_ON ALTINCI YIL. No: 4942 ndelik SOYSAL ÖZGENLİK Özgenlik sorumu devlet yaşa- Yışının ana işlerinden biridir. Bu Sorumun çok kere gerek devlet ve gerek yurddaşlar tarafından eyi- ce anlaşılmaması yüzünden hayli Bürültüler çıkmış ve kavgalar ol - Muştur. Halbuki iyi yurddaşlığın ilk gerekenlerinden biri ve belki '© başlıcası özgenlik anlamının Ve özgenlik sınırlarının kuşkusuz “!l_llk anlaşılmasıdır. Sosyete ile kişi, devlet ile yurddaş arasında - !"_ geçim ancak bu anlayışa göre yi veya kötü bir biçim alır. Özgenliğin felsefesini yapacak d_eğiliı. Bu sorum çevresinde şim- diye kadar söylenmemiş söz, orta- Ya atılmamış düşünce kalmamış gibidir. Yalnız tarihin gidişine bakarak diyebiliriz ki, sosyete ya: #ayışı yükseldikçe insanların ona bağlılığı da daha çoğalmaktadır. Bağlarm coğalması, özgenlik $t bırlarını daraltır. Fakat bu kişi - lerin zararına olan bir şey değil - dir. Kişi özgenliğinden kaybetti - Bini sosyetenin ve derletin kendi- he kazandırdığı daha çok şeyler ile karşılar. Onun için ışıklr yurd- daş bunu bilerek, kanunların işe rışmasına meydan vermeden bile özgenliğine kendi kendine izgin vurmaktan kaçınmaz. ” Geri kalmış sosyetelerde kişi da- ha çok özgendir. Devlet ile kendi & mdaki bağlar azdır. Özgen- i bu bağlar ile sıyasal alanda az Çok smırlanmış olsa bile yurddaş- (Sonu 4 üncü sayıfada) Usmani Aydın demiryollarını dün satın aldık Ekonomi ve Finansımızda Önemli Bir Hâdise. Aydın demiryollarının satın a- lının’;ıı etrafında Bayındırlık Ba- kanlığı ile şirket delegesi arasında dört aydan beri süren konuşmalar (müzakere) sonuçlanmış, karar- laştırrlan esaslar Bakanlar Kuru- Bayındırlık bakanı 8. Ali Çetinkaya lunca kabul olunarak dün yeni ba kanlık kurağının tören salonunda, Bayındırlık Bakanı B. Ali Çetin- kaya ile Mr. Adin tarafından im zalanmıştır. Aydın demiryolu 1 haziran 1935 den başlryarak teslim alınacak ve devlete geçmiş bulunacaktır. Yol yüzde yedi buçuk ürem (faiz) ile ödenmek üzere 1.825.840 ' ingiliz lirasına satın almmıştır. Bu sözba- ğı (mukavele) salt devletin şeref ve yalımına (itibar) dayanan ve inancasız (teminat) olarak yapıl- mış ilk sözbağı olmak bakımın- dan, yeni Türkiye'nin finans (ma- liye) tarihinde kutlu bir hâdisedir. Devlet demiryolları ağına gire- cek olan bu yolun, yurdumuzun en bereketli kısımlarından geçme- si bakımından bu yıl içinde öteki demiryollar ile beraber halkımı- zım ve yurdumuzun ekonomi - ve tecimdeki (ticaret) büyük hare- ketlerine daha ziyade yardım et miş olacağı şüphesizdir. Bayındırlık alanında her gün başarılmakta olan birçok önemli işler yanında deyletin ekonomisi. ne faydalı olduğu kadar, sıyasal şerefini de yükselten bu yeni ba- şarıktan dolayı cumurluk hüküme- tini ve Bayındırlık Bakanlığını kutlamayı ulusal bir borç biliriz. I Hükümetin Kamutaya verdiği iş| kanunu projesi 4 üncü | sayıfjamızdadır. Teklif etmek (Bak: 1 bLayııs Moskovadaki şenlikler Moskova, 1 (A.A.) — Royter ajansı bildirmeninden: Sabahleyin, 1 mayıs büyük süel gösterişlerinin yapılması — sırasın- da, kızıl alanda her sınıftan 660 tayyare uçuşlar yapmışlardır. Stalin, etrafı yüksek sovyet iş- iyle çevrilmiş olduğu halde in kabrı önünde ayakta du ruyordu. Alanda sıralanmış - olan seçilmiş alaylar Stalin'in önünden geçtiler. Motörlaşmış silahlar, tanklarla temsil edilmişti. Bu tanklardan i- kisi, seyredenlerin hayret ve heye- canı arasında saatte 50 mil süratle alanı devretmişlerdir. Reichstag yangını dolayısiyle is- mi geçen Dimitrof, Lenin'in kabrı yanında, onurlu bir yerde duru- yordu ve ağır hasta olduğu hak- Iâınılıki sözleri yalanlamış oluyor- ha. B. Hitlerin bir söylevi Berlin, 1 (A.A.) — Oranların tersine olarak boğazından rahatsız olan B. Hitler, saat 8.35 de 1 ma- yıs bayramının başlangıcında ha- zır bulunmuş ve boğuk - bir sesle 7 dakika kadar söz söylemiştir. Kendisi demiştir ki: “— Büyük bir devrenin deneci- ni yapıyorsumuz. Bu devre Alman- yanm yeniden doğuşudur ve bu (Sonu 6 ner sayıfadı) 9.5.1935 ANKARA c H,P. BUYUK _Vller yerde 5 kuruş Toprak Ufuklar boyu bir çihtlikten ge- çiyoruz. Dağ, orman, ırmak, bir- kaç bin kişilik tiyatro iskeletleri ile iki şehir yıkısı, her yanda, es- ki ve köklü bir bayındırlığın uzun asırlardan artayan izleri ile, ne- resine sapanla dokunsanız, ha- y at'la ses verecek olan bir türet. genliğin imaçlarını — görüyoruz. Yalnız üc şey eksik: İnsan, hay- van ve ekin! Yukarı istepte tırnaklariyle ka- yadeşen boz poturlu köylüleri, tarlasızlıktan, nehir kaynakların- daki ormanları kemiren göçmen- leri, topraksızlık yüzünden, bu kıyılarda yerleşmeyip geri dönen ada türklerini düşünüyorum. Yolun sonuna doğru, dik bir dağ parçasını aşıyoruz. Tepede bir iki €v var: Bu köylüler sırt üstündeki ağaçları kesmişler, kayşak sarı toprak üstünde masır yetiştirmeğe çalışıyorlar. Daha aşağıda, deniz kenarında, bir kum kümesinden duman çıkıyor: Bir sürü topraksız köylüler de, orada, Mısıra yolla: mak için mangal kömürü yakmak tadırlar. Arkada nehirler boşa akıyor, toprak, işlemezlik yüzünden ka- buk tutuyor! Yanımdakiler, geçtiğimiz yerle- rin, eski zamanlarda, düzme tapu- larla, bir adama nasıl maledilmiş olduğunu anlatıyorlar. Bir yanda topraksız köylü, bir yanda başı boş hak! İkisi de ortaçağ andaçla- (Lutten sayılayı çeviriniz) Tekellüf) — 1 - Önergemek, l;'fâdâ;î 7 ürkçeye Karşılıl;rlar Kılavuzu N. 39 Telhis etmek (Bak: Hülâsa etmek) Tefehhüm — Anlama Tefekkür — Düşünmek — (Fr.) Röflexion Teferruat — Ayrıntılar — (Fr.) Dötails #errüç (Bak: Tenezzüh) &orrüd etmek — Tekleşmek, tek olmak, birin - tiloşmek — (Fr.) Se diştinguer Teferrüs etmek — 1 - Sezinlemek, 2 - (Bak: feraset) *hastür etmek — Göresimek, özlemek Tefessuh etmek — Bozulmak, çürümek, kokmak ” (Fr.) Se corrompre Tefe'ül etmek — Uğursamak, fal açmak — — (Fr:) Adgurer, prisager T*'"vuıı — Üstünlük Yevvuk etmek — Üstolmak #fevvüh — Dil uzatma Tefevyüh etmek — Ağza almak, ağız bozmak ” (Pr.) Proferer *frik — Ayırma *itik etmek — Ayırmak *frika (Bak: fesad) Tefriş ctmek — Döşemek « (Pr.) Meubler *İsir — Yora — (Fr.) Commentaire Telür etmik e Yarmli; yorayikk e 'UPr) Co Menter Teftiş etmek — Teftiş etmek — (Pr.) Inspecter *Bafül etmek — Anlamazlıktan gelmek, anlamaz Rörünmek « (Fr.) Feindre de ne pas con *hacüm etmek Assalllir Tîa’ül - Uyuşmazlık arrük etmek — Kımıldamak, harckete gelmek Ssun etmek — Sığınmak, puslanmak, kapan - T_T'.( — (Fr.) Se refugier 'ai (Bak: haşyet, ihtiraz) * Sakınma î';'zı-id etmek — Birikmek, yığılmak Sir etmek — Göçürmek *hdid - Hötlem, gözdeği — (Fr.) Meni *hdid etmek — Hötlemek, yumdurmak M“uc:ı *Yvür etmek — Kızmak, köpürmek, hiddet et- ** (Fr.) S'emporter — Heyecanlanmak Üşüşmek, toplaşmak — (Pr.) Tehlike — Tehlüke (T. Kö.) Tehvin etmek — Kolaylaştırmak, bafifletmek —- (Fr.) Faciliter, allöger Tehyic etmek — Heyecanlandırmak Tehzib etmek — Düzeltmek, temizlemek — (Fr.) 'Tehziz etmek — Titretmek Tekabül etmek — Karşılık olmak, karşılaşmak, kar- şılamak ü Tekölif — Vergiler — (Fr.) Impöts Tekimül v Evrim — (Fr.) Evolution Tekâmül etmek — Evrinmek — (Fr.) Evoluer Tekâpu (Bak: Tezellül, tabasbus) Tekâsüf etmek (Bak: Kesafet) * lanmak (Pr.) $ Tekâsül — Üşenme, ge de soin Sıklaşmak, top- şeklik, erinme — (Fr.) Nö- gligence, mangue z Tekâsül göstermek — Üşenmek, erinmek Tekatu etmek — Çapraşmak, kesişmek erojser, Be COUPEr Tekatu moktası - (Fr.) Se Çatak — (Pr.) Point de renc. öntre Mütekatı — Çapraşık, çatışık : : Mütekald) -— Emekliye ayır .) Mettre en retrait g: Mütekald) — T.k—..â olmak — Emekliye ayrılmak Tekavvüs etmek Kavislenmek e i y KB rekayyüd stinek — Kayıtlanmak — ':îlf:;î(ıh etmek — İrinlenmek, irin bağlamak r—*.ııı'q etmek — Çıkışmak, azarlrmak, paylamak “ (Er.) Faire des reprochen, röprimander Tekeffül etmek © Kefil olmak, üstüne almak Tekellüf — Yapıntı. steriş, Özeniş Teşmek, yetkinleşmek, tekrenmek k - (F angmenter evvün etmek — Olmak, oluşmak, — var olmak kılınmak Tekid — Pekit Fekid etmek — Pekitmek, tazelemek Teklif —— Önerge — (Fr.) Proposition | Telâtum e 2 -Öne sürmek, 3- yüklemek, 4 - ileri sürmek Teklifsiz — İçli dışlı — (Fr.) Familier Teklis etmek — Kireçleştirmek Tekmil etmek — Tamamlamak, tükellemek, bitir- mek — (Fr.) Achever, finir Tekrar — Tekrar (T. Kö.) Tekrim etmek — Yüceltmek Teksif etmek — Sıklaştırmak, koyulaştırmak, top- Tamak Teksir etmek — Çoğzaltmak Tekvin etmek — Var etmek, yaratmak, kılmak — (Fr.) Crter Tekzib etmek — Yalanlamak — (Fr.) Dömentir Telâfluz — Lâfza Telâffuz etmek — Söylemek, lâfzamak — Prononcer Telâki etmek — Buluşmak, kavuşmak Telâkki — Anlayış Telâkki etmek — Almak, saymak Hüsnü telâkki etmek — İyiye almak Sul telâ - Kötüye almak Telâş — Telâş (T. Kö.) — (Fr.) Hâte, empresse- (Fr.) Çalkantı « (Fr.) Ondulatlor < Çalka Telebbür etmek — G biller Jef etmek (Fr.) Tuer, Telehhüf etmek mak, dalgalanmak (Er.) Se völir Öldürmele yöketmek, bitirmek — er, andantir < V- (Bik: Tecssür, iztırab), k, yanıp yakılmak — (Pr.) Televvün — Alacalık — (Pr.) Versatilite, incons- tance Alacalanmak , dönek — (Fr.) Ve n etmek uşama, sulanma — (Fr.) Amol - Tetezzüz etmek — Tadalmak, tadlanmak (Fr.) Goüter, se dölecter Telgraf — Telgraf Posta vo telgraf « Posta ve telgraf ve telofon (P. TA) Telh — Acı Telif etmek — Bağdamak — (Fr.) Conciller Telifibeya etmek — Arabulmak — (Pr.) Reconek. Her Telih (Bak: Mabud) — Tanrılaştırma — (Fr.) D& ification Telih etmek (Bak: Mabud) — Tanrısamak — (Pr,) Dtifier Tel'in etmek — İlemek — (PFr.) Maudire Telkih etmek — Aşdamak — (Pr.) İnoculer, vac- ciner Telkin — Oydam — (Fr.) Suggestion Telkin etmek « Oydamak — (Pr.) Suggörer Tellâl — Çağırtmaç — (Pr.) Courtier, erieur pub- lic Telmih etmek (Bak: ima etmek) — (Pr.) Laisser â entendre, faire un allusion Telvin etmek — Boyamak — (Fr.) Colorer, cola. rier Telvis etmek « Kirletmek — (Pr.) Salir Temadi etmek — Uzamak, sürmek ©— (Pr.) Se prolonger, durer Değet - Dokunmak, değmek — (Pr.) Tou. Temas — Temas etmek eher Temasta bulunmak — Değette bulunmak — (Pr.) meyelân) 2 - Eğginlik penchant Temayül — 1 - Eğlim ( —- (PFr.) İnclinatio: Temayül etmek — Eyilmek, eğinmek, yatmak — (Pr.) 8'ineliner, se pencher Temayüz etmek — Soçkilenmek, kendini göstermek « (Fr.) Se disş Temdid etmek — Uzatmak — (Fr.) Prolonger Temekkün etmek — Yerleşmek — (Fr.) S'ötablir, se fizer Temellük (Fe) FL T etmek ngüer k — Yaltaktanmık, yüze gülmek * Temenni Dilemek, umunmak — — (Fr.) Souhaiter Temerküz etmek — Merkezleşmek centrer Yemerrüd — Direnç — (Fr.) Batötement Temertüd etmek — Diseamek — (Fr.) S'entöter Mütemorrid — Direngen, direnik (Fr.) Se con- «