Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
l 81 Eylül T Alman - İtalyan işbirliği yeni bir safhaya giriyor ELGRAF HABERLERİ & wü Londra 20 (Hususi) — Daily Telegraph gazetesinin Berlin muhabiri bildiriyor: Musolininin Almanyayı ziyareti prog- ramı kat'iyyetle tesbit edilmiştir. Eylülün 25 inde hususi trenle Münihe muvasalat edecek olan Musolini. bizzat Hitler tarafından karşılanacak ve Bav- yera başvekilinin sarayında misafir edi- lecektir. Musolini ayni günün akşamı manevra sahasına hareket ederek, ayın 27 sine kadar orada kalacaktır. Manevra sahasına yakın bulunan Meklenburg pren sinin villâsı kendisine tahsis edilecektir. Eylülün 27 inci pazartesi günü Berline muvasalat edecek olan İtalyan başvekili muazzam merasimle karşılanacak ve Hindenburgun sarayında misafir edile- cektir. : Musolini ertesi günü meçhul asker â- bidesine merasimle çelenk koyacak ve Bir Fransız limanında heyecanlı akşam, beraberinde hariciye nazırı Kont Ciano olduğu halde, Hitlerin riyaset ede- ceği Alman kabinesi toplantısına iştirak edecektir. Alman ve İtalyan nazırlarının iştiraki- le yapılacak olan bu kabine toplantısın- da, Akdeniz ile İspanya meselelerinin görüşüleceği kuvvetle tahmin edilmek- tedir. Ayni gece Berlin operasında, Musoli- ninin şerefine bir gala müsameresi ve- rilecektir. Eylülün 29 uncu günü, Alman kara, hava, deniz ve motörlü kıt'alarının iştira- kile büyük bir geçid resmi yapılacaktır. Bu geçid resmini müteakib Hitler ve Musolini birer nutuk söyliyecekierdir. " Misafir başvekil ayın 30 unda Romaya dönecektir. bir hâdise Brest 20 (A.A.) — C - 4 adındaki ihti- lâlci İspanyol denizaltısının kumandanı Lasherras, beraberinde on 'ıkişi olduğu kakarak İspanya hükümetine aid C - 2 adındaki İspanyol denizaltısına girmiş ve mürettebatı kumadnarları Ferrando ile görüşmekteler iken bunlara geminin kompartimanında toplanmalarını emret- miştir. Denizaltının köşküne sığınmış olan bir tayfa, bu emre itaat etmeklen imtina e- derek arkadaşlarına imtisal etmeğe ken- disini icbar etmek istiyen ziyaretçilerden birini öldürmüştür. Mütecavizler, mürettebatı, Franco'nun bayrağı altında denize açılmağa icbar etmek istemişlerse ve tehdid makadınla rovelverlerini teşhir etmişlerse de Fran- sız nöbetçisi, tersanedeki muhafız kıtaa- tını haberdar etmiş olduğundan mütear- rızlar, kaptan Ferrrando ile çarkçı zabit Tabouzini rehine olarak alıp götürmek süretile firar etmişlerdir. Mütearrızların otomobili, Bordeaux yakınında tevkif edilmiştir. Bu otomo- Kini uğruna 20 - Seyit Rıza bilde yüzbaşı Lasherras, bir Fransız, ta- lebe olduğunu iddia eden bir İspanyol, iki rehine ve 1937 senesi martında hükü- metçilerin Bayoönne'daki bir gemisine karşı yapılmış olan suikasdın faili oldu- Bu tahmin edilen Arendain isminde bir | İspanyol bulutuyordu. Maktul düşmüş olan mütearrız da 1937 haziranında Marsilya limanında vukua gelmiş olan suikasdın (faili olduğu tah- min edilen maruf bir tethişçidir. İsmi Gabarrain Goni'dir. Bordeaux 20 (A.A.) — Denizaltı mü- tearrızlarından birinin üzerinde Guipu- zeoa askeri kumandanı Troncoso'nun bir mektubu bulunmuştur. İBu —mektupta C - 2 denizaltısı kumandanı, iki milyon peçeta mükâfat mukabilinde ieslim et- meğe davet edilmektedir. Madrid, 20 (Hususi) -— Francocuların işgali altında bulunan Madridin Üniver- site mahallesinde iki infilâk olmuş ve Francocular bu yüzden telâşa düşmüş- lerdir. İnfilâk neticesinde çıkan yangın henuz söndürülememiştir. 30 adam öldüren yalvarıyor : ;'Ben deli bir adamım. Hiç Cumhuriyete karşı durulurmu? Beni tımarhaneye günderin,, diyor. 'Tunceli muhalefetinin reisi Seyit Rıza nın teslim oluşu hakkında tafsilât veril- mektedir. Seyir Rıza iki uşağile beraber teslim olmak üzere Erzincana giderken kasaba yakınındaki köplüde nöbet bekliyen jan- darmalar tarafından dürbününün üze - rinde yazılı (Abbas Uşağı reisi Seyit Rı- zaya yadigâr) cümlesile teşhis edilmiş ve hükümete gönderilmiştir. Bu dürbü- nün kimin tarafından hediye edildiği tah- kik edilmektedir. Seyit Rıza: — Ben isyan etmedim. Bu felâketi ba- şıma getiren oğlumu öldüren Kırgan aşi- retidir. Tunceli teşkilâtına itimadım yok. Beni mahkemeye vermediler, bana âsi- sin dediler. Erzincana gideyim, beno An- karaya Atatürke göndersinler, Şapkamı kaybettim, bana şapka verin, Seyit Rıza demeyin. Ben Seyit değilim, beylik pa- şalık ta yok. Bana sadece bay Riza deyin demiştir. Seyit Rıza Kırgan aşiretinder oğlunun her kılına mukabil bir adam öldürmeğe karar vermiş, bu kararla bu aşiretten 20- 30 adam da öldürmüştür. Kendisi Elâzize götürülürken de yolda bazı densizlikler yapmış, üzerinde zuhur eden 20-30 lira kadar bir para için: — Paramı yanlış hesap ettiler, daha fazlaydı diye tutturmuş, muhafazasına memur kumandan iddia ettiği mikdarı kendi kesesinden ödeyerek bu muhteris ihtiyarı susturmuştur. Gene Seyit Rıza otomobilde: — Üzümümü kim yedi diye söylen - raeğe başlamış, bu sefer de kendisine yol- da tam bir yük üzüm alınarak gözü do - yurulmuştur. Seyit Rıza muhafızlarını görünce de: — Buna ne lüzum var, ben teslim ol - muşum, bir nefer bile fazla demiştir. Elâzize getirilince: — Beni paşaya götürün demiş, otomo- bilden inerken : — Şapkamı verin, şapkam ne oldu? di- ye sormuş, müddeiumumiliğin huzuruna çıkarılınca de: — Bu kim. diye sormuştur. İstievaptan çıktığı esnada kapı önünde yüksek sesle: — Ey millet, en islâmlar, ben Türküm, Türk milletine isyan etmedim. masumi- yetimi ispat edeceğim. diye haykırmış, fakat sözleri nefretle karşılarımıştır. Seyit Rıza Tuncelinde yakalandığı za - man: ; — Ben deli bir adamım, cumhuriyete karşı durulur mu hiç? Beni tımarhaneye gönderin demiştir. İzmir Fuarı kapandı İzmir, 20 (Hususi Muhabirimizden) — Yedinci İzmir enternasyonal fuarı dün gece yarısı saat 2,30 da kapandı. Akşam üstü saat 17 de fuar komitesi tarafından fuar gazinosunda şehrimizdeki konsolos- luklar şerefine bir çay ziyafecti — veril- miştir. Gece de saat 20 de fuar gazinosun- da ekspozanlarla vilâyet ve şehir meclis- .pon kıt'aları, Putingfu'yu işgal ettikten SÖON POST$Mm Japonlar bir mevkii daha zaptettiler Japon tayyareleri Nankin Sovyet elçiliğini de bombalıyacaklarmış Londra 20 (Hususi) — Pekin . Hankeu demiryolu hoyunca ilerlemekte olan Ja- sonra garba doğru 20 mil daha ilerlemiş- lerdir. Bu mıntakada, Japonların bir çevirme hareketine maruz kaldıkları bildirilen 100 bin Çin askeri, ihata çemberinden kurtularak, muntazam bir ric'atle yeni hatlarına çekilmişlerdir. Fena havalardan dolayı Şanghaydaki askeri harekât da durmuştur. Japonyada endişeler “ Tokyo 20 (Havas muhabirinden) — Geçen hafta Japon halkı tarafından izhar olunan ve simali Çinde elde edilmiş mu- vaffakiyet haberleri üzerine birdenbire zail olmuş bulunan endişe, Şanghaydaki harekâtın uğramış olduğu müşkülât ve Çinlilerin beklenilmiyen mukavemetleri dolayısile yeniden baş göstermiştir. Ja- pon halkı, Japonlarla Çinlilerin zayiatı- na müteallik haberlerin doğruluğundan şüphe etmeğe başlamıştır, halk, bu hare- kâtın alelâde bir hareketinden çok daha mühim olduğuna kani bulunmaktadır. Düşürülen Japon tayyaresinde bulunan harita Moskova 20 (A.A.) — Nankinden bu- raya gelen haberlere göre, düşürülen Ja- pon tayyarelerinden birinde Japon har- biye nezareti tarafından hazırlanmış Nankinin bir haritası bulunmuştur. Bu haritada tayyarelerin bombardıman ede- ceği noktalar işaretli bulunmaktadır. Bu işaretlere nazaran yalnız askeri ehemmi- yeti haiz mevkiler değil, Nanktin üniver- sitesi ile birçok hususi evler ve Sovyet büyük elçilik binası da bombardıman edilecek hedefler meyanında bulunmak- tadır. Çin hariciye nezareti bu haritayı hem Sovyet büyük elçiliğine hem de Sov- yet elçiliği yakınında bulunan Fransız ve Belçika elçiliklerine göstermiştir. Izmirde işlenen Feci cinayetler Dün Torbalıda üç, Burnovada da bir kişi vuruldu İzmir, 20 (Husust — muhabirimiz - den) — Torbalının Dağkızılca nahiye- sinde görülmemiş derecede feci bir ci-| nayet olmuştur. Rizeli Talip buranın oldukça zenginlerindendir. Gene Ri - zeli olan Mehmet ve Hüseyin isminde iki kardeş Talibin yanında çalışıyor - lardı. Son günlerde Talip bunları iş - lerinden çıkarmıştır. Buna da sebep Talibin genç ve güzel kızına iki kar- deşin birden göz koymalarıdır. Bugün sokakta karşılaşan Taliple i- ki kardeş münakaşaya — başlamışlar, bunlardan Mehmet evvelâ Talibi son- ra Talibin oğlu Sabriyi bıçakla yere sermiştir. Babasının ve ağabeysinin bu feci hallerini gören Talibin küçük oğlu Hüseyin de Parabellum tabancasile ka-| til Mehmet ve kardeşi Hüseyini öldür- müştür. Katiller yakalanmıtır. Burnovadaki cinayet Burnovada feci bir cinayet işlen - miştir. On beş yıl önce asabi bir hasta- lık geçiren Hüseyin, hastalığının nük- setmesi üzerine Mevcutl parasını ta - nıdıklarına dağıtmağa başlamıştır. Ken disine acıyan komsusu 60 yaşında Ya- kup Hüseyinin evine giderek nasihat etmek isteyince Hüseyin kızmış ve Ya- kubu bıçakla öldürmüştür. Katil yaka- lanmıştır. Giridde bir hâdise Atina 20 (A.A.) — Hanyada Veni - zelosun istirahati ruhu için bir âyin ya pılirken Minos oteli önünde bir dina - mit patlamış ve bir kaç kişi yaralan - mıştır. Şüpheli bir kaç komünist tevkif e- leri azasına ziyafet verildi. |dilmiştir. «Çinlileain tecziyesi» | Sayfa 3 Eski Şehremini Bay Haydar iki tanemi ? Klişesini gördüğünüz havadis (Haber) arkadaşımızın evvelki günkü nüshasın- da çıkmıştır. Halbuki Bay Haydarın ce- naze merasimi kısmı mahsusumuzda res- mini ve tafsilâtını göreceğiniz veçhile dün yapılmıştır. Arkadaşımızın masa ba- şında bu şekilde kuyruklu bir yalan uy- durabileceğini kabul edemiyeceğimize göre eski şehreminleri arasında ayni gün- de vefat eden ve birbirine veçhen pek çok benziyeti iki tane Bay Haydar bulun- duğuna hükmetmemiz lâzım geliyor. Bil- meyiz, siz ne dersiniz? Milletler Cemiyeti talebimizi reddetti Cenevre 20 (ALA.) — Asamble evvelâ, İspanyol ve Türk hükümetlerinin kon- seye yeniden seçilme talebleri hakkında reyini vermiştir. İspanyanın, Türkiyenin ve Şilinin müddetleri bitmiş olduğundan konseyde uç yer açılmıştır. Bu yerler için, Peru, İspanya, İran ve Türkiye tarafından dört namzedlik gösterilmiştir. Asamble, Türkiyenin ve İspanyanın ta- leblerini reddetmiştir. Türkiye, iki sülüs *ekseriyet için 34 rey lâzım iken 25 rey almıştır. 60 lık bir ihtiyar on dokuz yaşında bir kadını kaçırdı İhtiyar ancak kadına tecavüz ettikten sonra yakalanabildi : Balıkesir (Hususi) — Sındırgının Ko- cabey köyünde müessif bir helise olmuş, — köylülerden Mustafa oğlu Alinin 19 ya- şındaki karısı Elif köy muhtarı Deli E- — min tarafından kaçırılmıştır. Muhtar G0 — yaşında, çoluk çocuk ve torun sahibi bit ihtiyardır. Anlatıldığına göre Alinin muhtar E- mine 300 lira borcu varmış ve karı koca — bu borcu ödemek ic: muhtara boğaz tok- luğuna hizmet ediyorlarmış. Bir gün Elif muhtarın pek hoşuna gitmiş, ve Aliye: — — Bana ya parayı ödersin, yahut ta — karını verirsin, demiştir. Ali bu ağır teklif karşısmda titremiş, — fakat muhtardan korktuğu için bir şey — yapamamış, karısını alıp Bigadiçe kaç- — mıştır. Ali üe Elif henüz bir sene evvel evlenmişlerdir ve kadın 6 aylık gebedir. İki ay Bigadiçte oturan Ali, bir gün bir iş için Kocabey köyüne gitmiş, Muh- tar, Alinin yalnız geldiğini görünce ya- nina Alâeddinlerin Hasanı alarak Biga- diçe gitmiş, gece duvardan aşarak ÂAlinin — evine girmiş ve derin uykuda olan Elifi uyandırıp tehdidle evden çıkarmış ve mezarlığa götürüp orada sakladığı atla: ra bindirerek köye götürmüş, Ümmihan isminde bir kadının samanlığına kapa- mıştır ve iddiaya göre de Biğadiçte bu hâdiseyi gören inhisarlar bekçisi Muhar- remi de kimseye bir şey söylememesi için ölümle tehdid etmiştir. Muhtarın suç ortağı Hasan da ayrı bir yaldan kö- ye dönerken Bigadiç bekçisine rasgelmiş: — Bigadiçte işçi aradım, fakat bula- madım, köye dönüyorum, demiştira Elif kaçırıldıktan sonra evlâdlığı Ayşe — uyanmış, analığını yanında göremeyince — — korkmuş, ağlamya ve konuya komşuya: — ÂAÂnam nerede diye sormaya başla. — mıştır, hâdise bu şekilda meydana çıkın- da jandarmaya haber verilmiş, kadının — muhtar tarafından kaçırıldığı anlaşılmış, — kocalı bir kadını kaçıran ihtiyar muhtar, yakalanmış, 19 yaşındaki Elif te kapatıl—' : dıgı samanlıkta bulunmuş, çıkarılmıştır. — İhtiyar muhtarın genç kadına tecavuzı p ettiği anlaşılmıştır. Muhtardan başka suç arkadaşı Hasan da yakalanmış, ve ikisi. de tevkif edilmişlerdir. Kayseride pastırma — İmali menedildi T Ankara, 20 (Telefonla) — Sıhhiye Vı-- 4 kâleti, Kayseri vilâyeti umumi bir meı-.]-'_ baha yaptırıp sucuk ve pastırma imal — edilen mahallerin hususi nizamnamele- rinde gösterilen şeraite uygun bir şekle ifrağ edilmesine kadar, bu vilâyet dahi- linde pastırma ve sucuk ima! edilmesini — menetmiştir. ——— — Sabahtan Sabaha : köprüsüdür. ğini görerek memnun oluyoruz. takip etmek pek güç olmaz. yeni hayatın zaruretlerindendir. Çocuk davası Maarif Vekâletinin iyi bir kararını okudum. Bu karar şudur: Maarif idaresi ana ve babaları bir işte çalışan ilk tahsil çocuklarının mek- tep paydosundan sonra sokaklarda serseriyane dolaşıp oynamalarını doğru bulmadığı için onları sokaktan kurtaracak tedbirler alacaktır. üzerinde ısrarla durduğumuz sokak çocuğu davası işte budur. Muhakkak ki sokak çocuk için en büyül: tehlikedir. memlekette bir üniversite açmaktan çok faydalıdır. Çünkü çocuk mektepte aldığı terbiyeyi sokakta kaybediyor. Çocuğu haylaz, küfürbaz, ahlâksız eden sebepler arasında sokak en başta gelir. Tesadüfler, hâdiseler bize öyle şeyler öğretmişthir ki kabil olsa bütün ilk mekteplerin yatılı olmasını istiyeceğim. Mektep çatısı ile aile duvarı arasııda sokak, çocuk için âdeta bir felâket Ötedenberi kaldırımlardan — kurtarmak Çocuğu Bütün bunları şüphe yok ki maarif çilerimiz bizden iyi takdir edivorlar ve — Maarif Vekâletine geldiği gündenberi bilhassa çocuk terbiyesi üzerinde çalı- şan Bay Saffet Arıkanın her tahsil mevsimi başında bu meseleyi tazeledi- Çocuğu sokaktan kurtarmak için ne yapılacaktu—" Her semtte bir çocuk bahçesi açmağa imkân olmadığına göre şimdilik paydos zamanlarında ço - sukları serbest bırakmıyarak mektep bahçesinde spor hareketlerile meşgul etmek en kestirme çaredir. Hattâ orta mektepler için de bunu tatbik etmek lâzımdır. Çünkü orta mektep talebelerinin de saat üçten sonra mahalle içlerinde, arsalarda, sokaklarda haşarılık ettiklerini gö- rüyoruz. Bu usul belki muallimlerin mektepte daha fazla kalmalarına sebep — olacaktır. Fakat çocuk davası o kadar mühimdir ki genç muallimlerin bu — fedakârlığa da katlanmalarını istemek haksızlık olmaz. Bu takdirde ders saatleri haricinde arsa ve sokaklarda dolaşan çocukları muallimlerin nezaretinde Yeni tahsil mevsimine girerken maarifçilerimizin bu mevzua avdet ettik « — lerini görmek bize yeni ümitler vermiştir. Terbiyeyi tahsilden üstün tutmak Bürhan Cahit