——— 320.4.0935 . BUGÜNKÜ PROGRAM İSTANBUL: 17,30 İnkilâp d Üniversiteden nakil — Manisa Saylavı Hikme. 18,30 Jimnast k dersi, Bayan Azade 'Tarcan 18,50 Muhtelif plâklar, ıvj" &e Haberler, 1940 Bayan Kâzım man & v a| K ga " 20,30 Demir Caz. 21,30 Münir Nurettin Gürses (Türkçe yeni eser- ler Halk türküleri). o $45 Khz. BUDAPEŞTE 550 m. Haa a e l me eei 19,40 Plik, 20,20 amele yayımı, 20,50 Musikili sözler .22,10 konfe- | rans, 22,30 Piyano-viyolonsel konse- | ti, 2315 Duyumlar, 23:35 Kuintet | konseri, 24 Çingene müsikisi. | © 223 Khz. VARŞOVA 1345 m: ve hafif havalar, söz- ler, 21 Şarkılı dıa, z'g, s:ıîıı:y:p._ lar, 22 Le Döux Chevalier, adlı ope- tet (Leo Fall), 23,45 Hafif musiki. e VİYANA 20,35 Şarkı $Ö7 m.: Duyumler — vesaire, 19,5$ operasından nakil: Verdinin 4, 23,10 Duyumlar, 23.20 24 Resmi yayım Dans ka, 24,30 o 191 Kh. Deutsehlandsender 1571 m. — — yaşamak için (evet) deyiniz, adlı 8803 Duyumlar, 23.30 Çin şare müsiki, 1 ya; kıları, 24 Dans ve hafif Gece musi o 514 Khz. STUTTGART 523 m.: FÜ eçi ddi 20 Plâk, 21 Düyumlar, 21.10 Hambarg'dan nakil, 23 Duyumlar, 23,45 Gece konseri, o BÜKREŞ 364 m., 823 Kh: 13-15 Gündüz plâk yayımı, 18 Rad- yo oörkestrası, 19 Duyumlar, — 19,15 Konserin — devamı, 20 Konferans, 20,20 Plâk — (Romen musi Keman konseri (harpa ve şar 22,15 Kot n$s, 22,30 Çift piyano konseri, a lokantasından | na SİNEMA, TİYATROLAR Saray: (Brodway geceleri) ve (Nana). | Türk (Patron olsaydım) ve (Giz- lenen ıztıraplar). e Sumer: (Kormrı vagon) ve(Pren- sesin çılgınlıkları) e Melek: (Bu gece bonimsin? e ; Ipek: (Son Günahı) e o 'Tan: (Oldüren aşk) e Elhamra: (Dans rüyası) ve (Aşk ölünce) | « | Süreyya: (Kafeste nık) | Hale: Aysel (Dataklı damım kırı) | | | 8 BK Alemdarı (Işklar sönünce) ve (Altın). d Mili: (Sokak çiçeği) ve (Tarzanın Mmaceraları) v Hüâl: (İtto) ve (Kozaldar). ——— NÖBETÇİ ECZANELER NÜBETÇİCCEĞ Sirkecide (Beşir Kemal), Ankara caddesinde (Eşref), Beyazıdda (Ce- mil), Küçükpazarda (Yorgi), ş.m: debaşmda (Universite), ıu...-.,h_ (Sarim), Saratyada (Rıdvan), Şeb Temininde (Nazın), Karagümrülte (Fuat), Büyükadada (Mehmet), Hey t-ı;ııe (Tanaş), B-'ıknlıfıyııındı (H âl), Fenerde (Husamettin), c (chidT'ıirkîvea)ı,k K"ıııdlııp'ıwdı 'eni Turan), Kadıköyündi taddesinde (Büyük), Yeldeğirmen'n (Üç'er), Usküdarda (Selimiye). Galatada (Hidayet), Taksimde Kan Zak), Pangaltide (Karekin Kürkçi: Yan), Taks'ınde (Güneş), Kurtul ta (Necdet Ekrem), Besşiktaşta (Ne- ih, Eyüpte (Hikmet), K | Telefon | an: | Zeynep Kâmil bastanesi. ECZANELER HASTANELER ITFAİYE Vv.Ss. YOLCU MURACAAT YERLERİ Deniz Yolları acentesi Te lefon 42362 e Akay (Kadıköy iskeleri baş memurluğu) Telefon © Ş 43732 d Hayriye, Telefon 44703 e Vapurculuk S'rketi merkez acentesi, Tolefon 22925 Şark Demiryolları müraca.- at kalemi. Sirkeci Telefon — 23079 Devlet Demiryolları müra- cant kalemi. Haydarpaşa. 42145 ——— LİMAN HAREKETLERİ| Dün limanımıza şunlardır: Me: gelen vapurlar ). Bandırma), Karadenizden: (Tari), Iz mirden: (Adana), Buğün limanımıza şu vapurlar ge- decektir: Ayvalıktan: - (Kemal), Karabiga- dan: (Bartin), Bartından: — (Antal ya), Akdenizden: (Alpi), Bugün limarımızdan gidecek va- purlar şunlardır: İzmite: (Ayten), Mudanyaya: Ko- | İskenderiyeye: (İzmir), Ban- MA g A İTFAİYE TELEFONLARI İstanbul itfaiyesi 24222 Beyoğlu itfaiyesi 44644 © Kadıköy itfaiyesi 60020 | | o Üsküdar itfaiyesi . Yeşilköy, Bakırköy, Büyükdere, Paşabahçe, Kandilli, Erenköy, Kar- tal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, K- l mmvnt için telelon santra- Tmdaki memura (yangım) kelimesini söylemek kâfidir. aa A HASTANE ADRESLERİ ve TELEFON NUMARALARI Corrahpaşa hastanesi. Cer- rahpata 21693 * | Üsküdar, Nuh kuyusu, Gün Coğumu caddesi a Haseki kadınlar hastanesi. Aksaray Haseki cad. 32 24553 a Beyoğlu Zükür hastanesi. İ Firuzağa 43141 - Gülhane hastanesi, Gülhane — 20510 22142 o Kvluz hastanesi. Çapa e Emrarı aklive ve asahive hastanesi, Bakırköy — Reşa- dive kışlası 16..60 e Etfal hastanesi. Şişli 42426 Havdarpaşa — Nümüne has- tanesi ——— Çabuk Sıhht Yardım Teşkilâtı imdat oto- 60107 Bu mumaradan meobili istenilir. 44993 Oeaaamaamarı DAVETLER Istanbul Tüberküloz cemiveti. mu- tod aylık içtimanı | mayıs 1935 çar. şanba sant 18 30 da Cağaloğlun- Ha etibba odası salonunda yapacaktir. Bütün azanın ğelmesi reca olunur * GALATASARAY DENİZCİ - LIK ŞUBESİNDEN: $ Mayıs 935 pazar günü saat tam | 16 da “Park Otel,,de vereceğimiz ça- yın davetiyelerini almak üzere kulüp tokul müdürlüğüne azaların müraca, atları. İŞ ve İŞÇİ İSTİYENLER| Mütercim — Türkçe, fransızca, al- | manca, ingilizce ve italyanca bilen | tecrübeli mütercim iş arıyor. (Galata, Gümrük Sokak Mader Han, 9 numa- raya müracaat.) ĞLlr » nn «i n e dd ör t G UNLARI D İYOR MUYDUNUZ? Kundura ve Radyo kaç seneder B Bİ i Amerika arı, meyda- ı sata- rikatörler amazlığının etirdil. adırlar gö- müte ra sar ol - m meydana tatistiklere göre buçuk satıyormuş. İstek Anne — Seni memnun etmek kabil değil... Her zaman olmu - yan bi ıde olan şeyi is - im ya! Hesab — Ahmet, s sa ve ben üç ben istetc — İstedin ama ben vermedim kil kil.. Biliyormuş İş arayan birisi bir acentesine müracaat etti, dür sordu: — Du yu spik İngliş? — Ne? seyahat Mü - ilir misin diyo - rum, — Hal ta — Mükâfat eldiveninizin teki- bilmez olur mu m. Ne mükâ- İivenin ODÜr tekini, Profesör Bilgic Profesör Bilgiç havanın yağ- murlu mu, güneşli mi; açık kapalı mı; sakin mi, tüzgârlı rat n evvelden tahmin etme şam ya - “Yarın ola ğe pek meraklı idi. A bi tarken havaya Ş derdi. Fakat ığı zaman güneşli olacak,. uyandı Mut ada hava açıktır. Za lda gü - edim ki..,, âni bulurdu. Bu suretle yanılmadığı mı görünce: esel tahminlerinde hiç kanaatini beslerdi. o Japonya, Japonya derken, bir gün, Japonyaya gitmeğe karar verdi. Japonyaya gelir gelmez bir dafğın tepesine yerleşti. Hal- buki profesör bilgiç bilr ki, Japonyada d. r cekseriya yanar dağlardır. Bir gün, profesör Bilgiç'in oturduğu daşğın tepesinden du - man fışkırdı. Profesör bu du - Mman bulutunu görünce “yağ - B mur yağacak,, dedi. ve şenisiye- sini açtı. Japönyadan usanan profesör bir sandal- nu tuttu. ba cık - la şimal kutbunun yol Kar ve buzla örtü h tığı zaman yerde bir şey arama- #a başladı. Orada bulunan - bir kâşif, profesöre sordu: “Ne ara- yorsun?,, — Bir sümüklü böcek arajro- rum. — Bakacağım, eğer bücek kabuğunun içine çekilmişse deh şetli kış olacak demektir. Profesör Bilgic bunu söyler - ktan dişleri çatır çatır Profesör Bilgiç, birçok yer - | ler dolaştıktan sonra, nihayet Türkiyeye dönmek üzere bir va pura bindi. Yolda fırtmaya ya kalandılar, vapur battı. Vapu - run kaptanile birlikte bir sala bindiler . Günlerce aç, çıplak r gün kırk milvon | ordu | Dünya Biniciliğinde Son cereyanlar Biniciliğin belli başlı Üç gru- punu teşkil eden Dressaj müsa - bakaları, konkur hipikler ve Mi- litary denilen ordu hayvanı mü- sabakaları arasında en ziyade konkur hipikler büyük bir rağ- bet kazanmaktadır. Bugünün zevklerinin hepsini onda bulabi- hyoruz: Sür'at, gittikçe yükse- n mânialar üzerinden atlama- lar... Hep heyecan dolu bir yarış- ma... Öyle ki bazı memleketler- de diğer müsabakalar hemen hiç yapılmıyor. Bilhassa memleket ve süvariliği bakımından çok favdalı olan Military'lerin ski rağbetini kaybetmesipek ik olmaktadır. Son zamanlarda iki buçuk metre yüksekliğe ve 7 metre ge- nişliğe doğru baş döndürücü bır gidişle sporculuk mefhumundan da uzaklaşmağa başlayan mania atlama müsabakalarına bir iti - dal gelir gibi oldu. Artık, metre ile kanaat edilmeye ve lüzumsuz genişlik atlamalarından vazge- çilmeye başlandığı görülüyor. Bilhassa merkezi Avrupa dev - letleri konkurlar kadar Dressaj ve militari müsabakalarına da e- hemmiyet veriyorlar. Netekim son Pariste toplanan beynelmi- lel atçılık federasyonu zabıtları- nı okursak bu meyli iyice göre- | biliriz. Bu kongre kararlarından biri de Dressaj müsabakalarma | verilen nakdi mükâfatlarla arttı- | rılmasıdır. Şunu itiraf etmeliyiz ki halk ta rağbet bakımından hiç 'Bir mü- sabaka konkur hipikler kadar olamaz. Oldukça mahdud bir ada ve büyük bir sür'atle yüz erce kişinin heybetli manialar - dan aşışını seyretmek elbet nis- beten daha yeknasak ve uzun sü- ren Dressaj müsabakalarından | ve hattâ 30 - 35 kilemetre gibı geniş bir sahada yapılan ordu hayvanı müsabakalarından da - ha zevklidir. Bu sebepten bütün | teknik komiteler konkur hipik tertibine heves ediyorlar, Bu ta- mamen haklı olmakla beraber memleektte atçılık ve binicili - ğin bilhassa yürd koruması ba- kımından inkişafı için Dressaj ve militarilere de lâzimgelen e- hemmiyeti vermelidir. Esasen olimpiyadlarda binicilik müsa - bakalarının özünü bu militariler | te ediyor. Bu itibarla bizde | de bu nevi müsabakalar sade | zabitler arasında değil, siville - re de yayılmalıdır. Bir atda 20 kilometre arazi binişi, 1 metre | yüksekliğinde mânialar atla - mak ve nihayet bir hayli çalış - mayı ve terbiyeyi iltizam eden Dressaj da muvaffakıyet gibi en esaslı vasıfları isteyen ordu | hayvanı müsabakalarına at bul- Fena yürüyüş Yürümesini bilmek bir hü- nerdir. Bilhassa yüksek topuklu | ıskarpin giyen — kadınlarımızın eee ea | deniz üstünde kaldıktan sonra | kaptan bağırdı: — Kara, kara göründü. Kur - | tulduk demektir, | — Profesör Bilgiç kaptanın elile gösterdiği sahile bakarak: | — Bu sahile cıkmasak iyi o - (lur, Çünkü üstündeki bulut - lara bakılırsa yağmur yağaca - ' ğa benziyor, dedi, Bir manlan avıayış * mak ta diğerleri kadar güç de- ğildir. Hükümetimizin atçılığa verdiği son hız sayesinde hara- larımızda, bilhassa Karacabey harasında değil militariye, hat- tâ konkur hipiklere bile yaraya- cak atların yetiştiğini görüyo - ruz. İşte Süvari binicilik mekte- binin (Kısmeti)!.. Bu at 1932 de olduğu gibi bu sene de Arsı- ulusal (Nis) müsabakalarında 100 yüksek konkur hayvanı ara sında beşinciliğe kadar yüksele- bildi.. — Başkan General İsmet İnönünün (Tomruk) u da böy- le kabiliyetlere malik olduğunu Sipahi Ocağı çalışmalarında gös termeye başlıyor — ve ümitlerle dolu bir istikbal vadediyor. Bu tip atların yetişmeleri ve onlar icin kıymetli mükâfatlar kon - ması memleket için pek hayırlı olacaktır. Memleketimizdeki büyük şe hirlerde gün gectikçe atlı spor tesekkülleri artmaktadır. İstan- bulda Sipahi Ocağı, Ankarada Atlı Spor Klübü, Kayseri, İzmir de yeni tesekkül eden atlı spor klünleri bunu gösterivor. Bun - lardan azami istifadeyi temin edebilmek için uzun seneleri is - tihdaf eden teknik ve esaslı bir programla çalışmaya başlama - hıdır. Bu tesekküller sade bir at binişi değil fakat onun en mü - him gayesi olan memleket atçı - liğının ilerlemesi — bakımından muhtelif müsabakalar tertip et melidir. Şimdiye kadar yalnız Sinahi ocağı 1928 denberi ge - rek zabitler ve gerek siviller ara sında böyle müsabakalar yap maktadır. Bu ilkbaharda Anka- ra Atlr Sporun da konkurlar tertib ettiğini Büvük bir sevinç- le duyduk. Bu gidiş gösteriyor ki yarın Kayseri veya İzmir klünlerinin de böyle hayırlı te - Yüksek topukla nasıl yürümeli ? İiyi yürüyüşü öğrenmeleri ken - dilerini daha genç göstereceği gibi, duruş ve tavırlarına da başka birahenk verir. Yürür- ken, iskarpinin topukları yük- sek olduğu için, bittabi evvelâ topuklar yere dokunur. Diz vü- cudün sıkletini bir ayaktan öte- kine devredinceye kadar diz ge- rilir, İyi yürüyüş budur. Çok e- gilmiş diz yürüyüşe sakalet ve- Bir, şebbüslerine şahid olacağız. Bil hassa atçı olan İzmir bu işe bir an evvel çalışmaya başlamalı « dır. Istanbul Sipahi Ocağının son koöngresinde ilkbahar ve sonbahar konkurları yapmaya karar verdiğini biliyoruz. De - mek oluyor ki memleketimizde senede dört, beş konkur görece- ğiz... Bu pek lüzumludur. Zira ancak konkurlar çoğaldıkça at- çılığımız ilerliyebilecektir. Al - manya ve Fransada senede yü- ze yakın konkurlar yapıldığını söylersek hiç , Bu çalışmaların şu iki memleket çoktan elde etmeye başladılar. Bundan 25 sene ev- vel müsabaka sabalarında İr - landa hayvanları en rağbette idiler. Şimdi Fransız ve Al- man atları başa geçti ve dünya piyasasını tuttular. Alman ve Fransız haraları bu işe yaraya - cak vasıfta hayvanları ince tek - nik çalışmalarla bol, bol yetişti- riyorlar. Neden esası atçı olan yurdumuzda da böyle at yetiş- tirmeleri olmasin?.. Hükümeti « miz bütün gayretile atçılığın in kişafına çalışırken atlı spor te- şekküllerine düşen vazife bu müsabakaları mümkün merte « be sık sık ve kabil olduğu ka- dar bütün nevilerile yapmaya çalışmaktır. Bu çalışmalar bir intizama girdikten sonra da Ar- sıulusal temasları memleke - timizde yaymaya başlıyabılırız. arası atlı müsabaka - lar Balkanyadlara pekâlâ gire - bilir ve çok rağbet celbeder. Bu sefer olmasa bile diğer Balkan- yadda bu nokta gözönünde tu - tulsa hiç fena olmaz. Gelecek yazımızda bu ay zar- fında (Nis) şehrinde 11 mille « tin iştirakile yapılan konkurlare dan bahsedeceğiz. AKINCI |ıvı YÜRÜMESİNİ BİLMEK HÜNERDIR' Kısa topukla yürüyüş Basık topuklu iskarpinlerde de evvelâ topuk yere basar. Fa- kat topuk basık olduğu için ay- rıca oturur. Bu sebepten vücut sikletinin bir bacaktan öteki La- cağa intikali daha muntazam o- Tur, Demek oluyor ki yürüylüşte zarafet ve ahengi mühafaza için merkezi sıkletin bu değişmesi zamanında vücudün umumi he- yetinin alacağı vaziyet göz ö- nüne getirilmelidir. l t Kü H