SON POSTA Sayfa 9 Egenin tütün mahsulü İzmirde satışa çıkarıldı İzmir tütün işcileri çalışırlarken İzmir 18 (Husust) — Tütün piyasası, Tün sabah Ege mıntakasının her yerin - Mütad merasimle açılmış ve yeni mah :ı bütün bereketiyle satışa arzedilmiş - Sabahın saat sekizinde başlıca Ame - Tikalı kumpanyaların mümessilleri, eks - Ptr ve mübayaa memurları, Türk firma- İinının eksperleri, İnhisarlar mübayaa Temurları, Türk limited memurları her Bıntakada faaliyete geçmişti. Fakat bü - alâka Akhisar, Aydın — ve Seydiköy Tuntakalarında toplanmıştır. Akhisarda tütün müstahsili, piyasa - Açılmasına intizaren geceyi uykusuz Beçirmiştir. Sabah olunca köylüler, eks - z edilen malları için ilk fiatı iste - Mişlerdir. Bu fiat 87 kuruştur ve orta ka- İlteli iki parti mal içindir. Piyasa bu fiattan açılmış — ve derhal m'fıcum Egenin bütün tütün mer - W:lnde başlanmıştır. Kısa bir zaman Tas tütün piyasası, kalitesine — göre kuruş arasında aşağı yukarı bir fi-| X4 Emposu temin etmiştir. Pakat iyi cins fevkalâde kaliteler bu flatların daha Biyanın en uzun saçlı kızı Biğa ::E"* sayılan İdriskoru köyü halkın -| g, D.G:' Kafkas göçmenlerinden Zegohu | di (Hususi) — Şehrimizin bır ma - : kız yirmi yaşlarında — Bayan Tak u" Biğanım en uzun saçlı kızı ola- Tunmaştır. ” .,,,(_ö;““" '€n munis ve kibar bir kı- v bayan Kevserin, çok gür ve ipek dmuşak olan kumral saçlarının Aluğu, bir buçuk metreden fazladır. ruş fiat bulmuştur. Akhisar ve Gâvur - köyde bir kaç parti de 124 kuruşa kadar fırlamış ve kolaylıkla satılmıştır. Piyasa açıldıktan dört saat sonra aşa- ği kaliteli mallar 65 kuruş fiat bulmuş, fakat daima piyasa yükselmek istidadını muhafaza etmiştir. Dün akşama — kadar (|Egenin muhtelif yerlerinde yapılan sa - tışlar dokuz milyon ve 250000 kılodur. Bugün saat on altıya kadar dört buçuk milyoön satılmıştır. 32 milyon tahmin olunan Ege tütün rekoltesinin yarısı 36 saât içinde satıl - maş bulunmaktadır. Müstahsil, fiatların bu dakikada takib ettiği seyirden mem- nundur, Bu sene çok nefis olan mahsule karşı bilhassa Amerikalı firmaların ver - dikleri fiatlar, gösterdikleri — alâka çok yerindedir. Müstahsil sevinç içindedir. Eğer piya- sa ay sonuna kadar tükenirse, üzüm ve incirden sonra tütün mahsulü ile de müs İtahsilin yüzü gülecek ve refahlı bir sene İddrak edilmiş olacak' Antalyada iki çocuk boğuldu Antalya (Husust) — Çirkinoba kö - yünden Korkudiline yaylaya gitmek - te olan köylü kafilesi Küpez mevkiinde konaklamışlardır. Kafilede bulunan |çocuklardan |? yaşında Fatma ile kar- deşi 9 yaşında Fettane, uzaktan ışıkla- rırı gördükleri Antalyaya gitmek ar - zusuna kapılmışlardır. İki kardeş giz - Hce kafileden ayrılarak yola çıkmışlar ve epeyce bir yel yürüdükten sonra yorulmuşlardır. Çocuklar -- sabahleyin yollarına devam etmek kararımı vere- rek geceyi geçirecek bir sığınak ara - mışlardır. Çocuklar Mancarcık sarmıcı denilen ve yağmur sularile dolu olan 5 metre derinliğindeki sarmıca girmiş- lerdir. Bu sırada 9 yaşındaki Fettane- nin ayağı kayarak suya düşmüş ve bu- nu gören Fatma da kardeşini kürtar - mak üzere ileri doğru atılmıştır. Her iki çocuk da feci bir surette boğularak ölmüşlerdir. Saçlarına çok meraklı olan bu bayan, onların uzaması için hiç bir ilâç kul - lanmamakta, yalnız pek temiz — tutup örmekte ve kırılmalarına meydan ver- memektedir. Civar köylerden misafir gelen ka » mlar, aonun lepiska saçlarını görme - len gidemezler,. Bu kızın saçları birdenbire uzamış, birkaç sene içinde Bu hale gelmiştir. Köyünde ona herkes «Saçlı Hanım» demekte, her kız bu sevimli saçlara ö- zenmekte, durumuna gıpta etmekte - dir. Resimde bayan Kevserin uzun saç- ları görülmektedir. |kenuşma arasında Muharremin rinde evvelâ 108, bilâhare de 110 ku -| sabıkalı bir bekçiyi öldürmeğe kalktılar Bundan bir müddet evvel zeytin hırsız- lığı yaparlarken suç üstü gece bekcisi İs- trail oğlu Muharrem tarafından yakala- nan ve hapse mahküm edilen sabıkalı- Jardan Mustafa oğlu Baru Ali ile arka- caşı Çete Hasan, hapisten çıkar çıkmaz kendilerini tutan bekçi Muharremi öl- dürmeğe karar vermişler ve yolunu bek- lemeğ başlamışlardır. Evvelki akşam mıntakasını dolaşmak- ta olan bekçi Muharrem, bu iki sabıka- lının bir duvar dibine sinerek bekledik- lerini görünce orada ne yaptıklarını sar- müştur. Ali burada oturduklarını ve karımı Pembenin, yabancı birisini bu akşam eve alacağını haber aldığından boklediği ce- vabını vermiştir. Bu cevaba inanmıyan bekçi, oradan terhal uzaklaşmalarını ihtar etmiş ve bu yanına sokulan iki sabıkalı ansızın üzerine atıl- mışlar ve daha kuvvetli olan AF arkadan sarmak suretile bekçi Muharremi tut- muş. Çete Hasan da bıçaklamağa başla- maştır. Zorlu uğraşmadan sonra sabıkalıların elinden kurtulan bekçi, derhaj silâhına davranmış ise de hem gecenin karanlı- Kından ve hem de yolun dönemeçli ol- masından istifade eden mütcarrızlar fi- rara muvaffak olmuşlardır. Vaziyetten haberdar olan zabıta der- bel harekete geçerek yaralıyı hastaneye kaldırmış ve suçluları aramağa — başla- mıştır. Sabaha yakın yapılan sıkı araştırma sonunda Ali ve arkadaşı Çete Hasan suç aletlerile birlikte yakalanarak adliyeye verilmişlerdir. Yenice köy parti Nahiye ' “habı İnegöl, (Husu - &I) — Dört yüz hane — ve'üç bin nüfuslu olan ve evvelce — nahiye merkezi iken bi « lâhare lâğvedil » miş olan kazamı « za on kilametre u- zaklıkta bulunan Yeniceköy parti nahiye- — intihabı yapılmış ve nahiye reisi sabıkı Mecid Altan yeniden intihab olunmuştur. Mecid Altan ayni zamanda Yenice ve mücaviri yedi köyün kooperatif re- isidir. Parti nahiye intihabına iştirak etmiş olan yedi köyün murahhasları ve Yeniceköy haâlkı partiye olan dilekle - rinde Yenlceköyde, eskisi gibi nahiye teşkilâtı yapılmasını istemişlerdir. Ye- niceköyün muhtarı Muhtar — ve parti nahiye başkant Mecid Altanın çalışma- lar: neticesi olarak köyde inşa edilmiş olan köy konağı binası nahiye olduğu takdirde hükümet konağı ihtiyacını da karşılayacak derecede mükemmel be - ton bir binadır. Mecit Altan Aksarayda yeni tayinler Aksaray (Hususi) — Bir seneye yak laşan zamandanberi salâhiyetle Arap - sun ve Nevşehirde vazife gören Aksa « ray hâkim muavini Süleyman — Nehip Ulukut buraya tayin edilmiş ve vazife- sine başlamıştır. Muhasebei hususiye memuru Tahsin Diken Nevşehir mu - hasebei hususiye memurluğuna nakle- dilmiş ve yerine Bor muhasebel husu - siye memurüu Rıfat Anka tayin olun - muştur. Muhasebei hususiye memurların - dan varidat memuru Ahmed Altınso - yun meaşı 20 liraya, Hazımın 16 liraya ve muhasebel hususiye memur mua - vini Kâmil Şişmanın da maaşı 17,5 li- raya çıkarılmıştır. saklayan ) Kaşta Mira medeniyetini topraklar Üçağız köyünün bulunduğu yerde bu eski medeniyetin birçok tarihi ve kıymetli eserleri saklı Kaş (Hususi) — Bugünkü Kaşa bağı h ve Kaşın doğusu na düşen Üçağız kö- yünde, tariht Mira medeniyeti — yaşa - mıştır. bir tarafa savurdu « ğu bu medeniyet be- şiği, eski devirlerin yapıcılık kudretini bütün vüzuhu ile te barüz ettirmekte - dir. Burada topra:. lar, çok değerli e - serlerle doludur. Arzt hâdiselerle, Anadolunun Gü - ney kıyılarından ayrılarak, büyük bir ada halinde Üçağız limanını kapayan tariht Kakava adası ile buraya adım a- tılacak kadar yakın kale harabeleri a- rasında meydana gelen gayet mükem - me! bir liman, sularının sakin derin - liğinde, bu büyük medeniyetin göz ka- maştıran güzelliklerini saklamaktadır. Burada, suların eihirli güzelliği Üs- tünde birer ada halini almış, eski çağ eserleri serpili vaziyette durmaktadır. Mira medeniyetinin sıklet merkezi, denize yaklaşmış tarihi kale harabele- rinde ve bunun civarında görülmekte- dir. Kalenin arkasındaki geçid vermez, çetin yol dönemeçlerinde, iki kapı var- dır. Bu, eski Mira şehrinin Mira kale- sine açılan kapılarıdır. Kakava limanı, tarihf bir medeniyeti sularmın derinliğine almakla beraber, yakın geçmişlerde de çok ehemmiyetli ve tarihf hâdiseler görmüştür. Umumi Harb senelerinde, Akdeniz- de iyete geçen Hamidiye harb ge mimiz, cenubf Anadolu sevahilinde müttefik devletler donanmasının ta - kibine uğrayarak Kakava limanına gir- miş ve burada gizlenmiştir. Düşman donanması için Hamidiyeyi bulmak kabil olmamıştır. Çünkü Kakava, coğrafya vaziyeti t- tibarile kutu kutu içinde tâbirine uyan, hilkaten kilidli bir limandır. Kakava limanını kıymetlendiren bil- hassa orada Hamidiye mürettebatının deniz kıyısında, kayalara oyulmuş ha- tıra bayrağıdır. * yakm Eynehal köyünde, es- Buraya Edirne Emniyet işleri umum müdür muavinliği Edirne (Hususf) — Emniyet işleri umum müdür muavinliğine terfian ta- yin edilen Trakya umumi müfettişliği eminiyet müşüviri Hulüsi Devrimer bu gün umumi müfettiş General Kâzım Diriği, başmüşavir Sabri Öneyi, Edir - ne valisi Niyazi Mergeni, belediye re - isi Şerif Bilgeni, kumandan Tuğbay 'Talâtı, müfettişlik müşavir, — vilâyet müdiranını ve müfettişlik memurları - nı ayrı ayrı ziyaret ederek veda etmiş- tir. Çok sağlam bir karakter ve seciye sahibi olan Hulüsi Devrimer bilgisi ve ciddiyetile kendisini sevdirmiş, sevgi ve saygı kazanmıştır. Sinob defterdarının teftişleri Boyabad (Husust) — Vilâyet def » terdarı Hikmet Koç, Kunduz ormanı -« nin devir ve tesellüm muamelesini yap mak üzere memüren vilâyetten ayrıl - miş ve avdette kazamıza uğrıyarak ma- lüyede bazi teftişatta bulunup — Sino - ba avdet eylemiştir. İnegöl polis komiserliği İnegfl polls komiseri Vahid Günalp ter - ftan İzmire nakli dolayısile açık kalan ye - rine Bursa merkez koömlser muavinlerinden Kemal Denemeç gelmiş ve vezifesine baş - Tamnıştır. Kaştan bir görünüş ki zamandan kalma bir kilise vardır ki, bu, haddi zatında çok ehemmiyetli ve tedkike değer bir mevzu kaynağı « dır. Asırlarla geçen bir zaman sonra, toprağa gömülen bu kilise, çok üstün bir mimart tarzı yaşamakta ve toprağın derinliklerinde geçmiş hâdiselerin ef« sanevi hatırasını saklamaktadır. Bir devirde Hazreti İsânın yerine kaldığını ilân ederek, bu civarda kü « melenmiş Yunan halk kütleleri ara « sında peygamberlik iddiasile propa « gandaya kalkışan Ayanikolas adında bir papaz, bu kiliseyi kendine ikamet« gâh ittihaz edinmiştir. Zamanının Rus Çarından yardımı görmüş olması, onu, mezheb yayma da- Vasında muvaffak kılmış ve Ayaniko- Jas, etrafa saldığı haberlerle, ortodoks dininin yayılması maksadına sarfedil- mek üzere bütün hiristiyan âleminden altın ve gümüş mücevherlerini kendi- sine vermelerini istemiştir. Rus Çarı, ortodoks mezhebinin ya » yılması için Osmanlı hükümeti üzerin- de mütemadi bir tazyik siyaseti güdere ken, Rus prenseslerinden birisi mev « zunbahis kiliseye tesahüb ederek, A « yanıkolar'ı himayesi altına almış ve Osmanlı hükümetinden bu kilise ile ci« varının terkedilmesini taleb etmiştir. Babilliden çıkan bir ferman, buna müni olmuş ve vakit ilerledikçe bura- lardaki mezheb davası durmuştur. Bugün kiliselerde en yüksek mevkif işgal eden Ayanikolas'ın Demre'deki kilisede bulunan kemikleri İtalyanları tarafından Roma müzesine konulmuş ve Antalya müzesi müdürü Süleyman Fikri de bu kemiklerden birazını bu « larak Antalya müzesine götürmü: Bigadiçde Bir kamyon kazasında beş kişi yaralandı Bigadiç, (Husust) — Bigadiç - Sın« dırğı arasında bir kamyon karası ol « müş, 5 kişi hafif yaralanmıştır. Bigadiçten zahire yüklü olarak Sın: dırğı pazarına gitmekte olan Demircili tüccar Mehmede aid yük kamyonu yo- luna devam ederken, Besimin idaresin> deki otobüs yetişmiş ve korna çalarali kamyondan yol istemiştir. Kamyon o« tobüse yol vermek üzere yolun kenarı- na çekilmişse de bu sırada yolun kenâa« rındaki uçuruma yuvarlanmıştır. Bu yuvarlanma esnasında büyük bir taşa takılan otobüs, dereye düşmekten kurs tulmuş ve içinde bulunanlardan 5 kişli hafifçe yaralanarak bir tesadüf eseri olarak büyük bir faciadan kurtulmuş lardır. Kamyon parçalanmıştır. Zabı « ta tahkikata el koymuştur. Aksaray hükümet konakları tamir ediliyor Aksaray (Hususi) — Büyük mas « raflar ihtiyarile vücude getirilen Âk « saray hükümet konaklarının akan ça « tastnın tamirine karar verilerek bu işim ifasına başlanmış ve bu suretle çok gü zol olan bu binaların harah olmasının önüne geçilmiştir. Tamirat bitmek üzek redir, | | |