Perşembe 5 MAYIS 1938 8 KURUŞ Ulus Basımevi Çankırı caddeşi, Ankara Telgraf: Ulus . Ankara Başbakanımızla Dr. Aras'ın Selânikten geçerken ziyaret ettikleri Büyük Önder'in doğdukları eo Bundan iki yıl evel, iki yıl içinde bitirilmek üzere başlanılan erazi tah- ririnân, kanunt müddetinde, yani bu ay sonunda ikmal edileceğini öğreni- yoruz. Akdığımız malümata göre, mem Toprak yazımı bitmek üzeredir Yazan : Sa.. Aşar ortadan kaldırılmış ve erazi kıymetlerinde para tahavvülünden bu- sule gelen farklardan ve âşarın kaldı- rılmasından dolayı mikdarı az görülen öşre tabi erazinin vengisi, 8 misline ç- ünün tahriri bitirilmiş ve geriye tah- riri-ikmal edilecek 3.968 cüzütam kal. mıştır. Bunların da mayıs sonuna kâa- dar bitirilmesine büyük bir faaliyetle galışılmaktadır, İki yıla yakın bir za- manda tahrini yapılan erazi parçası 20.246.315 i bulmaktadır. Memleketimizin bir çifeçi memleke- ti olduğunu ve nüfusumuzun dörtte ü- günden fazlasının toprağa bağlı bulun duğunu biliriz. Bu itibarla erazi ver- gisi mükellefiyeti ve memleketin bü- Şimım bir ekseriyetinin bu mevzu ilea lâkası De amdan erazi tahririnin ne derece ehemiy u Glduğu hakkında fazla söz söylüyecek «.ğiliz. Ancak yapılan tahririn değerini nes. Ç piı. mok için, bu verginin geçridiği sam.. ları ve bugün istinad ettiği esasları kı- saca gözden geçirmekte faide buluyo- ruz. Bizde emlâk ve erazinin tahriri ve e- raziden tahrire müsteniden vergi alım- mması ihtiyacı, 1859 - (1275) de duyul- muştur. Bu tarihte bir (Tahriri emlâk nezareti) kurulmuş ve tahrir işine ev- velâ Bursada başlanılmış ve Bursada yapılan bu tecrübe, 1860 da Yanyada da tokrarlanmıştır. Bu iki tecrübeden sonra tahririn bütün memlekete teş- mili kararlaştırılmış; 1861 de tahrir için esaslı bir nizamname yapılması düşünülerek bir tahrir nizamnamesi vücuda getirilmiş ve bu nizamnameye göre tahrire devam olunmuştur. Tab- rir göven yerlerde erazi vergisi, erazi- nin kıymetine göre alınıyor ve görmi- yen yerlerde ise ,eraziden (an cemaa- tin tevzi oluman vergi) meyanında, tevzil şekilde, (bir nevi vergi) cibayet ediliyordu. 1859 de ilk adımı atılmış olan tah- rir, bir türlü bitirilememiş ve büyük harbın başlangıcında, tahriri kısmen ikmal edilmiyen ve hiç yapılmıyan ba- zı vilâyetler kalmış ve 1840 (1256) da esasları kurulmuş olan tevzil vergi de, bütün mahzurlarına rağmen, tahriri bitirilmiyen yerlerde yaşamakta de- vam etmiştir. Erazi vergisine ald ilk mevzuat, era- ziyi öşür veren ve vermiyen olmak Ü- zere ikiye ayırıyor, ve vergi birincinin kıymeti üzerinden binde 4 ve ikinci- nin kıymeti üzerinden de binde 8 nis- betinde hesaplanıyordu. Erazi vergisinin nisbeti, 1887 ye ka- dar değiştirilmemiş ve bu tarihte öşür Vermiyen erazinin vergisi binde ona Ve 1914 de de öşür veren erazinin ver- &isi binde 6 ya çıkarılmıştır. Erazi vergisinde 1925 e kadar bir değişiklik olmamıştır. 1925 de ları birleştirilmiş ve yeni nisbet, 1924 den sonra tahrir gören yerlerde yeni kıymetler özerinden binde 10 ve 194 deki kıymetler üzerinden de biade 5$ olarak tesbit edilmiştir. 1931 tarihli ve bugün de tatbik edil- mekte olan erazi vergisi kanunu, bu vergide büyük değişiklikler yapmış- tır. Yeni kanun, ıiı:;nxqın ıç::f: rıyacak şekilde, bağ, meyval :ını'aı ve nümüne fidanlık ve fundalıkları yapılmasını - teşvik e- den muvakkat muafiyetler, ekil- mesi kabil olmıyan bataklık ;taşlık (Sonu 7. inci sayfada) ——— —”— I GÜNDELİK l Montro mukavelesi ve İlalya Evvelki gün İtalya'nın Montrö mu- kavelesine iştirâk etmiş olduğunu - tel- graf hâvadisi olarak yazınıştık. Dün de bu münasebetle iki dost memleketin dış bakanları arasında teati olunan tel- grafları neşrettik. Kont Çiyano telgra- fında bu kararın “İtalya ile Türkiye arasındaki dostluk hislerinden mülhem olduğunu” — kaydetmekte ve Tevfik Rüştü Aras da cumhuriyet hükümeti- nin bu iştirâkte “Büyük komşu ve dost memlekete karşı Türkiyede — beslenen duygulara tamamiyle tevafuk eden bir muhabbet ve dostluk nişanesi gördüğü- nü” tebarüz ettirmektedir. Bu iştirâk, iki devletin dost, samimi ve hiç bir ihtilâfla gölgeli olmuyan mü- nasebetlerini yeniden takviye ettik- ten başka, Akdeniz barış veem- niyet ahengini tamamlıyan pek kiymetli ö ___,_,,.ı_.:l. T ı»ı;_ı..ı; — sulh ve beynelmilel tesan! hizmet ve vazifesini tayin eden bir ve- sika idi. Akdenizin, ve onu alâkalandı- ran meselelerin İtalya için — ehemiyeti *öz götürmez. Montrö mukavelesi, dost devletin beynelmilel müzakerelerde ha- zır bulunmadığı bir zamanda tanzim e- dilmişti. Fakat bir emniyet inancası olduğu için, italyan yüksek menfaatle- lerine de uygun olduğuna şüphe yoktu. Romanın iştirâki, karşılıklı dostluğu- muzu büsbütün kuvvetlendirdiği — için bizi memnun ettiği kadar, Akdeniz devletlerinin dayanışmasını umumi sulhun mesnedlerinden biri telâkki e- ANDIMIZDIR Başbakan Afina ziyareti hakkında Kamutay grupu bu izahatı verdi sürekli alkışlarla karşıladı B. Celâl Bayar İtalyanın Montrö manâ üzerinde bilhassa durdu Şehir stadyomunda T- 8-5-1938 6-5-1938 Türk gazetecilerinin Atina Türk gazetecileri Selânikte belediye bir ve 9se hipodromunda Cumartesi M. Gücü — Alsancak Saat 14 de. Harbiye — Alsancak Saat 14 de. Pazar saat 16 da ilkbahar et yarışlarının birincisi ziyaretlerinden bir intiba ziyafet verdi Ackara, 4 (A.A.) — C. H. Partisi | lâ) Bayar, becaberlerinde Dış işler ba- | Yazı İşleri Müdürümüz Mümta x Faik Fenik bildiriyor : Kamutay grupu, bugün saat 15.30 da | kanımız Dr. Tevfik Rüştü Aras da bu- | ——— aa aa aa kanlığında toplanenıştır. Bu toplantıda söz alan Başvekil Ce- Küçük Antant Konseyi dün Sinaya'da taplantılarına başlamıştır. 'Trabzon saylavı Hasan Sakanın baş- | lunduğu halde Yunanistana yaptıkları ve dün sabah avdet ettikleri seyahat- (Sonu 7. inci sayfada) Resmimiz Sinaya'da kıral şatosunu gösteriyor. Konseyin toplan- tısına aid haberler 7. inci sayfamızdadır. Roma ziyaretinin ikinci günü Hitler ve bir buçuk saat süren bir konuşma yaptılar Roma, 4 (A.A.) — B Hitler saat 10 da beraberlerinden nazırlardan B. Ci- ano, B. Starace, B. Alfiyeri ve müste- Yağmurlar yüzünden Muhtelif yerlerde dereler taştı Yurdun muhtelif mıntakalarından gelen malümata göre son yağan Yağ- | muzlar bir çok vilâyetlerimizde dere- | lerin taşmasına sebeb olmuştur. Bu malümatr srrasiyle yazıyorut: Dün yazdığımız gibi Fratın taşma- sı bir çok köylerimizi su altında b rakmiş ve bu arada gülar idaresinin bataklığı kurutmak için yapmış oldu- Eu kanalları doldutmuş ve civardan geçmekte olan demir yolu güzergâ- hmr da bozmuştur. Seydi köyüne yağan yağmur neti- cesi çıkan kasırga Çakallar köyünde Üüç evin çatı ve kiremitlerini harab et- miştir. Bu köydeki ziraf zararın tesbi- den herkes için de hususi bir memnuni- yet vesilesi olmuştur. tine devam olunmaktadır. (Sonu 3. ümcü sayfada) Musolini şarlardan B Büffar: Gidi olduğu halde otomobil ile Kirinal sarayına (Sonu 7. inct'aaytada) V, Hatayda seçim kayıtları başladı Komisyon seçimle alâkalı her şikâyeti dinliyecek Antakya, 4 (A.A.) — Anadolu Ae-| jansının hususi muhabiri bildiriyor : Seçim komisyonu İskenderun şeh- riyle İskenderuna bağlı İskenderun ve Arsur nahiyelerinde kayit muamele- sine 3,5 ve Kırıkhan şehriyle Kırık- han ve Beylan ve Aktepe ve Orhani- ye nahiyelerinde 4,5 da başlanacağı resmen bildirilmiştir. Antakya kazasın- da başlama tarihi henüz tesbit edilme- miştir. Günde her tarafta 200 - 300 kişinin kaydma çalışılacaktır. Bürolar saat 8 den 18 e kadar açık bulunacaktır. Fa- kat buranın reisi mesaiyi saati 19 a kadar devam ettirmeğe selâhiyattar o- lacaktır. Kormisyon, kayıt muamelesimin tes- Selânik, 4 (Telefonla) — Türk gazetecileri Olimpiya'dan dö- nerek dün akşam Atina'dan Selâniğe hareket ettiler. Atina elçi- miz B. Ruşen Eşref Ünaydın'la direktörü B. Seferiyadi.: Pire konsolosumuz, elen basın Romanya ve Yugoslavya basın ataşe- isi B. Zarifis ve Atina ajansı direktörü Gazeteciler bu sabatı Selâniğe gele- Tek Makedonya umumt valişiyle ko- lordu kumandanı general Politis'i ri- yaret ettiler. General Politis beya- natında, türk ve elen devletlerinin ve bu iki dost millet ordularının sulh i- çın çarışmakta olduklarını, —müstak- bel bir tehlike anımda hareket edeceklerini bildirdi. Atatürk'ün evinde Türk gazetecileti, kalabalık bir halk kütlesinin dostane tezahürleri (Sonu 3, üncü sayfada) vi Atatürkün Anadoluya ayak bastığı büyük bayram günü olan 19 Mayısta gazetemiz e Olarak çıkacaktır riri için her köy ahalisine, mümkün olduğu kadar toplu bir şekilde muh- tarlarının idaresinde müracaatı tavsi- ye etmektedir. Komisyon genel sekrelerinin söyledikleri Antakya, 4 (A.A.) — Aanadolu jansının hususf muhabiri bilidriyor Dün akşam üzeri mühim bir vaka ol- muş ve halk partisinin hususi memur- larından Yusuf, mahalle arasında aya- ğından kurşunla vurulmuştur. Türk heyeti bu sabah komisyon tara fından dinlenirken bu vakayı da kay- detmiştir. Komieyon, türk heyetine şi- kâyetleri dakümante ederek mahke- meye mücacaat etmesini söylemişler- (Sonu 7. inci sayfada) B. Şükrü Kaya Kırkpınar güreşlerine davet olundu Her sene Trakyada yapılan ve bü- tün memlekette çok geniş bir alâka uyandıran Kırkpınar güreş müsabaka- larına, iç bakan: ve perti genel sok- reteri B. Şükrü Kaya da davet edik- miştir, Genel verdiği hususiyeti ehemiyetini belir- ten bir çevabla, meşgüuliyeti dolayıs siyle müsabakalarda bulunamıyacağı- nt bildirmiş ve davet sahiblerine şar cevabr vermiştir: Milli sporumuz güreşin en gü- zel ananelerinden Kırkpınar mü- sabakalarında — bulunamamakla müteessirim. Partimiz bu sporu (Sonu 3. üncü sayfada) Fıkra Binicilerimiz Duçe kendi eliyle Musolüni kupası'nı türk binicilerine verdi. Giarnale d'İtalia bu münasebetle diyor ki: “Teknik, atletik ve mozal yüksek vasıfları haiz olmadıkça hiç bir ekipin Musolini kupası yarışı gibi en çetin bir imtihanı kazanmasına imkân yok- tur. Bu sebepledir ki türk süvacilesi dünyanın en kuvvetli ve mahir — süma- rileri arasıtda haklı olarak mevki al- mışlardır. Ve bunu yüksek bir liyakat- le muhafara edeceklerdir.,, Ne kadar sevinsek yeri var. Büz oe duya bağlı, ve onun bütün inkişafları- n can alâkası ile takib eden, onun ra- vaffakiyetlerini gönülden benimsipen bir milletiz. Süvarilerimiz bize derin bir taz, ve tüzk sporumun her şubesinde çalışmı: gençlerimize de güzel bir ders werdi- Jer: sebatla, metodla, ve yalnız sanat aşkı, millet adını yükseltmek isade- Si ile çalışmak dersi! Sessiz ve göste- rişsiz, senelerce, hiçbir zorluktan yak mıyarak ve hiç bir kolaylrktan gevşe- miyerek, Atatürkün her türkten üste- A- |diği muvaffakiyet hedefine doğru yü- rüdüler ve muvaffak oldular. Hepsi i- simlerini ekipin ve onu türk binicili- gimin yüksek şerefi içinde kaybettiler. Gördükleri işin, ferdi meyil ve zevki gok geride bırakan bir milli kizmet olduğu düşüncesini bir an hatırdan çıe karmadılar, Kendilerini sevinçle ku- caklarken, bize emanet edilmiş olan davülarda onların misal verdikleri fe- ragatli hizmet düsturunu bâkim kıl- mağa çalışalım. - Fatay