; Benim bir amcam vardı. / — yaş farkını da söyliy — gmekten hazzeden annem, kahkahayı | * gşamda iken a i, i bi beni çok çok severdim. i yüzlü ındı. Bize bazan pek sık gelirdi. Bazan aylar geçer görünmezdi. Her gelişinde muhakkak bana bir çey geti- Ve o giderken ben, gelecek sefer geldiği zaman getirmesi için bir şey is- terdim. Ne istersem; — Peki, getiririm; Oyuncak at i: futbol topu tekerlekli miştim, getir- miştim, getirmişti. se hepsini i Fakat bunların getirilişleri, amcamın gelişleri gibi gayri muntazamdı. Am- Canmı bemen ertesi akşam gelirse, iste- gdiğimi de getiri fakat amcam altı ây cecikse benim istediğim de altı ay gecikirdi. Şu var ki altı ay geçse, bir sene geçse, o gene unutmaz, muhakkak getirirdi. Beni kucağına alır, okşar, se- Mer, oyuncajğlı verir, nasıl oyn:m:ıugx- a öğretir, kendi de Benim babam rakı içmezdi, amcam — onun gibi değildi, rakıyı severdi. O bize geldi mi cebinden hr ş yemek masasının müddetce rak sını İçerdi. Rakı içince keyiflenirdi. Basit b kesini ve manasız güftesini bugün bile unutmamış oldu m bir şarkıyı Böyler, bat , beni de kend. gile beraber — «Amca içer rakıyı,» «Amen söyler şarkıyışe «Amea, amca, ah amca..» «ÂAmca, amca, vah amca..» Şarkısını hep birden söylerdik. $ kı fasl Anlatırdı. En küçük bir fırsatta gül- basardı. Babam evvelâ zorla güler, son- radan o da zevklenirdi. Ben amcamın yanıbaışmdan ayrılmaz, © söyledikce âğzının içine bakardım, Yemekten kalkınca benimle oynardı. ©, beri yere atardı.. ben onu yere atar- dim.. Vzun zaman böyle güreşirdi ik. Fakat amcamın bir tuhaf hali vardı| Gülüp söylerken, | ki bana dokunurdu. yahud benimle güreş ederken bs birdenbire yüzünün çizgileri değiş gözleri bulanırdı.. böyle zamanlarında beni kucaklardı ve kucaklarken de, Bözlerinin yaşarmış olduğunu ve ya- Şarmış gözlerini bana göstermek iste- mediğini hissederdim. Bi ,E ince amca gülünç hikâyeler | * Son Posta , nın ed;bl mrıı;ımı 48 SON POSTA AMCA, AMGA, VAH AMGA... Amcam beni Ben on iki yaşımda idim, amcam bir ece gene bizde idi. Ertesi sabah uyan- dıiğım zaman amcamı evde bu!amamış- tım. Ânneme sormuştum: — n kalktı gitti, biz de görme- dik! Demişti. Amcam ©o gece gelmedi, er- tesi gece gelmedi, aylar geçti, seneler Fakat ben hep onu bek- ümüştüm, arada sırada ba- sorardım, babam: lli, kim bilir ne cehenneme umulmadık geçi İledim. Büy bama |gitti. Ka İzamanda meydana çıkar.. Derdi. © Seneler geçti, babam öldü. Babam öl- dükten bir kaç sene sonra da annem öl-| dü, Ben evlendim. Karım Neclâya am- camdan, onun iy rinden uzun u- zadıya bahsetmiştim, — Oll ü mü? benzer, dim, babam, o kara- |& umulmadık zamanda ar, derdi. Belki gene çıkar. Hık kalten umulmadık zamanda or- Bir akşam yemeğe oturmak . Evin kapısı çalındı. Birden Dedim, onu kapı çalışından tanımış- tım., Karım yüzüme baktı: — Amcamın kapı çalışım bilirim, de- , kapıyı açtım.. hakikaten o| ihtiyarlamıştı. Fakat gene :ış- leri gene aynı sevgi do- zin boynuna atıldık. Ayrıl- dığımız zaman karımla tanıştırdım. O- nunla da bir anda kanları kaynamış, dost olmuşlardı.. — Haydi amca, dedim, yemeğe. Eğer Bır Genç Bir üniversite talebesi veznenin ka- | de pısını açarak Selmâya yaklaştı ve ku- lağına eğilerek: — Bu akşam kaçta çıkacaksın, seni — bekliyeceğim.. dedi. Genç mekteblinin kendisine bakan kızgın ve sert gözlerinde Fuad kıska- han bir erkek bakışı görmüştü, O daki- kada ne Selmanın şaşkın şaşkın etrafı- fu tarıyan gözleri, ne de .u—nd. ıgııden taşan hiddet Fuadı meşg l bunu bir çocuk ta 1 i evine br mdü- | y yor, on '%ı-rho,ı ç — kendine kızı ynrdm Az — Bana ne canım; bu kız çocuğuna Cç li Kızın Roma ı l, - -) Muazzez Tahsin Berkand dvv sözler dökülür- ünü kemiren bir acı va; yavaş bir zehir gibi tâ içine ka- dar damlıyordu. da başının içinde bir şimşek çaktı: — Yoksa ben Selmayı kıskanıyor mu- yum? Bü o kadar altüst edici bir Fusad kendi yaşında bir adamı | inç bir v en ızh—dı ve yalnız kalırsa ı! i- i şeylerden korkarak tekrar gi- bir otomobile atlıyarak Lusinin i|şeyken bunu izam ederek onu itham e- den hükümler verecek kadar haksızlık eı.mıq nkm ve )ıole bu dnıuneelınnı ker öpmek, onları yüıünı, göılu—ını heır şeyin imıındı coşan bir isyan var-|feci ve acı olmuştu. jştivarda vi çüçülm Yü Tam soyunup yatağına yatacağı sıra-| , Çevlren: İsmet Hulüsi çok severdi her zamanki gibi cebinde rakın varsa aç içelim, yoksa aldırayım — Yok, ama senin istediğin bir şey vardı, onu getirdim, den bir kâalem çıkardı: uün ya, son defa seni gör- im zaman benden bir kalem iste- Miştin., Gülen gözlerinde yaş vardı, benim de göz 1, fakat bu çabuk | geçi güle yüzyüze baktık. | ı de im, dı- Dedi, En pahalı bir loka yemek | k, en pahalı bir eğlence yerinde k ve amcam sokakla ras ilencilere en aşağı beş ve sadakalar verdi. Bu hal bir hafta böyle devam etti, bir hafta sonra bir gece gene gezip eğ- len k, amcam bermütad bol para u.ı!:lırı t Eve döndük. O, kendisine ayırdığımız ödaya girdi. Biz odamıza çekildik. Sabahleyin kalktığımız zaman am- cam yoktü. Bir mektub bırakmıştı. Mektubu açtım, karımla birlikte ©- kuduk: «Yeğenim, «Ben bugün bir daha gelmemek üze- yorum, büyük servetimin nere- , benim nereden gelip, n i belki merak etmişsindir. enizin bir anda zengin ol- y ğuydum, çalışkan de- ngin olmam için bir tek çare vardı. Hırsızlık etmek. İşte ben de hır- sız olmuşlum. Birçok seneler hırsızlık etlim ve sonra yakalandım, bütün hır- sızlıklarım sayıldı, döküldü, bu yüzden senelerce hapishanede yattım, Çıktı- ğim zaman, yani bir hafta evvel doğru gana geldim, Çaldığım - paradan kalmış lira olm geri anını da bu bir- hafta içinde* —ra - zünü karartan büyük bir ayıb değil miydi? Fuad henüz hislerine bir intizam t bulamadan Selmanın ık 'nci kmenr gecesi gelmişti. Lusi ile birlikle salona g ,)lara oturdukları zaman başı kı karışık £ m İçindi e kalbinin birbirini uları hâlâ cenkleşiyor- . Fakat sahnenin ışıkları altında| ince vücudünü, ateşle kızaran ya- rını, içlerine alev düşmüş yan Jİâciverd gözlerini gördi enbire kafası ve kalbi vîc'e tular. Piyanonun boğulan, baykıran, titriyen nağmeleri Selmanın ince parmaklarından döküldükce Fuad omuzlarından aşağıya doğru inerek bü- dığını duyuyordu. li bir hanımın yı Se'ma erişilmez bir ilâhe, bir peri kizı, ği | rifelerde et p ön sıradaki koltuk-| - bir an içinde önuhn için, yanı-|) Letonya ile akdedılen yeni ticaret muahedesı nya ile Rramızda İmzalanan yendi ti- caret ve kliring anlaşmaları bugünden İti- baren bir scne müddelle mer'iyet mevkiine laşmalara göre, a alacaklar, kli- ring yolile ödenecektir. İhrac edilen ber mal için, snlağmtda zikredilen hümuneye uy- gün bir menşe şahadetnamesi ayrılacak ve bu menşe gahadeteamelerinin ikinci birer nüsham, dhalâtcı taraf güm galanacak, tediyatın yapılacağı Merkez Ban- kasıns veya Letonya bankasına gönderilecek- tir. Müteferrik masraflar ve kamisyonlar da Kliring yolile ödenecek H , İnhisarlarda ve gümrüklerde yenilik Gümrük ve İnhisarlar Vekili All Râna 'Tarhâa dün İnhisarlar Idaresine giderek bir müddet meşgul olmuştur. Gümrükler başmüdürü Mustafa Nuri de, Veklli xh ederek bazı mevzular üzerin- de ketde!ze izahat vermişlir. Gümrük ve İnhiza.ter Vekâleti yeni sene için verimli bir çalışma programı hazırlamaktadır. Bu pi lsar maddelerinin imalât , diş satış artırılacak, r mamülâtının satış işi plünlaştırıla- cak ve hasılât yükseltilecektir. e harmancıları ecnebi san'at a mümtaz bir mevki sa- ecek, şarap ve tuz ihracatı tün Limited Şirketi takviye e- t n salışi yükseltilecek, İnhiaar mamülâtında Ihrat fiatı mâliyet fiatına ka- dar indirilecek, dahili flatlarda da büdceyi ayacak şekilde tenzilât yapılacaktır. tinsini ılah için ecnebi memleketler- n de tobumlar getirilecektir. Gümrükler in de bugünkü Ihliyaçlara göre yepyenl e- saslara dayanan bir gümrük kanunu ve ta- mmiyetli surette değişiklikler yapılacaktır. Akhisarda -tütüncülüğün inkişafına çalışılıyor Akhisar (Hususl) — Mülhakatile birlikte Benede 9 mülyön kilo tütün yetiştirmekle o- Jan Akhisarın bü seneki rekoltesinin mi him bir kımi salılmıştır. Platlar normaldir. ütün pek mühim bir yekün tut- Akhisarda tütüncülüğün inkişafı için in- |hisarlar idaresi tarafından isabetli todbirler | Merkezde hastalıklarla müca- | Tübeleri yapılmakta, fideliklerde tah- t yapan mantarlı hastalıkların sebebleri | araştırılmaktadır. Halk bu tecrübeleri alâ- ka İle takip etmektedir. Akhisar tütünetileri 20 şubatta Ankarada aktedilecek tütün kongresi için hazırlanmak- tadırlar. Akhisarlılar kongreye bir heyet göndererek iştirak edeceklerdir. Kongrede bahiş mevruu edilecek esaslar #ık sık top- lantılar yapılarak tesbit edilmektedi —a m. Ve hattâ sana istediğim halde y bırakamadım, Benim namusile kazanıp geçinen yeğenime hırsızlıkla elde ettiğim paradan hi: ırmak hiç hoş bir şey değildi. Parâlar bitti ve ben şimdi çok uzak yerlere gidiyorum, seni Ve karını kucaklarım.» nrüklerince dam- | n edilen ve bü l; lan malların bedelleri de kilrisi Filg e de, bunların ödenmesini lenmiyecektir. F Tütünden başka Türk mallafi j kas mevzuu olabilecektir. Anlaşmaların mer'iyete gl evvel yapılmış ticari muamele VE lerden evvelki zamana ald alacaklöf ring yölile tesviye edilectİ yi ların müdüeti bir senedir. ..d biri müddetin hitamından üç 4f devreler için kendi hususunda ihbar yapmadıkca, miş olacak'lır, | F birer temdid ©& Hamsinin - kilosu yüz düştü Dün, İstanbul balıkhanesint mikdarda hamti balığı gelmiştir. bahtan 8, daha sonra üç kurull tilmıştır. Maamafih, kilosu 25 düşmemiştir. Bu bamstler, Bostandi nerbahçe arasındaki — sahada Dün balıkhaneye gelen hamsi m“" kiloyu bulmuştur. Birkaç gün evvelki palamut akiilf tur, Dün 200-300 çift palamut gel hanede çifti 10-15 kuruştan sal M Uskumru da pek az mikdarda, l0 kadar gelmiş, kilosu toptan 3041f tan müşteri bulmuştur. Dün hamsi müstesna, balıkhanıff balık gelmemiştir denebilir. Kambiyo borsasındâ 'Türk Borcu tahvilleri dün İstaf Mektubu bitirdi Fakat salonda birdenbire bir kasırga gibi kopuveren alkış si furgun ve sessiz ibadetini maddi bir acı ile değiştirmişti. — Yaşa İspinoz! Varol Selma., yır, bu yabancıların onu çağırma- ğa, onu alkışlamağa hakları yoktu. Sel- ma onun kardeşi, onun Selması, onun İspinozu idi. — Sen bu parçayı beğenmedin mi Fuad? Niçin alkışlamıyorsun? Lusinin sesine dönerken içindeki a- cıyı ona göstermemek için gözlerini kapadı. — Çok beğendim Lüsi... O kadar be- Bendim ki elimi kıpırdatacak halim kal- mad.. — Hasta mısın yoksa Fuad? Yüzün psarı. yır yavrum. — Sen son zamanlarda fazla hassas ve içli oldun, 'hel mmiyet ;;oçu, bak bı— bir artist olacak ir âlemden gelen bir insan olu- . Ona köşmak, yanında diz çi ince şeffaf parmaklarını teker te- ver. ker irmel O gece evine döndüğü vakit içinde, iz zaman, karım-| a biyle Piyünd ça- |i sında 19 İrada açılmış, aynı flAĞ muamele görmüş ve gene aynı şel müşt. Dün, çimento hisse senedleri Hİf daha yükselmiştir. 10.10 Urada açıltf senedleri 10.30 llrada kapanmıştif. Gayrimübadil bonoları da 20 daha yükselmiş, yüzde 21, hattâ İf 21.50 üzerinden muamele aarmw" Evvelki gün 98 lirada olan Ergâfİ Jeri dün de 50 kuruş daha yuxn"' Hrada kapanmıştır. /' Diğer esham ve tahvilât üzerindi dikkat ve ehemmiyet muamelelef — Denizbank I'ıazırlılılılı * Den'zbank umum müdürü Yusüf g niş Denizbank teşkilâtı hazırlı etmektedir. Umum müdür evvelki SÜY vaya giderek tedkikleri hakkında / Celâl Bayara izahat v!mı:u:)ıın müdür muavinlikeri ile tdare m / Azalıklarına kimlerin gcnrumıı 6' belli olacaktır. Umum Müdür Yi ay sonunda Ankaraya nkwını Çanakkalede palamut ıhf” | Çanakkale (Hususl) — İki buçak fında 200 tonu Amerikaya, 150 '/' ikimiz de vah amcacığ YARINKİ NÜSHAMIZDA: Kiraz sepeti 4 Çeviren: Faik BER la gözgöze geldik.. duk:; — Amca, amca, ——— — —a aa — — Artık onu yakından gö nunla yakından konuşacağ? B1 istekle, ne yaptığını den, bunun nasıl bir sona bilmeden, bilmek de istemi Seln:aya yakın olmak lhııua 4 narak eline kâğıd ve kal ımi"' vAlc, parmaklı peri kızına» ( İlk haftalar bu mektubları U’..İ muş ve mes'ud denecek bir yaşatmıştı; fakat ona yazdıkdif gördükce ,bu saadetin de çol ’ B olduğunu anlamakta /"5 ve işle O zaman ıl*pınnıdan' bir istemek ihtiyacını duydu. Fuad, ancak verdiği adres€ « ,o; içinde yalnız «İspinoz> kel olan küçük dört köşe kâğıdı W ihe bir isim verebilmi: yı bir kardeş gibi değil, bir € kadını sevebileceği gibi ateşli li bir aşkla seviyordu ve ofj“ / »J etmek Fyad j için büyük bir f