el " 30 Ağustos Ki Kırı SÖON POSTA Yazan: A.R. Yüzbaşı Zekiden ikinci mektub Alay merkezi denilen bu küçük taş oina.. içinde bulunduğum şu minimini o- da.. alay kumandanının oturduğu her ta- rafından yünler sarkan köşe minderi. Bir ğı olmadığı için' sıkı sıkı duvara da M yanmış yazı masası.. bütün bunlar, sanki döndü, döndü.. başıma geçti. ? Alay kumandanının bu sözleri, Erzin- candan buraya kadar çektiğim yolculuk mihnet ve meşakkatinin ızlırabından da- lmiş.. beni fena halde sersemlet- ha acı gel mişti. Çenelerim kilidleniyor, kulakla - rım uğulduyordu. ©O kadar büyük bir şısında kalmıştım ki; hemen orşd:ı.._ < şüp bayılacaktım... Bd'ekeî versin ki; ih- tiyar kumandanın garib bir cmri aklımı başıma getirmişti. i Çeie şu sandalyeni oğlum.. yaklıı yaklaş.. biraz daha yaklaş... Şimdi beni, can kul dinle... Dldcı:iîhdızıui.nı dokunıcışk kadar kumandana yaklaştım. Ve kalbimden ta> şan coşkun bir beyecanla onun gozır.ır.ı - nin içine bakarak söyliyeceği sözleri din- lemeğe başladım. n Mughv.erem mirslayım!.. Bu saf kalbli, temiz düşünceli.. saçını ııka'ıın_ı. kıhcı - nın şerefini muhafaza etmek uğrunda ü- ğartmış olan tecrübeli askerin, tam yarım Saat süren sözlerini, bü Mmektubla size nakletmeme imkân yok... Yalnız şu ka - dar arzedeyim ki; bu baba askerin söy - lediği her söz, Ö rn'undm bir perde kaldırdı. Ve bana (vızı.(e_rlîıl:ı:'ışî— X) içine karışacağım hayatın bütün acı bakikatlerini anlattı. 4 Hesapça, bir memuriyete değil; Alla - hın yer yüzünde halkettiği cehennem nü- munesine gidiyorum, miralayım... Eğer talih ve mukadderatın benl bu hoıkunî girdaba sürükliyeceğini bilmiş olsaydım; Leylâ ile sevişmeyi ıkhmdın_bfle; geçir- mı:ıdim. ve sonra, zavallı mülâzim A - safın da bu uğurda kurban olmasına se- bebiyet vermezdim. 3 Artık, Leylâ ve aşkı.. bunlar, benim için tamamile bitmiştir, aziz miralayım... Çünkü, çok iyi biliyorum ki; nihayet bir hafta sonra, içine düşeceğim o korkunç Birdaptan kurtulmiya muvaffak olamı- yacağım, Levsin, şenaatin, fesadın har - man olduğu bir muhitte; vazifeye, aşka ve saadete hasret çeke çeke eriYİP gide- Tek, nihayet bir çukur dolduracağım. Leylânın aşkı, ve zavallı Asafın hie - ranı.. Kalbimde bu iki ukde olmasaydı. bülki bu kadar fazla mütehassis olmaz, $- zi de bu uzun mektubumla yormazdım. Leylânın aşkı, benim için son bir le Belli olacak.., Vâkil artık onunla bir da- ha karşılaşmak imkânı kalmadı. Fakat hiç olmazsa anün hayalile avu- nacağım. Ve ölürken de, onu düşünerek utırab duymıyacağım. Asafa gelince; çok istirham ederlr_ıf_ &- ziz mtralayım; benim yüzümden felâkete Uğrıyan bu zavallı arkadaşı mümkün o!_— duğu kadar takfb ediniz. Onu kurtarmak imkânı varsa, hiç bir yardımımızı esiİPge- moyiniz. Vaziyeti lâtfen bana da haber veriniz. Hiç olmazsa, ıztırabım biraz ha- fiflesin, Gideceğim yerde posta ve telgraf va- #ıtası yokmuş. Onun için size adres vere- Miyeceğim. Şayed bana cevab yazmak Mtfünde bulunursanız, alay kumandanı Memnuniyetle mi tavassut edecek, ; Çok uzun süren gevezeliklerimle sizi Tahatsız ettim. Fakat isyan eden hisleri- min coşkunluklarını, necib kalbinizin hoş göreceğinden eminim. En derin hür- zmetlerle ellerinizi öperken, bana karşı Rösterdiğiniz şefkat ve insaniyet karşı - tında bir daha minnet ve şükranla eğili- Tİm; muhterem miralayım efendim. Yüzbaşı Zeki Selim * ZEKİ BEYİN İKİNCİ MEKTUBU — (Durak) tan — # | Pek muhterem beyefendi: Sizinle derdleşmek, benim için büyük bir için, birinci «Bilmem bu mektubuma güler misiniz, ağlar — mısınız? |mektubuma cevab almadan sizi şu ikinci İmektubumla rahatsız ediyorum. Bilmem, bu mektubuma güler misiniz; ağlar mısınız?.. Ben, şimdilik gülüyorum. |Ve mümkün olduğu kadar hassasiyetimi |kürleştirerek, muhite ve muhitimde ce- reyan eden hâdisata, çok geç kızmak is- tiyorum. Bu, bir tevekkül mü?.. Hayır... Belki, bir isyan korkusu. Çünkü, çok iyi tahmin ediyorum ki, içimdeki isyan volkanı bir kere patlıya- cak olursa, bunun ateşleri yalnız beni yakmakla kalmıyaı Bünün zararları, başkalarına da dokunacak. Onun için şimdilik muhitime, dürbünün ters tarafı- nı çeviriyorum; ve her şeyi uzaktan gör- mek istiyorum. * Hikâyeme, Mardinden ayrıldığım da - kikalardan itibaren başlıyayım. Babacan alay kumandanım, beni Mid- yat yolunun başına kadar takib etti. Za- vallı adamcağızın kalbi kan ağladığı hal- de, yüzü pek şendi. 'Tam, elini öpüp te ayrılacağım zaman: — Molla!.. Ne ise, gene talihin varmış. Vâkıâ gittiğin yer senin kafanın dengi değil. Değil amma, bekâr bir süvari yüz- başısının da arayıp bulamadığı bir dün- ya cennetidir... Zümrüd gibi ağaçlar.. şa- rıl şarıl sular, Tavşan kanı gibi nefis şa- rab. Hele yosmaları yok mu?.. Meded Allah... Değil senin, benim gibi insanları, yeşil sanduka altında yatan evliyaları bi- le dipdiri ayağa kaldırıp baştan çıkarır- lar,.. Geceleri kapıyı aralık bırakırsan, kârlı çıkarsın. Bir kere de onların ara - sına dalarsan, artık derdlerini düşünmi- ye vakit bulamazsın... Dediklerimi unut- ma. Sana, faydası ve zararı dokunacak a- damları birer birer saydım. Ve onlara karşı yapılması lâzım gelen muamelele - ri de anlattım. Tenbiklerimi, unutma, İş yapacağım diye, lüzumundan fazla ileri Atılma, Etrafını dalma dört gözle kolla... Hadi Allah selâmet versin. Dedi. Sizden ne derin teessürle ayrıldımsa, bu temiz ve dürüst adamdan da öylece ayrıldım. Onun elini öpüp, atın özengisi- ne ayağımı koyarken, göz yaşlarımı tu- tamadım. (Arkası var) DENİZBANK Akay İşletmesinden : 30 Ağustos 938 tarihinden itibaren 179 numaralı' seferi yapan vapur Kartaldan saat 19,45 yerine 20,25 de, Büyükadadan 20,35 yerine 20,50 de hareket edecek ve Heybeli'ye 21,00 de varacaktır. Ruşoen Eşref Unaydın'ın BOĞAZiÇi YAKINDA Everi nefin bir eurette tabettirilmiştir. Kötübhanelerde ve müvertilerde satilmaktadır, Toptaa ve perakende —matış merkezi Ahmed Halid Kitabevi K öy V. ar Direktörlüğü li Muhammen — Pey kiymeti — akçesi — Semti Mahallesi Sokağı No, Cinsi n .K LOR ——— ——— 84 00 6 80 Üsküdar Tavaşi Hasanağa Tunusbağı 60 — binanın tamammı 800 00 60 00 » BSalacak İskele end. 4 kârgir binanın Z tamamı 3 gg 6 80 » Evliya hoca Evliyahoca 29 - arsa * ö0 » Atik valide lar BB0 G0 aa t Bağlarbaşı 9Y/1 arsa Rum Mebinedpaşa Doğancılar 7 — binamın tamamı Yukarıda cins ve mevkileri yazılı yerlerin tamamı satılmak üzere müzaye « deye çıkarılmıştır. İhaleleri 7/9/938 çarşamba günü saat 11 dedir. İsteklilerin Kadıköy Vakıflar Müdürlüğüne gelmeleri. — (5670) Nafıa Vekâletinden: 10 Teşrinievvel 938 Pazartesi günü saat 15 de Ankarada Nafia Veküâleti bina« sında Malzeme eksiltme komisyonu odasında ceman 2600 lira muhammen bedelli Haydarpaşada teslim şartile 10000 adet telgraf fincanı demirinin açık eksiltme- si yapılacaktır, Muvakkat teminat 195 liradır. Eksiltme şartnamesi ve teferrüatı Ankarada Nafia Vekâleti malzeme müdür lüğünden parasız olarak alınabilir. İsteklilerin muvakkat teminat ve şartname - sinde yazılı vesikalarla birlikte ayni gün saat 15 de komisyonda hazır bulun » maları lâzımdır. — (3219) — (5676) ——— .—— | — El arabaları için evvelce ilân edilen beledi tenbihlerin üçüncü maddesindeki | (arabaya konulan eşyanın boyu araba sathının çemberini geçemez) kaydından münhasıran 50 kiloya kadar olan perakende kereste ve demir çubukların istis- )Doktor A. KUTiEL İLÂN Karaköy, Topcular Cad. 43 Safranbolu kasabasından ve tüccardan Mehmed ve Salih Semiz kardeşlere aid —— da hazır bulunmaları ve toplanmağa te- kaddüm eden on gün içinde mevcud ves konkordato kayıd müddetleri hitam bul- sikaları tedkik edebileceklerinden bu müuş olmasına binaen alacaklıların top- hususda tedkikat ifa etmek isteyenlerin lanması için tayin kilınan 15 eylül 938 tarihine müsadif olan perşembe günü de mezkür on gün içinde komiserliğe mü- racaatla vesikaları tedkik etmeleri ilân saat 14 de Safranboluda ticaret odası bi- olunur. nasında müzakeresi icra kılınacağından mumaileyh zimmetinde alacaklı bulunan zevatın tarihi mezkürda izmi geçen bina- ler, mide ağırlığı ve/ yemeklerden — sonra | | bütün vücudda his- sedilen çöküntü ve ğ" ağırlık. Ne işkence ! Bu hallerin kat'? ça- resi ve tesiri tabil olan MAZON alınız, Aynı zamanda KA- BIZLIĞI defeder. E ŞİLİK ve YANMALA- RI gidererek vücuda ||5 forahlık verir. Doktor İbrahim Zati Öget Belediye — karşısında, — Piyerlot! eaddesinde 21 numarada hergüa Vğleden sonra hastalarını kabul eder.