3 Temmuz Sıcaklar İstanbul halkını ikiye ayırdı; Memnıgılg. müştekiler (Baş tarafı 1 önci sayfada) ak değil ya? Sıcaklardan şikâyet r © kadar çoğaldı ki, havalara na- tar değecek diye ödüm patlıyor!.. Kışın ceremesini, kahrını en fazla biz- ler çektiğimiz için olacak, sıcakların kad- ini, kıymotini herkesten fazla bizler bi- liyoruz! Onun için, gökyüzünden ateş gene yüzümüz güler. Çünkü plâj sahiblerini, soğuk, sıcak- tan fazla yakıyor azizim! * ino terasında buzlu biramı yudum- plâjı dolduran «ce fira- yağsa, hennem u mayolardan anası var- , Mü- va Ş Dullar sarı arı, genç kızlar da kırmızı Tenkli mayoları tercib ediyorlarmış. Bay Mustafa: n, diyor, vücudları mütena- arının bıum:—ı kadar örtt yorlar, :'nı—'r.:ır(tlx hazırlanmış & arın kısa, şişman vü- f vücudluların görünmelerini - temin » Böğüsleri doldu- leri belirsiz korsalı yluların uzun, ço n Zayıf, çok * da balık Fîınd?. edebiliy, Tulmuş h"ı_.(ılnr, Mayolar bile türedi. Yani senin anlıyacağın, vaktile kadın- lar aleyhine espiyonluk ve bize onlar in vücudlarının hnıu!unm ifşa eden Mayolar da kadınların ketum — birer «mMahremi esrarı» kesildiler!.. Artık bize, onlardan da hayır kalmâ * acı Hüseyin, tahmi- caklardan hiç hoşnud de- Bu diyor, tifo mahvetti bizi.. » Bir Bokağın başında durup da: — Dondurma k ğ sa kaymak! diyi - Büz muğur. ak! diye bağırmı Ortalıkta kimsecikle, Mizi lüp, a T kalmıyar. Sesi- Uyarlar, hemen sokaklara dökü- Socuklarımı yangından kaçırıt gibi kaçırıyorlar bizden! Te Biz de ortalıkta hırsız Nmizin vcü Bur kalıyoruz Çünkü ah ku aşıladılar D(rndıırm:ı. İle dondürma lar gibi ayakla: na basarak dolaşmaya mec- aliye, tifo aşısı yerine, kor- r amikroblu imiş. Biz para değll, tifo satıyormuşuz! » sesimizi duyanlar, kutu- bucak bucak kaçıyorlar. anbulda tifo mikrobları İspany ya işi dün de (Baş tarafı 1 inci sahifede) Fransa gımılmx.e tevdiüni kabul Miyeceklerni de ilâve eylemişlerdir. Alman murahhası büyük elçi, Fon Ri- tentrop, İtai: murahhasının da iştira- kile mukabil tekliflerde bulunmuştur. Ademi müdahale prensipinin idamesi ve tamamı ile tatbiki için: 1 — Franko hükümetini de mubarib olarak tanımak. 2 — İspanya ede- hududlarının — karadan kontrolüne devam etmekle beraber, de- nizden kontrolünü kaldırmak. — Almenya ve İtalya «hükümetleri tususta yapılacak makul - teklifleri tetkike hazırdırlar. Bu mukabil tekliflere muttali ölan tâli keııuıe ..wl 1340 da celse; tatil et- l rar toplanmıştır. absız - İngiliz ve Al- slar sine hafta 'eti umümiye- Hiüzakere edilmesine karar veril- ve alınacsk nv,ıbl.ırm gdı—gd; toplanacak olan komite heyi sinde Miştir. İngiliz gemilerine bomba Ha dra 2 (Hüsusi) — Altı bin İspan- nnımıılıım ni Santanderden — naklet- tekte olan iki İngiliz gemisi, bügün, asi Lon değil, zavalı dondurmacılık ölecek! kıvrilirken, te- Evliya- * Sirkeciden Babilâliye sadüf beni, maruf ıtrıyatçımız zade Nureddinle karşılaştırıyor: — Berbad... diyor... Berbad... Nere- deyse krem gibi eriyeceğiz!. Ve ilâve ediyor: — Yazın çalışmak, kışın dayak yemek- en zor!.. Şu karıncalar kadar olamadık Açıkgöz hayvancıklari görüyor musun? Yazın çalışıyorlar, kışın hazır yiyorlar. rının tam aksini yapmalıyız: Kışın çalış- malı, yazın yen gelip dinlenmeliyiz! * Rasathane direktörü Bay Fatine tele- yorum. O, sıcakların artmasında alâdelik göremediğini söylü- | 'or: T — Fakat, diyor, çok mühim bir mesele : Tam bir aydır, mütemadiyen şimal rüzgârı esiyor. Bu rüzgâr, ziraatle uğra- şanlar için Azrailin soluğu sayılır. Şim- İ kesileceğine dair hiçbir . Eğer bu gayri tabil şekil- m eden şimal rüzgârı olur. * Bir de memurları dinliyelim, dedim ve İş Bankası şeflerinden maruf sporcu Ulviyi çektim. Biçarenin dört mendili di ekten, tekneden çı: amış çamaşıra dön- asip bir yere as- nek için, dört göz- karılıp ta müş. Mi mış. Yeniden silinebi! le kurumalarını bekliyor: — Böyle giderse, resmi daireler, men- dil asmaktı apartıman taraçalarına dönecek! diyor, ve Ümidsiz Ümidsiz içini gçekiyor: — Bence, yaz bastırınca, mesai saa nin azallılması hiç fena olmaz!... Çünk bu kadar müthiş bir hararet yükü altın- da bir saat çalışmak, kışın bir gün çalg- maktan fazla yoruyor! * bahçesi, alaturka kısmı müs- Müuhittin, ağzı kulaklarına va- | — Hafif bir rüzgâr esecek diye ödü- müz patlıyor! diyor, ve ilâve ediyor: — Maamalih, sen bu suali bana değil, işsiz güçsüz biçarelere de gorsan, ayni cevabı alırsın. Çünkü biçareler, bütün kış, <açıkta kalma» nm cefasını çektiler. Şimdi üç beş gün de safasımı sürmesinler mi? Bir de bana sorarsanız, maalesef, sık sık plâjlara taşınamıyorum. Fakat ben, fazla külfete, masrafa katlanmadan se- rinlemek yolunu buldum: «Nasil?» mı diyeceksiniz? Gazetelerimizde soğuk ya- zi katlığına kıran girmedi ya? Okuyorum okuyabildiğim kadar! Naci Sadullah Amasyada Amasya 2 (AA.) — Sıcaklar şiddet- lendi. Hararet dün gölgede 34 idi. karara baglanmadı tayyareleri tarafından şiddetle bombar- dıman edilmiş, fakat isabet vaki olma- mıştır. İngiliz gazetelerinin hücumları Londra 2 — Popolo d'İtalia gazetesin- de çıkan ve Musolini'ye atfedilen maka- le hakkında matbuat şiddetli tefsirlerde bulunmaktadır. Bütün gazeteler, İngiltere ile Fransa- nın iki taraflı deniz kontrolünü tatbik etmekte ve İspanyadaki muhasım tarafla- rın muharib ciarak tanınmasını — kabul etmemekte müttefik olduklarını yaz- maktadırlar. Romaya göre Roma 2 — İspanyol meselesi hakkın- da tefsirlerde bulunan İtalyan gazotele- vi İngiliz ve Fransız hükümetlerinin Frankonun muharib hakkını tenıyacak- darını yazmaktadırlar. Harp vaziyeti Salamanca 2 (ALA.) — Franko kıt'a- ları perşembe günü ilk defa olarak San- tander eyaletine giderek Somostro'nun cenubunda kâin Pena Carnera gağile Mello tepesini işgal etmişlerdir. Bu tepe Biscaye ve Santander'in arasında ve her ikisine de hâkimdir. Valmaseda mıntakasında yürüyüş ko- Kw ileri hareketine devam etmektedir. Bence biz de onların yaptıkla- | SON rosrı Sayfa 11 * Futbol şampiyonu Hangi takım olacak ? (Baştarafı 1inci sayfada) oyniyan «mülli küme» maçları ileri ge şapılan bütün tenkidlerden sonra görül dü ve anlaşıldı ki mükemmel bir hare- ket oldu. İstanbuldan dört— Ankaradan iki, İz- mirden de iki büyük takımın iştirakile başlamış olan milli küme oyunları mart- tan bugüne kadar hemen hiç aksamadan, küçük bir falso ve patlak vermeden ni- hayet büyük eyunlara kadar kazasığ be- lâsız geçti. Memleketteki futbol hareketini ciddi bir surette takib edenler milli kümede €en iyi dereceyi İstanbul takımlarının alacağını aşağı yukarı kestiriverdiler. Maçların bidayetinde oyunları birbiri arkasına gelen Ankara takımlarının gö- e çarpan oyunlarile başlıyan maçlar şu- rada, burada bazı kuvvetli takımlar a- leyhine parlayıverdi ise de işi sükünetle görüp takib edebilenler bu telâşı lüzum- suz ve yersiz buldular. | Nitekim dött ay muntazam bir makine |halinde çalışan milli küme işleri bugün- kü neticeye göre bidayette işi hesaplı gö- venlere hak kazandıracak bir şekilde İz- tanbul takımları lehine çevirmiş oldu. Şunu da bu arada milli küme maçları dolayısile bazı Ankara ve İzmir takım- Jarının İstarbul takımlarına karşı aldık- ları parlak neticeleri burada memnuni- yetle yazmak lâzımdır. | “Daha düne kadar kendi muhtti harici- ne çıkamamış olan bu şehirler takımları nihayet ciddi müsabakalar — karşısışğda kalınca hera işi sıki tuttular, hem de bu vesile ile cidden iftihar duyulacak güzel dereceler aldılar. İlk sene kendini ancak bu muhite alış- tırmakla, vekit geçirmiş olan bu klüple- rimiz mütecekip geneler bütün nazarları üzerlerine, belki de, kolayca çekmiş ola- caklardır. İşte yüze yüze kuyruğuna kadar gelin- miş olan birinel millt küme şampiyon- luğu davası bu pazar İki İstanbul takı- mının karşı karşıya gelmesi suretile pay- Taşılmış olacaktır. Fenerbakçe - Beşiktaşı mağlüp edecek olursa artık kendisi için bu sahada endi- şe edilecek bir nokta kalmıyacak ve he- pimiz daha bitmemiş olan son maça rağ- men Fenerbahçenin şampiyonluğunu Jfo- laylıkla ilân etmiş olacağız. Fenerbahçe, şampiyon olabilmek için yalnız Beşiktaşı mağlüp ederse, artık bu sahada üzerinde durulacak mesele kal- mıyacak demekle en son yapacağı Gü- neş maçına ehemmiyet vermemiş oldu- ğunu anlatmak istemiyoruz. Sadece kulaklarımıza kadar gelen Ti- vayetlere inanmak lâzımsa, Fenerbahçe- nin bir puvan arkasında bulunan Gala- tasarayın, Fenerbahçe, Güneş — maçının neticesine bağlı olan muhtemel şampi- yonluğun önüne geçilmesi için Güneş Zonguldak Halkevi köy gezilerine devam edıyor Köylerin dilekleri dört tohum, pulluk, Zonguldak (Hususi) — Yolumuz ır- mak boyuna indi. Irmak yanları göz alabildiğine ekin tarlalarile kaplı. Bu- radaki köylü herhalde yaz mevsimini başı havada, yağmur gözliyerek gu,ır- mese gerektir. Irmağın gür suları b.ı) le daha beş on misli fazla toprağı sula- mağa kâfidir. Fakat yamaçlarda tarla- sı olanlar. Iİrmağın öbür yakasından bir yük treni geçiyor. Daha bir kaç se- ne evveline gelinceye kadar horoz se- sile uyanan köylü, bugün lokomotif düdüğile gözlerini açıyor. Yarın, loko- motifin sinyaline traktör düdüğü de karışırsa o zaman bunlar köylünün se- vinç çığlıkları olacaktır. Kavurucu bir güneş altında birinci sırtı timandık. Uzun süren bir inişten sonra ikinci sırtı da aştık, Bir düzlük ve bir köylü mesafe ölçüsile «bir kur- şun çalımı» daha yol çiğnedikten takımının. belki de büyük bir fedakârlı- ğa katlanacaktır. Bu açıktan açığa söy- Tenmektedir. Bu hafta iki takım arasında oynana- cak oyuna gelince; geçen haftaki Fener- bahçe oyunu Beşiktaş için o kadar kor- kulu sayılamaz. İki müdafiinin endişe edilecek kadar zayıf olması Fenerbahçe kalesinin her an sayı tehlikesi içinde bu- lunduğunu gösteriyor. Buna mukabil, Beşiktaş takımı da u- zun süren bir istırahatten sonra gözü- «Şeyhoğlu» köyüne vardı! Asırlık bir çınar gölgesine ahşap bir yapı. Burası misafri o: Misafir odasının alt kısmı ahır. Ve bu ahırın tahta kaplamaları simsiyah insan pençelerile süslü. Küçük iken hepimiz yapardık; be - yaz bir kâğıda bir elimizi kor, öbür e- Kmizdeki kalemi parmaklarımızın ara- sından geçirir ve kendi elimizin usta- Jıklı bir resmini elde ederdik. Fakat buradaki pençelerin başka hususiyetle- | müzü dolduran bir kadro halinde de- ğildir. Hüsnünün müdafaaya gelmesile yarı- dan fazla kuvvet alacak takımın yene- mese bile kolay kolay yenileceğini san- mak ta güçtür.. R.M. Feneryılmaz - Hereke maçı Pazar günü Karagümrük alanında Fe- ner Yılmaz klübünün İstenbula davet et- miş olduğu Hereke İdmanyurdu ile bir maç yapacaktir. Trabzon - İran yolu İçin 950 bin lita Sarfediliyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Hükümet transit yolu inşaatının daha çabuk bitirilmesi için bu yola ait işleri bu sane doğrudan doğruya Nafıa Vekâletine beğli teşkilâtla idare etmektedir. Bunun için bu yol iki mıntakaya ayrılmış ve ber iki mıntakaya birer baş müdür ile lüzu- mu kadar mühendis ve fen memurları vorilmiştir. Trabzon ve Gümüşhane vilâyetleri da- hilindeki yol kısmının inşaatı birinci mıntaka baş müdürlüğü, Erzurum ve Ağır vilâvetleri dahilindeki kısım da İran hududuna kadar ikinci mıntaka baş Ti var. Her el resminin altındı bir isim ve bir tarih. Köy çocukları izah ettiler; kapkacak kalaylamak için köye her uğrayan ka- Jaycı, ocak kurumundan, nebati kat - zz —amar z — noktada toplanıyor : İyi su ve hayvan Halkevi heyeti Şeyhli köyünden ayrılıyor randan kendine hâs bir formülle biy hamur yuğurur ve bu halitaya batırdı- ğ elini duvara yapıştırırmış. Köy odasının alt kat kıpıamalırı bur suretle bir kitabeye benza:mş hnyı İkaç kalaycı, hangi tarihlerde uğramış, isimleri ne imiş ve hatta kaç kap ka« Jaylamış? Bütün bunları bu kîl.ıbcdm öğrenmek mümkün. Doktor, ziraat ve baytar müdürleri köyeülük Molu reisi Ahmet Ben, terte-« miz köy odasının tertemiz minderle - turuyoruz. Yanımızda misafirses — ar, Konuşma mevzuu i tohum, pulluk, su ve hayvan . Tekrar edeceğim, şurası muhakkak — ki, şehirden köye yapılan bu ziyaretle- rin faydası çok oluyor. Fakat ne olur « du da maddeye dayanan meseleleri ha şehirden köye maddi imkânları da ecek kudrette olabilseydik. eyhoğlu» köyünün şimdiki en bü- N wuk derdi ».ık.ıukuzhkur. Orman kas nununun yü pek kor man kanunu bilhassa ki ü koruyan bir kanundur, Ve her köyün mahrukat ihtiyacı için birer eballalık» ayırmış -« tır. Heyette orman müdürünün eksikli«. ğini bu mesele karşısında anladık. Bu |gibi l’hJ Ü Bi & o izah edebilirdi. Geceyi yolda yapacağız. Bundan sons — raki merhalemiz, Gaco ve havalisinde- | ki köyler. — A. N, | müdi dir. Transit yolunun heyeti umumiyesi 642 kilometredir. Hükümet bu iki mıntaka için bu sene 950 bin Jira tahsisat vermiş- tir. Birinc mıntakanın Zigana kısmında humalı bir faaliyet vardır. İkinci mınta- kada, Kop dağından İran hududuna ka - dar olan kısım da yer yer müteshhitlere ihale edilmiş ve haziran iptidasından iti- baren çelışmalara başlanmıştır. Erzurum - Kacaköse arasında 137 kile- metre üzerinde esaslı ve yeni inşaat 1aa- Hiyeti vardır. Bunum 60 kilometresi Ho- rasan ile Saçtepe ve Saçtepe ile Kızılyo- kuüş arasında ve 77 kilometresi de Kara- köse ile İran hududu arasındadır. Erzurum ile İlıica #rasında harap olan 15 kilometrelik kısmın da esaslı tamiratı- na başlanmış ve bunun 2'5 kilometrelik kısmının silindir eseri bitmiştir. Bu kıs- mın inşaatında vilâyetçe de amelei mü - kellefe verilmek suretile büyük yardım yapılmaktadır. lüğü tarafından idare olunmakta- İrü yapılacaktır. - 'Transit volu üzerinde mühim köprüler de yaptırılmaktadır. Horasanda Aras nehri üzerinde büyük bir betonarme köp- Bu köprünün projesi has zırlanmakta olup yakmda münakasaya vazedilecektir, Bu betonarme köprü ya « | pihrken mürur ve uburu temin etmek Ü- zere muvakk şap köprü yapılmakta- dır ve bitmek üzeredir. Kop ile Horasan — ap köprünün betonarmeye | ameliyesine de başlanmıştır. Şu | bu yol üzerinde ahşap köprü bi | kalmıyacaktır. Otobüs servisi Trabzon - İran transit yolunda yolcu ve || bi nakbyatının muntazam servislerim | e olunması için devlet übayaa ©- | Junan otobüs ile 24 kamyon işlemeğe baş-; | lamıştır, Otobüs ücretleri Trabzondan | Tün meye 3, Bayburda 4, Erzuruma | 7, Karaköseye 11 buçuk, Kızıldizeye M buçuk liradır. Otobüsler konfor itibarile mükemmel! olduğu için seyahat rahat yıqu pılmaktadır. idh