Tino Rossi'nin son filmi Büyük Fransız san'atkârının Amerikaya gitmeden evvel yaptığı bu film, gösterildiği yerlerde büyük muvaffakiyet kazanıyor Geçen sene Marinella filmi ile kendini İstanbula tanıttıran Tino Rossi, billür se- ginin ateşin nağmelerile bütün kalblerde tatlı bir hatıra bıraktı. Şimdi bile bir çok #alonlarda, onun aşk fısıldıyan şarkıları- 'nı, radyolarda onun dünyayı dolaşan se- sini duvuyoruz. j ! Parisin «Halk artisti» diye çılgın bir . Jaşkla sevdiği Tino Rossi çok kısa bir za- manda parlamış; mütevazi mazisini Ççok uzaklarda bırakarak zafere doğru hızla yürümeğe başlamıştır. Her parlıyan- yıl- dızı kendi dünyasına çekmek istiyen AÂ- merikan film kumpanyaları, her müte - reddid artiste lüks ve ihtişam vâdeden Amerikan dolarları, sesli yıldıza da rüya dolu bir istikbal vâ- dederek onu dahi kendi listesine katma- ğa muvaffak olmuştur. Tino Rossi'nin Amerikaya hareketin - den evvel çevirdiği son film Naples au baiser de feu olmuştur. Eser meşhur Fran sız-ediplerinden -Auguste Bailiy'nindir. Sinemaya adapte eden Henri Jeansondur. Filmin rejisörü meşhur İtalyan san'atkârı Augüsto Genniodur. Bu film Tino Rossi'nin Framsz san'at âlemine bırakacağı son eser olduğun - dan hatıralarda mühim bir yer tutması için hiç bir fedakârlıktan çekinilmemiş- tir. Bunu isbat için, filmin harici sahne- leri çekilen (Napoli) de bir İtalyan mec- muasında çıkan yazıdan bir kaç satır a- hyoruz: Yakan Buselerdeki diğer pürtöneri Viviane Romance «Yazın yakıcı günlerinden — birinde (Napoli) sahillerinde büyük bir hareket ve karışıklık gözüküyor. Herkes Ve - züv'ün indifaa başladığını, yahud büyük bir seyyah kafilesinin geldiğini zannede- rtek- Akdenizin sahillerine dökülüyor. nihayet bu güzel | Tino Rossrnin tmzüalı Tesmi Hayır ne Vezüv indifa etmiş, ne de sey- yah kafileleri gelmiştir. Gözlerimiz ö - nünde bulunan makineler ve eşyalar, ve arasında dolaşan insanlar; Naples au bal- ser de feu filmini çevirmek için gelen re- jisör Augusto Genino ile Tino Rossi ve arkadaşlarıdır. Napoli halkı filmin çevrilmesi ile çok yakından alâkadar oldu. Denilebilir ki, gündüz kızgın güneşten yanan Napolileri, gece Tino Rossi'nin tatlı sesi daha çok yaktı.. Napoli sahilleri haftalarca Tino Rossi'nin sadasına aksi sadalık yaptı...» Dünyaları dolaşacağına emin olduğu- muz müstesna şarkısı hakikaten çok ne- fis, çok yanık nağmeleri ihtiva ediyor. Herkesten evvel (Napolilerin) dinle - mek saâdetine nail oldukları bu şarkıla- rın isimleri şunlardır: 1 — Catherine. 2 — Dans la nuit, les mandolines... 3 — Rien n'est plus beau gu'un chant d'amour... 4 — Santa Lucia... 5 — Marchiare... 6 — Ma piccolina... Tino Rossiye partönerlik yapmış olan sehhar Farnsız yıldızı Mirielle Ballin ve gene çok güzel ve çok natürel Fransız yıl- dızı Vivlan Romance filme iki kat bir revnak vermişlerdir. Harici sahneleri Napolide çevrilmiş o- lan bu filmin dahili sahneleri Nice stüd- yosunda tamamlanmıştır. Kapısına - bile ST -Tino Rossı'nin partöneri Mirielle Balltn çok güçlükle yaklaşılan bu stüdyoya Fransız gâazetecilerinden biri girmeğe muvaffak olmuş ve kısa bir tatil müdde- tinden istifade ederek Tino Rossiye film hakkındaki ihtisaslarını sormuştur. San'- atkâr şu cevabı vermiştir: — Filmi çok özenerek çevirdim. Şar - (kılarını hissederek söyledim. Doğrusunu söylüyorum, İlk defadır ki bu kadar du- yarak oynadım. Çok defa kendimin bir makine karşısında olduğunu —unutarak geniş ufuklara, engin denizlere açılmak ihtiyacı ile yandım. Filmi çevirirken garib vak'alar karşı- sında kaldım. Bir kere filmin bir sahnesi için (Santa Lucia) ve (Ma piccolina) şar- kılarını söylemek mecburiyetinde idim. Binlerce halk oraya toplandı. Öyle çıl - ginca bir alkışladılar ki cidden *şaşırdım. Bir kerede (C'est â capri...) şarkısını söy- lediğim vakit birisi bana Capriye gidip gitmediğimi sordu. Gitmediğimi söyle - dim. Az sonra Capriye gittim. Halk beni hemen tanıdı. Beş defa arka arkaya bu şarkıyı söyletti. Bitab bir halde kaldım. Nihayet polisler yetiştiler ve beni kur - tardılar...> Naples aü baiser de feu filmi yakında şehrimizde (Yakan Buseler) namı altin- da gösterilecektir. Bakalım halkımız bu filmi Avrupada olduğu gibi çok beğene- cek mi? Rasputin'e dair yeni bir film Bir aya kadar eski Rusya ve Rasputine dair yeni ve mühim bir film çevirmeğe başlanacaktır. Film Rus muharrirlerin - den: Brechko Brechkovsky'nin «Peters- burg Hâkimi» romanından iktibas edil - miştir. Ayni ismi taşıyacaktır. Bu film- de rol yapacak olan başlıca artistler şun- lardır: İvan Mosjoukine, Colette Darfeuil, Sessue Hayakawa. Korkan bir kadının sineması : - Korkan güzel bir kadının yüzünde hâsıl olan çizgiler ve ifadeler de güzel midir? Bunu, Anita Louise'in çevirmiş olduğu «Birinci Layd» filmindeki üç pozunu görüyorsunuz. .. ee 5 illlen n e! e e' 1 — e LA l üÜ Dü l P a L0 — LI güzel film yıldızlarından Denizcilik Bahisleri: Tezgâhlara konulan y_ ve korkunç deniz devle Yazan' - Büyük devletler &- rasındaki — gsilâhlan- ma yarışı aldı, yü- rüdü. İfalyanlar (35,000) tonluk —.. büyük — hattı harb Zzırhlisi daha yaptır- mıya karar verdiler. İtalyan — gazeteleri «Eğer — İngilterenin u İngiliz donan- imasının büyüklüğü- ma sulhu) da İtalyan donanmasının — bü- yüklüğüne istinad e- decektir> — diyorlar. Hülâsa bir silâh ya- rışıdır başladı ve ne- rede duracağı da bel- li değil. Bilmem siz de dikkat ettiniz mi? Her büyük — deniz devleti böyle dişine, tırnağına kadar si- lâhlanırken sulhdan dem vurmayı da ih- mal etmiyor; sırf ya- rışa hizmet için si- lâhlandığını ileri sürüyor. İşin bu tarafı siyasi safhasıdır, bizim sütunumuzu alâkadar etmez. Ben bu müsahabemde size büyük deniz devlet- leri tarafından yaptırılmıya — başlanan (35,000) tonluk büyük vahidi harblerden bahsedeceğim, bu yeni muharebe dev - lerinin - Alman, İngilir, Fransız, İtalyan, Rus, Amerikan - ne şekil ve kuvvette o- lacaklarını göstereceğim. Evvelâ şurasımı hemen kaydedivere - lim ki, her deniz devletinin tezgâha koy- duğu büyük saffı harb zırhlıları cesamet itibarile birbirinin ayni, yani (35,000) to- nilâto maimahrecindedir. Şimdi ayni bü- yüklükteki teknelere muhtelif devlet de- niz mühendislerinin tâbiye edecekleri toplar, hiç şüphe yok ki ayni olmıyacak, her devlet elinden geldiği, gücünün yet- tiği kadar elindeki vahidi harbi komşu- sununkinden daha üstün, daha korkunç bir ölüm makinesi haline getirmeğe ça- balıyacaktır. İşte dünyada başlamış olan yeni silâh yarışının deniz ve gemisever- Jer için meraklı ve heyecanlı tarafı da budur. Meselâ Almanların yeni (35,000) ton- luk zırhlıları ile İngiliz ve yahud Fran- sız mümasilleri arasında nasıl. bir fark bulunacaktır? Sovyet Rusyanın yeni (35,000) tonluk yeni saffı harb zırhlısı ile İtalyanların gene (35,000) — tonluk «Littorio» sapr drintonu karp kar- şiya geçecek olurlarsa hangi yeni gemi aklen ve mantıkan Üstün — gelecektir? Çok meraklı ve pek heyecan verici bir sual değil mi?.. İşte şimdi başbaşa verip doğman üze- re bulunan ayrı ayrı milliyetlere mensup bu çelik deniz canavarlarını tedkik ede- ceğiz: Yeni İngiliz vahidi harbleri “Büyük Britanya bahriyesi tamam beş tane (35,000) tonlük saffı harb zırhlısı tezgâha köymuştur. «Kral beşinci Coörç», ıVeliahdı, «Amiral Celiko», «ÂAmiral Bi- ti>, ve «Ânson» isimlerini taşıyacak olan bü yeni gemiler (12) tane «35 buçukluk, (12) tane (15) santimetrelik toptan baş- ka, tayyarelere karşı (8) tane (12) san- -timetrelik top ile dört tane tayyare ta - şıyacaklardır. Demek ki İngiliz gemilerinde ağır top- ların çapı (35,5) santimetre olacaktır. Halbuki bu sınıftan evvel inşa edilmiş o- lan «Nelson» ve «Rodney» zırhlıları (40,5) santimetrelik top taşıyoriardı. İn- giliz bahriyesinin neden dolayı — (40,5) ,santimetrelik ağır topa (35,5) santimet- relik topu tercih ettiği meraka değer bir meseledir. Fransız gemileri - Fransız bahriyesinin gene — beheri (35,000) tonilâtoluk iki- tane saffı harb gemisi tezgâhta bulunmaktadır. «Jan Bart» ve «Rişliyö» s“isimlerini taşıyan bu İngiliz, Amerikan, Fransız,Alman, İtalyan ve S(:nl.'le ; yapmakta oldukları 35,000 tonluk harb g hususiyetleri v taşıdıkları silâhlar nelerdı . Cemaleddin Saracoğlu |tanesinin yapılmasına teknelere ağır ve fazla tep * ?â Yeni İngiliz harb gemilerinden biri denize mdirih'fw gemiler hacim itibarile İngiliz nin ayni olmakla beraber (8) er ”y santimetrelik, (16) tane 13 santifi” ve tayyarelere karşı küçük ça teaddid topla (4) tane tayyare lardır. K Fransız gemilerinin eb'adı da * bulunmaktadır. Bunların boylar! metre, genişlikleri (33,10) metfe ve (8) metre su çekeceklerdir. — Yeni Alman zırhlılarına gel" Almanya da beheri (35,000) #Y luk iki zırhlıyı tezgâha koymüşt“r'f' Alman gemilerinin ağır top ÇSPM Fransızlarınki gibi (38) santime bu çapta (8) tane topla müsellâh ? | tır. Yalnız Fransız gemılermdek' * tane (14) santimetrelik topa mukâ ma | man gemilerinde İngiliz gemile/ duğu gibi (12) tane (15) - san w | top bulunacaktır. d Boy itibarile de Alman gemîleri“ y sız gemilerinden (3) metre kısâ yeni Alman vahidi harblerinil | (241) metre olacaktır. Buna muk’“ nişlik itibarile Alman zırhlılari ıf zırhlılarından (3) metre daha ge? (8) metre su çekeceklerdir. İtalyan zırhlıları nasıl ola Hali hazırda «Littorio» ve '1 Ş isminde ikisi hali inşada olup * dlv ni» nin son kararı mucibince * 4 karar " (35,000) tonilâtoluk yeni İtalyafi — harbleri. (9) tane (38) santimetre'” | tane (15), santimetrelik toptan yarelere karşı henüz hiç bir dev riyesinde kullanılmamış bir çap j (9) santimetrelik (12) tane s€ toptan başka dört tane de tayy& | yacaklardır. Görülüyor ki Tta’)"u mühendisleri (35,000) tonluk , t67 ( Fransız ve Alman mühendisleri (8) tane (38) santimetrelik ağif * p biye ettikleri halde bir fazlasilt 4 çapta 9 tane top tâbiye etmeğe MÜ | olmuşlardır. vi Esasen nisbeten mahdud bül 'f <DiYE, mek kudretini" İtalyan, daniz Mit leri ötedenberi gostz*reı'gelı—m'ehel'tü ' Umrmumi harbden evvel bile & yüklükte bir Fransız ve bir Ital!"lı misinde top faikiyeti daima İtaly misi lehinde idi. Demek olüyor ki İtalyan del’“i j Bi yeni vahidi harblerde de bariZ tünlük temin etmiştir. Şu kadaf bu bir top fazlalığına. teknelerin * receye kadar mukâvemet edece bunun faikiyet mi, yoksa g#m'w ;4 nizcilik- kabiliyeti bakımından pit 1 sur mu olacağını ancak sür'at VE — tecrübeleri gösterecektir. İ Birleşik Amerika hükümeti #l “Devamı 13 üncü sayfadt) —