı giydi. İlk askeri talim ve terbiyede en büyük korkusu, hemencecik cepheye gönderilmesi ihtimali idi, Marn muharebesinden son- raki ric'ati, Alman ordularının | Belçika ve Fransa'yı istilâları, Nancy önündeki muvaffakrvet - sizlikleri, Yser üzerinde göster- dikleri muzafferane muxave - met ve harbın bütün bu heye - canlı safhalarından Hitler, kita- bında, © kadar bahsetmez. De- mek hbu safhaları iyi öğrene - memişti. Nihayet bir gün geldi, Hit - ler'in alayı vazifesini yapmak i. çin Münihten yola çıktı. Hitler Ren nehrini ilk defa cepheye giderken görmüştü. A- layı taşıyan koca trenin bir va- gonundan Hitler nehre bakıyor ve orada da düşünüyordu: Eski düşmanın inatçı iştihasmı bu Alman nehrinden kesmeli. Baharın yumşak sisi içinde güneşin ilk ışıkları Niederwald abidesine çarptığı zaman,bütün alaydan bir şarkı yükseldi: Wacht am Rhein. Bu şehamet manzarası karşı- sında Hitler'in kalbi sanki g .süne sığmıyordu. Fakat ilk sa- atlerin bu heyecanlı anları geç- $ikten sonra, herkes artık ölüm- le karşı karşıya geldiklerini,Az- | railin başları üstünde dolaştığı- ni hissetmeğe başlamışlardı. Kış geldi. 1915 - 1916 kışı... Ölüme ve bütün korkulara alr- | şan Hitler vazife kaygusundan | başka bir şey düş tu. Sanki genç görl beli eski bir askere dönmüştü. Hitler kitabında, Alman or- dusunun askeri hasletlerini, ve *bu ordunun çekilen zahmetlere 'nasıl göğüs gerdiğini iftiharla anlatır. Böyle bir zamanda meb- auslara ve politikacılara karşı da 'nasıl kin duyduğunu saklamaz. Gerçi bu savaş yıllarında, için- deki kanaati sarsacak başka şeylerle meşgul olmak isteme- miştir. Fakat iki şey her şeye rağmen zihnini oyalamıştır.. Bi- ri, milli heyecanı soğutmak isti- yenler.. Bu adamlar herhangi bir zaferin kutlularmasında as- kerlerin gösterdiği taşkınlığa hudut biçmek istiyorlardı. Hit- 4ler'e göre, bu adamları kulakla- vrdan tutup sağlam urganla bir direğe bağlamak ve bir daha #“milli hisle oynamamaları için,, hepsine ayrı birer ders vermek lâzımdı. Hitlere dokunan 'ikinci mese- le, hükümetin sosyalistlere faz- la yüz verişi idi, Marksizm bir zehir olduğuna göre, Alman milleti Üüzerindeki tesirlerine kitab Sosyalist koöngrelerinde bü- tün dünya işçilerinin birliğini bar bar bağıran ameleler bile, 1914 ağustosunda milli tehlike karşısında, omuzlara düşen yü- kü vatandaşlarına ihtar etmiş- lerdi .Bu vatani hamleden istifa de ederek, Marksistlere karşı son şiddetle bir taarruza daha geçmek icap ederdi. “Cephede en iyi insanlar canlarını verir- ken, geride kalanlar bu yılanı pek âlâ ezebilirlerdi.,, Halbuki Kayzer bilâkis ellerini bu cani- lere uzatıyordu. Hitler bu mese- leden bahsederken, kendi kendi- ne bir sual de soruyor: “Acaba manevi ve insani bakımdan fik- re karşı kuvvet kullanmak, zi- hinleri tahakküm altına almak meşru bir şey midir?,, Bu suale de kendisi cevap ve- riyor: — Mutlak hakikati ellerinde bulundurduklarına kani olan- lar, böyle şeyler düşünmezler. Asıl olan, son başarıştır. Sahte ve oynak fikirleri, yer- siz düşünceleri sarsılmaz sağ- lamlıkta bir inançla karşılamak lâzımdır. Hele Marksizmi devir- mek mevzuu bahsolunca.. Bur- juva fırkalar bu şartlardan hiç- birini temin etmedikleri gibi, parlömanter rejimi bir fazilet sayan liberaller de daima Mark- sizme karşı âciz kalmışlardır ve kalacaklardır. Bismark bile al- dığı hukuki tedbirlere rağmen, sosyalistlerin hakkından gele- memiştir. Umumi harpte, hiçbir fırka, kendini Marksizmle boy şe- cek bir vaziyette görmediği için bir şey yapmamıştır. Sonra Alman propagandası i- yi idare edilmemiştir, Birtakım lüzumsuz vehimlere kapılmış- tır. Halbuki herhangi bir vehmi kökünden söküp atmak, propa- gandayı müspet hedefe göre sevketmek icap ederdi. Hareke- V vu İ vekk wvever St lacak işlerde tereddüde, kararsızlığa yer vermiyor. Alman hezimetinin bazı se- bepleri hakkında bu noktadan da fikir edinmek kabildir. Real- schule'de okurken, hocası Hit- ler'e tarihi bilmek zevkini aşıla- mıştı- ÖO da yalnız tarihi oku- makla kalmamış, tarihi hakikat- leri de araştırmağa koyulmuştu- Bir defa kendisinde şu kanaat | vardır: Alman ordusu umumi harpte mağlüp edilmiş değildir. Rusları Brest Litovsk'ta sulhe icbar ettikten sonra, kuvvetleri- ni garptaki düşmana çevirmişti ve bu düşmanı aman dilemeğe mecbur edecek vaziyete gelmiş- ti. Fakat cephede bu kat'i mu- harebe için son hazırlıkların bi- tirilmesine çalışılırken, sayısız trenler Fransadaki harp sahala- rina malzeme ve asker taşırlar- ken, bütün kıtaat son hamle için | v tertibatını alırken, gerideki he- rifler birdenbire Almanya'ya en alçakça darbeyi vurdular. Al- manya'nın galip gelmesi isten- miyordu. Alman bayrakları çok yakın zafer rüzgârı ile dalgalan- H v & Külâh giyip Dolşıyorlarmış Sultanahmet birinci sulh ceze mahkemesinde dün Bolu mahke mesinden gelen istinabe üzerine | burada Yenicami kayyumların - | dan 61 yaşlarımda Çerkeşli İs- mailin ifadesi alınmıştır. Reis suçlu İsmaile: — Ne diyeceksin, Boluda kü- lâh giyerek dolaşıyormuşsun? diye sordu. İsmail de; başmdaki kadife serpuşu çıkarıp gösterdi: — Boluda herkes bunu giyer! | Ben de giydim. Kadife şapka giymenin kabahat olduğunu bil- miyordum. İsmail bundan sonra, Bo'nda nüfuzlu bir zatın kendisine hür- met edilmediği için bu kadife serpuşu giyenler hakkında taki- bat yaptırdığını ıddia etti, Mahkeme, istinabe kâğıtları- nın Boluya iadesine karar ver - di. * Beyoğlunda, Ermeni kilise- si arkasında Katolik Ermeni ra- hiplerinin oturduğu bir bina: mütevelli heyetten teslim için giden maarif heyetine karşı dur- mak ve ağır sözler söylemekten | suçlu papas Osep, Boğos ve Ke- ork'un duruşmalarma dün, ikin- ci ceza mahkemesinde devam e- dildi, Şahit olarak dinlenen Harun ve muallim Mehmet Ali, rahip - lerin maarif heyetine karşı ya- kışık almıyatak - sözler söyledi- ğini tekrar ettiler. * Neticede, Polis Mehmedin şahit olarak getirilmesi için du- ruşma başka güne bırakıldı. * Mecit Cevdet isminde biri, komünistlik yaptığından dolayı iğır ceza malıkemesine verilmiş- tir, Mecit Cevdetin, dün ağır ce- zada gizli olarak muhak »mesi - ne devam edilmiştir. * Remzi isminde yedi yaşla- rında bir çocuğun Şişli istasyonu civarında kamyonile çiğniyerek ölümüne sebep olan şoför Celâ- lin muhakemesine dün Üçüncü meoderdamanecadildiere Suçlü vekilleri, vakanın geç - | tiği yerden, günde yüzlerce oto- mobil, kamyon geçtiğini, bunun yayalara mahsus bir yer olma - dığını iddia ettiler, Ve mahallin- de bir keşif yapılmasını isteli - ler. Mahkeme, keşif yapılmasına lüzüm görmedi ve müdafaa ya- pılmak üzere duruşmayı başka | güne bıraktı. POLİS Bir Işçinin karnı deşildi Evvelki gün Vaniköyündeki nişasta fabrikasında bir kaza ol- muştur: Fabrika amelesinden Cemal oksijenle boru kaynağı yapar - ken içinde bir kilo karpit bulu - nan kazan patlamıştır. Parçala- nan kazan işci Kâmilin ağır su- rette yaralanmasına — sebebiyet | zavallı amelenin karnınt C. Barsakları dökülen Kâmil derhal bir motora konularak Or- taköye geçirilmiş ve Şifa yur - duna yatırılmıştır. Tedavi altı- na alınan yaralı, dört saat sonra mağa henüz başladığı son saat- te, evvelce kararlaştırılmış olan bu taarruzun muvaffakiyetini imkânsız kılmak için, birçok va sıtalara müracaat edildi. Cep - hane amelesi greve teşvik edil- di. Bereket versin cephane ame- lesinin bü grevi, teşvik edenle- rin bekledikleri neticeyi verme- di. Fakat ötekiler durmadılar, birkaç ay sonra, Alman ordusu son darbeyi indirmek üzere ha- rekete hazırlanırken, umumi grev ilân ettirdiler. Evvelâ kim- se sesini çıkaramadı. Sonra düş- man propagandasını son daki - kada imdadına yetişen bu vazi- yetten istifade ederek ,sesini dü- yurdu. Bir hamlede bitkin düş- man neferlerini manevi kuvvet- lerini yerine getirmeğe ve bu süretle de galibiyetini temine muvaffak oldu. Almanlar cep - mâni olmak için hükümetin en şiddetli tedbirleri alması icap e- derdi. hede istedikleri kadar muhare- beler kazansınlar, fakat geride, ÇArkası var) ölmüştür. Ölmeden evvel verdi- ği ifadede kazanın ansızın pat- ladığımı, patlayış sebebini bilme- diğini söylemiştir. Hâdiseye Üs- küdar müddei umumiliği el koy muş, müddei umumi muavinle- rinden Nazif tahkikata başla - mıştır. Dün öğleden sonra fab- rikada kimyager, mühendis ve müddei umumiden müteşekkil bir heyet keşif yapmıştır. Kaza strasında kaynak yapan Cema- lin dikkatsizliği olup olmadığı araştırılıyor. Bu itibarla tahki - katın sonuna kadar - zannaltına alınmıştır. Ölen amelenin cenazesi dün gömülmüştür. * Şehit Muhtar caddesinden geçen İsmail aranmış ve üstün- de bir ustura çıkmıştır. * Kasımpaşada Küçük Piya- lede oturan Asım sarhoş olmuş ve Bahriye caddesindeki fırmın Deniz lisesinden bu yıl me - zun olan 40 talebeye dün Hey- belideki Deniz lisesinde diplo - maları merasimle dağıtılmıştır. Merasimde donanma kumanda- nı Amiral Şükrü, Hamidiye ku- mandanı Yarbay Saffettin ve diğer deniz erkânı bulunmuşlar- dır, Önce İstiklâl marşı söylen- miş, ardından sınıf zabiti yüz - başı Münif tarafından kılınçları kuşatılmıtşır. Amiral Şükrü, genç mezunların diplomalarını vermiş ve her birini ayrı ayrı tebrik etmiştir. Geçid resmin - den sonra, Amiral Şükrü talehe- ye dönerek; “sevgili çocukla - rım!” diye başlıyan güzel bir nutuk söylemiştir. Nutkunda: “— Çalışmanızın mükâfatını geçiyorsuuuz. Bundan sonraki vazifenizde de muvaffak olabil meniz için şimdikinden çok ça - lışmanız lâzımdır.,, Demiştir. Amiralin muvaffa- kıyet temenni eden sözlerine ta- lebeler “Sağol!” karşılığını ver- mişlerdir. Mezunlar, muallimle rine, mekteb erkânmma veda &- derek arkadaşlarının alkışları İ | — - için yeni şekil Esnaf cemiyetlerinin bir fe- derasyona bağlanması Ekonomi bakanlığınca tetkik edilmekte - dir. Bakanlık bu işin en iyi ve kusursuz bir şekilde yapılması için alâkaları olan yerlerden ma Tümat istemiştir. Istanbul Ticaret odası soru - lan şekillere cevap vermek için araştırmalar yapmaktadır. Bu arada esnafların bir fede- rasyona bağlanmasının kanun » larımız ile olan münasebetleri a- raştırılmaktadır. *Ticaret odası, esnaf cemiyet- leri için bir içtimai yardım ni - zamnamesi hazırlamıştır, Bu ni- zamname oda meclisinde kabul edildikten sonra dağıtılacaktır. Bu nizamname ile bütün cemi yetlerin borc para verme işleri, borç para alamıyacaklara yapı- lacak yardım sekilleri munta - zam bir sistem içine girecektir. Oda tarafından — muhasebe murakıbı yapılan Nejat cemi - yetlerin muhasebe sistemlerini tek ve pratik bir üsüle çevirt - metkedir. Böylelikle bütün ce- miyetlerin hesapları ayni şekil- de olacaktır. —. | Doktorlar vergiler'nin Ne olmasını istiyorlar Doktorların kazanç vergileri hakkında Etibba Muhadenet Cemiyeti namına Ankaraya gi- derek Maliye ve Sıhhat Bakan- lıklarile temas eden murahhas - lar döntüşlerdir. Ankaradaki görüşmeler he - nüz bir neticeye bağlanmamış - tır. Yalnız müracaatın göz önü- ne almacağı vadedilmiştir. Murahhaslar diyorlar ki: “— Bizim istediğimiz beyan- name ve maktu şekildeki vergi- lerde hiyar hakkının hekimlere verilmesidir. Yeni muayeneha- ne açan bir arkadaşın hasta bak camlarını kırmıştır. Polis tara » fından yakalanmıştır. madan muayyen miktarda vergi ödemesine imkân yoktur. Onun Deniz Lisesinden Yetişen Genç'lgrs'imiz Deniz zabiti söz veriyor: “ Yarının deniz savaşlarında kanımızı seve seve akıtmaya andetti Y k Ş Deniz Lisesini bitiren ve dün filoya giden genç denizcilerimiz , açılmıştır. Mekteb zabitlerinden Gi y ç — yüzbaşı Nami bir nutuk söyliye- Ha Şa rek - d © — “— Lise mezunlarının doran- ED <. maya geçmesi münasebetile ya- D, n n « pılan bugünkü toplantıda, A - B ; miral Barbaros büstünün de a- ! çılması'bize çok canlı bir varlık bugün görüyor ve donanmaya l kazandırıyor. Mesleğimizin bu büyüğü karşısında duyduğumuz beyecan sonsuzdur. Ulu Atatürk'ün mânevi buzu- tile dünkü ve bugünkü büyük * komutanlarımızın karşısında da * ayni heyecanı duyarak yarının Filo kamutanı mektebe geliyor arasında flikalara binmişler, a- çıkta duran Hamidiyeye geçmiş lerdir. Barbaros büstünün açı'ması Bundan sonra — davetlilere mektebin müzesi gezdirilmiştir. Deniz harb metkebinin son sınıf talebesi tarafından yapılan Bar- baros büstü de bu münasebetle rakılmalıdır. Muayenehanelerin gayri safi iradından yüzde 5, evlerde çalı- şanlardan yüzde 25 nisbetinde vergi almması ve buna bir mik- tar maktu verginin ilâvesini de istedik, Ortada, vergi mükelle - fiyetinden kurtulmak gibi bir ga ye yoktur. Yalnız, miktarın ha- fifletilmesi isteği vardır.,, — Liselerde imtihan Kültür Bakanlığından lise ve orta metkeplerin sözlü, yazılı imtihanları ile olgunluk imti - hanları için yeni emir gelmiştir. Bu emre göre liselerle orta mek teplerde yazılı imtihanlar 15 mayıstan 25 mayısa kadar bit- miş olacaktır. Sözlü imtihanlar $ haziran i- le 25 haziran arasında yapıla - caktır. Olgunluük imtihanları da ha - ziran içinde tamamlanacaktır. İstanbul ikinci ticaret mahkeme- ginden: İstanbulda Bahçekapıda 32 No. lu Ertuğrul mağazası sahibi Şam ir Zade Nihadın alacaklılarına teklif eylediği korkordatonun tasdiki mah- kememizden talep edilmiş olması üze rine yapılacak muhakemesinde Şam- b Zade Nihad'dan alacaklı olanların 8-5-935 çarşamba — günü saat 14 Je tasdik edilecEğinden işbu konkorda- toya itiraz edenler haklarırı müda: faa için merkür günde —mahkemede bulunmaları ilân olunur. (11083) Beşiktaş icra dairesinden : Borç- tan dolayi tahtı hacza alınan ve pa- raya çevrilmesine karar verilen tahta masâ kahve ocağı küp bakır kahve tepsisi soba ma boru — taş tahta ye- kerlik ufak çaydanlık su bardağı çay bardağı çay fincanı kahve fıncanı ga: z levhası tahta fiçi cezve — ve elbise askısı 4-5-935 tarihine müsadif cu martesi günü saat 10 dan 12 ye ka- dar Beş'ktaşta tramvay — caddesinde $0 No. lu dükkânda açık arttırma su retiyle satılacağından — mezkür gün ve saatte mahallinde hazır bulunacak memuruna müracaatları ilân olunur. (11079) deniz savaşlarında kanımızı se- ve seve akıtmaya andettik. And içeriz. Bugünkü şerefli açımı bü yük komutanımızdan dileriz.., demiştir. Bunun üzerine muzika Büyük Amiral marşını çalmış, Amiral Şükrü: “Bu benim için büyük bir şereftir, Bütün Türk çocük- larının bu kahraman gibi olma- larını dilerim.,, sözlerile büstü örten tülü kaldırmıştır. Merasim, metkeb bahçesinde yapılan çuval, yumurta, sandal- ye yarışlarından sonra nihayet bulmuştur. Öldürenler Sarıyerde, öldürülen Elmas- yan adındaki kadının katilleri, adaletin pençesine geçmek üre. redir. Yakalandığımı yazdığımız En ver, cinayetin karanlık görünen bir çok noktalarını aydınlatacak ifşaatta ve kısmen bazı itiraflar- da bulunmuştur. Enverin ifadesinde, bahçıvan Mehmedin de ismi geçtiğinden Mehmet, dün araştırılarak giz- lendiği yerden çıkarılmış ve ne- zaret altına al: tir. Katillerin kimler olduğu, şim diden kati surette tesbit edil- memekle beraber, yukarda da yazdığımız gibi Enverle bahçı « van Mehmedin Elmasyanın ö - lümünde mühim bir rol oyna - dıkları anlaşılmıştır. Müddeiumumi muavinlerin « den Ferhat bugün de tahkikata devam edecektir. ——— İstanbul 7 inci icra memurluğun. dan : Nişantaşda Kuyumcu sokağın- da 14 No, lu hanede mükim iken he len ikametgâhı mechul Mehmet Ri fata: Avukat Meneham - Alguadisin İstanbul —3 ncü 33/1375 sayılı dosyasında mevcut emre müuharrer senetlere müsteniden aleyhinize yaptığı 260 Hirann mas- rafile ve faizle birlikde tahsili yolune daki takip üzerine tanzim olunan ika metgâbmiza — tarafınıza - tebliğ edil mek üzre gönderilen ödeme emri ika- metgâhmızın meçhüliyeti — dolayisile tebliğ edilememiş ve ödeme emrinin tarafınıza bir ay müddetle ilânen teb- liğine karar verilmiştir. İlân tarihin- den itibaren bir ay zarfında vaki itira zınızı bildirmeniz ve aksi taktirde ie- ra ve iflâş kanunun 74 üncü maddesi muctibince yine bu müddet zarfında mallarınız hakkında beyanda bulun- manız bulunmazsanız — icra ve iflâs kanunun 76 imcı maddesi mucibince bapisle tazyik edileceğiniz ve dalre- mizin 934-6769 Bayılı dosyasına alt ödeme emrinin tebliği makamına kaim olmak üzre ilân olunur. (11071) icra — dairesinin