3 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Bdi Ha d?f F -— eai M eTW 'ei n a rar Ğ A "* "S-rf- i ' Ö ' SÜ ıoıı ,rvuııı ' Fransada iki acıklı ?mî'îı'îâî facianın muhakemesi M d Kedi ve edebıyat Fransanın eski Ankara elçisini öldürmek isteyen ehliyetnamesi Yazan : Halid Fahri Ozansoy kadın cezadan kurtuldu, kızının namusunu lekeleyen îımîaîı böyle îhk'lyeü olmıyanlar n B o Ban ullanmı a OLLLLEL L L bbb r Lürm B ÜU 4 Ş edınin ArL e ! dişçiyi öldürmekten suçlu ana da beraet etti Hğetelk Behlai Kolandüe Te hun gözlerindeki / ta parlıyan gözü) Üç dört gün evvel Paris mahkemesin- . derhal sandal kullanmaktan menedile-| Fnvaraı zümridin-i dimdik havaya “) 'de iki dava görüldü, birincisinde alâka- icek ve cezalandırılacakmış, ihanetle — parlıyor, len kuyruğunda? | dar olan zatı memleketimizde çok iyi Bu kararla belediyeye ayni zaman- .Meğel_'"k!(!-üer. Şai- mı gdehşet W tanınmış ve çok iyi bir hatıra bırak- da yeni varidat membaları bulundu de ml_?e_dıgıdeâi' '::âl . ;; son Ze | mıştır. Fransanın sabık Ankara, sabık mektir:; ce hain ema : Roma sefiri Comt de Shambrun'dur. DA S imişler de! Bunu da senaristleri ilbh İkinci davada adı geçen aileyi memle- 2 — El lîetnamesiız sîı dal kullan bize İstanbul beledi- mışlardır? İBİİ' ketimizde tanıyanların bulunması çok “| yesinin kedilere aç- | manlar mümkündür: Adı Prapion Sarafiandır. hoğelrir ç * tığı mızraklı harp gczoromanusı y öi ğ öğretti. Tifoyu me- tte'un romar Geçen martın 17 inci günü Fransanın Ehliyetnameler çoğalıyor. Bu gidiş- | ğer, şehirdeki lâğım- da korkunç ve sabık Ankara ve sabık Roma sefiri Comt le tran:_ıvaya binme ehliyetnamesi, yol-| lar, pislikler, sinek- . ODELAN e8 çatoların BV D de Chambrun Parisin şimal istasyonun- da yürüme ehliyetnamesi, oturup kalk-| lerle beraber bize ar- tinden acı acı FB dan çıkıyordu. Yolcuların arasından bir ma ehliyetnamesi de aranacak galiba! -| kadaşlık eden bu lk gecelere m . kadın sefire doğru saldırdı ve bir rovel- Ka teklifsiz, sevimli mahlüklar da çnğıl- yan kara kediler gittikçe hemen 'ıf' | ver sesi işitildi. Bereket versin kadının m tıyorlarmış! zabıta romanlarına girdi ve yavaş ' eli titremişti. Hâdise telâş uyandırmak- yağına sandal giymiş çoeugu yol-| Ah zavallı nazlılar! Şimdi sizlerin boş| vaş, en realist, en şehvani ihtirâ tan ibaret kaldı. Kadını tuttular. Bu, da çeğrılecek l bıraktığınız köşeleri hangi şiirle doldu-| dehşet verici irsi ürperişlerle, vahi' f Magda Fontanya sisminde bir genç ka- |— Söyle bakalım, sandal - kullanma / yacağız? Geçenlerde Büyükadada omu -| çetin tabiat dekorları içinde en “ a. ehliyetnamen var mı? DK zundaâ bir sincapla dolaştığını gördüğü -|örf ve âdet tablolarını çizmekte MN dındi. Bir aralık Ödeon tiyatrosunda ak- trislik etmişti. Şimdi de mecmualara ya- zı yazıyordu. Polis kadının ifadesini al- y müz Yunan artisti Zozo Dalmas gibi biz| bir yardımcı oldu. Son devir Fransif' Ş h . de minderlerimize —minimini, kuyruğu | biyatında bu neviden pek dikkate F? Zabıta bu işde hayli gaçTük çeke . yukarıya kıvrık birer sincap oturtarak | bir roman, Margueritte Louvet ismif" dı. Devlet reislerinden birile arasındaki Ski gönül bağından ve öldürmek istediği a- Vti . YA ! mı? Ya farelere ne diyelim ki şimdiden | genç bir kadın müellifin Malâfıcd damın bu bağı koparmak teşebbüsünde Denizde bir sokak başı yOkı ki, san- | cünbüşe başladılar. Divan şairi Süruri: | yazdığı bir eserdir. Bu kadın, i Melöndüğledan bahsödiyordir GA . NŞ îall'ağıflurduışş_k'olayca ehliyetname iş Farenin hasretinden öldü keelıîkedı îrânsanm lîıîılğ köylerinde dcılaşaı'sI ; Z e KrRŞATT a ST e ontrolü yapabilsin! iye tarih düşürmüş! Bugün «kedi ği notlarla, bu köylerde hur! .. daiîğebîğurî SEE S A Magda Fontanger mahkemede Di den kurtuldu fare> fikrini ebced hesabile | nasıl dağ selleri gibi insanları önült | Conte Chambrun intikam yolunda ko- uğramıştı. Sonı;a da vak'ayı annesine an- : _ , kim mısraa sokacak? tıp sürüklediğini hayret verici bir "i şar görünmemek için mahkemeye * gel- latmıştı. Bu hâdise aile üzerinde elim ! _Go.zetelerde şöyle bir havadis çıkaş * ve dehşetli tablolarla gösteriyor. B memiş, kendisini avukatı ile temsil et. bir tesir yaptı. Kızın babası kendisini öl- | bilir: Bilmem amma bana öyle geliyor ki ke-| daha başlangıcında gördüğümüz Kâ f tirmiş, avukatı da - efendi - ce hareket dürmekten bahsetti, artık tanıyanların «Ehliyetsiz bir muharrir sandal kul-| diyi hayatımızın dışına atmak, biraz ha- | di, bir uğursuzluk timsali halinde ” etmişti. Muhakeme gizli olarak görüldü. | #Tasma çıkamayacağı için Fransadan u- |lanırken yakalanmıştır.» yatı anlamamak gibi bir şey oluyor. Çün- | romanın sayfalarından ismi — geçil” Binaenaleyh ne söylendiği bilinemez. zaklaşmak tıîşehlîüsîinde bulıîndu Anne Herkesin kafasında bir istifham işa- kü bu kedi denen oynak ve şakacı mah-| yerlerde bile gölgesini dolaştırıyo“ Neticede kadın bir sene'hapse mahküm de.çılgıîıa d_onm_uştu. _Teş_el_ıbusü bu ha- | yeti çengellenecek: lükta insana en yorgun, en hüzünlü daki-| Fakat bu nevi romanlarda tüyleri * edildi. Sabıkası yoktu. Bu ceza dâ tecil| 'eti ruhiyenin bir neticesidir. — Acaba bu ehliyetsiz; muharrirlik-| Falârında hayatı sevdiren bir cazibe, bir | berten kara kediler kadar başka rol olundu. Hâkim bu hükmü tebliğ eder-| , . Ki cakd O ,,, |te mi ehliyetsizdi, yoksa sandalcılıkta | “9Na yakınlık var. Daha henüz yerde e- larda cazip bir alâka uyandıran Pf İç üri heyeti dişçinin hareketini sabit va? mekliyen çocuktan yatalak ihtiyara ka-|sarı benekli kediler de yok — deği görmüş. ını suçsuz saymıştır. Bina Evli erkek ehliyetname almak için dar kedinin neşe vermediği aile ocağı ve | Fransız edebiyatı ile yakından meş Hi — Âz evvel izhar ettiğiniz kısmi tees- ; ; & enaleyh reis kadının beraetine hük- aile bucağı az bulunur. Bu, yalnız bizde lanlar Madam Colette in kedilefe | sürleri ve bize ettiğiniz vaidleri hatırla- 5 ü : tek kelime söylemeden salondan çıktı. | Bi, dilsiz kaybold TRRN'İ eÜE MN İCE Ğ MKi ledir. Nasıl ki her milletin en eski halk| de bir kedi edebiyatı vücuda getiriytl L z ir k îlı ay gı ıom: ıın — Bilirim, karımın dilidir! edebiyatından tutun da devir devir en kediyi insanların yanında, hattâ in$' İ v : endine meydana çıktı İMSET — |yüksek edebiyatına kadar kedinin ken-| şın mukadderatına &l veya pence Wl İkinci davaya gelince şudur: , Sirkecide Şahinpaşa otelinde otu - — disine mahsus bir mevki tuttuğunu gö -| bir mahlük gibi gösteriyoî. ğmç;k' Geçen yıl Bayan Prapion Sarafıan is-|yan Adanalı Abdurrahman isminde bir | gç $ rürsünüz. Bazan kedinin, bir takım mis- | gün bil Si mitide Ifarıse _yerleşmış b_ır Ermeni ka- | dilsiz 24 saatten beri kaybolmuştur. Imdat' M uhterem tik duygular, ölümlü düşüncelerle basit âu kagaî lîâınlîıı-kîîîı ânğğtğîıdi dını, gene s:fmse.yerleşmış olan u_-kac_lş— Bunun üzerine akrabaları polise mü k ruhlara korku bile salışı an'anedeki bu| tekâmile kadar bütün insanlar larından Sassouni Pasdırmacıyan ismin- | yacaat ederek aranmasını istemişler, papazı asıanlar hâkimiyetine hiç bir zaman ve hiç bir| lerinde yaşıyor. de bir dişçiyi öldürmüştü. Tut“ld“g“ Za-|polis aramaya başladığı zaman da Ab- Ş yerde son verememiştir. Bilâkis onun : man da zabıtaya: — » © |durrahman meydana çıkmıştır. Abdur- yıyorıar ! ö masallardaki esrarla beliren korkulu hü-| Yalnız romancılar mı? Şairler © — Bu adam kızımı lekelemişti, intika- | yahmanın vapurla Kavaklara gittiği, | : viyetine bile çok kere bir neşe sembolü | Mevzudan az ilham almıyorlar. İçilt” mımı aldım, demişti. 5 Kavaklarda yolu kaybettiği, 24 saat ilâve olunmuştur. Nasıl ki bütün büyük | Tevfik Fikretin Zerrişte'sini okuyt Bu hâd_i”ni" ı:ıı.:hakemesı cinayet | Sonra oteli bulabildiği anlaşılmıştır. şehirlerdeki izbe, karanlık mahallelerin | Hatırlamıyan var mıdır? Nasıl ki ” mahkemesinde gorul'mu_ştur. Kadın ş i içerisine sığınmış birer «Kara Kedi> mey| bir çok roman ve hikâyelerimiz ge fransızcayı pek iyi bilmiyordu, bazan Bir tramvay kazası hanesi veya barı bunun en açık bir deli-| kedinin yer tuttuğunu inkâr edett | tercümanın yardımına muhtaç oluyor-| — Dün sabah Denizlili Aslan isminde lidir. t Sami Paşazade Sezai'nin «Kediler» " du. Sözet |biri Çenberlitaşta tramvay yolu üze - * yesinden, Hüseyin Rahminin bazı T w — Ben de ölmüş sayılırım, ne isterse- 'Tinde yere düşürdüğü paraları toplar- Masallardaki kedi.. bunu bilmiyen var | larındaki pasajlardan tutun da bul niz onu yapınız, cümlesile başladı. ken 603 numaralı vatman Rüşenin ida- mıdır? Bilhassa bugün «çizmeli kedi», o|©n yeni ve maruf rcırzııaı:ıı:ılarııııwİ meşhur Miki Mavz gibi bütün milletler- | Sok eserlerine kadar kedinin sok “1“ de yavruların rüyalarına kadar giren ve| bir hakikattir. Demek ki kedi, hâ” onları korkutmadan eğlendirip sevindi -| içinde olduğu kadar edebiyatın dâ | ren bir kahraman olmuştur. Bizim ma -| dedir. O halde onu ortadan kaldır!” sallarımızda da dört kara —yavrusunun | Pütün beşeri bir an'aneyi - bazan " | sokakta kardan bembeyaz olup dönüşüne | Setle de karışık olsa - incitiyor Sâ . şaşan ana kedinin maceraları ve daha | Miyız? Bu az miktardaki dehşeti bif | böyle bir çok kedi hikâyelerinin çoklufu, fa attıktan sonra, geride kalan d 4 dünkü yavrularımız kadar bugünkü yav-| larımız muhakkak ki kedinin le “,Ş ' rularımıza da şefkat ve incelik gibi duy- Kediyi seven insanları kedisiz bır' Anlattığına göre kızı bir gün dişini te-|resindeki 14 numaralı tramvay araba- davi ettirmek için bu dişçiye gitmiş, ve |sı çarparak saf kaşı üzerinden hafif su orada eterle uyutulduğu sırada taarruza'rette yaralamıştır. eee — GÖNÜL İŞLERİ Genç kız neden zat siZ teyzecıgım, mahallenizde yaşı- lguları bol bol aşılıyabilmektedir. malı! : Mi '1 ' K bul 9 yanların hayatlarını tetkik ediniz, bir Ş * Falid Fahri Ozü rl, ; oca Übulamıyor çoklarında iskandal bulacağınızdan e- Edebiyatta kedi.. bunun da, en koyü| Geçen haftaki yazımın bir yeriniü yf | Şimdilik, yaz münasebetile olacak, minim. Aile terbiye ve baskısının nok- romantiklerden en koyu realistlere ka -|ken kelimeler atlanmış ve cümleler b b Büyükadada oturan bir genç kız ba- tBanını da kaydetmek isterim. Bari yö- Londradan bildiriliyor: Her akşam ol- dar her millet edebiyatında çeşit çeşit | S&serek içindeti çıkılmaz bir mana W 4f MAD NŞ CÜETÜ? renek ve zekâ ihtiyatsızlığı tâmir et- || | duğu gibi dün akşam da Skevnof pâna-| nümunelerini görüyoruz. Bilhassa Jules | &' Olmuş. Ne diyeyim, dizen ve % t ç K ü -| Renard'in, Andr& Lichtenbi g- © mihayet yazan gibi Allahtn' kubüt a se, maalesef o da yok. Neticede alda- yırı hıncahiınç doluydu. Birdenbire ka ? erger in Toman | ça hatasız olmaz. Hepimiz namına © — Tahsilli, servetli, güzel olîıasma ötyüğler; Gizütlerini eilafin -Süğpele- pısının üzerinde: ve hikâyelerinde olduğu gibi... Hele Ka-İtarmın affıinı dilerim. : raâğmen evlenme bahsi açıldı 'Et' sn kollarında görünüyorlar. Tabil — «Rahib Davidsonun aslanlarını gö-| *tereeeerrreseeAARARAERAAAAA AA vi rafındaki erkek halkasınm bırdenb're sonra da koca bulamıyorlar. Bir müd- rünüz» levhası yazılı olan barakaların|rın neden doğru olmadığını anlatıyordu. : Tıbıncayı kın;tmrkdl lunmuştu, sebeb sormuştu: man kendi muhitlerinde koca bulamı- sesi: ginlik az kaldı hayatına malolacaktı. Zisl ti garda Rumi Mehmet P“' — Hakkınızda söylenenleri dinlemi- yarak kalmış olan ihtiyar kızlar göz — «İmdad, müuhterem papazı aslanlar|ra bir aralık gözünü aslanın gözünden hallesinde Toprak sokakta 35 ye çalışınız, sebebini bulürsunuz, de- önüne geliyor, telâş da başlıyor: İ) |yiyorlar!» diye bağırıyordu. v ayırmış ve bir adım gerilerken de ikinci da -otüran Azizin evine & miştim. — Bir evlenme teklifi olsa da mu- Hemen koşuşuldu. Fakat hâdise çok- | aslanın kuyruğuna -basmıştı. Hücuma Nazif oğlu Şefik Hakkı, ve Hami Va vun Hüikiğenirdi ÖUĞRA ti Gi vafakat cevahbı versek, diye düşünen- tan bitmişti, bir dakika geçmeden I_nr ugradığ_ır;ıı.sanan hayvan sıçramış ve he- h inde üç kişi misafir gitmişlerd HUND Vrar ler, çırpınanlar çoktur. Çoktur amma * hasta otomobili geldi, yaralı papaz ile| men rahibin sırtına pençe atmıştı. - ; alık yucumun, Bay Ahmedin gözüne çıarp- e Li k dik 'ç ruüp sohbet ederlerken bir aralil MK iyor dd zaman da geçmiştir. yaralı papazı kurtardıktan sonra heye-| Seyirciler arasında 16 yaşında bir genç silâh bahsine intikal etmiş : ; Wevzeciti canından bayılmış polan genç kızı hasta-| kiz vardı. Bu genç kız tehlikeyi nce . LN e$ : yzeciğim yi görünce |y, ık k — Bir çok arkadaşlarımın fikirleri- H CAMDE Bes gn feyve kâldırdı hic tereddüd â : ancasını çıkararak göstermiş 2 gl Ş Biliyorum ki sözlerim acıdır, fakat y Ş iç tereddüdsüz demir parmaklığı aça- rıştırmağa başlamıştır. Bu sifâ ne tercüman olarak sdyl?yo_mm: Biz V Gsidi deşmek lâziım ki çaresi bulun- * rak içeri girmiş ve kenarda duran demir banıca ateş alm ıka;ı kurşun; erkekler evlenmekten müthiş surette — kun ; Meselenin esası şudur: Davidson ra- | şişi alarak aslana hücum etmiş, aslan ge- | 41 baldırına sğş 'ıaçnmı ve i korkuyoruz. Bunun sebebi evlenerek -- hibdi, fakat kilisenin şerefile mütena-|rileyince papazı tutarak dışarır çıkarmış, -mıştır Şefik haîtaneyeş kaldiır: çağa Seînu; olan genç kızlardan bil- Bü oküyücümun müşahedesi biraz şiıî harel;et ıelîechğı sanıldığı ı"çln rahib-|bu işi yaptıktan sonra da duşüp bayıl-' diseye müddeiumumilik vaz' hassa güzel olanlarının hayal ve aşk derinleştirilecek olsa altından terbiye te £ ç.ı ?r SĞ aı_nator bayyap | rüğur miştir. peşinde koşmakta olduklarını görmek. — tistemi meselesi çıkacak, istihale dev- ;n uıîl?bâhgıne başîî.nnâ; BAA ca_nbaz— SA gîlnç kız hastînede_aşıldığı ğE z liğimizdir. Bazıları ise ikbalperestlik Tesi hakkında söz söylemek icab ede- Kİ YD eZi Ek Pi Kai GERRİZ SAA Z AM 3 ilk mektep tamir edili ğ ediyorlar, kimseyi beğenmiyorlar. Ve cektir, her aile baba ? lan kafesinin içine giriyor, aslanın teh-| —— Aslari papazı ısırmak için ağzını aç-| İstanbul 28 inci, Üsküdar 23 tabil'h 'PLL KA EA öri ; _e_ GÜL ehemmi- didkâr gözleri önünde, demir parmaklı-| mıştı, bundan istilade ederek demir şişi |dıköy 10 uncü ilk mektebınirl er iki kısmı da muhitlerinde bü.- — yetle düşüneceği bir mevzudur. Hnd m x i : öyde yük bir akdlkmsi döğncüyorlar. Biz lığın dışından dinliyen halka papazlığı| hayvanın ağzına soktum, korkarak geri- | başlanmıştır. Ayrıca Kadıköy'de ' _ > y " T ei TEYZE esnasında aleyhine serdedilen itha-mla-l ledi. Yaptığım bundan 'ibaret. ilk okul binası da sâtin alınace KAf A H CeRn SNi ddi Teedkis di di YÜü ai e danii Üa DAĞ A0 1 ÖÜ v ZGi . Müedr b a. ti G ae KĞ li el