TTT CAT T A A Tramvay kapıları — BHele birader, bir de sen dene. yorlardı. — Bilirsin ki ben pek hıvndldnııü'ıı — Kondüktör: Bir. Kondüktör, isteksiz isteksız baktı: — Bu sıra ile, hele dene. — İnecek misiniz? — Madem ki öyle, deneyeyim.. — İneceğiz amma!,. — Nasml? Olmuyor.. — Ne olacak?.. İri yarı bir adam yerinden kalktı: — Ben size yardım edeyim! — Teşekkür ederiz. İri yarı adam da işe girişmişti. — Nafile, olmadı. — Peki amma biz ne olacağız? Bilmem! ni Bir kaçımız birden asılsak... Bu fena fikir deği — Haydi, hep beraber; bir, iki, üç!.. — ÖOtl! — Aman! — Bittim! — Oldu mu? — Ne gezer? Sinirlenmişlerdi: — Bu böyle devam edecek mi? — Biz burada mı kalacağız? Bu kimesneler bir tramvay yolcuları | fdiler, Tramvayın, kapandıktan sonra bir daha açılmıyan kapısını açırağa uğraşı-| Zili birbiri ardına iki defa çekti: — Haydi acele edelim! — Acele edelim ama kapı açılmıyor. — Açılır.. — Açamıyoruz yahu, açılırsa sen aç!. — Sabahtanberi kolum koptu. — Öyle amma biz burada mu kalacağız? Kondüktör suratını astı: — Bana ne... — Kendine gel! Kondüktör, kapının üzerindeki rezeyi dürttü, pervazı yumrukladı; bir kere da- ha yumruklağı.. kapıya asıldı. kapı ya- ram açıldı ve inecekler sıkışa sıkışa ka pıdan çıkabildiler, * Bir tramvay kapısı önünde cereyan e- den bu muhavere, şehirdeki bütün tram- vayların kapıları önünde hemen her du- rakta cereyan eden muhaverelerin ay - nidir. Çünkü şehirde işliyen tramvaylar ara- sında yüzde doksanının kapısı buzuktur. Kapalı ise açılmaz, açıksa kapanmaz. İsme: Hulüsi V Bunları biliyor mu idiniz? —| rlası Dünyanın en büyük yu Dünyanın en bü yük — yumurtasını İngilterenin Piy - Tmoüth şehrinde ©- turan James Ste - wenson — isminde bir adamın tavuğu — yumurtlamıştır. Bu yumurtanın kutru 9 santiredir. Bu yu - murta şimdiye kadar görülmemiş cesa - mette olduğu için Londra müzesine kal- tarılmıştır. * Yüz sene harbi 100 sene harbi İngiltere ile Fransa arasında cereyan eden ve 1337 de Se- Kâzinci Edvard'ın saltanat zamanında başlıyarak, ancak 1453 te Altıncı Han- rinin öevrinde biten meşhur harbdir. Haddi zatında, bu harbler mütemadi- yen süren bir boğuşma olmaklan zi - yade, müteaddid harbhler şeklinde vu- kua gelmiştir. Sonunda, İngilizler Ka- le'den maada bütün Fransadan tarde- dülmişlerdir. * Servantes kimdir ? Servantes, meşhur Don Kişot rama- nnn muharriridir. İspanyolların 16 NCt asırda yaşıyan tanımmış romancı - Jarındandır. Ayrıca birçok komedileri s, TOMAaNCI olarak şöh- Müsbet olunuz, Menfi değil Modada oturan Bayan «$. Ş.» ha- yatından memnun değil: — Kocam beni tatmin etmiyor, çocuklarımı hayalimde — yaşattığım Çocuk tipine benzetemedim, — içinde şaşadığım muhit te beni üşütüyor; diyor. Bu okuyucumun söylediklerini anlamımak kabil değil, cümleleri sarihtir. Gösterdiği sebebler mey- dandadır. Fakat, meselenin bir fakati vac: Bir insanın hayatta memnun olmaması, hatta memnuni- yetsizliğinin sebeblerini de bilmesi ve gösltermesi kâfi değildir. Hayat menfi vaziyette kdlan insanı affet- mez, onu bekliyen ümidsizlik, yeis ve yavaş yavaş sönme olur. Menfi Tuhun zararı insanın evvelâ kendisi- ne, sonra da muhitinedir. Yeni bir cins domates Amerikanın Tek sas eyaletinde a » ğaç şeklinde ye . ni bir damates cin- si — keşfedilmiştir. domates bir dalda 12 tane do- mates vermekte, beher domatesin bü - d Dünyanın en uzun müddetli konturatı İngilterde Nollinghamshire kasabasında bulunan 17 nci asırdan kalma bir şato i- çin yapılmıştır. Bu şatonun sahibi tara - fından mekteb yapılmak üzere şato maa - rif nezaretine kiraya — veri!miştir, İcar müddeti 395 senedir. Bu müddetin hita - mında bina tekrar mucirin ailesine in - tikal edecektir, ret bulmadan evvel kahramanlığı ile tanınmışt.. Lepante harbinde yaralan - mış, beş sene de esir olmuştu. İspanya- ya dönünce kendisini edebiyata vak - ferti. — Kocanızı sevmediniz, çocukla- rınız; beğenmediniz, muhilinizi de kendinize lâyık görmediniz, anladık! Fakat ne yapmak istiyorsunuz, onu söyleyiniz. Hayatın sizden beklediği birinci derecede, tizi memnun edecek şeyle- rin neler olduğunu tesbit etmektir. Bir defa bu vazifeyj yapınız, sonra elinizde mevcud elemanları bir ha- mur farzederek idealinize uydurma- ya çalışınız ve bunu yaparken de biraz feragatkâr olunuz. Hayat size her istediğinizi aynen yermez, bir kısmını siz elde etmeye şalışacaksınız, bir kısmından da vaz- geçeceksiniz. Kiızım, mektubunu önüne al, bir defa daha oku, sonra bu satırları Közden geçir, daha sonra düşün, ar- zularını tesbit et. İstersen bunu mü- teakib bir defa daha konuşalım, TEYZE Çocük_ğakım Çocukların gıdalarına ve uykularına çok dikkat etmek İâzımdır Çocukların, gürbüz, kanlı canlı, neş'eli elabilmelerini temin için gıdalarına, uy- kularına, beden terbiyelerine ve oyun- iarına çok dikkat etmek lâzımdır. &. Çocuklar akşamları çok erken, he- men yemeklerini hazmeder etmez uyku- ya dalmalıdırlar. Yedi yaşına kadar ço- cuğun her gece on iki saaf uyku uyuma- B şartfır. b Çocuğun yemeklerini besleyici mad- | delerden intihab etmeli ve iyi hazırlama- slxdır Fakat lüzumundan fazla yedirme- melidir. Hele fazla su ve sulu şeyler hiç içir- memelidir. € Sabah yemekleri oldukça kuvvetli olmah. Meselâ: Süt, ekmek, meyva. Öğle yemekleri; bir tabak et veya balık, ya- bud iki üç yumurta, sebze, meyva. Saat dörtte, üstüne bal veya reçel, te- reyağı sürülmüş ekmek. Fakat akşamla- rı, ne et, ne de balık yedirmemelidir. Tıka basa ekmek yemelerine de mü-| sâade etmemelidir. d. Fikren mütemadiyen meşgul olma- malarına dikkat ediniz. Cumartesi ve pa- zar günleri oyunla vakit geçirmelidir. Hergün de en az iki saat yürümelidir. &. Çocuğu çok değil, uygun giydiriniz. Çok giyen çocuk terler, üşür, hastalanır. İcabı gibi giyinense soğuğa dayanır, ter- lemez de... Her kadın bilme'idir Kaedife çok güzel bir kumaş olmakla beraber dayanıksız diye tanınmasından bir çoklarımız kadife elbise yapmaktan çekiniriz. Fakat giyinilmesi çok güzel o- tan bu kumaşa nası! bakılacağı, ufak te- fek arızalarınım nasıl giderileceği bili- nirse giyinmekten kaçınmaya sebeb kal-| maz. Kadife nasıl fırçalanır? Kadifeler için pirinç sapırdan husust sürette yapılmış kadife fırçaları kulla. nılır. Kadifeden başka havlu ve tüylü aevinden giyecek ve eşya da bu fırçalar- la temizlenmelidir. Eğer kadife elbiseniz kedi, köpek tüy-| lecini toplamışsa, fırça da Tâyıkile temiz- |liyemez. O zaman tüy bırakmıyacak bir bez parçasından tamponlar yapınız. Bun- | ları soğuk su ile nemlendirerek kumaşa bastırmadan gayet hafifçe siliniz. Tam-| ponlar kirlendikçe değiştiriniz. Böylece kadifelerinizin hem topladığı tüyler, hq'n de tozları temizlenmiş olur. Kadifelere eski parlaklığı nasıl verilir? Cilâsı kaçmış kadifelere eski parlak- lıği vermek için mutfak tuzile fırçalayı- raz. Bu usul bilhassa ipek kadifelerden ziyade pamuk kadifelere iyi gelir. Kadifeden leke nasıl temizlenir? Kadife üzerindeki muhtelif lekeler ale.- lâde amonyakla çıkarılır. Bunun için tüy bırakmıyacak beyaz bir bez parçasından tampon yapınız. Amonyağa banarak leke yerini siliniz. Yıkanan kadifeler Birçok kadifeler yıkanabilirler, Yıka- nınca hem temizlenirler, hem de yepyeni bir hal alırlar. Kadifeyi yıkadıktan sgon- ra beyaz bir bezle beraber yuvarlak bir ağaç parçasına sarınız. Beyaz bez kadife- nin ıslaklığını alır, Kadife lekelerinin yıkanarak temizlenmesi Kadifenin yalmız lekelenmiş yerlerini Yikamak isterseniz, lekeli yerleri yuvı lak hir ağaca sarınız. Pirinç sapı fırca ile fırçalıyarak yıkayınız, Bir timarhane kaçkını adliyeye müracaat etti Akıllı olduğund : söyleyen ve memleketine iadesini isteyen bu adam tekrar hastaneye gönderildi Dün, İstanbul nöbetçi Müddeitmu- mi muavini Orhan Köni, çok garib bir hâdıse ile karşılasmıştır. Öğleden evvel saat 10,5 sularında birdenbire Müddeijumumilik kapısı a- çılmış, içeriye perişan kıyafetli ve ge- rib tavırlı biz adam girmiştir. Nöbet- çi Müddelumum! kendisine ne istedi- ğin! sorduğu vakit: | — Ben, dün gece Bakırköy trmarhı- nesinden kaçan, Beyşehirin Gönül kar- yesinden Hasan oğlu Aliyim, cevabı - ve sonra macerasını şöyle — Tımarhaneden, size başvurmak i- çin kaçtım. Ben evvelce işlediğim bir kalilden dolayı, 15 sene müddetle hap- se mahküm edildim. Konya hanisane- sinde cezamı çekerken, bana: «Sen de- lisin dediler.> ve doğruca buraya, has- taneye sevkettiler. Fakat, benim ak - him başımda hamdolsun. Eğer, deli ol- ebilir mivydim?... Hastanede gardi - yanlara mahsus anahtarfardan birini ele geçirdim. Bununla gece yarısı u - .|su'ca kapıları açarak kaçtım. Gardi - yan da bir köşede uyuklamıştı. Daha Karabigada Atatürk anıtı dikildi Karabiğa, — (Husust) — Nahiyemizde 15 inci yıldönümü münasebetile Atamı- zın güzel bir büstleri heykeltraş Hadiye "|yaptırılarak Cumhuriyet bahçesinin or- tasına dikilmiş ve bu vesile ile büyük bir tören yapılmıştır. Orta mekteb talebesinin okuduğu İs- tiklâl marşile başlıyan bu tözende kaza kaymakamı Hikmet Yavuz kısa bir nu- tuk söylemiş, muntazam bir resmi geçil yapılmışlır. Bütün Karabigalıların işti. rakile yapılan bu törende Bigalılardan da birçok yurddaş ve şehir bandosu ha- zır bulunmuştur. Bu sırada çok çalışkan nahiye müdiü- rü Şevketle nahiye belediye reisi Süley- man İstanbullu tebrik edilmiş, talebeye çay ve bisküyvi ikram olunmuş, motörler- le sahiller dolaşılmış, neş'eli dakikalar yaşanmıştır. Taklarla süslenmiş olan çar- şının başına ve Cumhuriyet parkının ke- narına dört köşe ve çok şık bir şekilde yaptırılan, üzerine de elektrikle kurulur cebheli bir saat konan çeşmenin açıl- ma töreni de yapılmıştır. Mustafa Şemi- nin yaptığı bu saat, Cumhuriyet meyda- nına başka bir güzellik vermiştir. Samsun, (Hususi) — Samsunda kültür hayatı son yıllar içinde çok canlanmıştır. Orta okul, memleketin muntazam kül- '|tür mücsseselerinden birisidir. Her yıl talebe sayısı mühim mikdarda artan sam, kaçar ve sonra da Adliyeye kadar | msun orta okulu, bu yıl, talebe teha-|şsında göstermektedir. (X) içaretl! cümü karşısında çift tedrisat yapmak ız.|orta okul direktörü Alt Oğuzmali” başkalarını da istesem kaçırabilirdim amıma, gardiyanlar gürültüden uyana- caklardı. Neme 1lâzım?.. Ben akıllı - yıra, memleketime gönderin beni. Müddeiumumi Orhan, firariyi has - taneye teslim etmiştir. Alinin kaçma- sında ihmali olantar hakkında Adli - yece tahkikat yapılmaktadır. Polis komserinin apo'etini söken biri tevkif edildi Hasan Yemyeşil isminde birisi Ak - sarayda bir arsadan toprak kaldırır - ken Ahmediye komiseri müdahale et- miş ve başkasma aid arsanın kazılma- st ve toprağımın alınması doğru olma: dığını söylem'ştir. Bu müdahale Ahmed Yemyeşili bir heayli kızdırmış ve polis komiserine ha- karete başladığı gibi apoletlerini sök - müş ve elindekt toprak küreğile de dövmeğe kalkışmıştır. Ahmed Yemyeşil yakalanmış ve Ad- liyeye sevkedilmiştir. Ahmed suçunu saklamış ve asliye birinci ceza mahke- mesi kararile tevkif edilmiştir. Ceyhan köy bekçi- . . a. lerine elbise verildi Ceyhan, (Hususi) — Ceyhan kazasi köylüsünün kalkınması ve köy işlerinin düzenli ve aksaksız bir şekilrle yürümesi «çin köy muhtarları ile ihtiyar meclisle- rine alâkadar makamlar tarafından gereli Yaza merkezinde ve gerekse köylerde | cab eden direklifler verilerek tembibat- *tx bulunulmaktadır. Kaza köy bekcilerinin vazifelerini noksansız ve zamanında yapmaları husü- sa da temin edilmiştir. Köylünün namutsunu, canını ve malını koruyan bu bekcilerin ayni kıyafette ol maları için bundan önce sipariş edilen |yeknasak elbiseleri gelmiş olduğundan bütün kazamız köy bekcileri çağırılarak elbiseleri verilmiştir. H için üç mühim dava bir araya gelince bir yurd adamının fltre yardımına karşi kayıdsz kalmasına ihtimal vermeyiz. ğurzman, Samsuna geldiğindenberi okulu büsbütün örnek bir şekle koymak - içiN arami gayret. göstermiş — idarecilerimiz” dendir. Resmimiz, Samsua orta okulu tâ” hebelerinden bir grupu öğretmenler: ırı: zal tırarında da kalmıştır. Direktör Ali O-İdır.