olgonun aşk romanı Tercüme eden: Mebrure Sami Mari Valevska / Na Karanlık dehlız imleden sonra Fuşe, sesini al - r mırıltı halinde: Huu ben ona yalnız bu yüzden ka- um. Onunla, apaçık siyasi 5 ğruna mücadele ediyorum, O tahtta kaldıkça bu faydasız mevcudi- yetile imparatorun ikbalini bağlıyan bir tehlike olarak yaşıyor. Kocasından altı ş büyük Saklamağa çalışıyor, fa- hiç bir zaman ona bir evlâd, tahtı- bir varis verecek halde değildir. Bu üzden de, bunca guçlukler pahasına cldL len sükün, her an için sarsılmak tehlikesindedir. Bourbonların kimi Londrada, kimi Mittanda, hep bir gün, geri çağırıla - © nı umarak bekleşiyorlar, Böyle bir âkıbeti tacil için de, onları tahttan ayıran engelin e«bir tek kişinin ömrü» olduğunu görüyorlar; suikasd üstüne, suikasd hazırlıyorlar, Öbür taraftan Jacoben (1) ler de, İn- gilizler de kendi dalavereleri için bun- ları taklid ediyorlar. İşte tehlike de bu- rada.Ben durmadan bunların önünü & ım, fakat gene şuradan buradan patlak veriyorlar, Jozefinin aleyhinde sıralanıp dökü- len iâkırdılar da, hiç sükünetini bozma- mış olan Mari, bu son sözlerle titredi: Bahsetmiş olduğunuz gizli teşki- lât meselesini, o akşamdanberi bir tür- — * lü aklımdan çıkaramadım. İmparatora sordum, ehemmiyetsiz bir şey dedi. Doğru mu bu? Siz söyleyin bari! Fuşe: — Söz aramızda kalsın ama, hayır kontes, Ehemmiyetsiz bir şey değildi. Yalnız bereketversin ki, vaktinde ihti- yatlı, tedbirli davranmıştım. Mücrim- yler tam harekete geçecekleri sırada ağımın içine düştüler. Dün imparato - run iznile, teşkilâtın ele başıları, krallık tarafdarı üç fesadcıyı tevkif ettirdim. Bu gece askeri bir heyet huzurunda müuhakeme edilip yarın da şafak vakti idam olunacaklar, Nazırın ince dudaklarından bu «idam» sözü bir bıçak keskinliği ile çıktı. Mari Valevska yeisle ellerini uğuşturuyor: — Ne fena! Aman ne fena! Nasıl, e- min misiniz bari? Hakikaten suçlu mu bu adamlar? diyordu. — Hem de çok eminim madam. İm- paratoru önümüzdeki piyade resmi ge- çidinde hançerlemeği tasarlıyan teşki- lâttandı bunlar... — Bilseniz bu korku beynimin için- den nasıl hiç çıkmıyor. İmparatoru da- ima böyle korudukça - bilseniz ne mMinnet duvuvvrum size, Yoksa ken - disi öyle ihti Her an canını öyle tehlikey aln or ki... Domd_ır ama, bereketversin ki ö »» Her an kuş - yorum. Ben onun yanında oldukça, hiç bir kötülük yapamazlar. Merak etmeyin madam. Ve şunları da ilâve etmekten çekin- — İkimiz birlikte, onu sevmek ve korumak için, kâfi bir kuvvet olabili- riz. Fuşe'nin bu apaşikâr ebirleşme tek- lifi» karşısında, Mari hiç bir şey söyle- medi. Nazırın bütün bu konuşmalarda, Na- polyonun menetmiş olduğu mevzua temas ederek. belli etmeden, sezdirme- len varmağı dilediği netice şuydu: Ev- lâ korkutmak, sonra teminat vermek, itimad telkin etmek ve varlığı tamamen elzem bir şa işlerinden pek haberi , bizzat impara- sının, — idarecilik dinlemiş olduğu gibi sözlerine kapılarak n Mari Valev; nli tedbirleri almış, d! kürmüş olan si- cemiyetin azasına verilen isimdir. « m olduğu üzere bu klübün, müessesat | meclisindeki âzası içinde, Danton, Marat ve Robeaplerre gi ları bulunm âlin en meşhur sima - İ mütehassis olmaktan başka ne yapabi- lirdi? Sadece Mariye yaranmağa kalkışsay- di, kadıncağızın pek umuruna gelmiye- cekti. Fakat Napolyonun hizmeti uğru- na bukadar fedakâf davranması, onun hayatını korumak için bu derece enerji ve endişe göstermesi, Marinin sevgi dölu benliğini kıskıvrak bağladı. Hak- kında uydurulmuş bazı meselelerin tâ hudud dışlarına kadar sızdığı bu na - zırdan halbuki ona ne fena şekilde bah- setmişlerdi. Mari bütün safiyetine rağmen saray kadınlarının hükümlerinden sakınmak lüzumunu hissetmeğe başlıyordu. Fuşe müsaade istedi ve tam kapıdan çıkmak üzere iken durdu ve sanki pren- ses Polinin uzaklarda olmadığını bili- yormuş gibi yüksek bir sesle: — Prenses hazretlerini sonsuz hür- metle selâmladığımı lütfen kendilerine söylersi değil mi koöntes? Ayni za - manda şunu da ilâve etmenizi rica ede- ceğim. Himayelerile taltif etmek bü - klüğünü göstermiş oldukları bir in- sana, emrettikleri âdilane kararı ver - dirdim, Talebim üzerine imparator hazretleri mültecilerden markiz De Vassoiğne'nin Fransaya dönmesine mü- saade buyurdular... dedi. Mari geçikmeden, bu haberi prensese bildirece; iyledi ve hürmetkâr bir eğilişle, öğleden sonraki randevularını tekrar hatırlatan nazırı antişambra ka- dar geçirdi. O aralık, bu duvarın kapısı yavaşca açıldı ve Polin yapmacıklı hülya bulut- Jarından kendini zorla sıyırmış bir ta- vırla başını uzatarak, süzgün gözlerle: — İmparatorumuz, Mariciği demek ne derece seviyor ki, «Mari Valevska Filminden> mıya kalkışıp, karşısında bu kadar kı- rılıp dökülüyor... Diye güldü. —-d- NAPOLYON VE MARİ Mafinin artık tamamen yerleş - tiği Houssaye sokağındaki evine, im- parator, henüz hiç gelmemişti. Onu görmek için duyduğu bütün isteğe rağ- men öyle bir iş bolluğuna tutulmuştu ki, bir türlü Tuileriden çıkamıyordu. Fakat sevdiği kadını bir kaç dak cik olsun kucaklamak, koklamak iht yacile o derece yanıyordu ki, son gün- lerde dayanamadı, bir iki defa, akşam i, Düroyu gönderip, Mariyi, bin bir ihtiyatla, küçük gizli merdivenden ge- çirerek kendi hususi dairesine getirtti. Burası, resmi dairelerinin üstündeki katta, alçak tavanlı iki salonla bir ye- mek, bir yatak odası ile, bir de bu du- vardan ibaretti. Vaktile birinci konsül iken, kâtihli - ğini yapan Burien burada yatıp kalk- mıştı. Sonra onu azlettikten sonra, im- parator daireyi kendine tahsis etmiş, bu sade ve rahat eşyalı, basit odaları resmi ve şatafatlı dairesine tercih ede- rek,, çok defalar yalnızken de orada ya- şamağı âdet etmişti. Uşağı Konstanla kölesi Rüstem, nö- bet sırasile buranın muhafızlığını ya- parlardı. İmparatoriçeye hiç bir zaman buraya girmesine izin verilmemişti. O- nun da, bu yüzden, büsbütün merakı artmıştı. Bir gece, saat hire doğru, mutad da- vetlileri çekildikten sonra Jozefin, ma- dam Dö Remüza ile başbaşa salonunda kaldı. Çok heyecanlı bir hali vardı. (Arkan var) DENİZBANK KARADENİZ HATTI KIŞ TARİFESİ İstanbuldan 18 Eylül Pazar günü kalkacak postadan ilibaren Karadeniz hattında kış tarifesinin tatbikıma başlanacaktır. Postalar İstanbuldan Pazar günleri saat 16 da, Salı ve Perşembe günleri saat 12 de kalkacaklardır. Cuma günleri saat 10 da İstanbuldan doğru Trabzona ayrıca bir posta kalkacaktır. Yağmurlar (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) Sabahleyin saat altıdan itibaren — bir çok yolların sellerin getirdiği molozlarla kapanmış. olmasından tramvay seferleri yapılamamıştır. Şirket bütün işçileri - erber etmek suretile yolların açıl - masına çalışmıştır. Bu meyanda Aksa rayın Horhor tarafları suların istilâsına maruz kalmış ve bu tarafa işliyen Yedi- kule - Sirkeci ve Topkapı - Sirkeci tram- vayları yolların temizlenmesini beklemiş. ler ve ancak birer saat sonra seferlerine başlıyabilmişlerdir. Öğleye doğru Lâle- lide Ordu caddesi üzerindeki tramvay tel- lerinden birisi kopmuş, bu sebebden bu hat üzerinde yarım saat kadar teamvay seferleri yapılamamıştır. Bir çok kimseler yollardaki seller yü- zünden dün vazifelerine geç gitmişlerdir. Bir ev çöktü Sııt 13 de Beyazıdda Ordu caddesin - deki 148 numaroalı ev yağmurların tesi - rile kısmen çökmüştür. O dakikada evde kimseler bulunmadığından nüfusça za - yiat olmamıştır. Beyoğlu tarafında Yağmur bir çok caddelerde büyük sel- Ter halinde akmıştır. Şişlide Halâskârgazi caddesinde ve, civarındaki sokaklarda halk karşıdan karşıya geçmek için ha -| malların sırtlarına binmek mecburiye -| tinde kalmışlardır. Her zaman olduğu gibi Kasımpaşa de- resi gene taşmış ve dere içindeki boş bir yük arabasını denize kadar sürüklemiş- tir, Buralarda bir çok evlerin bodrum katlarına sular dolmuştur. Bostanbaşı caddesinde Çukurcuma so- kağı suların istilâsına maruz kalmış, bu- radaki halktan bir çokları akşama kadar evlerinden çıkamamışlardır. Ayni sokakla doktor Galibe aid 128 numaralı evin alt katına sular dolmuş ve bina üzerinde mühim tahribat yapmıştır. Beyoğlunun hemen her yerinde kanalizasyon delik- Teri suları istiab edememiş ve bu yüz - den bir çokları kapanmıştır. Köseoğlu hamamı, etrafına dolan sularla âdeta bir ada manzarası arzetmiştir. Kuruçeşme tramvay yolu Diğer — taraftan Tophane, Dolma- bahçe, Ortaköy — ve — Arnavudköy caddeleri — suların — getirdiği — mo - lozlarla kapanmış, Kuruçeşme tramvay yolu ancak öğleden sonra açılabilmiştir. Yıldızda Hakdoğan mahallesinde Kuş- çu Mehmede aid ahşap ev suların hücu- müuna maruz kalarak çökmüş, nüfusça |zayiat olmamıştır. Bir kişi öldü; bir kişi de yaralandı Saat on beşe doğru Üsküdarda Van- gın bağı denilen mahalde bir ev yıkıl - mış, enkaz altında kalan bir kişi ölmüş, bir kişi ağır surette yaralanmıştır. Şeta- ret sokağındaki Karabet isminde birisine aid olan bu evde Karabetle oğlu Alek - sandr oturmaktadırlar, Sokaktaki selle- ri gören baba oğul o gün işlerine gm-nı.— meği kararlaştırmışlar ve sokağa n:ım, pencerenin önünde oturup yağmuşu ve selleri seyrederken ev müdhiş gürültü - lerle sarsılmağa başlamış ve Aleksan - dkrla Karabet kendilerini dışarı atmak is- temişlerse de buna muvaffak olamamış » lar, bina bir anda üzerlerine yıkılmıştır. Hâüâdiseyi haber alan zabıta telefonla it - faiyeye malümat vermiş ve yardım ta - |leb etmiştir. Biraz sonra Üsküdar itfai - yesine mensub bir grup vak'a mahalline gelerek enkaz altında kalan Karabeti ö- lü, oğlunu da ölüm derecesinde ağır ya- ralı olarak çıkarmışlardır. Aleksandr sıhhi imdad otomobili ile Nümune hasta- İnesine kaldırılmıştır. Kadıköy taraflarında da seller bir çok sokakları kapamışlır. Bütün belediye amelesi seferber edilerek seyrüseferin in- |tizamını temine çalışmışlardır. Taksiler Yağmurlardan ümidlerinden daha çok | derecede istifade eden taksi şoförleri ol- muştur. Dün bir çok taksilerin bir gün- lük hâsılatları 70-80 lirayı bulmuştur. Yağmurların devamını tehlikeli gören hükümet faaliyete geçmiş, çökmesi ihti- olan bir çok evleri tahliye ettirmiş- Kandilli rasadhanesinden aldığımız malümat Evvelki gece ve dün bütün gün devam eden yağmurların irtifar 170 milimetreyi bulmuştur. Yağmurun en şiddetli anları Istanbul ve Kocaelide tahribat yaptı gece saat 2-3 ile sabahleyin 7,5-9,5 arasın dadır. Bu mevsimde böyle şiddetli ve sürekli yağmurlar İstanbulda pek nadir görülen bir şeydir. İzmitte İzmit (Hususi) — Dün gece yarısından sonra İzmit büyük bir felâket atlatmış- tır. Gece saat 21 de başlıyan şiddetli yağ- müur, bir tufan şeklini almış ve gittikçe şiddetini arttırmıştır. O kadar ki, İz - mitin her tarafı sular içinde kalmış ve halk bu ani seller karşısında şaşırmıştır. Kocaeli mıntakasına 99 milimetre yağ- mur düşmüştür. İzmitin bit çok mahallelerile beraber Haç, Deliahmed, Taşçılarbaşı mahallele- ri seller içinde kalmış, bir çok evlere dük- kânlara su dolmuş, duvarlar yıkılmış ve mühim hasarlar husule getirmiştır. Ayrıca Haç mâahallesinde bir ev yıkıl- mıştır. Sellerin tahribatı bilhassa yeni yapı « lan rıhtım sahasında olmuştur. Rıhtimin bir kısmı çöktüğü gibi inşasına başlan - mış olan Halkevi binasının temelleri su içinde kalmış ve bu civardaki zahire, ke- reste dükkânlarına ve depolara, ardiye- lere sular dolmuş ve hasarat yapmıştır. Vilâyet nümune fidanlığı ve İzmit bağ- ları sellerin tahribatına uğramıştır. Kâğıd ve sellülöz fabrikasını da seller istilâ etmiş ve kâğıd fabrikasının baş değirmen dairesine giren sular ârızalar husule getirmiştir. Bu sular, fabrikanın tulumbalarile sabaha kadar çalışılmak suretile boşaltılmıştır. Demiryolunda da seller tahribat yap * miş, Derince istikametinde yollar bozul- Yaüştur. Gönderilen ameleler hattı derhal tamir ve münakaleyi temin etmişlerdir. Ankara - İstanbul telefonu İstanbul - Ankara arasındaki telefon hattı da ârızalanmış ve bu hat bugün saat 13 de işlemeğe başlamıştır. İzmitin bir çok köylerini su basmış ise de, mahsul kaldırilmış olduğu için maddi zarar olmamıştır. Adapazarı ile Hendek Ovasını da sular basmıştır. İzmite bir çok yıldırımlar düşmüştür. Hararet onbirdir ve şehirde kış manzarası vardır. Nüfus- ça bir zayiat vukuuna dalr malümat a - lınmamıştır. Bursada ilk ağır ceza cürmümeşhudu Bursa (Husust) — İlk ağır ceza cür mümeşhud suçlusunun muhakemesi pazar ve Bursanın kurtuluş gününe te* sadüf etmesine rağmen ikmal edilmiş tir. Bıçak tehdidi altında bir çocuğu mağaraya götürerek ırzına geçen ço * ban Cemal, ik; sene ağır hapis cezasına mahküm edilmiş DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkiye şubeleri: Galata - İstanbul - İzmir Deposu: İst, Tütün Gümrüğü *Heılıırlibaııhıçı* İlân Tarifemiz Tek sütun santimi Birinci sahife İkinci sahife Üçüncü — sahile Dördüncü sahife İç sahifeler Son sahife Muayyen bir müdder zarfında fazlaca mikdarda ilân yaptırscak. lar ayrıca tenzilâtlı tarifemizden istifade edeceklerdir. Tam, yarım ve çeyrek sayfa ilânlar için ayn bir tarife derpiş edilmiştir. Son Posta'nın ticari Ilânlarına sid işler için şu adrese müracaat edilmelidir: flâncılik Kollektif Şirketi Kahramanzade Han Ankara caddesi