e “Başka bir taş olacak, dedi. ha nden başka (baba, ana, oğul üzerinde) cümlesi bulunacaktır. Bu sözlerin İstanbulda gömülü milyarlar etrafındaki gizli harb | BÖN POSTA Ve üzerinde (MI) işaretile Santa via tertib edilen rümuz medhali ve defineler plânını meydana çıkaracaktır,, ELİN tapy, ga Yaşına girmesi için defi a vi Sene altı ay sonra açıl - lan (xp Yordu. Bu işte İrenaya bi- it talimatnamesinde izah 0- etantinin bü talebini ka- 'ayısın 16 ncı günü Türkle- Üğle siki bir hücumu zamanında, Gikip Avssofya kilisesinin üze- und €şin tam semtirecsde tini ADANA göre semanın bir ha- e, Yaptı. | hay, aritaya 5“ Olan ği Gün son “im Nk VE Zamanının en iyi heyet- Papazın hesablarına göre Yeziyete tamam 24 sene 6 ay Va gelebilecekti. Göre 34 Pazırladığı sema hari - İ akret, lazm sonra, ayni tarihte 1 kiliç ii nde bulunacak ve O sie A, inde bulunanı Kariye ki- geç, kilisesinin tam uçların. | ya tam tepesinden geçen Öğle Yakti sizdiği zaman güne- duğu semtireeş noktasında e, * akya ada, © nokta eline geçmek Bi bip Vi den beyzi mahreke © az defineler bu hat » Ükarg,,, Hasanın gözünden bir ka- ü hiç akı, , acıkta tahta masanın ü- van çu şekli ZE ağ imkân ol. iken bulunduğu hat üzerine definele- âzedildi. İrenaya bıraktığı X. I ta- ; İİ Bu cihet kısaca bildirilmek a Ürerin, SPRPAZ © andaki sema hari - ni ten ğı büyük ve âcil plânı Mail dey, Bu pin X. TU de- ör, ihelerin yerini gösteren a ta dde rine, €ide bulununca defineleri Biye eşin bu basit vaziyetile R kolaydır. N Dn . m mıdır? e olsa bile detinelerin yeri Miçiyg olmuyor!, SÜRkü; ğ tiye akreb bürcünden gü- Doktasına çekilen hattın i Kalan kısmı üzerinde de- meydana çıkarıla. hayli uzun bir sa - sn a, by, İkt Sahayı kazıp araştırmıya im- ği Shea Kr i plânının gö - mağ deinelerin bu saha üze- N > ç TİNİ gösteren bir taş da A dağa XI talimatından böyle Banı yiyor. Ka Bu taşın 104 acaba, ; Xı (Santa via) yazılı Tang alında bildirildiği için ? aldığınız bu kabart - iz gti 8 hem de X. MI “ Son Posta , nın sergüzeşt romanı en O kadar biliyorum. Zira şiddeti bir heyecan hamlesile düşüp bayılmıştım. AA MÜTHİŞ BİR ŞEYTANETİ BİR - DENBİRE ANLADIĞIM ZAMAN KATİL OLMUŞTUM Kendime geldiğim zaman ihtiyar Moiz Efendi başımın ucunda dolaşıp duruyor- du. Yüzüme su dökmüş, üstüm başım 18- lanmıştı. Kırık masanın üstünde şişesi toz toprak içinde bir petrol lâmbası ya- nıyordu. Moiz Efendi büyük bir telâş içinde görünüyordu. Benim gözlerimi açtığımı görünce gülerek: — Beni bayağı korkuttun, muallim bey! dedi. Evlâd bu kadar heyecana ne lüzum var? Sersem sersem âyağa kalktım: — Moiz Efendi, çok mu geç oldu?.. de- dim. — Hayır!,. Fakat karanlık bastığı için lâmbayı yaktım. Moiz Efendi yanıma gelerek elini o - muzlarıma koydu. Gayet tatlı ve müşfik bir sesle: — Oğlum! dedi. Ne oldu suna. bilmi - yorum. birdenbire: — O taşı biz bulduk, dedin ve iskem- lenden yere düşüp bayıldın. bu sözleri #stüne gelen fenalığın tesirile mi söyle- din, yoksa hakikst mi?. — Hakikat, Moiz Efendi, hakikat. © söylediğiniz taş bizdedir. — Sahi mi? — Her halde lâtife edecek halde de - ğilim, görüyorsunuz. — Peki, üzerindeki yazılarda öyle harflerin hususi bazı şeklileri olup ol - madığını gördünüz mü? — Hayır! Böyle bir şeye dikkat etmek aklımıza dahi gelmedi". Biz ibarelerin manasında rümuz arıyorduk. — Ya? Bu taşı ben görebilir miyim? Buna getirebilir misin? — Elbette! — Defineleri elinizden alırım diye korkmayin ama, mutlaka bu taşı bir de- İa görmek isterim. Zaten harflerdek! rü- muzu halledebileceğinizi de ummuya » rum. Burada beraber halle çalışırız. — Şüphesiz! — Ne vakit getirirsin? Hemen yarın Sâ- bahleyin getirebilir misin? Sen bu gece uğraş, bir şey halledebileceğini zannet - miyorum ya, Fakat bak halledebilirsen ne âlâ, halledemezsen yarın sabahleyin buraya gel. seni burada bekliyeceğim. , Başımdaki ağırlığa rağmen heyecan ve sevinçten yerimde düramıyordum. Yahü- dinin bana taşı kendisine getirtmekie 1$- rar etmesine hiç lüzum yoktu. Zıra, biz taştaki ibarelerin harflerinde hiç bir fev- kalâdelik görememiştik. Eğer o harflerde bu kadar mühim bir sır varsa, o sirm hal- ledebilecek yegâne adam olduğuna iman getirdiğim ihtiyar yahudiyi mümkün ol- sa gece yarısı dahi getirmek üzere İsti - cal etmek istiyordum. Yahudi, belki o gece dahi ölüp gidebilirdi. Fakat hırs in- sanı ne kadar müdhiş bir hâle koyuyor. Bu rümuzu bir defa kendi başina hal - letmek için tecrübe etmeyi düşünüyor - dum. Nitekim Yahudiye ertesi: sabah için söz vererek hemen kendimi eve attım. Magda beni korku içinde karşıladı. Deli olduğumu zannetmişti. Hakikalen deli gibiydim. Ona bağırdım: — Magda! Bulduk, hallettik.. belki ya- rın defineler bizimdir. hakikaten İstan- bulun yeraltı imparatoru oluyoruz. Gözlerimden yaşlar boşanıyordu. — Arkası var — Magda TARİHİ TEDKİKLER (Baştarafı 7 nci sayfada) bi istaf ve İhtirasa kapılırlardı. Kendi- lerine tahsis edilen servet hakkında im- paratorü hesab vermeğe mecbur olma - dıkları gibi harem dairesinde dönen cs- rarlı dolablardan da çok zaman impara- torun hiç haberi olmazdı. Meselâ Bizans oimparatoriçelerinden Teodora, vaktile bir aktristi ve orta malı bir kadındı. O kadar ki onu gören na - muslu adamlar sokakta tesadüf edince yollarını değiştirirlerdi. Bu kadın da imparatoriçe olunca di - ğerleri gibi zevk ve eğlencesine düştü.Yü- zünün güzel kalması için sabahları geç vakte kadar uyurdu. Sik sik yıkanırdı. Pralak rnücevherler, ineilerie süslenir » di, Kenarlari sırmalı kızıl elbise içinde etrafındakileri güzelliğine hayran etmek için elden geleni esirgemezdi: — Güzelliğim sayesinde imparateriçe oldum. Gene onun sayesinde daima hâ- kim kalacağım! Derdi. İmparatorların, harem dairesinde olan işlerden ne kadar hâbersiz kaldıklarını isbat eden şu tarihi vak'a bilhassa göze çarpmaktadır: Patrik antim din meselelerinden do- İayı çıkan bir ihtilâf neticesinde kilise tarafından tel'in edildi. Sürgüne mah - küm oldu. Belki yollarda parça parça edilecekti. Bunun üzerine patrik ken. disine ötedenberi taraftar görünen Va - silisa Teodoranın dairesine sığındı. Pat- rik arandı, bulunamadı. Bir tarafta öl- dürülüp kaldığı veya bir kazaya kurban Nevralji, Artritizm, gittiği sanıldı. Herkes onun inandı, Bu vak'adan on iki sene sonra impa - ratoriçe Teodora öldü, Harem dairesine girildiği zaman patrik Antimi orada bul- dular ve herkes hayrette kaldı. Bu şartlar içinde tahta çikan ve hük - meden Vasilisalarda mukaddes hislere hürmet yoktu, Vasilisa İren 797 de oğlu Köostantine karısını boşattırmış ve gev- diği başka kızla evlenmiye teşvik etmiş- ti. Sonra du bu İzdivaca muhalif olan ki- lise tarafına geçerek oğlunun gözlerini oydurmuştu. 960 senelerinde Vasilisa Teofano, genç yaşında ve dört çocukla dul Kalınca en büyük kumandanlardan Fokasla müna - sebette bulundu. Siyaset icabı onunla ,evlendi. Biraz sonra da Fokasın yeğeni Zimiskesi sevdi. Kocasına ihanet etti; harem dairesinde hazırladığı bir baskın neticesinde imparatoru uyurken öldürt- tü. Vasilis Züi tahta çıktığı zaman elli yaşındaydı; fakat güzeldi. Yaşına rağ - men güzelliğine mağrur ve ihtiraslarına düşkündü. Kocasmın gözdelerinden Ha- vim Yoanisin kardeşi Mihail sevdi. Ha- remde onun başına taç giydirir, önünde diz çökerdi. Bunları imparatora haber verdikleri zaman ses çıkatmadı; göz yumdu. İmparator ölürken o Vasilisa kendi dairesinde oturmuş slükadar Ol - mamıştı. Cenaze daha kalkmadan da ge. ce yarısı patriği çağırmış, sevgilisine hemen imparatorluk tacını giydirmişti. Turan Can öldüğüne Romatizma guyor. Akdenizde meçhul denizaltı gemisi . Mısır ordusu umumi müfettişi Valencia, 12 (A.A.) — Tabiiyetil Londra, 12 (Hususi) — Kahireden meçhul bir denizaltı gemisi, Velencia-| bildirildiğine göre Aziz el Masri paşa nn 47 mil açığında Hanneah adındaki |Mısır ordusuna umumi müfettiş tay in Holânda vapurunu torpillemiştir. Mü-| edilmiştir. rettebatı Javea kasabası balıkcıları (a-| Aziz paşa Türk ordusunda bulunmuş rafından kurtarılmıştır, Madrid, 12 (A.A.) — Metro vagon- ve Enver paşa ile silâh arkadaşlığı yap- muştür. Bilâhare harbiumumi senelerinde İt- larının birinde bir infilâk olmuştur.İtihad ve Terakki hükümeti tarafından Birçok kişiler ölmüş ve yaralanmıştır. |gıyaben idama mahküm olmuş, fakat Sansür dolayısile bu suikast hakkın-İsonra affedilmiştir. z da tafsilât alınamamıştır. 20 Şubatta yeni Aziz paşa Türk ordusunda muvazzaf olarak, Trablusda İtalyanlara karşı harbetmiştir. . AE O ETEM ELA NCA O AMARE Halkevleri açılıyor İstinbul Borsası kapanı Ankara, 12 (A.A) — Bu yıl yeniden açıla- cak Halkevlerinin açılma şart ve imkânları- ni inçeliyen C. H. P. Genyönkurulu aşağıda yazılı 30 yerde döha Halkevi açılmasına ka- rar vermiştir: Adıyaman, Ahlat, Arabkir, Aşkale, Bakır- köy, Balya, Bayramiç, Bayındır, Biga, Bozö-İ| Londra yük Buldan Cizre, Çeşme, Demirci, Çine, Di- kil. Divrigi, Ereğli, Eleşkirt, Klimalı, Eyüb, |ğ Paris Keskin, | Falih, Gemlik, Karşıyaka «İzmir, 'KIği, M. Kemalpaşa, Menemen, Nazilli «Yu- kari», Nuseybin, Seferihisar, Sivrihisar, Sın- dirgi, Sungurlu, Şarkikaraağaç, Ulukışla, JVartu, Vezirköprü, Vize. Mevcud “167” olduğuna göre bu yıl açıla- caklaris birlikte Hnikevlerimiz sayısı 206 ya çıkmış bulunmaktadır. Bu yeni Halkevlerinin açılışı, Halkevlerinin açılma yilâğönümünü kutlama törenlile ber ber 20 şubat 1935 pazar günü büyük mera- simle yapılacaktır. Herriot tekrar meclis reisi oldu Paris 12 (A.A.) — Herriot, 29 reye kar- 418 reyle yeniden mebusan meclisi re- İsliğine intihab edilmiştir. Şehit tayyarecilerin Ailelerine tazminat * Ankara, 12 (A.A.) — Büyük Millet s Meclisi, bugün, Refet Canıtez'in reisli- . ğinde toplanmış, vazife esnasında $€-|ğ ivunat ve Değir. 14 45 bid olan devlet havayolları pilotların- 185 7v dan Ekrem Ermek ile makinist Sami Demirel'in kanuni mirascılarına verile- cek tazminat hakkındaki kanun lâyiha- hakkındaki kanunun maddelerini değiştiren kanunun ikinci maddesine bir fıkra ilâvesine dair ka- nun lâyihasının birinci müzakeresini yapmıştır. Büyük Millet Meclisi cuma günü toplanacaktır. İsviçre ile ticaret müzakereleri Ankara, 12 (Hususi) — Ticaret müza- keresinde bulunmak üzere ayın yirmi- sinde İsviçreden bir ticaret heyeti gele- cektir, DENİZCİLİK fiatları 12 - 1- 1938 ÇEKLER Açılış Kapanış 45. 0,7940 34 15,098$ 468.2 46.884) 3,4346 63.5990 14177 22,6550 4.2025 15.6725 19718 4.1925 3.0944 106.415 M30 20312 2.7275 3.084; Mev- Yorm Milâno Seli! TAHVİLÂT Açılış Kapazış Anadolu 1 - - » : » N » E Anadolu mü. peşin PARALAR De, vadeli pe. va. BAHİSLERİ (Baştarafı 8 inci sayfada) (33,000) tonluk zırhlı mücadelesine İş tirak etmiştir ve Amerikan bahriyesi de bu büyüklükte dört tane yeni gemiyi tezgâha koymuştur. İki tanesinin ismi bile henüz tasyyün etmemiş olan yeni Amerikan saflı harb zrhlıları silâh bakımından mümasilleri- ne çok faiktir. Filvaki bu gemiler tamam (9) ar tane (40) santimetrelik top taşı - yacaklardır. İngilizler (40) buçuk santimetrelik a - ğır toplan vazgeçtikleri, Amerika bah- riyesinin bu çaptaki ağır topda ısrar gös- termesi merak ve dikkati çeken bir key- fiyettir. (40) buçuk santimetrelik toptan İngiliz bahriyesi neden vazgeçmiştir de, Amerikalılar bu çaptan ayrılmak iste - miyorlar? Sonra niçin Fransız, Alman ve İtalyan bahriyeleri (40) buçuk santimet- relik topa yanaşmıyorlar? Coğrafi ve mevzii vaziyet icabı deyip işin içinden çikmak kolay olur ama bu meraklı sua- le de doğrusu tamamen 'nandırıcı ve kandırıcı bir cevab verilmiş olmaz. Sovyet Rusyanın büyük bir hamlesi Umumi harbden sonra büyük vahidi harb gemisi olarak yeniden tek bir gemi inşa etmeyip elde bulunanları tamir ve yenileştirmekle iktifa etmiş olan Sovyet Rusya bahriyesi büyük devletler arasın. deki (35,000) tonilâtoluk gemi yaptırma yarışma var kuvvetile iştirak etmiş bulu- Filvaki dost Sovyet Rusya bahriyesi (35000) tonilâtoluk üç tane yeni zırhlı inşasına karar vermiş ve bu üç geminin inşasına başlamıştır. Bu yeni gemilerin tıpkı Amerikan vahidi harbleri gibi ta- mam (9) tane (40) buçuk santimetrelik top taşıyacakları nazarı dikkate alınırsa yeni Rus vabidi harblerin çok muazzam ve korkunç birer deniz devi olacakları anlaşılıyor. Sovyetler yeni gemilerinin (40) buçuk santimetrelik ağır toplarını Amerikaya sipariş etmişlerdir. Japonlar ise susuyorlar Tabii bu silâhlanma yarışında Japo bahriyesi de boş durmuyor ve en son de- niz salpameleri Japon bahriyesinin de dört büyük yeni saffı harb zırhlısı inşa“ sına başladığını yazıyorlarsa da bu yeni gemilerinin eb'adı hakkında hiçbir şey bilmediğini söylüyorlar. İster misiniz? Yeni Japon vahidi harb. leri bütün mümasiMerinden üstün ve ezici çıksın!... İşte aziz okuyucu dünyada tezgâha ko. nulan (35000) tonluk yeni vahidi harbler hakkında en son ve en turfanda haberler sana yukarıda anlatmış olduklarımdır. Atalarımız «Geceler gebedir. derler a. Bu korkunç ölüm makineleri denize inip filolara dahil olduktan sonra bakalım büyük devletlerin deniz kuvveti muvaze- neleri nasıl bir şekil alacak? Bu meseleyi de (başka bir müsahabemizde: başbaşı verip tedkik ederiz olmaz mı?... A, Cemalettin Saracoğlu ülekime İle,