25 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
14 Sayfa ,SON POSTA £ “Niğde tahrirat kaleminde başlayıp İstanbulda darağacı altında biten memuriyet hayatı : lOLî Ürsessesecesacanassccenı e cErEvErEEEEEE AA SeeEESAKEEEEE AAA KEEEDAEEEEBEKeLeSALAK BreeererLeLEmEN DA BEE ASA Devlet kapısında elli yıl Yazan: Eski Dahiliye Nazırı ve eski meb'us Ebubekir Hâzım Demiryol kumpanyası beşyüz kuruşluk kavunları kapalı vagonlarla taşıdığı halde bizim çulsuz, semersiz, palansız hayvanları üstü açık vagonlara dolduruyor, geceleri sırtlarına kırağı yağan hayvanlar hastalanarak ölüyordu « Muharebeye giderken bizi Tekir- dağına çıkardılar. Muradlıdan, çimen- difere bindik. Elli kadar vagonu yal - * makine, allı, karalı dumanları- sarak çekti, götürdü. Fereciğe a, ne bahak, ha bir ordugâh, bir her gelen orada yığılmış, kal- ıyabilirsen anla. Orada demir ğa dırmandırmışlar; bir önden, bir arkadan zebella gibi i kolatif koşulduğu halde on beş vagonu y rdu. Zorlattırdıkça yor- inliyor, kötü kötü solu- T bud zinciri kancaları kırarak arka arkaya ahura kaçan harın beygirier sin geriye Ferecik istasyonu - orlardı. Nihayet bir mirfilay çıktı; canım dedi, Dedeağacın denizinde duşman gel ri yoh, oradan geçelim; burada beyhude beklenip durmiıyalım; hay - wanlar açlıktan birbirinin kuyruğunu yiyorlar, Ethem paşa (başkumandan) asker, hayvan yetiştirin diye telgraf - lar yağdırıyor, demiryolu kumpanyası beş yüz kuruşluk kavunları kapalı va- göonlarla taşıdığı halde bizim çulsuz, semersiz, palansız hayvanları üsileri açık vagonlara dolduruyor, geceleri sırtlarına kırağı yağan beygirler da - yanamayıp — hastalanarak - ölüyorlar, diye bar bar bağırdı. Fakat dinliyen, kulak asan kim? Orada üç gün bekle- dikten sonra bizi, beşer, altışar vagon- lar kısa katarlarla bu tepeden aşırdı - lar. Muharebeye böyle mi gidilir?» Filhakika bu hayvanların açlıktan birbirinin kuyruklarını yemekte ol - duklarının haber alındığı şifre telgraf- la bildirilmişti. Yüzlerce, binlerce hayvanın hiç bir zaruret olmaksızın Ferecik gibi | küçük bir nahiye me! Terce beklettirileceği önce tahmin edi- Tebilecek bir hâdise olmadığından der- tine arasında ve pek derin uçurumlu bir yerde iki lokomotifi âni olarak taş ve toprakla durdurarak ve vagonları birbirine geçinen çok büyük bir yar'ın yol üzerine yıkıldıktan sonra da kor- kunç bir surette yıkılmağa hazır duran diğer tehlikeli bir kısmını görürlerdi. retin demirbaş ve ihtiyar müdürünü hayli telâşa düşürmüştü. — B1 — BULGARISTAN PRENSLİĞİNİN DEDEAGAÇ TÜCCAR VEKİLİ DİMİTROF - BABLÂLİNİN MÜZMİN HİSSİZLİĞİ - HUKUK DOKTORU JOEF EFENDİ. Bulgaristan hükümeti 1897 Osman- h - Yunan muharebesi fırsatından isti- fade ederek bazı mahallerde Bulgar metrepolidlikleri ve (Selânik, Üsküp, Manastır, Serez, Edirne ve Dedeağaç)- da tüccar vekillikleri ihdasına İstsnbu- lun muvafakatini istihsale muvaffak ol- | duğundan Dimitrof adında bir komites ci de tüccar vekili unvanile Dedeağaca gönderilmişti. O zaman Dedeağaç livasında 18.000 kadar Bulgar vardı. Babıâlinin resmi tebliğlerine göre »- Bulgaristan sanki Osmanlı memieke-| ti cüzü'lerinden sayıldığı için - tüccar| vekillerinin Osmanlı memurlarından hiç farkı olmıyacaktı. Hattâ memuriyetini tasdika (rizacu-| yane ve sadakatkârane hizmet etmek şartile müsaadei seniye irzan buyu-| -İrulduğu gibi) sadakat yemini ile mü -| kellefti. Halbuki Dimitrof değil böyle, müs- takil bir devlet konsolosu gibi harekot |ve muameleye ve kavas diye getirdiği kılıcı sırma kayışh bir Bulgar askerile |köylere giderek Bulgar ahaliyi perva- sızca ifsada koyuldu. Dimitrofun asıl memuriyetinin ko- |mitecilik, tüccar — vekilliğinin — bir maske olduğunu, daha o gelmeden ön- ce biliyor ve gözü açık bulunuyorduk. Dimitrof gizli ve hakikt vazifesini pek açık bir inhimak ve istical ile yap- mağa başladı. Bu türlü harekeet ve mu- amelelerine tabil mümanea! ve vilâye- te günü gününe malüma' vermeğe dik- kat ediyordum. yet bu hal herkesin göreceği ve ağı bir şekil almağa başlayınca |Dimitrofun yolsuz, muzır ve mütenevvi hareketlerini birer, birer izah ile azle- dilmesini vilâyete bildiriyordum. (Arkan var) | | | Süleymaniyeliler 29 uncu yıllarını kutlulayorlar Türk sporunda çok şerefli mevkileri olan Süleyma- niyeliler yeni stadlarını da yapacakları maçla açıyorlar Sporumuz için yirmi sekiz sene bilâfa-| sıla faaliyette bulunan «Süleymaniye terbiyel bedeniye yurdu» şerefli mıziıl-ı nin parlak sayfalarına bugün yeni bir parça daha ilâve ediyor. ) Süleymaniye klübü 28 sene sonra bu- gün yeni bir stada kavuşmuştur. Bu su- retle 29 uncu yıldönümünü öz malı olan yeni stadyomda kutlulayacak, iki bay- ram birden yapacaktır. Senelerdenberi her türlü mücadeleye göğüs geren Sü- Jeymaniyeliler zaman oldu yalnız futbol ile uğraştılar.. Fırsat ve imkân buldu, atletizm, bisik- let, voleybol, jimnastik, güreş gibi spor- larla meşgul oldular. Zayıf düştüler, ikinci liğe indiler. Ü- züldüler, kıvrandılar, fukat yılmadan, bıkmadan uğraştılar, birinci liğe yüksel- diler. Süleymaniyelilerin spor tarihi çok zengin ve o nisbette yüklüdür. 1924 de ilk defa olimpiyada giden milli takımın kalesini müdafaa edenle> arasında bulu- nan kaleci Hamid Süleymaniyeli idi. Merhum Şükrü gibi milli takım mü- dafaasının en kuvvetli oyuncusu seneler- ce o gerefli rengi taşıdıler. Hayri, Orhân, Hüsnü, Arif, Hikmet; Zeki gibi en ince oyuncular siyah beyaz renk altında toplanmışlardı. Futbol tari- himizin değerli ve kıymetli oyuncuları- nın pek çoğu Süleymaniyeli idiler ve Sü- teymaniyeli olarak kaldılar.. Süleymaniyeliler, kendi emekleri ile vücuüde getirdikleri stadın açılışını, Tür- kiyenin ilk klübü olan Galatasarıyla ya- pacakları samimf bir oyunla tes'id ede- ceklerdir. Bu karşılaşmanın manası iki satırla 1- fade edilemiyecek kadar büyüktür. Kalb kalbe karşıdır derler.. Galatasarayla, Sü- leymaniye kuruldukları gündenberi dost idiler, bugün bu dostluğu daha parlak rut de, & — Atletizm seçmeleri, saat 9 da. 1944 olimpiyadları Kanada olimpiyad komitesi 1944 olim- piyad oyunlarının Kanadada yapılmasını istemektedir. 60 yaşında bir ihtiyar tamir etmekte ol duğu evin çatısından sokağa düşerel hurdahaş olmuştur. tuluşta Akarca sokağında 80 numaralı evde oturmaktadır. Tamiratını yapmağı deruhte ettiği evin çatı kısmında çalışır ken aşağıdaki amelelerin makara ile yu bugün Galatasaray ile Bugünkü spor hareketleri DENİZ SPORLARI: Beyoğlu Halkevi Spor Komitesi tara- fıhdan tertib edilen Heybeliada yüzme havuzundak! yüzme yarışları: Saat 14 de. FUTBOL MAÇLARI: Taksim Stadyomunda: Şişli - Kurtu- Tuş, Oalataspor - Barkohba (B) takım - ları, Şişli - Kurtuluş — (A) saat 10 da Gülataspor - Barkobba LA) saat 11,30 da. Süleymaniye Stadında: Süleymaniye kiübünün 28 Inci senel devriyesi: Süleymaniye — tekaüdleri - Matbust takımı, saat 15 de. Galatasaray (A) - Büleymaniye (A) takımları, saat 16,30 da. TENİS MAÇLARI: —? İstanbul tenis ajanlığı tarafından ter- tib edilen İstanbul şampiyonasında Ka- tgücü - Alemdar G. birliği (G) saat 18 veecereresenenneM Bir ihtiyar damdan düşüp yaralandı Dün Kurtuluşta feci bir kaza olmuş Artaki ismini taşıyan bu ihtiyar, Kut karı çıkardığı kiremidleri almak istemif ve saçağın tam kenarına yaklaştığı sırt- da ayağının altındaki çürümüş bir taht8 birdenbire kırılmış ve Artaki sekiz met- re irtifadan taşlar Üzerine düşmüştür. Bacakları, kaburgaları ve çenesi kırılan ihtiyar, zabıta tarafından celbedilen sıhhi imdad otomobili ile baygın ve ifadeyt gayri muktedir bir halde Balıklı Rum hastanesine kaldırılmıştır. vreeenever verereere KA serkeecesA saceLeK KenrnerenenEEEALEN” Nöbetci eczaneler Bu gece nöbetçi olan Sczaneler şun - hal lüzumu kadar ot, saman, arpa te- dariki tabii mümkün olamamıştı, Bu telgraf üzerine Edirne vali vekili (Arif paşa, demiryolunun komiseri olan İngiliz ile Freciğe gelmiş — olduğun- dan ben de oraya gittim. Üstleri açık vagonlarda naklolun - duklarmdan dolayı hastalanarak ölen anlardan söz açılınca, İngiliz ta- etini muhafaza eden saadetlâ ko - niser elendi: — Vagonlarıri üstlerine muşamba irse hayvanlar ürkerler, diye gü- tirazda bulunmakla beraber bir şekilde göstermiş oldular. Süleymaniye klübünü, idareellerini, sporcularını burada bir kere daha candan tebrik etmeği bir borzç biliriz. Ömer Besim Rumen - Alman milli futbol maçı bügün yapılıyor Bugün Bükreşte karşılaşacak olan Ro- manya - Almanya milli takımları için Rüumen gazeteleri sütunlarla yazılar yaz- maktadırlar. Romanya futbolu baştan a- şağı millf bir şekil almış bulunmaktadır. Teşrinlevvelden itibaren de hiçbir Ru- men klübünde ecnebi antrenör kalmama- sı için tedbirler alınmıştır. Rumenler, Belgradda, geçenlerde yap- * BOLDAN SAĞA: 1 — Bir hamur tatlısı - Kamer, £ — Bir vahşi hayvan - Gece kuşu. 3 — İsmini bir devire veren çiçek - 'Tenis oyununda işe yarayan. Az sicak - Bir nevi palto. Rabit edati - Hirsiz. İstifham nidası - Eşyanın müfredi. 7T — İnsan - Bunaklık. 8 — Atılgan - San'at - Uzağı işaret için kullarılar nida, bundan dolayı telefat vukuunu da in- kâr etmiş ise de oradaki yüzlerce za - bit ve alelhusus bir miralay telef olan hayvanlardan bir kaçının cesedlerini lardır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Ziya Nuri), Alemdarda? (Bsad), Beyazıdda: (Asador), Samatyar YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Deniz hayvanı - Âdi. 2 — Aileler - KAf $ — Kiyafet - Şeref. & — «Ekin ekmek» masdarından masdari tıkları maçta Yugoslavlarla 1-1 e berabe- ::;i)('::;':f ;"r:'m:"“; Cönlük ee Z re kalmışlardı. Bugün de Almanlara böy- | (çEüsameddin), Şehremininde: (Nazım), Türk düşmanlığı ile Edirne tarafla - rırda mâaruf olan ve ©o sene içinde 5 — Kamer - Nefer - İlâye. V Mi Tirel - VEYER. Şehzadebaşında; (İ. Hakkı), Karagüm- Tükte: (Suad), Küçükpasarda: (Hik - |le iy! bir derece âlmak ümidindedirler. Şayed Romanya galib gelirse milli ta- "Temps gezetesinde neşredilen bir mek-| * — Taharri et - Evvelce ekinden alınan met GCemil), Bakırköyünde: - (HNAD. tubu ile bu husumeti büsbütün mey-| , _mîn'ı kım oyuncularına beşer bin frank yeri-| Beyoklu cihetindekiler: lecektir, Galatasaray mürakabe heyetinin yeni toplantısı Galatasaray spor klübünün yüksek mürakabe heyeti altı aylık toplantısını dün klüp lokalinde yapmıştır. Malf, ida- İri ve teknik raporlar okunmuş ve kabul lıd!lmlıtlr. Ruznameye göre yeni idare heyeti seçimi yapılmış, iki kişi hariç ol- mak üzere eski idare heyeti gu şekilde tekrar seçilmiştir: Reis: Sedad Ziya, ikinci reis: İstanbul mebusu Yaşar, kâtibi umumi: Adil Oğuz, muhasebeci: İhsan Belor, veznedar: Bed- ri, teknik azalar: eski atlet doçent Meh- İstiklâl caddesinde: (Dellasıda), 'Te- pebaşında: (Kinyoli), Karaköyde: (Hü - seyin Hüsnü), İstiklâl oaddesinde: (Li « monciyan), Pangaltıda: — (Nargileciyan), Beşiktaşta: (A Rıza), Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda; (Ömer Kenan), Sarıyer - de: (Asaf), Kadıköyünde: (Sıhhat, Rı « “fat), Büyükadada: (Halk), Heybelide: (Halk). N G ——— — .--1 ZAYİ: Büyükada malmüdürlüğünden ah makta olduğum tekafid maaşımın 33781 vE 32/3682 numaralı beratını kaybettim. Ye * nisini alacağımdan cekisinin hükmü yok “ tur, dana çıkân kamiserin (tahatturda sam) galiba enisasf> bir ilti üzerine ülâ sınıfı sanisi rütbe- » sile taltifine delâlet olunması o za - manlardaki rütbe, nişan israflarına çirkin bir misâl olmuştu. İltisak (Dedeağaç ve Ferecikten Se- lâniğe kadar) hattının. muvakkat ve kat'i kabullerine memur olan heyetle- Ti de birer muhteşem salonda nakleden hususi trenler, gece, gündüz demiyerek saâtte kırk kilemetre sür'atle geçmiş ve geçtikleri mahallerin hükümetleri değil, Dedeağaçta bulunan komiseri bile bu şimşek gibi gelip gidişten, bu muayenesiz kabullerden haberdar ola-| mamışlardı. Bu heyetler hiç olmazsa gündüzleri İçinde yatılan gşey - Babanın kız kardeşi. W0 2 9X4 Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli EĞE TIYATROSU med Ali, eski futbolculardan Neodet Ek- geçmiş olsalardı. pek az bir müddet ,m ' Te üKi atlaz Ürüde Tei g Ertuğrul Sadi Tek Tiyatrosu sonra asker taşıyan katarların duçar //////////l Bu akşam ğ K Pazartesi Suadiyı oldukları görünür ve müdhiş kaza se-| VEALEA — Yenişehir aile Barutgücü maçları " S RRRLN d 5 Beblerinin, bir ikt mahmur göze olsun bahçesinde N | Bugün Barutgücü sahasında yapılacak DN AIDA OA SON TEMSiL tesadüf etmesi ihtimali vardı. Hakikaten, bu heyetler gündüz seya- : Bat etmiş ölsalârdı, Dedeadaçla Gümül- maçlar; 1 — Barutgücü - Alemdar G, bir- liği (A) saat 16 da, 2 — Barutgücü - A- lemdar G. birliği (B) sant 14 de, 3 — Ba- OTELLO (| ÜNİNV. | Büyük varyete
