bft D y ı Tz p P- k Bi ekae, aü «İndllae D ü *OSTA h - - gçrtrenaRA üN y darağacı altında biten memuriyet hayatı : 90 ” Vüvmancanantl - Devlet kapısında elli Yazan: Eski Dahiliye Nazırı ve eski meb' yıl I us Ebubekir Hâzım Bir gün Dedeağaç Avusturya konsolos tercümanı Efrimidi şapkasını çıkarmadan mahkemeye girip sıralardan birine oturmuş, bu yüzden mahkeme reisi tarafından acı bir ihtara maruz kalmıştı Bu takrir, mösyö Amede Takela'nın yani Monitör Oryantal gazetesi muha- birinin mezkür gazeteye dercolunan mektubunun hemen harfiyen bir kop- yası olduğundan bunda dermeyan edi- len safsataları birer birer teşrih ile ittihaz olunan tedbirleri mösyö Gros Holcun takdir ve teşekkürle karşıla - masını icab ettiğini yazdım. Bunda, mumaileyhin hale vukufu olmadan şi- kâyette bulünduğunu maddi delillerle ispat ediyor ve bu takriri mösyö Gros Holc'un okumaksızın imzalamış olaca- ğımı söylüyordum. Mösyö Amede Ta- kela'nın — eniştesi yani — konsolos - ajan mösyö — Takelanın — damadı mösyö Vernaçe — Dedeağaç demir - yolu idaresinde — marşandiz. mü - dürü olduğundan Monitör Oryantal gazetesindeki mektubun bir takrir şek- linde kopya edilerek umumi müdüre imza ettirilmesinde bu müdürün med- hali bulunabileceğini ilâve ettim ve eski dizbarko ücretleri ile yeni tarife- lerin suretlerini — nafia nezaretine gönderdim. Ayni zamanda bu tarife - Gen en çok istifade eden müessesenin şark demiryolları kumpanyası olduğu- nu en beliğ rakamlarla ispat ettim. Bu sırada, hariciye nezaretinden ge- len bir telgrafta da: «Karasite kumpanyasına mahsus nak liye mavnalarının menolunduğu İtalya sefaretinden marazı şikâyette beyan olunduğundan vâki ise usulü muhadde- senin ref'ile tâamülü veçhile muamele olunarak şikâyetin devam ve tevalisine meydan verilmemesi muktazidir.» Denildiğinden o zamanlarda «serke- şane» tabirile muahazeye müstahak gö- rülen şu cevabı vermiştim: «Karasite vapur kumpanyasının nak- liye mavnaları yoktur, olsa ve mene- dilmiş bulunsa bile bu kumpanya Fran- sızdır. İtalya sefaretinin müdahalesi kabul buyurulmamak İlâzım gelir. Bundan daha mühim bir Fransız kum- panyası olan Mesajeri Maritimin ajanı | ittihaz olunan usul ve yapılan ehven tarife dairesinde ve kemali memnuni - yetle münakalâtta bulunmaktadır.» Bizim müdafaa, devletle olan muka- veleyi feshe kadar ileri gideceğini ha-| raretle beyan ve tehdid eden mösyö Gros Holc'a bir soğuk duş gibi tesir ederek benimle mülâkat ve meseleyi yakından tedkik etmek için demiryolu müfettişlerinden mösyö Hanogeri der- hal Dedeağaca gönderdi. Mumaileyh, meseleyi iyice tedkik edince yapılan münavebe usulü ile na- kil ücretleri tarifesinin gayet adilâne ve 'demiryolu kumpanyasının da menfaa- tine pek muvafık olduğuna kani bulu- narak kumpanya için takdir ve teşek- kürden başka söylenecek söz ve yapıla- cak muamele bulunmadığını bana söy- ledi. Hakikati telgrafla mösyö Gros Holcada bildirmiş olduğundan yanlış malümat verdiği tahakkuk eden mar- şandiz müdürü Vernaçeyi tensib edece- ğim surette cezalandıracağını — bana tebliğe bizzat mösyö Gros Holc tara- fından memur edildiğini ifade etti. Ben, bir daha böyle kötü harekette bulunmamak şartile şahsen Vernaçeyi affediyordum: — Müdiri umumi böyle bir memur hakkında ne yapmak isterse yapsın, dedim. ; Vilâyet ve Babıâli mezkür sefaretle- rin müdahalelerile benim yazdıkları - mı iki tarafâ tebliğ eden hissiz birer vasıta halinde kalarak müdafaalarımı teyid ve tecavüzlerini menetmek ya - lunda hiç bir yardımda bulunmadık - ları için gazetelerle de — müdafaaya mecbur olmuştum. Hattâ Şark demir- yolu şsumum müdürünün rekabetinden bahsettiği Varna limanında da mavna- ların münavebe ile işlediklerini der- meyan etmiştim. Babıâğlinin hakikaten yürek yakan reti Dedeağaç konsolosu vekili mösyö Suhura telgrafla: «Dedeağaç mutasarrıfının tatbik et- tiği usul adalete muvafık olduğundan mütabeat ediniz.» Diye emir vererek meseleyi kapat - mış idi. Mösyö Suhur dostumuz beni Dedea- ğaçtan kaldırarak bu mavna ve dizbar- ke dolabını tekrar döndürmek için ara- dığı çareyi bulmakta gecikmedi Rüş - vet olarak bana vermek istediği iki üç bin liranın belki bir kaç yüzünü, hafi- yelikleri maruf kimselere — vererek Yıldız sarayına Jurnaller yağdırmağa koyuldu. » Sırası gelince, hikâye olunacağı gibi, bu jurnallarla ihbar olunan suçlarım- dan biri Avrupadan muzır kitablar, ga- zeteler getirtmekte olduğuma dairdir. Hepsini Paristen getirttiğim bu kitab- lar, fenni ve edebi eserler idi ve kim - senin haberi, malümatı olmaksızın mösyö Suhurun vesatetile ısmarlanmış idi. Dedeağaç mutasarrıflığından infisa - limden kırk beş gün sonra valiliğine tayin olunduğum Musul vilâyetinde bulunduğum sırada münavebe usülü - nün kaldırılacağından bahis ile müm- kün olan sür'atle imdadlarına yetişme- mi Dedeağaç mavnacıları uzun bir tel- garfla benden rica ettiler. ve Doid vapurile onun namına gelmiş Derhal sadrazam Halil Rıfat paşaya bir telgraf çektim. Böylece Suhurun son teşebbüsünü çürüttüm. Seneler geçti. İstanbulda bulundu - ğum —esnada, — dahiliye. — müsteşarı Fuad bey, beni acele dahiliye nezareti- ne davet etti. Gittim. Fuad bey: — Vaktile, Dedeağaçta uzun bir cehd ve ikdam ile pek iyi halletmiş oldu- ğunuz bahri münakalât ve dizbarko meseleleri sevabıka vakıf — olmıyan Edirne valisi Hacı Adil bey tarafın - dan, bazı konsolosların arzuları vechile, sabıka ric'at edilmek isteniyor. Şunları okuyun. Ne yolda cevab ya- zılarak vali bey ikaz olunmak muvafık ise izah buyurun, dedi. Dosyayı aldım, tedkik ettim. Münde- recatı safsatadan başka bir şey değildi. Düşüncemi müsteşar beye izah ettim. (İkdam) gazetesi sahibi Ahmed Cev- det bey merhum da yanımızda bulunu- yordu. O da bu mesele için (İkdam) a bir makale yazacağını söyledi. (Arkası var) Edirnede belediye seçimi hazırlıkları Edirnede belediye intihabatı için hazırlık- lar devam ediyor. Yapılan bir toplantıda iİn- tihab encümeni teşkil edilmiş ve faaliyete geçilmiştir. Hazırlanan intihab defterleri de yarın asılacaktır. Günün Bulmacası AO S" 8 4 b Ü T & V 10 1 bi 2 E 8 E 4 L 5İ (H B /a elimi (W Lİ 7 | 8 İ 9 B - Si 10 zi SOLDAN SAĞA: l1 — Bir başka sokağa çıkmıyan sokak - Evlerin üstü. 2 — Bir ağaca diğer bir ağacın dalını ek- lemk - Yamalamak masdarından em- rihazır. 3 — Parçalıyan - Emeller. 4 — Başta bulunan - Köpeğin iki ayak ü- | zerinde durması. 5 — Mahkemei şer'iyedeki hâkim. 6 — Ceriha - İztırab nidası, T7 — Erkek isimlerinden evvel söylenilen - Kâfi bulmak. 8 — Başkaları - Ayni olanlar.. 9 — Sıcak mevsim - Tasgir edatı - Rabıt edatı. 10 — Bal yapan böcek - Dikmek masdarin- dan muzari cemi birinci şahıs. YUKARDAN ASAĞI: 1 — Köylere inip — kümeslerden çalan bir hayvan - Adi. 2 — Aydınlık - Bu mevsim. 8 — Kırılmış - Tahrir. # — Eğlence. 5 — Göz - Duaâ eden. 6 — Sonuna bir «N» ilâve edilirse tahmin - Sirke satan, T — Beraber - Endaht etmek. 8 — Katre - Petrol lâmbasının şişede yap- tığı siyahlık. 9 — Aletler - Enfüsinin zıddı. 10 — Bir duvarcı âleti - Halkeden, 1 2 8£ 5 6 T S0 10 tavuk 1( İİKİTİİİBASINAT 2İDİA İİMARBAİLE SİARİTİAİNİBİİ(ÇİAİK 4İRMEREİMEKENE 5İE|İSİEİRMNVİEREK #İMNAMELİMİRİ TİE|İLİEİM İKİAÂAMET SİTİAİK|AMMALINSA 9METMİSİAYESİN IONR(AİHİAİTİE|TİNİMİ i | Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli secekler; vallahi bir daha babamın cebi- Ankara borsası ——rra — Açılış- kapanış fiatları 9 -9- 938 ÇEKLER Kapı u, 6,06 125 5870 3,3975 6,605 £8 44 67 8950 B0, 3425 21, 16650 1,11 1.43950 4 2316 6,06 23 3975 £4 7350 0,3000 Sb 3776 312450 £3 4250 Açılış 6,06 125 5875 8,3975 6,605 28,44 67,83950 DU 345 £Z1.1000 1,li 1.4950 4,2876 5 06 23.39765 &4, 7.b0 0,9050 2.8175 35-3775 31.2450 23,4250 AM Açuiyğ Londra Nev-York Paris Milâno Cenevre Amsterdam Berlin Brüksel Atina Sofya Prag Madrid Varşova 24 60 6 90 8 20 105 50 10 b Ğ) l1 ö0 1 vö 6 10 peşin - A, Şm. 94 60 vadeli Bomonti - Nektar Aslan çlmento Merkez Bankası ; Bunkası Telefon İttihat ve Değir. — Şark Değirmeni 'Terkos İSTİKR Açılış Türk borcu I pejin 19 25 » . İ » » » D yadeli MİZAH: Adabı muaşeret kurslarında (Baş tarafı 7 inci sayfada) İhtiyar bir kadın: — Ayol bunlar hepimizi kesecekler mi? Çoluk çocuk sahibiyiz, bize kıyma- sınlar, günahtır. Bir çocuk ağlar: — Anne kimi kesiyorlar. Beni mi ke- ni karıştırmam, Muallim korkusundan kürsüden atla- mış, bir fırsatını bulup kapıdan kaçmiş- tır. Dersi de böylece bitmiş olur. kayıdsızlığına rağmen Almanya sefa - Axrupa şampiyonasının üçüncü ve son günü ÂAÂvrupa şampi - yonasının üçüncü ve son gününde bir çok sürpriz - lerle - karşılaşıl - mıştır. Bu yüzden de Almanlar bü - yük puvan fark - larile diğer millet leri geride bırak - mışlardır. —Hele Finlerin son gün- de — uğradıkları mağlübiyetler her — tarafda hayretle karşılanmıştır. Üç günde ka - pı hasılatı 418 bin frank tutmuştur. En kalabalık gün ikinci gün olmuş- tur. 25.000 seyir- 1500 metrede birinci ci bulunmuştur. gelen Wooderson Sön gün ise pazartesiye tesadüf etti - ğinden ancak 8000 kişi kapanış mera - siminde bulunabilmiştir. 1500 metre 1 - Wooderson (İng) 3 d! 53 s. 6/10, II - Mostert (Bel) 3.54 5/10, III Beccali (İt) 3.55 2/10, IV. Hartikka (Fin) 3.56 3/10, V - Sarkama (Fin) 3.56 7/10, VI - Stanizse- | Wsk' (Pol) 3.58 4/10. İlk 500 metre | d, 17 saniyede, 1000 metre 2 d. 35 s., 4/10 da geçilmiş- tir. Wooderson arzu ettiği gibi dünya rökorunu kıramamıştır. Yaptığı dere - ce çok uzaktır. Cetvele göre 1005 pu- van alır. Çıkışla Beccali başa geçti. Har tikka peşi sıra geliyor. Wooderson ara- yı kapadı. Nihayet sıralandılar.. 10.000 metre - 1 Salminen (Fin) 30.52 4/10, TI - Bevlacgua (İt) 30,53 2/10. IlI: Syring (AN 30.57 3/_10, IV: Szilagy (Mac) 30.58 6/10, V: Tilman (İsveç) 31.6 6/10, VI: Kelen (Mac) 31.18 6/10, Monoton bir yarış, deparda Szilağy başta, fakat Salminen kumandayı ele aldı. Sicart yarışı terketti. Beriacgua son üç tura kadar başta giderken Sal - minen geçti. Syring Sprintle Szilagyi mağlüp etti. İlk 1000 metreyi, Salmi - nen 3 d. 4 s. de Beviacgua 3 d. | s. 6/10 da ve onuncu gelen Dressus (Fr) 2 d. 53 s. 4/10 da geçmişlerdir. 3000 metre manlalı - 1: Larsson (İsveç) 9.16 2/10, II - Kaidl (Al) 9.19 2/10, III - Lind blad (Fin) 9.21 4/10, IV - Tuominen (Fin) 9.28 4/10, V - Cuzol (Fr) 9.42 2/10, VI Tinort (Fr) 9.43. Baştan sona kadar üç birincinin çe kişmesile geçmiştir. Lindblad — yarışı sürüklemiştir. Fakat Larsson sprintle kazanmığtır. Finlandiyalıların mağlü- biyeti hayret uyandırmıştır. 4Xi100 - 1: Almanya (Kerseh, Hornberger, Neckermann, Lelchum) 40. 9/10, II - (İsveç) solini (İt) 48,02, VI - Kulitzy (Macar) 47,19. İsmet Hulüsi Ö han l ü Z l Ğ AAA A AA eç aaf A6 hai A l AF ğ 41. 1/10, TT1 - İngiltere 41. 2/10, IV - İtalya 41. 3/10. Holanda abondone etmiştir. Hiç ü - mid edilmediği halde İsveç ikinci ol- muüuştur. 4X400 - 1: Almanya (Blacejezak, Büls, Lindhoff, Harbig) 3.13 7/10, II - İngiltere 3.14 9/10, III - İsveç 3.17 3/10, IV - Fransa 3.18 3/10, V - İtalya 3.19 7/10. VI - Maca - ristan 3.22 9/10. lİk çençte Almanya başa — geçti. Fransa, İsveç ve İngiltere ile müca - delede, Üçüncü çençte İngiltere ikinci vaziyete geçti. Disk atma - 1: BSehroeder (Al) 49 m. Tü, TI - Oberweger (İt) 49 m. 48, III - Bergh (İs- veş) 48,72, IV - Kotkas (Fin) 48,63, V - Con- Yunanlı Floros 45,56 atarak onun - cu ve meşhur Yunanlı Sillas ta 45,50 ancak on birinci olabilmişlerdir. Yüksek atlama - 1: Lindgulist — (İsveç) 1,97, II - Kotkas (Fin) — 1,94, III - Kalima (Fin) 1,94, IV - ÖOdmerk — (İsveç) 1,90, V - Stai (Norveç) 1,90, Vİ - Molroud (Fr) 1,85. Şimallilerin zaferi.. Fakat Finlan - diyalılar bir sürpriz olarak mağlüp ol- dular. Dekatlon - 1: Bexell (İsveç) 7,214, II - Gierutto (Pol) 7,006, III - Neumann (İsviçre) 6,664, IV - Glotzner (Al) 6492, V - Anet (İs - viçre) 6118, VI - Plavzik (Pol) 5946 puvan. Bulgar Doyçef dekatlona girmek is- Seyirciler birçok sürprizlerle karşılaştılar, kaqı hasılâtı 418,000 frank tuttu üç günde 1 tirak edememiştir. Halbuki Avruplp şampiyonası için Parise ilk gi kendisi idi: ÖŞT *A Umumi puvan vaziyeti: - Almanya 55, II Finlandiya 37, III İsveğ | sa.rvinsııtmıa.vnoıann.ııı.vximyw 13, VII Fransa 9, VIII Estonya 1X Maca * ristan 4, X Belçika ve Polonya 3 :ı: XU Nor- VeŞ ve İsviçre 1 er puvan a!mışlar'dn-. | Avrupada futbol maçları — Â ) başlagl.ıxğ?u:e hşer tar;rfrı:ndı futbol mevsimi Almanyada ! Almanya (A) 1 (B) 1, Viyana 5 - Nürnberg: 1. Romanyada: Romanya (B) 2 - Y -| lavya: (B) 0. ” v Norveçte: Oslovda oynanan — maçı 38.000 seyirci seyretmiştir. Norveç 2 - 1 galib gel « Finlandiyada: Norveç işci milli takımı Ü Finlandiya işcl milli takımı 3, i Fransada (Fransa şampiyonası) : Exellslor 3 - Le Havre 3, Racing 2 - OlL Marsellle 5. Sochaux 3 - Roubolx 1. Söte 3 - Strasbourg 1. Rouln 2 - Cannes 1. Orta Avrupa final maçı Pragda oynanan Orta Avrupa kupasının final maçı Mazarik stadında 50.000 kişi ö « nünde yapılmıştır. Macaristanın Ferenç Va- roş takımı ile Çeklerin Slavya'sı —bu çetin maçı oynamışlardır. 28 inci dakikada Macaf Tancos bir gol atmıştır. 34 üncü dakikada Cek merkez muhacimi Bican beraberlik ve 40 incı dakikada da Limunik Slavyanın ga- libiyet golünü atmışlardır. Devre 2 - 1 bit - miştir. İkinci devrede 17 wmci dakikada Ma- car Kiss beraberlik golünü atarak oyunun 2 - 2 bitmesine sebeb olmuştur. Hakem İn - giliz M. Mee maçı fevkalâde idare etmiştir. Bu maçin revanşı bu pazar Peştede yapı « lacaktır. , ! Galatasaray müral;ahe heyeti ' Geçen hafta ekseriyet hasıl olamadığı 1i - — çin toplanamıyan Galatasaray — Spoör klübü yüksek mürakabe hey'etinin — toplantısı 17 Eylül Cumartesiye tehir edilmiştir. isviçre endişe içinde şark hududunu tahkim etmiye çalışıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) | Bir harb vukuunda Engadine demir - yolları ile şöseleri faşist devletlerini tah- rik edecek bir âmil olarak görülmekte - dir. Onun için binlerce İsviçreli amele En- — gadine'in dağ geçidlerinde yeni istihkâm- — lar yapmakla meşguldürler. : Turistler için bu inşaat yakınlarında dolaşmamalarını ihtar eden levhalar a « sılmıştır. Miğferli, süngülü nöbetçiler ge- — ce gündüz buralarda nöbet beklemekte - — dirler. y Yeni yapılan istihkâmlar, kayalardan, dinamitlerle berhava edilecek galeriler- den müteşekkildir. Burada uzun menzilli toplar, pek güzel saklanabildiği gibi En- — gadine'e uzanan bütün ovayı kontrol et- | mek imkânı da hasıl olacaktır. Edebiyat: Milli edebiyat sadece mevzuda mahallilik midir ? (Baş tarafı 7 inci sayfada) vericidir de...» Neden? Çünkü büyük e- — serler, dünya edebiyatında yer tutacak eserler vermek iddiası bütün bu hum- malı hareketlerin mihverini teşkil et- — mektedir. Fakat daha evvel, fazla coş- kunluga kapılmadan ve fazla iddialar ortaya sürmeden tevazu ile ve bilhassa mahalli renk içinde kuvvetli bir teknik ve sistemle yürümek lâzımdır. Ne sadece mevzuda millilik, ne de ma- — hallilik! Her şeyden evvel itidal... Fakat şunu da itiraf etmeli ki, kafaları yeni ideallerle dolu ve gözleri yeni ışıklarla parlıyan hangi memleket edebiyatcılari bu kadar itidali elde edebilirler? Halid Fahri Ozansoy Y temiş fakat geç müracaat ettiği işin iş- EV İ G çe DĞ —