3 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA K A Kısa saç yeniden moda oluyor Yeni saç modasında kısa saça doğru bariz bir meyil var. Buna iki sebep gös- terilebilir: Yaz mevsimi. Bu mevsimde deniz ban- yoları, açık havada geçen üzun saatler, uzun saçların tanzimini hayli güçleştir- mekte ve bu saçı pratik bir kuvafür ol - maktan hemen bütün bütün uzaklaştır- maktadır. Mevsimin bu zarureti karşı - sında saç modasında kendiliğinden bir yenilik meyli uyanmış bulunuyor. İkinci sebep daha mühimdir. Güzellik mevzuu bahsolunca her türlü —güçlüğü 'yenen kadınlar bile bu ikinci sebebe is- ter istemez ehemmiyet vermek mecbu - riyetinde kalmışlardır. Saç modası mü- citleri de bu tesir altında kısa saçla ya - pılan yeni ve çok güzel modeller çıkar- mak lüzumunu duymuşlardır. Bu modellerin icadına ve ekseriyet: ta- rafından rağbet görmesine sebep olan Şey şudur: Ensede uzun bırakılan saçlar (ister bukleli, ister başka şekilde) ancak yirmi yaşın tazeliğini muhafaza etmiş 0- lan pek genç bayanlara yaraşmaktadır. Ve mutlaka ince uzun bir enseye lüzum göstermektedir. Ekseriyete uymaması yüzünden bu saç tarzı yerini yavaş yavaş daha kısa kesilmiş saça terketmektedir. Yeni ku- vafürler yüzü hem daha genç göster - mekte, hem de - daha kolaylıkla dü - zeltmektedir. Kısa saç deyince şüphesiz gözünüzün önüne eski dömi garson, a la garsonlar gelmemeli. Bugünün saç tar - zında erkeklerinkini andıran hiç bir şey yoktur. Tamamile bayanlara yaraşan bir hususiyeti vardır. Kısa kesilmiş olmasına rağmen saçlar ensede gene - başın ve ensenin şekline uygun biçimde . bukle- lidir. Kığa saç modasının yaz geçtikten son- ra da çok rağbet göreceği, enseyi kapı - yan uzun saçların gözden tamamile dü - şeceği hemen hemen mMmuhakkak sayıl - maktadır. Fakat hiç bir zaman alagarson modasına dönülmek ihtimali yoktur, LA D Şık gezebilmek için pratik 1 — Kısa boylu bayanlar neleri giy- meli, neleri giymemelidirler? Beli pek sıkı olmıyan uzun mantolar, rop veya jüpten dört beş parmak kısa Mmantolar, belleri sıkı sentürlü «rop» lar, ufak tefek bayanlara en iyi giden elbi - selerdir. Bilhassa ikinciler... Alttan giyi- len mantonun rengine uygun bir empri- me ropla bü bayanlara en uyan tarzdır. Tayyör boyu biraz keser. Yalnız kısa ve fantezi bir ceket, meselâ bir bolerö ile dar bir etek fena olmaz. Truakar kat'iyyen kısa boylular için değildir. Ufak tefek bayanların unutmamaları lâzım gelen bir nokta da şudur: Elbiselerinde daima boyuna «kup» lar yaptırmak, hiç bir zaman enine doğru kesik yaptırmamak. 2 — Yazın hemen her yere giymiye u- Yan en pratik elbise şudur: Emprime roöp. Bilhassa lâcivert üstüne beyaz veya açık mavi desenli «empri - me> ler. Üstten ya truakar, yahut daha Uzunca düz lâcivert kumaştan manto, Bu elbise hem güzel bir sokak kıyafe- ti olur, hem de iyi bir vızıta elbisesi o- labilir. 3 — Ayni tayyörü hem sonbahar, hem de kışın giyebilmek için ne yapmalı? ngini eğer abiyye bir tayyör istiyor - Sanız siyah, sade bir tâyyör istiyorsanız Ya bej, yahut ta biraz açık bir maviden Seçmelisiniz. Sonbaharda içinden ya çiz- Bili kumaştan bir şömizie, yahut ta «li- hons bir bluz giyerseniz açık ve iyi hava- lara uygun bir kıyafet olur,. Kışm altından koyu renk bir bluz, ya- hut suveter giyinirsiniz. Pek soğuk ha - Valarda koyu renk bir manto altından | çareler kullanabilirsiniz. Nisbeten iyi olan kış günlerinde erkek yakası biçiminde iğre- ti ve düz bir kürk yaka takarak manto- suz da giyinebilirsiniz. Avrupada güçlüklerin r Halline doğru (Baş tarafı 1 inci sahifede) dadır. Eden, halen bu mesele hakkında Alman hükümeti nezdinde bazı sondaj- lar yapmaktadır. Eden, müteakiben de Romaya gidecektir. Sanıldığına göre, Chamberlain - Mussoliniye gönderdiği mektugta bu ziyaretten de bahsetmek- tedir. İngiliz başvekili, Avrupadan güç- lükleri en kolayca yenebilecek çarenin, eski Lokarno paktı esaslarına göre tan- zim edilmiş bir dörtler paktının imza- sında bulunduğunu, İngiliz kabinesine bildirmiştir. Baron von Neurath ile kont Ciano'nun düşünülen konferansa şahsan iştirak edecekleri ümit edilmektedir. Maamafih, eğer İtalyanın şarki Afrika- da Habeşistanı zaptetmiş olduğu keyfi- yetinin hukukan tanınması için lâzım gelen tedbirler alınmaz ise, kont Ciano- nun bu davete icabet etmemesinin müm- kün olduğu da saklanmamaktadır, Bu- nun için, Milletler Cemiyetinin önümüz- deki içtimanın çok büyük bir ehemmi- yeti olacaktır. Filhakika, eğer Milletler Cemiyeti, Habeşistanın müstakil bir devs let olarak artık mevcut bulunmadığını tesbit eder ise, Cenevre müessesesinde aza olan. devletler, yeni vazıyetı huku— kan da tanıyabileceklerdir. - Diğer taraftan eğer Milletler Cemi- yeti emrivakiinin tanınmasından bir kere daha kaçınır ise, İngilterenin da- ha bir kaç devletle birlikte bu yolda |imparatorluğunun tasdik edilmesi lâ - daha fazla yürünemiyeceği ve İtalyan zım geldiği fikrinde bulunması muh- temeldir. Herhalde muhakkak olan bir şey varsa o da Chamberlain'in, Avrupa işbirliği sahasında her türlü terakkinin en mühim engellerinden birinin berta- raf edilmesi için, bu meselenin Ağustos ayı zarfında kat'i bir hal suretine rap- tedilmesi hakkındaki arzudur. Musoli- ninin Chamberlain'in mektubuna ce - vabı, her dakika beklenmektedir. Sa - nıldığına göre, Musolini'nin bu cevabı, teşvik edici bir mahiyette olacaktır. Musolini'nin cevap verdiği tahmin ediliyor Londra 2 (Huüsusi) — İngilterenin Roma elçisi Sir Erik Drumond bugün İtalyan hariciye nazırı Kont Cianoyu ziyaret etmiştir. Kont Ciano' nun, Muso]ını tarafın -| dan Chamberlair'e yazılan cevabın Sir Erik Drumond'a tevdi ettiği tahmin e- dilmektedir. Sesli Mektuplar Sovyetlerin kutub mintakalarınaa se- yahate çıkmakta olan buzkıran gemileri, kutub istasyonlarında tetkikat içir. kış- lamakta olan âlimlerle tayyarecilere 300 kadar «sesli» mektub götürmektedirler. Büu mektublar, Üüzerlerinde — gramofon plâkı tertibatlı bir şerit bulunan kart- postallardan ibarettir. Bu kartpostallar- da, kutub kışlayıcılarının çocuklarının, karılarının, annelerinin ve yakın dostla- rının sesleri mazbut bir halde bulun- maktadır. Bu kartlar, ilim uğrunda şimal kutbunun soğuk mıntakalarında — yuva- larından uzak yaşıyan bu kahramanlar üzerinde herhalde çok iyi bir surette te- sir edeceklir. Bu, kendileri için en bü- yük bir hediye ve en beliğ birer mektub teşkil eyliyecektir. (Tass ajansı) İnönü kampında 20 Günde 3490 Uçüş yapıldı Ankara, 2 (A.LA.) — Aldığımız malü- mata göre T. Kusunun, İnönü yüksek yelken uçus kampında 6 temmuzdan 31 temmuza kadar 3490 uçus yapılmış- tır. Gene bu müddet zarfında iki defa tek rarlanan bevnelmilel havada kalma re- korunu kırma tesebbüsü, birisinde 10 saat 2 dakika, ikincisinde 13 saat kirk dakika süren ucustan sonra hayvanın müsaadesizliği yüzünden akamete uf- ramıştır. Yugoslav takımı Dünkü maçı da 3 - 1 hkazandı (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu gölden biraz sonra oyun bitmiş ve Yugoslav takımı sahadan 3-1 galib çık- mıştır, Oyun dünkü karşılaşmada olduğu gibi çok hızlı ve sert olarak cereyan etmiştir. Oyuncularımız yarın akşam (bugün) İstanbula hareket edeceklerdir. ' İspanyaa hükümetçiler yeniden mağlüp oldular Avila 2 (Havas) — Brunete muha- rebesinden sonra cephede tam bir sükü net hüküm sürmeğe başlamıştır. Artık hükümet toplarının sesi işitilmemekte- dir, Tayyarelerin faaliyeti durmuştur. Bir çok milisler, grup halinde dün ihtilâlcilere iltihak etmişlerdir. Bun- lardan bazıları otomatik silâhlarını da beraber götürmüşlerdir. Hükümetçiler mağlüp oldular Asturie cephesi 2 (A.A.) — Hükümet ordularının kumanda heyeti Oviedo'nun cenubu şarkisinde kâin Cuero şehrine hücum edilmesi için kıt'alara emir ver- miştir. İhtilâlciler burada kuvvetli siperler inşa etmişlerdi. Hükümetçilerin Cuero- ya karşı yaptıkları taarruz da yen bir muvaffakiyetsizlikle neticelenmiştir. Bu muharebeye takriben 8000 milis işlirak etmiştir. Hükümetçiler 1.000 kişi kadar zayiat vermişlerdir. Tel örgülere iakılı | 200 düşman cesedi bulunmuştur. | Ormanlar yanıyor | Navalcarnero 2 (A.A.) — İhtilâlcile-! rin ileri karakolları evvelki gece Escu-| rial istikametinde büyük bir yangınâ' görmüşlerdir. Yangın bu sabah Escürial'in cenu —1 .|bunda 10 kilometrelik bir sahayı kap-! lamıştır. Ormanlar ateş içindedir. İtalyan mektep gemileri Atinada: Atina 2 (Husüsi) — Dün Faler'e| gelen iki İtalyan mektep gemisinin ku- mandanları, zabitleri ve talebesi Ati * nada Meçhul Asker mezarına çeleniği koymuşlardır. B üumerasim - esnasındal; Efzun taburundan bir kıt'a selâm res ei mini ifa etmiştir. Bi Bulgaristanda farihi itşaat (Baş tarafı 1 inci sahifede) yazı silsilesi — neşretmektedir. Bulgar muharririne göre: Meşrutiyetin ilâ - nından evvel Bulgaristan henüz bir prenslik Halinde Osmanlı devletine bağlı iken Tiırnova milli meclisi istik- lâl ilân etmeğe karar vermiş, hem bü- yük devletlerin muvafakatlerini al - miş, hem de bu müstakil —memlekete bir hükümdar bulmak üzere, Avrupa paytahtlarına bir hey'eti —murahhasa göndermiştir. Bu murahhaslar elleri boş dönünce, ayni milli meclis, Koço Kalçof isminde bir murahhası İstanbula gitmeğe ve Abdülhamidle görüşerek, yeni kurula- cak Bulgar tahtını kendisine - teklife memur etmiştir. Muharrir, hâlen hayatta bulunan Koço Kalçofu bulmuş ve kendisine tevdi edilen bu vazifeyi ne suretle ba- şardığı, Abdülhamidle nasıl görüştüğü hakkında aşağıdaki malümatı almış - tır: «Sultan beni huzura kabul etti. Bir Türk kadar mükemmel — konuşuyor - düm. Fasih bir Türkçe ile kendisine hi- tap ederek dedim ki: — Devletlüm! Bulgaristanın taht ve tacı münhaldir. Bunları size teklif et. meğe geldim.» Abdülhamid, hiç beklemediği bu teklif karşısında âdeta donmuş kalmiş- tı. Teklifimin kendisinde husule getir- diği ani tesir geçtikten sonra, Tırnova milli meclisinin verdiği bu kararı daha geniş bir surette izah ettim, iki müsta- kil devletin — Türkiye ve Bulgaris - L Tifo yarı Yarıya azaldı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Şimdiye kadar 88 Kırkçeşme musluğu kapatılmış, yanlarında terkos muslukla- rı yapılarak şehir suyu akıtılmağa baş- lanmıştır. İstanbul Vakıflar Başmüdür- lüğü Kırkçeşme suyu akitan dtami şadır- vanlarını kapatarak yerlerine şehit su- yu akıtmaları hakkında Vakıflar Umum Müdürlüğünden müsaade istemiştir. İs- tenen müsaade gelince, cami şadırvan- lafından da şehir suyu akıtılacaktır. Hamamcilar endişede Belediye, Kırkçeşme sularında koliba- gsil bulunmasından dolayı bu çeşmeleri kapatmıştı. Şehrin bazı hamamları Kırk- çeşme suyundan istifade etmekte oldu- ğundan sular kapanınca hamamcilar te- lâşa düşmüşlerdir. Dün yirmi beş ha- mam /sahibi, Ticaret Odasına müracaat ederek susuzluktan dolayı hamamları- nın kapanma tehlikesine maruz kaldığı- nı, bu suretle yatırılmış olan sermayele- rinin de tehlikede olduğunu söylemiş ve odanın belediye nezdinde teşebhüslerde bulunmasını tistemişlerdir. Hamamcılar, terkos suyu alabilmek için mühlet ve- rilmesini ileri sürmektedirler. Adapazarının - bir aylık ihracatı Adapazarı (Hususi) — Temmuz ayı İçeri- sinde, İstanbul, Ankara ve civarlarına 450 bin beş kilo mısır, 5290 kilo buğday, 15626 kilo çeltik 1700 metre mik'abı muhtelif cinste kereste, 7480 kilo da beyaz peynir satılmıştır. Sapanca da dahil ölmak üzere Adapazari 937 elma reköltesinin 1,500,000 kiloyu bulaca- ği tahmin olunmaktadır. Bu sene Adapazarı ve havalisinde 280.000 dönüm kışlık, 215,000 dönüm de yazlık mah- | sul ekilmiştir. Umumi istihsal 116,500 kilo « dur. tan — her hususta birbirinden tama « men ayrı olacaklarını, ancak tek bir hükümdarın idaresi altında - toplana - caklarını, Bulgarların kendisine dai « ma en sadık tebaa olacaklarını söyle« dim Mütemmim izahatımı dikkatle din -! leyen Abdülhamid, neticede teklifimi kabul etti. Onun, parlak bir istikbalin hülyası | ile parlıyan gözlerinde bütün hissiya- tını okuyordum. | Abdülhamid elimi sıktı ve dedi ki: — Teklifinizi kabul ediyorum. Bu hususta yapılacak resmi muamelelerin tamamlanmasından sonra piyade, top- çu ve süvâari olmak üzere üç kıt'a Buls! gar askerini İstanbula göndereceksiniz. Bu kıt'alar benim muhafız alayımı teş- kil edeceklerdir.» Görüyorsunuz ki, Sultanla aramızda tam bir anlaşma hasıl olmuştu. Fakat bu iş, henüz alâkadar büyük devletlere bidirilmemişti. Bu tebligatı yapmak İs ,çin mühnasip bir fırsat arıyorduk. İşte tam bu sırada, Sultanın itima « dını kazanmış olmakla beraber Ruslar hesabına Yıldız sarayında casusluk ya” pan «sadık bir bende» vaziyeti Rus se« firine bildirmiş —ve daha bir müddet' gizli tutmak istediğimiz bu iş meyda« na çıkmıştır . Bunun üzerine Rus hükümeti der « hal Babıâliye bir ültimatom göndere- rek, Abdülhamid Bulgar tahtını kabül ettiği takdirde harp ilân edeceğini bila dirmiş, Abdülhamid de korkusundan bu işden caymıştır.» Lüleburgaz Hafriyatı Türk Tarih kurumu tarafından Lüles burgazda Ümurcâ höyüklerinde arkeo« loğ döçent Arif Müfidin başkanlığı al « tındaki bir heyet tarafından yapıları hafa riyat bir haftaya kadar sona erecektir. Heyet Umurca höyükleri adımnı alam dört höyükten 175 rakımli büyük hö « yükle bunun yakinindeki -diğer küçük hi'yükte şimdiye kadar çok kıymetli e « serlere rastlanmıştır. Bunlar meyanında büyük höyükte milâttan sonra dördüncü asra ait bir Roma mezarı bulunmuş. ve; mezar içerisinde bir kaç İdol. (put) ve kıymetli diğer eşyalar da bulunmuştur, 10,50 yüksekliğinde olan birinci höyükte hafriyatta 8 metreye inilmiş va en şayanı ehemmiyet tarihi parçalar dâa bu kısımlarda elde edilmiştir. 10,50 mete ryede- ve höyüğün tabanında büyük bilt mezarın bulunmasına kuvvetle ihtimal verilmektedir. Bir kaç gün evvel Trakya umumi mMmüfettişi General Kâzım Dirik hafriyat mahalline giderek yapılan ka « zıyı tetkik etmiş ve umumi müfettişlik, seyyar sineması tarafiından hafriyatım muhtelif filmleri alınmıştır. Büu yıl yapılacak yol ve kanalizasyon Bu sene belediye tarafından yapı « lacak kanalizasyon ve yol inşaatına ait ayrı ayrı iki program hazırlanmıştık Bu sene 160 bin liralık yol, 200 bin Ha ralık kanalizasyon inşaatı yapılacak « tır. Bu hususta hazırlanan programlar bir kaç güne kadar fen hey'eti tarafın« dan makama verilecek, eylül ayı bida- yetinden itibaren de bilfiil inşaata ge« çilecektir. büyüğ' Öl

Bu sayıdan diğer sayfalar: