1 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 14

1 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYA YÜZÜCÜLERİ ARASINDA Dünyanın en meşhur yüzücü- leri Arn Borg, Elen Medison ve şimdi Tarzan rolünü oynıyan Veysmüller'in uzun zaman yeti- şilmiyen rekorlarından — sonra, bir iki mevsim, artık yüzme spo- runun en son haddine geldiği- miz zannedilmişti. Halbeki 1936 Berlin olimpi- yatlarır yaklaşması, birçr memleketlerde ve bilhassa A- merika'da yüzmede yeni ve dik- | merikalı yüzücülerin gösterdik- leri muvaffakıyetlere bakılırsa, 1932 de Japon- sacakları- 1936 olimpiyadındı kendilerini mağlür lardan intikamlar na hükmedilebilir. Kırılmaz g' i görünen 100, 200 ve 1500 - etre dünya rekor- * Amerik & İmıştır. Pe- Fik ismindeki Nevyorklu yüzücü Veysemlillerin 57 saniye 4/10 luk 100 metre rekorunu 56 Eir hafta ara İle 1500 ve 200 metre ı'oriıos! yüzme dünya rekorlarını kıran Amerikalı Mödika kate değer bir gayret uyatdırdı. | Bunun neticesi olarak yetişil- mez zannedilen rekorlar kırıldı ve yüzme tarzlarında bir tekem- müt görüldü. Vakta, bu yeni rekorların mil- R ve beynelmilel federasyonlar tarafından resmen tasdikını bek | lemek lâzımgelirse de, Avrupa gazetelerine gelen haberlere gö- re bunlardan bir kısını tasdik c- dilmiş bulunmaktadır. Yüzmede ve rekorlarında meydana getirilen tekemmülü şu ufak mukayese ile anlamak KkabitetiP —0 N Sön bir sene rarfında, erkek- lere ait 26 dünya rekorundan on sekizi; kadınlara ait 26 dünya rekorundan on dördü kırılmış- tır, Senelerce yüzme dünya re- korlarını bir inhisar haline ge- tirmiş olan Borg, Medison ve Veysmüller'in isimlerine yeni dünya rekorları listesinde ya hiç veyahut da pek az tesadüf edilmektedir. Veysmüller şimdi ancak 100 yarda rekorunu elin- de tutmaktadır. Borg'a gelince, eğer Medika'nım 18 dakika 59 saniye 3/10 olarak kırdığı 1500 rekoru tasdik edilirse iemi liste- den büsbütün silinecektir. Me- dison ile, 880 yardadan bir mile | kadar olan uzun mesafe rekorla- rint muhafaza etmektedir. Yeni | yetişen kadın yüzücülerin ya- kında bu rekorları da kırması çök muhtemeldir. Bü mevsim başmdanberi A- “TAN" m tefrikası : & Edgar Wallace — Değil hırsız, daha aşağı olsa bile gene onu seveceğim. BUDA F Parr ile Froyant arasındaki görüşme pek kısa olmuştu. İh- tiyar milyoner, Beardmore'un ölümü münasebetile tahkikat yaptığı sıralarda tanıdığı baş- müfettişin içeriye girdiğini gö- | rünce: — Gene ne var, gene ne ol- du? diye &ordu. Bu katil herif- ler yeni baştan bir iş mi çıkar- dilar? Patt: — Hayir, sizden bazı malü- mat rica etmeğe geldim, Tha- saniye 6/10 a indirmiştir. Medi- ka ismindeki yüzücü de gene Veysmililer'in 2 dakika 8 gani- yelik 200 metre tekorunu 2 da- kika 7 saniye 2/10 da ve Börg- un. 19 dakika 7 saniye 2/10 luk 1500 metre rekorunu 18 dakika | 3/10 da kırmıştır. Ge a, 220 yardada Veys- müller'in 2 dakika 9 saniyelik rekorunu 2 dakika 7 saniye 8/10 a indirmiştir. Bu işe canı sıkılar meşhür Tarzan yani Veyasmüller son günlerde Nevyorkta 220 yarda Üzerinde bir tecrübe bu mesafeyi gene 2 dakika 9 sa- niyede yüzmüştür. Tam üç sene spor kalan Tarzan'ın eski rekorunu gene tutabilmesi birçok müte- hassısları şaşırtmıştır. Bunlar, bu harikulâde yüzücünün, sine- ma filmlerini bırakır da gene | spor sahasına dönerse birçok re- korları tekrar alacağı kanaatin- dedirler. Yalnız şunu da kaydetmek lâ- zımdır ki, Medika son zaman- larda yetişen en iyi yüzücüler. den biridir. Bu yüzücü, Fransız 'Taris'e ait olan 4 dakika 47 sa- niyelik 400 metre rekorunu 4 dakika 38 saniye 7/10 a ve 5 da- kika 26 saniye 6/10 luk $00 metre rekorunu $ dakika 16 sa- niye 3/10 a indirmiştir. Bugün dünya yüzücüleri ara- sında birinci mevkii tutan Medi- ka'nın yanımda 936 Berlin olim- piyadında Amerikayı temsil &- *| Na Drummond'u ne vakittenbe- ri hizmetinizde bulunduruyor: sunuz? — Üç aydanberi işlerime ba. kıyor. Niçin sordunuz? — Ne kadar maaş veriyorsu. nuz? Froyant öyle gülünç dene- cek derecede az bir para söyle- di ki, mahcup olmamak i yemeğini de orada yediğini, akşamları da serbest bulundu- Bunu ilâve etti. — Bu son günlerde para sı- kıntıst geçirdiğini biliyor musu- nuz? — Galiba öyle. Dün benden beş lira kadar bir avans istemiş- ti. Acele para verecek bir yeri varmış. Tabit reddettim. Han- gi iş için olursa olsun, ben a- Va vermekten hiç hoşlan- mam. Bu, insanları fakirleştir- mekten başka işe yaramaz. — Froyant zünnederim ki, sizin birçok antika san'at eser. leriniz olacak, Bunlardan son zamanlarda hiç kaybolanı var mMıdir? Froyant yerinden fırladı. müsabakalarından uzak | | decek Gilhula ile Flangeni de unutmamak İâzımdır. Gilhula, 300 yarda, 300 metre ve 440 yarda dünya rekorlarının sahi- bidir. Diğeri ise Borg'un 1929 danberi elinde tuttuğu 21 daki- ka 6 saniye 8/10 luk bir mil re- korunu 20 dakika 48 saniye 3/10 a indirmiştir. Amerika yüzücülerinin fevka- lâde terakkileri serbest yüzme - ye münhasır değildir. Bu terak- ki kurbağalama ve sırt üstü yüzmede de görülmektedir. Higgins ismindeki bir Ame- rikalf kurbağalamada (Kelebek kurbağalaması) denilen yeni bir tarzla Fransız Kartone'ye ait 1 dakika 12 saniye 4/10 luk bir rekoru 1 dakika 10 saniye 8/10 la kırmıştır. Gene Fransiz Kar- töne'nin 2 dakika 42 saniye 6/10 luk 200 metre kurbağalama re- korunu Sietas isminde bir Al- mman 2/10 farkla kırmıştır . Kadın yüzücülere gelince, başlarında Kayt bulunan Ame- rikalıların büyük gayretine rağ- men, Hollandalı kadın yüzücü- lerden Villi den Uden ve Mas- tenbörke ilk safı işgal etmekte- dirler. Bunlardan birincisi S00 metre serbest rekorunu kırmış- tır. Diğeri ise sırt Üstü rekorla- rınt birer birer kırmaktadır. Bütün bunlar 1936 olimpiya: dında yüzme mtüsabakalarının ne mühim bir rekabete vesile o- lacağınt göstermektedir .Çünkü Admerikalılar ekser rekorları kı- rarken, üzak şarkta Japonlar, kış dolayısiyle bıraktıkları yüz- me müsabakalarına, yeni yeni başlıyacaklardır. DÖĞTEBETÜEER || İstanbul Mıntakası — Futbol heyesimdene —— —. a 3-5-1935 cuma günlü cak resmi lik maçları: Beşiktaş Şeref alanında — Alan gözcüsü Adnan Akın. Karagilmrük - Haliç A takım- lart saat 13, hakem Şazi Tezcan Doğan - Fener Yılmaz A ta- kımları saat 14,45, hakem İ. M, Apak, Örtaköy « Sümer A takımları Ahat 16,30, hakem Adnan Akın. « İstanbul Denizcilik heyetin - den: 1— 935 senesi su sporları mü- sabakasına iştirak edecek ku- lüplerden lisansları mevcut olan ların 10 temmüza kadar heyete yeniden kaydettirmeleri, 2 — Yeni federe olari kulüp - lerin bu müsabakalara iştirak edecek azaları için temmuz bi- dayetine kadar heyeti haberdar etmekle lisanslarını yaptırmala Ti tebliğ olunur. apılar Yalnız eşyasından birinin ça- İtnmış olması fikri bile, kendi- &İni zıvanadan çıkarmağa kâfi geliyordu. Hiçbir şey söyleme- den salondan dışarıya fırladı. Üç dakika sonra, gözleri yerin- den oynamış, yüzü gözü karma karışık bir halde tekrar geldi: — Budamı çalmışlar, dedi. Bu heykel yüz liradan fazla ktymettedir. Daha bu sabah yerinde duruyordu. Polis kömiseri dedi ki: — Lütfen Mis Drümmond'u Çâğırtır mısnız, Drumrmond geldi, tamamile kendisine hâkim - görünüyordu. Elleri arkasında patronun önün. de durdu. Polis komiserine de şöyle bir baktı. İsticvap — Froyant için kısa, fakat müşkül oldu. Çünkü genç kız vaziyetten hiç mütehayyir ve müteecssir değildi, Fakat pat- ronunun gözünden meselenin meydana çıktığını — anlamıştı. Evvelâ milyoner, anlaşılmaz bir iki şey mırıldandı. Kekeliyerek: — Siz... siz... dedi, — burada hirsizlik ettiniz. — vuzaamz Bir gazete burada, Libertas - Fenerbahçe hâdisesi diye başlık başlık altına, - bir aralık Ölimpi yakos maçlarını bile men etti « recek kadar - heyecan ve asabi« yet uyandıran yalan yanlış ha berler neşrederken, kılma doku- (Viyanalı misafirlere dayak at - tık) diye âlemi velveleye verir- ken, diğer taraftan da posta, Vi- yanada çıkan (Sport Tageblatt) güzetesinin 26 Nisan tarihli yısını elimize getirdi. Dayak at- tığımız iddia edilen Viyanalıla- rın Viyanasında çıkan bü gaze- tede, Libertas antrenörünün Li- bertas - Fenerbahçe maçı hak- kında bir mektubü vardır. Türk- çeye çevirip aşağıya koyduğu - muz bu mektupta, bu uydurma dayak hâdisesi hakkında tek bi limem ee lamanı OAi KaNrlere Yayak atuk) di Türk seyi den en misafirperverlik nezaketini eç geyen bu gazete, Viyanalı an - trenörün bu mektubunu okuduk tan sonrâ, acaba ne diyecek? “Türkiyede son oyunumuzu geçen cuma oynadık. Hasmımız Fenerbahçe takımı idi, Öynaya- cağımız stad Kadıköyünde çi - men, güzel bir saha idi. Fakat seyircilere kolaylık olmak lüze- re şehirde eski bir kışlanın içi: deki sahada oyna k. Çimcı siz ve sert bir düzlükte oyna - mak acısını üç i defa tattık. Türk futbolünün üstadı Fe - nerbahçelilerin iki kuvvetli ra- kibi olan Güneş ve Galatasarı klüplerile berabere kalmıştık. 7000 seyirci — vatandaşlarının bir zaferini ümid ediyordu. Bu Türk takırmları memleketlerin - de şöhretli hasımları, bir kâç se- ne evvel de Prağın Slâvyasını yenmişlerdir. , Hiddetten elleri titriyordu. Genç kız dedi ki : — Ben sizden avans istedim. Eğer siz o kadar kötü bir adam olmasaydınız, bü avansı verirdi- niz, Froyant — hiddetten sarhoşa dönmüş gibi idi. Müfettişe dö - nerek: — Bu kızı dava — ediyorum, hırsızdır. Evet, hapishaneye gi- deceksiniz. Fakat gitmeden ev- vel, daha — ne eksiklerimiz var, onlara hakalım, Genç kız cevap verdi: — O kadar zahmete girmevi. niz, ben bu Buda'dan başka bir şeye elimi sürmedim. Ihtiyar bağırryordu: — Ver anahtarları bana..Ben nasıl sana emniyet ettim de, hattâ evrakımı — açmağa kadar salâhiyet verdim?. — Evet, bugünkü gelen ev - rakmızı da açtım. Hele içinden çıkan bir mektup var ki, pek ho- şunuza gitmiyecek zannederim. Drummond ihtiyara bir mek- tup uzattı. Froyant zarfı alıp aç- tı. İçinden çıkan kâğıdın üze - mMmaçı nulmayan hakemi dövdürürken, | bir Fakat netice başka türlü çık- tı. İki maçta sahaya alışan Vi- yanalılar, Avusturyalı futbolcu- ların düşmetke olan şöhretini muvaffakıyetli bir oyunla kuür - tarmak üÜzere oyuna bâşladılar. Fenerbahçe takımında, Türk Milli takımından beş, âltı oyun- cu bulunuyordu. Oyuncularımız hücuma baş - ladılar. İnce ve kombine bir o- yun görünüyordu. 12 inci dakikada Brusek ilk golü yaptı. Öyun gittikçe kızış- tı. Viyanalılar hâkim vaziyette idiler, Buna rağmen bazı oyun- cuların hatâlr vuruşları yüzün- den netice almamadı. 23 üncü dakikada Türkler soldan hücuma geçtiler, Viya - nalılar aleyhine Lir favl netice- d ke y eee — Az kalsın sporumuza darbe- vuracak şekle sokulan Fenerbahçe « Libertas safhası Libertas Ântrenörünün Bir Yazısı Bir Viyana gazetesinde çıkan buyazıda dayak hakkında bir kelime bile yokl! etti. Devre nihâyetine kadar va ziyet değişmedi. İkinci devrede- ilk hücumu Viyanalılar yaptılar ve Türkler daha fazla müdafaa vaziyetin » de kaldılar. Muhacimlerin gev- şek oyunu gol yapılmasına mâ- ni-oluyordu. Fakat nihayet yir« minci dakikada ikinci golü de yaptık. Bundan sonra hasım, ga Tib gelmek için hırsla hlicüumlar- da bulundu, fakat Viyana kalee cisini mağlüp etmek kabil ol - mMadı. Libertasın hâkimiyeti altında geçen oyun 2 - 1 Avusturyalılar lehine neticelendi. Fenerbahçede çevik oyuncu « lar olan müdafilerden başka iyi bir teknisyen olan, fakat oyunu- nu ayni seviyede tutamıyan sol muavin ile ıı( ve sol açıkların aF o y aa acara WER CTT işy ——— —— | Bir okuyucunun tavsiyeleri (Fenerbahçe - Libertas) hâ- disesi diye yapılan, gürültülü nNneşriyat üzerine bize uzun bir mektup gönderen Ahmet Ham. di isminde sporcu bir okuyucu- muz “Ben memleket sporunu kemiren bu hastalığa isyan edi- yorum,, dedikten sonra bu neş- riyatı yapan spor muharrirlerine şu tavsiyelerde bulunuyor: “Türk sporuna fayda temin edecek yazılar yazın. “Kulüpçülük gütmeyin. “Memleket gençliği ve mem- leket sporu için yazın ve genç- liğin memleket sporuna olan va- zifelerini öğretin. “Şu veya bu kulüp hesabma yapılacak neşriyatı, memleket sporuna yazmak suretile yapa - cağınız bilyük faydalara tercih etmeyin.,, tinde büyük bir kızil çenber | teremez. Ancak ;ınçliğı'n vardı, Froyant bunu görür gör- mez koltuğa düştü, bayıldı., —— İyi kalbli hâkim Thalia Drummond hâkimin huzuruna çıkarıldı.. O kadar masum bir tavrı vardı ki, hâkim bir defa önündeki rapora, sonra genç kıza, daha sonra da müfet- tiş Parr'a baktı. Mesleki haya - tında karşısından çeşit çeşit in- sanların geçtiğini gören hâkim, bu suçu da şöyle zihnen bir tah- lil etti. Kâtibe sordu; — Dosyada sabıkası var mı? — Hayır efendim. Hâkim bir kere daha gözlük- lerinin üstünden kıza baktı. Pe- derane bir tavırla: — Kızmı, neden böyle bir suç yaptığınızı anlayamıyorum, Siz ki muhakkak iyi bir terbiye al - mış olacaksınız, Neden bu ka - dar mühim bir hırsızlığı göze aldmız? Paraya — bu kadar çok ihtiyacmız mt vardı? Fakat öyle de olsa, bu, gene sizi mazur gös- Memlekette spor Eskişehir — İnhilâl eden fut. bol ve atletizm heyetlerinin teş- kili için yapılan son kongrede futbol heyetine Enver Kök, Ke- mal Baydan, Kemal Yersel, Sa- bit ve Arif; atletizm heyetine mühendis Feridun, Kadri Sabit, İsmail seçilmişlerdir. Ankara şampiyonu Çankaya 26 nisanda ikinci maçını Demir- sporla yapmıştır. Çankaya 23 nisanda hava mektebi - takımını üç bir yenmişti. İki üç bin seyir- ci önünde yapılan bu maçı De- mirspor 4-1 kazanmıştır. Demirspor Mennan, Şevket, Maraton, İbrahim, İsmail, Fev- zi, Fahri, Aziz gibi iyi eleman- lara malik bir takımdır. Çanka- ya takımında da maruf oyuncu- larından başka İstanbulun eski futbolcülerinden Nuri, Hakkı ve İskender bulunmaktadır. hüsnü halinizi, acemilif nizi gözönüne alarak ve bir daha böyle bir süç yapmayacağınıza kanaat hâsıl ederek, mahkümi - yetinizi tecil edeceğim. Fakat bu dergi daima hatırınızda tu » tunuz ve bir daha — ayağınızı böyle yanlış bir yola atmayınız. Genç kız eğilerek selâm verdi ve suçlular sırasından çekildi. Froyant da salundan çıkmıştı. Bu o kadar zengin ada'nın bir tek hirsi vardı: para, Her ak- şam cebindeki ufak paraları bi- le sayan, hırsızlığından bir kü - çük şüphesi olsa, — anasın bile mahkemeye vermekten çekin - miyecek tiynette biri idi. Önun için hâkimin verdiğ: kararı be- ğenmemişti. — Koridorda rast - geldiği müfettiş Parr'ttan da bu hoşnutsuzluğunu saklamadı: — Böyle bir kız cemiyet için tehlikedir, dedi, o kadar insan- lardan sonra, şimdi de beni teh- dit eden gizli cemiyette bu kı « zın da alâkası olmadığı nereden malüm? - Herifler benden kırk Fübam vari

Bu sayıdan diğer sayfalar: