1 ' —a batroslrın kurtardı Yani sizin anlıyacağınız, di « reğin tam yarısına kadar!... -Kendimi bu kadar yüksekte görünce içimde bü- yük bir ferahlık ve gurur duyuyordum ve bu hislerin tesiri altında — kalarak ötekilerin nerede olduğumu görmeleri için mağrurane bir eda ile aşağıya ses- leniyordum. En önce beni gören serdümen ol - muştu. Benim seslenişlerime istihfaf - | kâr bir tavırla; — Hah.., diyordu, oraya bir geminin en moruk aşcısı da çıkabilir! Serdümenin istihfafkâr tavrı ve a - laylı sözleri bana çok dokunmuştu. Bu- nunla berabe: onun bu hali ve sözleri bende bir kırbaç tesiri yapm On - dan sonra, diğer gemicilerin yaptıkla Bibi, tâ babafingoya kadar tırmanmağa daha çok azmetmiş bulunuyordum. Fır sat buldukça direklere tırmanma talim leri yapıyor ve öteki — çırakların veya tayfaların armalara sür'stle tırmanış -| Jatına dikkatle bakıyordum. Genilmiz Ümidburnunu dolaşmak ü- en, denizi dehşetle kabartan şid- b ıma ile karşılaşmıştık. Ge - minin —İAfırlına yelkeni müstesna— bütün yelkenleri camadanaya bağlan - mıştı. Gahbya yelkenini de fora etmek için amade bulunuyorduk. Bu esnada ben, armalara tırmanmayı — ne derece öğrenmiş bulunduğumu belirtmek için fırsat kolluyordum. O fırsat işte elime geçmişti. Binaenaleyh bağlı bulunan | çırpâarak öteki arkadaşlarına görülecek bir haldi! yelkenin çözülmesine yardım etmek i- Çin armalara tırmanmıştım. İhtiyar Peterin ebir el kendin için, bir el gemi lde böyle yapmıştım. Şimdi küş koca - mah kanadlarile çırpınıyor, havalan - mak için delice gayretler — yapıyor ve bu suretle beni de batmaktan kurtar - muş oluyordu. Biçare kuş uçmıağa muktedir olama- yınca ayağını bırakmaklığım için eli - mi dehşetli surette gagalamağa koyul - müuştu. Bittabi elim fena halde yara - lanmış ve kanamakta — bulunmuş idi. Bakınız şu gördüğünüz izler işte o gün- kü mücadelenin izleridir. Elim parça - lansa da kusu bırakacak - değildim. Bu esnada kendi kendime: —- Phelax, di kit gemivye dönemiyeceksin... e- line geçirdiğin şu mahlüku bırakmaz- san belki başka bir gemi tarafından gö rülürsün ve kurtarılırsın! Cesim kuşun öbür — arkadaşları ise tepemizde daireler çizerek uçuşuyorlar ve denizde benimle küş arasında geç - mekte bulunan hâdiseyi anlamağa ça - hşır gibi görünüyorlardı. Kuşun mü - temadi gaga darbolerile elimin parça - landığını sanryordum. Bir aralık ansı- zın büyük bir dalga beni bir hayli yük- seltmisti. İşte bu yükselme anından is- tifade ederek bir filikanın bana doğru yaklaşmakta olduğunu görmüştüm. Bu nun üzerine kenetlendiğim — albatraosu bıraktım, © da kurtulmuş almaktan mü tevellid hir sevinçle havalandi! Aman yarabbi! Kusun hava dahilinde kanad iltihakı | Bu kuş ve onun arkadaşlarıdır ki benim hayatımı kurtarmışlardı. Çünkü için» diye bana en son verdiği nasiha -(eğer ben, o albatrosu yakalamamış ol- ti unutmuştum. Çözülen yelken, rüz - gâzın ani bir savruntusile alabildiğine şişmiş ve bir balon gibi ileriye doğru uçmuştu. Bu şiddetli sademe ile düşü - şordum ki yelkeni serene bağlıyan ha- Tatı yakaladım. Fakat halat ellerimi ya- karak sıyrıldı. Şimdi tam doksan ka - dem yüksekten, sereni tutan halatlar zerine yani brasaya düşmüştüm. Eğer buradan güverteye düşecek'olursam Ö- ölüm muhakkaktı. Bereket versin ki bu anda dehşetli bir dalga gemiyi ya - na meylettirmiş, bu suretle de ben, gü- werteye düşmekten kurtularak denize fırlatılmıştım. Niobe gemisi, dalgalarla boğuşa bo- a, tekiz mil sür'atle gidiyordu. Ben irkaç çırpınma ile geminin kıç tara - Jına gelmiştim. Burada, geminin dü - men suyu beni fırıl firnl döndürüyor- du. Bununla beraber bir gemicinin ba- na bir can kurtaran gömleği atmakta olduğunu görmüştüm. Fakat atılan ha- Jâskâr meşneyi bir türlü — göremiyor - dum. Dalgaların yüksekliği buna mâni 'oluyordu. Batıyordum... Tekrar bir harnle ile suyun yüzüne çıklığım za - man gemi gözlerime çok, amma pek çok uzakta görünüyordu. — Yüzmekle kendimi kurtarmanın imkânsızlığını anlamakla beraber sırtımdaki muşam- bayı ve ayaklarımdaki pabuçları çı - karıp atabilmiştim. Çırpınıyordum. Fa- kat ne fayda?.. Hattâ gemiden bir fili- ka indirseler bile beni bu yüksek dal - galar arasında bulmağa muktedir ola - caklarını hiç ummuyordum. İşte bu esnada, dalgalarla boğuştu - ğum yerin üstünde bir çok albataros - ların uçuşmaktla olduğunu — farkettim. Bu cesim beyaz kuşların denizde yü - zen herhangi bir şeyin kendileri !çin bir yiyecek olduklarımı düşündükleri - ne şübhe edilemezdi. Binaenaleyh yıl- dırım sür'atile hep birden üzerime çul- Janmışlardı. Bu aralık ben dalmağa ha zır bulunuyordum, henüz kuyvetim ke silmiş değildi. Onlarla da mücadele e -| Gecektim. Sira ile ellerim! sudan dışarı çıkararak .dalmıştım. Büyük ve beyaz bir cisim, daldığım noktada denize in- mişti ve ellerimden biri onun pençeleri içine düşmüş'ü. Şimdi sıra benimdi. Derhal ve bütün kuvvetimle hayvanın ayaklarına ya - pıştım ve kenetledim, malüm ya de - nize düşen bir çöp de olsa, küş da olsa ve hatlâ yılan da bulunsa sarılır. Ben, Bt & Günün Bulmacası 2 — Kapıdaki tahta - Dokunma, 3 — Bir büyük adamın yakın maiyetl - İşaret sıtatı. 4 — Hesab tahtası - Arka, 6 — Esktmek masdarından muzari müf- ved üçüncü şahıs - İlâvesi. 6 — İtiraz eden - Yapmak «cürüm için kullamlır.» ? — Bifat - Sonunda dir «Ne> olursa cild- Bol*almıyan. 8 — Vilâyet, 9 — Acele - Ümid etmek. 10 — Taharri edilir - Uzun baston. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Sonunda bir. E olsaydı, evlâdlik - Yükselimek. 2 — Zevç, yahud zevce - Borgu. 9 — Yalancı. 4 — Böüyükler - 'Tahmin, 56 — Vürud eden - Satılan bir mal ismi- nin sonuna getirilirse o malı satan. 6 — Damen - Öldüren yiyocek. ? — Pazla sıcakta insan vücüdünden çı- kan mayi 8 — Pir nev! şekerleme. — İmalâfhane - Akıl. 10 — Sonunda bir cEssolursa sakin « 'Ta- barrl (ÂİRIH S İZİA'LİE 'EİMEL İÇIRJA(|MA İMİTİZ(AM, Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli — | ğı çocuk saydım ve öbürleri de tepemde müte- madi uçuşlar yapmamış — bulunsalardı muhakkak ki gemiciler beni göremi - yecekler ve ona göre manya ettikleri sandalı tam zamanında imdadıma u - laştırmağa muvaffak olamıyacaklardı. Onlar, kuşların devirler — yaparak bir nokla üzerinde uçuşmalarından be - nim orada hâlâ yüzmekte olduğumu an lamışlardı. m zaman, kaptanın görmüş olmakla sevi - kerdi kendime söylüyordum. | mız vakit ©- olduğunu | Ve elile beni işa —— Sen sen... Gel bakayım büraya! e bağırıyor ve devam ediyordu: — Ben.. ben isterdim ki.., Sen orada kı Ve biz de senden kurtulmuş ©- aydık... Bak $U yelkenlerime! Uçtu - lar, parçalandılar! Benim denize düşüşüm gemide deh- X bir karısıklığa ve bu arada iki yel- e parçalanmasına sebebi misti. Geminin karnına yanaştığımız - ndalın içinde tiri! tiril titriyordum, bir elimden de kan buşa- niyordu. Deniz çok kabarıktı. Gemiciler tekrar filikayı matafrrraylı geçirebil- mek için boşuna çalışırlarken dalgalar sandalı bir fındık kabuğu gibi yukarı asağı kaldırıp indiriyorlardı. Bir aralık filika geminin güpeştesine kadar yük- selmişti. Nastl oldu bilmiyorum? Bu ndan istifade etmek istemişim galiba!, (Arkesı var) Ca di Va d ReN Bir doktorun günlük notlarınlan Nikris “Gut,, Nikris yani güt denilen hastalığa az çor her vazit tesadüf edilmektedir. Bu has- talık vücudde ihtirakat yapamıyan in- sanlarda tesadüf olunur. Meselâ hali ta- bilde yediğimiz yemekleri çalışarak yo- rulatak, yürüyerek yakarız, sarfoderiz, hâaıl olan (üye) decilen maddeyi kan ve Adrar vasıtazlle harlce def ve tardederiz, Eğer çok oturur, çok yer, mütemadiyen tişmanlarsak o zaman bu ihtirakat ola- maz, Üre yerine asidürik teşkil eder. Bu ise kan içinde mütehammil olmadığın- dan ötede becide billürat halinde tavaz- su eder. Blhassa ayak mafsalında ilkin kendini gösteren şiddetli bir vecâ ile has- talık ilk ârâzını gösterir. Nikris vöcudün diğer uzuvlarında, dahill ahşamızda da tavazzuat ve ihtilâtat yapar. Bu gibile- rin Idrarında üre ve söldürik çok artar. Nikris olmamak için çok yememek, o- fturmamak, çalışmak, yürümek lâzımdır. Bilhassa bu gibilere et, yumurta, beyin, eiğer, havyar veskura meyyülar findik; 'badem, cevie gibi şeyler yemek nsla calx değildir. Yeşii sebzeler, meyvalar, sütlü şeyler nikrisin esas pehrizini teşkll eder. Cevab isteyen — okuyucularımızın — posta pulu yeliamalarını rica ederiz. Aksi tak. dirde istekderi mukabelesiz kalabilir. Nübetc_i_gganalar (Asador), Samatya- da: (Rıdvan), Eminönünde: (Beşir Ke- mal), Eyübde: (Arif Boşir), Fenerde: tHüsameddin), Şehremininde: (Nazım), Şehzadebaşında: (İ. Halil), Karagümrük- te: (Kemal), Küçükpazarda: — (Yorgi), Bakırköyünde: (İstepan). Beyoğla cibetindekiler: Tünelbaşında: (Matkoviç), Yüksekkaldı- rımda: (Vingopulo), Galatada; - (Mer- kez), Taksimde: (Kemal Rbul), Şişlide: (Pertev). Beşiktaşta: (Nall Halld), Boğariçi, Kadıköy ve Adalardakller; Üsküdarda: (Ahmediye), Barıyerde: (Nu- ri), Kadıköyünde: (Bıhhat, Rifat), Bü- yükadada: (Halk), Heybelide: (Halk), COCUK € 29 birinciteşrin tarihli bilmecemizde kazananlar 29 birinciteşrin tarihli bilmecemizde kazananları aşağıya yazıyoruz. İstan- bulda bulunan talihli küçük okuyucu- larımızın pazartesi, perşembe — günleri Jeden sonra hediyelerini bizzat ida- shanemizden almaları lâzımdır. Taşra okuyucularımızın hediyeleri posta ile adreslerine gönderilir. Bir kol saati Kabataş erkek llsesi sınıf 4/G den 268 Ad- nan. MUHTIRA DEFTERİ (Soa Posta hatıralı) Ceyhan aorgu hâkimi Necati oğlu — Nuri Gökmen, Ankara Çankaya caddesi No. 178 de Muammer Solmaz, İstanbul erkek İlsesi sınıf 1-A da Fikret, İstanbul kıs orta okulu 3-A Gda 3809 Hayrünnisa, Konya ilsesi orta Kumm sınif 9-A da 784 Nocati Erol, İztanbul Selvilimeseldi a0tak No. 4 de Süheylâ. YUYARLAK DÜNYA KALEMTRAŞ (Son Paosta hatıralı) İztanbul posta telgraf memuru Osman kı- zı Meral Demirel, İstanbul Vefa erkek lisesl 848 Cevdet, Haydarpaşa İisesi 1715 Hüsnü, İstanbul Nuruosmaniye enddesi No, 58 de Metimed, İstanbul Hayriye Isesi sınıf 1 de Z31 Nejad. DİS FIRÇASI (San Pösta hatıralı) İstanbul Cihangir Asmalımeseld sokak 6 da Leylâ, Biza M. Kemal mahallesi No. 54 de Huriye, Corln orta okulu aınıf 3 de 88 Avnı, İstanbul Sirkeet küçük İsmallpaşa han No 1 de Kurtuluş, İstanbul Kumkapı orta okulu sınıf 2-A da 576 Sabri. DİŞ MACUNU Balıkesir İlse sinif 5-A da 209 Sadeddin Kılıç, Mardin gümrük taburu satınalma ko- misyon reisi Halil kımı Fahriye, Payas güm- İrük memurlarından Esad kızı Tuna, İstan- bul Besiktaş Nüzhetiye caddesi No, 9T de Se- niye, İstanbul küçük Ayasofya Kaleci sokak No, 1 de Nebahat. ALEMİNYUM BARDAK (Son Posta hatırahı) İstanbul Sirkeci Hüdavendigzür caddesi No, da Rifat, İstanbul &4 üncü okul sınıf 4-A İ220 Sükran Cakmak, İstanbul Gelenbevl ort okül sımf 2-B de 124 Bakıb, İstanbul Ca- |gadoğlu kız orta okulu sınıf 1-C de 242 Ha- Heo, İstanbul erkek lsesi 5-E de 1318 Hilmi Dinç. KOKULU SABUN Ostanbul Patih 40 incı okul sinif S-A da 220 Yakub, İstanbul Bultanahmed Kaptağa- B1 Değirmien sokak No, 36 da Hatice, İstan- bul Vefa erkek lisesi 433 Müuammer, bul Kumkapı orla okulundan Seyfeddin, İs- tarbul Vefa erkek İlsesinden 320 Hakkı. ALBÜM (Son Posta hatıralı) İstanbul Cumhürtyet kız ilsesinden — 588 Fezdane, İsparta hususl! muhasebe bina ta- hakkük memuru Mehmead kıri Yaşar, İstan- bul Erenköy, Altıntarla Hoş sokak No. 18 da Doğan, Tekirdağ polis memuru Mehmed oğlu Kemal Aslan, İstanbul Cağaloğlu orta oku- lundan Doğan. BOYA KALEMİ Adana kız lisesi sızıf 1 de 283 Melâhat, İs- tanbul 44 üncü okul $-A da 128 Süheylâ, An- İxara Orman çirtliiği bira fabrikası veznedarı Loğla Kayahan, İstanbul Cağaloğlu kız orta Vokulundan 45 Nermin, İstanbul kız İseal si- İnıf 1 de Dürünnisa, AYNA (Son Posta hatıralı) İstanbal kız orta okulundan 1-A da 30 Neclâ, İstanbul posta telgraf memuru: Sü- reyya oflu Örner, İstanbul Hayriye Hsesin- n 600 Ferlâ, Istanbul Vezneciler Zeynebkü- mil sokak No. 29 de Hikmet, KİTAB Kartal istasyon karşısı No. 21 de Lübabe İmet, Niğde orta okulu 2-1 den O1 Turgüd, Konya gedikli orta okulu $-B de 32 Hasan, İstanbul Nişantaş kız orta okulundan Nİhal, Garlantep Kayalık okulu sınif 3 de Berin, Bolüu Aktaş mühallesi Küroğlu sokağı No, 3 de Ayhan, Düzce hüktmet sokağı No, M de Müfgân, Diyarbakır birinci umum müfettiş- lik şoförü Mevlüd kızı Ayten, İstanbul Unka- pamı Yeşti tulumba Tepedelen Şeref sokak No, 12 de Sakıb Kıvılcım. RESİMLİ ELİŞİ MODELİ Ankara Gazi Orman Çiftliği No. 28 de A. İmülliye okulu sınıf 2 de 168 Güneş, Bolu Jik Vöğretim ensinktörü Ahmed Kayhan oğlu Sa- di, Ankara İltekin okulü 3-A da Fahiman Türker, Adana erkek lisesi ö-C de 1978 Hay- reddin Aspaslan, İzmir lk okullar müzes! müdürü kımı Kadriye, Ankara Atatürk ilk 0- Kkulu sınıf 4 de ST7 Şeref Kaynak, İstanbul Fatih Gelenbevi enddesi No. 41 de Şadi, Es- t e ae J kuvvetlendiği, gittikçe ordusunu | Kirman, İstanbul erkek llsesinden 1008 İs- || kişehir Cumhuriyet mahallesi Tutuş sokâk No. 9 da Turan, Balıkesir lisesi 1548 Orhâfk İstanbul Heybellada Şadiye sokak No. 37 df Rrol Baykara, Zonguldak M. Çelikel lisost 5i maf 3-A da TI0 Ali Şentürk, Bulıkesir tapf | Sicii muhafızı muavini Hayri kım Sacide, İ” negöl inhisarlar yaprak tütün ambar mö” muru Seza! Sözen kızı İffet Sözen. KART Çanakkale avukat Hasan — Tahsin — oflA Hakkı, İstanbal Nişantaş Güzelbahçe sokâf No. 21 do Hüseyin, İstanbul Arnavuaköy bİ” Tinet edde No. 90 da Novard, Ankara Cetö” €i Nayaa! caddezi No. 6 da Hayati, İstani Kasmpaşsa orta okul 351 Sirri, — Kütahif Munr çarşısında manifaturacı Balli! İbrahiii oğln İbrahim, Ankara Sıhhat Vekâleti ayif | yat muhasibi Feyzi Kont oğlu Seçin Konl Bursa Cumhurlyet eaddesi No. 296 da Ali Bâ” 1p Akgül, İstaribul Lileli Tayyare apartım” ni No, 1/27 de Yüksel, İstanbul birinci ortk ©kn! 2-D de 645 Zafer, Edirnekapı 17 inel 0f kul sınıf $ den Bedri, Ankâra kız ilsesi Si IA da 17i Bedfiye, Ankara kız lisesi 2-B Öf 1058 Sevim, Bursa Fevziçakmak caddesi N& 46 da Aslan, İstanbul Boğasiçi llsesinden Şehim Kemal, İstanbul 14 üncü okuldan Remalye, Malatya Üse 4A da 185 Şeref, tanbul Kumkâpı orta okulundan 178 Sublk - İstanbul Haydarpaşa İsesi 2512 — Müstaflt Balıkesir aPlas ötelinde Mehmed Örzdemlfi Afyon orta okulundan 515 İsmali, Balıl Nse birinci devrede 871 Reşad, Balıkesir 180" | sinden 1490 Şemal Ünlü, İstanbul erkek gesinden 803 Nihad, Balıkesir Altı Eylâl okU” Tandan 41 Ulviye. areeesti Hergün: Atatürkün en orijinal tarafı « (Baştarafı 6 ncı sayjada) | ti Herkesi dirledi, hattâ boş l1⣠söylü * yene bile «sus, sen karışma!» demedi. Dünyanın en büyük askeri ve :İ)"’ 5İ dehalarindan biri olarak — tanınmış BU" lunan Napolyon bir çok emsalsiz muzd feriyetlerden sonra başına imparatorl tacını geçirebilmesi için ordunun — Ktlili çekmesi ve süngüsünü kullanması 14zf | gelmişti. Hayır, Atatürk bütün milli mü * | cadeleyi millet meclisi ile yaptı ve | takib eden bir takım içtimaf inkılâ da halk arasına giverek ve kendisini zleye alkışlata alkışlata başardı! Şu halde Atatürk'ün içinde iki büyük "kahraman yaşıyor ve gönlünde iki hiş aslan yatıyordu: Ordu kakramanı askerlik aslanı, cemiyet — kuhramani kütle aslanı! Ordu safları arasına karıştığı zamti | bir aslan kükrer, halk kütleleri arasılll daldığı zaman da öteki aslan ııınlr"' gelirdi. Bundan dolayıdır ki, Napol| bütün hayatı harb etmekle geçmiş nl"_ sına mukabil Atatürk hayatımı harb l’ Bulh arasında taksim etti. h Hattâ dahası var: Türk milletinin ©4 düşkün, en kuvvetsiz olduğu ve silâhtik Mahrum, parasız ve hattâ yiyeceksiz İHunduğu bir zamanda — harb etmek” | Kotkmadı ve Türk - milletinin — gttkil ğ vi yeb kemmel bir hale sokmuş bulunduğu YÖ — devirlerde, Atatürk sulhün en büyük Ü raftarı oldu. Dünya, bu Büyük — Adâf | bizimle beraber teşyi ederken onu h’_ K bir harb, hem de bir sulh kahraman! * — | larak tanıyacaktır. K * İşte, bence Atatürk'ün en orijinal ÜŞ rafı, onun şahsi karakterinin en “J:w ciheti budur. Onda iki insan yıqıdı-;; iki insan da insanlar için mümkün ©, 1 ea yüksek derecelere kadar j zniş bir çehre gösterdiler, a Dünya, bugüne kadar çok harb Ka ramanı ve çok inkılâbe: görmüştür. Bur dan sonra da elbet büyük adamlar ’J: İ şecektir. Fakat, bütün tarihte ben A““, türk gibi iki muhtelif — şahsiyeti V€ muhtelif kemali nefsinde bu kadaf vetle cemetmiş bir insan tanımadım. Bv nu, alelâde bir milli iftihar — duygt , söylemiyorum, bu, benim çok sami çok öbjektif olan bir kanaatimdir. Bence Atatürk bundan dolayı çok yük bir insandı. | vt W'