başlayıp İstanbulda | Niğde tahrirat kaleminde başlayıp İ: darağacı altında biten memuriyet hayatı : 88 Devlet kapısında SON POSTA aet elli yıl Yazan: Eski Dahiliye Nazırı ve eski meb'us Ebubekir Hâzım Bir gün mîhkâmludıı_biri: * Beyefendi, dedi. Bahçede çalıştırlan mahpuslar kaçmasın diye konulan iki jandarma beyhude yere duruyorlar. Siz mutasarrıf mse kaçmaz| ,, bulundukça içimizden hiç ki Yukarıda saydığım binaların orta- sındaki gübreli ve çamurlu sahanın bir an evvel bahçeye tahvilini arzu edi- de uygun bir plân yapıl- iltisak — demiryolunun Dedeağaç kamiserine, nafıa mühendi- sine, hattâ Şark Demiryolları mühen- disi Alman Mösyö Hafnere rica ettim. Bunların yaptıkları plânların hepsi güzeldi, fakat mevkle uygun değil, Bu Müstatil şekildeki sahaya yapı- lacak bahçeye dört taraftaki karşılıklı kapılardan girerek dairelerden herhar- gi birine gideceklerin veya kapıların birinden girip diğer birinden çıkacak- ların en kısa bir yol ile mürur ve ubur- larını temin etmek lTâzımdı. Çünkü, aksi takdirde, halkın, yapılacak olan çiçek tarhlarını çiğnemekten menedi- lebilmeleri müşkül olurdu. Abalinin bakımsız bir halde bulur nan bu arsa üzerine, gidegele, bıraktık- ları ayak izleri dikkatimi çeldi. Bu iz, gidilecek, gelinecek bina ve Fapılar için en kısa birer çığır olmakla beraber teşekkül mütenazır şe- killerde de bir çirkinlik yoktu. Gördüklerimi, derhal bir kâğıd üstü- ne kopye ettim. Bu suretle, yollarının genişliği metre ile altı metre- arasında tehalüf eden iyi bir bahçe plânı vücude geldi. Plânı, gösterdiğim üç mühendis, kısa yol meselesi ve yollar arasında kalan parçaların tenazuru bakımından kendi plânlarına müreccah buldular ve işe başladık. O sene baharında Edirnede Meriç, Arda ve Tunca ırmakları feyezan et- mişlerdi. Kışlalara vesair su istilâsına uğrayan mahallelere ekmek ve erzak göndermek için bahriye nezaretinden iki altı düz kayık istenmişti. Nezaret- ten, yelkenli büyük bir kayık yahud küçük bir gemi yollamışlardı. Bu sefi- nenin matlub işde kullanılması müm- kün olmadığı gibi, İstanbula iade mas- rafı da fazla idi, Edirnede satılmasına da imkân yoktu. Ben, Dedeağaca gelirken bu kayığın Dedeağaçta satılarak bedelinin hayırlı bir işde kullanılmasına idare meclisin- deön karar almıştım. İşte, bunu satarak bedelile bahçe işine başladık. Ağaçların gerek intihab ve gerekse bakımına itina edildiği için iki sene $- çinde umulmaz bir derecede yetiştiler. Bir aralık oraya gelmiş olan, Fran- sanın İstanbul sefareti maiyetine me- mur vapurun süvarisi beni ziyaret et- ti Meğer bahçenin evvelki vaziyetini, evvelce de Dedeağaca geldiği için, bili- yormuş. Bu kadar kısa bir zamanda ha- sıl olan tebeddül, dikkatine çarpmış... Alman mühendis Mösyö Hafner ile be- raber, her üçümüz bahçeyi gezdik. Mösyö Hafner kısa yol meselesini an- lattı. Süvari merak ederek camiin mi- naresine çıktı. Sonra plânın kimin tara- fından yapıldığını sordu. Mösyö Hafner beni işaret ederek: — İşte, diplomat bir mühendis olan mutasarrıf bey, dedi! Fransız beni hararetle tebrik etti, O- na: — Böyle tebrik ve takdir edilmeğe hakkım yok, cevabını verdim. Çünkü plânı ben yapmadım. Onu, daima kısa yol arayan inşanların izleri vücude ge- tirmiş. Ben de bunları bir kâğıda nak- lettim, o kadar... Bahçeyi evvelâ üç kuruş gündelik ile ve bilâhare de para tükendiği için memnuniyetle ve ücretsiz olarak mah- puslar yaptılar. Çünkü, aşağıda izah e- Geceğim vechile, bütün mahpuslar ile gerçekten dost olmuştuk. Hapishane binası hava ve ziyayı, ta- vana yakın bir irtifada olan pencere ve künklerden alıyordu. Ben bunları genişlettim, künkleri çıkartıp yerleri- he pencere yaptırdım. Mahpusların, Binada akar gu bulunmamasından do- layı çektikleri eziyet ve meşakkatin ö- nüne geçmek için, akar gu tesisatı ve bir de şadırvan vücude getirttim, i|kân bulmuştum. Dedeağacın eski ve Mahpusların okuyup yazma bilenle- rini, bilmeyenlere öğretmiye memur etmiştim. Hattâ mühtac oldukları ki- tabların parasını da Rusya konsoloşu dostum Mösyö Cristi vermişti. Fazla 0- larak mahpusların az sermaye ile bazı san'atlara intisablarını temin ve bu su- retle az çok faydalanmalarına da im- Esasen, bahçe işleri mahpuslar için bir nevi eğlence teşkil ediyordu. Bunlar meyanında Ferecilik nahiye- si köylerinden birinin ahalisinden olup bir katil meselesinden dolayı mahküm olan bir mahpus vardı. Küçük eüsseli ve Abbas adlı olan bu şahıs zeki bir a- damdı. Onu işbaşı tayin etmiştim. Abbas, bir gün: — Beyefendi, dedi, bahçede çalıştı- rılan mahpuslar kaçmasın dive konulan iki jendarma burada beyhude yere du- ruyorlar, Siz mutasarrıf bulundukca, | içimizden hiç kimse kaçmaz! O esnada bu nahiye dahilindeki köy- | lerden birinde ,geceleyin, zengin bir adamın evini basıp mallarını çalmışlar, kemdisini de yaralamışlardı. Her taraf- ta emniyet mükemmel olan bu küçük livada nadir olan bir vak'a teşkil eden şu hâdiseden canım sıkıldı. Birçok ta- kib ve taharriye rağmen failleri de el- de edilemedi. Bu vak'ayı, bahçe işlerine nezaret e- derken, Abbasa anlattım: — Sen bu cinayeti kimlerin yapmış olduktarını tahmin edebilirsin, dedim. Abbas gülümsedi: — Bizim nahiyede ne müdür müdür dür, ne de jandarma jandarmadır. Keş- ki daha evvel söyleseydiniz, emreder seniz bu gece gider, bir iki gün içinde hem hırsızları tutturur ve hem de çal- dıkları malları buldururum.. Abbas, aklı başında bir adamdı. Mah- kümiyetini mucib olan katil cürmü tahrik ve tehevvürle vukua gelmişti. Ceza müddeti de bitmek üzere idi. O- nun için, bu vesile ile kaçması ihtimali hatırıma geldi. Esasen her ne sebeble olursa olsun ,bir mahkümun serbest bi- takılması kanuna mugayir idi. Ani bir tereddüdden sonra: — Pekâlâ, dedim, bu gece git! Zeki mahküm, herkesin sezemiyece- ği bu pek kısa tereddüdü anlamı: — Emriniz vechile giderim. Fakat belki lâzım olur, Musa çavuşu da yanı- ma katsanız, dedi. Musa, mulasarrıflık makamına me- mur çoak kuvvetli bir jandarma idi. Ab- basa: — Musanın, bence gitmesine lüzum yok. Fakat mademki istiyorsun, öyle olsun, cevabını verdim. Abbas e Musa, üç gün sonra gasbo- hman malları, beş altı katıra yüklemiş oldukları halde, mücrimlerle beraber avdet ettiler. Kanuna muhalif bulunan bu mua- melemi yazmaktan maksadım, böyle hareket etmelerini idare memurlarımı- za tavsiye etmek değildir. Vazifesini Li ni simlerinden biri daha nın mahdud olmadığını anlatmak isti- yorum, Manastır vilâyeti hatıralarında görü- leceği vechile, orada bu küçük vak'a- dan çok büyük, çok mühim ve mes'uli- | yeti çok ağır teşebbüslerde bulundum ve muvaffak oldum. —S2- NAKLİYAT İNHİSARI VE FAHİŞ TÂRİFE SEFİRLERİN VE ŞARK — DEMİRYOLLARI UMUM MÜDÜRÜNÜN ALDATILMALARI -— Dedeağaca vardıktan birkaç gün son- ra hükümet konağı önünde kadınlı, er- keili yüzlerce insan toplanarak beni görmek istediklerini söylediler, Derhal çıklırn. (Arkası var) Günün Bulmacası 284558578910 SOLDAN SAĞA: 1 — Bigara kutusu - Baştaki tüyler. 2 — Evkafın aldığı vergi - Bir ev halkı, 3 — Bedava olan - Genişlik. 4 — Barık yaptıkları bir kumaş - Dikiş dikmeğe yarıyan. 5 — Sonuna bir «H» getirilirse yol - Ma- viye beazer bir renk. 6 — Yavaş harcket ederek, 7 — Kıraat eden. 8 — Kamer - Hatırladık. 9 — Eritmek - Cemi edatı. 10 — Yedikulenin bostanlarında iyi yeti- şiz - Nesil. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Alış veriş « İşaret. 3 — Tuaccüb nidası - Üye, 38 — Peder - Boyamak masdarından mu. zari müfred üçüncü şahıs, 4 — Tnuharri edilmek - İşaret sıfatı. $ — Kedinin yediğini Iddla ettikleri ot - Yed. 6 — Yalan. 1 — Birdenbire - Ölü olmuyan. 8 — Bir nola - Pek nüdir bulunan, 9 — Açıkca - Nesil. 10 — Ağzın altındaki - Sevda, 41085606758 6 17.8 D10 tamamile ifa etmek isteyen bir idare memuru için, muvaffakiyet vasıtaları- :: k İSPR C : Macar Kispest takımı İstanbula gelmek istiyor Macarların klüplerinden Kispest futbol takımı ınbulda dört maç yapmak üzere bir müracaatta bu- lunmuştur, Macar takımı ilk maçı !7 Eylülde oynayabileceğini bildirmiştir. Alâkadar klüplerin muhaberatı müs bet bir netice verirse Macar — takımı şehrimize gelecektir. Beyoğlu Halkevi spor komitesi İstifa etti Beyoğlu Halkevi binası — başka bir müessese tarafından satın alındığı için büu mevsim orada kış faaliyeti yapıla - mıyacaktır. İstanbulda voleybol, basketbol, ve kapalı salaon idmanlarını pek munta - zam bir şekilde yapmakta olan Bey - oğlu Halkevinin bu sene faaliyet sa - hasından çekilmiş olması büyük bir ka- yıptır. Beyoğlu Halkevindeki spor faaliyeti ni çok esaslı bir şekilde — idare eden spor komitesi başkanı — Galatasaraylı Şakir ile kızların bedit - jimnastik ve eskrim ve âletli jimnâstik hareketle - rini büyük bir muvaffakiyetle başar - mış olan muallim Bayan Mübeccel ve komite arkadaşları bu vaziyet dolayı - sile istifa etmişlerdir. İngiltere birinci liginde 968 oyuncu İisans aldı İngiltere profesyonel ligine — dahil birinci küme klüplerinin adedi yirmi ökidir. Yirmi iki klüp yeni mevsim lig maç- ları için futbol cemiyetinden (968) o- yuncuya lisans almışlardır. Atlıspor klübünün toplantısı İstanbul Anadolu yakası Atlı Spor Klübünden: 15 Ağustos 938 pazartesi günkü toplantıda ekseriyet hasıl ola - madığından 10 Eylül 938 — Cumartesi günü ikinci bir toplantı yapılacaktır. O gün saat 16 da klübün taşındığı Fe- neryolu Bağdad caddesi Fuatpaşa so - kak 8 sayılı yenl! binasına sayın Sza - ların teşrifleri rica olunur, Poliste : Kavun yüklü bir sandal battı İnebolulu Osmanın idaresindeki 3289 nu- maralı sandal, halden yüklemiş olduğu ka - vanları Çubukluya götürürken havanın bir- denbire bozulması netlcesinde sandal ka - van beraber balmış, sandalcı - etraftan yetişenler tarafından kurtarılmıştır. Bir yük arabası bir zahireciyi çiğnedi Sürücü Ferhadın İdaresindeki 2500 nu - zoaralı yük arabası Erenköy istasyon cad - desinden geçerken ayni caddede zahirecilik yapan Hüseyine çarparak vücudünün muh- telif yerlerinden yaralanmasına — sebebiyet vermiştir. Yaralı Nümune hastanesinde te - İdavi altına alınmış, suçlu yakalanmıştır. Bir işci makineye elini kaptırdı Eyübde Bahariye caddesinde lâstik fab - rikasında çalışan işel Mehmed Yılmaz, ça. lıştığı makineye kazaen elini kaptırmış ve şağ elinin parmakları ezilmiştir. Möhmed Musevl hastanesinde tedavi altına alınmış - tar, Bir tramvay, araba çarpışması Gadıköyde Mekteb sokağında oturan 15 yaşında Viktorya priçka arabası — ile duvar dibinden geçerken vatman İbrahimin idare- sindeki tramvay arabası priçkaya çarpmış- tır, Bu çarpışma neticesinde Viktorya aya- f#ından yaralanmıştır. Bir büyücü kadın yakalandı Beykozda Panayır sokağında oturan Pan- deli kızi 19 yaşında Kalyöpt, sabıtaya mü - rseaatla ayni evde oturan 50 yaşında Praş- güvi tarafından büyü yapılmakta olduğunu iddla etmiş, suçlu yakalanarak — tahkikata başlanmıştır. Fena şekilde neticelenen bir şaka Bobekte oturan balıkçı Aziz Ile arkadaşı Hamdi, birbirlerile şakalaşırlarken — Hamdi eline geçirdiği bir tahta parçasile Azizin ka- burga kemikleri üzerine vurmuş ve Aziz ol- duğu yere düşüp bayılmıştır. Hamdi bu nâ- hoş şakasından dolayı yakalanmış, Aziz Bey oğlu hastanesine kaldırılmıştır. Akrabalarımı arıyorum Aslen Kıbrısın Tuzla şehrindenim, Akraba- larımın elyevm Antalyaya yerleştiklerini 1- şittim. Kendilerine Yusuf Abühreli oğulları derler. Bis ise Ankanilerdeniz. Bulundukları yerin veya adreslerinin insaniyet namına Bugünkü program İSTANBUL 7 Eylül 1838 Çarşamba ÖĞLE NEŞRİYATI: 1230: Plükla Türk musikisi. 1280: Havas d1s.13:057 Plâkla Türk müsikisi, 13.30: Muh- telif plâk neşriyatı. AKŞAM NEŞRİYATI: 18.30: Dana musiklal (Plâk). 19: — Konfes rans: Eminönü Halkevi namına. Dr. Hilmi Ziya Ülken (Rfsanelerde “Türk tefekkürül 19.30; Dans musikisi (Plâk). 19.5ö: Borsa haf berleri. 20: Bant âyarı: Grenviç rasadhane- sinden naklen. Falde Yıldız ve arkadaşlaff tarafından Türk musikisi ve halk şarkılark 2040: Hava raporu. 2048: Ömer Rıza Doğ” Tül tarafından arabca söyler. 21: Şan: Bed” riye Tüzün, Stüdyo orkestrası refakatile. n-') |30: Nezihe Uyar ve arkadaşları tarafındal Türk musikisi ve halk şarkıları. 2210: Darüt talim musiki heyeti: Fahri Ve arkadaşlark |22.50: Ajans haberleri, ertesi günün >rogra” mı, 23: Saat âyarı. ANKARA 7 Eylül 19388 Çarşamba programı ÖĞLE NEŞRİYATI: 14.30; Karışık plâk neşriyatı. 14.60: Plâklâ. Türk musikisi ve halk şarkıları, 15.15: Ajani haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Plâkla dans müsikisi, 19.15: Türl musikisi ve halk şarkıları (Mukadder ve ar* kadaşları), 20: Saat âyarı ve arabca neşri * yat, 20.15: Türk musikisi ve halk şarkılark (H Rıza), 21: Sıhhi konuşma: (Doktor Ve" fik Vassaf), 21.15: Stüdyo salon orkestrask 22: Ajans haberleri ve hava raporu. 2215 Yarınki program. GavesüNeSnAlEcANEALAEAAAKEKAESAEEAELALE ELEREERAnAnAALAALASE Gümrüklerde: Gümrüklerdeki sahibsiz eşyanın hayır müecaseselerine tevziine başlandı Gümrük başmüdürlüğü ambarlardt biriken ve satılamıyan sahibsiz bir çol eşyayı hayır müesseselerine tevzi etme* ğe başlamıştır. Gümrükler idaresi — soft iki ay içinde Şehremini Halkevi, çocuk hastanesi, Fatih Halkevi, ilk okul yok * sul çocuklara yardım birliği, Beyoğlu çö” cuk esirgeme kurumu, Cerrahpaşa, Gü* raba, Haseki, Beyoğlu, Haydarpaşa has* tanelerine 20 bin lira kıymetinde muh * telif eşya dağıtmıştır. Bu eşyalar içeri * sinde ipekli ve yünlü kumaşlar, deri vt köseleler, radyo, karyola, battaniye, pi rinç ve daha bir çok eşyalar vardır. — — Gümrük işleri müdürü tekaüd edildi Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti güm * rük işleri müdürü Bay Fazıl Akyol, ken” di arzüsile tekaüde sevkedilmiştir. | Dahiliye Vekâleti hayvan sergilerin€ yardımda bulunacak İ Dahiliye Vekâleti gelecek sene, sergi” lerde derece alan hayvanların sahiblerint dağıtılmak üzere beş bin liralık yardım” da bulunacaktır. Bir ay xarfında gelen ve giden — yolcular ; Galata yolcu salonundan son bir 4f içinde 2723 yolcu yabancı mcmk:hlk"ı gitmiş ve 2593 yolcu şehre gelmiştir. A ECNEBİ Posta kutusu : T4 İstanbul Telgraf : Son Posta » Telefon : 20203 yescekERE LA LeKAAcRATEENEKELEK SA seSeceRenEN|