11 Haziran 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

11 Haziran 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Avrupanın Tefsiri Yazan; Muhittin Birgen dağ ile İngiltere arasında akdedilen ticaret ve kredi an- laşmaları hakkında Arab matbuatında görülen tefsirleri birkaç gün evvel bu sü- tunlarda bahis mevzuu e ve Türki- yenin İngiltereye jandarmalık ederek Arab memleketlerinin İngütere tarafın- dan ezilmesine âlet olacağı tarzındaki mütaleaların boşluğunu göstermeğe ça- lışmuştuk. Bugün de ayn muhtelif Av- rupa matbuatı tsrafından yapılan tefsir- leri üzerinde durmak isteriz. Çünkü, ya- kın şark matbuatı bu mevzuu ne kadar 9 iyesi içinde mütalea b Avrupa matbuatı da aşmaları tahlil ederlerken ayni iie ve fakat, başka bir ufka doğru açılan başka bir görüş zaviyesinde mev- evzuun ki almışlardır. * Muhtelif memleketlerin muhtelif gi zeteleri, bu arada bilhassa Balkon ve| Merkezi Avrupa matbuatı, Türkiye ile İngiltere arasındaki anlaşmalar Üzerin- de uzun uzadıya durdular i tahlil ettiler, Bunların arasın meseleleri gayet dikkatli ve isabetli bir itina ile tedkik etmek şöhretini haiz bu- İunanları da vardır. Bütün bu gazetele- rin bu mevzuu mütalea ederken Üzerin- de hemen hemen tam bir ittifak ile bir- leştikleri bir n «Türkiye ile İngi laşma, her iki memlekötte, m «Drang nach Osten> setine karşı ku vetli bir cebhe alma meylinin mahsulü. dür» Muhtelif gazeteler tarafından muhtelif tarzlarda yapılan tefsirler, dönüp dola- gp hep bu umumi ve müşlerek izahta toplanıyor. Bazıları daha kuvvetli ve kat'i bir ifade ile, bazıları daha umum! tahmini bir dil ile hep ayni şeyi söy- Tüyorlar. Bazılarına göre, anlaşma, son Hitler - Mussolini mülâkatına ve bu mü- Mkat esnasında kararlaştırılmış olan ba- 5 iktisadi inkişaf plânlarına Türkiye ile İngiltere tarafından verilmiş kir cevab- dan ve yapılmış bir mukabeleden başka bir şey değildir. Hattâ, bazı Balkan ve Merkezt Avrupa matbuatı, Almanya ile İ talya arasında kararlaştırılan iktisadi inkişaf programına mukabele için, bütün Balkan ve Merkezi Avrupa memleketle- Resimli Makale: Şark tevekkülün ve sabrın vatanıdır, hayat yükünün altında ezildiği zaman duymaz: — Kaderimmiş der, sabreder, sabır içinde ölümü bekler. SON POSTA Şark zi şarkta doğan adam içinde isyan hisli (o muvaffakiyetsizliği ihniyeti, garb zihniyeti — Garb azmin ve savletin yurdudur. Garbda doğan adam n önünde kabahatı kadere bulmaz, ken- dinde aramaya başlar ve kendisine lâyık bulmadığı netice önünde isyan eder Şarklı değil, garblı olunuz. SOZ ARASINDA Edgar Vallas | Ahiretten Haber yollayor Edgar Vallas ispirtizma seanslarında alınan resmi Bir İngiliz gazetesinin iddiasına göre gayri şuuri bir medyum olan meşhur za- bıta romanları muharriri Edgar Vallas öteki dünyadan haberler vermiş, öldüğü andan iibaren neler olduğunu anlat- mıştır. rinin Türkiyeyi taklid etmelerini ve ©- Dun açtığı yoldan yürümelerini bile tav-| siye edecek derecede ileri gidiyorlar. Birçok gazetelerin yazdıkları şeylerin! gok kısa bir hülâ Mmumi mana, Türkiye - İngilter ması etrafında yapılan dünya ları arasında, zannedi aykiri olan bir tefsir tarzıdır. Çünkü, bu) anlaşmanın gayesi, ne bu kadar uzun ve geniş bir politikanın tatbikatı, ne de hat- tâ böyle bir tatbikalin ilk adımıdır, Bu husustaki delillerimizin bir kaçını say biliriz: 1 — Türkiye, Drang nach Östen politi- kasına mâni olmak için, İngiltereye da- yanarak husust bir siyaset yapmıya ne muhtaç, ne de mecburdur. Bu Drang (1) iktısad! bir nüfuz ve hulül ifade ediyorsa Türkiyenin buna vereceği cevab basittir; Drang nach Westen, yani garba doğru nüfuz veya hulül! Almanyanın iktisaden şarka hulülü, ancak şarkın da ayni tarz- da garba hulülile mümkündür. Bu m pada, Almanyanın Türkiyeye hulülü ayni nisbette Türkiyenin de Almanyaya nüfuzu demektir ki her iki hareket te her iki taraftan ayni derecede memnuniyet- le arzu edilir bir şeydir. Çünkü en güzel medeniyet, en iyi komşuluk, en iyi sulh ve en iyi dostluk ancak bu karşılıklı nü- fuz ile, bu karşılıklı alişveriş yolile te- min edilir. 2 — Hayır, böyle değil de bu Drang si- yasi bir hulül ifade ediyorsa Türkiye böyle bir hulüle karşı kendi kuvvetleri- le mukabele etmeğe hem kadir, hem de, böyle bir mukabelenin ancak bu suretle yapılması icab edeceğine tamamen vâkıf- tr. Almanyanın nüfuzuna mukövemet için İngiltereye dayanmak fikri Türkiye- den çok uzaktır. Çünkü böyle bir fi bir nüfuzun tesirinden kaçarken ö nin kucağına düşmek demek olur. Tür. (Devamı 11 inci sayfada) (ll Almanca nüfuz ve hülül demektir. I eden bu w a en İdisine imanı Muhtelif ispirtizma seanslarında konu- şan muharrir bir resmini aldırmış, ken- an kâtibine de bir dikto- fonla plâğa alınan birkaç söz söylemiştir. Psikometri denilen usul ile eşyaları gören ve en muhar- rir, eri parmağındaki yüzü retle «Nedir 07.» diye sormuş, Y line almış, gözlerini kapıy «Bunu a bir kadın vermiştir ve bu kadın son- İraları büyük bir acı, iztırabla ölmüştür» demiştir. Madam Vellas şaşırmıştır. rin dediği aynile hakikattir. Muharri- Sokakta gezdiği için babasından dayak yiyen 34 yaşındaki kız Gayet muhafazakâr, eski kafalı bir Amerikalı baba, kızının gemi azıya al dığını, geceleri geç vakte kadar sokak- larda sürttüğünü görünce, saçlarından yakaladığı gibi önüne almış bir güzel dövmüştür. Kız, hemen mahkeme- ye müracaat etmiş, fakat bu arada ba- ba, kızile barıştığı için, dava sukut et- miştir. Hemen haber verelim ki; dayak yen kız 34 yaşındadır. Evlidir ve 10 ya- şında da bir oğlu vardır. Bundan böyle, kadın geceleri saat 10 a kadar sokakda kalicak, Cumarte- si günleri de, sabaha kadar (istediği yerde eğlenebilecektir. İSTER Bir arkadaşımız anlattı; «Terkos suyunun en eski aboneleri mın ilk tesisatı ne vakit yaptırdığı hatırımda değil, fakat ben tam 25 yıldanberi muntazaman terkosa pâra öderim, Üç ayda bir defa verdiğim taksit evvelce 295 kuruştu. Son iki yak içinde arttıkça arttı, nihayet 900 kuruşu buldu. İSTER “İmonden Bir Arab fıkrası Bir hükümdar ordusile beraber harbden, dönüyordu. Hükümdar çok Su bulunmuyordu. Vez — Efendimiz, bu portakal sindeki ağaçlardan birinden bit po takal koparın, yiyin, hararetiniz g çer. Hükümdar vezirine döndü: — Sen şaşırdın mı, dedi, ben Avrupa kadınları Arasında Bisiklet merakı Bayanların şsü- ründükleri koku- ara garib garib isimler (o vermek merakında olduk- Yarını o bilirsiniz. Şimdi, “Londrada ve Pariste yeni bir moda baş gös - termiştir. Bayan - lar, bisiklete bin - meğe merak et - mişlerdir. o Her kadının bir bisikleti var - dır. Bu bisikletle g leri oelbise- lere de eğikolam» İ ismini vermekte - | dirler, Bu suretle ga» rib isimli kadın kokularından son- ra garib isimli ka dın elbiseleri de » Okuma aşkının buldurduğu çare 17 yaşmda bir delikanlı bulunduğu şe- hirden 2400 kilometre mesafede bulunan Edinburg üniversitesine girmek sevdasın- dadır. Ne yapsın, ne etsin7. Ailesi, önle - şdana çıkmış oluyor. bisikletine atladığı gibi bu yolu 5 günde katederek ,üniversita şehrine vasıl ol- muş, imtihanlarını vermiş, mektebe ka- bul edildikten sonra da, kendi şehrine dı gene 5 günde İSTER Terkosun belediy NAN, den biriyim. Baba- hükmedemiyorum, İNAN, Hergün bil bir fıkra l bura İİ rinde şimendifer tarifesi, en ucuz yolu | bulmıya, icad etmeğe çalışırken, delikanlı | Eski Fransız Başvekilini Kurlaran kadın Resmini gördüğünüz gülümsiyen ka- dın, sosyalist kongresinde söylediği gı- yet ateşli nutku ile, eski Fransız büşve- İkili Blumu, mağlüb olmaktin kurtar- İmiştır. Müşteri bulamıyan bir malikâne Londra civarında «Walton Daks adını taşıyan muhteşem malikâne satılığa çı - karılmıştır. Takribi fiatı 700,000 Türk Ji- rasıdır, Fakat acaba müşteri bulabilecek mi? Şüphe fiatının çokluğundan değil - dir. İngilterede bu parayı verebilecekle- rin sayısı çoktur. Fakat malikânenin fe- na bir şöhreti vardır: Bu köşkün ve ara- zisinin sahibi olan, İngilterenin meşhur petrol krallarından Fredrik Loyd 1996 yıh birinciteşrininin 22 nci günü Büro sundan çikarak bir taksi otomobiline âf- lamış, bir sokak ismini söylemiş, oraya gelince parasını vererek ötomobilden in- | miş, ondan sonra da ortadan kaybolmuş- İ| tur, Bir cinayete mi kurban gitti, bir gangs- ter çelesinin eline mi düştü, yoksa hafı - zâsini mı kaybetti? Belli değildir. Zabı - tanın bütün gayreti boşa çıkmıştır. Şim- di zevcesi kocasının bu kadar sevdiği köş- kü satılığa çıkarmıştır. Tahminine göre k hafızasını kaybetmiştir. Bir has - tanededir, veya serseri serseri dolaşmak- tadır, Gâzetelerde sevdiği malikânesinin resmini ve satış ilânını görünce hafıza - sını iktisab etmesi mümkündür, Beş yaşındaki şair İngilterede bir memürun beş ya - şındaki oğlunun son yazdığı - şiirlerle, bizzat kendisinin yaptığı resimlerden mürekkeb bir şiir külliyatı, geçenlerde neşrolunmuştur. Bebek şairin ismi giz- U tutulmaktadır. Kitabı müstear bir İNANMA! © İdaresine geçtikten sonra fiatı mı art- mıştır? Bana her bangi bir tebliğ yapılmadığına göte buna Anlaşılan su sarfiyatım eskisine naza- ran iki defa artmıştır. Benim gibi birçokları da ayniavazi- yette olduklarına göre su sevgimizin artmış olması bakı - mından memnun ol: İSTER İNANMA! imalıyız.» Haziran 11 — Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için anzer Kahraman binicilerimiZ şerefine ziyafet verildi (Baştarafı 1 inci sayfada) leri kazanarak memlekete büyük Bİ şerefle dönen değerli süvarilerimiz $€ refine, ve Cumhuriyet Halk Partisi M8 mına Serkıldoryan salonlarında bir 4 şam ziyafeti vermiştir. Bu ziyafete, Vali ve Belediye Relal MU htâdin Üstündağ, Ordu Müfettişi Fahredii Altay, İstanbul Kommtanı Hal xtağı Merkez kumandanı İhsan İle fettişi Şemseddin Taner, Topçu & komutanı Muzaffer, fen tatbikat okulu #5 mutanı Albay Sald, Harb akademisi kul, başkan AN Fuad, muhafız kıtantı kuma! al Hakkı, Yüzbaşı Cev tan ve gazele uşlardır. Büyük bir neş'e içinde devam edef nıhayete eren bu giyafet esi ve Belediye Reisi man din Üstündağ, şu sözleri söylemiştir: «— Sizin yüksek huzurunuzda, bizi WE ya sürürliyen sonsuz sevincin sebeblerini &l izah edeceğimi, milletee duyduğumu ii kran bizlerimizi hangi kelimeli ieceğimi tayinde hakikaten mübel Çok yüksek değerli ve genç süb mizm yarattıkları baklkatın o güsi ihtişamı karşısında benim © söyliyevi veri ne kadar sönük, ve ne kadar ehemmiy©' kalır. Fakat ne de olsa, gene söylemeli Bütün İstanbul halkı, İstanbuldaki bf şekküller, benden vazle! Kahraman Tü bu şe eden koca, İM bul, Romadanberi sizin için tek bir kalb lirde gururla çarpıyordu. Dün, bu kalb, iki kol oldu. Ve sizi, * göz yaşları içinde bağrına basarak (İf ve smadek tezahürlerile takdir ve şü Made etili, Türk ve st. Düşünelim ki iş, cenkte, akımda, 7: düğün Ada, eğ ikra her işine ortak etmiştir. At ırkı da, hayatını şereflendiren vari ni, ve hayvanlar arasında k ve edilen asaleti anlamış ve unutmamış “ğin uzun ihmal yıllarından sonra bile © bu defa Üzengisine ayak koyu İlerine el atan süvarilerin, Xk efe: hindi ve hayırlı evlâdı olduğun! onların bütün iradelerine Tam muş, ve kalite, değer bakımından reXi” nin kendilerinden yüksek olan fârkıni. elendilerinin Hyakatlt, ve cesur sürüş uyarak telâfi etmeyi bilmiştir. özlerden sonra Üstündağ bize va gi zel günleri getiren, yaşatan Atatürk'ün fine kadehini kaldırdı. Vali Mühiddin Üstündağın nutkans ei İbaşı Cevad Gürkan bir nutukla mukabelf * miş ve demiştir ki: sayın ve aziz büyüklerimiz, zlere gösterilen çok candan seri m namma şükri tie ta heyecanım mani oluyo” ef yan büyüklerimizi. Bka ve hiç eksi j k her sahada V* suretle muvaffak olacağımıza. eminir Bizler Atamızın çocukları olduğumu”. bata çalışıyoruz. Her türlü vazifemizi “g4 parken atamızı ve onun yarattığı gil mizi düşünüyor, ve ber o muvaffak onun varlığında buluyoruz... / Bize kuvvetli rakiblerimizi yenmek retini o verdi. Bu sevinci ona medyum” Yaşazın Atatürk, yaşasın büyük Türk leti, Büyük bir samimiyet içinde başlsy3” tarihi gece eksilmiyen bir neş'e içinâ? ermiştir, 18 a“ vie ist pi > Suriye fevkalâde Komiseri Kont Martel Azil mi edildi? (Baştarajı 1 imei sayfada) ge berlere göre bu, vazifeden ayrılış değil, azil suretile olmuştur. Kumandan Kont dö yer yerine yüksek k iğe tayin e© İği, delegeliğe de Paristen bir zatın İderileceği söylenmektedir. | © Şamda Türkiye lehine tezahür” | Adana, 10 (Hususi) — Buraya Eg haberlere göre Şamda hükümete nümayişler olmuş, halk sokaklardi: «Hükümet siyasetini değişir af Türk dostluğu feda edilmez» diye muştar. Kole

Bu sayıdan diğer sayfalar: