3 Ağustos 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

3 Ağustos 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3-8-1937 — SÜMER BANK Umumi Müdürlüğünden Ecnebi memleketlere talebe gönderilecek Bankamızca tayin edilecek muhtelif ihtısas şubelerinde ye- tiştirilmek üzere imtihan ile 15 lise mezunu seçilerek ecnebi memleketlerde tahsil ettirilecektir. Namzetlerin, aşağıda yazılı şartları haiz olmaları lâzımdır, Umumi şartlar: 1 — Türk olmak, 2 — Tamliesıhha olmak, 8 — 18 yaşmdan aşağı 25 yaşından yukarı olmamah, 4 — Liselerin fen kısmından olmuş bul k, Hususi şartlar: İ — 1933 « 1937 seneleri arasında liselerin fen kısmından mezun olmuş bulunmak, riyaziye, fizik, kimya dersleriyle ya- bancı dilden iyi derecede not almış olmak. e glll op ei ULUS v Vapurlarda ve tayyarelerde deniz FENNİ bahisler D eniz tutma. sı, şimdiye kadar yalnız ge- milerde görülür. dü. Fakat mede. niyetin getirdiği sürat bü arızayı daha başka saha- larda da insanlara musallat etmek- tedir. Trenler, L! ve hava tutmalarına karşı ne gibi tedbirler almak faydalıdır? Deniz tutmasına karşı ilâçlar ESE T mearame nn dergisinden pirine). Ğ viler vardır ; Uyutucular (misâl : (Gardenal), asâb frenleyiciler (misal : metburiyetinde kalmışlardır. Doktor R ahatsızlık baş gösterdikten son- Vevey'in iddiasına göre otobüs yolcu. ra tedavi çok daha naziktir : fa. LAİT 5E GAŞ 590505050505050A5A5A5 v Tayyareler, bazı Lunapark eğlencelerini de bu meyana katabilirsiniz. Bütün bu gibi hallerde hissedilen rah lığın sebebi birdir. Son derece nahoş olan bu tutmalara karşı şare bulmak için bir çok araştır. malar yapılmıştır. Ve artık sebebi iyi. ce malüm olan bu rahatsızlığa karşı yüzde 90 muvaffakiyetli tesiri olan i. lâçlar tavsiye edilebilmektedir. Şimdiye kadar deniz tutmasında Scopolamine, Atropine) asâbı teskin ediciler (misâl : Chloral, Bromre) baş ETCTATLTİT TT İR I RIR İT İTİRAİY İT İT İA e başlıca rol vücudun muvazenesini ida. re eden iç kulaktaki lâbirente atfedi. lirdi, Şimdi hatâ edildiği anlaşılmak- tadır ; as:ıl sebeb, karın cihazlarının, hu. susiyle bağırsak ve midenin yer değiş. dirmesinde aranmalıdır . Tıbbın muhtelif sahalarımndaki bir çok çalışmalariyle maruf olan Fransız hekimi Artault de Vevey bütün bu ne- vi rahats:zlıkları “balestik hastalıkları,, adı altında toplamıştır B alestik ilminin mevzuu mermi. lerin seyrini tetkik olduğu için, bu suretle modern nakil vasıtalarının yolcuları hakiki mermilere teşbih edil. miştir. Filhakika unutmamak lâzımdır ki, bir deniz, hava veya kara nakil va- sıtası içinde bulunan yolcu, tabit ka. nunlar dolayısiyle, bu nakil vasıtası. nın bir cüzi haline gelir. İnsan vücudu biribirine benzemiyen bir çok uzuvlar. dan mürekkebtir ve bunların hepsi na. kil vasıtasının hareketine müsavi şe. kilde uymazlar ve az çok kesafetleri. ne göre bir mukavemet gösterirler. Ay. ni nakil içindeki yolcular, vü.- cudu yağ tabakasından yastıklarla mu- hafaza eden şişmanlıkları, elbiselerinin sıkılığı veya gevşekliği, hareket isti. kâmetine göre aldıkları vaziyete göre muhtelif tesirler altında kalırlar. Mu. ayyen bir süratte, muhtelif uzuvlar ara- sında bir muvazene husul bulur ki bu insana bir sükün gösterişi verir. Fakat en küçük ihtizazda, en küçük sürat de. ğişmesinde, virajlarda, süratlenme veya renlemeler da, içimizde, ölüme kadar varan rahatsızlıklara sebebiyet verecek sarsıntılar husule gelebilir Doktor Artault de Vevey, 100 Km. süratle sürüklenen 50 kilo ağırlığındaki bir adamın, 5000 kilo ağırlığında izafi bir kitle meydana getirdiğini söylü- yor ve hareket halinde, bilhassa ani ve şiddetli durmalar esnasında — vucudda hararetin yükselmesi, bir humma nö. beti gelmesi muhtemel bulunduğunu ileri sürüyor. Organizm bu haller kar. şısında isyan etmekte, ve ayni sebebler sık sık husule geldiği takdirde tehlike baş göstermektedir. Bir çok otobüs bi. letçilerini" bir nevi deniz tutmasına uğradıkları için bu işlerinden çekilmek larında da dimağ, mide sarsıntıları mü. şahade etmek kabildir. Doktor bu me- seleyi iyice tetkik ettikten sonra pratik tavsiyelerde bulunmaktadır “işmanlar, zayıflara nazaran deniz tutmasından daha az müteessir olurlar. Çünkü vücudlarındaki yağlar iç sarsıntıları azaltır. İdmanlarla ada. lelerini kuvvetlendirmiş olan sporctu. lar da daha az müteessirdirler. Karm. larında ne yağ, ne de adale bulunmı. yanlar da yolculuk esnasında mide ve bağırsaklar çok sarsıntıya uğrar ve bunlar çabucak rahatsızlanırlar. Bu keyfiyet malüm olunca ilk tedbir der. hal hatıra gelir ; Mide boşluğunu sıkı sarılmış bir kumaşla hareketsizlendir. mek. Karl Lenggenhager isminde bir İsviçreli doktor da geniş kuşaklar kul. lanılmasını tavsiye etmektedir. Boş mide ve bağırsaklar, dolularına nazaran daha az hareket ettiklerinden kabil ol. duğu kadar az yemeğe ve seyahat kısa sürecekse bunu aç karnma yapmıya dikkat etmelidir; ikinci bir tavsiye : imkân varsa arka üstüne uzanmalıdır. Doktor Jean Leduc de şu tavsiye. de bulunmaktadır : “Koruyucu tedavi her şeyden mü. himdir : ayrı ayrı veya hepsi birlikte tatbik edilebilecek bir çok usuller var. dır Ruhi tedbirler ihmal edilmemeli. dir : yolcu, deniz tutmasına uğramak. tan korkmamalıdır; diğer yolcular da bu rahatsızlığın âlametleri baş göster. mişse ehemmiyet vermemelidirler; kol. tuklarına rahatca yerleşek zihinlerini başka şeylerle meşgul etmelidirler Fizik ve mekanik usuller üç nevi- dir : 1 — Bir karın sargısı (30 santimet. re genişliğinde ve 5 metre uzunluğun. da) göbekten aşağı kısma sımsıkı sa. rılmalıdır 2 — Nefes alma burundan yapılma- x kuvvetli ve kısa olmalı, sonra nefes ağızdan yavaş ve uzatılarak verilmeli. dir. Bu teneffüs hareketi her yarım sa.- atte bir arka arkaya beş defa yapılmalı.- dır . 3 — Yolcu rahat bir surette yerleş. melidir. İdeal arkaya yatabilecek bir koltuğa sahib olmaktır -sından gelen bulantıya eklenince bunun kat arka üstü yatmak, mutlak istira. hat ve ayni ilâçlarla iyi neticeler al. mak mümkündür. Şurası gözden ırak tutulmamalıdır ki, bir defa kutma başla- dıktan sonra ilâçları ağızdan almak da. ha güçleşir. Fakat bazı ilâçlar bu mah- zuru göz önüne alarak hazırlanmıştır. Atropine, deri altma 1/4 miligram olarak Şşırınga edilir ve bu günde dört defa tekrarlanabilir. Ko. ruyucu tedbir olarak ilk şırınga hare. ketten hemen önce yapılabilir. Tedavi hususunda bu ilâç en pratik olanıdır. Gönatropine, koruyucu tedbir ola. rak ağızdan alınmak avantajine malik- dir. Bir granuile veya mahlülünden on damla alınır ve günde beş veya altı de. faya kadar yemek aralarında tekrarla. nır, Tedavi için de : deri altma 2 mili. gramlık bir ampul şırınga edilir ve günde üç defaya kadar cevaz vardır. Eğer hasta ağzında kuruluk hisse. derse bu ilâçların alınması durdurul. malıdır. Gardenal beş gramlık kompir. meler halinde verilir; yarım kompirme hareketten bir gün evvel akşamlayın yatmadan yarım saat evvel alınmalıdır, ve yemeklerden yarımşar saat evvel yarımşar kompirme alınacaktır. Azami had 24 saatte 2 kompirme. Bromüre de sodium 300 gram suda 20 gram mahlül olarak alınır : bir gün evelden itibaren başlıca yemeklerin or- tasında birer kaşık alımacaktır. Seya- hatlarda Sedobral almak belki daha pratiktir, bu ilâç sert mikâblar *halin- dedir, fakat çok sıcak bir tas suyun içinde eritilir. Aspirin de faydalı bir ilâçtır. Hare. ketten yarım saat önce yarım ilâ 1,5 gram alınmalıdır. Eczahanelerde bir çok mustahzar. lar bulmak kabildir Bu çareleri saydıktan sonra tezad. l bir tedbiri de ilâve etmeyi unutmıya. lİrm : siğara içmeyenlere bir Siğara içirmek, Bu hastalığı hastalıkla teda. vi demktir. Alışkın olmıyan da sigara. nın hasıl edeceği bulantı deniz tutma. i K K ğ n !—î tesirini kısmen iptal etmektedir. Görülüyor ki, deniz tutmalarının sebebleri çoğaldıkça fen bunlara karşı ayni derecede bol tedbirler bulmakta müşkilat çekmiyor. 2 — Tahsile gitmeğe ve avdette banka hizmetinde çalışma- $ bir hhüdü ol & ğa mâni resmi veya h Taliblerin nihayet 10 ağustos 1937 tarihine kadar aşağıdaki vesaiki (M. E) rumzu ile Ankarada Sümer Bank umumi mü- dürlüğüne ve İstanbulda Sümer Bank İstanbul şubesine gön- dermeleri lâzımdır. 1 — Hal tercümesi, 2 — Mekteb şehadetnamesi ve imtihan notları cetveli, 3 — Resmi bir hastaneden alınmış ve yukarıda yazılı sıhat ve bünye şartlarını muhtevi bulunmuş bir sıhat raporu, 4 — 4 adet fotoğrafi, 5 — Tasdikli hüsnühal varakası, Bu vesikalar makine ile yazılmış üçer nüsha olarak gönde- İmtihan tarihi ayrıca ilân edilecektir. DÜLESERSESASANESASASE! ebe SiA5 2—3766 W5e5eSebesase Tefrika: No. 88 Şekspirden Hikâyeler Yazanlar: Mary ve Charles Lamb Çeviren: — Nurettin ARTAM Yanlışlar komedisi Fakat ben onu daha gözden kaybetme- miştim ki galiba Korint'den gelen bir balık- çı gemisinin onları görüp aldığını gördüm. Artık onlar selâmete ermişlerdi. Ben, kü- çük çocuğum ve küçük kölemin selâmeti i- çin azgın dalgalarla mücadele etmek mec- buriyetindeydim. Nihayet biz de bir gemi tarafından bu- lunduk ve kurtarıldık. Bu gemi tayfaları be- ni tanıdılar ve çok iyi davrandılar; nihayet Sirakuze'de karaya çıkardılar. Fakat o gün bu gündür, karımla daha büyük çocuğum ne oldu? Bunu öğrenememiştim. Oğlum on sekiz yaşına bastığı zaman, annesi ve kardeşi hakkındaki merakı büsbü- tün artmığtı. Beni sıksık sorguya çekiyor ve yanında bulunan ve o da kardeşini kay- betmiş olan delikanlı ile birlikte onları ara- mağa gideceğini söylüyordu. Nihayet ken- disine istemeye istemeye izin verdim. Keş- ki vermez olsaydım! tabii öteki çocuğumla karımı bulmayı çok isterdim, fakat bu se- fer, yedi sene var ki öteki oğlumun da izi kaybolup gitti. Beş senedir, dünyanın her tarafını dolaşıyorum. Yunanistanın en uzak yerlerine, Asya- nın uzak ülkelerine kadar yolumu uzattım ve her tarafı aradım. Kala kala bir aranma- dık Efes kalıyordu. Burayı da aramadan geçmeğe gönlüm razı olmadı. Bugün bu hikâye nihayet buluyor. Fa- kat eğer, bana çocuklarımla karımın hayat- ta bulundukları temin edilecek olursa o za- man, gayet bahtiyar öleceğim.” Zavallı Aegeon, hikâyesini böylece ta- mamladı. Dük evlâd sevgisi yüzünden bu kadar büyük tehlikeleri gözüne almış olan biçare babaya acımıştı. Kanunun müsaid bir tarafını bularak kendisini af etmek istiyor- du. Bu sebeble, onu kanunun sarih olarak yazdığı şekilde hemen ölüme mahküm ede- ceği yerde fidye olarak vereceği pa. ıyı a- raştırıp bülabilmek üzere kendisine bir gün müsaade etti. Bu bir günlük lutuf, Aegeon'a büyük bir şey gibi görünmüyordu. İnsanlarını tanıyıp bilmediği Efes'de kimden gidip bin mark istiyebilirdi? O sebeble o gün yanında bir gardiyan olduğu halde Dükün huzurundan kurtuluş ümidi bulunmıyan bir adam olarak çıkmıştı. Aegeon, Efes'de kimseyi bilmediğini sa- nıyordu. Fakat kendisini aramak için ölüm tehlikesini göze aldığı küçük oğlu, hattâ ö- teki oğlu Efes'de bulunuyorlardı. Aegeon'un oğulları, yalnız, çehrelerinin benzerliği ile kalmıyorlar, ikis de ayni adı, Antifolus ismini taşıyorlardı. Biribirine ben- ziyen köle çocukların adı birdi; ikisi de Dromio diye çağırılırlardı. İhtiyarın aramak Üzere Efes'e geldiği küçük oğlu Antifolus, yanındaki köle Dro- mio ile birlikte ayni günde Efes'e varmıştı. O da Sirakuze'li bir tacir olduğu için, onun da hayatı tehlikedeydi. Fakat bereket ver- sin ki bir dostu kendisini görmüş, Sirakuze'li ihtiyar bir tacirin yakalndığını haber ver- miş, kendisini Epidamnum'lu tacir olarak göstermesini tavsiye etmişti. : Antifolus, bu tavsiyeyi yerine getirmiş, fakat yakalanan ihtiyarın babası olacağı- nt hatırına bile getirmiyerek, bir hemşerisi- nin başına böyle bir felâket geldiği için ü- zülmüştü. Aegeon'un büyük oğlu (ki ona, kırdq_i Sirakuzeli Antifobus'den ayırd edebilmek i- çin Efes'li Antifolus diyelim) yirmi sene E- fes'te yaşamıştı. Zengin olmuştu ve babası- nin hayatını kurtarmak için lâzım gelen fid- yeyi verecek kadar zengindi. Ş Fakat Antifolus, babası hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Annesinden de haberi yok- tu. Çünkü balıkçılar onu ve köle Dromio'yu denizden kurtardıktan sonra, zavallı kadım- cağızın feryad ve figanına kulak asmıyarak ikisini de satabilmek için ondan ayırmışlar- dı. : Antifolus ve Dromio, Dük Menafon'a sa- tılmıştı. Bu adam, meşhur bir savaşçı ve E- fes dükünün amcası idi. Bu adam, yeğenini ziyaret için gittiği zaman bu iki çocuğu dâ , beraberinde Efes'e götürmüştü. (Sonu var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: