N “Temmuz Bekâr erkeklerin iddia ve ithamları Evlendim, bir çocuğumuz oldu. Karım: “ Kucağımda çocukla gezememl!,, dedi. Şimdi ayrılmak üzereyiz © |. B. (Adresinin neşrini iste- miyor): ezel (Bekâlar niçin evlenmiyor. #unuz?) mevzulu anketinizde neşrettiği. niz kadın ve erkek okuyucuların karşı. ıkı ithamlarını alâka ile takib etmek. teyim. 30 yaşında, ayda 75 la kazanan ağır başlı bir san'atkârım. Şimdiye kadar ev. lenemeyişim yalnız düğün masraflarının ağır oluşundandır. Belki yüzlerce arkadaş ta hep ayni fi. kirdedirler. Bugünkü hayat şartları do. layısile biz erkekler pek eski zaman dan kalmış, bugün ev yıkan ve ismine «düğün; denilen saçma âdeti atmak isti. yoruz. Hayat sahasında bizimle ayni saf, ta yer alan bayanlar bu yolda bizden geri kalmamalıdırlar. Maateessüf görü. yoruz ki, baylar ve bayanlar tatlı bir münakaşa ile müşterek derdlerine der. man arayacakları yerde ağır hücumlarla | birbirlerini incitiyorlar. Erkekler arasın.! da sarhoş ve zippeler bulunduğu gibi, kadınlar arasında da evinin iaşe masra. i fını güsüne harcayan. gezmek yüzünden Kocasını, çocuklarını ihmal eden ve ni. hayet fantezi yüzünden yuvasını yıkan kadınların da sayısı çoktur. Hattâ daha ilerisine giderek diyebilirim ki, rahatı Ana, babasının tesirlerine kapılan ka.! rının lâkayd hareketleri yüzünden yu. vam yıkılmış, hayatta hiçbir gencin gör. mesini asla arzu etmediği, değil yâzilmâ. | sı, anlatılması imkânları dahi olamayan çok acı ve büyük hakikatlere karşılaş. tım ve karşılaşmaktayım. Öyle ki bu. günlerde karımın insafsızca arzu ve İs. rafları yözünden yuvamız yakında ala.| cağımız mahkeme kararile yıkılmakta, bir de analı, babalı emsaline nadıren te. sadüf edilir çok güzel yavrumuzu da ök. süz bırakmaktadır. Bunda kabahat erke. ğin değildir. Erkek vazifesini müdrik, kadınsa idraksizdir, Yıkılan yuvamın ve öksüz birakılan yavrumun ıztırabları içinde ve bugün hasta olarak yattığım yatağımdan 8 se. nelik dalmi bir karilniz oldüğum halde, ik defa olarak acılarımın tabıt sevkleri ıda gazetenizde açılan anketinize ben de iştirak ediyorum. Görüşlerim ha. yali deği, hakikidir. Tecrübe neticesidir. Evvelâ #öylemek isterim ki kabahat | erkekte değildir. Onlerga, kadınlardadır. Hayatımda evlilikten şikâyet o etmiyen bir tek erkek veya arkadaşa tesadüf et. miş değilim. Az bir zaman için devam etmiş olan evlilik hayatımda bunu da “mediğini itiraf etmekle beraber evimize edecek kabiliyette insanlarsınız? veya ilerleme hevesi var? Sizde © Çamlıca 5. K.: de bu hayalimi hakikate kavuşturmuş. Türkiyenin tanıdızı yüksek iki aile evlâdıyız. Birbirlerimizi İzmirde gördük. Seviştik ve evlendik. Bir de çocuğumuz oldu. Karım bir kahve bile pişirmekten âciz olduğundan ve evlenmek için hazırlıksız bulunduğundan 4500 Ura sarfile hazırla. dığım müstakil ve müstakbel evimize ga. yet mutantan bir düğünden sonra evinde onu bekleyen eski saraylardan birinden çıkmış bir de kalfa (hizmetçi) bulmuştu. Karım evlenmeden evvel hiçbir iş bil tisna ayni nakaratı görüyorum. «Kadın müsrif, vefasız, sadakatsiz, yuvaya bağ İı değil ve avsredir» Bugünkü kızlar eğer böyle yetiştiler. se bu otların kabahatı değil, onlara iyi terbiye veremiyen ebeveynin kabahatı. dır. Bütün Türk çocuklarını babasız ta. savvur edemiyeceğimize göre demek ki gene bu terbiye ve telkinin suçu yarı yâ. rıya kadınla erkek arasında - paylaşıla. caktır. Bugünkü kadın müsriftir. Bunu biz kabul edelim. Fakat baylar da şunu ka. bul etsinler ki memieketimizde e Vasati kazanç hiçbir kadının fazla lüks yap. masına müsaid değildir. Hangi parayı buluyor da şu biçare 'Türk kadını 6 pa- rayı israf ediyor. A bekâr baylar, hangi biriniz bir ka. dına müreffeh bir hayat temin edecek kabiliyette insanlarsınız?... Hangi iri. nizde bir fikri teşebbüs veya bir ilerleme hevesi vardır. 'Tahsilinizi ancak bir bankada, bir ti. carethanede herhangi bir daire veya mü. essesede memur olmak hevesile yaparsı. nız. Ecnebi erkekleri görüyoruz. Para kazanmak güyesile kalkıp dünyânın dört girdiğimiz günden sunta her şeyi yavaş yavaş, öğreneceği, kadınlık vazifeleri » ni bihakkın irak etmeye başladığı, vel. hasıl bir erkeği fazlasile memnun ede. cek derecede vâdlerde bulunduğu halde evine geklikten sonra; «— Ben çalışamam, ben iş yapamam, tahta silemem, çamaşır yıkayamam, has. ta olursan sana bakamam, çamaşırlarını ütüleyemem, dikişlerini dikemem, çocu. ğa bakamam, çocuğuna ine bul, bu yaşımda kucağımda çocukla ogezemem. (27 yaşında bir kadındır) parasız yaşaya. mam, eğlenceden geri kalamam, muhiti. Hangi birinizde bir fikri teşebbüs enerji var mı? Var diyemezsiniz! Size güvenilir mi? Güvenilir de diyemezsiniz!, easasassasanı anne enseresananassmsunasasanası nilmeğe başlamisa kümesin de kendine Wekeklerin yazdıklarının ardı arkasi| göre günde muayyen bir para yem mas kesilmiyor gördükçe sinirlenmekten nef.| rafı olur. Evin masrafı olmaz mı? 'simi menedemiyorum. Okuduğum mek.| Mademki paralarınız bu kadar kıy. tubların hemen hemen hepsinde bilâis., metli, buyurunuz afiyetle kendiniz yiyi, niz... Ve evlenmeyiniz. Fakat evleneceğıniz gün de bir aile. nin mes'uliyetini ve yükünü kabul etmiş bulunduğunuzu unutmayınız. Ancak bu mes'uliyet ve masrafı kabul ettikten son. ra bir erkek evlenebilir. Se © Fikriye, Kadıköy: Erkekler haksızlık ediyorlar. Türk kızları buğün hepsi birer aile kadım ola. rak yetiştiriliyorlar. Bunun aksini iddia etmek ayıbdır. İftiradır. Şahsan bir bay ahlâksız bir bayanla “tanışabilir. Onun yüzünden ıztırab çeke. İbilir. Fakat bundan dolayı, yani kendi kadın seçmesini bilmediği, fena bir tec. rübe geçirmiş bulunduğu için de bütün kadınlara hiddetlenemez. Erkekler kızları, dans “salonlarında, sokaklarda, sinemalarda, pastacılarda a. rayacaklarına sile içinde arayıp seçme. ğe çabalasalar bu şikâyetlerin hiç birine Büzum kalmaz. Onlar da bahtiyar olur. lar ve boşubaşuna Türk kadınlarının da haysiyetile oynamazlardı. 24. istan Kadınlar cevat veriyorlar m İ «A bekâr baylar! Hangi biriniz bir kadına müreffeh bir hayat temin anladım. O kadar ileri giderek söylemek mizde nümune olacak derecede gayet iyi isterim ki: Kadınların insafsızca arzu ve 'Ve Şık gezmeliyim!» diyen karımın mâhi. israfları ile kayd hareketleri yüzünden Ye asgari 90 lira şahsi isrefatı kâfi gel yuvasi yıkılan ve mağdur olan birçok Miyordu. İki buçuk sene zarfındaki tev. kimseler tanıdığım gibi bana yabancı ol. lid ettiği geçimsizliklerini ancak 215 say. mayanlarla arkadaşlarım da çoktur. falık bir hatıra defterine sığdırabildim. Banların haline uazklan, içimden ge, | Bo hatıraları okumak insanı deli ve has. bir tarafına gidiyor. Senelerce oralarda yapranıyor. zahmetli mesailerine ogöre, çok para kazanıyorlar ve evlerinde, mem. Jeketlerinde bekliyen karilarına istikbal temin ediyorlar. Sizler kendi memleke. itiniz dahilinde doğduğunuz şehirden bir başkasma tayin edilecek olsanız, he. bozulmasın, rahatça istediği gibi göze. bilsin diye doğurmak istemiyen bayanla. rımız vardır. Bir çift evlenirken yüzde yüz şahsi saadetlerini değil, hiç olmazsa yüzde seksen saadet ve yüzde yirmi mem. leket borcunu düşünmelidir. Ss © Leman, Eskişehir: Kibar bayların niçin evlenmek iste. | Şimdi boşuboşuna birbirimize atıp tu. tacağımız yerde elele verelim de müşte. rek menfaâtlerimiz için bir çare araya. ım. Bayanlar,bu füzuli masrafı aileleri. nin şiddetle taleb etmesine mâni olarak, düğünü basit bir hâdise olarak kabul e. derler, o zaman erkekler de o nisbette aşağı perdeden alırlarsa mesele halledi. lir. Evlenmek işlerinde tencerenin yu. varlanıp kapağını bulmzsı yuvanın saa, ©vlendim ve evliliğin acılarını ben de det şartlarından birincisidir.» —>> © Faad (İzmir): «Anketinizi bugüne kadar dikkatle ta. kib ettim. Evvelâ kendi görüş ve düşün. celerimle diğer erkeklerinkini karşılaş. tardım. Haklı olup olmadığımı tetkik et. tim. Bütün erkekler gibi ben de haklı olduğumu anladım. Edebi tefrikamız: 24 len acılarla seyirei olurken az zamanda ma da seyirci bulur Evlenmöğe teşvik et tekliflerime gölüyorlar: görelim!» diyorlardı. Bana: «Evlenme! diyenler çok oldu. Ben onları dinlemedim, ezeli emelim 6. lan evlilik hayatını kavuşmağa çalıştım, | | tattım. Yaşım 29. 12 senedenberi ticaret haya. tında çalışırım ve iyi bir kazancım var. dır. İçki, kumar nedir bilmem. Sefahat ve bar âlemlerinden kaçar, şiddetle nef. ret ederim. 28 yaşıma kadar genç bir kız gibi temiz yaşadım. Bu yaşıma kadar da kuracağım yüvamın saadet ve selâmeti namına kendimi her fena hareketten ela. koymuş, yalnız ve yalnız istikbaldeki yü. ta eder. Nitekim ki ben iki buçuk senede hasta bir insan olmuştum. Sizde enerji var mi? Var diymezsiniz? kendisine tahta sildirmiyor, ben hasta 0. Yursam bana bak demiyor, onu aç ve pa. rasız bırakmıyor, her istediğini yapıyor. dum. Çocuğuna baksmıyacağını söyledi. ğinde bakmasında Wwrar etmiyor, kendisi ni hiçbir eğlenceden mahrum etmediğim ibi çocuk ta doğunca hizmetçiler ikileş. mişti, Zamanla ieleh olur ümidile sabre. diyor ve bekliyordum. Bütün ümidletim boşa çikte. Bana karşı hiçbir fedakârlıkta bulu. namıyacağını, fakat benden azami suret. te fedakârlıklar beklediğini açıkça söy. Hüyor, elbiselerim validemin evinde yıka. np ütüleniyor. Sökük ve dikişlerim va. lidem tarafından yapılıyor, hasta oldu. yemezsiniz. man kadınından daha şımarık, daha naz. ba süse düşkünsünüz. vamın hayalile yaşamış ve 3 sene evvel KOYDEKİ DOST Bereket bir otomobil sesi bu müthiş konferansı yarıda bıraktı. Parmaklıklı kapı açıldı ve bir taksi Burhan Cahid dum zamanlarda da banar bâkamıyâaca. (Devamı 10 uncu sayfada) — Siz de yıkanm. Odanızda her şey var. Genç müheridis bu habere sevindi: — Teşekkür ederim. dedi. Siz şu pa şeyden evve işlerini paylaşmalı- ketleri içeri gönderirisiniz. Hepsi Vi-|dırlar. Bunlar henüz çekişme devresin- danın. siparişleri, deler. Çünkü... Ve sür'atli adımlarla caml kapıya zannediyorsunuz? fikrini her islediğini ötekine kabul et- tirmek mdnasma değil... vazMe taksi- Diye cevab verince birbirimize ba -|doğru yürüdü, Osman beyle birbirimi-İşı bahçe kapısına doğru çevrildi: kıştık. Osman bey dayanamadı: — Cevad bey 'bu seyahati zevk diye otomobili içeri girdi. Süleyman bey|kabul ediyor. Dedi. gelmişti, Karşılamak için ayağa kalktık. İs - teksiz, iğreti bir tebessümle yere atla- dı: — Nihayet beni de buraya getirdi - Süleyman bey ellerile üstündeki t07- ları silker gibi #yâkta bir müddet ken- dini patakladıktan sonra: — Olabilir, dedi. Fakat «Vildansın niz. Lâkin bilseniz ne zâhmet çektim. |hiç sevmediği çiflikten o birdenbire Ellerimizi bir İngiliz lordu gibi ha-| hoşlanmasına hayret ettim doğrusu. fifce sıktı. Sonra şoföre döndü: — Şu paketleri indiriniz. Osman beyin damadından pek hoş- Tanmadığını hissettim. Hiç de candan karşılamadı. Süleyman beyin yarı res- mi ve zoraki samimi (o tavırlarıda bu fırsatı vermiyordu. Osman beyin: — Ne zahmet beyefendi. Yolda bir Arıza mı oldu? Diye soruşuna mühendis altı numa- ra kahn gözlüklerinin altından : Nerede Vildan? Benim bir saatteriberi dudaklarımda kilitli kalan bu suali Süleyman bey s0- runca ben de merakla Osman beyin — Göle gitti, dedi. Banyo için. Ne- rede ise gelir. Genç mühendisin büyük beşi iri bir tokmak gibi sallandı: 26 bakıştık. — Vildan geliyor. İlk söz ondan geldi: Ve daha sözünü "bitirmeden genç ka- — İyi çöcuk, çalışkan delikanlı. Fa-İdın arkasında çiftliğin emekdar koru- Kat bilmem neden teşrifat meraklısı | yocusu Hasan çavuşla Son mıdır nedir bir türlü bulunduğu yerelayrılırken ben! ne kadar soğuk geçir- ve konuştuğu insanlara uyamıyor. diğini unutmadığım için ben de onu Dedim ki: ayni alâkasızlıkla karşlarmya karar — Bir hafta yalnız kalışından sinir-| vermiştim. lenmiştir belki. işittiniz ya Vildan ha-| Osman bey bütün bir sevgi ve şefkat nımın nasıl olup da çiftliği sevmiyeldolu tebessümlerle onun attan inme - başladığından bahsetti. sine yardım ederken ben biraz uzakta, Osman bey omuzlarını silkti: ellerim cebimde bekledim. — Belki; fakat onların şehir haya -| Çevik bir hareketle hayvandan atlı- tında pek kaynaştıklarını zannetmiyo-İyan genç kadının kolları babasının rum. İlk zamanlar belki yenilik, zoraki boynuna dolandı. Bir an göğüs göğüse fedakârlıklar ondarı avuttu. Fakat Vtl-| sallandılar. Ayrıldıkları zaman bana danın ona veyahud onun Vildana hâ -İdöndü: kim olmayışları gösteriyor ki henüz) — Hoş geldiniz Cevad bey. mücadele halindedirler. Ve kurşuni gözlerile yüzümde bir — Mükemmel. burada kampinğ| Osman beyin son cümlesi tuhaf bir| haftanın izlerini arıyarak elini uzattı. yapmış, demek”. Osman bey hâlâ pantalonunun pa -İdim ki: — Bir de ârıza çıksaydı felâket o-İçalarmı, şapkasının kenarlarını temiz- Yurdu. Bu fona yollarda, bu sıcakta se-İlemiye yahat etmek kâfi değil mi? uğraşan Süleyman beyi içeriye davet etti: j fikirdi. Yahud bana öyle geldi. De -| Hürmetle eğildim ve hafifçe par - maklarnın ucunu öptüm. — Kan kocadan birinin mutlak hâ-| — Teşekkür ederim efendim. — Elbette. Amma bü hikimiyet heri — Süleyman bey de geldi. Bir kümes yapılsa, iki tavuk besle. Bir #t kişneyişi ile Osman beyin ba- |dece: meğiklerini onlar değil ben yazayım. mencecik derdlenir, işi terkedersiniz.| oBekârlar şu sebeblerden evlenmek is, temezler: 1 — Kazançlarını yalnız kendi nefis, Size güvenilebilir mi? Güvenilir de di. | lerine harcetmek istedikleri için. 2 — 'Tek kadınla yaşamağa tıynetleri Bugünkü genç erkekler siz bir eski za.| mâni olduğu için. 3 — Süfl bekâr hayatına alışmış bu. lı, daha kadın gibi, daha mütelevvin, da. | lundukları için. 4 — Bir aile geçindirebileceklerine Hayat mücadelesinde mukavemetiniz | güvenemedikleri için.. yok. Karımız çorap istiyor, diye hayatta) (o Yoksa kızlar müsrif ve sadakatsiz fi. bedbin oluyor, karınızdan £ ayrılıyorsu. | ln diye değil... Öyle olsa iki evi olan er zuz. Duyduğumuza göre karısına iyi) Hoppa ve sadakatsizlik yapacağı yüzde bakmak eski zaman erkeğinin namusu, | Yüz kadar muhakkak olan kızlar koca bu. lamazlar. Namuslu ve fakat parasız kız. Hgpinizin şikâyeti sizden para iste, ler gibi evde kalırlardı. yişleri. Ev parasız kurulur mu? Avrupa | Biz bekârları iyi biliriz, çünkü kendi evlerinin biltçesi yok mudur? Kocanın iki erkek kardeşim var. Neden evlenme. orada eve bakmak vazifesi bulunmaz mı| diklerini hep anlatırlar. kaybetmemek için (!) miş... (Devamı 10 uncu sayfada) Hürriyetlerini miye giti. Fakat yarım saattir hâlâ | meydanda yok. İminden sonraki hakimiyet. karı koca| Bu haberin genç kadin üzerindeki tesirini merak ediyordum. Birdenbir& yüzünü buruşturdu. Hattâ ince kaşla” rının çatıldığı gözümden kaçmadı. Sa“ — Ya... dedi. Demek geldi. i Ve elindeki kırbacı masanm üzerine | fırlatarak biraz evvel benim, oturdu * ğum bez koltuğa yerleşti. | — Bugün çok güzel bir banyo yap tım. Gölün kumsal bir köşesini de | keşfettim. Hasan çavuş da sana balı tuttu baba. si Ve bana dönerek: a — Otursanıza Cevad bey, dedi. Yok sa sizin yerinizi mi aldım? Rica ederim, Siz rahat rurefendi. » Ve ei koltuk çektim. Osman Kli ki: e Otomabille geldiği balde toz topri içinde kaldığını iddia ediyor. Onu gö miyecek misin? il Vildan babasının sözlerini işitmemif | gibi benimle konuşmakta devam etti: | — Görseniz siz de hoşlanırsınız ediniz bas |