| Hâçfiatlarındaki farkların| 'rsiltereile mali | Otobüs münakaşası sebebi nedir ? — Bezacılar bunun, bilhassa muhtelif fabrikaların - müzakereler (Baştarafı 1 inci sayfada) imal İtarı da dahil olduğu halde mevcud ettikleri ayni kimyevi maddelerin çok farklı fiatlarla |bilcümle hukuk ve vecaibi tamamen satılmasından neş'et ettiğini söylüyorlar (Baştarafı 1 inci sayfada) gezanenin semtine göre dükkân kirası - mın tehalüf etmesi.> Eczacı bay Karakin Kürkçü diyor ki: «— Her şeyden evvel şunu söylemek isterim. Sıhhiye Vekâleti eczacıların ih- tikâr yapmak ihtimalinın önüne geçmek için, bir çare düşünmüştü: İhzar edilen ilâçların flatlarını reçetelerin arkasına yazmak! Bu usule riayete mecburuz. Yal- nız size ufak bir mukayese yapacağım: Biz eczacılar, evvelce, yani bundan 20- 25 sene evvel bugün kazandığımız mik - dardan kat kat farla kâr temin ederdik. Diyebilirim ki bu kazanç maliyet fiatile yarı yarıya idi, Bugün ise 7» 15 den fazla Kazanamıyoruz. Çünkü eczanelere gelen Teçetelerin hemen hemen hepsi müstâah - zar ilâçlardır. Bunlardan edilen küâr mikdarı yüzde 10 u geçmez. Haibuki, muhtelif eczaneler rekabet saikasile bu ilâçları da muayyen fiatlarının dununda satmaktadırlar. Bundan başka, depola - Tın perakende satışı menedildiği halde buna riayet etmiyen pek çok depo sa - hibleri vardır. Çünkü her deponun kapı- sına bir sıhhiye müfeflişi dikmek imkânı yoktur. Fakat fiat değişmesinin asıl can damarı şudur: Kullandığımız ilâçlardan bir çokları patentlidir. Faraza bir ilâcın gramı 5 ku- ruş olsa; ayni ilâcın terkibi kimyevisini ihttva eden ve diğer bir fabrikanın fir - masını taşıyan ayni malın gramı da 1 kuruş olabilir. İşte maliyet fiatları muh- | na göre maliyetinin değişmesidir. Bizim tecrübelerimizle sabittir ki bazı ilâçların ucuz veya pahalıları arasında fark var- dır. Tabiatile bu da reçetelerin muhtelif fiatlarla yapılmasını, fakat ayni haasai şifaiyeyi vermemesini tevlid eder. 2 — Rekabet, vâkıâ, her sahai tica - rette rekabet vardır. Fakat ben, bizim mesleğimizde bunu doğru telâkkı etmi - yorum, Çünkü eczacılıkta itimada lâyık olmak esastır. Verdiğimiz kapalı bir ku- tudur. Fakat ehemmiyeti hayatidir. Onun için bu kapalı kutu üzerinde pazarlık yapmak yerine meseleyi eczacının ahlâk ve vicdanına havale etmelidir. Çünkü vicdanla pazarlık yapılmaz ve reçetenin fiatındaki cüz'i fark ile de ahlâk satın a- lınmaz. Binaenaleyh, imkân dahilinde olsa da memlekete yalnız bir çeşiz, vi birinci kalita ilâc idhal olunsa, o zaman bütün mesele halledilmiş olur.> 'l'ıbllülıııdııiıııimnrui-ı Haziranda kalkacak Ankara $ (Hususi) — İspençiyari ve tıbbi müstahzarlar hakkındaki — kanunun 16 inci maddesinin değiştirilmesi hakkındak! lâyi - hanın umumi hey'ette müzakeresi sırasında mezkür maddenin kaldırılmasına dalir Muğ- la med'usu Hüsnü Kitapçı tarafından veri - kendisine intikal etmek şartile en çok nominal kıymetleri satın almağa mezun bulunacaklar - dır. Ancak Denizbankın satın ala - cağı bu hisseler için ödiyeceği para şirketin borçları çıktıktan sonra ka- lan mevcud nakidle matlübatı mec- muunu geçemiyecektir. * Denizbanka dahil olacak deniz müessese- lerinin muhasebelerinin tevhidi için tedkik ve çalışmalara, dün de, Ulman işleri idare - sinde toplanılarak devam edilmiştir. Denizbank'ın bir müdiri umumi, iki müdiri amumi muavini ve şube müdürlerile llman ve deniz müesxesatı olan yerlerde sekxiyon ve ajanlıkları bulunacağı söylenmektedir. Umum Müdürlüğe kimin tayin edileceği henür belli değildir. Müdiri umumllik ve mu- avinlikleri için bazı zevalın isimleri geçmek- teyse de, henüiz tekarrür etmiş bir şey olma- dıği da anlaşılmaktadır. Teşkilât vesaire hakkında Ankaradan ma- İlümat beklenmektedir. İzmirde ğok garib ve feci bir hâdise (Baştarafı 1 inci sayfada) Karı koca daha ilk günden birbir - lerine ısınmışlar, birbirlerini sevmiş - lerdir. Bu evlenmeden Rukiye adlı bir üzerinden | KA A j Müddeiumumiliğin açtığı dava hakkında tatil karari verildi, Avni Bayerin ihtarnamesi işi Ahmed Emlll| lehine mahkemeye intikal etti, idari tahkikat bitmedi Otobüs münakaşaları dolayısile açılan) Ahmed Emin Yalman ile Sabri M .. .. yüzünden çıkan dava de kızları olmuştur. Fakat Rukiye bü-l davalardan müddelumumiliğin Ahmed |Emin Yalman aleyhine açtığı davaya as- İliye 1 inci ceza mahkemesinde başlanıl - mıştı. Bu dava matbuat kanununun 30 Duncu maddesine göre açılmıştı. Dün saat 10 da duruşmaya devam - edileceğinden, asliye | inci ceza mahkemesinin önü da- ha sabahtan itibaren gene kesif bir me- raklı kütlesile dolmuştu. Kalabalık ara - sında Üniversite gençleri, gazete muha - birleri ve Tan başmuharrir! göze çarpı - | yordu. Bir müddet sonra neşriyat müdü- rü Sabri Salim de geldi. Mahkemede usulen tesbiti hüviyet is - Uevabı - yapıldıktan sonra müddetumumi- Hk tarafından tanzim edilen iddianame okundu. 18/12/987 tarihli iddianamede Tan gazetesinde neşredilen ve Ahmed E- min Yalman tarafından yazılan <Atatür- | ke minnet ve şükran» başlıklı yazının ba- | zi satırlarının memurların şeref ve hay- siyetine tecavüz edecek mahiyette oldu - ğu kaydediliyor, matbuat kanununun 27 inci maddesi delâletile, 20 uncu maddeye uygun olarak gazetenin başmuharriri Ah med Emin ve neşriyat müdürü Sabri Sa- Mmin muhakeme edilmeleri isteniyordu. İddianame okunduktan sonra, reis Ah- med Emine sordu. O da, yazılardaki mak- sadın belediyenin ve ekserisi temiz iş gö- Hp umumi heyetce nazarı iüihara alınarak YÜYünce gözlerinin kör-olduğu anlaşıi - ren memurların şahsiyeti maneviyelerini büdee encümenine Verilmiş olan takrir mali- ye vekili e takrir sahibi hazır olduğu halde konuşulmuştur. Maliye Vekili de verdiği irahatta bu rex - min mali yıl ortasında kaldırılmasının mü- vüzene bakımından doğru olmadığımı ifade ederek Üganın 1983 Mali yılı İptidasına Ka - Imıştır. Bu netice karı kocayı tabil mü- teessir etmiş, fakat evlâdlarına karşı sevgilerinden de hiç bir şey kaybetme- |mişlerdir. Bu kör evlâd karı kocanın 'sevgi bağlarını kuvvetlendirmiş, birbir |tahkir değil, yükseltmek olduğunu, ya - zılarının bir kül halinde balunduğunu madde ve isim zikredildiğini söylemiştir. Neşriyat müdürü Sabri Salim de, mah- kemede Ahmed Emin Yalmanla bu mese- telif olan ilâçların pahalısı kullanıldığı | dar tehirini itemiştir. takdirde reçete çoğa, ucuzu kullanıldığı | — vaziyeti bir daha ledkik ve mütalea eden takdirde aza malolur. Onun için, reçete- ıbrıdu encümeni temin edeceği varidat yerü- i veren doktor yazdığı ilâcın patentli o- (ü ne olursa olsun müvazeneye tesir yapa - îu olmadığını ı::îlıkı lzsrih':tmılidır cak herhangi bir vergiyi sene ortasında kal- p oli B “|darmanın öledenberi yüksek meclisin büyük Eczacıların ikinci bir derdleri de ver - bir itina ve asabiyetle takib eylediği denk mekle mükellef oldukları kazanç vergisi | büdce prensibine uygun düşmiyeceğini ve an formülünün *& 60 esasına istinad etme- üzerinde lâyiha ile kısmen ya- sidir. i E : t hükümetce 1937 büdeesinde za- olup ilganın gelecek mali F ! f % halinde lerini eskisinden daha büyük bir hür -| lede hemfikir olduğunu, vaziyeti ayni şe- met ve muhabbetle sevmeğe, büyük| kilde gördüğünü söyledi. Bundan sonra, servetlerini de güzelce idare ederek re-' müddeiumum! İhsan söz alarak, mütalea- fah içerisinde yaşamaya başlamışlar -| sını serdetti ve ezcümle şunları söyledi: dir. «— Maznun Tan başmuharriri Ahmed E Servetle, parayla saadet pâyidar ol -| min Yalman 17 ilkkânun 937 tarihli Tan maz, insana talih yardım etmeli, der -| gazetesinde yazdığı «Atatürke Minnet ve ler. Doğru sözdür, yuvalarına bü)'ülefllrını başlıklı makalede İstanbul be- bir sevgi ile bağlı olan karı kocaya Al-| lediyesinde otobüslere aid bır sulisti - lahın verdiği çocuğun gözlerini kör e-| malden bahsederken, küçük menmrhnnl Bütün bunlara çare bulmuş olmak için, resmi bir fiat tarifesi mevkil mer'iyete girmelidir. Aksi takdirde mevzuubahs meselenin halline imkân yoktur. Yalnız şu noktayı da unutmamalı: Eczacılık in- sani bir gayeye matuf -olan bir meslek - tir, Bu itibarla mesele her şeyden evvel ahlâki karakter meselesidir ki bu nok - tada halkın itimadı da esastır. Reçete sa- hibi paraya acımaktan evvel, yaptırdığı ilâcın şifa hassasının tam olmasını dü - şünmeli ve eczacıyı ikinci kalite malı kullanmağa mecbur etmemelidi «— Ecza fiatlarındaki tehalüfün muh - telif gebebleri vardır. Bunlardan biri ilâ- en mucidi olan firmanın eczaya koymuş olduğu fiatın yüksek olmasıdır. Ayni ter- kibi kimyeviyi ihtiva eden, fakat hassai şifaiyesi itibarile ayni olmıyan ilâçlar bu- © zamana kadar bu tenzilâttan da vatandaş- bırakılmış olacağından lâyiha- yerinde olmıyacağını düşüne - ve tıbbi müstahzarlardan a - istihlâk resmi 1 Haziran 1938 den iti- tamamen kaldırılmak üzere lâyihanın hey'etce birinci müzakerede kabul e- şekilde çıkarılmasını uygun görmüş ve keyfiyelin bu şekilde yüksek meclise arzına hükümetin de muvafakatile kurar vermiştir. “Doğunun çehresi Şimdiden değişti,, (Baştarafı 1 tnci sayfada) Cumhuriyet hükümeti, bu iki yıl i- îîâ!ğğğğ den menhus talih gene kendini göster- miş, bir gece bir yangın da bu bedbaht ailenin bütün servetini yakmış, kül et- miştir. Memleketlerinin en zengin a - ilesi olan Ahmedle Şahende ve kör kız- ları bir gecede en muhtatı muavenet bir fakir haline gelmişler, ekmek para- | j sını kazanıp yaşayabilmek için birbir- lerine eskisinden daha fazla sarılmış - lar, birlikde terki darü diyar etmişler, evvelâ İstanbula gelmişler, sonra da İz mire gitmişlerdir. Ahmedle Şahendenin ve kızları Ru- kiyenin memleketten bu ayrılışlarının üzerinden tam sekiz uzun yıl geçmiş - tir. Bu karı koca artık memleketlerine şeref ve haysiyetine dokunacak şekilde neşriyat yapmıştır. Bu, dosyadaki gaze - te makalesinin mündericatı, suçlunun mahkemedeki tevilli ikrarı gibi delâille sabittir.» Müddeiumumi bu neşriyatın telmih Eminin ve gerekse Sabri Salimin mat - buat kanununun 27 inci maddesi delâle- tile, ayni kanunun 30 uncu maddesine göre tecziyelerini istemiştir. ise müdafaalarında bu neşriyatın maddt tayini ile yapıldığını, binaenaleyh 30 ıf[ cu maddenin şümulü dahilinde bir SWf işlenmiş olmadığını beyan etmişlerdir. — Bundan sonra mahkeme MM"I çekilmiş ve yarım saatlik bir müzakerör den sonra karar tefhim edilmiştir. Verilen kararda, müddeiumumilik W rafından 30 uncu maddeye göre açılan dâ” vanın, bu maddenin şümul ve sarahati dahilinde görülmediği, davanın ancak * uncu maddeye tevfikan, yazılı bir şikâ * yetmame ile tahrik olunabileceği kaydes dilmiştir. Bu yazılı şikâyetname hakki mahfuz kalmak üzere, ceza muhakeme” leri usulünün 253 üncü maddesine gört dava hakkında muvakkaten tatil karafi verilmiştir. Karar temyiz ediliyor Asliye 1 inci ceza mahkemesinin verdiği bu kararın temyiz edilip edilemi; müddelumumtlikten sorduk. — Kararil temyiz olunmak keyfiyetinin muhtemel olduğu cevabını aldık. Avni Bayerin ihtarnamesine aid tahkikat Avni Bayer tarafından çekilen ihtarni me üzerinde açılan tahkikat neticelen * miş ve asliye 1 inci cezaya intikal etmi$” ti, Haber aldığımıza nazaran, neticesinde hâdisenin birçok taraflafi hakkında ademi takibat kararı verilmiş * tir. Hâdise, 'Ahmod Emin Yalmanın le * hine olarak, 480 ve 482 nci maddeler? tevfikan yalnız bir cihetten mahkemeyt intikal edecektir. İdari tahkikat henüz bitmedi Otobüs tahkikatı İle meşgul bulunaf! Dahiliye Vekâleti müfettişleri dün d€ mesailine devam etmişler ve Tan gaze* İ tesi başmuharriri Ahmed Emin Yalman! yeniden dinlemişlerdir. Dün ayrıca iki otobüsçü daha dinlen * miştir. Müfettişlerden Ali Seyfi öğleden ev * vel vilâyette müfettişlerle beraber ça * hşmakta, öğleden sonra belediyede otü” büs ruhsatnamcleri üzerinde tedkikatlâ bulunmaktadır. Dünkü akşam gazetelerinden biri mü * fettişlerin tedkikat ve tahkikat safhala * rını bitirdiklerini ve raporlarını hazırla” mak üzere bulunduklarını yazmaktadı" Kuvvetli membadan öğrendiğimize gör? otobüsler hakkında gerek tedkikat ve g&" tek tahkikat safhası henüz bitirilmediğİ Bibi ayni şekilde bir müddet daha çalışt * lacaktır. İ İngilizler taarru çinde Şarka karşı pek büyük fedakâr -| dönmeği hatırlarından bile geçirme - lıklar yaptığından Doğuda güzel eser -| mektedirler. İzmir onlara ikinci bir va- ler meydana çıkmıştır. 1938 yılı için -İtan olmuş, pek müreffeh bile olmasa de Doğunun 'daha çabuk ve daha vasi (iyi kötü hayatlarını kazanmaya sevgi -| üK iSin emir almışlardır. terakki ve inkişafını göreceğiz. Türk |Jerini idameye, kör çocuklarına bakma- lunduğu gibi; diğer fabrikalar tarafın - dan çıkartılmakla beraber ayni havassı kimyeviyeyi ihtiva edenleri de mevcud -| dur. İşte, bu suretle birinci ve ikinci ka- Hite ilâç meselesi tahaddüs ediyor ki, ve- rilen reçetenin bunlardan her hangi bi- rinin kullanılmak suretile yapılması fia- tın değişmesini intaç ediyor. İkinci bir sebeb olarak da şunu söyli - yebiliriz. Fabrikalar arasındaki rekabet, ecza depolarından yapılan mübayaatın farklı olmasını tevlid ediyor. Bu suretle ayni ecza, muhtelif eczanelere muhtelif fiatlarla malolduğu için, yapiılan reçete. lere istenilen bedel de azalmış veya ço - ğalmış bulunuyor. Üçüncü sebeb de eczacılar arasındaki rekabettir. Çğğnkü henüz elimizde Sıhhi- ye Vekâletince kabul edilmiş bir tarife mevcud değildir. Mesele Vekâletçe he - nüz tedkik safhasındadır. Bu tarifenin neşrinden sonra, umuyorum ki ayni re - çetenin muhtelif fiatlarla yapılmazının önüne geçilecektir. Çünkü tarifede bü - tün ilâçların fiatı tasrih olunacak ve bu surrtle reçetelerde yazılı bulunan ter - kib- kimyevilerin birinci veya ikinci ka- lite ilâçlarla yapılmasının önüne geçile. cek'ir.. F >zacı Rıfat Ziya Dilemre diyor ki: Eeza fiatlarının değişmesinin bence iki sebebi vardır: — Kullanılan parasile, Türk irfanile yapılmakta olan şimendifer, bu sene Divriği, Eğin, Ke- mah sarp boğazlarını geçmiş, Erzin - eana yaklaşmakta bulunmuş'tur. Erzurumdan Erzincana — doğru şi - mendiferin en büyük sınai imalâtı, köp rüleri, tünelleri bitmiştir. Bu, büyük Cumhuriyet eseri, Doğu diyarının çeh- resini şimdiden değiştirmiştir. Trabzon dan bilitibar İran hududuna kadar 600 küsur kilometre transit yolunda yük - sek bir faaliyet görülüyor. Resmi oto- büs, kamyon katarları iktısadi bakım - dan bu yolu şenlendirmiştir. Bin bir cidale sahne olan harab Er- zurum yeni, yepyeni medeni bir şehre benzemektedir. İdare âmirlerimiz âde - ta mücadele halinde çalışmaktadır. Ekonami sahası halkın istitaatine yardım ettiğinden devlet varidatı çok kabarmış, tahsilât kolaylıkla yapilmış bulunmaktadır. Bayındırlık, kültür işleri şükrana de ğer bir vaziyettedir. Hülâsa Doğudan gok memnun olarak geliyorum.» Umumi Müfettiş Vekili Üçüncü Umumi Müfettiş Tahsin U- zer iki ay mezuniyet almış bulunmak - tadır. Kendisine Başmüşavir Nizamed- din Ataker vekâlet edecektir. Mezunen şehrimizde bulunan Nizameddin Ata -| malzemenin, fabrikası-'ker bugünlerde Trabzona gidecektir. ya imkân bulmuşlardır. Fakat talihlerindeki nühuset devam etmektedir ve bu nühuset bu mes'ud karı kocanın sevgisini kökünden balta- Jamayı istihdaf etmektedir. Kara ta - lihleri de kendilerile beraber başları - nın üzerinde seyahat etmiş, İstanbula onlarla beraber gelmiş, İzmire de onlar- la beraber gitmiştir. Ahmedle Şahende kör kızlarını gö - ğüslerine basıp bin bir meşakkat için - de onu mes'ud etmeğe — uğraşırlarken bir gün kapı çalınmış, ve postacı bir mektup vermiştir. Bu mektup memle- kette iyi tanıdıkları bir hemşeriden gel mektedir. Fakat bir anda bu 20 yıllık İyuvayı temelinden sarsmakta ve yık - maktadır. Çünkü mektubun muhtevası anlatmaktadır ki 20 yıllık karı, koca Ahmedle Şahende kardeşdirler. Baba - ları değil ama anaları birdir. İkisini de ayni kadın doğurmuştur. Bu haber ikisinin de kan duygula- rını harekete getirmiş, 20 yıl birbirle- Fi uğruna ömürlerini tebah eden, bir - birlerini en şefkatli saygı ile sayan ve saygılı sevgi ile seven karı koca âdeta birbirlerinden hicab duymağa başla - mışlardır. Başları önlerine eğilmiş ve ikisinin de dudaklarından şu cümleler dökülmüştür: — Ayrılmalıyız.... Gene ikisinin birden dudaklarından -. — 40 Japon tayyaresi Hankow hava mey- Za UğrarlarSa,. Birçok yerlerden alınan ve birbirlerintİ tutan haberlere göre, Hangçeu'nun zap” tından sonra cenubu garbiye doğru ilef” liyen Japon kuvvetleri geri çekilmekte * danı üzerine 77 bomba atmığtır. Yükse - | dir. len dev gibi alevleri pek uzaktan görmek kabil olmuştur. Şimdiye kadar hava meydanında hepsi de Çinli ameleden olmak üzere $ ölü ve 16 yaralı bulunmuştur. Tayyareler, pek yüksekten uçmuşlar - dır. Düşman tayyarelerine tek başına hü- €um eden bir Çin tayyaresi, hava meyda. nile tersane arasında alevler içinde yere düşmüştür. Diğer taraftan sekiz Çin tayyaresi bun- lardan bir çoğu Rus pilotları tarafından idare olunarak mütearrız Japon tayya - relerine hücum etmişlerdir. Fakat Çin tayyareleri Japon tayyarelerine Han - kowdan uzak bir yerde yetişebilmiş ol - duklarından muharebenin neticesi he - nüz öğrenilememiştir. Çinlilerin muvaffakiyetleri Şanghay * (AA) — Çin gazeteleri, Hangçeu mıntakasında Çin kıt'alarının mevzif muvaffakiyetler kazanmış olduk- larını bildirmektedir. ayni istifham süzülmüştür: — Ya.. kızımız?... Bu istifham cevabsız kalmıştır. Kar- Geş karı koca gecelerini ayrı odalarda geçirmeğe ve ayrılmak için kanuni yol lara başvurmağa başlamışlardır. Bu - nun için memleketlerine gitmeleri icab etmiş, kör kızlarını bir dostlarına ema- net etmişler ve Tiranın yolunu tutmuş- Çekiang'ın merkezinin Çin kıt'aları t8“ fından geri alındığı hakkındaki habefi kaydı ihtiyatla telâkki olunmaktadır. ayırmak siyaseti Tokyo 4 (A.A.) — Yeni neşredilen bif broşürde amirallik mahfelleri tarafındab himaye edilmekte olan tanınmış muhaf” rirlerden Motoleichi, Japon diplomasinik Amerikanın İngiltereden ayrılması içiii her çareye baş vurması lâzım geldiği t& Sarı tehlike Ş Paris 4 — <«<Epogue» gazetesi yazıyor” «Çinden yalnız Fransız, İngiliz ve A * merikalıları değil, ayni zamanda |an ihtiyacı temin için kendilerinden istifad€ edilen Alman ve İtalyanları da sürmek mevzuu bahistir. Bunlar da sarı ırkın d7 ğerleri kadar düşmanlarıdır. Bir kaç *? ne evvel Muzssolini, çınlayan bir nut * kunda bu Asya topraklarından yüksel * mekte olan tehlikeyi ilân etmişti. O 74 * mandanberi bu tehlike ile kendi memit” ketinin menfaatlerine uygun zannel şekilde oynamaktadır.» Harb uzun sürecek ğ Tokyo * (A.A.) — Maliye nazırı Kaf yeni sene münasebetile söylediği bir Mi | tukta Japon milletini uzn sürebileci bir harbin yükünü taşımak için hazırlı davet qunlıflr._