Hitlerin Mussoliniden anlamak isted (Baştarafı 1 inci sayfada) İlyetinin tahammül edilmez bir vaziyette lünduğuna kaildir. Ayni zamanda Çe- lovakyanın harici siyasetinin de de- lmesi lâzım geldiği fikrindedir ve Müssolininin de bu kanaatlere iştirak et- tiğinden emin bulunmaktadır. Hitlerin anlamak istediği nokta Fakat, Hitlerin Mussoliniden anlamak lediği şu nokta vardır: Almanya, Çe- Ovakyada askeri bir müdahalede bu- hağa mecburiyet hissettiği ve Fransa tafından hücuma marüz kaldığı takd , İtalya ne gibi bir vaziyet takına- Süktır? Bugün, Romada müzakere edilen mese- kler Arasında ön safta yer alan noa idür, Müstemleke talebi "_Yln eden siyasi mi âka uyandırmıştı Romadaki Alman mahfellerinden alı- Ban ilk haberlere göre, Almanyanın müs- Tleke dalebi - müzakerelerin başlıca VZuunu teşkil etmiştör. Mussolininin taleblere kuvvet vereceği anlaşılmak- r. Bundan başka bir dörtler paktının ak- humesıxlı—sı de görüşülmüştür. Maahaza hususta henüz hiçbir malümat alına- Muştır. Venedik sarayında hıılîou'ıı 4 (AA) — Öğleden birkaç da- in a )H'v(-l Führer refakatinde Alm ya ticiye nazırı Von Ribbentrop ve na N Hes ve Göbbels olduğu halde Ve- ik sarayında Duçeyi ziyaret etmişti h:mîer ile Musolini arasındaki mülâ lan #snasında Alman ve İtalyan nazir- Sarayın birinci katındaki salonun- Börüşmekte idiler, Ssat 10.10 da Hitler ile Musolini o- ;'lbillc saraydan ayrılmışlar, nazır- tla diğer ricalin bindikleri etomobil- bunları takib etmişlerdir. Alay ve tezahürat 'FTılm Muhafaza kıt'ası selâm resmi- İfa etmiş ve askeri mi Alman ve İta'yan marşl; n:hy, İki sıralı saf halinde selâm du- 'kıl'ılntn ve bunların arkasında '€canla Hığrer ve Düçeyi alkışlıyan “hn_ Arasından sür'atle geçerek Pan- "“ğ:!d:iru hareket etmiştir. .'ldlklcı'o 30 da Panteon meydanına Üye >l'ı zaman Düçe ile Führer bele- e Teisi ve diğer hükümet mümessil- Tafından selâmlanmışlardır. arını çalmış- *ler mehib mabedi haricen seyret-| Vikte Sonra içine girmiş ve kral İkinci tin mf Er'niuuelin ve Birinci Humber- %ışm!.anns nazi renklerini taşıyan iî:'!ğe" ibaresini havt defne da- Ddan iki büyük çelenk koydurmuştur. ş,ğ:er bundan sonra Meçhul Askerin Miş ve Eğilmek üzere otomobiline bin- barej Slay Venedik meydanına doğru eket Ctmiştir, 'Pdik meydanında bir murabba eden birkaç bin faşist milisi, bin- #fabanın içinde ayakta duran İ h;'t Musoliniyi, hançerlerini ha- Tak İdırarak ve <Anoi> diye bağıra- mlamışlardır. d'llda kteki gamalı haçlı kırmızı kor- ',“h:" ibare yazıh idi: t &ki m;*dğn meçhul İtalyan askerine» Tin 'aribler çelengi meçhul aske- gwn“ önüne bırakmışlar ve Hitler dim q; Yerine konmasına bizzat yar- det _üküks.ır. Hitler ile Duçe bir müd- de Üü ? ettikten sonra faşist ihtilâlin- 20re Srin mezarını ziyaret etmek Ü- tör Partisinin merkezi olan Lik- a Yina gitmişlerdir. hıııgd;::’“_'m&n sonra Strace Hitlere Pülia '—!âtıdon asır evveline aid bir A- Bamahı h'i Vermiştir. Testinin üzerine Bir vi çh bir ceket giymiş olan kr " h:—:h Tesmi hakkedilm: Hit- ;’.hau $tur ,S)tde:ıV dolayı pek memnun ürlikte h:ıî;ni:rıîıuer maiyetleri i- Bürey ikışları arasında Lik- İüzüllz ndan ayrılmışlardır. FAzetelerinin verdikleri tafsilât AA aa n Hitlere ” — Bütün gazoteler, Ro- Minin lh:ıı:: Yapmış olduğu kabul merasi- Deyiı unından - bahsetmektedirler =,“M'ılnnır. bu istikbalin eski Roma im- Oatrkimlll İhttşamlarını fasist Un debdebe ve 9 Olduğunu yazmaktadır. muhabiri bildiriyor: Emin bir ika meydın-' .. iği nokta «Bu muaszam istikbalin çerçevesi içinde son derece mühim siyasi görüşmeler yapila- eaktır. Roma - Berlin mihveri her zaman ol- duğundan ziyade sağlamdır. ve Avrupanın müstakbel uzlaşması lebinde tesirin! göste- recektir.» Hitler ve Musolininin natukları Paris, 4 (ALA) — İstefani ajansının mu- habiri bildirtyor: Bu sabah çıkan bütüh gazeteler lilk sayfa- larını Müsolini Romasının Almanyanın bü- |yük şefine yaptığı muazzam resmi kabule tahsis etmektedirler. Bureti mahsusada FPransadan — gönderilen muhabirler; bugünden itibaren İki şef nra- acak siyasi görüşmelerin tarihi tebarüz ettirmektedir. Cumartesi günü bütün dünyaya radyo ile neşredilecek olan Musolini ve Hitlerin nutuk- ları sabi Ja bektenilmektedir. Çek meselesinin halli için Londra 4 (AA.) — Havas ajansının membaından öğrenildiğine göre Musso hst nüfuzumu kullanarak Südet e- kalliyeti meselesini Fransa ve İngiltere- a tevfikan halletmesini Hit- lerden istiyecektir. Hitler Musolini mülâkatı bir buçuk sant sürdü Roma, 4 (A.A.) — Hitlerin Venedik sarayında Musoliniye yaptığı ziyaret hakkında İstefani ajansının neşrettiği bir tebliğde, iki devlet adamı arasında- ki mülâkatın bir buçuk saat devam et- tiği bildirildikten sonra deniliyor ki: Diğer taraftan İtalyan ve Alman na- zırları iki memleket arasındaki dostluk çerçevesi içinde kendi nezaretlerine ald meseleler üzerinde uzun boylu fayda- konuşmalar yapmışlardır. Hitlerin hediyesi r, Romayı ziyaretinin hatırası olmak üzere Mussoliniye bütün rasat | cihazını ihtiva eden Zels teleskopu he- |diye etmiştir. 250 bando birden çaldı Raoma, 4 — Hitler ve Mussolini saat 16 da Centocelloya gelerek faşist genç- ürlerinde bulunmuştur. sösteriler 250 bandonun 4000 müsik$ ületi ile çaldığı inkılâb marçı ile nihayet bulmuştur. Tribünlerde 500 bin seyirci bulunuyordu. Roma - Berlin mihveri Roma, 4 (A.A.) — Röyter: Bugün Hitler ile Mussolini arasında yapılan konuşmalarda, Berlin - Roma mihverinin hangi bir suretle olursa ol- sun kat'iyyen zâfa uğradığı görülme- miştir, Bu cihet gerek İtalyan gerek Al- man mehafilinde beyan edilmektedir. | Hitler Napoliye gitti | Roma 4 (A.A.) — Saat 22,30 u biraz | geçe Hitler Napoliye hareket etmiş ve is- tasyonda Müussolini tarafından selâmlan- mışlır. Nutuklar Roma, 4 — Kral bu akşam Hitler şe- refine Kirinal sarayında parlak bir zi- yafel vermiş ve ziyafette Mussolini ile İtalyan ricali ve Alman nazırları re - fikalarile birlikte hazır bulunmuşlar - dir. Ziyafette Kral ve Hitler tarafından nutuklar söylenmiş, iki memleket ara- sındaki dostluk tebarüz ettirilmiştir. “ Çalışmada zevk,. sergisi Atina 4 (ALA.) — Kral, Zapplonda «Ça- lışmada zevk> gergisinin küşad merasi- mine riyaset etmiştir. Bu —merasimde, başvekil Motaksas ile bütün hükümet a- zaları, çalışmada zevk enternasyonal merkezi bürosu reisi doktor Robert ve kordiplomatik te hazır bulunmuştur. Hububat tüccarının toplantısı Hububat tacirleri dün Türkofiste toplana- rak aralarında piyasaya ve kendilerini alâ- kadar eden bazı işlere dair görüşmeler yap- mışlardır. Bu görüşmeler esnasında, ilerde hazırlana- cak olan hububat #tandard nizamnamesi mesrlesinin de mavzuubahs edildiği tahmin olunmaktadır. İstanbul Şehir Narllaginm Tiyatrosu İZMİR YKihamra ginemasında her gece temsil vermektedir İtalyan | -SON- POSTA Başvekil yarın Belgrada gidiyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu toplantıda söz glan Başvekil Celâl Bayar, beraberlerinde Dış İşleri Bakanı- mız Dr. Tevfik Rüşdü Aras da bulundu- ğu halde Yunanistana yaptıkları ve dün sabah avdet ettikleri seyahatten ve esas- larım da hatırlatmak suretile Atinada |imzaladıkları munzam — müahedename muhteviyatından bahsetti. Başvekil Celâl Bayar, Yunanlılar hü- kümdarı Majeste ikinci Jorjun heyetimi- zi nağıl samimiyetle kabul ettiğini ve Şe- fimize karşı derin bir muhabbet ve alâ- ka gösterdiğini söylediklen sonra Ata- türkün Selânikte içinde doğdukları evi ziyaretinden bahsederken Selânik — gar- baylığının ibraz etmekte olduğu çok dos- yı memnuniyetle kaydetmiş ve let reisi ve hükümet gefince | izhar ve teyid edilmiş olan samimt teşriki | i kanaat ve kararlarını, ve dost Yu- nan hududları içinde, her zaman ve her yerde, necib Yunan milletinin kendi şah- | sında Türk milletine ve Türk milletinin | |Büyük Şefine karşı gösterdiği famlasız sevgi tuğyanları ve tezahürlerini tasvir etmiştir. Başvekil bu muhabbet âsârının Şeflmizin, bütün Türk milletinin ve Cum- | huriyet hükümetinin kardeş Yunan mil- letine, onun haşmetlü hükümdarına, kral- hk hükümeti reisine ve krallık büküme- tine karşı besledikleri samimi duygula- m tam bir in'ikâsı olduğunu ve bu su- retle tecelli etmekte bulunşn ve hep böy- le de dev edecek olan bu Türk « Yu- nan tezahüratınm Balkan müttefik ve| dostları arasında yaşıyan münasebatın iyi bir timsali olduğunu sırasile anlat- mıştır. Başvekil Celâl Bayar, Atinada im- zalanan munzam muahedenamenin bu devrede, kamutaya sunulacağını ve par- timizin tamamen tasvibine mazhar o- lacağından da şübhesi olmadığını İlâve etmiştir. Başvekilin bu beyanatı partide hara- retli ve sürekli alkışlarla karşılanmış- tır. Bunu müteakib Başvekil, 9 mayısta | Dr. Arasla birlikte Belgradda bulun- | mak üzere önümüzdeki cuma günü An- | karadan hareket eder Yugoslavya Başvekilinin, iyi hatrratı hepimizin gö- nüllerinde mahfuz bulunan, ziyaretle- | rini iade etmek ve şimal Balkan mütte- fikimiz olan necib Yugoslav milletine | Türk milletinin selâm ve muhabbetle- rini götürmek ile mes'ud olacağını ve diğer Balkan müttefikimiz Romanyaya karşı bu bahtiyarlık yaşatan vazifeyi sonbaharda yapacaklarını söylemiştir. Başvekilin bu sözlerini alkışlar ta- kib etmiştir. Başvekil, bundan sonra sözü günün diğer hâdiselerine naklederek, İtalya- nın Boğazlar mukavelesine İtihakının 'Türk - İtalyan dostane münasebetleri- nin yeni bir tezahürü manası üzerinde bilhassa tevakkuf etmiştir. Grup âzası bu haber üzerindeki memnuniyetlerini de alkışla göstermişlerdir. Filistindeki — — Mücadelenin bilânçosu Kudüs, 30 nisan (Hususl! muhabirimiz yazıyor) — Filistin işleri artık o kadar çok karışmıştır ki ne suretle tasvir ede- bileceğini insan şaşırıyor. Bütün Filis- tinde gergin ve sinirli bir vaziyet vardır. Londradan gelen yeni tedkik ve tahkik heyetine karşı, geçtiği yerlerde halk ta- rafından nümayişler yapıldı ve «İstiklâl isteriz!» diye bağırışıldı. Hergünkü hâdi- seler devam etmekle beraber son günle- rin en mühim hâdisesi olarak size şunu yazabilirim: Akkâdaki mevkuflar karar- gâhında bulunan yüzlerce insan hep bir- den açlık grevi ilân ettiler. Kaç günd: her türlü gıda almaktan istinkâf ediyor- lar.Hükümet tarafından karargâha hususi surette bir heyet gönderilmiş ve kendileri ne birçok vödlerde, nasihatlerde bulu- nulmuş olmasına rağmen grevciler bir türlü bundan vazgeçmemişler, henüz ye- meğe başlamamışlardır. Bu hal, memle- ketteki sinirliliği artırmakta ve vaziyeti ünden güne gerginleştirmektedir. Sinir- lilik arttıkça terröristlerin taarruzları da artmaktadır. Neşredilen istatistiklere göre mücade- lenin çıktığı tarihtenberi 1800 Arab öl- müştür, Bunların Yahudiler arasından öldürdükleri 400 zü ve İngilizlerden öl- dürdükleri de yüz elliyi geçmiştir. Bu- nurla beraber, Arablar hâlâ ölmekten çekinmiyorlar. Hatayda yeni bir vak'a oldu, Halk Partisinden bir memur yaralandı | Fransız delegesi Garo Ankarada Hariciye Vek (Baştarafı 1 inci sayfada) selâmetini temin için intihab nizamna- mesi dairesinde vazifesini tamamen ve büyük hüsnü niyetle görmeğe çalıştığını ve nizamnamenin doğrudan doğruya şü mulüne giremiydn hal ve vaziyetlerde jse dostane bir şekilde mahalli makama- tın nazarı dikkatini çekmekten geri dur- mıyacağını söyledi. Dünkü vak'alar doğrudan doğruya ko-| misyonun nizamnamesinin üçüncü mad-| desinde musarrah salâhiyetleri içine gir- memektedir. Filhakika bu madde yalnız kendini kaydettirmekte ve rey vermek haklarından mahrum edilenlerin müra- ensatını derpiş etmekte, fakat meşru pro- paganda hakkından mahrum edilmek hüsüsüunu derpiş eylememektedir. | Antakya, 4 — Anadolu ajansının hu- abiri bildiriyor: n İskenderunda kayıd bürosun- isin müsaadesile i t kadar bi 1 ve Menemeneloğlu ile bir arada zır bulundum. Müracaat edenin evvelâ nüfus ki ı görülüyor, sonra reis ter- cüman vasıtasile kendisine hangi cami- aya mensub olduğunu beyan etmek diğini soruyor ve alman cevaba göre kaydı yapılarak her camia için ayıı renkte bir seçici kartı veriliyor. 'Tercüman suali arabcaya çevirdiğin. den bunun evvel ce yapılması içih 'Türkler tarafından müracaat hazırlan- 'on âzasından seçim müfettiş- Üğine ayrılan Belçikalı Lagrange, ba- na bunu temin edeceğini söyledi. Antakya 3 — Anadolu ajansının husu« si muhabiri bildiriyor: Antakyanın Yenl Gün gazetesi bugünden itibaren dördün- cü sayfasını fransızca neşre başlamıştır. Bu sayfa intihab işlerile alâkadar haber- lerin tercümesine mahsustur ve komisyo- nu yolsuzluklardan haberdar etmek için- dir. Güreşcilerimizin muvaffakiyetsizliği Kabahat bizimdir! (Baştarafı 1 inci sayfada) değilim. Çünkü münakaşa mevzuu ol- maktan daima çok uzak kalmasını arzu ettiğim bu sporun bugün düştüğü âkıbe- tin hakiki sebebleri ve müsebbibleri bun- lar değildir. Bütün bunlar bizim istediğ miz hakikati meydana çıkarmaktan da ma çok uzak kalan, teselli mahiyetinde mütalealardır. Halbuki neticeye en kısa | yoldan erişmek için, idart ve teknik ol- mak üzere, vaziyeti üç kısma ayırarak o suretle mütalea etmek ve durumu tahlil eylemek Tâzımdır: 1 — Avrupa şampiyonasına iştirak et. me kâararı İle idmanlara başlama arasın- daki fasıla. 2 — İdmanlara Başlama tarihi ile mü- sabaka tarihi arasındaki çalışma devresi. 3 — Milli takımı teşkil eden müsabık- ların beynelmilel müsabaka kabiliyetle- rile (Rutin) kuvvet ve nefes kabiliyetle- rinin ölçülmemiş olması ve federasyonun tecrübesizliği. OÖlimpiyad müsabakalarından daha çok mühim olan Avrupa şampiyonasına işti- rak etme kararı verildiği tarihle idman- Jara başlanma tarihi arasındaki zamanın Kkaymeti maalesef takdir edilmiş değildir. Beynelmilel teamül mucibince müsaba- kaları organize eden milletin, bu müsa- | B; bakaların yapılacağı tarihi müsabaka ta- rihinden asgari üç ay evvel bütün milii | federasyonlara - bildirmesi — mecburldir. Örganizatörler tarafından bu üsüle üy- gun olarak müsabaka tarihi federasyonu- muza muayyen zamanda bildirilmiş ol- masına rağmen iştirak etme kararı man- lesef her ne sebebden olursa olsun çok geç verilmiştir. Çok geç verilen bu kara- rın yerine getirilmesi için güreşçilerin hemen faaliyete ve toplu bir halde hiç olmazsa müsabakalardan iki buçuk ay evvel muntazaman ve bütün sıhhi şart- lara rlayet etmek suretile çalıştırılmaları icab ettiği halde bu karar bir türlü ve- rilememiş ve güreşçiler ancak bu mühim imtihandan bir ay evvel kısmen toplu bir halde üstü saçla örtülü, ısıtmak imkânı olmıyan bir medrese avlusunda çaliştı- rılmağa başlanmışlardır. Halbuki antrenör vaziyetin nezaketini herkesten evvel idrak ederek müsabaka- ların Tallinde yapılacağını ve iştirak et- me fikri mevcud ise hemen faaliyete baş- lanmanın lüzumundan bahisle lâzım ge- len tedbirin alınmasını federasyona vak- tinden evvel bildirmiş ve talimat istemiş- se de gösterdiği bu alâka çok geç semere ka tarihine göre müsabıkların ahvali ve takib edecekleri mesal iman tarzı normal bir yol takib etmi- yerek çok az bir zamana sığdırılmış ve bu yüzden müsabıklar (form) larını alama- dan ve bir k. la beş on kilo farkla ve antrı ün muhalefetine rağmen, heybe- leri boş olarak yola çıkarılmışlardır. Büu şekilde çalışan müsabıkların bey- nelmilel müsabaka kabiliyetleri işi de nazarı toemmüle alınmıyarak, takım, tamı kadrosile beynelmilel federasyonun em« rine verilmiştir, Az bir zamanda formuna girmek kud- retini ve bilhassa rutin eksikliğini bariz olarak gösteren müsabıkları takımdan çıkarmak ve hiç olmazsa onları kırma- mak için yolda yapacakları hususi müsa- bekalara iştirak ettirmek suretile idare- ten alınabilecek tedbirler de ihmal edil- miştir. Çoban Mehmedin idmansız ve bitik ha- Hle elde ettiği üçüncülük, takım için bir nevi teselli zaferidir. 936 olimpiyadının daha ilk devrelerinde en mühim müsa- bıklarla başabaş çarpışan Mehmedi ve İstanbulda festival müsabakalarında 937 Avrupa şampiyonu olan Nimanı yenen ve alkan müsabakalarında aslan gibi çar- pışan Çobamı Avrupa şampiyonasına ayni küdretle ve idmanlı halile göndermek nasib olsaydı Mehmedi bugün Avrupa şampiyonu görmek işden bile değildi. Ayni hükmü Mustafa ve Mersinli Ahmed için vermemek bir hata ve bir haksızlık olur, Ne yapalım ki on kilo farkla yola çıka- nli Ahmed üstelik bugü hu: rılan Mersi dar Türk güreş tarihinde eşi bulunmıyan kilo far. kından dolayı ikinci gün müsabakalar- dan ihraç edilmiştir ki bunun tedkiki de ayrı ve mühim bir münakaşa mevzuu ©- labilir. Hülâsa: Yeni işe başlıyan federasyo- nun tecrübesizliği ve bu işi göründüğün- den daha basit telâkki edişidir ki güreş takımımıza bugünkü âkıbeti hazırlamış ve bizlere de bunun acı hatırasını hüzün- le yâdetmeyi bırakmıştır. Temenni edelim ki; yerinde olmıyan inad ve ısrarlardan zamanında vazgeçil- sin ve yanlış olan hesabın Bağdaddan da- ği hatırlanarak — vaziyet ünkü aradan çok — zaman ir ve yapılan hata henüz Sadullah Çiftçioğlu düzeltilsi: Kgeçmiş deği kabili tashihtir.