6 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

6 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

saaaere G yeya ; | f j ÇETEORLTTA A FTEREŞE DAT MŞN D MACERÇENAPAAA TT G aNK Nebatların uykusu Evvelki günkü Son Postanın: «Bunları biliyor muydunuz?» Sütunundan bilmediğim bir şey daha öğrendim.. Nebatlar da, insanlar ve ha vanlar gibi uyurlarmış. Şehrin binbir gürültüsü, hayatın bin- bir üzüntüsü yüzünden rahat uyku uyu- yamıyan bizlere nisbetle, nebatlar ne ka- Gar rahattırlar, diye düşündüm. Ses duy - mazlar ki uykularından uyansınlar, üzü mezler ki uykuları kaçsın, sinirlenmezler ki gözlerine uyku girmemiş olsun. Acaba yanılıyor müuyum? Yiyen, içen, uyuyan, uyanan nebatların da belki in - sanlar gibi hisleri vardır. Onlar da belki; g müteessir oluyor, hoşlarına gitmiyen şeylere sinirleniyor, şuna buna üzülüyorlardır. Bir papatya yamıbaşında yükselen ve | kendisine tepeden bakan ayçiçeği kışlarından sinirlenmez mi? Yedivere: aşılanan yaban gülü henüz kapanm yarasının ızlırabını duymaz mı? Toprak an saksıdaki sardunya, bir çini saksıya ko- nulduktan sonra salona alınan mine çi - çeğini kıskanmaz mı? X Ballıbaba, komşusu yaseminden borç al- dığı henüz bir yerden bulup yasemine iade edemediği için üzülmez mi? Genç bir meşe içinden kendini kemiren bir kaç ufak kurdun ve harcadığı kokuyu L Bunları biliyor mu idiniz ? — Dünyanın en mocern mektebi Parise (Suresnes) de, ga yet — modern bir mektebde, coğraf- ya dersi, gayet kocaman bir kü - re üzerinde oku - tulur. Bu kürenin Üüstünde dünya ha ritasının kabartma bir şekli vardır. Bu »mekteb dünyanın en modern mekte - bidir. * Bir çift ayakkabıyı kullanan iki kadın Londrada iki kadın vardır. Bunlardan biri on sene evvel vir otomobil kazasın - da sağ ayağını kaybetmiştir. Kadınlar - dan diğeri de, geçenlerde bir spor kaza - gında sol ayağını zayi etmiştir. Şimdi iki kazazede ortaklaşa bir çift ayakkabı al- makta, biri sağını, ötekisi solunu giy - mektedir. Bu suretle ebedi dostluğu Bir çocukluk Sevgisi Okuyucularımdan O. B. nin mek- tubunu kısaca hülâsa edeyim: — O, B. gençtir. Fakat yaşadığı Muhite göre evlenecek çağa gelmiş sayılabilir. Nitekim allesi de onu ev- lendirmek teşebbüsündedirler. ©0. B. allesinin kendisine bulduğu kızı istemiyor, çünkü daha evvel bir müessesede tanıştığı bir genç kızla sevişmiştir. Onun bu genç kızla olan aşkı tamamile platoniktir. Hâdiseler O, B. ye genç kızın aşkının hiç bir fn azalmadığını göstermiştir. Fakat bir tesadüf bu iki genci birbirinden uzaklaştırmıştır. O, B. de zın adresi de yoktur. Fakat biraz zahmete girer, k şehre gidip kızı bulabilir Bü bülâsanın buraya kadar nak- letmediğim bir de teferrüatı ki, bu teferrüat bana, O, B. nin, bu vardır bakan | vücudlarından haberdar olmasa bile a - ğaçkakanın gövdesini gagaladığını his - 'ıelmeı mi? Bütün bunlar eğer nebatlar için de va- kise, deliksiz uyku uyumak nasıl insan- lara nasib olmuyorsa nebatlara da nasib olmuyor demektir. İnsanlar uykuları kaçtığı uyuyabilmek için bir çok çarelere baş vu- rurlar. Bir kısmı müsekkin ilâçlar alırlar, bir kısmı bir iki tek parlatır, bir kısmı da eğer konu komşunun gürültüleri yü- zünden uyuyamıyorlarsa polise müracaat ederek komşulardaki gürültülere niha- yet verilmesini Isterler. Acaba nebatlar da böyle yapıyorlar mı- dır? Dere sazı, haşhaş fidanından — bir mikdar müsekkin ister mi? Kayınağacı, asma kütüğüne bi zamanlarda urup: — Ne olur komşu, tahammür etmiş ü- 'zümünün suyundan azıcık güğüme dö - ker misin, der mi? palmiyenin yaprakla - Besten Bahçe çimeni, |rımı birbirine çarparak çıkardığı uyuyamıyorsa; akasya polise müracaat ederek palmiyenin susturulmasını — ister | mi? Eğer bunlar da vâkise, uyku bahsinde nebatlarla aramızda hiç bir ayrılık yok demektir. İsmet Hulusi İngiliz devletinin borcu İngiltere hükü - |metinin milli bor- İeu 7 milyon İngi- Hz lirasını — aşar. Bu mikdar sene - lere göre değişir. |Hükümet her yıl aşağı —yukarı bu mikdar üzerinde |masraflar — yapar ve ayni şekilde, siyasf ve içtimal faa -| liyetin fazlalığına ve azlığına göre bu borcun ödenmesine çâlışılır. iki alil kadın, bu hallerinden ziyadesile | memnundurlar. Ancak bu kadınlardan birinin evlenmesi bu ortaklığı ortadan kaldırabilecek gibi görünmektedir. Fa -| |kat bunu düşünen iki dost evlendikleri taktirde dahi bu usulü tatbik etmeğe, ö- lünciye kadar bir çift ayakkabıyı ikisi ullanmağa ahdetmişlerdir. kızı ve bu kızın da O, B. yi fazla sev- dikleri kanaatini vermiştir. Bugün İçin O, B, nin bir başkasile evlen - mesini doğru bulmam. Genç olma - farı hasebile sevgileri günün birinde belki zall olabilir. Fakat bu ne ka - dar zaman ister, İşte o kestirilemez. Kendisine tavsiye ederim, mese- leyi bana yarzdığı tarzda allesine de anlatsın. Onların da bir çare düşün- 'meleri muhtemeldir. Muvafık bu - durlarsa kendi hazırladıkları nişanlı yerine O, B. nin sevdiği kıza talib o- lurlar. Ve o zaman her ikisinin de arzuları yerine gelmiş olur. e 31/8/938 tarihinde bana mektub yazan A. K, ya: Adresiniz, alâkadar kimseye gön- Herilmiştir. 29/8/938 tarihli muzda kendisine cevab verdiğim A, sayı - | Susmaktır. Kadın Köşesi Evli bir kadın nelere dikkat etmelidir ? | 1L Kocanız arkadaşlarile politikadan bahsediyor. Münakaşaya bararetli hara- retli dalmıştır. Size düşen lerden birkaçını olsun bilm kit vakit elinizle hazırlayıp onun zevki ni okşıyabilesiniz. '|tür. Suçlu bu cinayetleri i muhakemes İki ay kadar evvel Ortaköyde vuku bulan bir facianın muhakemesine A - ğircezada dün başlanmıştır. Suçlu Şerif bir gece Ortaköyde ar- adaşlarile birlikte içmiş, kendini kay- k kadar sarhoş olduktan sonra, vi ağır surette yaralamış ve ken- | yen bekçi Meh - disini y y ında, öldürmüş - medi d kında bile olm Di ü karakolda ebilmişti Dün, mahkemede yapılan katil Şerif, şunları söylemiştir: k'anın cereyan ettiği — sokak, n yolum değildi. Yaraladığım ve edilen adamlar: ta - ce kimler im götürm sorgu - lisiniz. Gündüzden gece sinemaya gitme- ye niyetlendiniz. Kocanız yorgun döndü. Surat asmadan bu isteğinizden vazgeç- melisiniz. maşırların: birbir elinizden geçir- irmemelisiniz, Ufak bir sö-| kük, bir düğme noksanı yorgunluktan si- | nirleri gerilen erkeği hırçınlaşlırmaya sebeb olabilir. 6. Dağınıklığını hoş görmelisiniz, Masa- sının üstünü nasıl bırakmış ise öyle sax- lamalısmız. Kâğıdlarına el sürmemelisi- niz. 7. Mektublarını açmamalısınız. — İçle- rinde bir sır olmasa bile o, kendine ge- | len mektubları kendi açmayı sever, | 8. Gazetesini okurken rahat bırakma- hsmiz. Mütemadiyin bir şeyler — sorma- malısınız. Ya baştan savma bir cevab ve- | rir, ya hiç vermez,. Kırılırsınız. | 9. Kahvesini şekerli mi, şekersiz mi i- çer, çayına kaç şekr atar, bunları bir de- | fa öğrenmeli, tekrar tekrar sormamalısı- | mız. Dalgin veya sinirli bir zamanına| söyliyebilir. 10. Binde bir eve geç gelir de işinde kaldığını iddia ederse güler yüzle karşı- lamalı ve ona inandığınızı göstermelisi- niz. Her geç kalış mutlaka bir hiyanete delâlet etmez ya... Bütün bunlar pek ehemmiyetsiz görü- nür, fakat çok defa sebebsiz geçimsizlik- lerin önünü alır. Yemek bahsi: Güveçte piliç Pilici yolup, yıkayınız. Bol damates sıkıp suyunu alınız. Bir baş soğan ren - deleyiniz. Bu soğan ve domatesle pilicin içini dışmı oğunuz. Yağsızsa içine dışına biraz da yağ sürünüz. Kanadlarını, ayak- larını sicimle bağlayıp güvece koyunuz. Artan soğanı ve domates suyunu üstüne dökünüz. Biraz tuz, biber, baharat ilâve ediniz. Hiç su koymayınız.. Domatosin su- yu kâüfidir. Güvecin ağzını bir yağ kâğıdile sarımız. Pek hafif ateşe koyunuz. İki saat sonra a- çınız. Nefis bir yemek olur. K. sizden başka biridir. TEYZE orun. Onlar Li- rakolda — buldum. olup biteni, onlarda r. Ben, kendimi Bik Hüseyin ve Eminle rakı içtik. Sonra| sarhoş olup, tü etmişiz. Bi- | kola götürdüler. Eve gitmek ü - zere, karakoldan çıktık. Sarhaştum. So kağa oturuverdim. Emin beni kaldırdı, karanlık bir sokağa saptı, tokatlamağa başlac ırlamıyorum. Kimsı . mam bir kere. gösterd benim değil.» demiştir. tnkü celsede dinlenilen facianın en yakın şahidi şoför Ardaş, — vak'ayı şöyle anlalmıştır: — Kardeşim Anastas atomobili ile arabayı kapıda bırakmıştı. Ye- mek yiyorduk, Anastasın hüviyet cüz - danı arabada kalmış. Biri — aşırmasın diye, babam Artin almağa gitti. Bu sı- Tada: «— Yandım!» diye, bir feryad işit - tik. Suçlu Şerif, sokakta Emini yara]a-l rastlar. Sizi de sinirlendirecek bir şey|mıştı. Derken, babam avluya girerken, | Bozuk yollar yapılmış, çarşı koştu onu yaraladı, arkasından dışarı fırlayan kardeşim Anastası da yara - adı. Feryadlar üzerine bekçiler, ye - tişi açlu, kendisini yakalıyan bek - çi Mehmedin ellerinden kurtuldu. Kaç mağa başladı, sonra tekrar geri döne - rek, bekçiye hücum etti ve onu da ka- sığından yaraladı. Hâdise, saat 9,30 - 10 sularında vuku bulmuştur. Duruşma, diğer şahidlerin celbi 1 - çin, başka bir güne bırakılmıştır. Halk bahçesini altüst eden genç bir ay hapse mahküm edildi Evvelki gece, Tepebaşında — Halk bahçesinde ortalığı kargaşalığa veren bir hâdise olmuştur. İsrail isminde bir genç, nişanlısı ile birlikte bahçeye gelerek, bir masaya oturmuşlardır. Fakat, delikanlı — biraz sonra gürültü yapmağa başlamış, ya - nındaki masada oturan gene İsrail is - Ülümmi Ortaköy cinayetinin ine başlandı Tei Üç kişiyi yaraladıktan sonra bekçiyi de öldüren katil bir şeyden haberi olmadığını söylüyor elinde bulunan ve mahiyeti anlaşıla - mıyan bir cisimle başından yaralamış - tır. Bahçe bir anda karışmış, tişerek, hâdisenin ö polis'er nü almışlar - müddetumumiliği 1 sulh Dün, Beyoğl sevkedilen İsrail, kendisine ni yaralıyan suçluyu | ay hapse mahkü a ve derhal tevkif etmiştir. Sığırtmacı balta ile öldüren Hüseyin çavuşun muhakemesine devam ödildi cezada devam edi Dünkü celsede ir. çlunun oğlu Ha - dinlenilmiş ve vak'a günü ba! ıh kendilerile beraber ol- duğunu, d emel yediklerini, birlikte çalıştıklarını, söylemiştir. Muhakeme, diğer şahidlerin için, talik edilmiştir. Bir yankesici tevkif edildi Şaban isminde bir yankesici, Sirke- cide Naciye isminde bir kadının içinde 10 Hira bulunan çantasını çarpmış, bi- celbi , |raz sonra yakalanmıştır. Suçlu, derhal adliyeye sevkedilerek, Süultanahmed 3 üncü sulh cezada ya - pılan sorgusunu müteakib, tevkif edik miştir. Sorgunda imar Yozgad (Hususi) — Yozgadın otuz kilometre uzaklığındaki Sorgun kaza « sında imar işleri hızla devam etmekte- dir. Kaymakam Fehmi Altay ve kaza- belediye reisi Hasan, kazanın imarına büyük — bir gayret sarfejmektedirler. caddesi genişletilmiştir. Bütün — dükkânların önleri beton yapılarak ağaçlar dikil - miştir, Kazada yeni bir belediye bina- sile halk partisi binası inşa edilmek - tedir. Gaziantepte spor hareketleri Gazianteb (Husust) — Evvelce ka - panmış olan spor klüplerinden bazıla- rının açılması sporda yeni bir canlılık doğurmuştur. Çınarlı spor klübü âzami faaliyeti gi D gaaktadır. Son defa Spor klübü tarafın: samere verilmiş ve gençler güzel bir muvaffakiyet göstermişlerdir. Müsa - merede «Gömdüğüm Cihan» adlı dram oynanmıştır. Bir temizlik amelesi mavnanın ambarına düştü Belediyenin temizlik — amelesinden Yahya, Balatta belediyenin çöp iske - minde, 55 yaşlarında bir zat, müdaha- le ederek: — Ayıptır, evlâdım, böyle yapma, demiştir. Buna hiddetlenen genç, ayağa kal - karak adamcağızı dövmeğe başlamış, gürültü desinde kamyondan mavnaya çöp boşal tirken mavnanın dört metre derinli - ğindeki ambarına düşerek bayılmış ve Yahya, Musevi hastanesinde tedavi al- tına alınmıştır. ' iki ahbab çavuşlar: Vagonları akan tren I — a »

Bu sayıdan diğer sayfalar: