HER YERDE S A L I > 3 KURUŞ Ağustos 1937 'Tel: Başmuharrir 1063 Yazı İşleri Müd. 1062 18 inci Yıl No, S753 ADIMIZ, ANDIMIZDIR HAVACILIK NESLİ HAZIRLANIYOR Bir çok yerlerde motörlü tayyare kampları kurulacak B. Fuad Bulca Ergazi kampını gezdi ve talebelerle güzel bir konuşma yaptı İstanbul mektubu: Kedi hikâyesi edi hikâyesi 31 temmuz Cemilpaşa İstanbul köpekleri- ni toplattığı zaman, kimi lıli'lg sevgisi ile, kimi şehrin Pitoresk'i namına, birçok kimseler dğ alış- kanlık yüzünden isyan ettiler. E- üer her ev bir köpeğe baksaydı, yani ona numaralı bir tasma, taş- hık veya bahçede bir küçük yuva hediye etseydi, haftada bir iki de- fa yıkasa, yılda bir defa Uuraş et- tirseydi, Şehremini de köpek vergisinin gelirini hesab etmekten gayri bir şey düşünmezdi. O za- manki İstanbula nisbetle, İngilte- rede nüfus başına daha fazla kö- pek isabet eder. Fakat yabancı yerli hiç kimse bu yüzden rahat- sız değildir: Londrada ne ısırı- mak, ne de kudurmak - tehlikesi vardır. İstanbul köpeklerinin ku- surlarından biri soysuzluk, ikinci- si fakir bir şehir halkının eline düşmekti. Cins ve bakımlı köpek bir çocuktan daha pahalıdır. Daha eski devirlerde şehir kö- peği, tıpkı köy köpeği gibi bekçi- lik ederdi: 1908 den evel mahal- le köpeklerinin müslüman semtle- rini muhafaza kısımlarına ayırdık- larını hatırlıyanlar vardır. Bun- lar mahalleye ne yabancı köpek, ne de, bir saatten sonra, yabancı adam sokarlardı. Aralarında ba- zen, tıpkı insanlar arasında oldu- ğu gibi, kabadayıları çıkar, civar mahalleleri sindirir, bazen de, iki cepheye ayrılan semt köpekleri- nin boğuştukları olurdu. Şehirler köy şartları altında yaşadıkları müddetçe sur kapıları gibi köpek- İgr de lâzımdı. Halk onlara bekçi- lik tayını verir, bakardı. Cemilpa- $a bu lüzumun ortadan kalktığı devre rastgeldi. Şimdi şehirler ne havlama, hattâ ne de bekçi sopa- sının sesi ile rahat ederler: onlar için emniyetin sesi polis düdüğün- dedir. — Fakat ya veba? Kedilere karşı tedbir alındığı vakit, bu sualin hekimlerimizin ağzından dahi işitildiğini duymak hazin değil midir? Kedilerin de, bügün olduğu gibi süs olarak do ğil, bir vazife ile evde beslendik- leri devirler olmuştur. Bugün in- sanları şehirlerimizde dolaşmak- tan iğrendiren sokak kedisi bu Mudur? Yirminci asrın otuz ye- dinci yılında sıhiye hizmetlerin- '€en en mühimmini kedilere bıra- kacak kadar geri düşünebilir mi- yiz? Garibtir ki veba, sokakların- dı_ kedıl_er!e köpeklerden geçil- miyen pis şark memleketlerinden, sokaklarında ne köpek ne de ke- di olmıyan garb memleketlerine gelir ve bu memleketlerde mo- dern sıhiye usulleri ile savaşıla- rak ortadan kalkar, Şüphesiz hekimlerimiz kendi- lerı'ı'ıden böyle bir sual ıorı::ığl. yani burunlarını süprüntülüğün- den — çıkarmıyan, uyuzlarını ve ( Sonu $ inci sayfada ) Türk Hava Kurumu Başkanı B. Fuad Bulca, dün İstanbuldan şh- rimize gelmiş ve öğleden sonra Ergazi motörlü tayyare kampına gide- rek çalışmaları yakından tetkik etmiş, uçuşları seyretmiş ve izahat al- mıştır. Bi B. Fuad Bulca kampa l"d_ll' zaman talebeler akşam uçuşuna hazırlanıyorlardı. Burada İnönünde bulunmıyan bir şey vardır: motör gürültüsü ve benzin kokusu. İnönü'nün benzini sihirli rüz- gârıdır. Buraya ise talebe, motör- süz plânörle göklerde dolaşmayı öğrenmiş olarak geliyor ve motö- rü öğreniyor. Şu beş harfli kelime bilseniz ne koskoca bir ilimdir. Yirminci asır ile mi... Tayyareci motörün bir makina mühendisi kadar işletmesini, bir usta montör kadar kurmasını ve onun İşle- yişine ken tını bağlamış biri 0- larak da aczularını, derdlerini, istekle- rini bilmek mecburiyetindedir. B. Fuad Bulca kampa geldiği — za- man çocuklar ıtda öğretmenleri Zeki ve Vecihi olduğu halde bir motö- üne eğilmişler, benzini bulunca arkasından tonlarca yükü bulutlar ara- sürükliyecek kadar kudretli olan ince telle yorlardı. tetini Öğrenmeye çalışıe Burada disiplinli bir kamp hayatı vardır: Türk Hava' Kurumu Başkanınt talebeler, saf nizamımda dizilmiş olarak ladılar — ve nasılsınız. arkadaşlar sualine tek bir ses halinde “sağol,, ce. vabını verdiler. Başkan hepsiyle teker teker konuştu ve hatırlarını sordu, Şim- di Hava Kurumunun burada — yetişen gençliğe güzel bir hediyesi olan Voke Vulf mekteb tayyarelerinin uçuşlarını seyrediyoruz. Bu tayyareleri " havada görtmek bir zevktir, Fakat onu kulla. nanın, daha geçen yıl tayyareye yolcu olarak bile binmemiş olan bir türk ço- cüğü olduğunu bildikten sonra gözü- Nüz yaşarıyor. (Sonu 5 inci sayfada) — BAYINDIR TÜRKİYE Memleket üç güzel köprü daha kazandı Bayındırlık Bakanlığı, iç mübadele hayatını organize edecek en değerli vasıtalardan biri olarak, bütün ihtiyaçları karşılayacak - şekil- de inşalarını ana mesele olarak ele aldığı köprülerimizden üçünü da- ha bitirmiş bulunmaktadır. . Bunlardan birisi, Tokad vilâyeti içinde Niksar - Reşadiye yolun- da ve Kelkit ırmağı üzerindeki Fadlı köprüsüdür. Uzunluğu 54 metre olan bu köprünün orta gözü 36 metre açıklığında betonarmedir. İnşası 15 ayda bitirilmiş ve 20,000 lira harcanmıştır. Gene bu yıl içinde yapılması biten ikinci köprü » Islahiye yolunda Afsin köprüsüdür. Bu köprü de 54 metre uzunluğunda- dır ve orta gözünün açıklığı 36 metredir. Yapılması 14 ay sürmüş, 25 bin liraya malolmuştur. Bu yıl memleketin kazandığı üçün- tü köprü de Ankara - Bolu yolunun 160 ıncı kilometresindeki Ulusu üze« rinde kurulan Afatlar köprüsüdür. S- rasiyle 13, 16 ve 13 metre olan üç açık- lıkta betonarmedir. İnşası bir yıl sür- müş ve 22.000 liraya çıkmıştır. Yurdun diğer taraflarındaki köprü inşaatı hazırlanmış olan programa uy- gun olarak faaliyetle devam etmekte - (Somnu S inci seyfsda) DA Çinde harb olan mıntaka ve japonlarım genişlemek istedikleri saha - | Japonlar şimali Çin'de bir hükümet kuracaklar Çın'de muhtelif yerlerde yine |bir çok müsademeler oldu Tokyo, 2 (A.A.) — Assahi gazetesine göre, askeri makamlar şi- mali Çin'in yeni hükümetini kurmak üzere yakında askeri hareketlere nihayet vereceklerdir. B. Fuad Bulca Ergazi kampında talebelerle kon Ayni gazeteye göre bu makam- lar, yeni hükümetin tam bir muk- tariyete sahib olmasını istemekte, çünkü şimdiki vakaların geçen hükümetin tam bir muhtariyete sahib olmaması yüzünden çıktığı kanaatinde bulunmaktadırlar. Assahi gazetesi, askeri hareketlerim ilk safhasının nihayet bulduğunu — ve Nankin ordusu şimale doğru — ilerle- mediği takdirde kıtaların bir müddet dinlereceklerini ilâve eylemektedir. Çang-Kay-Şek'e istisnai salâhiyetler verilecek 'Tokyo, 2 (A.A.) — Nankinde, hü- kümet, ordu ve Kuomingtang partisi- nin delegeleri arasında cereyan edem görüşmeler neticesinde — başkumandam Çang-Kay-Şek'e askeri ve diplomatik ( Sonu 3. üncü sayfada ) Belgradda ikinci maç Belgradda yapılan dünkü maçta da 3 -I yenildik. Fakat ihinci -devrede çoak hâkim oy- andık. Dünkü maç hakkında gerek türk gö- rüşünü — gerek yugoslav — gö- rüşünü ayrı ay- rı - sütunlarıma koyuyoruz. Tokadda Nikser - Reşadiye yola Üzerinde Fadli köprüsü Yugoslavlar yine bizi 3-1 yendiler Türk oyuncuları bilhassa ikinci devrede hâkim bir oyun oynadılar TÜRK GÖZÜ İLE MAÇ NASILDI? Belgrad, 2 (A.A.) — Anadolu ajan. sının hususi muhabiri bildiriyor: Yu- göslavya millt takrmiyle ikinci maçımız olan “dostluk” maçımızı bugün aynı ga. hada oynadık. Havanın dündenberi yağ« murlu olması bugün sahaya daha az biz seyirci toplanmasına sebebiyet vermişti. İtalyan hakemin idaresinde oyuna saat 18.15 de başlandı Türk takımı: Hüsamettin . Faruk, Yaşar - Reşad, Hasan, Rıza « Fikret, | Rehit, Rasih, Said, Selim. , ( Sonu $ inci sayfada )