14 İkinciteşri SON POSTA Sayfa 13 *Son Postas nn macera romanı: — $ Yaran: Ziya Şakir Türk kadınının zekâsı Aradan seneler geçtiği h:ılde. bu kadın bizt unutmamıştı. — Düş bir halde, tekrar İstanbula gelerek — da: Mın evine yerleştiğimizi —akra'o:ı'nr - dan birinden— duyar duymaz, koşa ko $a gelmiş; bizi bulmuştu. Şimdi de on beş günde bir bize geliyor; ev temizle- Mo ve çamaşır işlerinde, zavallı dadı - Ma yardım ediyordu. İşte şu anda, (Raşel) i hatırlamış - ftum, Az kalsın, o dalgınlığım arasında, büyük bir sevi nçle: — Raşel.. Raşel. sanki bu işde bana hiuavenette bulunmaz mı? Diye bağıracaktım. Vapur Kadıköy iskelesine yanaşır Vâram—ız derhal bir arabaya atladım. ğruca Yeldeğirmenine giderek onun ku—î—md baş bir arsanın kenarına sı - işmış olan küçücük bir evde oturu -| radı Yordu. Henüz işden geldiği için, son dere - €e yorgun olmasına rağmen, beni çıl - Binca bir sevinç ile karşılamıştı; — Ah, küçük hanım.. seni buraya, hangi rüzgârlar, attı. Gözlerime inana Miyorum. Diye bağırmağa başlamıştı. Ortalık, tamamile kararmaya baş - ladığı için vaktim dardı. Sonra, Raşe - l kandırıp kundıramıyacağıma dair de imde endişeli bir heyocan vardı. Onun için, Raşelin yaygarasımı, iki elime ile teskin ettim: — Şuraya, karşıma atur Raşel Dinle bir mesele hakkında görüşmeğe Zeldim. Dedim. Zaten buraya gelişimden bi yret hisseden Raşel, bu ciddi vazi - Yetimden büsbütün şaşalıyarak, ikarşı- Ma oturdu. Ve beni büyük bir dikkat - dinlemeğe koyuldu. — Raşel; dedim. Aile vaziyetimizi liyorsun. Artık pek sıkılıyorum. Ev - imeğe karar verdim, H.'ın.â zenşin İr paşanın oğlu ile de sözleştim... Fa - t * nisanlım sayılan bu gencin, biraz üzlaca yaramaz olduğunu söylüyor - T. Hattâ, Beyoğlu âlemlerinde pek 'fardaca yaşadığını iddia ediyorlar... “lüm ya., ben, Avrupa terbiyesi göre Müş bir kadınım. Varacağım adamı, i - tanymak istiyorum, Onün için de bu İtdün bunun sözlerine — inanmıyarak, adamı bizzat kendim, adım adım ta Tu karar verivorum... Halbuki serde, İ tklük ve müslümanlık va: Nün kıyılarına, köşelerine, Birip çıkmak mümkün değil Ev- le kıyafet'mi tebdi! edip çıkamam. Bi 'ün İçin düşündüm, taşındım. Söyle ğ' Çare buldum. Beyoğluna - çıkaca - v:;ı zamanlar, buraya geleceğim. Kı - '&timi burada değiştireceğim. Ev ya- olaş lüuğu için' bu iş hem baha kolay hın'k:ıem de sana epeyce faydam do bil den & $i Bu kadım, esasen beni çok severdi. '“d' bu sevgiye, (fayda) kelimesi de Üud €tmeden cevab verdi: K"tuk hanım!.. Ev benim - değil, 'tır n.. Ne zaman istersen, buyur. O - ti Kalk; ne istersen yap. Ben işe git - M zamanlarda, Rebekaya tenbih e- . Bir yere ayrılmaz. Sana bakar. Âz kalsın, sevincimden deli oluyor- lnu:: Fakat, Raşeli şübhelendirme - için sükünetle hareket ettim: "r""k .:ll. Raşel. Yalnız senden bir Ca edeceğim. Bu İşi, hiç kimse bil Güğiçcek, Hattâ, dadım bile.. Bize gel- 9 Zaman, ne beni gördüğünden, ne m;îl:':âldlthndm. ve ne de evler Miy ğimden zerre kadâr bahset” Ka el Pişkin bir tebessümle gülüm- —— Neme lâzım, benim... Başımda, tiç tar C€ yetim çocuk var, Ben, onların ek- aradım. Alman mektebinin yo -| At ik bir | Mam etmişti. Onun için, hiç tered- | mek parasını düşünüyorum. Soran ol- sa bile, söylemem. Sen, rahat ol kü - çük hanım,.. Çıkardım, Raşele beş lira — verdim. kızı, Rebekaya da bir lira toka hda bekleyen arabaya at- ezanları okunur - e bır ordışe ve mcnk inan /;ı'.al.ı babacığımın ellerini öp- m, Onun kalbine biraz ümid, bi rw teselli; be 1 hiraz da şifa' verebilmek eğil. Datma, Tekirdağında otu - rurmuş. Evde yalnız Generalın ihtiyar tibleri. Bir de, benim kı- vdim ki; benim kızım diyo - on İki yaşlarında.. yumuk yümük halis Prusyalı... Bu yalanlarımı kapının dibinde du- ran dadım da büyük bir dikkatle din - iyordu. Fakat çehresinde, memnuni - lerin bir infial hissedi - e birde içini çekerek: rabbil.. Sen, beterinden görecek mi idil rdu, » | Türk kadın'arına!. Kıssadan, hisse, | — Ben bu hatıralarımı, mek için yazmıyorum. 2 — İnsanların macera tarihinin bel ki en müdhis dar da en hazini olan sergüzeştimle, herkese gurur ve mefharet da istemivorum. eşirge.. bu h Diye söş nesret - ni mi m mevki isga! eden— birkaç za - veceühlere de lüzumundan fazla ehem miyet vermiyorum. Yalnız, şu hatıralarımı bir şey düşünüyordum. O da, şu... Ben bu korkunç işe atılırken, (Türk kadını), bütün cihan nazarında, iki sı- nıftan ibaretti... Biri; tahta silen, ça - masır yıkayan, çocuklarile kocası ara- sında çarpınan veyahud mekteb hocu- lıklarile (amelelik) kabilinden işler a- rasında bocalayan.. ve bütün bunlara rağmen, havat hakkından mahrum ka- lan, parmaklarının uclarını bile (nâ - em) Jere göstermekten korkan bir kütle... Diğeri de, kafesli köşelerinde, kocalarının temin ettiği sahte refâh i - inde, sönük ve silik biğ hayat yaşa - van, çocukların bebeklerini ve kuklâ - nı andıran Âciz.-kudretsiz, zekâ ve öteki rak Türk kadınlığının varlık — eseri gösterdim. Kendimi değil, Türklüği derek söylüyorum; zekâm ve enerjim | sayesinde kendimi bir idam mangasının ve müdhiş olduğu ka - | taslamak |: 3 — Hele, bu möslek hayatımda be- | yan pek — mahdud — fakat çok |? tın hakkımda ibzs! ettikleri yüksek te- | yazarken, |: tüfekleri karsısından kurtararak Mi - sırdaki esaret hayatına düşdüğüm za -| man:; benim maceramdan habeninr ği konmuştur. Bu işe girmek istiyenlerin 1125,— vermeleri lâzımdır. Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme — dairesinden Haydarpaşada 'Tesellüm ve Sevk Şefliğinden dağıtılmaktadır. lan Londra gazeteleri; benim için sü turlarca yazılar yazdılar.. bana, (Lav rensin kızı), (Çelik sinirli kadın) gibi bulundular; | garib ünvanlı tevcihalta türlü inanmadılar, Damarlarımda, ya- ü- |Dancı kan zerreleri aradılar. CSMAR LI BANAASI TÜRK ANONİM ŞİRKETİ TESİS TARİHİ : 1863 Bermayesi: — 10.000.000 — İngiliz lirası 'Türkiyenin — başhıea — şehirlerile Paris, Marsilya, Nis, Londra ve Mançester'de, Miısir, Kibris, Irak, İran, Filiştin ve Yunanistan'da Suriye ve Yunanistanda Filyalleri vardır. ğHer türlü banka musm eleleri ğ yapar. Ko GKOT M Üİ KA GKU LA üTTürn GOT DAG Z Bronşite mi tufulduruz? VKİT LKL UEE TT KA LND Pektorin Pektorin UK LKL ÇAA TTT ıDavlıl Demiryolları ve limanları işletmasi Umum idaresi ilanlı':I Muhammen bedeli 15000 lira olan 15000 mu oksijen itası 28/11/1938 Pazar- Yesi günü saat 15 de kapalı zarf usulü ile Ankarada İdare binasında eksiltmeye liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini ayni gün saat 14 de kadar Komisyon Relsliğine (8203) Şubeleri, Yugoslavya, — Romanya, (£ “Son Posta,, nın âııınıpı Fransızların Mısırı Bonaparte 19 mayısta Toulon'dan ay- rildi. 13 haziranda, — Maltayı zaptetti. 1 temmuzda İskenderiye önünde demir e| atıyordu. 22 temmuzda, ra, Fransızlar Kahireye gitiyorlardı. we onlarn aleyhinde Çakışmış” olmakle'| Ürekede Bi İberaber, beni bir kohraman gibi ulkış - ladılar. Fakat bu büyük macera sahi - İnkılâb ve |mparalorluk |binin bir Türk kâdını — olduğuna, bir zamanı"da Hindislanı isüıa | için Fransız plânları «Elli bin kişiden mürekkeb bir Rut, ” Fransız, hattâ belki de Avusturya or« dusu İstanbul tarikile Asyaya doğru hareket ederse, Fırata vâsı! olunca İn- giltereyi titretir ve ona Avrupa ku'ası huzurunda diz çöktürür.» Napoldon'dan Alexandre'a (2 şubat 1808 tarihli mektub) Bu babım ehemmiyeti - İcrai Directoire'a Talleyrand'ın fekı - 1811 in yeni projesi - Hindistanın müdafansı - İngiltere Rus hırmcahların- dun endişeye düşüyor - Yakınşarkta İn- giliz politikasının müstakbe! büyük prensipleri, 1798 tarihine kadar, Büyük Hindistandaki müesseselerinin denizlere hâkimiyet prensipine bağlı ve ibarile bahri bir mesele gibi telâkki etmeyi âdet edinmişti. İngiltere inkılâb- Fransaya karşı harbe girmesinden ise le ederek Okyanuslar yolu üzerinde €n iyi iskele olan Felemenklilerin Ümid- burnu müstemlekesini zapla müsaraat ermişti, Fakat, Napoldon Bonaparte'ın, general, kirinci konsül ve imparator sıfatile, Hin- distanı istilâ için tasavvur etliğ! muhte- lif projeler Hindistana karşı vukubula- €ak bir hücumu Mısırın ve garbi Asyanın oynıyabilecekleri stratejik rolü Londra hükümetine anlatarak bu tasavyuru ta- mamen altüst ettiler, İmparatorluğun su- kutundan sonra, Rus tehdidi bu endişe- lere bir intiha noktası kaydu. Artık İn- gilterenin bütün şark politikası bu tehli- kelere karşı gelmek endişesinin tesiri al- tında kaldı. Onun için, on dokuzuncu asır esnasında yakınşarkın büyük siyasi, a4- keri, iktısadi ve dini meselelerini tedkik- ten evvel, İnkılâb ve İmparatorluk de- virlerinde, Hindistanda İngiliz hâkimiye- tine karşı tertib edilen müteakih plânları ilmuhtasaran tedkik eylemek mutlaka lâ- g| zımdır. Britanya ülkesini, ©su$ * Mıx rı üssü harekât ittihaz ederek Hin- ana bir heyeti seferiye göndermek ü Mysore'un yeni hükümdarı Tip- Ppo-Salb ile bizim doştluğumuz esası ü- zerine istinad ediyordu, Bu Tippo-Satb 82 de babası Haydar Alinin yerine hü- kümdar olmuştu. Amerika harbi esnasında Tippo-Salb'in bize ettiği yardım, 1788 de- on altıncı Louls'ye yolladığı sefaret heyeti İngilte- reye karşı beslediği kin bize onu kıymet- H bir müttefik telâkki ettirıyordu. Hâlâ Salr Hindli prenslerin hizmetinde bulu- nan Pransız gönüllüleri ile onun ordu- sunu takviye etmenin mümkün görün - mesi Tippo-Salb'in ittifakını bütün bütün kaymetli bir hale soküyordu. Mısırdaki konsolosumuz Charles- Ma- gellon tarafından pek hararetle tavsiye edilen bu fikirler Talleyrand'ı meclüb etmişlerdi. Hariciye işlerinin başına ge- lince, 14 şubat 1798 tarihli bir muhtıra ile bunları feraf Dircetoire'a arzetti. Bu raporda söylediğine göre, İngilizler Hindistanda gayet muazzam bir yer iş- gal ediyarlardı. Burasını muhafaza için, on beş, yirmi bin kişiden fazla kuvvet- leri yoktu. En başlı kuvvet'eri siyahiler- den terekküb ediyordu. Eğer biz Tippo- Saib'in kuvvetlerine on beş bin kişi Hâ- ve edebilirsek İngilizler bu siyahf kuv-| vetine pek güvenemezlerdi. ANa EVDXBÜH b SARKA AİD KAYNAKLARI. BF Üaşüllenir Gi .7/uJegML Chit Yalyın hareket üssü Hindistana bir heyeti seferiye göndermeleri tasavvuru Saint—înulı*mj -|Mansure önündeki muvaffakiyetsizliğin- den beş yüz seneden fazla bir zaman son- | muhlırası - Bonaparte'ın plüm - İngilizlerin mukabil taarruzu - 1801 tarihinde Fransız, Rus heyeti seje - riyesi - 1805 projesi - Fransız, İran itti « siyasi tefrikası : 10 ittihaz ederek Diğer taraftan Talleyrand'ın tasavvu- runa nazaran, bizim kuvvetlerimiz — Süe veyşte France ve Reunion adalarından gelmiş gemilere yahud Süveyşe Yemen- den ve Ciddeden kahve getiren gemilere hindirileceklerdi. Herhalde, — seyahatin İ<Mosoni> den evvel, Mıisıra vüsil olüz olmaz, dera edilmesi lâzımdı. İngilizlere kuna mâni olmak için vakit — bırakma « mak icab ederdi, * Bonaparte da böyle bir heyeti seferi« ye gönderme işini hem çoktanberi tedkik ediyordu (1). Toulon'u terketmeden eve vel, hükümete Talleyrandın plânından tamamen farklı bir plân kabul ettirdi Mısır ordusünün başkumandanı İsken. derin ordusu Hindistandan Gödrüsie ta- rikile avdet ederken büyük mahrumiyete lere giriftar olmuşsa bunun #ebebi sırf © yol için icab eden levazımdan mahrum bulunmasından neş'et ettiğini Dzrectoire'a Masırdan develer üzerinde bir ordu yola gıkarsa, otuz kırk günde Basraya vara. bilirdi. Basradan, kırk günde, Mekran hüdudlarını bulurdu. Yol üzürinde Şiraz şehrine tesadüf edecek, sonra İndus'e ka- €ar çölleri geçmeden evvel, zengin Kire man vilâyetinde levazımını ikmal eylik yecekti. Mısırdan teşrinievvelde hareket eden ordu maksud olan yere martta mu- vasalat ederdi. O zaman, Sikhlerle Mah- ratte'ların arasında bulunacaktı. Bunlar müstakil ve cengâver kavimlerdi, bizim bayrağımız altında toplanmağa hazırdılar Fransız heyeti seferiyesi 'otuz bin nefere den terekküb edecekti. Faka: — kadrosu altmış bin kişiye kâfi gelirdi. Onun için, ordu Mısırdan da 30 bin asker alabilirdi. Bunların on beş bini Senvar'ı Darfour'un zenci küleleri ol bini de Rum, Kıptı, Suriycii, genç Mem« lükler, Mağribliler ve yukarı — Mısırdan müslümanlardan terekküb edecekti. Bun. lar çöllere- ve. pek sıcaklara alışkın idi- ler. Mısırdan kolaylıkla 10 bir beygir, 1500 katır ve 50 bin deve, tulum, un ve sair levazım tedarik olunabilirdi. (Arkas: var) (1) İtalyada iken, Milan kütübhanesine den Mımra, Büriyeye, Kımildenize ve Bazra körfezine #id bütün kitabları — istemişti, Bulb akdedildikten sonra, bu kitabları iade ettiği vakit, Mısıra ve Hindistana ald plân- ları ile münasebettar olan bütün fıkralas VekesesereşaecereerEReEEESALeLeeLALASEYLAAE A BERALEELEREAENANE. OAARAIDRARARAARRDA, PAAARAAIDIDID III SELÂNİK BANKASI Tesis tarihi : 1888 © İdare Merkezi : İSTANBUL (GALATA) Türkiyedeki Şubeleri: İSTANBUL (Galata ve Yenicami) MERSİN, ADANA Bürosu Yunanistandaki Şubelerir: SELÂNİK - ATİNA Her nevi bânka muameleleri Kiralık kasalar servisi YAAAAIARRADRARDILA NARARRARADRARAAMAZ HecücesecaNEDENEEElE a SERSASAK ARLESasAnAenE erEKAREESAs eee DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkiye şubeleri: Galata - İstanbul - İzmir Deposu: İst. “Tütün Gümrüğü * Her türlü banka işi * Üşutmemn, Grıp, chle, Baş ve Dış ağrılannın ı"îî' KESKIN KAŞELERIDİR- Salih Neceti izah eylemişli. Bonaparte'in fikrine göre, - dd ——