10 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

10 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K a y ÇARE j M d Pu l t ('_". Ce Vir. d ı Hâdiseler Saat 10 dan sonra vin erkeği işinden yorgun dön - müştü.. yemeğini yedi, kahvesini içti. Saat ona geliyordu. Ben yorgunum, uyuyactağım! Dedi. Odasına çekildi, soyundu, yata - ğına girdi. Gözlerini kapar kapamaz kar- şı komşunun radyosundan parazitli bir ses yükseldi: «Ben esmeri badem ile beslerim:-. Evin erkeği gözlerini açtı. — Bu radyo sesinden uyumak müm- kün olmıyacak. O, bunu düşünürken; diğer komşular, ilk sesi çıkan radyoyu mat etmek için a- ralarında ittifak etmişler gibi hep bir - den radyolarını en son hadde kadar aç- mışlardı: «Beslerim de beslerim de beslerim.» — Evin erkeği pencereleri kapadı, başını yastıklara gömdü, yorganın altına girdi. Fakat ne yaptıysa nafileydi. Komşular - daki radyoların gitgide artan gBeslerini gene duyuyor, bu yüzden bir türlü üuyu- yamıyordu. : * Evin erkeği ertesi gün şikâyet etti: — Bu ne haldir, bu ne saygısızlıktır. Radyolarını sonuna kadar açıyorlar.. ge- ce yarısına kadar, hattâ bazıları sabaha yakın zamana kadar çalıyorlar. Evinde uyuyabilirsen uyu! * Bir kaç gün sonra gazetelerde okudu: «Evlerinde radyo olanların saat ondan sonra radyo çalmaları menedilecek.» * Bir kaç gün sonra gene gazetelerde o- kudu: «Bu akşamdan itibaren saat ondan son- ra radyo çalmak yasaktır.» * Evin erkeği işinden yorgun dönmüştü.. yemeğini yedi, kahvesini içti. Saat ona yaklaşıyordu. Bütün komşulardaki rad- yolar son hadde kadar açılmışlardı. Fa - kat evin erkeği memnundu: — Hele ön olsun, dedi, hepsi süsacak, ben de rahat bir uyku uyuyacağım! di, saatine baktı: Ona bir var. Bir dakika geçti geçmedi. Bütün radyolar birden süs- tular, Evin erkeğinin yüzü güldü; gözleri- ni kapadı. Fakat gözlerini kapamasile açması bir olmuştu. Üst katta bir şangır- tı oldu. Ya yemek masası devrilmiş, ya- huda da, tabak dolu bir tepsi yere düş - müştü. ti: — Bu ne dikkatsizliktir? İnce bir kadın sesi cevab verdi: — Ne olür kaza! Erkek sesi yükseldi: — Her gün mü kaza.. ben artık bu ka- zalardan bıktım, usandım, yetişir illâl - lah! Kadın sesi de yükseldi: — Sanki ne olmuş, ölüm mü var, kıya- met mi koptu? — Fazla lâfa lüzum yok, kes sesini. — BSen böylesin. Üst kattaki sesler kesilmeden karşıki evden bir feryad köptü — ÜÖlüyorum, mahvoldum, gençliğime yazık, ben böyle çingene adamla evlene- cek kadın mı idim? Yandaki &vde bir çocuk ağladı. Sokak- tan geçen iki sarhoş bir ağızdan nârâ at- tılar. — Gene uyumak mümkün değil! Pencereleri kapadı başını yastıklara gömdü, yorganın altına girdi, fakat ne yaptıysa nafileydi. Komşulardaki gitgi- de artan inceli kalınlı sesleri duyuyordu. Bu yüzden uyuyamadı, düşündü: — Saat ondan sonra radyo çalınmasını menettikleri hiç iyi olmadı. Dedi. n İsmet Hulüsi İnsan beyni va dâhiler İnsan kafasının en hacimli kıs - - mını beyin teşkil eder. Normal bir Avrupalının bey - ni 1300 ile 1400 gram ağırlığında- * dır. Kadının bey - ni, erkeğe nisbetle umumiyetle elli gram kadar daha ağır - dır. Fakat büyük adamların beyinleri daha ağırdır. Meselâ Bismarkın beyni ö- lümünden gonra tartıldığı zaman — 1607, meşhur filezof Kantın beyni 1624, Şille- D Bunları biliyor mu idiniz? | Verasetin garib bir tezahlrü Avusturyalı bir kadın bundan bir $ müddet evvel Mek *& sikalı bir erkekle evlenmiştir. Bu a- damın babası İs - panyol, anası kır- Glzi ; mızı derili yerli imiş. Avusturyalı kadı - nin bu adamdan bir batında üç kız ço - cuğu olmuştur. Bu çocuklardan biri çok beyazdır. İkincisi esmerdir, üçüncüsü tamamen siyahtır. rin beyni ise 1828 gram gelmiştir. “../..7.. A a e e e e ea el lekekedakalakakakakakakakakakkakakkeakddei Zevce aramanın Yeni usulleri Bir frenk gömleği alacak titiz ada- mı düşünelim.. bir mağazaya girer, gömlekleri çıkartır, kumaşın cinsini, dikiş şekline, rengini, düğmelerine vel- hasıl bütün teferrüatını gözden geçi- rir. Fakat almaz.. ya: — Ben sonra gel.irim! Yahud da: — Beğenmedim! Diyerek mağazadan çıkar. Bir baş- ka mağazaya girer, orada da ayni tarz- da hereket pder, velhasıl o gün, daha birkaç gün mağaza mağaza dolaştık- *tan sonra nihayet bir gömleği beğenir. Uzun uzun pazarlığa kalkar, pazarlık- ta uyuşamazlarsa onu almaz, evvelki gördüklerinden bir başkasını almaya gider.. uyuşurlarsa alır. Bu adamın aradığı, inceden inceye tedkik ettiği; gömlektir. Gömlek niha- * yet iyliği, fenalığı belli olan bir mal- dır. Titiz bir adamın mağaza mağaza dolaşmasını nihayet onun titizliğine verebiliriz. _ Evlenmek arzusunda olan bazı ökü- yucularımın mektublarından onların evlenmek bahsinde gömlek arıyan, se- çen, titiz insan gibi düşündüklerini anlıyorum. — Hele şu kızı bir inceden inceye tedkik edeyim! Diyorlar. O kızı kendi kanaatlerin- ce tedkik ve tahkik ediyorlar. Kendi kanaatlerince dedim; çünkü insan bir gömlek değildir. Ne kadar tahkik, ne- kadar tedkik edilse gene ne olduğunu iyiden iyiye anlamak imkânı yoktur. Sonradan: * — Hele bu şimdilik kalsın.. başkala- rı var.. onları da bir gözden geçirelim! Diye, evini duydukları, yerini öğ- rendikleri genç kızlara müracaat edi- yorlar. Ben bu tarzda kız aramayı doğru bulmuyorum. Gerçi evlenmek mü- himdir. Uzun uzadıya düşünmeden, tahkikat yapmadan evlenilmez.. fakat kapı kapı gezerek bir onu, bir ötekini, bir daha ötekini de görmek. Birini be- ğenmemek, ötekile Aanlaşamamak ta hiç doğru değildir. İnsan izzetinefsi Bir insana: Ben seni beğenmedim, demek ©o insanın izzetinefsi için çok ağır gelir... Bir kumaşcıya: «Kumaşını beğenmedim, başka yer- lerde daha iyi kumaşlar var» denilse hayret eder değil mi? Bir de bunun İnsan İçin söylertildiğini düşünün, o insan için ne kadar fenadır değil mi? * Okuyucularımdan Bay Dikmene: İstediğiniz adresler elimde değildir, gönderemiyeceğim, mazur görünüz. TEYZE Odasına çekildi, soyundu, yatağına gir-| - Şangırtıyı kalın bir erkek sesi takib et- lan Cravford'un en güzel filmi Joan Crawford «Taş bebek» filminde M. G. M. film kumpanyasının 1938- 1939 prodüksiyonunun içinde (Taş be- bek) filmi müstesna bir mevki işgal et- mektedir. Meşhur yıldız Joan Crawford ile kud- |retli san'atkâr Spencer Tracy tarafından çevrilmiş olan bu film geçen hafta Pa- riste gösterilmeğe başlanmış ve pek bü- yük bir muvaffakiyet kazanmıştır. Fransız sinema münekkidlerine naza- ran (Taş bebek) filmi Joan Crawfordun şimdiye kadar çevirmiş olduğu en kuv- vetli eserdir. * Filmlerde aşkın mozası geçiyor mu ? — «Filmlerde aşkın modası geçmek- tedir.» n Bunu söyliyen yirmi — senedenberi durmadan senaryolar yazan ve en son (Marko Poölo'nun maceraları) filmini vücude getiren biri olan meşhur san - atkâr Fred Allen'dir. Bu zat diyor ki:. — Uzun süren bir aşk sahnesi eski - den kadın seyirecilerin — çok hoşlarına giderdi. Pek iyi hatırlıyorum, Aşk sah nelerinin uzun sürmesi için Müracaat eden edene idi... Halbuki şimdi uzun aşk sahneleri çok gülünç telâkki edil - mektedir. Bu sahne ancak komik film- lerde yer bulmaktadır. Uzun süren tedkikattan sonra bu - nun farkına vardık. Şimdi —artık aşk sahnelerini kısa yapıyoruz, Asri genç kızlar «Romeo» lar ile a - lay etmektedirler. Şimdi genç kızlar göz yaşı dökmekle vakit geçiren deli - kanlılardan hiç de hoşlanmıyorlar. On lar müteşebbis delikanlılar aramakta - dırlar. Şimdi hissi sahneler filmlerde an - cak yüzde beş derecesinde bir mevki işgal eylemektedir. Eskiden filmin he- men yarısı buna tahsis edilirdi... Şim- di filmlerde «hareket» aranmaktadır.» * “ Taksim ,, Sineması Uzun senelerdenberi «Türk sineması» namı altında faaliyette bulunmuş olan şehrimizin bu büyük sineması bu sene - den itibaren tamamile yeni bir idare ta- rafından işletilecektir. t Yeni idare sinemanın ismini (Taksim sineması) olarak tesbit etmiştir. Taksim sineması önümüzdeki teşrini - evvelin birinci gününden itibaren seans- lara başlıyacaktır. Halen tadilât ve tel - mücevherlerini çaldı Delikanlı mahkemede bunun bir şaka olduğunu söyledi isede mahkeme şakayı aşırı bularak suçluyu bir ay hapse mahküm etti . Evvelki gün, Bakırköyünde ev sa - hibesinin odasına girerek, mücevher - <( İlerini çalan Mehmed isminde bir genç adliyeye teslim edilmiştir. , $ Mehmed, kiracı bulunduğu ev sahi- besi kadın aşağı kata indiği zaman, o - lunan bir altın bilezik, bir saat, bir kıy- metli iğne, elmas gerdanlık v. s. çala - rak, evden çıkmış, çalıştığı Bakırköy dokuma fabrikasına gitmiştir. Biraz sonra işi farkeden kadın, va - ziyetten zabıtayı haberdar etmiş, Meh med fabrikada yakalanmıştır. — Üzerinde yapılan aramadâ, mücev - hörlerden bir kısmı elde edilmiştir. -Derhal, müğdeiumumiliğe sevkedi - lerek, Asliye 3 -üncü cezada - muhake - mesi yapılan suçlu: — Benim maksadım, sadece bir şa - kadan ibaretti. Akşam, dönüşümde al- dığım mücevherleri iade demiştir. Mahkeme, bu şakayı biraz aşırı bu- ması dolayısile, | ay müddetle hap.se mahküm etmiş ve derhal tevkif etmiş- tir. Bir genci öldürmeğe kalkışan kadının muhakemesine devam edildi Kocamustafapaşada, Mustafa ismin- de bir'genci tabanca ile öldürmeğe te- şebbüs eden Şahendenin muhakemesi- ne Ağırcezada devam edilmiştir. Hâdisenin mahiyeti şudur: Şahendenin evinde bulunan bir ka- dınla alâkası olan Mustafa sık sik bu eve giderek, sevgilisini aramaktadır. Bir gün gene Şahendenin evine giden Mustafa, gene sevgilisini sormuş, ka - din da: — Dur bekle, onu çağırayım, diyerek yukari çıkmıştır. Yukarıdan beyaz sap h bir tabanca almış ve delikanlıya ateş ederek, sokağa sermiştir. Bu iddia ile Ağırcezaya sevkedilen suçlu kadın, mahkemede bütün bun - ları reddetmiştir. Dünkü celsede dinlenilen — şahidler de, vak'ayı yakından görmediklerini söylemişlerdir,. Duruşma diğer şahidlerin celbi için talik edilmiştir. Cerrahpaşa kahvesinde bir hâdise Cerrahpaşada bir kahvede vukubu- dan bir hâdise adliyeye intikal ederek, dün Asliye 4 üncü ceza mahkemesin - de duruşmasına bakılmıştır. Vato ve Abdurrahman isimlerinde iki arkadaş bir akşam bir — otomobille Cerrahpaşaya gitmişler ve —Hüdainin kahvesi önünde inmişlerdir. Kafaları tütsülemiş olan iki kafa - 0 vinatı yapılmaktadır. En yeni model ses- li projeksiyon makinelerile techiz edile - cektir. (Taksim sineması) hep birinci viziyon filmler irae edecektir. (Son Posta) Taksim sineması müdü - riyetine muvaffakiyetler diler... dasına girmiş ve çekmecenin içinde bu-|, edecektim, | larak, suçlu Mehmedi yaşı küçük ol -| dar, kahyeden içeri girer girmez kapr: ları tutarak, bıçak çekmişler ve: — Kimse dışarı çıkayım, — demesim Öldürürüz, yakarız ha! Diye, tehdidler savurmağa başla - mışlardır. Bu sırada, dışarı kaçmak isteyen bir kaç müşteriyi yaralamışlardır. Suçlulardan Vato bulunamadığın - — dan, dünkü duruşmada yalnız Abdür- rakman sorguya çekilmiştir. Suçlu, hâdisenin bir — sarhoşluktan ibaret olduğunu söylemiştir. Mahkeme, şahidlerin celbi için, baş- ka bir güne talik edilmiştir. Bir hırsız tevkif edildi — Beyoğlunda bekçi Hüseyinin kulü - besine güpegündüz kapı kırmak suretile giren ve çamaşır v. s. çalan —Hasan, 4 üncü sorgu hâkimliğinin — kararile tevkif edilmiştir. - Poliste : Bir motosiklet kazasında iki kişi yaralandı ” Nuüman isminde bir şahıs yanında arka < dastlırından Muhteşem ve Muzaffer olduğu muş, Muhteşem ve Muzaffer vücudlerinin tanesine kaldırılmişlardır. » Bir otomobil 3 yaşında bir * — çocuğa çarptı Şoför Bürhanın idaresindeki 637 numa « ralı otomobil, Üsküdarda Bülbüldere cadde- sinde oturan Yaşarın oğlu 3 yaşında Kenans, çarparak bacağından yaralamıştır. Bir amelenin başına vinç demiri çarptı Limanda demirli Kurtuluş vapurunda ça« Hşan tahmil tahliye amelesinden Şarman is minde bir işcinin başına kazaen vincin der miri çarparak başından ve muhtelif yerle « rinden yaralanmasına sebebiyet — vermiştir Yaralı tedavi altına alınmıştır. Bir vatman bir çocuğu taşla yaraladı Dün başından kanlar akan bir çocuk za- bıtaya müracaat ederek bir vatman tara - fından taşla yaralandığını iddia etmiştir. Kocamustafapaşada Şırlayan — sokağında na göre, o civarda tramvay caddesinde oy- narken Yedikuüle - Birkeci hattına — işleyen man Mustafa arabayı durdurmuş ve çocuğa Jere mukabele edince vatman arabadan at- kalıyamıyacağını anlayınca eline geçirdiği cuğun başına isabet ederek — yaralamıştır. 'Yaralı Cerrahpaşa hastanesinde tedavi al - tına alınmış, vatman yakalanarak tahki « kata başlanmıştır. : Bir otomobil kazası içinden birdenbire önüne tır. Firar eden şoför aranmaktadır. ' Bir amele beşinci kattan düştü Taksimde Cumhuriyet ci katından aşağı düşmüş, hurdahaş bir hale de Fransız hastanesine kaldırılmıştır. Bacaksızın maskaralıkları : — Gaz maskesi ne zaman kul!anı!ırâ ğaca çarpmıştır. Çarpışma çok şiddetli ol « — bir iramyaya taş atmıştır. Bunu gören vat- — küfretmeğe başlamıştır. Çocuk da bu küfür- hyarak Recebi kovalamağa başlamış ve ya - — büyük bir taşı çocuğa fırlatmıştır. Taş ço - Pangaltıda Üçyol ağzından geçmekte olan — 2274 numaralı ötomobil, o sırada bir sokak — çıkan 14 yaşında — Simonodis'e çarparak başından yaralamış < — caddesinde yeni yapılmakta olan bir apartımanda çalışan 38 — yaşında Matiyüs kazaen apartımanın beşin- — halde motosikletle Bebekten geçerken bir a-, — muhtelif yerlerinden yaralanarak çocuk has, 1 numaralı evde oturan Muradın oğlu 12 ya« — şında Receb adındaki bu çocuğun anlattığız

Bu sayıdan diğer sayfalar: