14 Sayfa * Son ıh ©N macera romanı: 107 İfşa eden idam olunur!,, SON POSTA Harb sanayi casusları arasındaki mücadele “Delçiyef!,, diye haykırdım ve arkasından bütün hızımla koşarak tabancamla üç el ateş ettim. Mel'un birdenbire otların arasına yuvarlandı, yanına yaklaşıp tabancamı kafasına dayadığım zaman : Yerde sürüklenen ceketimi alıp Biydim. Cebimdeki tabancayı da elime aldım — Olanda!. Kendine gell. Şimdi ağ- lamayı filân bırak! Çıkalım bu cehen- nemden, çabuk!... diye bağırdım. Büsbütün karanlık basmış olan mer- divenleri sür'atle inerek avluya çıkar Çıkmaz, tam karşımızda, avlunun orta- sında, bir adamın başını kaldırmış, ku- leden çıkan koyu dumanlara baktığını gördüm, Dehşetli bir sesle: — Dolçiyef!... diye bağırdım. Sesimi işiten adam bizim olduğumuz tarafa şimşek gibi sür'atle ve dehşetle baktıktan sonra ,birdenbire kaçmağa başladı. Ben arkasından koşarak tabancamla üç el ateş ettim. Otların içine yuvarla- man adamın bir dakika sonra yanına yetişmiştim, Eğilerek baktım. Adamın pantalonu kan içinde idi. — Dolçiyett... Diye gürledim ve tabancayı, bütün vücudüm hiddet ve kin içinde tiril üril titriyerek, kafasına dayadım. » Dolçiyef elile tabancayı tutmustu: — Oh! dedi. Öldürme beni!. — Seni mi öldürmiyeyim gaddar Uk- Tranyalı? Dolçiyef gödleri dehşetle büyümüş bir halde: — Bir sözümü dinle, öyle öldür... d> ye kekeledi. — Söyle, met'un!... Çabuk söyle! O, yüzüme bakarak heyecanla: — Beni öldürürsen, Olanda da öle- cektir... dedi. —Ni . — Çünkü Olanda hastadır, biliyor- Bunuz. Dört senede bir, eğer ben ken- disine zehirlerin şiringasını yapmaz- sam ölür. Zannederim, tam dört sene de olmuştur. Her halde biliyorsunuz. Onu benden başka dünyada tek insan kurtaramaz. Şiddetli bir heyecan onda bastalığın patlak vermesine kâfidir. Hem bu sefer yıldırım gibi götürür, O- nun için beni öldüremezsiniz, O aralık Olanda da nefes nefme bi- zim yanımıza yetişmişti. — Ohl Bombanın gürültüsüne has- taneden adamlar koşuyorlar.. dedi. Ça- buk!... Donmuş bir halde Olandaya döndüm: — Olanda! Ne söylediğini işittin mi? Giye sordum. — Eveti — Doğru mut — Evet! İşte gizli dünyadaki elemli hayatı- mızın en korkunç kâbusunu bu suretle geçirmiştik. O gün Dolçiyefi kucağıma alarak ©- tamobile koymuş, Olanda ile beraber hemen otele getirmiştik. Fakat Marta- yı bulamamıştık. Oteide Dolçiyef, dok- tor olduğu için, biri bileğinde, biri ba- cağında olan iki yarasını da kendisi te- mizleyip sardı. Birkaç gün ateşler için- de yattı. Kendisine yene düştüğü za- man yaralarının tetanos mikrobları al- maş olması ibtimalini söylediğim hal- de hiçbir şey konuşmadı, hiçbir tedbir almadı. Onun kendinden geçmiş bir halde yatmasından bil'istifade ertesi günü biz Martayı bulmak üzere tekrar şatoya gittik. Otomobilimizi uzakta bırakarak arka yollardan şatoya girdik. Martayı gene ocağın başında bulacağımızı uniu- yorduk. Filhakika öyle de oldu. Fakat tam şatonun avlusuna girdiği- miz zaman Martayı uzaktan ateşin ba- şında bir yığın sarı kâğıdla görünce ba- — Plânlar! O, Olanda! Plânlar!... Fakat Marta bizi görünce Ürktü ve hemen küğıdları eline aldı. Yüzümüze korkuyla bakarak elindeki kâğıdları birdenbire büyük alevlerle yanmakta o- Tan ateşin içine attı. HaykıTarak koşmak istedim. Fakat Olanda, beni kolumdan tuttu. Müte- heyyiç bir sesle: “ Ohl — Bırak, yansın!. dedi... Dünya şu korkunç khâbustan kurtulsun... Şübhesiz Marta bizden sonra tekrar yılanlı kuleye çiıkmış ve bombanın yı- kıntılarından meydana çıkmış olan plânları bulmuştu. Fakat dünyanın ü- zerinden hakikaten korkunç bir kâbus dalgası geçirmiş olan kıymettar keşif ylece, aklını bu yüzden kaybetmiş bir kurbanının elile belki de tamamile sönüp gitmiş oldu. Dolçiyefin söylediği de çıktı. Olanda o gece Van Holzen'ler şatosunda geçir- |diği heyecandan sonra midesine yapı- şan şiddetli bir ağrı ile yattı. Morf'n şiringaları vurmağa mecbur olduk. Dolçiyefi, ancak tabanca altında tayya- re ile Londraya gidip midye zehirieri- ni benimle birlikte getirdikten ve O- landaya şırınga ettikten sonra serbest brrüktam, Şerir tadhişei tekra Avrupa- |daki meş'um âlemlerine daldı gitti. Fakat ne Dolçiyef'in zehir şırıngası, ne başvurduğumuz diğer tedbirler kâr etmedi. Olanda günden güne sür'atle Günün Bulmacası Öm2.8B 9 v0 .l :III Vh 1 — Başvekilimizin ismi. 2 — Yakın olmıyan, azab. 3 — Para işleri, lâkırdı. 4 — Ekmek yaparken görülen iş. 5 — Etek, arabca hayır. 6 — Edat, memnun olmıyan, 7 — Saçma sözler, ilâve, 8 — Tarihte meşhur bir kumandan. ©9 — Salatalarda kullanılır, isim. 10 — Nota, insan. Yukarıdan aşağı: 1 — Bozdağı. 2 — Namaz vaktini bildiren işaret, bir harfin okunuşu, nota, $ — Türk tarihinde bir intibah devri. |) 4 — Akıllıca, nota, 5 — Kuşlara serpilir, renk. 6 — Bir Alman çehri, hafif, ıslak ? — Budala. 8 — Rüzgüâr, hem isim, hem ay. 9 — Söylenmek. 10 — Mutfaklarda vardır, denizlerin ortasındaki karalar, hıdu bulmacanın halledilmiş şekli 'Töbe ve And — Hukukcu Hayri Sönmez tarafından yazilip neşredilen bu eser, İçki iptilksınin çok feci olan neticelerini baştan geçen hakiki hâdiselerle anlatmak bakımın- €an bütün gençlere ÖZÜtL ve içki içenlere ibret verecek değerdedir. Değerli muharririni ve gayretli tablini tebrik eder ve muvaffakiyetler dileriz. Öldürme beni ! ,, diye inledi için teşebbüs eitim. Fakat Olanda Dol- çiyefi istemedi. Bana: — Ölürsem beni o adamın eline tes- lim etme. Cesedimin onun korkunç ted- hişlerine âlet olmasını istememi! Diye yalvarıp durdu. Yalnız, onun arzusile, biçare Martayı Amsterdamın en büyük şifahanesine koydum. Hayatınm sonuna kadar ona yetişecek ücreti Olandanın namına ban- kaya yatırdım. Nihayet İsviçre hastanesinde hayata | gözlerini kaparken Olanda bana, ilk defa: — Ben, dedi, İstanbulluyum.. bir Leh köyü olan Polonez köyünde doğ- dum. Anamı babamı bilmiyorum. Be- ni oraya götür, göm! Bir gün Türkler silâhla veya sanayile tekrar dünyayı istilâ ettikleri zaman zafer tanklarınız mezarımın üstünden geçsinler. Olandanın tabutunu getirmek üzere İstanbula tayyareyle hareket ettiğim'z gün İsviçre gazeteleri gene Avrupada büyük bir silâh fabrikasının infilfikmi haber veriyor'ardı. eridi, Kaç defa tekrar Dolçiyefi bulmak | —SON— RADYO Bugünkü program İSTANBUL B Mayıs 1338 Perşembe Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla Türk musikisi. 12.80: Hava- dla, 13.05: Plâkla Türk musikisi, 18.30: Muh- telif plâk neıryı:ı dersi: — Üniversiteden nâklen. 18.30: Plâkla dans müsikisi 19.15: Spor müzahabeleri: Eşref Şefik. 19.55: Borsa haberleri, 20: Sadi Hoşses ve arkadaşları ta- rafından 'Türk musikisi ve halk şarkıları 20. 45: Hava raporu. 2048: Ömer Riza tarafın- dan arabca söyley, 21: Radile Neydik ve ar- kadaşları tarafından Türk musikisi ve halk garkıları, (saat Gyarı). 21.68: Orkestra, 22.15: Aşans haberleri. 2230: Plâkla sololar, öpera ve öperet parçaları. 2250: Bon haberler ve ertasi günün programı. o ANKARA 5 Mayıs 1938 Perşembe Öğle neşriyatı: 1230: Karışık plâk neşriyatı. 1250: Plük: 'Türk musikisi ve halk şarkıları. 1$.16; Dahili ve harlci haberler, Akşam neşriyatı: 18.$0: Plâkla dans musikisl 1915: Türk musikisi ve halk şarkıları (Makbule Çakar ve arkadaşları). 20; Saat Ayarı ve arabea neşriyat. 20.15: Radyofonik temsil, 21: Kon- ferana: (Selim Sirri Tarcan). 21.15: Btüdyo salon örkestrası. 20: Ajans haberleri. 2215: Krom şilebi doî;ü__ Bosyete — Şilebin yeni aldığı şileblerden Krom adli ikinci şilebi İlmanımıza getirilmiş- tir Bu şileb 5700 tonluktur. Yakında bu şileb de sefere başlıyacaktır. Kartal gençlerbirliği idare heyeti Kartal Gençlerbirliği idare hey'eti yeni - lenmiştir. İntihabda cski Idare hey'eti âza- ları gene ekseriyet kazanmış ve reizliğe eski reis Naci Özgüder seçilmiştir. Nöbetel Eczaneler Bu gece nöbetci olan eeczaneler yun - lardır: İstanbul cihetindekller: Aksarayda: (Pertev), Alemdarda: (Eş- Tef Neş'et), Beyazıdda: (Cemll), Bamat- yada: (Ridvan), Kminönünde: (Hüseyin Hüsnü), Eyübde: (Mikmet Atlamaz), Ve- mnerde: (Vilali), Şehremininde: (Hamdi), Şehzadebaşında: (İ. Halil), Karagüm - (Arif), Küçükpazarda: (Hulüsi), Bakirköyünde: (Merkez) , Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk), Gala - tada; (İsmet), Taksimde: (Nizameddin), Kurtuluşta: (Nocdet), Yenişehirde: (Pa- yunakyan), Bostanbaşında: — (İlimad), Beşiktaşta: (Süleyman Receb). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakilert Üsküdarda: ( Ahmediye ), Sarıyerde: (Osman), Kadıköyünde: (Büyük, Üçler), Büyükadada: (Halk), Heybelide: (Halk). Tükte: SPOR '|İngiltere Kral kupas fınalı nasıl oynandı? . Oyunun bitmesine yarım dakika kala Prestor sağ içi ilerlerken ceza çizgisi dahilinde rakib mü tarafından kasden düşürüldü. Penaltı ve gol! İngilterenin en büyük spor hareketi olan 1938 Kral Kupası maçı, tahminle- rin fevkinde bir netice ile bitmiştir. Fi- nale kalmış olan Preston takımı ile Ha- dersfield takımı, ilk iki haftaymde, tek bir gol yapamadan maçı bitirmişler. Temdid edilen oyunun, iye kala, Prestonun sağ içi, Maç, iç- 90 bin seyircinin heyecan dolu nazarla- m)ı önünde, topu penaltı çizgisine getir- miştir. Hakemin verdiği penaltıyı çekecek olan Maç, derin bir sessizlik içinde to- pa vurmuş, Hadersfieldin kalecisi Hes- fordun fevkalbeşer bir gayret sarfet- mesine rağmen, 60 bin ağızdan çıkan «Gol!» sadası, topun ağlara takıldığını ilân etmiştir. Bu neticeden fena halde müteessir o- lan Haderfiselâ oyumcularından biri, gayet bitkin bir halde topu almiş ve santraya getirmiştir. Düdük öter ölmez de, Hadersfield'liler, sağ cenahtan Pres- ton kalesine sarkmak iİstemişlerse de, Prestonun ancak penaltıdan çkırdıgı golün arkasından 30 saniye geçt rada hakemin düdüğü oyunun bi ve Prestonun krıl kupasını kazandığı- nı haber cermışlr Hadersfield'i, mağlübiyete. sevkeden pena'tı nasıl oldu?. Bunu Londra rad- yosunda maçı anlatan mütehassısın ağ- zından dinliyelim: «— İşte bakınız, sağ iç Maç ilerliyor. Karşısındakileri atlattı. Şüt çekmek is- tiyor. Fakat... Yere yuvarlandı. Çelme ile yuvarlandı gibi. Hakem, penaltı çaldı. Hadersfield aleyhine bir penaltı verikli, Hiç şübhe yok ki, Hadersfieldli oyuncu, Maç'ı ceza çizgisi dahilinde hatalhı bir hareketle durdurmak istedi, ama bunda bir kasid yok zannederim, 25. ci - 120 nci daki- kasında ve oyunun bitmesine tam 30 lerinde kral ile kraliçenin bulunduğu | Rıza 7 galibiyet 3 mağlübiyet, Türk Hava Kurumu BÜYÜK PiYANGOS Birinci keşide 11/Mayıs / 1938 dedir. Büylllz lkramlye. 40 000 Llrı_ 15.000, 12.000, (20.000 ve ıı).ooo) liralık iki adet mükâfat vardır... Şimdiye kadar Binlerce kişi iştirak etmek suretile siz de talünizi deneyiniz... ğ lar, NNM da, Haderstfieli” ne garib tesadüftür, gene bir ile Preston'u mağlüb ederek ku maşlardı. Oyundan sonra, Maç ile © kaptanı Smit omuzlarda taşınmı$ ( Smit'in elini sıkmış, kraliçe de * hediye etmiş, diğer oyunculara dalyalar verilmiştir. $ Beyoğlu Halkevinde eski müsabakaları Dün Beyoğlu Halkevi salonunöf krim federasyonu tarafından Ş len müsabakalara devam ediümlştiii re müs&bakalarına Beşiktaştan Balkan, Servet, Nihad, Aydın, Berki, Esad, Süha, Nocati ve Gi Rıza, Salâhaddin iştirak etmi 55 müsabaka yapılmıştır. han, 10 galibiyet 1 mağlübiyet, iki din 9 galibiyet 2 mağlübiyet, üçü had 8 galibiyet 2 mağlübiyet, di Salâhaddin 5 galibiyet $ mw tıncı Kasım 4 — galibiyet 6 Epe ve bayanlar arasındaki Flör€ bakalarına önümüzdeki pazar 17 de Beyoğlu Halkevinde deval cektir. ERTUĞRUL SADİ Bu gecö ,4 © LÜL Halkevinde müsamere. kaç güne nl tanbula — dö TERTIB 10.000 liralık ikrı zengin eden bu pi