Eşkıya elebaşıları — Bizim, Emin ağanın çiftliğinde, ha — Evet efendim. — Beş gün sonra da, bu vu yor — Evet efendim. Alay kumandanı, durâ fena halde sarardı. Derin bi r ağır başını salladı. K enmiye başladı. Yazık!, Bu meselede, de söylenecek. Eşkiya r ve salâhiyet verirlerse, 5 Ne ise oğlum.. seni Bürü kuat olu” mi olur. i ifleri üzlerini deşme * de, bu heriflerin iç Y eyi dı seydin: benim İçin çok fe a lurdu... Nasıl olsa, günün İl e iş meydana çıkacaktı. Ve çıkt man da, «ey alay kazanir. deki adamlar böyle me parken, sen uyuyor öle : bana sorarlardı. Fakat va be maz, kolan tutmaz mağ çi g kumandam ne yapsın? A ei Ler ya?. Ben şu heriften şüphe zy yordum. Fakat, elimde deni Ti e yok. Kime ne söyliyeyim. e > hepsinin arkalarında, Yıldız sara) ayı gibi dayanıklı birer e Benim arkamda ise, wi . ten başka bir şey yok-- e: e bu mesele, hem bu heriflere, bu heriflerin hâmilerine ei Yur... Kahveni içtin m 3 Mutasarrıfa gidelim. den, alayımızın sapka y imizle temiz!) 1 ; LA a Mehmed çaya! getirdiği kılemi meyi ir atin l senedenberi, şerefine We © geli mek için üstüne ttrediği bu ed Çasını, asabiyeften titriyen eller" boynuna takmıştı. Kapının yanında, m hürmetle kendisini bekliyen pe Hadi evlâdım. Gidelim. aş tan olmuş da.. sabahleyin erkenden o kağa çıkmış. o mel'un herife tesaö sekkür 2d mii rut şekkür edeceğimi iyor Eğer bu işde, Emin ağanın da m olduğunu, alayımıza mensub. ve yi birinden işitseydim, hiç şüphe 3 > tarafıma fnme iner.. belki de Ölür, derdim. Diye mırıldandı. ESKİ VE TECRÜBELİ ASKERİN MAHARETİ inşallah her de dik durarak Zeki be Mutasarn? paşa, Hamidiye atay za mandanını “karşısında görünce DAY? etti. z ü — Buyurunuz, beybaba..- Böyle bahleyin erken erken sizi buralara | hangi rüzgâr attı. v Bi Büt ve ikramlarla yer gös i terdi. Kahveler gelmesi için emi” ver di, Gece gelen bazı şifreli telgraflar - dan bahsederek: — Ah beybaba, başımıza öY çıktı ki; eğer bu meseleyi V âkı ile temizleyemezsek, altımı: sandalyayı kaybedeceğiz. Diye, yetlere girişti. Alay ge derhal mutasar - rfın sözünü kesti: — Merak buyurmayın paşa hazret - leri. Sizi de, bizi de bu gileder ni taracak olan vasıtayı ben size get”. dim... İşte, gördüğünüz, şu genç Zabit Dedi. O zamana kadar Zeki di dar ehemmiyet vermemiş olan must - sarrıfın gözleri birdenbire Zekiye çe” rildi: — Aman, biraz izahat verin. hiç Ol mazsa, yüreğime bir parça şu serpil z in, Alimallah, üç gecedir, düşünmek - ten gözlerimi kırpmadım. Dedi. le bir İ$ beye pek o ka“ dal; ders 0-|” bir aşk macerası 40 l «Ah teybaba, başım ni kumandanı, Va hakkında izahat vermiye £ ı£ Ziya paşa, evvelâ Düşünmesi, çok tabii id iy zat k Bu ciheti, alay kumandanı da bilmi- ı bir manevra çevireceğim. Sakın, gafil bulunma demişti. Onun için reytasarrıfı bi alır al lâkayıd bir tavı müşüriyetine, bir öteki ordu 5 yi yn başkitabetine birer ş sü de, mab reli m lunuz, pa: hayr kadar eden ku Muhammen bedeli 8970 lira olan 60,000 metre bant amyant 20.10:1938 perşem- i 5 de Haydarpaşa gar binası içindeki 4 usulile satın alınacaktır. be günü sazt r dan kapalı zar! Bu işe girmek istiyenlerin kanunun tayin ettiği vesaik ile 602 lira 75 kuruşluk eklif mektublarını mühtevi zartlarını eksiltme günü saat omisyona vermeleri lâzımdır. rinameler Haydarpasada gar binasındaki komisyon tarafından pa- muvakkat teminat ve & 14 de kadar k Bu işe aid şa: rasız olarak dağıtılmaktadır, — (6623) ai ——— 6.c Büyük ikramiye: m Bundan başka i kramiyelerle ( Dikkat: PN 1 Ankara Tarih Dil, Coğrafya Fakültesi Direktörlüğünden 1— Fakültenin 1938 mali y kara mektebler a — İsteklilerin her gün görebilirler. g — 1532 ira z kadar mi 4 — ân ücreti müteahhide aittir. ye başladı, Mu- hayretler içinde kaldı. Sonra da, derin derin dü- İ şünmiye başladı. r düşünce .- Efendi oğlum, gelip de meseleyi anlatır anlatmaz, derhal biri fırkaya, ek üçüncü telgraf çektim. Meseleyi oralara da| gi A e a a ALA yy sai Türk Hava Kurumu z YUK PIYANGOSU Keşide: 11 / Birinci Teşrin /938 dedir. 200.000 Liradır... : 40.000, 25.000, 20.000, 15.000, 10.000 liralık 50.000 ve 200.000 ) liralık iki adet mükâfat vardır... Bilet alan herkes 7 /Birinci Teşrin /938 günü ak- na kadar biletini değiştirmiş bulunmalıdır... rm ılı yemek münakasası 10/10/938 pazartesi günü An- SON POSTA ci Yazan: A. R. 20 öyle bir işçıktı kl.» ruzı kaybetmek şu tarafa dursun şallah, vali "olursunuz... Yalnız iii geçirmiyelim. İzler kaybolmadan, ya- hud bu şaki herifler şuraya buraya da- ğdılmadan bir iş görelim. Dedi. Alay kumandanmın maharetle uy- durd bu meşru yalan, “derh rini göstermişti... Mademki ala mandanı, meseleyi ordu mi raya bildirmişti ağa ! i tesi-| ku - Ü ile sa- idir ki artık Tatar | himaye ederek| elele verip, şimdiye kadar himi İadamları, sanki hiç tanımıyormuş bir darbede ezmekten ibaretti. Çün! bü tarafta, menfaat daha büyüktü. — Pekâlâ , kumandan bey. Ne em- İdise vukua geldi İd. ederek, onun pek sevdiği ve &ik sik |tasızca sokak boyunca koşmıya başladı. | sevgililerden mürekkeb büyük bir kala- , | yakları iskelenin sallanan tahtalarına de- (Baş tarajı 12 inci sayfada) İte kendimi öbür dün; — Sana güzel birkaç oyun öğreleyim | büyük bir kalabalığın içinde , Tahkemeli küberas nin cer Liza ile kız çocuğu orada oturdukları| salor esnada, evin tam karşısına isabet elen) Zaman zaman mahkem klübde, baloya mahsus ışıklar yandı. Tam | kapısı açılıyor, harikulâd saat dokuzda, reis Moliş Melloli, kolunda! lek şeklindeki mı damı olduğu halde, hususi dans salonuna girdi.. kolundaki kadının saçları, efsane- vi Loreley'in saçları gibi, altın rengin - de idi. kadın, Irlandalılara hâş bir şive ordu. Yürürken kendi uzun eteklerine basıyor, kızarıyo kapısında duru; e salonu güze! bir me- vübaşiri Bundan sonraki gelsin!, riyordu.. ki suçlarımı kafamdan ge- çiriyor ve «isbatı gıyabet m, 3 bu suçları işlediğim iddia ed de ve gülümsi- | Niyö - Cersey'de bulunduğumu yerek Moliş Melloli'nin tâ gözlerinin içi- | kal n nasıl olur?. di ne bakıyordu. Tam salonun ortasına gel: | birdenbire, gene, 5 dik zaman, gö n odalarda ve kü-|mü rde yüzlerce mumluk lâmbalar mak suretile önle e çalıştıkları M Meli saçlı damının d isbala duyu 43 numaralı €v irağa yanımıza dün i'nin du-!rın elbisel Gaklarile | birisi yaklaştı, (Esasen bu kıyafette r burada birçoktu. Bunlar bur mizi itip kakıyorlardı) ve kı ndan birini çıkarıp mahkem soktu. dakları, altı birleşti. İşte tam bu sırad da bulunmakta olar , seyircilerin arasın- ve «Liza» ismini ta- yeşil ipek mukadderat or- taya çıktı.. Liza i akikten daha sert ve skikten daha siyahlılar. o ne ağ- kyor, ne de sallanıyordu. Sadece, hattâ biraz nezaketle, Molış'ın sert sesini tak- er yek üzere içeri nsan kimdi, biliyor musunuz?, ta kendisi. Mübaşir, Lizayı içeri alarak kapı padı. Ben, kızı kapıya kadar kullandığı bir küfür savurmakla “kiifa| elbiseli adamın yanına yakla etti. sonra da, bundan biraz önce gerson |lenin mahiyetini anlamıya ç Tomminin yanında söylediği şeyi yaptı.! Sivil elbiseli adam, manikür Sözünü, bıçağının uzunluğu nisbetinde ve | karhı üstüne bağlıyarak ellerinin gücü yettiği kadar tuttu.. — Bu, çok hazin bir vak'adır, dedi. Şu Daha sonra onda, efkâr: umumiyenin| şimdi içeri soktuğumuz kız, ıslahı kabil t ağacına aşıladığı, kendini koruma | ulmiyan bir mahlüktur. Ben, âbretn nsiyakı başgösterdi.. dünyadaki ajanlarından biriyim. bu iş Liza sokağa fırladı. Ve, tıbkı bir çullu.! bana havale edilmişti. Bu kız nişanlısını ğun karanlıkta sık çalılar arasında koşu-| öldürmüş, sonra kendisini de yaşama şunu hatırlatan bir şekilde, sür'atle ve ha-| hakkından mahrum etmişti. Bu kızı mü- © dafaa eden tek bir kimse çıkmadı. M. Bütün bunlardan sonra, büyük şehrin! kemeye verdiğim rapor, meseleyi bütün daima cezasiz kalan, daima takdir edilen | teferrüatile aydınlatmakta ve her nokta büyük lâneti kızın üzerine yağmıya baş-|€min şahidlerle tevsik edilmektedir. Bu ladı.. bunu şiddetlice hücümlar takib et-| suçun cezası ölümdür. ti. Mahkeme mübâşiri kapıyı açtı ve dişs- Analardan, rı çıktı. Cons'u andıran sivil ayan, gözyaşlarım silerek: — Zavallı kızcağız, diye söylendi. Bu, diye kadar benim takib ettiğim vak'a ların en hazinidir. Hiç şübhe yok k' 0...... Sivil ajan sözlerini bitirmeğe fırsat bu- lamadı. Çünkü mahkeme mübaşiri bir el işaretile onun sözünü kesti ve: Kiz beraet etti, dedi, Consik, biraz tiren sivil m. ellerini babalardan, ( âşıklardan, bal çalıy bağırıp çağırıyor, kuduruyor, ıslık ır, birbirine küfrederek, kana - kan yorlardı. şi Fakat Liza yapacağı işi biliyordu. A- Zinceye kadar, bildiği yollarda deli gibi koştu. Birkaç telâşlı hareketten sonra «Şark rediyorsunuz., işe, nereden başi X ; Dedi, Rumelide, Balkanlarda, Arnavud - | Yukta senelerce eşkiya peşinde köş | muş olan eski ve tecrübeli asker derhal! cevab verdi (Arkası var) ımalma komisyonu tarafın- kendi siyah fakat emin kolları arasına nehri» İsmini taşıyan iyi anne, Lizayi| buraya gel!. Bundan sonra bu gibi haksız tevkifler tekerrür etmemelidir; anlıyor | musun?. Yoksa seni, derhal, hususi bir vazife ile Avustralya vabşileri arasına göndeririz. anladın mı?, Senin bu kızımı tevkif etmen lüzımdı?, Bu işin suçlusu ©- İarak asıl tevkif edilmesi lâzım gelen kim- #e; kızı sokakta oynarken, ayağında sade- ce çorab, elinde gazete, pencerenin ba- şında oturan kızıl saçlı, traşı uzamış, pejmürde kılıklı adamdır. Haydi, marşl, Derhsl o adamı bul ve buraya getir!.. Tuhaf bir rüya değil mi?, aldı. * İnsan bazan çok tuhaf ve çok hoş rüya- lar görür. İşte ben de bu hikâyenin so- nunu rüyada gördüm. : Rüyada, öldüğümü, öleki dünyayı boy- ladığımı gördüm. Nasıl olup da oraya git- | mi iyice hatırlamıyorum. Fakat, her! halde, ya Dokuzuncu caddedeki havaf şi- mendiferle bir seyahat yapmış; ve-| yakud etiketli bir ilâç kullanmış olaca- ğım. veyahud da zamanımızın meşhur | boksörü Cim Cefri'nin burnuna dokun- mak cesaretini kendimde görmüş olaca- ğım.. veyahud buna benzer, ufak bir lâ- tife yapmış olacağım. neyse, bunlardan hangisini yaptığımı bilmiyorum, fakat iş YARINKİ NÜSRAMIZDA: Kaçakcı kadın! Çeviren: Faik Bercmen a ————— ————ş—ğ—ğ—ğ—ğ—ğ—ğ—ğ İnhisarlar U. Müdürlüğünden : I— Şişeli işkilesin ambalâjında kulla nılmak üzere şartnamelerine ekli liste « lerde eb'ad ve mikdarı yazılı 4572.63 metre mikâbı kesilmiş sandıklık 16/8/938 tarihinde ihale edilemediğinden yeniden ve pazarlık usulile eksi konmuştur. tahta neye II — Muhammen bedeli beher metre mikâbı 36.30 lira hesabile 165986 lira 47 kuruş ve muvakkat teminatı 9540.32 liradır. DI — Pazarlık 10/10/938 tarihine rastlıyan Pazartesi günü saat 16 da Kabataşta levazım ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır. IV — Şartnameler 830 kuruş bedel mukabilinde İnhisarlar levazım ve müba- yaat şubesile Ankara ve İzmir başmüdürlüklerinden alınabilir, v e İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte muyakkst teminat pâ- ralarile birlikte yukarıda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. o «6732, smuhasebeciliğinde sâat 15 de kapalı zarf usulile yapılacaktır. i fakülte hesab işyarına müracaat ederek şartnameyi 5 kuruştan ibaret olan ilk teminatın ihale günü saat 14 de zkür muhasebecilik veznesine yatırılması lâzımdır, ii 1 (6614) NEVROZİN Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma “Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal GN NM İda günde 2 kaşe cb