Başvekil Meclisten alkıslarla itimad aldı (Baştarafı 1 inci sayfada) muvakkaten vatani vazifelerimize fa- sıla verirken, sizinle, memleketimizin umumi revişi hakkında bir hasbihalde bulunmağı faydalı addediyorum. Ve bu maksadla huzurunuza gelmiş bulu- nuyorum, Hükümetimizdin takib ettiği esaslar arasında en mühim telâkki ettifim bir prensip, size ve sizin şahsınızda yük- sek Türk milletine, programında vâ- dettiği şeyleri, tatbik ve dır. (Bravo sesleri ve alkışlar) Bütün icraatımızda neyi vâdettik, neyi yapmak istiyoruz ve hangilerini yapabildik, daima bu he- sabı tutmaktayız. Beraber ve müşterek mesaimizin eseri olarak, bu senede dahi bu celse* dahi hayli merhale al- dığımızı tahmin ediyorum. Fakat bun- ları, birer birer tekrar'etmek suretile, sizin de bildiğiniz ve hattâ bizzat yap- tığınız şeyler olduğu için, maruzatımı uzatmak niyetinde değilim. Mali işlerimiz En mühim meşgalemiz şübhe vokm! ki mali işlerimiz ve mali vazi; üzerindeki kararlarımızdır. Üksek | Meclis bu sene büdceyi, daha geniş, da- ba verimli olarak, hükümete tevdi et- den başlıyarak, elbetle nazarınızdan kaç- mamıştır, bazı tahsisatları büdcelerinden çıkardık. Bunları mali müesseselerimizin itibarına terkettik. Oradan temin edece- ğimiz kredilerle memlekette yeni ve ke- sif bir iş hayatı yaratmak istedik. (Al- kışlar). Bunuün bir misali, Adana ovasının su- lanması meselesidir. Nafıia Vekâletiniz bu iş üzerinde çalışıyordu. 30 milyon li- ralık bir tahsisata ihtiyaç vardı. Bunu büdeenin sırtından çıkardık. Ayni za- manda esas vazifesini de teşkil ettiği için Ziraat Bankasının itibarı üzerine bırak- tık. Ziraat Bankası finansmanile Nafıa Vekâleti Adana ovasının iska ve irva işi- ni üç sene zarfında bize temin etmiş ola- caktır. İktısad Vekâletine aid büdce ted- kik edilecek olursa, görülür ki geçen se- neye nazaran bu sene tahsisatın da bir noksanlık vardır. Hakikatte bu, noksan- bk değildir, kendisine teminini vüdetti Bniz mikdar geçen senekinden 10 milyon Hra kadar fazladır. Bu, her iş için ayrı ayrı vücude getirilen bankaların kredı ı |ve itibarından temin edilecektir. Acoba |hatıra gelir ki, devlet büdcesinden bu kabil işleri ayırıp ta itibar mücsseseleri- ne tevdi ve tahmil etmekte mali noktai miştir. Hükümet bu büdceyi eline al- | nazardan bir müşkülât ve zarar vardır. dığı zaman ne kadar ağır bir yükün al- | Bana kâlırsa bunun cevabı çok basittir. tında bulunduğunu hissetmektedir. Geçen sene, yani 1937 senesi büdee- si 231 milyon lira olarak kapanmıştı. Yani varidat olarak 231 milyon lira tahmin ve kabul edilmişti. Tahsilâtı- mız ayni sene içinde 159 milyonu bul- du. Tam 28 milyon liralık bir fazla va- ridat kaydettik. Bu 28 milyon lira faz- la varidat da gene yüksek Meclisin ka-, bul ve tasvibi ile muhtelif Vekâletlere | tahsis edilmiştir. 1938 mali yılı büdcesi olarak bağla- dığımız rakamlar 249 küsur milyonu â- di büdce şeklinde ve 57 küsur milyo- nu fevkalâde menabiden olmak üzere 307 milyon liradır. Bu rakam Cunihu- riyet büdeelerinin ihtiva ettiği en yük- sek rakamdır. 1938 büdcesi, Cumhuri- yetin bugüne kadar olan büdcelerinin içinde yalnız en yükseği değil, ayni za- manda taviz itibarile en çok dikkate değeridir. 1988 senesi zarfında fazıa tah- sisat olarak verdiğimiz rakamların cen yükseğini milli müdafaaya tahsis etmiş bulunuyoruz. Bunun emniyet nokta- sından ifade ettiği manayı elbette tak- dir buyurursunuz. Milli Müdafaa Ve- kâletimizin 1938 büdgesindeki husu- siyetlerden birisi de, kısa bir zamanda realize edilmek üzere kabul ettiğiniz 125 milyon liralık fevkalâde program ecbhesidir. Milli Müdafaa Vekâleti bu programı sür'ati mümküne ile ve her şeyden istifade etmek suretile büyük bir gayret ve faaliyet içerisinde, realize edecektir. ; Ordumuzun kudreli Ayırdığınız tahsisatla ve bu progra- mın yapılmış olmasile, ordumuz, esa- sen kendi bünyesinde yaşıyan kudreti, teknik kuvvetlerini artırmak ve mez- cetmek suretile, kendisine milletin tev- di ettiği vazifeyi, daha mükemmel bir sürette, ifa etmek kudretini iktisab et- miş bulunuyor. (Şiddetli alkışlar) Or- dumuzun kahramanlığına, ordumuzun fedakârlığına, her zaman olduğu gibi, güveriniz. (Elbette sesleri) Fakat bu mümtaz orduyu 20 nci asrın, en mü- kemmel| silâhlarile mebzulen techiz et- tiğimiz zamanda, kendimizi tamamen emniyet altına almış görmekle, büsbü- tün zevk ve bahtiyarlık duyarız. (Bra- / vo sesleri, alkışlar). Hükümetinizin mali sahada takib et- tiği programlardan birisi de memlekette vücude getireceği İmar hareketlerini sa- dece büdeenin sırtında bırakmamak su- retile hareket etmektir. Eğer her yapa- gağımız şeyi büdcenin rakamları içerisine sıkışlırmak istersek katedeceğimiz mor- balenin kısa olacağından korkulabilir. Bundan dolayıdır ki memleketin dahilin- de kredi vasıtalarından istifade etmek umumi ve milli bir işbirliği tanzim et- mek gayesini takib ediyoruz. Bunun için de kabul ettiğiniz kanunlar vardır. Bu kanunlarla ayni zamanda vücude getirdi- müessestler vardır. Bu taüessese- ler, dahilde temin edecekleri kredilerle hariçten bulmakta ol- dukları le yeni yeni programlar tanzim ederek SİZİN arzularınızı ve emel- lerinizi tahakkuk ettirmek azmindedir- ler. Bu sene Nafıa ve İkısad Vekâletlerin- |Eğer bu müesseselere tevdi ettiğimiz va- zifeler ve yapılmasını emrettiğimiz işler bizatihi menfaat verlel işlerse dava osa- sından halledilmiştir. Eğer menfaat te- min etmiyen, mukabilini vermiyen nan- kör işler ise anlara büdcede dahi yer ver- memek lâzım gelir. Geniş bir iş hayatı vücude getireceğiz İşte bu prensiplerle mahmul olarak bi- zim büdcede verdiğiniz paralarla ve ay- ni zamanda teminini imkân — dahilinde bulduğumuz kredilerle biraz evvel söy- lediğim gibi geniş bir iş hayatı vücude getirmek istiyoruz, Bu işlerimizi teshil eden vasıtalardan birisi de hariçten bul- duğumuz kredilerdir. Dün kabul ettiği- niz kanufla İngiltere ile yapılan kredi meselesi üzerinde durmak İstiyorum. 16 milyon İngiliz lirasma baliğ olan bu kre- di, hepinizin bildiği gibi, 100 milyon Türk lirasr raddesindedir. Bunun 10 milyon İngiliz liralık mikdarı sınai ve ticari iş- ler, 6 milyonluk kısmı askeri ihtiyaçları- | ) mız içindir. Fakat bunun yapılış tarzın- da ve şeklinde diğer emsaline nazaran, farklar vardır. Burada söz alan kıymetli hatibler, bunu tebarüz ettirdiler, Bımun istibdad devrindeki, israfat devrindeki is- tikrazlarla münasebeti yoktur. Meşruti- yet devrindeki gajlara bağlı istikrazlara da benzemez. Bu kredi sadece Türkün im- zasına, sözüne, itimad ve emniyet edile- rek yapılmıştır. (Bravo sesleri, alkışlar) - İstimali şekli şöyle olacaktır: Maliye Ve- kâletinin vereceği bonolar iskonto edile- cektir. Bunların bir kısmı yüzde 3, bir kısmı yüzde 5 buçuk faize tâbidir. Kars şılıklarında, İngilterede de döviz elde et- miş bulunacağız ve peşin para ile orada istediğimiz yerden, istediğimiz mal: sa- tın alacağız. Esasını, ruhunu bu teşkil etmektedir. Diğer bu çeşid Isv.lln'aıl:ıı'lııW veyahud sınaf kredilerle mukayese etti- ğimiz takdirde farkın büyük olduğu de- rakap anlaşılır. Şimdiye kadar temin ©- lunan krediler, uzun vâdeli, serbest bir mali kredi değildir. Mal kredisine inhi- sar ediyordu ve malı muayyen firmelar- dan salın almak şartile kredi temin edil- miş bulunüyordu, bittabi pahalıya malo- luyordu, Bu kredinin yapılşında karşı- lıklı dostlük ve emniyetimizi ifade eden bir nokta vardır. Eğer bu ciheti huzuru- nuzda tebarüz ettirmezsem, vazifemi nok- san yapmış olmaktan korkarım. Birinci beş senelik sanayi plânı Dost İngiltere memleketinde, malze- mei harbiye için, serbest kredi yoktur. Millet meclislerinden çıkan bir kanunla bu husus bize temin edilmiştir (Alkışlar). Büdeede verdiğiniz tahsisatlara, yürü- mek istediğiniz işleri plânlaştırmak bi- rinci beş senelik sanayi programına sid olan kısım, son bir iki fabtikanın da in- şasına başlanmış olduğu için, bitmişti de- nilebilir. Cumhuriyet hükümetiniz, size, hemen şimdiden, birinci beş senelik sa- nayi programını muvaffakiyetle tatbik etti diyebilir. (Alkışlar). Elde ettiğim tecrübelerle ve mali im- kânlarla ikincisine başlamış bulunuyo- ruz. Şimdiye kadar ilân edilmemiş olma- sının tek sebebi, işi, mali imkânlarımızıa Başvekilin nutkundan parçalar (Baş tarafı 1 inci sayfada) © Dost İngiltere memleketin- de malzemci harbiye için serbest kredi yoktur. Millet meclislerin- den çıkan bir kanunla bu husus bize temin edilmiştir. © Cumhuriyet hükümeti he- men şimdiden birinci beş senelik sanayi programını muvaffaki- yetle tatbik ettim, diyebilir. €© Bizim maliyemizin takib et- tiği ve bize daima âsârını gös- terdiği için kendisine tereddüd- süz iftihar payı ayırabileceğimiz bir prensip vardır: Vergileri in- dirmek. © Dersimde bir ıslahat prog- ramımız vardır. Bu program yü- rümektedir. Yakında ordumuz Dersim havalisinde manevraiar yapacaktır. Bu münasebetle ordu Dersim için vazife alacak ve u- Yaumi bir tarama hareketile te- dib kuvvetlerine müzahir ola- raktan bu meseleyi kökünden sö- küp atacaktır. €© Bizim sesimizde şefkat ol- duğu kadar kuvvet de vardır. €© Cumhuriyet herkesin kal- binde ve fikrinde granitleşmiştir. €© Hiçbir şeyden pervası yoök- tur, Bir takım vatani hizmetler- den kaçmış bedbahtlara diyoruz- ki, geliniz, görünüz, sizin jsteme- diğiniz, yadırgadığınız veyahud Ihanet ettiğiniz rejim ne yapmış- tır. telif etmek içindir. Bu yaz tatilinde, bu- nunla meşgul olacağız ve ümid ediyorum ki hepinizin takdirini mucib olacak ve milli ekonomi hayatında memlekete ye- niden İeyiz verecek eserler meydana ge- tireceğiz (İnşallah sesleri). Sanayi hareketinde takib ettiğimiz ga- ye, milli ekonomi menfaat ve icablarını, milli müdafaa zarüret ve icablarile telif etmektir, ikisini beraber yürütmek isti- yoruz. (Bravo sesleri). Bundan dnlayıdır | ki memleket müdafaasına aid olan bazı | maddeleri de bu tarzda, sür'at ve sühu- letle, yapmak imkânlarını elde ettiğimizi şimdiden ifade edebilirim (Bravo sesleri ve alkışlar). Vergilerin tenzili ve hayatın ucuzlatılması Bizim maliyemizin takib ettiği ve bize dalima asarını gösterdiği için kendisine teroddüdsüz iftihar payı ıyııibılmglmu bir prensipi vardır: Vergileri indirmek. Şimdiye kadar, yani Cumhurivyet rejimi- ne kadar, denilebilir ki her ne maksadla olursa olsun bir vergi ihdas edildi mi, o vergi ne kadar sakat 've ne kadar ağır o- İlursa olsun, milletin omuzunda yük ola- rak kalır ve bunu atmağa imkân buluna- mazdı. Maliye Vekâletiniz takib ettiği malf sistemdeki mülâyim ve daima mem- leketin menfaatini gözeten usullerile bü zinhniyeti yıkmıştır. (Bravo sesleri). Bu İsene ve hattâ şimdi kabul ettiğiniz ka- ;mmlır]s: Hayvanlar, müvazene, kazanç, istihlâk, damga, sinema ve tiyatrolar, ip- tidaf maddeler, gümrük muafiyeti gibi kanunlarla, 10 milyon lira raddelerinde bir tahfif yapılmıştır. 10 milyon tahfif karşısında hatıra gelebilir: 10 milyonu indirmemek suretile diğer bir kısım da- ha menfaatli işlerde kullanmak imkânı yok mu? Varsa bunu tahfif etmekte ve indirmekte ne gibi menfaatimiz vardır? Verginin tarh, tevzi ve tahsilindeki ada- let prensipi buna kolaylıkla cevab vere- bilir. Bir vergi ancak kazanana ve vere- ne menfaat temin etmek şartile, tarho- lunabilir. Yani vergi veren zâat, kuzandığı ve yaptığı işde menfaat gördüğü takdir- de, hükümet onun menfaatine iştirak e der. Bizim şimdiye kadar lecrülı—lcrimiı- de herhangi maddeden vergi tenzilâtı yapmışsak, devlet hesabına, hem biz, hem de mükellef, kazanmıştır. Bu müs- bet netice karşısında vergiyi indirmek hesabımıza ve prensipimize uyduğu tak- dirde, tereddüd etmeyiz. Ben vergi in- dirdiğimiz maddelerde Maliye Vekâle- tinizin ya doğrudan doğruya veyahud bil- vasıta mutlak kazanç temin edeceğine i- nananlardanım. Olabilir ki avri sene i- çinde kazanç temin edemez. Fakat gele- »|na mülhak olan diğer hareketleri cek senelerde lemin edeceğine şübhe yoktur. (Bravo sesleri). Mali vaziyetimizin ve mali prensiple- rimizin esasları hakkında, bu maruzalta bulunduktan sonra, size ufak bir mesele- den dahi bahsedebilirim ve ondan sonra diğer kısma geçebilirim. Bu da arkadaşlar, kuponlar meselesidir. Kuponlar meselesinin tarihi ve mazisi hakkında birbirimize söyliyecek, zanne- | Hatay davamız Ankara, 29 (Hususi) — Başvekil Celâl Bayar nutkunun sonlarında Hatay mese- lesine de temas ederek demiştir kı: «Eğer davamızı dostane bir şekilde hal- letmek imkânımı bulursak herkesten ev- vel biz sevineceğiz. Bu milli daya ancak — Hatayı Türk ekseriyeti içerisinde bir hükümet kurmuş ve Türk kültürile ida- re olunur bir halde görmekle halloluna- diyorum, tek kelime yoktur. Bu doğru-| bilir.» dan doğruya, bugünkü neslin omuzları- na yüklenmiş, bir ağırlıktır. (Bravo ses- leri ve alkışlar). İsraf devrinin seyyia- tını biz ve bizim neslimiz çekmektedir. Geçen senelerde hâmillerin mümessille- lerile konuştuğumuz bir zamanda tedi- yatımızın yüzde 50 si mal ve yüzde 50 sinin döviz olarak tediye edilmesi kü- rarlaşmıştır. Not: Anadolu Ajansı tabı saatimize kadar nutkun ancak yukarıda neşretti- ğimiz kısmını verebilmiştir. Elimizde olmuıyan bir sebebden dolayı nutkun Başvekil Hatay meselesinin eskisine nisbetle daha mülâyim bir safhaya gir- diğine işaret ettikten sonra şunları söy- — lemiştir: 1 «Büyük Meclisin tatıli dolayısile siz- — den bu iş için kat'i salâhiyet istiyorum. (Hayhay sesleri). «Eğer bizi memleketin umumi haya- tında ve tahsisen Hatay davasında sizin arzularınızı yerine getireceğimizi görü- yorsanız reylerinizi lehimize olarak ver- Mmeği esirgememenizi rica edetim.> İtimad Ankara, 29 (Hususi) — Meclis alkışlar mütebaki kısmını yarın dercedeceğiz. Okuyucularımızdan itizar ederi: Spor teşkilâtına aid ka (Baştarafı 1 inct sayfada) kabul edilmiştir. Bu münasebetle söz &- lan Dahiliye Vekili ve Parti Genel sek- Teteri Şükrü Kaya ezcümle demiştir ki: «— Tedkik ve fasvibinize arzolunan | spor kanunu hakkında bazı maruzatta bulunacağım. Beden terbiyesi, spor ve o- biz, milli terbiyenin esaslı bir rüknü olarak telâkki ediyor, her terbiyenin olduğu gi- bi beden terbiyesinin gayesi de ferdleri milletler ve bütün beşeriyete hayırlı bir eleman olarak yetiştirmek gayesini istih- daf eder. Beden terbiyesi ve spor Türklerde mi!- H bir an'ane olmakla beraber her çeyde olduğu gibi bunu da nizama almak icab ederdi. Türk gibi kuvvetli demenin — el- bette bir sebebi vardır. Türk milleti kuv- veti yalnız kendi ırkından almış değildir. Türkler bütün sporları yapmış ve vücü- dünü kuvvetlendirmiş bir millettir. Cum- huriyet, öonu pek zayıf ve perişan nlarak büuldu. Onu nizam altına koymak icin bir takım kararlar aldı ve son üç sene zar- fında bunu kendi Partisine bağladı. Paz- ti üç yıldanberi aranızdan seçtiği sayın arkadaşların devamlı himmetleri saye- sinde spor sahasında da muvaffakiyetler gösterdi ve birçok fedakârlıklar yaptı. Buğgün vilâyetlerimizin bir çoğunda sper sahaları hazırlanmıştır. ve hazırlanmak- tadır. Şimdiye kadar bu bir yıl zarfımda yal- nız 9837-038 seneleri arasında sırf bu sa- |halar için sarfettiğimiz paraların mikda- | rı 415.000 liradır. Kış ve kayak evleriir | .turlü spor şubelerimiz mecmuu iki mil- |yona baliğ olacak bir masrafı istilzam et. mektedir, Bu masraf dört seneye taksim edilecektir. Dört sene sonra bu saydığım vilâyet ve kazalarda yüzme havuzları, tenis kordları dahil olduğu halde tam teşekküllü spor sahaları tamamlanmış o- lacaktır. Bu meyanda diğer yerlerde de spor sahaları hazırlanmağa başlandı. Bizim kendi milli ve an'anevi sporları- miıza ayrıca ehemmiyet — verilmektedir. Bunların başında güreş gelir..» Şükrü Kaya memleketimizin çok sev- diği ikl spor şubesi olan binicilik ve atçı- hktan da bahsettikten sonra denizciliği- mize geçti. Milli bir sporumuz olan fakat bugün hemen hemen metrük bulunan bu şubeden teessürle bahsederken dedi ki: «— Barbaros Hayreddin Akdenizi bir Türk gölü yaptığı vakit gemilerini bir anda, bir saniyenin içerisinde elindeki si- birbaz değneğile çıkarmadı. O ngilereı memleketin — hazırlanmış — olan — ele- manlarına tevarüs etti. Ve onları İyi idare ederken Akdenizi bir Türk havuüzu yaptı. Bugün dünyanın en güzel denizi «|olan Marmaraya herhangi bir seyahete çıktığınız zaman kendinizi 1ssız bir çölde zannedersiniz. Halbuki orada kül halin- de bezenmiş ve Türk hakkımı temin ede- cek bir yer olmalıdır.» Şükrü Kaya, bu kanun lâyihası müna- sebetile mütalealarını alkışlar içinde bi- tirdikten sanra Osman Şevki Uludağ söz alarak dedi ki: «— Dayanıklı ve sağlam yaşamak için ve tezahürler arasında Celâl Bayar kabi- — nesine itimad ederek salâhiyet vermiştir. kanun kabul edildi sporcu oldugundın hiç şübhemiz yok- tur. Bunun sonradan ihmal edildiğinde hepimiz müttefikiz. Son senelerde spor ki: Haaliyeti çoktanberi tıkanmış bir olu- ğun açılması gibi su gelişi güzel akmış, başıboş, intizamsız cereyan etmiştir. Genelerimize spor namına bazı ; yanlış |fikirler verilmiştir ki benim bilhassa üstünde durmak istediğim cihet budur, Spor dendiği vakit her şeye rağmen kı- — rarak, dökerek birincilik kazanmak mevzuubahs olmamalıdır. Binsenateyh, hükümetimiz bu yeni teşkilâtı kurare ken sportmenliğin ne olduğunu çocuk- larımıza tekrar öğretsin, güzel, dürüst ve efendi gibi oyun oynamanın esasını — öğretsin.» Şükrü Kaya, kürsüye gelerek dedi kir «— Bayan Bektaşın temas ettiği nok- — tayı ben de tebarüz etlirmek isterli Her yejim kendine lâyık bir vatanı tipi bulmuş ve onu arar. İstibdad rejis minin vııandışmın tipi malümdüur. Bi- yim Atatürk rejiminin, Kemalist inkı- — lâbının rejiminin adamı, güzel vücud- lü, sağlam düşünceli, cesur, vakur, hakkını ve fikrini her yerde müdafaa eder, neş'eli ve cidaf olmaktan ;baret- — | tir. Bizim aradığımız budür. Bu beden [ terbiyesinden maksad fikri seciye ve —| ahlâki terbiyedir. Bizim rejimin istil- — zam ettiği tip budur. Müsabakalarda ve — klübler 'arasında yapılan kaba tezahü- ratı bütün millet takbih etmektedir. — Çok emniyetle itimadım vardır ki Bü- yük Meeclis burada, o hareketleri mille- — | tin takbihine iştirak edecektir. (Elbette sesleri, alkışlar). Biz halkımızı hayatı hususiyede ol- duğu gibi hayatı umumiyede de ciddi, vakur görmek isteriz. Âlem müvacehe- sinde terbiyeli, kibar, vakür ve ciddi. elmak Türkün en böâriz vasfıdır. Biz nasıl bu gibi fena tezahürler karşısın- da, ana ve babalarımızdan takbih gör- — müşsek; bizim de nereden aldıklarını —| bilmediğimiz bu kaba hareketleri her vakit takbih etmekte olduğumuzu bu- nu yapanlar iyi bilsinler. (Bravo leri, alkışlar).» Örgeneral - Asımın Ha?ayda gezintilori (Baştarafı 1 inci sayfada) Baylanda bir müddet tevakkuf etmişler- dir. Baylan halkı bu münasebetle de Ata- türke karşı olan sonsuz merbutiyet ve minnetlerini izhar etmişlerdir, " “Yüzlerce halk yarım saat kadar bir za- man hududsuz bir sevinç içinde misafir- — lerile birlikte bulunmuşlardır. Türkiyeli bir muallimin bu sırada okuduğu «Meh- medcik» adlı kendi şiiri çok beğenilmiş ve alkışlanmıştır. . Heyet Baylandan alkışlar ve «yaşasın Atatürk> sesleri arasında — ayrılmıştır. * Bütün kasaba baştan aşağı Türk bıynb- larile doıııulınııur > v Antakya 29 (A.A.) Anadolu ıjanxıı- de bu teşkilâlın mutlak surette devletin eline geçmesi şarttır.» Mihri Bektaş (Antalya) — Türkün nın hususi müuhabiri bildiriyor: Açık bu- — lunan maliye umum müdürlüğüne Gımiı Baki tayin edilmiştir.