30 Ağustos 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

30 Ağustos 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-. ü İ 4 J 4 - | görüreekseeEş, İK GRVARUCGRNERA KKK UA KUN KUKU UA G EREUUKEREKEN - Niğde tahrirat kaleminde başlayıp İstanbulda darağacı altında biten memuriyet hayatı : 80 HEUREZENLERAKURRUN VERUĞÜĞUCUĞGERUĞUNARU EARENE - “ Vkünaasanandi” Devlet kapısında elli yıl Yazan: Eski Dahiliye Nazırı ve eski meb'us Ebubekir Hâzım Arab İzzet paşa : “ Şimdi efendimize arzedeyim ,, diyerek çıktı. Beş on dakika sonra geldi: * Mahmud paşaya, başkâtib tarafından telgraf çekilerek selâmı şahane tebliğ olunacaktır ! ,, dedi On beş gün sonra Berlinden namıma bir posta paketi geldi. Bu, münevver Bulgarın hediyesi idi. Paketi açtım, İ- çinden Potsdamdaki meşhur Sanssouci (Kaygısız) değirmeni — ile sarayının fotografı çıktı. Bu saray ile değirmenin çok meşhur olan hikâyesini kısaca yazacağım: Prusya kralı Büyük Fredrik Pots - dam ormanlarında gezinirken bir de - ğirmenin bulunduğu tepenin yanındaki daha alçak bir tepede durur ve değir - meni satın alarak yerine bir saray yap- tırmağı arzu eder, Fakat Kaygısız ba- ba değirmeni satmağa bir türlü razı ol- maz. Büyük Fredrik der ki: — Değirmeni, kıymetinden kat kat yüksek bir bedel ile de bana satmak is- temiyormuşsun öyle mi? Sanssouci tereddüdsüz: — Evet, cevabını verir! Büyük Fredrik gene sorar: — Benim Prusya kralı olduğumu bilmiyor musun? — Biliyorum. Fakat majesteniz de değirmene tapu senedile mutasarrıf olduğumu bilmiyorlar mı? — Zorla alırım, ne yapabilirsin? — Unutmayınız ki Berlinde hâkim- ler var! . Büyük Fredrik, bizzat ıslah ettiği mahkemelerin adaletine, kendi aley - hinde de itimad edildiğini bu suretle anlayınca şu emri verir: — Prusya krallığı devam ettiği müd- detce, bu yeldeğirmeni muhafaza olun- sun! Sarayım daha alçak olan tepede yapılsın ve Sansos adile anılsın! — /44 — Eski teşekkülü iade ile yenileşme - Müşür Mahmud Hamdi Paşa İstanbula nasıl kaçırıldı? «Teşkili vilâyat» kanunu mucibince, vilâyet idare medlisleri, valilerin Ti- yaseti altında, kadı, müftü, defterdar ve mektubcu tabif âza olmak ve müs - lim, gayri müslim dört müntehip âza ve ruhani reislerden ibaret bulunmak üzere teşekkül ederdi. Bu şekil uzun seneler deşam etti. Sonra ileride, diğer vilâyetlerde de öyle yapılmak üzere «sayei terakkiyat vayei padişahide Edirne vilâyeti idare meclisinin şekli tebdil edilmiştir.» de- nilerek meclisten kadı, müftü ve ruhani reislerle müntehab âza çıkarıldı. İdare heyeti defterdar, mektubcu;, adliye ve maarif müdürleri ile jandarma alay kumandanından teşkil edildi. Son senede vali muavini sıfatile ben de heyete iltihak ettim. Vakta ki Abdur- rahman paşa adliye nazırlığı ile gidip yerine ÂArif paşa vekâleten tayin olun- du. Gene«sayei hümayun hazreti pa - dişahide Edirne vilâyeti meclisi idare- sinin şekli diğer vilâyatı şahane mec- lislerine benzetilmesine vükelâ meclisi kararile iradej seniye sadir olduğu» tebliğ edildi. Arif paşa, bu meselenin, muhabere dan telgraf çekilerek selâmı şahane tebliğ olunacaktır, dedi. Meeclisi idare hakkında hasıl olan mesele, Babıâliye gitmeden irade ile izale olundu, ertesi günü Edirneye dön- düm, Mahmud paşaya gittim. Yatakta ya- tıyordu. Telgrafı alıp almadıklarını sordum., Paşa: — Nereden biliyorsunuz, diye sordu. İzzet paşaya söylediklerimi naklet- tim. Memnun oldu. — Paşa, dedim, bu selâm ve iltifata nazaran padişahın hakkınızda büyük bir iğbirarr olmadığı anlaşılıyor. Bir memuriyette bulunmadığınız cihetle, İstanbula avdetiniz için müsaade al - mak lâzım değildir kanaatindeyim, — Evet, öyle ama, ben gitmeğe kal- kışınca, azimetime buraca mümanaat edilirse çok fena olur. Hemen herkesin zannettiği gibi, ikamete memur oldu - Bum veya olacağım bütün bütün mey- dana çıkar, daha kötü bir vaziyete dü- şerim. — Azimetinize mümanaat ihtimali olup olmadığını, yani vali vekiline böyle bir emir verilip verilmediğini şimdi anlarım. Müsbet hbir netice hasil olursa, sizi tekrar Tahatsız etmem. Keyfiyeti sıhhiye müfettişi doktor Günün Bulmacası 4 5 ö F7 B 9 f0 D y Npwem, & © 09 ÖU p b SOLDAN SAĞA: 1 — Eylül başında menedilecek olan şey. 2 — «Yukarı» nın zıddı - Bir içki. $8 — Hakikatler - San'at. 4 — Birdenbire - Bir nevi kumaş. 6 — Eski Darülbedayide sık sık oynanan Tahsin Nahidin bir piyesi. 6 — Vilâyet - Hayret eder mi? T7 — Yüz sene - Akciğer. 8 — Barhoş olmıyan - Takdim eder, 9 — Ekmek pişirilen mahal - Bir nota. 10 — Bir yerde öturmak - Satış nevilerin- den biri.. (ticari ıstılah). YUKARIDAN AŞAĞI: 1 — Ucuz değil - Caka. 2 — Aşmak masdarından ismı Tail - Değer. 8 — Zikreden - Sifat. 4 — Bey, efendi gibi bir tabir - Seviyorum. 5 — Yalancı - İstifham nldası. 6 — Vazife, T — Menşe İitibarile insanların taksimi - Fişeği patlatan madde. Aristidi ile zatı devletlerine arzederim. 'Yalnız İstanbula gideceğiniz şayi ol- madan hareket etmeniz lâzımdır. — Tabii. Derhal bu akşamki trenle yola çıkarım. Bir kere Sirkeciye ayak basayım, her müşkülü halletmenin ça- resini bulurum. Arif paşa ile görüştüm. Paşanın yola çıkmasına mümanaati icab ettirecek bir emir alıp almadığını sordum: — Hayır, cevabını verdi, şimdiye ka- dar böyle bir emir almadım: — — O halde, dedim, paşa, her istediği zaman buradan gidebilir. Kendisinin hiç bir memuriyeti bulunmadığına na- zaran istizana da hacet yoktur!,. Arif paşa biraz düşündü: — Yalnız, hareketini şifre ile saraya bildirmek mecburiyetindeyim, dedi. — Beis yok. Şimdi kendisine haber göndereyim. Bu akşam hareket etsin. — Hay hay, gitsin zavallı ihtiyar... Doktor Aristidi ile hemen haber yol- ladım. Mumaileyh, gece bana geldi! — Yatağında kımıldanmağa mecali yok gibi duran paşa, beni görünce bir delikanlı gibi fırlayıp ayağa kalktı. İki ellerimden tuttu. Çabuk söyle, ne haber var, dedi. Vaziyeti anlattım. (Arkası var) Bugünkü program İSTANBUL 30 Ağustos 1938 Salı ÖĞLE NEŞRİYATI: 12.30: Plâkla Türk muslikisi. 12.50: Havâ- dis.13.05: Plâkla Türk musikisi, 13.30: Muh- telif plâk neşriyatı. AKŞAM NEŞRİYATI: 18.30: Dans musikisi (Plâk). 18.50: Hikmet ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 19.30: Konferans: Hayacılık haftası, Hava Kurumu namına: Meliha Avni, 19.55: Borsa haberleri. 20: Saat âyarı: Gren- viç rasadhanesinden naklen. Suzan şe arka- daşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 20.30: Konflerans: 30 Ağustos Milli Zafer Bayramı hakkında. 20.50: Hava rapü- ru. 20.53: Ömer Rıza Doğrul tarafından arab- ca söylev. 21.05: Orkestra. 21.30: Cemal Küâ- mil ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 22.10: Ajans haberleri. 22. 20: Dans musikisi (Plâk). 22.50: Son haber- YL. _ MAPPA ANKARA 30 Ağustos 1938 Salı ÖĞLE NEŞRİYATI: 1430: Karışık plâk neşriyatı, 1450; Türk musikisi ve halk şarkıları, 15,15: Ajans ha- berleri. AKŞAM NEŞBİYATI: 18,380: Karışık plâk neşriyatı, 19,15: Türk musikisi ve halk şarkıları (Makbule Çakar), 20: 30 Ağustos zafer bayramı vesilesile söy- lev (D. D. U. Md, Ali Riza Eren), 20,20: Saat âyarı ve Arabca neşriyat, 20,30: Türk musi- kisi ve halk şarkıları (Salâhaddin), 21,15: Stüdyo salon örkestrası, 22: Ajans haberleri ve hava raporu, 22,15: Yarınki program ve son. ler ve ertesi günün programı, 23; Saat üya- | e — F inlandiya milli güreş " takımı bugün geliyor İlk müsabaka yarın akşam yapılıyor. Fakat milli gürd takımımızın kadrosu henüz tesbit edilmiş değildir Tallinde Avrupa güreş şampiyonası devam ettiği günlerde Türkiye - Finlan- diya milli takımları arasındaki senelik müsabakanın haziran ortalarında İstan- bulda yapılması kararlaştırılmıştı. Avrupa şampiyonasında oldukça bo- zuk vaziyette olan güreşcilerimizin bir buçuk ay sonra bu kadar mühim bir mü- sabaka yapamıyacaklarını yazmış, müm- künse bu karşılaşmanın sonbahara bıra- kılmasını temenni etmiştik. Güreş federasyonu bu haklı mütalea- mız üzerine Finlandiyalılarla derhal mu- habereye girişmiş ve müsabakaların ey- lül başında yapılmasını temin etmişti. Müsabakaların geri bırakılmasını biz şu mütalea ile istemiştik. Takım Avrupa şampiyonasından yor- gun döndüğü gibi manen de zayıflamış vaziyette idi. Bu vaziyette iki üç aylık zamandan is- tifade edilecek, bir taraftan federasyon, diğer taraftan da güreşcilerin iyi bir şe- kilde hazırlanmağa vakit ve imkân bu- lacaklardı. Aylar, haftalar, günler hiç aksamadan geçmiş, müsabakalar gelip çattığı bugün Finlandiyalılar da aramıza karışmış bu- lunuyor. Federasyonun Üç aylık zaman zarfın- da - hazırlandığını zannettiğimiz bugün, maatteessüf işlerin yüzüstü kalmış oldu- ğunu duymuş bulunuyoruz. Türkiye - Finlandiya milli maçının es- ki federasyonun idaresine bırakılmış ol- ması bir isabet olmasına rağmen ortada hazırlık namına bir iş yapılamamış bu- lunması ciddi üzüntü doğuracak acı bir hakikattir. İstanbul Belediyesi festival komitesi tarafından üç maç yapmak üzere şehri- mize davet edilen Macarlarla yapılacak müsabakalar bizi sür'atle ve derhal to- parlanmak vaziyetinde bırakmış ise de, yirmi dört saat içinde bir millt takım seçmek ve hazırlamak imkânsızlığını i- dareciler kadar biz de biliyor ve takdir ediyoruz. Mısırlı futbolcular bugün Şişli - Beyoğlusporla karşılaşıyorlar Şehrimizde yaptığı ilk maçı kaybeden, ikinci maçı kazanan Mısır takımı bugün üçüncü oyununu Beyoğluspor ve Şişli ta- kımları muhteliti ile Taksim stadında yapacaktır. Ennadiyülehli takımı bizi şaşırtacak kadar fevkalâde parlak oyunlar göster- miş değildir. Bununla beraber araların- da kuvvetli oyuncular bulunan bu takım zaman zaman güzel denecek oyunlar çı- karmıştır. Tahmin edildiği gibi, sür'atli ve nefesli bir vaziyetleri vardır. İkinci oyunlarını biraz sert ve hirçın oynamakla beraber daha hâkim bir şe- kilde bitirdiler. Bugün Miısırlıların karşılaşacağı Be- yoğluspor - Şişli muhteliti yabana atılır bir kuvvet değildir. Mevsim zarfında yaptıklar oyunlarda İçinde bulunduğumuz iki hakikat V dır: 1 — Finlandiyalılar bugün İstanbü? olacaklar ve yarın da milli takımımi? Taksim stadında maç yapacaklardır. 2 — Finlandiyalılarla maç yapaca kımımız henüz seçilmemiştir. , Milli takımı seçmek kısa bir hesaDt sonra kâğıd üzerine dizivermekten ret değildir. Bu işin çatallı tarafları £ çoktur İ Muhtelif sikletlerde birbirleri ayâ da en aşağı dört güreşci vardır. Bunların bugün için en iyi formü&? lanını bulup çıkarmak için aralarit” maç yapmak zarureti hâsıl olmuştur. * gün takıma girebilmek için en bül” gayretini sarfedecek bir güreşci yö akşam müsabaka yapabilmek için tât ruf etmesi icab eden kuvvetini nasıl ” hafaza edecektir? Güreşcilerden bir * mıniın kiloları fazladır. - Pehlivanın bu fazlalığı maçtan yif dört saat evvel terleye terleye sıcak ” mamlarda kaybetmesi, maçta kendiğ” lâzım olan kuvvetini ve tahammüli kesmiyecek mi? ; Mustafanın adamakıllı yarık olan #? le maç yapamıyacağı yarım ağırda ” çok müşkül vaziyette bırakmıyacak P Güreş federasyonu şu sayılı saatlf halledebilmek için çırpındığı bu i |hâlâ bir yoluna koyamıyacak mı?... * Besi" Ömer * 4 Finlandiya milli güreş takımı bul Romanya vapurile şehrimize gelmiş * güreş federasyonu erkânı güreşciler rafından karşılanacaklardır. Finlandiyalılar bir günlük bir ise hatten sonra yarın akşam Taksim stâf' da Türk milli güreş takımı ile kar$' Bu güreşlerde en büyük ümidimi lan büyük Mustafanın - kaşının çöt? olması yüzünden - güreşemiyeceği * min edilmektedir. Gülleci Âteş ibrahimi yeni bir derecu daha kazandı 8 — Sonuna bir «Nb getirilirse dem - Çok Fi Ha Hi : ile vakit geçirilmeden, halli için İstan- çukür, N--h - a Bı î ' herfı]ğ_ L îa lîuy;ik eaeetji vo Küvvet bula giderek Dahiliye nazırı ile ko -| 9 — Kışın yağan - Mânalı. 0 BİCI ecz neler îîıı:dîr iren çok güzel oyunlar yapmış- nuşmamı muvafık gördü. O zaman,| 10 — Sabahları çiçekler üzerinde husule ge- ŞUÇ S Tamsümal b irade ile masnup memurlar, İiradesiz len - Mutfakta üzerine tabak koy - ; lıun_ gece nöbetçi olan eczaneler şun B Mısırlılarla maç yapan_ iki takımdan | 4 memuriyetleri mevkiinden ayrılama - dukları tahtalar, seral İ::t;ınbul n dakleri daha parlak dere_ce alabılm_ek için gay- Ateş İbrahim gülle atarken kları için, vali, hususi surette saray- : Aksarayda: (Sarım), Alemdarda: (Sir- ret sarfedecekleri için bugünkü oyuna| Milli atletlerimizden Ateş İbifl dıkları için, vali, y İ 5a SU6 z a c d h bakımından daha fazla b dan müsaade istedi. Doğruca saraya| , A, rı Asım), Beyazıdda: (Belkıs), Samat - || heyecan bakımından daha lazla bir e-| kastamonuda yapılan bir atletizm #” gitmek üzere muvafakat cevabı geldi. .', DİEİRİEMMABİAİSİ/i |Y yada: (Teofilas), Emingnüı:)de: (If_îmâs: hemmiyet verebiliriz. bakasında gülleyi 15.21 metreye â7 İkinci kâtib Arab İzzet paşa ile temasa| 2|AİZ|EİRİ | BBS1AKİA îşîğîîüâî:â&ae:%ğmı. yek € bfğg“”k“ m:ğn'fakmm stadında, saat| çuretile fevkalâde bir derece eldi | memur edildim. Söz arasında, Edirne- r_'» VİAİZİİ YIAİKİAİR zadebaş;nda: (İ. Hakkı), Karagümrük - Iîllısıîîıîîîaâün ı;at ön ikiüe Taksimd, miştir, — de bulunan sabik ordu müşürü Mah-| $ FAO PER ĞD DRER T İZİA te: (Kemal), Küçükpasarda: — (Yorgü, || A, ke a A L e Y.| — Kadiköyün mesire yerleri i Bakırköyünde: (Merkez). ! - mesire yer 4 mud Ham'dı paşanın gefç_e?tt_en. h_asta V n B N b oğılııîı ;_h eîi nîlre kei:.er: Dilğlakdık. pt we ziyadesile meyuüs olduğu için intihar|. > l K YO tesbit edildi 3_ T _ ialek, Sözi r D İstiklâl caddesinde: (Dellasuda), Ga- sarıyar_ Bovazs or macı e : Ü etmesi ihtimalinden bahsettim. Sözle-| 6 |K 5S Ş latada: (Hüseyin Hüsnü), Taksimde: : gazsp Ç Kadıköyün bir kısmında İstanu rime, müşarünileyhin, herhangi bir şe- !7 ElZ. /| İ KK İRİDİEİK (Limonciyan), Pangaltıda: — (Nargileci - Sarıyer kazası Gençler Mahfeli ile Bo-|en güzel mesire yerleri vücude 87 kilde taltif edilir ve böyle bir âkıbete| © TİEİKİLİRMİKİAİBİA yan), Beşiktaşda: (Süleyman Receb). — || ğazspor arasında yapılan futbol maçında |leceğini, buralarda bahçe otel v€ j meydan verilmezse iyi olacağını ilâve| ; N YACIKA ÇD İ?;;ül;î'daşı?ğ;:r ;e:m'- Sarıyerlilerin birinci takımı maçı 3-2,|nolar yapılacağını yazmıştık. Fe't ettim. İzget paşa: Ş LEİRİE SJANM 1 de: (Osman), Kadıköyünde: (Saadet, || iKinci takımı 4-1 kazanmıştır. Kalabalık|bahçe, Yoğurtçu, Şifa, Kalamış, *” — Şimdi efendimize arzedeyim, di-| *« Nİ N, EİM LİA|L|JA Osman Hulüsi), —Büyükadada: (Halk), || bir halk önünde oynanan maçta Sarıyer-| mesire yeri olacak, Mühürdar, ! ; yerek gitti. Beş on dakika sonra geldi: İ Feybelide: (Halk). liler çok muvaffakiyet göstermiş ve al-|köy iskelesi ve civarı mahalle ©* -— — Mahmud paşaya, başkâtih tarafın- Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli |NU - — 2 | kışlanmışlardır. kalacaktır. j ee

Bu sayıdan diğer sayfalar: