SON POSTA - Savfa 11 ' ir Berut gazetesinin “Son Psta ':*Yhane:'e Ökö, _f:'bır köpek muamelesi K bAlilâ eder. — Çok mes'uld. sun azizim. — Mesud mu- Yum?.. — Tabit mes'ud- sun, keşki -benim tarzda muamele Merak ettim. için Gi:.".k #diyorsun Karım kö- “ıııd,ım“n- hâyatım diye se- Ne fe Kadın fena | ki salünde aa . eq.m &; YDayı da Ne fena yere koymüş- Yalnız Orada kendisim göremi- lörıı.m» 'Vayın arka basamakla- a © birlikte tramvayın ön 'ordu. Bir aralık kapı- Pe t g 'İhdü; akıl aynaya bak. Tn t ı._'ım:'h"nh verdi: üi tam da söz mü? Buradan a Beçse hemen birkaç de- iilma Merhamet etmi NERDE Söz sırası benim oldu, Ahü gözlü Fettan nerde? Yıllar geçti, çilem doldu; Para buldum, cüzdan nerde? Bir zamanlar çok eğlendim, O cümbüşlü günler nerde? Söylesene a elend'm; Canım çekti, canan nerde? Boşa gitti cakalarım, Han yıkılmış, külhan nerde? Pasu kursam yakalarım ; Fareler çok, kapan nerde? Ahbablarım kayıb mıdır, Filân nerde, falan nerde? Sorması da ayıb mıdır; Bu işlere ferman nerde? ** — Ben gülümser gülümsemez, ad- resini verdi. — Çok cür'etkârmış. — Hayır, dişçi imiş! Bayan, hizmetçiye bağırdı: — İki yüz senelik bir vazoyu kırdın ha!. Hizmetçi güldü: — İçim rahatladı bayan, ben de oru yeni zannetmiştim de, kırdığım için ü- zülmüştüm. aa Papağan — Öyle bir koca istiyorum ki, bana mütemadiyen: «Seni seviyarum, seni se- viyorums desin.. — Hiç müşkülpesend değilmişsiniz, koda bulmazsanız bile bir papağan alır- sınız.. o da bunu söyliyeb ir. vAAM Vakıt bulamıyor — Karim kimsenin aleyhinda, söyle- mexz. — Doğru, kendinden bahsetmekten Avcs — (Kuşa) Hişt, hişt «aporta diye sana bağırmadım, köpeğ'me ba- ğırdim, sen ne diye kendine alındın bilmem ki!.. Fenası 'Tramvayda şuradan buradan konuşu - yorlardı. Biyiklisi günlük - gazeteleri okumuştu, biyiksi. za d d — Haherla — var T mm, dedi, Ameri- kada şimdi de camdan evler yapıyorlarmış. Bıyıksız. düşündü: — Fena şey! — Neye? — Alacaklı kapıya geldiği zaman İn- san ne kadar saklansa gene görülür. An.l.;iım Genç şarkıcı söylüyordu: — Ben şarkı söyleyip, bitirdiğim za- man salonu dolduran halk bep bir ağız- dan: «Bir başkası daha, bir boşkası da- ha» diye bağırmışlardı. Anladım. Bir başkası demelerinden maksâd.. bir başka şarkıcı gelsin mana- gınadır. e Ve Yanılmamışım Genç kızlar arasında: — Nihadı nasil buluyorsun? — Budalanın biri. — Benimle evlenmek istedi, — Yanılmamışım değil mi? — Pencerenin demirlerini kestim, "i İçin Olmazsa yerden kal- — başkaları hakkında söz söylemiye vakıt — artık kaçmamız için hiçbir hail kale hi tutun! bulamıyor. mamışiır. İtildi, yürümedi. baksana, ü h Peşimize birisi Çekildi, yütümedi. Geç kaldınız Genç, güzel bir figüran aranıyordu. Bunun için fotograf göndermek Tâzımdı, gönderilen fotograflar arasında biri se- çildi, sahibi çağırıldı. Fotografın sahibi- ni gördükleri zaman; — Daha erken gelmeliydiniz, geç kal- dınız. Dediler, şaşırdı: — Demek geç kaldım.. — Evet, Wıhnm çektirdiğiniz se- | üildir ve çetecilik yapmıyacaktır. - İcab Müstemlekeci B.lar, kaleye, Elcezire — valısi Tevfiğin ka- çırılması dolayısile, bu hâdiseyi Türk çeteciliğine atfedecek küçük bir zeyl ili- ve etmişti. Bunun üzerine, modern Tür- kiyenin çetecilik yapmıyacağını ve buna da muhtaç olmadığını söylemiştim. An- laşılan, bu fikir, Suriye ve Lübnanın müstemlekeci muhitinde hayli derin bat. mış ve can yakmış olacak k!, bu yazının sonunda okunacağı üzere D. Tasbath im- zasile, gazetenin en başında bana cevab veriyorlar. Bu cevabda lâfı değiştiri- yorlar ve kazı, yanmaması için çeviri - yorlar. Aşağıda tercümesini — okuyacağın:z bu makale, hem bir cevab, hem de| - ve bilhassa - Arab muhitin2 hitab eden yeni bir provokasyondur. * 'Tekrar edeyim: Türkiyenin milli istik. Iâl mücadelesi bütün şark milletlerine örnek olan bir şaheserdir; ona biz önce çetelerle başladık; sonca ordu ile birir- dik. Orduyu yeni baştan kurmak mec- |buriyetinde bulunduğumuz zaman da,| Fransız ordularının karşısına - çetelerle (çıktık. Bugün o devir.geçti. artık Türk kendisini çete Ile müdafasya mecbur de- ettiği zaman, her Türk ordunun kadrosu içine girecek ve bütün kuvvetile dövü- şerek, hürriyet ve istiklâlini seven. bir milletin ne yapması lâzımsa hepsini ya- pacaktır. Çeteciliğe ihtiyacımız yoktur. Fakat, Beruttaki — L'Orient gazetesi, bunun avdet edeceğini söylemekle ısrar ediyor; çünkü, onün bizzat kendis! bir getedir. Lübnana ve Suriyeye, kaçak gümrük oşyası gibi; ters türs fikirleri jsokmak vazifesile mükellef bir müstem- ılelıccl çetesi! Lübnan ve Suriyede istik- 1Iâ| fikrini, millâ duyguyu, dostluk — ve düşmanlık meseleleri bahsinde — şuurun selâmetini imha ile mükel!ef bir çete. Bu imha edilen şeylerin yerine de yalanı, | entrikayı, fesadı neşretmekle mükelief olan bu çele, bana cevab vermek vıcsilı:—ı sini de, hergün kullandıkları vesileler- | den bir tanesi olarak, Türklerle Arabla- rın aralarını açmak için, tekrar kullanı- yor. İş bundan ibaret. * 'Tayfur beyler, Kel Hakkılar, Bedri - ler, tarih olmuş bir kahramanlığın foda- kâr yapıcılarındandırlar. Tarih geri git- mez, Türkiye bir daha o tazda kahra- manlıklara muhtaç olmıyacaklır. Fakat, Batay Türklerinin haklarını müdafaa et- mek, Türkle Arak arasındaki tarihi hı*-l deşliğin, düşman elile tahr:b edilmesini istememek, yahud Suriyenin ve Lübna- nın müstemleke olmaktan kurtulup — ve müstaki| vatandaşların hür, müstakil ve mes'ud yuvaları olmasını artu etmek bir çetecilikse, onu yüksek bir insanlık va derin bak duygusile, bile bile ve seve seve yapâcağız. Biz L'Orient'in temsil etliği ruh ve fi. kirde bir millet değiliz; onun efendileri. memleketlerinde Tühban aleyhtarlarıdır- ; lar; fakat, müstemlekeye gelince, rühba- | man, katolikliğin başlıca hâmileri olur- lar. Çünkü anlar, memleketlerinde mev- €ud olan nimetleri kendilerine az görüp başka milletleri esir gibi kullanmak is- terelr. Biz ise, büyük ve zengin memleke- timizin geniş nimetlerin kendimize kâfi gören tok gözlü insanlarız. Kendimiz için ne istersek başkaları için de ayni şe- yi istemek gibi insani bir hikmet ve fel- gefenin peşinden gidiyoruz. Türkiye için milli hak, milli hürriyet ve milli istiklâl istedik. Arablar için de, bilhassa Suriye | ve Lübnan için de milli hak, milli hürri- | yet ve milli istiklâl temenni ederiz, Eğer bu temenni, bu arzu, hattâ bu aşk bir çe- tecilikse, evet, müstemlekeci efendi, biz çeteciyiz! * Amanus dağlarının yeşil ve yüksek ba- (Baş tarafı 1 inci sayfada) ' — hücumu karşısında bir kaç açık söz bizimle uğraşmayın rk hürriyetirin meserret avazelerile çalkanacak olan Amanusun yeşil tepele- rinden, Suriye ve Lübnan ufuklarına doğru, dağdan dağa aksedecek ve ovme lardan, bahar rüzgirları gibi, hayatı tek- rar canlandırarak akıp gidecek! L'Orient'in korktuğu şey de budur: O, bir yarasa gibi, nurdan korkar; halbuki Amanuüsun, zümrüd tepelerini — süsliyen Türk köylerinde bir güneş doğmak üze- redir; bu güneş etrafa nur verecek. Ama- nus tepeleri, yarın, hür ve müstaki! Ha- tayın mes'ud seslerini, ufuktan ufka neşreden bir labiat ve tarih radyosu ola- cak, Surlye, Türkün kardes ve dost se« sini bu tepelerden daha kolay duyacak! Türkiye ve Hatayda yalnız bir prensip hâkimdir ve yalmız © hâkim olacaktır: Hürriyet, istiklâl ve milli varlık. Bu prensip yavaş yavaş, Amanusun cenub: larına doğru yayılacak... İşte, onlar bum- dan korkuyorlar! * Sevres muahedesile Mardin ve Sıvası kendi emellerinin rengine boyamış olan müstemlekecilere açık bir söz! söyliyebi. liriz: Bizimle uğraşmasınlar. Bu defa karşılarında, Tayfur beylerin, Kel Hak- kıların, Tek Bıyıkların küçük çeteleri de- ğil, yekpare bir millet varlığının hürri. yet ve istiklâl diye yükselen temiz, asri ve milli avazesi vardır! Muhittin Birgen L'Orient'ın makalezi Birgen hakkınız var, aruık - çetecilili yapmıyorsunuz, usul değiştirdiniz. mo « dernleştiniz. Kuvvetli bir ordunuz var, makaleniz- de kaydediyorsunuz ve bu umacıyı mâü« haretle kullanıyorsunuz. * Gazetelerinize bir parola verildi: Has tay Türktür, çünkü Hititlerindir. Ankaranın, İstanbulun, İzmirin, Ada nanın, hattâ Antakyanın bütün gazete « leri müttelik ve dost milletleri telâşa ves riyorlar, Kemalist metalibatının baklıh- ğına inandırmıya çalışıyorlar: — «Hatay Hititlerindir. ne güzel harb nıdası! Sancakla seçim yakında yapıla- cakı Bu seçimi kazanmak lüzım. Suriyeye karşı sarsılmaz bir dostluktan bahsetmekle bheraber işe Ankara muahe- desini feshetmekten başlıyorsunuz. Ah. lâki ve siyasi her hangi bir baskının bağ- larından kendi kendinizi kurtarıyorsu « nuz, Bütün Anadoluda ve Kilikyada bir ta- rama yapıyorsunuz, kendi kendilerinin İskenderunlu olduklarını bilmiyen İs « kenderunluları bulmak istiyorsunuz. Sancağa kendi usulünüz dahilinde bir — teşkilât veriyorsunuz. Türkiye lehinde rey vermiye memur olan yeni gelenler a- rosında zabitler, muharrirler, mütehasıns propagandacılar katıştırmıya — muvaffak oluyorsunuz. Sivil polisleriniz.. - Tabif Hatay va e tandaşı olarak - Antakyanın Türk ma e hallelerini kontrol ediyorlar. Propagan« da büronuz para döküyor. Rey varakası temin ediyor, satın alıyor. Doktorlarınız — meccani tedavi yapıyorlar, hastaları haş- taneye yatırıyorlar ve, Kımlayın bayre- ği altında dostluk kazanmıya çalışıyor « lar. Bu usuller Bay Birgen - Sarda yapı « lan plebisit metodlarından yüzde yüz kopya edilerek kullanılan bu usuller de çeteciliktir. Bir meşgale ki, İsmini söye lemiye çesaret edemez, bir meşgale ki hü. kümet makamı onda müdahale edecek bis şey bulamaz, bir meşgale ki ordu ona — müdahale edemez.. Sizin 1938 çeteleri artık boğazlamıyor- lar, yağma etmiyorlar, tufuşlurmuyos, bilâkis yapı yapıyorlar, para harcedi » yorlar. Hastaya bakıyorlar... Son sözü 28 f martta almak için. x Ya.. sonra? şından Amikin altın topraklı ovalarına ve| — Sonra belki... Amanostan, Kurtdağ « bu ovalardan Halebe ve Ba'lebek'e, ora- | dan Tayfurların, Tek Bıyıkların, Bedre dan da Şamın bahçelerine ve Lübnanın | lerin, Kel Hakkıların çocukları inecek « Sedr ormanlarına doğru akıp gidecek ©- ler.. Topraklarına, yurdlarına elân mer », lan şey, bundan böyle Tayfur beylerin, Kel Hakkıların fedaf çeteleri olacak de- #Bildir; hürriyet ve istiklâl mücadelesinin ne kadar kudsi ve ne kadar mübarek bir iş olduğunu, en modern bir millet gibi, anlamış olan bir milletin, | but kalan sonuncu ekalliyet murabbala « rını Hatayın yeni vatandaşları lehine her şeyi terkedip bıirakmıya (fcbar için.. Bu çetelerin faaliyetleri sonuncu Ale- vi veya Ermeninin feragati ile Musa dâ- mukun münbit ovalşını