'e Mari Valevska_ Napoly Tercüme eden: Mebrure Sami onun aşk romanı SON POSTA Napolyonun endişesi Bundan başka da, istiklâlleri verilen üç vilâyetten seçili, asil gençlerin işti- rakile bir Leh ordusu başlangıcı tees- Süs etti ve vatanın kısım kısım payla- şılmasından evvelki Şşanlı sancaklar saklanıldıkları mukaddes yerlerden çı- karılarak, Poniatovskinin kumandası altına verilen mızraklı süvari alayla- rının önünde dalgalanmağa başladı. Başarılan bu ilk muvaffakiyetli ham- Jelerin mukadderatı ve ömrü, hentiz ta- mamen, harbin hazırlıyacağı - tesadüf ve cilvelere bağlı olmakla beraber, Mari, imparatorun sözünü unutmadı- ğinı görüyor ve içine yavaş yavaş sü- kün geliyordu. Artık eskisi gibi, öfkelenmeden, tik- sinmeden Napolyonu düşünebiliyor - du. Bu dinlendirici ruh hâleti içinde Idi ki, bir akşam, dadısı Daşa telâşla ya - pına geldi. Mabeyn müşürü Düro ile tanımadığı bir başka zabitin lâkırdı dinlemeyip içi irdiklerini haber ver- di Mari: Buraya buyursunlar, kimmiş aca- ba o yanındaki? Dedi. Düro kapının önünde geri çekil - di, arkasındakine yer verdi. Şapkasını, paltosunu çıkararak içeri giren : Napolyondu! Mari ancak, titreye titreye: — Siz... Burada?... diye kekeliye - bildi. İmparator yaklaştı. — Bu lâzımdı Mari. Ne yapayım? Madem ki sen gelmiyordun, ben gel - dim işte, Seni unutacağımı mı sandın? Bir dakika aklımdan çıkıyor mıydın acaba? Nasıl, benden memnun musun? Yaptıklarım hoşuna gitti mi bari? Biraz daha sokuldu ve ilâve etti: — Hâlâ dargın mısın? Mari elini uzattı. Napolyon bu ince- tik, ve teninin şeffafiyetinden hafif ha- fif mavi damarcıkları gözüken eli aldı, kalbine götürdü. Böyle bir yaradılıştan beklenilmi - jyecek kadar şefkat dolu bu hareket Marinin rengini soldurdu, gözlerini yaşarttı. Düro usulca, dışarıya çıkmıştı. O günden sonra, Napolyon her akşam geldi. Kont Valevski Varşovada değil- di. Prusya ordularının yakıp — yıktığı Çiftliklerini, mallarını gözden geçirmek İçin Posnaniye gitmişti. Pişmanlıkla, korku ve utanc duy - gularile çarpışan Mari artık sevgilisi - nin nüvazişlerini rpeddetmiyordu. Na- polyon da onun içini rahatlandırmak için türlü diller döküyor ve âdeta bu genç kadının yanında bir mektebli hicabı ve çekingenliği duyar gibi olu- yordu. Harbe gitmeden evvel geçirdiği son iki hafta içinde imparatorun aklı, <- keri plânlardan ziyade hep Mari ile meşguldü. Düro çok kereler, yanına Birdiği vakit onu, bir haritanın başında, elleri şakaklarında, önündekini gör - mez bir halde, kalbine en basit bir yol- dan girmiş olan eşsiz kadını düşünür İmparator, Marinin bir kaç Tesmi ziyafette daha bulunmasını rica etti, Onu ışıkların altında, narin güzelli- ğinin ve gençliğinin bütün parıltısı içinde görmeği seviyordu. İmparator- luğun bazan ezici bir şekilde ağırla - leri yüklenirden, ©- nü, —onun Zzarafetini dinlenmiş gibi oluyordu, istemiye © da buna rıza gö di. es genç kadına bir hü- kümdar eşi muamelesi yapıyordu. Varşovanın büyük mevki sahibi ka- dınlarından, kocasının kızkardeşleri prenses Jablonovska ile kontes Bir- Ş anu iltifatlarile, hayranlıkla- hürmetle saran kimselerin ba - Düro onu kalbine girmiş olan eşsiz Mari Valevska filminden: kadını düşünür vaziyette bulmuştu. Lise, orta ve ilk okul öğretmenleri ara- sında yapılan nakil ve tayinlere aid liste- yi neşretmiştik, Listenin mütebaki kumı şudur: Afyondan: Naci Gürer Burdura, Nuriye Kıvanç Tekirdağına, Riza Alptakin Deniz - lye, Sabri Koçer Aydına, Şükrü Alphan Muğlaya, Derviş Tozkan Bursaya, İzzet Gü- mer Vana, Nazır Yurday Konyaya, Tevfik İs- partaya, Rifat Dincer Burdura. Ağrıdan; Rüstem Çakar Karsa, Şevket Türk Vana, Osman Okan Giresuna, Mem - duh Akyüz Ersuruma, Cihad Erbar İzmire. Aydından: Hüsnü Üstün Trabaona. Ankaradan: Tevfik Bacataş Boluya, Na - dire Özdil Bdirneye, Behice Yurday Bursa - ya, Emin Öter Niğdeye, Ahmed Saip İstan - bula, Mehmed Atillâ Kayseriye, İrfan Alper Bursaya, Buat Şengeser Malalyaya, Ahsen Karabay oğlu Nakittin İstanbula. Antalyadan: Ali Egeli Balıkesire, Hüse - yin Demiröz Niğdeye, Hasan Öge İçeline, Nuh Çamurdan Seyhana, Nusret Adıson Zongul - dağa, Remzi Toros İçeline, İbrahim Korucu Denizliye, Avni Ergin İçele, Fevai Atasoy De- nizliye, Binnaz Tekyen Kiırşehire, Aydından: Nezahat Bengü İzmire, Nezi - he Öniş Kocaeliye, Safiye Cürhan — İzmire, Faik Atalay Malatyaya, Mürüyvet Us İçele. Balıkesirden: Ayşe Volga İstanbula, Mu- hitin Volga İstanbula, Hamdi — Yararbaş Kayseriye, Şükrüye Ege, Vasfiye Vuranok İs- tanbula, Sıtkı Kansu Bursaya, Nüzhet Saran Guzlantebe, Refla Sagun Vana, Mihriye Ak- ten Kütahyaya, Bilecikten: Feyyaz Kan Kayseriye, Zehra Yıldızım İstanbula, Recai Vural Niğdeye, Rü- #it Altay Kütahyaya, Hüseyin Çetiner, Hati- ve Çetin İstanbula, Zeki Cündüz Kütahyaya. n: Murad Berad Erzincana. : Ahmed Coşkun Karsa, Zeki Öz- genenç Bileciğe, Aziz Karakaya Bivasa, Hüs- BÜ Ecevit Girevuna, LAİf Yalaş Kocseline, Boludan: Hayati Uncu — Çankırıya, Ziya Mutü Bursaya, Nihat Salkor İstanbula. Burdurdan: Zehra Tek İzmire, Hüseyin Vural Denizliyo, Mustafa — Nur! İspartaya, Kırıkparlas Antalyaya, Cemal Onur Koca - eliye, Bursadan: Bahriye Özgü Kırklareline, Gü zin Bönmez, Firdevsi Gönen, Nuriye — Nurol İstanbula, Servet Atalay Kocaeliye, Emine Özdem, İzmet Dikmen İstanbula. Çanakkaleden: Kevaer Türker Kaştamo- nuyo, Emine İyihuylu Bursaya, Şerife Altın- &ö Ankaraya, Hikmet Sezgin İstanbula, Ha- ver Kasadar Şerife Azak An- Karaya, Bürhan Tuüçtürk İstanbula. Çankırıdan: Hüseyin Tarhan — İstanbula, Marinin gösteriş ve yapmacıktan ka-|kadderatı ile oynanacaktı. Eğer galib|Mustefa Tuncer Yozgada, Şaban Önalp Kay çan, kabil olduğu kadar silik kalmağa |çıkarsa - ki buna emindi - kazanacağı | seriye, Ulvi Yılmaz Yozgada, Bedri Altuğ To- gayret eden sade tabiati vo bilhassa|zafer definelerini onun önüne sere - onun içindeki gizli kederi bilmeleri, 'cekti. Hergün mektub yazmağı vâdetti. kıskançlıkların da önünü almış oluyor-|O da heyocandan titriyerek minnetini | Halid Özyurd Orduya, Hüseyin Yalçın Çan- tır. du. Bu aralık Beningsen'in kumandası söyledi. Mari son bir defa kendisini sıkı sıkı altındaki Rus orduları, Şarki Prusya | kucaklayıp saraydan çıkan Napolyo - taraflarında toplanıyorlardı. nun arkasından bakarken, bu kudretli Napolyon, kış ortasında, harbi kat'"1|eşsiz insana, her şeye rağmen ne kadar şekilde sona erdirecek, ant darbeyi|bağlanmış olduğunu farketti. indirmek istedi ve askerlerine hareket| O günden sonra da, dualarının arası- emrini verdi. Ayrılmadan evvel son defa, Mari ile, na onun da ismini kattı. Bütün çarpışmalarda, faikiyet Fran- çok candan konuştular. Onu gözü ar-|sızlarda idi. Büyük bir muharebenin kada kalarak, içi sızlıyarak bırakmı -| arifesinde bulunuyorlardı: Bu, Eylo yordu ama, bu defa sevgilisi için deloldu, harb etmiş olacaktı. Lehistanın mu - (Arkası var) (Baş tarafı 9 uncu sayfada) Bugün artık hiç tereddüd etmeden Bu söz işte karşımızda gökleri zapta ka-| memlekette sivil tayyarecilik yaşamağa rar veren bir hakikat şeklinde tecelli et- başlamıştır diyebiliriz. mektedir. Bu gençlerin içinde Bay Ali Yıldız gibi bir gün evvel yaptığı akropatik uçuşlar- la hepimizi maharetine hayran edenleri, Bayan Muzaffer ve arkadaşları Naciye ve Semahat gibi bu hususta konuşmağa en sahibi salâhiyet havacılarımızın tak- dirini kazananları ve daha isimlerini ak- lımda tutamadığım nice, nice gençlerimi- zi görmek bize bu kanaati vermiştir. Evet, yürek ve cesaret istiyen bütün. sporlarda, — güreşte, — binicilik, —atı - çılık ve denizcilikte olduğu gibi, havacı- lıkta da pek yakın bir istikbalde Türk gençliği en başta gelen bir unsur ola - caktır. 'Türk sivil havacılığı şimdiden Balkan- lardaki bu nevi mesainin fevkine çık - mış bulunuyor. Bu muvaffakiyetin âmi- H gençlerimizdeki bu fıtri istidadın inki- şafına canla başla uğraşanların kurduğu teşkilâtın mükemmeliyeti içinde yaşanı- lan disiplin havası, ccnebi mütehassıslar da dahil olmak üzere bütün talim kadro- sunun gayret ve himmeti ve ordumuzun bu mesalye karşı gösterdiği yüksek alâ- İka ve himayedir Suad Derviş eanaNLANeLesene A eseSeEReaResecennAa İlân Tarifemiz 'Tek süluün santimi Birinci İkinci fazlaca mikdarda ilân yaptıracak. lar ayrıca tenzilâtlı tarifemizden tetifade edeceklerdir. Tam, yarım ve çeyrek sayfa ilânlar için ayrı bir tarife derbiş edilmiştir. Son Posta'nın ticari ilânlarına sid işler için şu adrese müracaat edilmelidir: İlâncılik Kollektif Şirketi Kahramanzade Han Ankara caddesi kadı, Ali Kökalp Ankaraya, Hatice Uzal Kü- 'aya, Çorumdan: Makbule — Gültekin Tokada, Lise, Orta ve İlkokul öğretmenleri arasında nakil ve tayinler Eylâl 10 kırıya, Cabir Aydın Kırşehire, Hikmet Ati Kayseriye, Ekrem Sakınmas — Vuna, Lütife Öztay Niğdeye, Remziye Akyürek — Bileciğe, Dentzliden: Saniye Akıncı Maraşa, Emin Gürsoy Burdura, Mağfure Yücesoy Gazlan - tebe, Abdurrahman Cengiz Kırşehire, Fik - ret Tanhan Bursaya, Dirayet Acatay, Yekif Düzen İstanbula, Diyarbakırdan; Nazmiye Erkintan Çoruha, Bdirneden: Meserret Tankor — Samsuna, Cemal Uzgeçen İstanbula, Mehmed Balpınar Bakişehire, Ali Kaya Kırklareline. Kiâzığdan: Dürriye Yalçın Sivasa, Seher Kutluk Urfaya, Fatma Bayülken İstanbula. Brzineandan: Cemile Rskiyord, — Hayriyo Eskiyurd İstanbula, Erzurumdan: Turhan Yıldız Trabzona. Eskişehirden: Servet Söker İstanbula, Sa- im Onur Kırklareline, Osman Boğa Butdü: Ya, Ali Demir Vana. Gazlantepten; Mediha Lüna Aydına, Ha üÜce Hasanigök Çanakkaleye, Nözhet Kara- han İzmire, Remziye Kışlalı Bursaya, Rahi« me Tüunç Sivasa, Halit Gültekin Urfaya, Ni had Tambak Koeneliye, Kâmile Aysel Mani- saya, Gümüşhaneden: Nesrin Gürkan Tekirda- Şına, Rakibe Bedben Muğlaya, Davut Eroz Niğdeye, Zihni Caner Trabzona, Feride De - ğer Sivasa, Muzaffer Atalay Bingöle, Giresundan: Hatice İşinak İzmire, Mak « bule Coşkun Sivasa, Şükrüye Alp Çanıkırıya, Nurta Gündoğdu Karsa, Asım Turanalp Elüe zığa, Cemal Yengilgün XKötahyaya, BSüzat Göç İstanbula, Yusuf Tuncer Gümüşhaneye, Şükrü Canik Orduys, Badiye Gürkan Tekir- dağına, Hâmi Şahin Ankaraya, İçelden: İbrahim Demiral Niğdeye, Meh- med Gündoğdu Çanakkaleye, Kemal Kara » yazıcı Mardize, Fethi Yalçın Malatyaya, Fah ri Teoman Niğdeye, Ahmed Remzi Kayse « riye, Şaztye Bayaan, Cahide Almor, İstâmi Beylân Beyhana, İstanbuldan: Cemil Tuğlu Bursaya, Ve - dila Netik Ankaraya, Zahide Atakut Tokada, Süleyman Sıtkı İzmire, Kamrân Balıkesire, İzmirden: Hasan Işık, Tahir Günenç An- karaya, Reşad Ofuz, Muazzez Kaynaraa İse tanbula, Hilmi Ercan Kirşehire, — Mahmul Akçelı, Belkis Çağlayan Seyhana, — Şevkel Pinar, Ahmod Atalay Kayseriye, İsmall Gök: alp Niğdeye, Ömer Bolat Elâsığa, Mehmed Öztürk Burdura, Mehmed İlbek Yozgada, A- dile Tomrul Burdu! Bir şirket vapurunun makinesi bozuldu Şirketi Hayriyenin 53 numaralı ve puru, dün Beykozdan Köprüye hare « ket ettikten sonra yolda makinesinde birdenbire bir ârıza olmuş ve vapur güçlükle Köprüye gelebilmiştir. Vapur tamir edilmek üzere selerden alınmış Neş'eli bir tip Burdurda terzi Osman Zeki kar - deşi — karakterini soruyor: İşinde lâzım o - lan tertib ve tan- zim kaldelerini ih- mal etmiş değil - dir. Bir şeyin ile- risini fazla düşün- mez, hayatını da - ha ziyade neş'e içinde ve kedersiz geçır- mek ister, sevgi maceralarına yer verir, Sokulgan olması: beklenen bir tip İzmitten Hay » dar soruyor: — Muvaffak o - Tacak meyım? Kendi flemin - den taşmak ve baş kalarını — kırmak- sızın kendisini gös- termek ve sokul « gan olmak lâzım - dır. e Çabuk kızan bir ti Bakırköy- den Haşim karak- terini soruyor: Olduğu gibi gös rünen bir tiplir. Arkadaşlığına gü- venilebilir. Ça buk kızarsa da ça- buk barışabilir. Teşviklere — kapıl- ganlık gösterir. Fotoğraf tahlilleri ğ'â < Fotograf tahlili kuponu