14 Bayta Son Posta'nın siyasi tefrikası : 32 Talât Paşanın EREEEEİ son günleri Yazan : Arif Cemil Emerson büyük bir İngiliz düşmanı idi. Talât paşayı ziyarete gittikçe Paşa ile aralarında konuşulan mevzuların başlıcasını İngiltere teşkil ederdi Mağlüp olan tarafın cezası bir| Emerson cevap verdi: kısım arazisini kaybetmek ve taz -| — Haddizatında gayet ehemmiyet- minat vermekten — başka bir şeylsiz gibi görünen bu unvanı muhafaza olamazdı. Halbuki — itilâf leri Türkiyenin tamamile mahvı -/noktai nazarından elzemdir. Bütün hı- nı ve haritadan silinmesini istedikleri- | yistiyanlık âlemine karşı İngiliz kral- ni ilân ediyorlardı. Şu hale nazaran|larını «İman'ın hâmisi» gibi göstermek Türkiye mağlüb tarafta bulunduğulaz bir şey midir, — zannediyorsunuz? takdirde bir kısım arazisini kay -İDünyaya «İngilizler dindardır» de - bötmekle ve tazminat — vermekle| girtmek, icabında — bir çok ayıplarını kalmıyacak, bütün Türk devleti orta-| örtmeğe yarar! dan kalkacaktı. Ermeniler bunu temin| — Gi Li Gindar olanın âdil ve hakşi- etmek için hiçbir şeyden çekinmiyor- nas da olması lâzım gelir. lardı. Bir devlet, böyle bir vaziyette ka-| — . bizlerin dini İngilizce biz din - sa, i düşmana karşı icab eden| .. KA Bd zi tedhirleri almaz da ne yapar? dir. Başka hiç bir dine benzemez. İn - giliz ahlâkının ve İngiliz din hayatının sarsılmaz hududunu böylece tayin et - tikten, bir işin yapılması icap ettiği za Talât paşayı ziyaret eden Hürriyet| man İngiliz noktai nazarına göre o işin mücahitleri arasında bir de Irlandalı| iktısadi - siyasi maksatlara hizmet e - miralay Emersomy vardı. Emerson İr-| dip etmiyeceği araştırılarak yapılma - landanın istiklâline hararetle çalışan| , muvafık görüldüğünü meydana çI - bir adamadı. Her ne zaman Talât paşa-| kardıktan sonra İngiliz politikasının ru İngilizlerin siyaseti tingi yapsalar, Emerson da mutlaka 0/ meğe muvaffak olabiliriz. mitingte hazır bulunur ve Türkler Tür- (Arkası var) kiyenin, Mısırlılar Mısırın ve Hintliler Hindistanın istiklâli için nutuklar söy- | -—--———————— —— —) |miye karar vermişti. se Emerson da Irlandanın istik - lâli lehinde söz alırdı. Tabit Emerson büyük bir İngiliz düş- manıydı. Düşman olduğu için İngiliz - Jeri çok iyi tanırdı. Talât paşayı ziya- rete gittikçe paşa ile aralarında konu- şulan mevzuların başlıcasını İngiltere teşkil ederdi. Talât paşa, fıtri fevka- Tâde zekâsını mütehassısı ağzından işit- tiği malümatla keskinletmekten çok zevk aldığından Emersonun söyledik- lerini büyük bir alâka ile dinler, Irlan- dalı çok ileri gittikçe onun sözlerine i- tiraz eder ve İngilizlerin iyi taraflarını hatırlatarak onu iskâta çalışırdı. Bir gün gene böyle konuşulurken Ta- Tât paşa Emersona: — İngilizlerin her bir hali, hareketi, takip ettikleri siyasetin hakiki ruhu zor anlaşılır veyahut hiç anlaşılmaz. Bu neden ileri geliyor? diye sorunca İr - landalı şu cevabi verdi: — İngiliz politikasının psikolojisi neden zor anlaşılır, biliyor musunuz? Onların on altıncı asırdanberi içinde yaşadıkları ruhi halet ve İngiliz olmı- yartamın herhalde yüzde doksanı ta- rafından bilinmez de onun için. Bu ruhi halet hiç bir zaman anlaşılamıya- Bir Doktorun Günlük Notlarından Soğuk Algınlıklarına dair —2— 'Teneffüs ve hazım azalarının İltihap ve nezleleri, mütemadi hava değişmeleri sebebile kolayca savuşmaz. Hava değiş - || *melerinin kolayca deveran âzalarımız ü- || zerine mühim tesirleri vardır. ğ Hararetin tezayüdü ile inbisat eden, açılarak muhite ve diğer beden aksamına hücum eden kan, soğuğun zuhürile der- hal merkeze avdet edeceğinden muhtle- lif azamızın dahili ihtikanına, hattâ ka- nın damarlardan dişarı çıkmasına sebe- biyet verir. Hele Ihtiyarlarda bu hal dü- ha tehlikelidir. Kalhinde uzvi bir has- talık veyahut damarlarında huşüsi bir bozukluk bulunan kimseler buna — dsha ziyade müsalttirler. Bühassa çocuklar kendilerini korumayı akıllarına bile ge- tiremiyeceklerinden hava değişikliklerin- de en müthiş tesirler bunlar üzerinde gö. Tülmektedir. Her memleketin sıhhi is- tatistikleri tetkik edilirse umumiyetle hararet tebeddülü zamanlarında — ölüm nisbetlerinin arttığı görülür. () Bu notları kesip saklayınız, yahul © caktır. bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. $ Bakınız — İngilizler bugün pro - | Sıkıntı samanınızda bu notlar bir dekter testan — sayıldıkları halde o mezhep -| le hiç alâkaları yok gibi bir şeydır. Anglikan kilisesi ve o kilisenin öğret- Nöbetci tiği dini kaideler İngiliz ihtiyaçlarından doğmuş olan bir dine aittir. Bu din'| ZCZaneler münhasıran İngilizlerin siyasi maksat-'| , Bu cece Hödetçi olan cezaneler çun- j larına hizmet eder, İngiliz kralı seki- u.:.:”d eihetindekller: b zinci Henri on altıncı asırda İngilleıı'-ı Aksarayda: (Sarım), Alcemdarda: (Ab< k de katolikliği protestanlığa karşı hi -'| dülkadir), Beyazitte: (Cemil), Bamatya- b Maye ettiği için o devrin papa'sı ona || da: (Brofilos), Eminönünde; (Beşir Ke- mal), Eyüpte: (Arif Beşir), Fenerde: (E- müyadi), Şehremininde: (Nazım), Şeh- sadebaşında: (İ. Halil), Karagümrükte: (Suat), Küçükpazarda: (Necati Ahmet), Bakırköyünde: (HUâD), Beyoğlu Cihetindekller: İstiklâl caddesinde: (Dellasuda), Ga- latada: (Hüseyin Hüsnü), Taksimde (Li- monciyan), Pangaltıda: (Nargileciyan), Beşiktaşta: (Nati Halit), Sarıyerde (Na- ri), Adalar ve Anadolu cihetindekiler: Üsküdarda: (İmrahor), Kadıköyünde: (Sandeti, (Osman Hulüsi), Büyükadada: (Şinasi Rıza), Heybelladada: (Tanaş). «İman'ın hâmisi» ünvanıni vermişti. O| zamandan bu güne kadar tam üç asır . geçtiği ve İngilizler protestanlığı ka - bul ettiği halde sekizinci Henriden son- ra gelen bütün İngiliz kralları «İman'ın | hâmisi> unvanını muhafaza etmişler ü dir. İngilizlerin resmi Gini katoliklik olmadığı halde Papa tarafından verııı—n' böyle bir unvanı taşımakta bir mâna 'var mı? Talât paşa sordu: — Acaba neden hâlâ o unvandan vaz geçmiyorlar? -— İstanbul Sıhhi müesseseler aritırma ve eksiltme kom 'syonundan : İstanbul Leyli Tıp Talebe Yurdu talebesi için (576) adet paltonun imali açık eksiltmeye konmuştur. 1 — Eksi!tme: Cağaloğlunda İstanbul sıhhat ve içtimaf muavenot müdürlüğü binasındaki komisyonda 29/9/937 Çarşamba günü saat (15,30) da yapılacaktır. 2 — Muhammen fiat: Bir adet paltonun'imal fiatı (585) kuruştur. 3 — Muvakkat garanti: (252) lira (72) kuruştur. 4 — İstekliler nümüne ve şartnameyiher gün Çemberlitaş civarında Fuatpaşa türbesi karşısında leyli Tıp Talebe Yurdu merkezinde görebilir, 5 — İsteklilerin cari seneye ait ticaret odası vealkası, şartnamesinde yazılı ves makbuz veya banka mektuplarile birlikte komisyona gelmeleri. — (6:90) devlet -| etmekteki maksat, Mh politikası Sahte bir kardeşlik kaygısı göste- fun teşvikile Türkler bir protesto Mi-/ hunu, bir dereceye kadar olsun keşfet- ları görünce Şugada hak verdi, Önün- İ t 9 K 'hazırlındıizın: HRördü. gsaik, (2490) sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işe yeter muvakkat garanti | önünde, kasırgaya tutulmuş birer yap-|dinledi. Babası Siyaveşin ölümündefi rağa döndüğünü gördüğü zaman deh-| çok müteessir oldu. Give derhal cevab şetli bir korkuya kapılarak dağların i-| vermedi. Bir kaç gün düşünmiye lüzum çine daldı. Kaçtı.. kaçtı. Güç halle Esfa-| gördü. O, evvelâ hâmisi olan, artık ih” bana avdet elti ve hükümdardan büyük| tiyarlamış bulunan başvezir Harpaglâ bir mükâfat aldı. görüştü. Zabulistan süvarileri, düşmanlarını| Harpag.. Efrasyabın oğlunu öldürt” kılıçtan geçirip vezirin bıraktığı çadır-|tüğü ve etini kendisine yedirdiği güf” ların yanına geldiler. Atlarından indi-| denberi ona karşı gizli bir intikam h ler. Atlarını bağladılar. Adım adım yü- | besliyordu. Bir gün, bu intikamına âlet rüyerek kuyuları meydana çıkardılar.|etmek için bütün ümidini Keyhüsrevt Arkadaşlarını en çok orta yerdeki ku-| bağlamıştı. Bundan dolayr, onu, çocuk- yularda buldular. Onların ekserisi öl-|luğunda, büyük bir dikkatle himay€ müştü. Yalnız diğer süvarilerin üstleri-| etmiş.. saraydaki hususi adamları vasi” ne düşmüş olan yirmi kadarı yaralı, ya-| tasile korumuşlu. rasız yaşıyorlardı. Keyhüzsrev.. on yedi, on sekiz yaşına Rüstem de, atı da ölmüştü. Bunların | geldiği zaman, Harpag, her vesiledeti üstlerine, iki süvari ile atları düşünce| istifade ederek, onun fikrini — açmıyâ keskin demirler, daha derin bir şekil-| çalışmış.. büyük babası Efrasyabın 9” de karınlarına, başlarına ve vücudla-|nasına, bahasına, kendisine yıp"ğ! rının diğer taraflarına batmıştı. gşeyleri.. büyük babasının ahlâkındaki Rüstemin her tarafı delik deşik idi.| düşkünlükleri anlatmış.. onu, hem Ef- Bu feci manzara önünde bütün süvari-|rasyaba düşman, hem kendisine min- ler hıçkıra hıçkıra ağladılar, nettar yetiştirmiştir. Harpay.. Efrasyâ” bın idaresinde Midya devletinin mev” cudiyetini idame edemiyeceğine de İ * nanmıştı. Devlet, onun kudretli ve *_'"' rayetli şahsiyeti ile ayakta durabili * yordu. Harpag.. Keyhüsrevin biraz yaşlana” zak tecrübe görmesini beklemişti. Mak- sadı, bir hükümet darbesi yapmakı Keyhüsrevi Efrasyabın yerine geçir * mekti. rerek, — Esfahanda, —ordu — hazırlan- makta olduğunu görünce kendisine ha- ber vermek için yola çıktığını.. hududa yakın bir yerde de bu ordudan ileri sü- rülen kuvvetlerin konakladığını anlat- F Rüstern.. Esfahandaki adamlarından böyle bir şey olduğuna dair bir haber almadığı için kardeşinin verdiği hava- dise inanmak istemedi; fakat onun ısrar ettiğini görünce ihtiyata riayet etmek için bir kuvyvet hazırlanmasını, kendi- sinin göndereceği talimat dahilinde hu- duda sevkedilmesini emrettikten son- ra, kendisi, yanına beşyüz süvari ala- rak Şugadın arkasında hududa doğru yürüdü. Rüstem.. hududa yakın bir tepenin | üzerine çıklığı zaman tepenin eteğinde- ki ovada çadırları, gölgeliklerdeki at- deki küvveti de bin kişiden fazla tah- min etmediği için, Esfahandan gelecek olan diğer kuvvetlerden evvel temizle- —— Rüstem.. yanındaki seçme süvariıle- rine çok güveniyordu. Bu beşyüz süva- ri, kendi kumandası altında, bin kişiyi değil on bin kişiyi perişan edebilirdi. Rüstem.. tereddüd etmeden tepeden aşağı inmiye başladı. Tepenin eteğine geldiği zaman karşısındaki kuvvetin de Orada, düşman istikametinde atını dört nala kaldırdı. yıldırım gibi gidiyordu, ki kuyu- üne geldiği zaman, süvarileri- ni yüzlerce adım geride bıraktı. Son sür'atle koşan atı, ilk kuyuların önün- de birdenbire durdu. Rüstemi öyle sars- tı, ki az daha yere yuvarlanaı Rüst.mı.. atının bu çeyden ürktüğü- nü zannederek kızdı. Atının bir şeyden ürkmek âdeti değilken böyle bir za- manda ürkeklik göstermesine kızdı. Mahmuzlarını karnına batırdı. At, can acısile yerinden sıçradı ve hissettiği tehlikenin korkusile burnunu şiddetle hışırdattı. Rüstem.. atının bu hassasiyetinin far- kında olmadı, Gözleri, atlarına binmiş, kendisini bekler gibi duran düşmanla- rına dikilmişti. Büyük bir sabırsızlıkla atını bir daha, fakat çok şiddetle mah- muzladı, At, şaha kalktı; bir daha hışır- dadı ve birdenbire ileri atıldı. Rüstem.. atının düz yerde mania aât- lar gibi sıçraya sıçraya koştuğuna şaş- tı, At, birkaç kuyuyu böylece aştı; fa- kat ilerdeki kuyul. daha sık, daha karışık tertip edildiği için, at, tabil sev- kine göre ayaklarını emniyetle basacak İyer bulmakta şaşırmıya başladı. Bir ku- yunun kenarında ayakları kaymışken çabucak kendini topladı. Bir sıçrayışta oradan kurtuldu; fakat ikinci bastığı yer de kuyunun tam ortası olduğu için Rüstemle beraber oraya yuvarlandı. Rüstemin arkasından koşan süvari- lerin yüz kadarı da kuyulara yuvar- lanmışlardı. Bunlardan ikisi, atlarile |beraber Rüstemin üstüne düşmüşler- di. Daha arkada bulunan Süvariler, ar- ;kndaşlnnmn kuyulara yuvarlandıkla- rını gördükleri için atlarını durdurdu- lar. Önlerine tuzak kurulduğunu, dere- KURUS (Keyhüsrev) İRAN TAHTINA GEÇİYOR Giv.. pek tedbirli ve dikkatli hareket ettiği için iki ay sonra Ekbatana muva- salat edebildi ve Keyhüsrevle, ancak on beş günden sonra görüştü. Keyhüsrev, Givi büyük bir dikkatle Resim ve Heykel Müzesi bugünden itibaren Halka Açılmıştır Güzel San'atlar Akademisi D rektörlüğünden : Daimi Resim ve heykel müzesi ittihaz edilen Dolmabahçe Sarayı wliahf Dairesi her gün saat 10 dan 17 ye kadar açıktır. Akaretler Tramvay durağındaki kapıdan girilir, — -6350. Not: Duhuliye yoktur. T. C. ZRAAT BANKASI İstanbul Şubesinden : Halkalı Ziraat mektebile Yeşilköy Tohum Islah Enstitüsünde yaptırılacağ! ilân edilen hangaların adedi üçden beşe çıkarılmış ve evsafında da değişiklik yapılmış olduğundan inşaatı almak isti yenlerin verecekleri teklif mektublari Z7 Eylül 1937 pazartesi günü saat 16 ya kadar kabul edilecektir. Yeni plân ve şartnamelerin Bankamız Müdüriyetinden istenmesi rica olunur. Nafıa Vekâletinden: 7 Birinciteşrin 937 Perşembe günü saat 15 de Ankarada Vekâlet Malzemt eksiltme komisyonunda 6461 lira 50 kuruş muhammen bedelli 101 parça mobil- yanın kapalı zarf usulile eksiltmesi ya pılacaktır. 101 parça mobilyaya aid eksiltme şart namesi ve teferrüatı parasız olarak ve kâlet Malzeme Müdürlüğünden alınabilir. Müuvakkat teminat 484 lira 61 kuruştur, İsteklilerin teklif mektuplarını mütea hhitlik vesikası ile birlikte 7 Birinci teş” rin 937 Perşembe günü saat 14 de kadar Ankarada Nafia Vekâleti Malzeme ek- silime komisyonuna vermeleri lâzımdır. 8471 — <6323> Liseler Alım, Satım Komisyonundan: 22/9/987 Çarşamba günü saat 15 de açık eksiltmesi yapılmak üzere Kurum, Son Posta ve Münakasa gazetelerinde ilân edilmiş olan Beykoz orta okulunun tamirine aid eksiltme 24/9/937 Cuma günü saat 15 de yapılacağı tashihen ilân olunur. — «6334> (Arkası var) beyleri Rüstemin gafletine kurban : ; Btüğini — Tei $ gelldier Üa istanbul Eelediyesi İlânları w ü elg al:m' bir ıü-l Belediye nakil vazıtalarına lüzumu olan muhtelif cing malzeme kapalı zarfla işaretile — yollarını — de -| eksiltmeye konulmuşlur. Bunların hepsine 14300 lira 34 kuruş bedel tahmin edil- miştir. Eksiltme 22/9/937 Çarşamba günü saat 15 de Daimi Encümerde yapıla- caktır. Listosile şartnamesi levazım müdürlüğünde görülebilir. İstekliler 2490 No. lı kanunda yazılı vesika ve 1072 lira 538 kuruşluk ilk teminat makbuz veya mektubile beraber teklif mektuplarını havi kapalı zarflarını yukarıda — yazıli günde saat 14 de Daimi Encümene vermelidirler. Bu saatten sonra verilecek zarflar kabul olunmaz, — (B.) — (5984) SADA 2 —a HieLa aa - Geceli - Gündüzlü * ao ÜSKUDAR AMERİKAN KIZ LiSESi Mektep Eylül 28 nci Salı günü açılacaktır. Kayıt için berg n saat D-12 ye kadar — müracaatler , kabul edilir. Adres : Bağlarbaşı. Düşmanlarının — getilerine | Vezir.. Rüstemin kuyuya düşüp düş-. mediğini kestiremediği için ric'at isti - kametlerini kesmek üzere yıldırım gibi | koşan süvarilere karşı koymaktar kor-| karak firara başladı; fakat bu kaçanla- mın pek azı Zabulistan süvarilerinin kı- hıçlarından kürtu!labildi. Vezir de be! sını bulmuştu. 'ada gelince: O, tepeden aşağı Oradan, Rüstet y ımı görerek se süvarilerinin Zabulist