Mezunlar Dün Robert Kolejin erkek talebe - HM diplama verme merasimi yapıl - ir. Kolej bu devre ile yetmiş be - İitci devresini, ve mühendislik kısmı Ü yirmi beşinci devresini ikmal et - Biş bulunmaktadır, Son devre mezun- diploma vermek vesilesile mek- İtbin büyük toplantı — salonunda eski —lmlır. talebe velileri ve diğer da - olduğu halde merasim yapıl - " Merasime saat beşde — istiklâl ile ve orgun refakatile başlan - l İf ? 1& kolej müdürü Doktor Rayt n 75 senelik tarihçesini — kısaca tmaştır. Arkasından davetlilerden Daver konuşmuş, kolejin bu - =ü prensiplerimize uygun bir şe - ..ı Çalışarak İrfanımıza hizmet etti- tebarüz ettirmiş ve talebelere ö - h'nade bulunmuştur. F £ Fi Parisin verdiği h (Baş tarafı 1 inci sayfada) Sancağa ald hususi mesele, tekrar ele addolunabilecek bu umumi mü- ökereler sırasında tarzı hallini — bula- Saktır. “ 5 Galâhiyettar Fransız mehafili Türk - :.'ııı konuşmalarının uzün sürmiyece- .'—lılmındıdır. Esasen Ankara hü- bu Mmezkür umumi müzakereleri ka- etmek ve bu suretle de Sancak mese- nn uzlaşma yolu ile halledilmesi ar- rhll göstermekle bu mütaleaya işti- #tmiş bulunuyor. Bugün, - ki Türk kabinesi bu yola gir- Öğür - Pariste hakiki bir detant (ger- :'Un zail olması) tezahür ettiği ve ©- temenni edilen anlaşmalara sür'atle Wrği zannediliyor, * .îü'l gece bu haber Paristen evvel Lon- 'qdlrıdyngu tarafından — neşredilmiştir. fadan gelen ilk ha r üzerine ada bulunan salâhiyellar bir zata % la müracaat ettik ve tenvir edil- Nı.ü rica ettik. Bu ricamızı büyük bir _l.:le karşılıyan salâhiyettar zat bize söyledi: ş ':ııı“ akşam Anadolu ajansının Pa- ..Hııl:p neşrettiği ve bugünkü vaziye- *ulrtn bir telgraf elinize geçecek. Bu — ta aşağı yukarı Londra radyosu- N:!rdiği haberi teyid eylemektedir. %lnt'i olarak takarrür etmiş bir şey » Paristen bildirilen haber,en salâ- r mehafilden verilmiştir ve haki- iyeti ifade etmektedir. ı.n. gazetelerinin neşriyatı Nı 10 (ALA.) — Bu sabahkı Fransız kkn:rindm bir çoğu, Hatay meselesi Ntnı Fransa ile Türkiye — arasında &n müzakerelerin aldığı iyi gidişi lyetle tebarüz ettirmektedir. k—ml.l Razetesi: Gerginliğin her an da- qîbix şekilde azaldığını kaydeyle- If 'arislen şöyle yazıyor: vaziyet, Fransız hükümetinin #iddetli tedbirler sayesinde yeni- Rormal bir şekle girmiştir. Zimam- dmuzın Türkiyeye karşı — aldıkları © vaziyet Ankarada çok iyi tesire Pinıştır. Şimdi geniş bir Fransız « Müzakereleri başlamış bulunuyor. 2 F, Yaj 5 — Dün Robert Kolejde diploma verme - töreni yapıldı bir arada lebeye öğüdler vermiştir. Müteakiben son dört sene zarfında en çok çalışan talebenin isimleri okunmuş ve birinci- Hk kazananlara madalyalar verilmiş - tir. Dört sene zarfında en çok çalışan talebe Mahmud Sipahi — isminde - bir gençtir. Kolejin bu sene edebiyat şubesin - den 19, fen şubesinden |1, nafia mü - hendisliğinden 13, elektrik mühendis - liğinden 9, makine mühendisliğinden 9 genç mezun olmuştur. Bunlardan 23ü 'Türktür. Bu yıl mektebde bedava oku- mak mükâfatını da Mustafa Kazdal al- mıştır, İngilizce inşa ve birinciliğini de Hslük Keskin kazanmıştır. Bunlar anlatıldıktan sonra misafir - dilmiş, geceleyin de mezunlara bir ye- mek ziyafeti verilmiş, bu ziyafette de muharrir arkadaşlarımızdan — İbrahim _ıhııdaıı sonra da Amerikan sefiri tâ- Hoyi bir nutuk söylemiştir. aberleri Ankarada - Salâhiyettar zevattan tahkik ettik Öyle ümid ediliyor ki bu müzakereler üç anlaşmaya müncer olacaktır. Eğer Tür- kiyenin, Avrupanın cenubunda işgal et- tiği kilid mesabesindeki mevkil düşünü- lürse, bu anlaşmaların ehemmiyeti der- hal göze çarpar. Bu suretle Fransız - 'Türk münasebalı Fransa efkârı umumi- yesinin uzun zamandanberi temenni ede- geldiği bir itimad ve faaliyet safhasına girmiş olacaktır. İki memleket arasında tabil ve an'anevi olan dostluk icabında sulhun muhafazası emrinde büyük bir müzahir olabilir. Popüler gazetesi de diyor ki: «Türk * Fransız dostlük muahedesi ya- kında imza edilecektir. Fransız - Türk - Suriye üçüzlü muahede de keza imza ©- lunacaktır. Türkiyenin harici siyaseti şimdiye kadar Avrupa sulhunun ve ko- lektif emniyetin esaslı âmillerinden biri olmuştur ve 1920 denberi Fransanın si- yasetile de uygun düşmüştür. İmzalana- cağı haber verilen dostluk muahedesi bu zihniyet ve gaye birliğini iki memleke- Ufı ve Avrupanın nef'ine olarak takviye edecektir.> Cenevrede muhtelit komisyon toplandı Cenevre 10 (Hususi) — Türkiye- İngil- tere, Fransa, İsveç ve Belçika delegele- rinden mürekkeb muhtelit komisyon bu- gün toplanarak, Hataydaki intihabat ha- zırlıklarının arzettiği bazı yeni safhaları tedkik ve müzakere etmiştir. TAKViM Hacıosmanbayırında dün bir sabıkalının cesedi bulundu (Baş tarafı 1 inci sayfada) 3540 metre mesafede bir çukur içinde bir insanın yattığını görmüş, yanına Bi- dip bakmış ve adamın ölmüş olduğunu, başmın sağ tarafından da bir tabanca ya- rası bulunduğunu görmüştür. Çoban ko- şa koşa Derbend jandarma karakoluna giderek keyfiyeti karakol kumandanına anlatmıştır. Jandarma hâdiseyi telefanla müddelumumlliğe bildirmiş ve akşam Ü- zeri müddelumumi muavinlerinden Hak- kı Şükrü ile adliye doktoru Enver Karan vak'a mahalline gitmişler ve tahkikata başlamışlardır. Cesedin 35 yaşlarında tahmin olunan temiz giyinmiş, yakışıklı bir adama aid oldlığu, maktulun başının sağ tarafına 2-3 santimlik bir mesafeden ateş edildiği ve kurşunun bir taraftan girip diğer ta- raftan çıktığı görülmüşlür. Cesedin cebleri aranmış ise de hüviye- tini isbata medar olacak hiçbir vesika bulmak mümkün olmamıştır. * Dün gece geç vakte kadar devam eden tahkikat meticesinde cesedin Trablus- garblı Mehmed oğlu 28 yaşlarında Ömer Lütfiye aid olduğu tesbit edilmşitir. Maktulün cebinde 615 kuruş Türk para- &1 ile bir mikdar da İran parası bulun- muştur. Maktulun hüviyeti şöyle anla- şılmıştır: Morga kaldırılan cesedi görmeğe giden emniyet ikinci şube memurları, simayı yabancı bulmamışlar, sabıkalılardan bi- ri olduğuna hükmetmişlerdir. Bu şübhe üzerine maktulun parmak izi alınmış ve müdüriyetteki parmak izlerile karşılaş- tırılınca verilen hükmün doğruluğu an- laşılmıştır. Cesedin bulunduğu mahalde hiçbir kan lekesi olmamasından Ömer Lütfinin baş- ka bir yerde öldürülüp herhangi bir va- sıta ile getirilerek oraya atıldığına ihti- mal verilmektedir, Avrupanın tefsiri (Baştarafı 2 inci sayfada) kiyenin bütün siyasi temayüllerinin ise yalnız istiklâle mütoveccih olduğu her- kesçe malümdür. 3 — İngiltere İle yapılan anlaşmadan evvel, Türkiye bir aralık böyle bir anlaş- mayı Rusya ile de yapmıştı. Bu anlaşma onun, bilâhare Almanya ile gayet geniş ticaret anlaşmaları yapmasına mâni o madı. Nitekim, İngiltere ile yaptığımız bu defaki anlaşma da yakmda Almanya ile yeni ticaret anlaşmaları yapmak Üze- re müzakereye girmemize mâni olmıya- caktır ve ümid ediyoruz ki bu yakın mü- zakerelerin neticeleri de iki memleket 3- rasındaki alışveriş münasebetlerini ge- nişletecek mes'ud neticelere yaracaktır. * Şu zikrettiğimiz üç delil, bu mesele et rafında garb matbuatında görülen tefsir- lerin yanlış olduğunu isbata kâfidir. Tür- İkiyenin bu tarzda yaptığı bütün anlaş- İ maların müşterek olan lek hedefi şun- dan ibarettir; Ticare”'-t genişletmek, dostluk sahasını yapmak, Rarb ile olan temas düğümlerini çoğaltmak. Bununla da, netice itibarile, sülhe hizmet ettiğine vâkıf olan Türkiye, ne Rusyanın, ne AL manyanin, ne de İngilterenin leh veya aleyhinde bir politika takib etmek fikir veya maksadını gütmez, Almanya ile - lan münasebetlerimizden hiçbir şikâyeti- miz yoktur ki buna karşı tedbir almayı düşünelim. Evet, Almanya kültür, iktı- sad ve siyaset bakımından dinamik bir kuvvettir. Fakat Türkiye bilir Ki böyle bir kuvvetle dostluk yapmak, ayni su- retle bizzat bir dinamik kuvvet olmıya bağlıdır. Bugünkü Türkiyede böyle di- namik bir kuvvet olduğunu iddia etmek hakkına malik ve bunun eserlerini de göstermiş olduğundan, ayrıca denildiği tarzda tedbirler almasına lüzum yoktur. Muhittin Birgen Orman umum müdürlüğü teşkilâtı Ankara 10 (Hususi) — Orman umum müdürlüğü teşkilât kanununda bazı de- Bişiklikler yapılması hakkındaki lâyiha ruznameye alındı. Bu lâyiha ile orman umüm müdürlüğüne, muavinliğine, fen heyeti azalıklarına, başmühendisliklere, merkez şube müdürlüklerine tayin edi- lecek zatların seçiminde Ziraat Vekâle- tine daha geniş salâhiyet verilmektedir. Paris 10 — Ajans Ekonomik e Finan- cier Türkiye servisi direktörüne, Türkiye Maliye Vekili Fuad Ağralının — yaptığı beyanatı neşretmektedir. B. Fusd Ağralı muharririn muhtelif suallerine cevaben şu beyanatta bulunmuştur: — 1938 büdcesi Türkiye Cumhuriyeti- nin 15 inci büdcesidir. Cumhuriyetin büd- celerinin bariz vasfı, Kemal Atatürkün direktifleri mucibince, mütevazin olmak ve korüyucu, kurucu ve verici işlere her sene bir evvelkine nisbetle daha fazla hisse ayırmaktır. 'Türkiye Cumhuriyetinin ilk büdeesi ki 1924 dedir 140 milyon Türk lirası idi. B. M. Meelisinin kabul ettiği ve 250 mil- yon lirayı bulan 1938 büdeesi ise Cumhu- riyet rejiminin en yüksek büdcesidir. Bu suretle büdce hemen hemen yüzde yüz artınış bulunuyor demektir. Bu tedri yükseliş başlıca, yavaş yavaş ekonomi ve endüstrinin inkişafından ve bunun neti- cesi olarak ta varidat heyeti umumiye hasılatınım artmasından ileri gelmek- tedir., Vergilerde tenzilât Son seneler içinde, yeni vergiler koy- mamakla beraber ve hattâ mevcud ver- gilerin haddini artırmamış olmamıza rağmen, devlet varidatı yalnız evvelki senelere nisbetle değil hattâ büdee mu- hammenatına nisbetle de fazlakk göster- mekten hali katlmamıştır. Varidatın bu suretle artışı bir taraftan vergilerde ten- zilât yapmak diğer taraftan da büdceler tutarını bugünkü ihtiyatlarımızın sevi- yesine çakarmak imkânını vermiştir. Hasılât fazla Cumhuriyet büdcelerinin tanziminde takib olunan yollardan biri, mülevazin büdce kadrosu içinde kalmak'a beraber memleketin ihtiyaçlarını karşılamak ve verimi olmıyan masraflarda azaml tasar- rTuf yapmaktır. Cumhuriyet tejimi kuru- Jahdanberi, verici işler müstesna olmak üzere istikraz usulüne müracaât olunma- mıştır. Büdcelerimiz, açık vermeksizin tatbik edilmiştir. Bilhassa, son beş senedenbe- ri büdce oldukça hasılat fazlasile kapan- mıştır. Bu netice, büdce tahminlerimizin tanziminde gösterilen titizlik ve samimi- yeti açıkça isbat eder. 1938 büdcesinin geçen seneye nisbetle olan fazlalığı «281 milyona mukabil 250 milyon» - evvelki büdecelerde de olduğu gibi « evvelâ milli müdafaa ve sonra eko- nomi ve nafıa işlerine, kültür ve ziraate tahsis edilmiş bulunuyor. Fevkalâde tahsisat Şunu da kaydetmek lâzımdır ki, par- lâmento, alelâde büdce haricinde fevka- lâde menabile karşılanan 57 milyon llra- lık fevkalâde tahsisatı da kabul etmiş- tir. Bu tahsisat bilhassa milli müdafaa, nafıa, ekonomi, kültür ve ziraat masraf- ları içindir. Şefimiz Kemal Atatürk'ün — vergiler hususunda çizdiği direkliflere ittiba ede- rek, milli istihsal fasliyetini ve bilhassa vergilerin bizzat kendi matrahları üze- rindekt tesirlerini gözönünde bulundu- rüyoruz. Vergilerin azaltılması keyfiye- tinde de gene ayni düşünce ile hareket ederek bilhassa millf istihsalden alınan vergileri hafifletmeğe çalışıyorur. İstih- Jâk resimlerine gelince, bunları, seviye- leri itibarile hayat pahalılığını artırma- larının önüne geçecek bir tarzda tatbik ediyor ve o suüretle tanzim eyliyoruz. Cumhuriyet, mevcudiyetinin daha ilk senesinde Sşârı kaldırdı. Bu vergi ziraa* mahsulâtı üzerinden alınan — vergilerin en mühimmi idi. flk büdcemizin 138 mil: yon liralık mütevazi yekünunun 39 mil- yon 900 bin lirasını bu âşâr vergisi teş- kil ediyordu. Köylüye yüklenen sayım vergisi de 1933 denberi tedricen azaltıla- gelmiştir. Bu kere de gene çok mahsüs bir tenzile daha uğramıştır. Bizde endüstriye tahmil olunan vergi yoktur. Bu sahada vergiye tâbi olan is- tihlâktir. Bizim mali senemizin başladığı 1 ha- zirandan itibaren, vergilerde yeni bir ta- kım tenzilât daha yapılmıştır. Bu tenzi- lât kazanç vergisile maaşlılardan alınan vergiler ve keza pul resmine aiddir. Notice olarak gşunu söyliyeyim ki, si- ze hülâsa ettiğim metodların tatbiki sa- yesinde mali vaziyetimiz tamamile mü- emmendir. Harici borçlar Harici olsun, dahili olgun, borçlarımır- zın servislerine aid tahsisat tamamile Harici borçlar için yeni müzakereler oluyor büdceye konulmuştur. Fakat münakale müşkülâtı, harici borçlarımızın servislerini döviz olarak te- diye etmemüize imkân brrakmıyor, Bina. endleyh bu tediyatı yüzde yüz Türk lk rası ile ve Türk malı ihracı suretile yap- mak niyetirdeyiz. Bu münakalât müşkülâtı, Türkiyenin mes'ul olmadığı sebeblerden ileri geldi- ginden - silâhlanma yarışı - Mecliste de söylediğim gibi öyle zannediyorum Ki düyunuumumiye hâmillerile — girişilen müzakerat bir anlayış havası içinde ce- reyan edecek ve memnuniyeti mucib bin netlceye varacaktır. (A. A.) italya Hariciye Nazırı değişiyor mu? P 10 (Hususi) — Peşter Loyd gazetesi Romadan haber alarak bildi - riyor: Salâhiyettar mahfellerde söylen- ğine göre Başvekil Mussolini, nazır - lar ve diğer idari erkân arasında bazı değişiklikler yapmağa karar vermiş e tir, Pek yakında yapılması beklenen bu değişiklikler neticesinde hariciye nazı- rı Kont Ciano Faşist partisi genel sek- ne tayin edilecek — ve Londra büyük elçisi Grandi hariciye nezaretine getirilecektir. Hâlen parti genel sekreteri bulunan Staraçe Libya umumi valiliğine, Libya umum valisi Mareşal Balbo da Habe « şistan naibliğine tayin edileceklerdir. Parti genel sekreterliğine getirilecek olan Kot Ciano, devlet nazırı olarak ka binede bulunacaktır. Yeni mahrukat Kanunu Ankara 10 (Husust) — Mahrukat kante lâyihası meclis ruxzaamesine alınmıştır. Lüyihanın aldığı son şekle göre nüfesu iki binden aşağı olmuyan ve belediye teş - Kilâtı bulunan yerlerde aşağıda isimleri yazi« h binaların tesbininde her nevi taş kömü « rü Hayit turp gibi maden kömürlerile kok,; yarı kok ve briket gibi işlenmiş şekillerinin kullanılması mecburi olacaktır. Bu binalarda hava gazı petrol müştakları ve benzerlerile elektrik dahi teshin vasıtası olarak kullanı- labilecektir. A— Resml dairelerin bulundukları bütün bi malarla devletin hususi idarelerin ve bele « diyelerin doğrudan doğruya veya Iştirak gu- retile işlettikleri mücaseselere mahsus bina- B — Kışla polis ve şehir içindeki Jandar- ma karakolları ile resmi ve hususl mekteb hüstane, sanatoryom ve dixpanserler. © — Hükmi şahsiyeti haiz şirket ve mü « esseselerle Leşviki sanayi kanunundan İsti - fade eden veya istifade edebilecek vasıfta- Ki mücsseselerin faaliyetlerinde — kullanılan binalar. D — Borsa ticaret ve sanayi odaları lüp ve her türlü cemiyetlere mahsus binalar. E — Binemalar, tiyatrolar, barlar, dan « singler, gazinolar, birahaneler ve meyhane ker. Dün mectliste kabul edilen kauunlar Ankara 10 (AA) — B. M. Moclisi bugün Hilmi Uranın başkanlığında yaptığı toplan- tıda askerl hastaneler için yetiştirilecek hem girelere, fabrikalarda mesleki kurslar açıl - letlerle muvakkat ticaret itilâfları akdi içim müzakereye buşlanmış veya başlanacak deve detler muvakkat ticaret itilâfları — akdi için verilmiş olan salâhiyetin iki yıl daha uza - tılmasına, Türk - İsveç Ücaret ve klering an daşmasına bağlı protokolda değişiklik yapıl- masına ve Türk - Sövyet ticaret muzhedesi- nin 15 incl maddesine aid olarak teati edil- |miş bulunan notalara mer'iyeti hakkında İW ra vekilleri hey'etince alınmış kararın tâs « Gikine dalr kanan lâyihaları — İle mühendit ve mimarlara ald kanun lâüyihası müzakere ve kabul edilmiştir. B. M, Meclisi gene bu toplantıda serma - yesinin tamamı devlet tarafından verilmek garetile kurulan İktısadi teşekküllerin teşki- Jâtı İle İdare ve mürakabelerine — tütün ve tötün Inhisarlarına mid kanun Jâyihalarını Ga müzakere ve kabul etmiştir. B. M Meclisi Pazartesi günü tekrar top- lanacaktır. Bulgar - Yunan hududunda bir çarpışma (Baş tarafı 1 inci sayfada) Yunan askeri ölmüştür. Bulgarlara göre, hâdise esnasında mez- kür iki Yunan askeri Bulgar topraklarta- , da bulunuyordu. S j